SPOR BLMLERNE GR YRD DO DR MEHMET YILDIRIM
SPOR BİLİMLERİNE GİRİŞ YRD. DOÇ. DR. MEHMET YILDIRIM
ÜNİTE 1 SPOR BİLİMLERİ İLE İLGİLİ KAVRAMLAR �Giriş �Beden eğitimi �Aktif yaşam �Hareket ve hareket eğitimi �Temel hareket becerileri �Hareket, vücut, uzaysal ve ritmik bilincin gelişimi �Spor �Temel kavramlar
SPOR BİLİMLERİ İLE İLGİLİ KAVRAMLAR GİRİŞ Spor, Dünya’da farklı kültürleri, farklı dilleri ve insanları bir araya getiren önemli bir olgudur. Spor bilimlerinin öğrenilmesi ve öğretilmesi spor bilimlerini oluşturan kavramların bilinmesi ile başlar. Spor bilimleri ile ilgili temel kavramlar iyi anlaşılmadıkça ve kavramların birbirleriyle olan ilişkileri sağlam bir temele oturmadıkça spor ile ilgili görüş üretmek mümkün değildir. Spor kavramının anlaşılabilmesi için öncelikle beden eğitimi ve hareket kavramlarının iyi bilinmesi gerekmektedir.
BEDEN EĞİTİMİ Wuest ve Bucher’e (1999) göre, beden eğitimi “fiziksel etkinliklerin kullanıldığı eğitimsel bir süreç olduğu kadar, bireylerin gereksinim duyduğu tutum, bilgi ve becerilerin optimal düzeyde gelişmesine de katkıda bulunan” bir süreçtir. Pangrazi ve Dauer (1992) de, beden eğitimini “çocukların bütün olarak büyüme ve gelişmesine hareket deneyimleri aracılığıyla katkıda bulunan genel eğitim programlarının bir parçası” olarak tanımlanmaktadır. Amerika Ulusal Beden Eğitimi ve Spor Birliği’ne (NASPE) göre beden eğitimi, “çocuk ve yetişmekte olan gençlerin bilişsel, sosyal ve fiziksel gereksinmelerini karşılamak için hazırlanmış bireysel ve grup içerisindeki hareket yaşantılarını kapsayan bir etkinliktir’’. Bu tanımlardan anlaşıldığı gibi, beden eğitimi bireyin fiziksel, duygusal, sosyal ve bilişsel yönlerden gelişmesini sağlayan etkinlikler toplamıdır. Bu anlamda beden eğitimi, sadece bireylerin bir bütün olarak gelişmesine değil, aynı zamanda bireylerin oluşturduğu ve içinde yaşadıkları toplumun gelişmesine de katkı sağlamaktadır.
Amerika Ulusal Beden Eğitimi ve Spor Birliği’ne (NASPE) göre beden eğitimi alan bireyin kazanacağı davranışları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz; • Beden eğitimi alan birey; çeşitli fiziksel etkinlikleri gerçekleştirmek için zorunlu becerileri öğrenecek. • Beden eğitimi alan birey; fiziksel devamlılığının farkında olma duygusunu geliştirecek. • Beden eğitimi alan birey; hareketsel olan ve olmayan ve ustalık içeren becerileri geliştirecek. • Beden eğitimi alan birey; hareket, dans, oyunlar ve sporda hareketsel olan ve ustalık içeren becerileri birleştirecek. • Beden eğitimi alan birey; düzenli fiziksel etkinliğin yararlarını anlayacak ve sağlıklı olma anlayışını geliştirecek.
• Beden eğitimi alan birey; sağlıklı ve sağlıklı olma alanlarında bilinçli bir tüketici olacak. • Beden eğitimi alan birey; dinlenme becerisini ve güven duygusunu geliştirecek. • Beden eğitimi alan birey; vücut yapısını ve genel işlevini kavrayacak. • Beden eğitimi alan birey; spor, hareket, dans ve oyunlardaki kuralları değerlendirmeyi, uygulamayı ve kuralları kavrayacak. • Beden eğitimi alan birey; estetiği ve hareketin yaratıcı niteliklerini takdir edecek. • Beden eğitimi alan birey; kendine güveni ve içsel kişilik becerilerini geliştirecek.
AKTİF YAŞAM Aktif Yaşam; bireyin fiziksel, sosyal ve zihinsel olarak sağlıklı bir şekilde hayatını devam ettirebilmesidir. Çocuklara bilgi, beceri, davranış, yetenek ve aktif bir yaşam tarzına sahip olma isteği kazandırmak ve geliştirmek için yardım etmeyi amaçlar. Beden eğitimi ve spor eğitiminin önemli amaçlarından biride çocukları aktif bir yaşam tarzı geliştirmeye doğru eğitmektir. Çocuklar sadece öğretmen eğitim verdiği zaman değil, normal yaşam tarzlarının bir parçası olarak da aktif olmalıdırlar. Aktif yaşam; fiziksel etkinliklere katılım ile gerçekleşir.
HAREKET VE HAREKET EĞİTİMİ Hareket, vücudun herhangi bir bölümündeki gözle görülür değişim pozisyonu, vücudun konum değiştirmesidir. Başka bir deyişle, hareket, bir kişiye ya da belirli bir noktaya göre yer değiştirmek olarak tanımlanabilir. Hareket eğitimcileri, hareket kavramını "organize olmuş hareketler serisi" olarak tanımlamaktadır. Hareketsizlik ise, bir nesnenin konumunun bir çizgiye ya da bir yüzeye göre sabit kalması halidir. Yukarıda yer alan tanımlardan da anlaşılabileceği gibi hareket, günlük hayatımızın temel bir parçasıdır. Bir çocuk herhangi bir yere hareket etmek istediğinde, çocuğun hareketi başarması için birçok yol vardır. Burada önemli olan çocuğa doğru davranışı göstermek değil, onun farklı hareket yollarını algılamasını sağlamaktır. Hareket eğitimi kavramının birçok şekilde tanımı yapılmıştır. Hareket eğitimi; uygulama, oyun, spor, atletizm, yüzme, jimnastik, dans kullanımlarını ve bunların anlamlarını araştırmaya; bunların birbirlerine veya gruplara olan etkilerini anlamaya çalışan akademik bir disiplindir.
İnsanlar hareket etmeyi öğrenebilmek için serbestçe hareket etmek ve önce kendi alanını, sonra diğer hareket alanlarını tanımak zorundadır. Hareket alanlarını etkili kullanabilen çocuk, tüm yönlerde ve düzeylerde (yüksekorta-düşük) lokomotor, non-lokomotor, manipülatif ve denge becerilerini yapabilecek ve kendi vücut kapasitesini tanıyabilecektir. Gerçekte lokomotor, non-lokomotor, manipülatif ve denge gibi hareket çeşitlerinin geliştirilmesine yönelik olarak hazırlanan nitelikli programlar çocukların hareketlerini ve hareket verimliliğini de arttıracaktır.
TEMEL HAREKET BECERİLERİ Lokomotor Beceriler Çocuklar okula başlamadan önce gelişmiş olmamak şartıyla yürüyebilirler, koşabilirler ve sıçrayabilirler. Eğer çocuğa “iyi bir koşucu musun? ” diye sorarsak cevap “evet” olacaktır. Gerçektende çocuklar yeteneklerini daha iyi olarak düşünürler ve daha büyüklerle yarışmaya çalışırlar. Yarışmayı kaybettikleri zamanda şaşırırlar. Lokomotor beceriler; vücudun zemindeki belirli bir noktadan bir başka yere doğru hareketidir. Büyük kas becerileri denge/kararlılık becerileri ile birlikte gelişir. Lokomotor becerilerinin etkili formalarına geçmeden önce, denge becerilerinin temel yönleri üzerinde ustalaşmak gerekir. Lokomotor beceriler şunlardır: • Yürüme • Koşma • Atlama • Sıçrama • Uçma • Sekme • Tırmanma • Kayma • Sürünme
Non-Lokomotor Beceriler Non-lokomotor beceriler; bireyin, bulunduğu zemin üzerinde dengesini yerçekimine karşı koruma yeteneğidir. Denge/kararlılık, insan hareketinin temel formudur. Bütün etkili hareketlerin temelidir. Hem lokomotor hem de manipülatif becerilerin içine yayılır. Nonlokomotor beceriler şunlardır. • Eğilmek • Bükülmek • Sallanmak • Dönmek • Simetrik-asimetrik, geniş-düz vücut şekilleri
Manipülatif Beceriler Manipülatif beceriler; bireyin, herhangi bir nesne ilişkisini gerektiren hareketlerdir. El ve ayakların kullanılması ile nesnelerden kuvvet alma ve nesnelere kuvvet uygulama ile ilgilidir. Bir şeyi el veya ayak ile yapmak bir kişinin öğrenebileceği en iyi harekettir. Çocuklar el ile yapılan şeyleri severler. Manipulatif motor beceriler eğer doğru bir şekilde öğretilirse kendine yapılabilen etkinliklerdir. Manipülatif hareket becerileri ile küçük kas becerileri gelişir. Manipülatif hareket becerileri, • Atma • Tutma • Fırlatma • Vurma • Tekmeleme • Sürme
DENGE Ağırlık merkezinin yerçekimine karşı kontrol altında tutulmasıdır. Denge çalışmalarının amacı, vücudu daha fazla zorlamaya yönelik çalışmaları içerir. Denge yeteneğimizi geliştirmede yapacağımız çalışmaların büyük bir önemi vardır. Bu çalışmalar ile vücudumuzu daha önce yapmadığı hareketlere zorlamak, bu hareketleri yapabilmeye çalışmak ve değişik materyaller taşımayı içerir.
Statik Denge Sabit bir noktada dengeyi sağlayabilme “statik denge” olarak tanımlanır. Tek ayak üzerinde durma, amuda kalkma statik dengeye örnek verilebilir. Tek Ayak Üzerinde Durma Şekil 1. 4: Statik Denge.
Dinamik Denge Hareket halinde dengeyi koruyabilme ise “ dinamik denge” olarak ifade edilir. Denge üzerinde yürüme, sıçrama ve sağa, sola dönüşler, yuvarlanmalar, takla dinamik dengeye örnek olarak verilebilir. Denge Tahtası Üzerinde Yürüme.
Takla Atma. Şekil 1. 5: Dinamik Denge.
HAREKET, VÜCUT, UZAYSAL VE RİTMİK BİLİNCİN GELİŞİMİ Hareket Bilinci Hareket bilinci, duygusal deneyimleri izlemek, yorumlamak ve onlara doğru biçimde tepki vermeyi içerir. Vücut beş duyu organıyla bilgi alır (görme, tatma, duyma, koklama, dokunma). Algı, geçmiş deneyimleri kullanarak bu duygusal bilgiyi değerlendirir ve kararlar alınır, tepkiler verilir. Başka bir duyusal şekil çoğunlukla altıncı “his olarak” belirtilen, kinestetik bilinçtir. Vücudun dışında bilgi alan diğer duyuların çoğunun aksine, kinestetik duyu sistemi, iç mekanizmadan, sinirlerden, eklemlerden ve diğer iç bölgelerden bilgi alır. Bu bilgi, diğer duyularla elde edilen bilgilerle birleştirilir, hareket ve vücut duruşu şeklinde bir tepki üretilir. Bu yüzden, hareket bilinci, çocuklar algısal bilinci değerlendirdikçe gelişir.
Vücut Bilinci Vücut bilinci, vücudun kısımlarını ve birbirleriyle ilişkilerini doğru olarak tanımlamayı kapsar. Vücut bilinci aynı zamanda, vücudun kısımlarının kapasitelerini, sınırlarını ve hareketleri doğru ve etkili bir biçimde yapmayı da kapsar. Çevresel deneyimler, vücut bilincinin gelişmesine yardımcı olur. Örneğin çocuklar ilkokula başladıklarında vücutlarının %50’sini bilirler. İlkokul sonuna kadar vücutlarını %100 tanımaları gerekir. Vücut bilincinin bir uzantısı da yön bilincidir. Birçok çocuk sağ ve solunu kolayca tanımasına rağmen, bu çocukların genelde ilkokula başlayıncaya kadar bilmedikleri bir şeydir.
Uzaysal Bilinç Uzaysal bilinç, üç boyutlu uzayı, içindeki objeleri tanımak ve onlara tepki verme yeteneğidir. Çevreye göre insanın vücudunun konumunun hissidir. Görsel bilinç, uzaysal bilincin kapsamı içindedir. Derinlik ve uzaklık algısı, biçim farkı ve görsel motor düzeni uzay bilincine katkıda bulunur. İlkokul (1, 2, 3, 4 ve 5. sınıflar) ve ortaokul (6, 7 ve 8. sınıflar) da okuyan çocuklara uzay bilinci farkını göstermek için bir uygulama yaptırılıyor. Bu uygulama çocukların topu tutabilmeleri yeteneği ile ilgilidir.
Bir makine tarafından bir top fırlatılır ve çocuklara, topu tutabilmek için, hareket etmeleri söylenir. İlk olarak çocuklara topun atılış yerini görmeleri sağlanıyor. Daha sonra, büyük bir bez parçası ile topun atılış yerinin görünmesi engelleniyor. Çocukların hepsi doğru yöne koşmalarına rağmen, yaşça küçük olanlar (1, 2 ve 3. sınıflar) topun düşeceği yerin tahmininde yaklaşık 22 adımlık bir sapma yaptılar. Yaşları daha büyük olanlar ise (4, 5 ve 6. sınıflar) yalnızca 2, 5 adımlık sapma yaptılar. Yaşı küçük olanlar, aynı yöne koşmalarına rağmen topun düşeceği yeri tahmin edememekle birlikte gittikleri yere de çok geç vardılar. Gelişme ise topun düşeceği yeri doğru tahmin eden fakat karar vermekte geç kalan 4. sınıf öğrencilerinde gözlenebildi. Aslında, karar verselerdi de topa yetişemeyeceklerdi. 5. sınıf öğrencileri ise, 4. sınıflara göre biraz daha hedeften uzaklaştılar ama topu yakalamak için daha hızlı davrandılar. 6. sınıf öğrencileri ise tahminlerinde en başarılı olan gruptu. Yaşça büyük olan çocukların (4, 5 ve 6. sınıflar) hepsi topun nereye düşeceğini iyi tahmin etmişlerdi. Fakat 4. sınıf öğrencileri, bu bilgiyi 6. sınıf öğrencileri kadar iyi değerlendiremedi. Bu ve bu tür çalışmalardan anlıyoruz ki, hızlı hareket eden nesnelere dair algısal tahminler içeren uzaysal bilinç ve becerisel tepkiler çocukluk çağının son dönemlerine kadar pek gelişmez. Bu yüzden öğretmenler ve eğitmenler 8 yaşında ve daha küçük çocuklardan, düzgün fırlatılmış bir topu yakalamasını ve havada uçan bir topun doğru olarak gözlenmesini beklememelidirler.
Ritmik Bilinç Bütün hareketlerimiz, uzaysal ve zamansal özellik taşır. Yani hareketlerimiz uzayda bir zaman düzeni içinde gerçekleşir. İyi gelişmiş bir zaman bilinci olan çocuk, hareketleri koordine ve ritmik bir biçimde yapabilir. Ritmik bilinç, bütün koordine edilmiş hareketlerin temelidir. Çocukların günlük hayatlarında önemli bir rol oynar. Diğer bilinç ise, işitsel bilinçtir ki, bu ses ayrımı, sesin geldiği yeri belirleme, zamansal ve işitsel algıyı kapsar. Zaman içindeki seslerdeki değişimleri algılama ve ayırt etme yeteneği, ritmik bilincin önemli bir parçasıdır. Ritmik hareketler, örneğin halk oyunları tempo, düzen ve vurgu ayrımı gerektirir. Ritmik bilinç konusunda, küçük ve büyük çocuklar arasındaki değişiklikler birçok araştırmada kanıtlanmıştır. Küçük çocukların, büyük çocuklara göre, ritmik bilinç konusunda daha çok zorlandıkları görülmüştür. Ayrıca erkek çocukların kız çocuklarına oranla, ritmik hareketlerde daha çok zorlandığı kanıtlanmıştır. Ancak genelleme yapmak için, iki cinsiyet arasında daha çok araştırmaya ihtiyaç vardır. Açıkçası, çocukların daha çok ritmik aktivitelere ihtiyacı vardır.
SPOR Spor bireylerin “hareket” etme ihtiyacını karşılaması, eğlenme, oyun, neşelenme, sosyalleşme, statü elde etme ve daha birçok nedenden dolayı tercih edilirken aynı zamanda bir meslek olarak da seçilebilmektedir. Spor sözlük anlamı olarak incelendiğinde Latince Disportare ve Desport biçiminde “dağıtmak, birbirinden ayırmak” anlamına gelen sözcüklerden oluşmuştur. 17. yüzyıldan sonra ilk hecesi değişerek “SPORT” biçimine dönüştüğü araştırmacılar tarafından öne sürülmektedir.
Spor denilince insanın aklına koşmak, yürümek, yüzmek, bisiklete binmek veya bir takımın diğer bir takıma karşı yapmış olduğu mücadele gelebilir. Sporu farklı bir şekilde ele alarak incelemek mümkündür. Şekil 1. 6: Sporun Farklı Şekillerde Ele Alınışı.
Rekreasyon: Serbest zamanları değerlendirme etkinliğidir. İnsanların serbest zamanlarında hiçbir zorlama olmadan gönüllü olarak katıldıkları etkinliklerdir. Bu etkinlikler kişiyi hem eğiten hem de eğlendiren nitelikte olabilir. Amatör sporcu: Uğraştığı spor dalında katıldığı yarışmalardan veya müsabakalardan maddi kazanç elde etmeyen sporculara verilen isimdir. Profesyonel sporcu: Uğraştığı spor dalında katıldığı yarışmalardan veya müsabakalardan maddi kazanç elde eden sporculara verilen isimdir.
Sporun belirli sözcüklerle kalıplaşmış klasik bir tanımı yoktur. Spor kavramının tanımları incelendiğinde farklı şekillerde tanımlandığı görülebilir. Bu nedenle spor ile ilgili farklı kaynaklardan değişik tanımlar vererek spor kavramının anlaşılması daha kolay olacaktır. Felsefi açıdan spor, spor kavramında dile gelen hakikati; sporun özünü sürekli bir çabayla araştıran; kavramı spor bilimlerinden ve felsefelerinden derlediği her yeni bilgi ile yeniden yorumlayan, aydınlatan bir bilgi alanıdır. Sosyoloji açısından spor ise, belli kuramların ışığı altında diğer bilim dallarıyla işbirliği yaparak sporda sosyal yapılar ve sosyal davranışlar ile sporun sosyal etkilerini araştırır.
Türk Dil Kurumu Sözlüğünde spor, “Kişisel ya da toplu biçimde yapılan genellikle yarışmaya dayanan, kimi kurallara göre uygulanan beden hareketlerinin tümü” olarak tanımlanmıştır. Bir başka tanıma göre ise spor, özel araç gereç ve ortam kullanan, rekor arayışlarının önemli olduğu belli bir zaman ve alan içinde yapılan yarışmaya dayalı fiziksel bir aktivite olarak tanımlanmıştır.
Loy ise spor kavramına farklı bir açıdan yaklaşarak, • Doğada yapılması • İçinde yarışma unsurlarının bulunması • Fiziksel yeteneklere dayanması • Şans, strateji ve yetenek unsurlarını içermesi, • Değişken bir sonuca sahip olması gibi fikirleri ile değişik bir bakış açısı ortaya koymuştur.
Beden eğitimi ve spor ile ilgili tanımlarından anlaşılabileceği gibi, beden eğitimi rekor kırma ve şampiyon olma amacı taşımaz iken, sporda ise şampiyon olma ve rekor kırma amacı vardır. Beden eğitimi kurallara bağlı olmadan özgürce ve değişik ortamlarda yapılırken, spor ise, spor salonlarına veya spor sahalarına, yaptığı spor ile ilgili araç ve gereçlere, yapılan spor dalı ile ilgili belirli kurallara gereksinim duyar.
TEMEL KAVRAMLAR Büyüme Hücrelerin büyümesi ve çoğalması sonucu oluşan vücut ölçülerindeki artıştır. Fiziksel gelişmeden dolayı vücuttaki nicel değişikliklerdir. Baldır kaslarının hacmindeki bir artış büyümeyi anlatabilir. Büyüme beden ile ilgili değişimleri içermektedir.
Olgunlaşma Üst düzeyde işlevsellik yaratmak için türe özgü yetilerin niteliksel değişmeleridir. Örneğin bir çocuğun alıştırma ve destek ile belirli bir zamana kadar yürüyememesi, ancak yürüme olgunluğuna gelince yürümeye başlaması. Çevresel faktörlere bağlı olarak gelişim süreci içerisinde belirgin değişimler oluşmaktadır. Örneğin gelişim sürecine bağlı olarak çocuğun ortaya çıkardığı motor performansta değişimler meydana gelir. Yaklaşık olarak bir bebek dört aylık olduğunda destek ile oturabilir duruma gelir. Yedi aylık olduğunda ise desteksiz oturabilir. Tutuş, tırmanma ve ayakta durmak çocuğun olgunlaşması ile ortaya çıkan davranışlardır. Bunun sonucunda olgunlaşmayı organizmanın büyüyerek kendisinden beklenen bir işi yapabilecek düzeye ulaşma sürecidir diyebiliriz.
Gelişim Çocuğun daha yüksek nitelikteki işleri yapabilmesi ve ilerlemesi şeklinde tanımlanan gelişim kavramı bireyin olgunluğa erişmesidir. Kısacası olgunlaşma ve öğrenme bireyin gelişiminde anahtar noktalardır. Gelişme döllenmeden başlayarak yaşamın sonuna kadar geçen sürede insanın yaşadığı fiziksel, bilişsel, duygusal ve sosyal yönden değişikliklerdir. Örneğin bir çocuğun gelişimine, olgunlaşmaya ve öğrenme olanaklarına bağlı olarak konuşma ve anlatım gücünü geliştirmesi. Motor Performans Motor görevi ortaya çıkarmak için kullanılan güç ve motor görevi ortaya çıkarma düzeyi. Örneğin, hedefin merkezine topu atma.
Esneklik bir eklemin hareket oranıdır. Esneklik oranı hareket içindeki eklemlerin yapısına ve doğasına, eklemleri saran ligamentlerin doğasına, eklemler ile ilişkili kasların genişliğine bağlı olarak değişir. Esneklik bir hareket için en önemli parçalardan biridir. Bu yüzden genel temel eğitim programlarında nitelikli bir şekilde yer almalıdır. Yüksek düzeyde bir esnekliğe sahip çocuk hareket sırasında kasları içinde hızlı ve yüksek bir kan dolaşımına sahiptir.
Sürat Hareketleri en kısa sürede yapabilme yeteneğidir. Spor da başarılı olabilmenin özelliklerinden biriside sürattir. Sürat bireyin vücut parçalarını hızlı bir şekilde hareket ettirebilmesine ve bir noktadan başka bir noktaya en kısa sürede yapabilmesine bağlıdır. Kuvvet Sportif anlamda kuvvet vücudun bir bölümü veya tamamının kütlesi ya da ilgili spor dalında kullanılan aracın kütlesinden kaynaklanan bir dirence karşı koyan, direnci yenen etki olarak tanımlanabilir. Sporda Beceri Sporda beceri, minimum enerji ve zaman harcayarak istenen maksimum hedeflere ulaşabilmek için bir süreç içinde sıralanan ve kazandırılması öngörülen istemli davranışlardır. Beceri, alıştırmaya, tekrarlarla hareketleri öğrenebilmeye, değişik durumlarda amaca uygun ve çabuk bir şekilde tepki gösterebilmeye, her hareketin birbirini doğru olarak izlemesine, istenen kuvvetle meydana gelmesine bağlıdır.
Dayanıklılık Motorsal ve bireysel özellikler ile ilgili bir biyo-motor beceri olan dayanıklılık ortaya çıkan yorgunluğa karşı organizmanın karşı koyabilme yeteneği, vücudun sergilediği aktivitenin meydana getirdiği strese dayanma yeteneğidir. Sporda Yetenek Belli bir alanda normalin üzerinde, ancak henüz tam olarak gelişmemiş özelliklere sahip olan kişidir. Koordinasyon Amaca yönelik bir hareket esnasında iskelet ve merkezi sinir siteminin dengeli ve uyum içerisinde çalışmasıdır. Tüm sporsal becerileri öğretirken, becerileri geliştirirken ve becerilerin belirli bir seviyeye ulaşabilmesini sağlamak için mutlaka koordinasyon çalışmalarının uygulanması gerekmektedir. Kondisyon Bir sporcunun fiziksel ve ruhsal olarak genel durumu ve verimliliğidir.
- Slides: 38