SPOR PSKOLOJS YRD DO DR MEHMET YILDIRIM Spor

  • Slides: 67
Download presentation
SPOR PSİKOLOJİSİ YRD. DOÇ. DR. MEHMET YILDIRIM

SPOR PSİKOLOJİSİ YRD. DOÇ. DR. MEHMET YILDIRIM

Spor Psikolojisinin Tanımı Her geçen gün performanstan daha yüksek düzeyde beklenti oluşması ile her

Spor Psikolojisinin Tanımı Her geçen gün performanstan daha yüksek düzeyde beklenti oluşması ile her sporcu yaşamı boyunca mutlaka aşırı bir baskı yaşamıştır. İnsanı oluşturan ruhsal ve bedensel bütünlük nedeni ile bu baskının yarattığı stresten kurtulmanın ve her şeye rağmen belirli düzeyde performans yükselmesi sağlamanın tek yolu spor psikolojisidir.

Özellikle 25 yıllık süreç içerisinde spor bilimlerinin yeni bir dalı olarak çok kullanılmaya başlanan

Özellikle 25 yıllık süreç içerisinde spor bilimlerinin yeni bir dalı olarak çok kullanılmaya başlanan spor psikolojisi “fiziksel aktiviteye katılanların ve sporcuların, bireysel olarak gelişim ve performanslarını artırmak için spor ve egzersiz alanında uygulanabilen psikolojik kuramların belirlenmesi ve uygulama çalışmalarının bilimsel bir alanı’’ olarak tanımlanmaktadır. Tanıma dikkat edilecek olursa spor psikolojisinin psikolojinin bir alt dalı olarak kabul edildiği görülmektedir. Diğer taraftan bir başka tanımda spor psikolojisi, “spor içinde yer alan insan davranışlarıyla’’ ilgili sorulara yanıt bulmaya çalışan spor ve egzersiz biliminin bir dalı şeklinde de tanımlamaktadırlar. Bu tanımda da dikkati çeken nokta ise spor psikolojisinin aynı zamanda spor ve egzersiz bilimlerinin bir dalı olarak görülmesidir. Bu bağlamda spor psikolojisi uygulamaları bir tedavi değil bir eğitim sürecidir.

Zihinsel antrenmanın etkisini belirleyen en önemli faktör, antrenör ve sporcunun bu konuya olan inançları

Zihinsel antrenmanın etkisini belirleyen en önemli faktör, antrenör ve sporcunun bu konuya olan inançları ve yaklaşımlarıdır. Zihinsel antrenmanın performansı arttıracağından şüphesi olan bir antrenör, sporcusunu da gerektiği gibi ikna edemez ve yönlendiremez. Sporcu açısından ise eğer zihinsel antrenmana inanmıyorsa dikkati yoğunlaştırma işlevini gerçekleştiremez. Zihinsel antrenmanın başarılı olabilmesi için antrenmanın yapıldığı ortam çok önemlidir. Öğrenme sürecini olumsuz etkileyen gürültü, parlak ışık, ani ısı değişmeleri vb. uyarıcılardan arınmış bir odada, bu antrenman uygulanmalıdır.

Zihinsel antrenman sürecinde sporcuda oluşan farklılıklar incelendiğinde ise, bir hareketin yoğun bir şekilde hayal

Zihinsel antrenman sürecinde sporcuda oluşan farklılıklar incelendiğinde ise, bir hareketin yoğun bir şekilde hayal edilmesine bağlı olarak, merkezi sinir sisteminde hareket merkezi uyarılır ve ilgili kaslarda mikro düzeyde kasılmalar meydana gelir. Zihinsel antrenmanın etki mekanizmasını anlatan bu olaya, “Carpenter Etkisi” denir. İlgili kas gruplarına giden kan miktarının artması, solunum ve nabız atışlarının hızlanması ve kan basıncının yükselmesi hayal etme sürecinin sonucunda ortaya çıkan fizyolojik tepkilerdir. Carpenter Etkisi: Hayal etme süresinde kaslarda oluşan mikro düzeyde meydana gelen kasılmalar.

Zihinsel antrenman, hem yeni bir hareket becerisinin edinilmesini kolaylaştırmakta, hem de bilinen hareketlerin daha

Zihinsel antrenman, hem yeni bir hareket becerisinin edinilmesini kolaylaştırmakta, hem de bilinen hareketlerin daha iyi şekilde icra edilmesine yardımcı olmaktadır. Hareketlerdeki zihinsel unsurların ağırlığının yanında, yapılan antrenman sayısı da, zihinsel antrenmanın etkinliğini belirlemektedir. Zihinsel unsurları çok olan bir hareketin daha iyi yapılabilmesi için beş veya altı zihinsel tekrar yeterli olurken, fiziki unsurları daha yoğun olan bir hareketin iyileştirilmesi içinse, bunun en az iki katı daha fazla zihinsel antrenman uygulamasının gerekli olduğu yine bu araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştır.

Sporda Kaygı Ve Stres Kaygı (endişe) normalde korku duygusunu uyandırmayacak nitelikteki uyaranların bir takım

Sporda Kaygı Ve Stres Kaygı (endişe) normalde korku duygusunu uyandırmayacak nitelikteki uyaranların bir takım tepkilere yol açma halidir. Bir başka tanıma göre kaygı, belirli bir duruma özgü olabilen bu durumu bireyin kendisi için tehdit eder nitelikte algılaması ve korku duymasıdır. Genel olarak insanlar kaygıyı gelecekte kötü bir şey olacakmış gibi duyumsarlar. Psikologlara göre kaygı bireyin duygusal ve fiziksel durumlara karşı algılarının zihinsel ve somatik göstergesidir.

Kaygıyı; - sürekli kaygı ve - durumsal kaygı olarak iki şekilde ele alıp incelemek

Kaygıyı; - sürekli kaygı ve - durumsal kaygı olarak iki şekilde ele alıp incelemek gereklidir.

Spielberger (1966) durumluluk kaygısını, ” çevresel nedenlerle ortaya çıkan tehlike ya da tehdit durumunda

Spielberger (1966) durumluluk kaygısını, ” çevresel nedenlerle ortaya çıkan tehlike ya da tehdit durumunda bireyin gösterdiği karmaşık heyecan reaksiyonlarının ifadesidir” şeklinde tanımlamaktadır. Bu endişe, yapı olarak geçicidir. Zaman içerisinde değişir ve çeşitlenir.

Sürekli kaygı ise, çevresel koşullardan bağımsız olarak bireyin huzursuzluk, endişe duyma, stres altında aşırı

Sürekli kaygı ise, çevresel koşullardan bağımsız olarak bireyin huzursuzluk, endişe duyma, stres altında aşırı duyarlılık gösterme, yoğun heyecansal reaksiyonlarda bulunma eğilimi olarak tanımlanmaktadır. Şüphesiz sporcular arasında sürekli kaygı duygusu gelişmiş olanlar vardır. Sahip olduğu bu kişilik özelliğinden dolayı hemen her ortamda kaygılanabilir ve sürekli bir huzursuzluk içinde yaşayabilir.

Daha çok psikiyatristleri ve klinikleri ilgilendiren bu durum sürekli kaygıdan başka bir şey değildir.

Daha çok psikiyatristleri ve klinikleri ilgilendiren bu durum sürekli kaygıdan başka bir şey değildir. Ancak bunlar gibi kaygıyı yerleşik bir kişilik özelliği olarak yaşamayan sporcularda belirli uyaranlar karşısında kaygılanma hali görülmektedir. Sportif ortamlar söz konusu olduğunda yarışma öncesinde ve sporla ilgili çeşitli durumlarda kaygılanan sporcuların durumluluk kaygı kapsamında ele alınması gerekir.

Sporcuların kaygılarını araştıran psikologlar elde ettiği bulgular yarışma öncesinde uygun düzeyde kaygılanma olması gerektiğini

Sporcuların kaygılarını araştıran psikologlar elde ettiği bulgular yarışma öncesinde uygun düzeyde kaygılanma olması gerektiğini desteklemektedir. Krol (1970), yapmış olduğu araştırmada kaygı tepkilerinin bireylere göre farklılığını ortaya koymuştur. Kaygı ve heyecan her bireyi aynı biçimde etkilemez. Her bireyin kendine özgü tolerans kapasitesi vardır.

Kaygı sürecinde birey fiziksel, somatik ve düşensel bakımlardan uyarılabilmekte, bazen tümü harekete geçmektedir. Fiziksel

Kaygı sürecinde birey fiziksel, somatik ve düşensel bakımlardan uyarılabilmekte, bazen tümü harekete geçmektedir. Fiziksel ve somatik tepkiler genel olarak - kalp atışının hızlanması, - kas geriliminin artması, - yorgunluk duygusu, - aşırı alınganlık, - el ve ayakların terlemesi şeklinde yaşanmaktadır. Düşünsel tepkilerde ise - ayrıntılara dikkat edememe, - unutkanlık, - konsantrasyon sağlayamama, - ani karar verebilmede güçlükler söz konusudur.

Sporda Stres farklı araştırmacılar tarafından farklı şekillerde tanımlandığından tam olarak açık olarak ortaya konulmayan

Sporda Stres farklı araştırmacılar tarafından farklı şekillerde tanımlandığından tam olarak açık olarak ortaya konulmayan bulanık kavramlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Stres konusuyla ilgilenen öncü bilim adamlarından olan Selye stresi şöyle tanımlamaktadır. “Vücuda yüklenilen herhangi

Stres konusuyla ilgilenen öncü bilim adamlarından olan Selye stresi şöyle tanımlamaktadır. “Vücuda yüklenilen herhangi bir özel olmayan isteme karşı vücudun tepkisidir. ” Cüceloğlu’na göre ise “bireyin fiziki ve sosyal çevreden uyumsuz koşullar nedeniyle, bedensel ve psikolojik sınırların ötesinde harcadığı gayrettir. ”

Yapılan tanımda stresin hem fiziksel hem de psikolojik boyutları olduğu ortaya konulmaktadır. Ancak, stres

Yapılan tanımda stresin hem fiziksel hem de psikolojik boyutları olduğu ortaya konulmaktadır. Ancak, stres her zaman çevrenin, kişilerin kapasitelerini aşan, istemler sonucunda ve kişilerin harcadığı gayretten ortaya çıkmaz. Kişilerin uyarılmışlık eksikliğinde ve çevrenin yetersiz istemde bulunması koşullarında da ortaya çıkar. Folkman stresi “kişinin kapasitelerine yüklenilen veya kişi tarafından kapasitelerini aşan içsel ve dışsal istemler” şeklinde tanımlamıştır. Yapılan tanımlarda da görüldüğü gibi stres canlı varlığın dengesinin bozulmasında rol oynayan içsel ve dışsal uyaranların etkililiğinde ve kişilerin bu uyaranların istemlerini karşılamak için düştüğü dengesiz durumlardır.

Stres ile ilgili karışıklığın giderilmesinde Mc Grath‘ın çalışması kavramsal bakımdan oldukça önemlidir. Mc Grath

Stres ile ilgili karışıklığın giderilmesinde Mc Grath‘ın çalışması kavramsal bakımdan oldukça önemlidir. Mc Grath sosyal-psikolojik süreç olarak stresi ele almıştır. Mc Grath ‘a göre stres ile ilgili süreçler şöyle ele alınmaktadır. • Kişiye objektif istemler yerleştiren, fiziksel ve sosyal çevre, • Kişinin istemi algılaması ve buna nasıl tepki göstereceği ile ilgili kararı, • Algılanan isteme kişinin gerçek tepkisi, • Tepkiden sonuçlanan durumlar.

Stres organizmanın bedensel ve ruhsal sınırlarının zorlanması ile ortaya çıkan bir durum olduğu için,

Stres organizmanın bedensel ve ruhsal sınırlarının zorlanması ile ortaya çıkan bir durum olduğu için, tehdit ve zorlanmalar karşısında canlı kendini korumaya yönelik bir tepki zincirini harekete geçirme özelliğine sahiptir. Organizmanın tehdit karşısında olduğu stres durumunda insanlarda hem bedensel, hem psikolojik bir dizi olaylar meydana gelir. Fiziksel düzeydeki değişikliklerin bütün insanlarda aynı basamaklardan geçmesine karşılık, psikolojik düzeyde olaylar, kişilik ve çevre gibi bireysel şartlarda birçok değişiklik gösterir.

Fiziksel düzeydeki stres tepkisinin özelliği, stres vericilerin türüne bağlı olmaksızın ortaya çıkan sabit bir

Fiziksel düzeydeki stres tepkisinin özelliği, stres vericilerin türüne bağlı olmaksızın ortaya çıkan sabit bir tepki olmasıdır. Bu tepki, organizmanın dengesini bozma tehlikesi gösteren dış şarta otonom sinir sisteminden yöneltilen “kaçma veya savaşma” tepkisidir. Böylece bir tehdit karşısında organizma hayatını sürdürme amacına yönelik bir dizi faaliyette bulunur.

Streste kullanılan bilişsel çarptırmalar kısaca şöyledir: • Her şeyi ya da hiçbir şeyi düşünmemek

Streste kullanılan bilişsel çarptırmalar kısaca şöyledir: • Her şeyi ya da hiçbir şeyi düşünmemek gibi iki uçta düşünmek • Olağandan fazla genelleme yapmak. • Zihinsel süreçler açısından, olaylar ve üzerinde odaklanılan şeylerde gereksiz ve olumsuz ayrıntılar üzerinde durmak, • Sonuca varma konusundaki acelecilik. • Abartmalar. • Kendisini başkasından değersiz görme. • Duyuşsal yargılamalar ve negatif duyguların geçerliliğini kabullenme. • Çevre ve kişilerden etkilenme • Sık sık kişiselleştirmeye başvurmak.

Stres bireyin istenilmeyen bir durumla karşılaştığında, psikolojik ve fizyolojik olarak ne tepki göstereceğini belirlenmemesi

Stres bireyin istenilmeyen bir durumla karşılaştığında, psikolojik ve fizyolojik olarak ne tepki göstereceğini belirlenmemesi durumudur. Burada en önemli olay sonucun birey tarafından önemli algılanmasıdır. Öyle ki sporcuların olayları algılayışı stresin ortaya çıkıp çıkmayacağını belirleyen temel durumdur. Pozitif görülen bir durum, stresli bir ortam ortaya çıkarmaz. Negatif olana bir durum ise, sporcunun performansında olumsuz bir etki yaratabilir ve daha ötesine geçerek sporcunun başarısızlığının temel etkenlerinden biri olabilir.

Stres bu anlamda üç önemli bileşene sahiptir. a. Bireyin çevresi. b. Bireyin algılamaları. c.

Stres bu anlamda üç önemli bileşene sahiptir. a. Bireyin çevresi. b. Bireyin algılamaları. c. Bireyin bu çevre ve algılamaları sonucu uyarılması.

Bireyler stres yaşadıklarında nedenlerini ararlar ve genellikle çevrede kusur bulurlar. Stres sürecini başlatan “stres

Bireyler stres yaşadıklarında nedenlerini ararlar ve genellikle çevrede kusur bulurlar. Stres sürecini başlatan “stres vericiler” (stressor) stresin nedenidir. Sporcular sürekli olarak stres kaynağı yaratabildikleri gibi genellikle aşağıdaki gibi ifadelere başvurarak bunu dile getirebilirler. • Teknik direktör üzerimde çok baskı kurdu. • Yöneticiler üzerimde çok baskı kurdu. • Taraftarlar üzerimde çok baskı kurdu. • Çok kalabalık seyirciyi tribünde görünce paniğe kapıldım. • Tribünden gelen kötü tezahürat ortaya koyduğum performansı etkiliyor.

Gerçekte strese neden olan tek neden çevre değildir. Bizim çevremizi nasıl algıladığımız da strese

Gerçekte strese neden olan tek neden çevre değildir. Bizim çevremizi nasıl algıladığımız da strese neden olmaktadır. Buna örnek verecek olursak; Sporcu stadyuma girdiğinde ve büyük bir seyirci yoğunluğu ile karşılaştığında şunu düşünebilir “bu kalabalığa yeteneklerimi göstermek için güzel bir fırsat var” derken bir başka sporcu ise “bu kadar kabalık önünde hata yapsam ne kadar kötü ve utandırıcı olur” şeklinde düşünebilir.

Elbette saha farklı bir saha değil. Fakat bir sporcu bu sahadaki seyirci kalabalığını pozitif

Elbette saha farklı bir saha değil. Fakat bir sporcu bu sahadaki seyirci kalabalığını pozitif algılarken diğeri ise, negatif olarak algılamaktadır. Bu algılama sonuçta bazı sporcularda performans eksikliği olarak ortaya çıkarırken bazı sporcular tarafından ise tehlikeli bir durum olarak algılanmaktadır. Her iki durumda da belirtilen özellikler sporcunun özgüvenini tehdit eder, bireysel zararlara neden olur, korku yaratır, sporcu üzerinde baskı yaratarak müsabaka performansı üzerinde etkili olacaktır.

Selye (1985), stres uzun sürdüğü zaman üç safhanın ortaya çıkacağını belirtmektedir. Bunlar - alarm

Selye (1985), stres uzun sürdüğü zaman üç safhanın ortaya çıkacağını belirtmektedir. Bunlar - alarm safhası, - direnme safhası ve - tükenme safhasıdır ki, Selye bu yapıyı ‘Genel Uyum Belirtisi’ olarak isimlendirmiştir. Stres verici bir durumla karşılaştığında birey başlangıçta bir alarm dönemi yaşar. Bu otonom sinir sistemini etkin bir duruma geçirir ve salgı bezlerini uyararak kana bol miktarda adrenalin ve adrenalinin etkisi ile ortaya çıkan bir kısım biyokimyasal maddeleri gönderir. Bu salgıların etkisi ile organizma alarm dönemine girer. Bu dönemde iki evre gözlenir ilki şok ya da yıkım olarak adlandırılır, bu birkaç dakikadan, 24 saate kadar sürebilir.

Ardından karşı şok evresi başlar. Şok evresinde, sinir sistemi depresyonu, kas tonusu azalması (dinlenme

Ardından karşı şok evresi başlar. Şok evresinde, sinir sistemi depresyonu, kas tonusu azalması (dinlenme esnasında kastaki gerilim, kasın harekete hazır halde bulunması ya da hareket öncesi aktivasyon derecesi) ve kan şekerinde ani artışı görülür. Bu evre ne denli ağır olursa olsun, ikincil bir yıkıma götürmediği sürece şok olarak tanımlanmaz.

Organizmaya stres veren uyarıcı ya da ortam devam ediyor ise, direnme dönemi başlar. Organizma

Organizmaya stres veren uyarıcı ya da ortam devam ediyor ise, direnme dönemi başlar. Organizma alarm tepkilerini ortadan kaldırır. Stresli ortama ya da uyarıcıya karşı direncinde azalma olur. Alarm dönemindeki biyokimyasal değişimlerin çoğu ortadan kalkar. Organizma normal koşullarda işliyormuş izlenimi verir. Oysaki gerçekte yorulmaktadır. Yavaş yavaş direncini kaybetmektedir.

Tükenme dönemi ise, uzun süren aşırı uyarıya karşı uyum sağlanmasından sonra ortaya çıkan tüm

Tükenme dönemi ise, uzun süren aşırı uyarıya karşı uyum sağlanmasından sonra ortaya çıkan tüm reaksiyonları içine alan bir evredir. Organizma artık bu direncin baskısına dayanamaz, direncini kaybeder. Eğer normal durumlarla temas devam ederse uyum ortadan kalkar ve yorgunluk döneminde tekrar alarm tepkileri görülür.

Bir stresin üç bileşeni vardır. Bunlar bilişsel, davranışsal ve fizyolojik bileşenler olarak ele alınır.

Bir stresin üç bileşeni vardır. Bunlar bilişsel, davranışsal ve fizyolojik bileşenler olarak ele alınır.

Fizyolojik Düzey: Organizma spor ortamında tehlike ile karşılaştığında, tehlikeyi algılamış ise, uygun tepkiler ortaya

Fizyolojik Düzey: Organizma spor ortamında tehlike ile karşılaştığında, tehlikeyi algılamış ise, uygun tepkiler ortaya koyabilmek için etkinlik düzeyini hızla arttırmaya çalışır. Bu stresin alarm dönemi tepkilerine benzer tepkiler ile kendisini gösterir. Kaslardaki gerginlik, gevşeyememe, gerilim baş ağrıları, mide krampları, artan motor gerginlik ve yükselen otomatik canlılığın yarattığı gerilime dayalı uyku bozuklukları, gibi belirtiler ortaya çıkabilmektedir.

Davranışsal Düzey: Sporcu bu noktada artık sakınılması gereken bir kısım davranışlar ortaya koymaya başlar.

Davranışsal Düzey: Sporcu bu noktada artık sakınılması gereken bir kısım davranışlar ortaya koymaya başlar. Kolay bir pozisyonda olsa bile topa vurmaktan kaçınmak gibi ya da hatadan kaçınmak için topa sahip olmamaya çalışmak gibi davranışlar ortaya çıkabilir. Yine zamanlamanın yitirilmesi, reaksiyon zamanında uzama, dikkat ve konsantrasyon kayıpları da davranışsal bir dezavantaj olarak görülebilir.

Bilişsel Düzey: Hatalı bilgilendirme sürecinin dışsal ve içsel gelişimi ile düşüncenin kategorize edilmesi ya

Bilişsel Düzey: Hatalı bilgilendirme sürecinin dışsal ve içsel gelişimi ile düşüncenin kategorize edilmesi ya da olumsuz şekle büründürülmesi sonucu sporcu olumsuz düşünmeye, olumlu düşünceyi reddetmeye, kendi yetenek ve performansına olumsuz bir şekilde bakmaya başlar. Olumsuz olan yaşantıları genellemeye, müsabaka sonuçlarını iki uçta değerlendirmeye yönelten bir kısım bilişsel çarpıtmalar

Stres sporcunun negatif düşünceler sonucunda yaşadığı ve çevresine uyarılmışlık düzeyini yükseltecek tepki gösterdiği bir

Stres sporcunun negatif düşünceler sonucunda yaşadığı ve çevresine uyarılmışlık düzeyini yükseltecek tepki gösterdiği bir durum olduğu için sporcunun olayı algılamasıyla ilişkilidir. Eğer sporcu müsabakayı çok önemli bir şekilde algılarsa stres o kadar artacaktır. Bu durum iki şekilde formüle edilebilir.

Birinci Stres Formülü Bir sporcunun birçok kez maçlara çıktığı soyunma odasına girdiğini ve kalp

Birinci Stres Formülü Bir sporcunun birçok kez maçlara çıktığı soyunma odasına girdiğini ve kalp atışlarının yükseldiğini, avuç içlerinin nemlendiğini ve içinden negatif düşünceler geçtiğini düşünelim. Sporcu bu hisleri geçmişine dayalı olarak düşüncelerinde yaşatmaya devam eder. Bu örneğe göre, soyunma odasının kendisine stres yaratmasından çok sporcunun geçmişe dayalı olarak yaşadıkları deneyimler strese neden olmaktadır. Sporcunun 3– 5 yıl önce yaşadıkları ve bir zamanlar heyecanlandığı aynı soyunma odasına girdiğinde bile uyarılmışlık düzeyi yükselebilir. Sporcunun burada stres yaşaması geçmişi hatırlaması ile ilgilidir. Çevrenin sporcu tarafından negatif olarak değerlendirilmesi ve bunun sporcuda stres yaşayabilmesi söz konusu olabileceği gibi sporcu çevresel uyarıları pozitif olarak da algılayabilir ve yaşadığı stresten heyecan duyabilir ve bundan faydalanabilir.

İkinci Stres Formülü Bir sporcunun soyunma odasından sahaya çıktığını ve ısınan rakiplerini gördüğünü düşünelim.

İkinci Stres Formülü Bir sporcunun soyunma odasından sahaya çıktığını ve ısınan rakiplerini gördüğünü düşünelim. Sporcu rakip sporcularla başa çıkmanın çok zor olduğunu ve kendi seyircileri önünde mağlubiyet yaşamalarının ne kadar utanç verici ve küçümseyici olacağını düşünmeye başlar. Sporcunun yaşadığı bu duruma vücudu hemen kalp atım sayısını arttırarak, deri sıcaklığı ve solunum sayısında değişiklikler yaparak yanıt verir. Sporcunun dizleri titremeye başlar. Birinci stres formülüne göre uyarılmışlık önceliklidir ve negatif düşünceler sonradan yaşanılmaktadır. İkinci stres formülünde ise, bunun tersi olarak negatif düşünceler öncelikle ve uyarılmışlık sonradan yaşanır.

Spor Ortamında Stresi Oluşturan Etkenler Spor ortamında stresin temelini oluşturan etmenler şunlardır: - Temel

Spor Ortamında Stresi Oluşturan Etkenler Spor ortamında stresin temelini oluşturan etmenler şunlardır: - Temel Gereksinimler Açısından Öz Güvende Azalma - Çalışma Koşulları ve Çalışma Ortamları - Antrenörün Uyguladığı Yönetim Tarzı - Müsabakaya İlişkin Etmenler - Seyirci ve Maçın skoru - Engelleme - Yazılı ve Görsel Basın

Stresle Başa Çıkma Yöntemleri Üç farklı yöntemle stresle başa çıkılabilir. Bunlar; - bedenle başa

Stresle Başa Çıkma Yöntemleri Üç farklı yöntemle stresle başa çıkılabilir. Bunlar; - bedenle başa çıkma yolları, - zihinle başa çıkma yolları ve - davranışla başa çıkma yollarıdır.

Bedenle başa çıkma yollarında, gevşeme teknikleri, değişik beden egzersizleri ve beslenme biçimleri yer alır.

Bedenle başa çıkma yollarında, gevşeme teknikleri, değişik beden egzersizleri ve beslenme biçimleri yer alır. İkinci gruptaki zihinsel başa çıkma yolları, uyumsuzluğa ve gerilime neden olan faaliyetlerden uzak kalma, zihinsel düzenleme ve dönüşüm tekniklerini içerir.

Üçüncü aşamada, davranışla başa çıkma yolu bulunmaktadır. Birçok insanın streslerini yönetmek için masaj yaptırdıklarını,

Üçüncü aşamada, davranışla başa çıkma yolu bulunmaktadır. Birçok insanın streslerini yönetmek için masaj yaptırdıklarını, özel müzikler dinlediklerini, ılık duş aldıklarını, gürültülü ortamlardan uzaklaşarak daha sakin yerlerde vakit geçirdikleri bilinmektedir.

Bütün stres yönetim teknikleri şu üç bileşenin değiştirilmesiyle ilgilidir. • Çevresel koşullar • Negatif

Bütün stres yönetim teknikleri şu üç bileşenin değiştirilmesiyle ilgilidir. • Çevresel koşullar • Negatif düşünceler • Uyarılmışlık düzeyi

Stresin nasıl yaşandığına bağlı olarak stres yönetim tekniği belirlenmelidir. Bir veya birkaç güçlü stres

Stresin nasıl yaşandığına bağlı olarak stres yönetim tekniği belirlenmelidir. Bir veya birkaç güçlü stres kaynağı ile karşılaştığımız zaman üç tercih yolumuz vardır: a. Düşmana anlayış gösterme, b. Karşı savaş verme, c. Geri çekilme

Stres, sporcuların yetenekleriyle onlardan beklenilenlerin uyumlu düşmediği, beklentilerin sporcuların yeteneklerinden daha yüksek olduğu ve

Stres, sporcuların yetenekleriyle onlardan beklenilenlerin uyumlu düşmediği, beklentilerin sporcuların yeteneklerinden daha yüksek olduğu ve sonucun sporcular için önemli olduğu ve bir anlam taşıdığı durumlarda yaşanır. Sporcu karşılaşacağı durumlarla başa çıkmada yeteneklerinden emin değildir. Bu açıklanan nedenlerden dolayı spor psikologları ve antrenörler şu iki konuda uzman olmalıdırlar.

1. Belirsizliği Aşağıya Çekmek: Antrenörler ve spor psikologları sporcunun çevresini düzeltmek için kullanmada becerikli

1. Belirsizliği Aşağıya Çekmek: Antrenörler ve spor psikologları sporcunun çevresini düzeltmek için kullanmada becerikli olmalıdırlar. Elbette sporlar her türlü belirsizlik ortadan kaldırılamaz. Sporu daha çekici ve eğlenceli yapan en önemli özelliklerden bir tanesi de sonucun önceden tahmin edilememesidir. Bu belirsizlik antrenörün isteği ile ortadan elbette kaldırılamaz. Sporculara bu belirsizliklerle daha iyi başa çıkabilmeleri için psikolojik beceriler öğretilmelidir. Özellikle antrenörün kontrolünde olabilecek ve onların performanslarını olumsuz etkileyen belirsizliklerin ortadan kaldırılması planlanmalıdır.

2. Önemi Azaltma: Bu teknik ise antrenörün sporcuların streslerini kontrol altına almaları için başvurdukları

2. Önemi Azaltma: Bu teknik ise antrenörün sporcuların streslerini kontrol altına almaları için başvurdukları diğer bir yoldur. Sporcular bazen aşırı önem vermekten dolayı stres yaşarlar. Sporcunun sonuca verdiği önem içsel ve dışsal olabilir. Dışsal olanlar para, prim, kupa vb. içsel olanlar ise zevk, tatmin ve başarı vb. şeylerdir.

Stresle bireysel olarak başa çıkmak için ise şu yöntemler kullanılabilir: - Öz-saygının geliştirilmesi: Size

Stresle bireysel olarak başa çıkmak için ise şu yöntemler kullanılabilir: - Öz-saygının geliştirilmesi: Size zevk veren, sizi istek ve neşeyle dolduran her şeyi yapın ve kendiniz olun. - Denge bölgeleri: Kısa zaman içinde gerçekleşen aşırı değişiklik, insanı rahatsız eder. Denge bölgesi, yaşamınızda hiçbir değişikliğin olmadığı, eğer oluyorsa da çok az ve çok yavaş olduğu bir alandır. - İyi yönetim: Verimli etkin bir yönetici olmak, işe karşı hakimiyetinizi sağlayacağı için, gerilimin yükünü denetleyebilir.

- Niteliklerin geliştirilmesi: kişisel ve mesleki nitelikleri, mümkün olduğu kadar hatalardan arınarak, güçlendirilmelidir. Bu

- Niteliklerin geliştirilmesi: kişisel ve mesleki nitelikleri, mümkün olduğu kadar hatalardan arınarak, güçlendirilmelidir. Bu bireyin kendisine duyduğu özgüveni ve öz-saygısını yükseltir. - Ruh sağlığı: Geliştirilen güçlü psikolojik uyumun stresi etkisiz hale getirdiği genel olarak kabul edilmektedir.

- Algılama Stratejileri: İç ve dış kaynaklı gerilimler, insanın kişilik süzgecinden geçer ve bu

- Algılama Stratejileri: İç ve dış kaynaklı gerilimler, insanın kişilik süzgecinden geçer ve bu kişilik onun gerilime tepkisinin ne kadar güçlü olacağını belirler. Kimileri oldukça güçlü bir gerilim kaynağına yüksek direnç gösterebilirken, kimileri çok basit stres kaynakları karşısında bile, yıkıma uğrar. - Yaşam temposunun kontrolü: Hayatınızın ne kadar hızlı, tempolu, stresli ve tatminkar olduğunun değerlendirilmesi, stres azaltıcı yöntemlerin sonuncusudur.

SPORDA SALDIRGANLIK Dolard, Miller, Mourer ve Sears; saldırganlığı, başka bir kişiye zarar vermede hedeflenmiş

SPORDA SALDIRGANLIK Dolard, Miller, Mourer ve Sears; saldırganlığı, başka bir kişiye zarar vermede hedeflenmiş davranışın sırası olarak tanımlamışladır. Similarl ve Kaufman, saldırganlığıcanlılara hedef olan direk davranış olarak tanımlamışlardır. Baron ise, zarar ya da yaralanmanın direk olarak hedefe doğru yöneltilen davranışlardan herhangi biri olarak tanımlamıştır.

Türk Dili Sözlüğünde ise saldırganlık, bireyin kendi düşünce ve davranışlarını dışardan gelen direnmelere karşın

Türk Dili Sözlüğünde ise saldırganlık, bireyin kendi düşünce ve davranışlarını dışardan gelen direnmelere karşın zorla karşısındakine benimsetme çabasıdır. Alderman (1974), saldırganlık kelimesini bir başkasının acı duyması, yaralanması amacıyla yaptığı kasti hareket şeklinde tanımlamıştır. Humsan ve Silva (1984) yaptıkları farklı bir tanımlamada saldırganlığı” hak iddia etme hareketi olarak açıklamışlardır.

Örneğin; futbolda rakibi bloke etmek, buz hokeyinde rakibi tutma, basketbolda ribaund için savunma pozisyonunda

Örneğin; futbolda rakibi bloke etmek, buz hokeyinde rakibi tutma, basketbolda ribaund için savunma pozisyonunda durma gibi hareketler oyun kurallarına uygun biçimde kin ve nefret içermeden yapılırsa bunlar spor müsabakaları içinde kabul edilebilir davranışlardır. Eğer bu davranışlar saldırı niteliğinde ve sporcu tarafından rakibini yaralamak amacı taşıyorsa bu davranış saldırganlıktır.

Baker (1990) saldırganlıkla ilgili tanımların ortak bir özelik taşımadığını, saldırganlık kavramının kişilik özelliği, öğrenilmiş

Baker (1990) saldırganlıkla ilgili tanımların ortak bir özelik taşımadığını, saldırganlık kavramının kişilik özelliği, öğrenilmiş bir alışkanlık ve biyolojik bir süreç olarak ele alınması gerektiğini belirtmiştir.

Bu ve buna benzer saldırganlık tanımlamaları incelendiğinde sporda saldırganlığın dört özelliğinin oraya çıktığı kolayca

Bu ve buna benzer saldırganlık tanımlamaları incelendiğinde sporda saldırganlığın dört özelliğinin oraya çıktığı kolayca görülebilir. Bunlar: 1. Saldırganlık bir davranıştır. 2. Saldırganlık zarar ve yaralamayı içerir. 3. Saldırganlık canlıya yöneliktir. 4. Saldırganlık planlıdır ve amaç içerir.

Yukarıda yer alan özellikler incelendiğinde saldırganlığın kasten yapıldığı kaza sonucu meydana gelmeyen bir davranış

Yukarıda yer alan özellikler incelendiğinde saldırganlığın kasten yapıldığı kaza sonucu meydana gelmeyen bir davranış olduğu görülmektedir. Çünkü saldırganlığı amaç edinmiş bir sporcu rakibini yaralar ya da sakatlamak niyetindedir. Ancak sporda saldırganlıkta fiziksel temas her zaman olmayabilir. Çünkü saldırganlık fiziksel temas ve sözlü bir davranış içermektedir. Bir tavır ya da duygu değildir. Kaza eseri hatta istemeyerek bir sporcu rakibini yaralayabilir. Bu saldırgan bir davranış değildir. Çünkü verilen zarar planlı değildir.

Sporda Saldırganlık Çeşitleri Sporda saldırganlık - “Amaçlı Saldırganlık” ve - “Kasti Saldırganlık” olmak üzere

Sporda Saldırganlık Çeşitleri Sporda saldırganlık - “Amaçlı Saldırganlık” ve - “Kasti Saldırganlık” olmak üzere ikiye ayrılır. Her iki saldırganlık çeşidi spor ortamında vardır. Bazen spor branşının oyunsal özelliklerine göre bazen de skorun, sporcunun, antrenörün algılayış şekline ve pekiştireçlerin durumuna göre değişkenlik kazanır.

Amaçlı Saldırganlık Amaçlı saldırganlıkta şiddet bir amaca ulaşmak için uygulanır. Ancak sporcu bu amacına

Amaçlı Saldırganlık Amaçlı saldırganlıkta şiddet bir amaca ulaşmak için uygulanır. Ancak sporcu bu amacına ulaşmak isterken başka bir sporcuyu istemeyerek yaralayabilir. Yani rakibine bir amaç doğrultusunda hareket yapan sporcu onu yaralayabilir.

Örneğin bir voleybolcu topu hızlı ve sert bir şekilde rakibinin üstüne vurarak topu çıkarmasını

Örneğin bir voleybolcu topu hızlı ve sert bir şekilde rakibinin üstüne vurarak topu çıkarmasını engellemek isteyebilir. Böyle bir hareket rakibinin yaralanmasına neden olabilir. Bu amaçlı bir saldırganlıktır.

Amaçlı saldırganlık kurallara uygun olarak gerçekleşebildiği gibi kuralların dışına da çıkılarak yapılabilir. Amaçlı saldırganlık

Amaçlı saldırganlık kurallara uygun olarak gerçekleşebildiği gibi kuralların dışına da çıkılarak yapılabilir. Amaçlı saldırganlık her bir spor dalı için ayrı ve özel olarak belirlenmelidir. Çünkü bir spor branşında oyunsal özelliklerden kaynaklanan bir hareket normal karşılanırken, aynı hareket farklı bir spor branşında amaçlı saldırganlık olarak ele alınabilir.

Amerikan futbolunda çarpma ve tutmanın anlamı amaçlı saldırganlık olarak algılanırken aynı hareketler hentbol sporunda

Amerikan futbolunda çarpma ve tutmanın anlamı amaçlı saldırganlık olarak algılanırken aynı hareketler hentbol sporunda saldırgan davranış olarak algılanabilir. 1500 metre koşusunda rakibe omuz atma ya da vurma ile futbolda aynı hareket farklı değerlendirilmelidir.

Kasti Saldırganlık Sporda kasti saldırganlıkta rakibi yaralama ve sakatlama amacı vardır. Kasti saldırganlık bir

Kasti Saldırganlık Sporda kasti saldırganlıkta rakibi yaralama ve sakatlama amacı vardır. Kasti saldırganlık bir amaca yönelik, planlıdır, düşmanlık ve kızgınlık içerir. Bir beyzbolcunun rakibini tutmaması için topu belirli bir hızla atması amaçlı saldırganlık iken aynı oyuncunun topu maksimum hızla atması amaçlı ve planlı olması nedeniyle kasti saldırganlıktır.

Sporda Saldırganlığı Azaltmada Antrenörün Rolü Sporda antrenör sporcularında saldırganlığı azaltmada önemli roller üstlenebilir. Antrenörün

Sporda Saldırganlığı Azaltmada Antrenörün Rolü Sporda antrenör sporcularında saldırganlığı azaltmada önemli roller üstlenebilir. Antrenörün deneyimi, oyun bilgisi, algılama kapasitesi, kişilik özellikleri vb. sporcularda saldırgan davranışların ortaya çıkmasında ya da bu tür davranışların azaltılmasında önemli bir özelliğe sahiptir. • Genç sporcuların saldırgan olmayan davranışlarını övün. Yetenekli sporcularınıza diğer sporcuların onları örnek aldığını hatırlatın. • Saldırganlığı artıran ortamlardan sporcularınızı uzaklaştırın ya da uzak kalmasını sağlamayı öğretin. Sporcuların saldırgan davranış göstermesine neden olabilecek dışsal faktörleri oyun alanından uzaklaştırın. • Sporcunuz saldırganlığını kontrol ettiğinde pozitif destek verin.

 • Duygularını kontrol etmek ve canlanmayı sağlayabilmek için rahatlama ve stresi sevk ve

• Duygularını kontrol etmek ve canlanmayı sağlayabilmek için rahatlama ve stresi sevk ve idare etme tekniklerini öğretin. • Sporcuların sonuçla ilgili işler yerine performansla ilgili işlerde cesaretlendirin. • Bir sporcunun saldırgan davranışlarının bütün takımı bozduğunu vurgulayın. • Saldırgan davranışlar konusunda ısrar eden sporcunuzu cezalandırıldığınız gibi duygularını kontrol edebildiğinde de takdir edin ve destekleyin. • Bir antrenör olarak her zaman kendi davranışlarınızın farkında olun. Çünkü siz etkileyici bir rol model olabilirsiniz. Sporcularını saldırgan davranışlara iten antrenörlerinde cezalandırılacağını unutmayın.

TEŞEKKÜRLER…

TEŞEKKÜRLER…