ALTERNATF YUMURTA RETM SSTEMLERNN KARILATIRMASI Prof Dr Musa

  • Slides: 90
Download presentation
ALTERNATİF YUMURTA ÜRETİM SİSTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRMASI Prof. Dr. Musa SARICA Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi

ALTERNATİF YUMURTA ÜRETİM SİSTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRMASI Prof. Dr. Musa SARICA Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü, SAMSUN msarica@omu. edu. tr “orijinal ambalajında, kahverengi de olur beyaz da”

ALTERNATİF YUMURTA ÜRETİM SİSTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRMASI 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9.

ALTERNATİF YUMURTA ÜRETİM SİSTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRMASI 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. Giriş Dünya yumurta üretimi ve Türkiye’nin Yeri AB ve Türkiye Tavukçuluğu Üretim sistemlerinin durumu Üretim sistemlerindeki gelişmeler Yumurta üretiminde uygulanan yetiştirme sistemleri Alternatif yetiştirme sistemleri Sürdürülebilirlik Sonuç ve öneriler orijinal ambalajında, kahverengi de olur beyaz da

1. Giriş Türkiye’de tavukçuluk sektörü önemli bir gelişme süreci ile endüstriyel bir yapı kazanmıştır.

1. Giriş Türkiye’de tavukçuluk sektörü önemli bir gelişme süreci ile endüstriyel bir yapı kazanmıştır. 2015 yılı verilerine göre 75 kuluçkahane, 78 kombina ve kesimhane, 354 damızlık, 9. 676 ticari etlik piliç ve 1. 113 ticari yumurtacı işletmede tavukçuluk faaliyeti (11. 296 birim) yürütülmektedir. Bu işletmelerde 2. 390 damızlık, 14. 415 ticari etlik piliç, 3. 229 ticari yumurtacı olmak üzere 20. 034 kümeste üretim yapılmaktadır. Türkiye’de tavukçuluğun en yoğun yapıldığı bölgeler Marmara, İç Anadolu ve Ege bölgeleridir. Bu bölgelerde Bolu, Balıkesir, Ankara, Bursa, Elazığ, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Manisa, Sakarya, Samsun ve Çukurova’da (Adana, Mersin, Hatay) piliç eti; Afyon, Konya, Balıkesir, İzmir, Ankara, Bursa, Manisa, Çorum, Kayseri, Gaziantep ve Samsun’da yumurta üretimi yaygındır.

Yumurta üretiminde üreticiler Yumurta Üretici Birlikleri kanalıyla teşkilatlanmıştır. Yumurta üretim düzeyi 2016 yılında 18.

Yumurta üretiminde üreticiler Yumurta Üretici Birlikleri kanalıyla teşkilatlanmıştır. Yumurta üretim düzeyi 2016 yılında 18. 655 milyon adetle kişi başına köy yumurtası hariç 233 adetin üzerine çıkmıştır. Kuş gribi ile ortaya çıkan krizli yıllar dışında, sektör sürekli gelişmiştir. Türkiye’de piliç eti ve ticari yumurta üretiminde kullanılan ebeveyn materyalin tamamına yakını ithal edilmektedir. Son yıllarda beyaz yumurtacı ebeveyn alımı %80 düzeyine kadar yükselmiştir. Bu konuda özellikle yem tüketiminin düşüklüğü ve bazı hastalık etkenlerine karşı beyaz yumurtacıların daha dayanıklı olması tercih nedenidir. Türkiye ticari yumurta ve et tavukçuluğunda dünyada sayılı ülkeler arasında yer almasına rağmen damızlık üretiminde bu güne kadar önemli bir ilerleme sağlanamamıştır. Damızlık materyal yumurta tavukçuluğunda %98. 5 -99. 0, et tavukçuluğunda ise %100 oranında yurtdışından temin edilmektedir.

Türkiye’nin yumurta dış satımında 2016 yılında Irak %80 payla ilk sırada yer almaktadır. Bunu

Türkiye’nin yumurta dış satımında 2016 yılında Irak %80 payla ilk sırada yer almaktadır. Bunu Suriye (%7), Körfez ülkeleri ile Suudi Arabistan (%6), Azerbaycan ve Nahcivan (%2) ile diğer ülkeler (%5) izlemektedir. Türkiye yumurta üretiminde ciddi başarılar kazanarak dünyada ihracat sıralamasında üçüncü sıraya gelmiştir. Üretimde Avian Influenza kaynaklı sorunlar giderek artmakta, buna karşın entansif üretimin sürdürülebilirliği için gerekli önlemler yeterince uygulanamamaktadır. Bilgi yetersizliği ve bazen kasıtlı olarak üretim aleyhine yapılan görsel ve yazılı kampanyalar tüketimde sıkıntılar yaratmaktadır. Özellikle yumurta tavuklarının serbest sistemde, hatta hiçbir sınırı olmayan köy tavukçuluğu gibi alanlarda üretilme talebi ticari üretim açısından ciddi riskler oluşturmaktadır. Serbest gezinmeli ve açık sistemlerde üretildiği ifade edilen yumurtaların da, üretimin gereklerini veya ambalajlarda sunulan özellikleri karşıladığı söylenemez.

AB ile müzakerelerin zorluklara girmesine karşın hayvan hakları, taşıma ve ruhsatlandırma, hayvan refahı, uygulanan

AB ile müzakerelerin zorluklara girmesine karşın hayvan hakları, taşıma ve ruhsatlandırma, hayvan refahı, uygulanan yetiştirme sistemleri, yemlerde kullanılan katkı maddeleri vb. konularda AB direktifleri uygulanmaya çalışılmaktadır (Anonim, 2011; Anonim, 2014). 2012 yılında AB ülkelerinde geleneksel kafes sistemlerinin yasaklanma kararına Türkiye’de bir kararla katılmış olmasına karşın (2015 yılında yasaklama), bu karar üreticilerin sermaye birikiminin yetersizliği nedeniyle süresiz olarak ertelenmiştir. Zenginleştirilmiş kafes sistemine geçişle ilgili öneriler olmasına rağmen hala geleneksel kafes sistemlerinin inşa edilmesi ciddi bir tezattır. Türkiye’de üretilen yumurtaların %90 -95’ten fazlasının geleneksel kafes sisteminde üretildiği düşünülmektedir.

Son yıllarda serbest gezinmeli sistemlerde üretilen yumurtalar olmasına rağmen üretim düzeyleri hakkında doğru veri

Son yıllarda serbest gezinmeli sistemlerde üretilen yumurtalar olmasına rağmen üretim düzeyleri hakkında doğru veri bulunmamaktadır. Bu eksikliklerin giderilerek işletmelerin alternatif üretim sistemlerine geçiş konusundaki durumları, sosyo-ekonomik yapı ve tüketici talepleri birlikte değerlendirilmelidir. Ayrıca hiçbir standardı olmayan “köy tavukçuluğu” belli sınırlamalarla bir üretim modeli olarak açıkça tanımlanmalı ve ticari değer ifade edenler kayıt altına alınmalıdır. Bu hali ile haksız rekabet yaratan, yaz aylarında üretilen yumurtalarda embriyo gelişimi olan, tavukların her türlü atığa (deterjan, ilaç, petrol atıkları, ilaçlı tohumlar, gübre, foseptik çukurları vb) ulaşarak ürünlerin risk altına girdiği, ticari işletmeleri hastalık riski ile tehdit eden bir yapı arz etmektedir.

2. Dünya yumurta üretiminde Türkiye’nin yeri 2014 yılında dünyada toplam yumurta üretimi 69. 791.

2. Dünya yumurta üretiminde Türkiye’nin yeri 2014 yılında dünyada toplam yumurta üretimi 69. 791. 000 ton seviyesine ulaşmıştır. Dünyada 2000 -2014 yılları arasında yumurta üretiminde %36. 7’lik büyüme olmuştur. Bu dönemde AB ülkelerinde yumurta üretimindeki büyüme dünyadaki büyümenin çok altında (%4. 56), Türkiye’de ise %32. 3 seviyesinde olmuştur. Dünyada yumurta üretiminde önemli ülkeler içerisinde Çin, Avrupa Birliği, ABD, Hindistan, Meksika, Japonya, Rusya, Brezilya, Endonezya, Türkiye ve Ukrayna gelmektedir Kişi başına yumurta tüketiminde Türkiye ciddi ilerlemeler kazanmış olmasına rağmen hala önemli tüketici ülkelerden geri durumdadır

3. AB Ülkeleri ve Türkiye Tavukçuluğu AB ülkelerinde yumurta üretiminde Fransa, Almanya, İspanya, Hollanda,

3. AB Ülkeleri ve Türkiye Tavukçuluğu AB ülkelerinde yumurta üretiminde Fransa, Almanya, İspanya, Hollanda, İtalya, İngiltere ve Polonya en önemli üretim yapan ülkelerdir. 2012 yılından itibaren kafes sistemine getirilen kısıtlamalar, geleneksel kafes sisteminin yasaklanması ve geleceğe dönük üretim planlarında kafes sisteminin bütünüyle yasaklanması ile ilgili hedefler üretim yatırımlarının giderek azalmasına yol açmıştır. Türkiye düzeyinde yumurta üretimi yapan AB ülkesi yoktur. Özellikle yumurta tavukçuluğunda geleneksel bateri tipi kafeslerin kullanımına 2012 yılı sonunda son verilmesiyle yumurta üretiminde sıkıntılar yaşanmıştır. Bu durum alternatif kafes ve yetiştirme sistemlerine geçiş için gerekli olan sermaye kullanımını zorladığı için bir yandan ürün fiyatlarında artış, diğer yandan da üretim azalmaları şeklinde ortaya çıkmaya başlamıştır. Buna rağmen AB ülkelerinde hayvan refahına dönük uygulamaların bütün ülkelerde aynı seviyede olduğu söylenemez.

Türkiye’nin AB ile ilişkilerinde, piliç eti ve yumurta üretiminde aynı oranda sübvansiyonların uygulanması koşuluyla,

Türkiye’nin AB ile ilişkilerinde, piliç eti ve yumurta üretiminde aynı oranda sübvansiyonların uygulanması koşuluyla, ülkemiz tavukçuluk sektörü açısından bir risk taşımamaktadır. Avrupa Birliğine katılma konusunda ortaya çıkacak olumlu sonuçlar özellikle ürünlerin dağıtımı ve pazarlama kanallarındaki bazı olumsuzlukların da ortadan kalkmasına yardımcı olarak, ülkemizde tüketicinin ürün kalitesi konusundaki seçeneklerini arttıracaktır. Ancak hayvan refahı konusunda ülkemizin uyum için koyduğu 2015 yılı sonuna kadar uygulanması gereken konuların süresiz olarak ertelenmesi AB ülkelerinin ihracat konusunda engellemeleri için neden olarak görülebilir. Ülkemizde özellikle yumurta tavukçuluğundaki geleneksel kafes sistemi ile çalışan işletmelerin bu yükümlülüğü yerine getirecek sermaye birikimleri bulunmamaktadır.

4. Üretim sistemlerinin değişik ülkelerdeki durumu Dünyada ticari yumurta üretiminde üretim sistemlerinde en etkin

4. Üretim sistemlerinin değişik ülkelerdeki durumu Dünyada ticari yumurta üretiminde üretim sistemlerinde en etkin olanı geleneksel kafes sistemidir (Şekil 1). ABD ile AB üyesi olmayan gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yumurta tavuklarının %95 veya daha fazlası geleneksel bateri tipi kafes sistemlerinde barındırılmaktadır. Türkiye’de de üretimde benzer bir uygulama görülmekte, kafes sistemi etkinliğini sürdürmektedir. İstatistik verilerde kafes sisteminin alternatifleri ile yer ve yere alternatif üretim sistemlerine ait kayıtlar yetersizdir.

Geleneksel kafes sistemi 1930’larda geliştirilmiştir. Bu ahşap kafeslerde tavuklar bireysel olarak barındırılırken, yumurta toplama,

Geleneksel kafes sistemi 1930’larda geliştirilmiştir. Bu ahşap kafeslerde tavuklar bireysel olarak barındırılırken, yumurta toplama, yemleme ve gübrenin uzaklaştırılması manüel olarak yapılmıştır. 1940’lara gelindiğinde metal kafesler üretilmeye başlanmış ve 1950’li yıllarda yaygınlaşmıştır. Kafes sistemi öncesi uygulan üretim sistemlerini ekstansif free-range sistemi oluşturmuştur. Zamanla bunu entansif altlıklı yer kümesleri ve ızgaralı sistemler izlemiştir. Sonrasında kafes siteminin avantajları ve özellikle gübre uzaklaştırma, yumurta toplama ve hayvanların kontrolündeki kolaylıklara bağlı olarak üretim hızla kafes sistemlerine yönelmiş, bireysel kafesler yerini 2, 3 veya daha fazla tavuğun barındırılabildiği grup kafeslerine bırakmıştır.

Büyük avantajlarına rağmen kafes sistemi ve tüm hayvanları ilgilendiren entansif üretim sistemleri 1960’lı yıllardan

Büyük avantajlarına rağmen kafes sistemi ve tüm hayvanları ilgilendiren entansif üretim sistemleri 1960’lı yıllardan itibaren tartışılmaya başlanmıştır. Ruth Harrison’un “Hayvan Makineleri” kitabını yayınlaması ile konunun önemi artmıştır (Harrison, 1964). Harrison kitabında geleneksel kafes tavukçuluğunu, domuz ve buzağıların bireysel bölmelerde hapsedilmesini, etlik piliçlerin sınırlanmış dar alanlara sıkıştırılmasını, ilaç ve kimyasal kullanımını ve bu konuların hayvansal ürün kalitesine olumsuz etkilerini eleştirmiştir. Hayvanlara makine yakıştırması büyük ilgi uyandırmıştır. Bu kitabın yayınlanmasıyla 1965 yılında çiftlik hayvanları ile ilgili çalışmalar ve araştırmalar yapmak üzere İngiliz hükümeti tarafından bir komite oluşturulmuştur. Bu komiteye Brambell adında bir uzman başkanlık yaptığı için adı Brambell komitesi olarak tarihe geçmiştir.

Araştırma sonunda yayınlanan raporda hayvan refahının iyileştirilmesinde morfolojik yapı, biyolojik işlevler ve davranışlar ile

Araştırma sonunda yayınlanan raporda hayvan refahının iyileştirilmesinde morfolojik yapı, biyolojik işlevler ve davranışlar ile birlikte duyguların da dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır. Aynı zamanda çiftlik hayvanlarının en az 5 özgürlüğe sahip olması gerektiği de belirtilmiştir. Bu özgürlükler; • zorlanmadan hareket, • geniş bir alanda dolaşım, • toz banyosu veya yerde tüneme, • yatma ve ayakları rahat bir şekilde uzatma ve gerinme özgürlükleri şeklinde sıralanabilir (Brambel, 1965).

5. Alternatif Üretim Sistemlerindeki Gelişmeler • 1964, Ruth Harrison’un “Hayvan Makineleri” kitabı • 1965

5. Alternatif Üretim Sistemlerindeki Gelişmeler • 1964, Ruth Harrison’un “Hayvan Makineleri” kitabı • 1965 Brambel Raporu • 1976 Avrupa topluluğu çiftlik hayvanlarının korunmasına dönük komisyon toplantıları • 1981 üye 10 ülkenin katılımı ile yönetmelik niteliğinde konsey kararları Bu kararlara göre, • hayvanların hareket özgürlüğü kısıtlanamaz, • tür özelliklerine göre acı çekmesine neden olan işlemler uygulanamaz, • hayvan bulunduğu yerde sürekli ipe bağlı tutulamaz, fizyolojik veya ihtiyaçlarını karşılayacak, davranışlarını sergileyecek şekilde serbest bir alanda tutulmalıdır (Council of Europe, 1976).

 • İngiliz hükümeti tarafından Çiftlik Hayvanları Refah Komitesi kurulmuştur. Yukarıdaki 5 özgürlük değişikliğe

• İngiliz hükümeti tarafından Çiftlik Hayvanları Refah Komitesi kurulmuştur. Yukarıdaki 5 özgürlük değişikliğe 1993 yılında bu komite tarafından şu şekilde düzenlenmiştir: • Hayvanlar aç, susuz ve ihtiyaçlardan mahrum olmamalıdır. Önlerinde yeteri kadar yiyecek ve su bulunmalıdır. • Hayvanlar bulundukları çevre şartlarında rahatsız olmamalı, uygun barınak ve çevre şartları sağlanmalıdır. • Hayvanlar acı ve ağrı, çarpma, yaralanma ve hastalıklardan korunmalıdır. Bu durumlarda en hızlı müdahale edilmelidir. • Hayvanlar normal davranışlarını gösterebilmelidir. Bunu gerçekleştirebilmeleri için yeterli alan ve uygun araç-gereç sağlanmalıdır. Grup halinde barındırılan hayvanlar aynı türden olmalıdır. • Hayvanlar korku ve strese neden olaylardan korunmalıdır. Duygusal rahatsızlık veren şartlar ortadan kaldırılmalıdır

AB Refah uygulamalarının ilk yaptırımları; • 1986; Geleneksel kafeslerde tavuk başına 450 cm²’lik alan

AB Refah uygulamalarının ilk yaptırımları; • 1986; Geleneksel kafeslerde tavuk başına 450 cm²’lik alan uygulanması (CEC 1986) • 1999; Tavuk başına alanın 550 cm²’ye çıkarılması, kafes eğimi, tel kalınlığı, yemlik ve suluk alanı ile ilgili kurallar (CEC 1999) • 1999; Geleneksel Kafeslerin 2012 yılına kadar yasaklanması; modifiye veya zenginleştirilmiş (furnished) kafeslerin kullanımı - kafeslere tünek, kum banyosu, folluk gibi birimlerin eklenmesi, grup büyüklüğünün artması - Bu kafeslerde tavuk başına 750 cm² taban alanı, bunun en az 600 cm²’sinde yüksekliğin en az 45 cm olması şartı getirilmiştir. Geri kalan kısım folluk veya esneme/gerinme alanı olarak tanımlanmıştır. Tavuk başına 15 cm’lik tünek ve 12 cm’lik yemlik alanı, Kafesler ile kümes duvarları arasında en az 90 cm’lik koridor, kafes katları yerden en az 35 cm yukarıda olmalıdır.

Bir zenginleştirilmiş kafes gözünde 60 tavuk barındırmak karlılık ve idare açısından kolaylık sağlamaktadır. Buna

Bir zenginleştirilmiş kafes gözünde 60 tavuk barındırmak karlılık ve idare açısından kolaylık sağlamaktadır. Buna karşın bir çok Avrupa ülkesinde bu kurallar tam olarak uygulamaya konulamamıştır (Appleby, 2003; Jendral, 2005; Mench ve ark. , 2011). ABD’de hayvan refahı kurallarının temelinde Avrupa’daki düzenlemeler etkili olmasına rağmen federal düzenlemeler kısıtlıdır. Federal düzeydeki 2 yönerge kesimde insani uygulamalar ile ticari üretimdeki iyi uygulamaları kapsamaktadır. Diğer uygulamalar belirli bölgelerde küçük değişikliklere uğrayabilen, çiftlik hayvanlarının barındırma, taşıma, kesim gibi standartlarına ait “Farm Bill” kuralları çerçevesinde gerçekleşmektedir (Stull, 2001).

Hayvan refahı uygulamaları özel kuruluşlarca tartışılmaktadır (Garner, 1998). Standartlar ise üreticiler, yem sağlayıcıları ve

Hayvan refahı uygulamaları özel kuruluşlarca tartışılmaktadır (Garner, 1998). Standartlar ise üreticiler, yem sağlayıcıları ve bağımsız sertifika kuruluşlarınca oluşturulmaktadır Yumurta üreticileri ülkesel düzeyde örgütlenen Yumurta Üreticileri Birliği (UEP) sertifikası altında üretim yapmaktadır. Bu birlik vasıtasıyla refah ve toplumsal taleplere dönük araştırmalar yapılmış, geleneksel kafeslerde tavuk refahına ait bir rapor düzenlenmiştir (Bell ve ark. , 2004). Zaman içerisinde kafessiz üretim sistemlerine ait bazı düzenlemeler yapılmıştır (UEP, 2010). UEP ilkeleri bağımsız denetleyiciler tarafından denetlenmektedir. Denetlemeyi geçen üreticiler UEP denetim logosuna sahip olarak yumurta ambalajlarına bu logoyu koyabilmektedir. ABD’de üreticilerin %83’ü bu üretim logosuna sahip, sertifikasyona dahil üreticilerdir.

ABD’de perakendeciler de hayvan refahı uygulamalarında baskı oluşturma yolundadır. 2015'den itibaren 10 sene içinde

ABD’de perakendeciler de hayvan refahı uygulamalarında baskı oluşturma yolundadır. 2015'den itibaren 10 sene içinde geleneksel kafes sisteminin terk edilmesi öngörülmektedir. Avustralya, Yeni Zelanda ve Güney Amerika gibi ülkelerinde de benzer eğilim görülmektedir. Daha önemli bir gelişme ise Unilever, Burger Kings, Mc Donalds gibi uluslararası gıda şirketlerinin et ürünlerinde refah standartları ile ilgili kurallarını yumurtaya da yönlendirmeleridir. Bu gıda zincirleri geleneksel kafes sistemde üretilen yumurtaları 2010 yılından sonra almayacaklarını duyurmuşlardır.

ABD’de yumurta üretiminde refah uygulamaları daha ziyade özel ürünler için söz konusudur. Ulusal organik

ABD’de yumurta üretiminde refah uygulamaları daha ziyade özel ürünler için söz konusudur. Ulusal organik ürün standartları programı altında üretilen ürün miktarı son derece kısıtlıdır. Kafessiz ve zenginleştirilmiş kafes sistemleri için sertifikasyon sağlayan iki ayrı kuruluş bulunmaktadır. Dünyada hayvansal üretimde etkili olabilecek Dünya Hayvan Sağlığı Organizasyonu (OIE) 2002 yılından sonra hayvan refahı alanında bir çalışma grubu oluşturmuş ve 2004 yılında uluslararası hayvan refahı kongresi düzenlemiştir.

Bu alandaki çalışmalar sürdürülebilir tarım ve su ürünleri alanlarına yönlendirilmiştir. Zaman içerisinde hayvanların kara,

Bu alandaki çalışmalar sürdürülebilir tarım ve su ürünleri alanlarına yönlendirilmiştir. Zaman içerisinde hayvanların kara, hava ve denizde taşıma standartları, kesim ve hastalık kontrolü amacıyla hayvanların öldürülmesi gibi konularda yönergeler hazırlamak için uzman gruplar oluşturulmuştur. Yumurta tavukları ile ilgili konular bu kuruluşun çalışma alanı dışında kalmış, Uluslararası Yumurta Komisyonunca çalışmalar yürütülmüştür (IEC, 2003). Buna rağmen, OIE, FAO ile birlikte hayvan refahı dışında raporlar oluşturmuştur (Fraser ve ark. , 2008). Ayrıca FAO, hayvan refahı ile ilgili bir web ortamı oluşturmuş, bölgesel düzenlemeler, standartlar ve kılavuz bilgileri kullanılır hale getirmiştir.

6. Yumurta Üretiminde Uygulanan Yetiştirme sistemleri 6. 1. Yerde Yetiştirme Yerde yetiştirme sisteminde, tavuklar

6. Yumurta Üretiminde Uygulanan Yetiştirme sistemleri 6. 1. Yerde Yetiştirme Yerde yetiştirme sisteminde, tavuklar kümes zemini üzerinde barındırılır. Bu sistemde hayvanları gübrenin olumsuz etkilerinden koruyabilmesi içim altlık kullanılır. Altlığın işlevi yalıtımın yanı sıra, gübredeki nemi tutmak ve hayvanlara rahat bir ortam sağlamaktır. Altlık neminin düşük (<%15) olması ekipmanlarda ve hayvan sağlığında toz kaynaklı sorunlara yol açmakta, yüksek nem ( %30) altlıkta “kekleşme” denilen sertleşmelere, amonyak düzeyinin artmasına, göğüs ve ayaklarda ödem-yangı oluşumlarına, koku, sinek ve kurtlanma gibi problemlere yol açar.

Şekil 3. Altlıklı yetiştirme sistemi

Şekil 3. Altlıklı yetiştirme sistemi

Izgaralı Sistem Izgaralı sistemde gübrenin kümes tabanına yerleştirilen ızgaralar altında birikmesi ile hayvanlara temiz

Izgaralı Sistem Izgaralı sistemde gübrenin kümes tabanına yerleştirilen ızgaralar altında birikmesi ile hayvanlara temiz bir ortam sağlanır. Bu amaçla 2 -2, 5 cm genişliğinde, 2, 5 -3 cm aralıklı ızgaralar kullanılır. Izgaralar tabandan yaklaşık 80 cm yüksekliğe yerleştirilir. Izgaralı kümesler tam, yarı veya 2/3 ızgaralı olmak üzere üç şekilde planlanabilir.

Şekil 4. Tam ızgaralı yetiştirme sistemi Şekil 5. 2/3 ızgaralı yetiştirme sistemi Şekil 6.

Şekil 4. Tam ızgaralı yetiştirme sistemi Şekil 5. 2/3 ızgaralı yetiştirme sistemi Şekil 6. 1/2 ızgaralı yetiştirme sistemi

6. 2. Geleneksel Kafes Sistemleri Kafeste yetiştirme sistemi tavukların sınırlandırılmış hacimler içerisinde ve genellikle

6. 2. Geleneksel Kafes Sistemleri Kafeste yetiştirme sistemi tavukların sınırlandırılmış hacimler içerisinde ve genellikle küçük gruplar (5 -7 tavuk) halinde veya bireysel olarak barındırılması esasına dayanır. Kafesler tek veya çok katlı olacak şekilde planlanabilir. Ancak yüksek kapasite avantajı nedeniyle günümüzde yaygın olarak kullanılan kafes sistemlerinin tamamına yakınını çok katlı sistemler oluşturmaktadır. Endüstriyel tavuk yetiştiriciliğinde en sık rastlanan uygulamalar 3 -8 katlı sistemler olmakla birlikte, günümüzde 12 katlı örnekleri de bulunmaktadır. Çok katlı kafeslerde “batarya tipi” ve “kaliforniya tipi” olarak adlandırılan iki temel tasarım anlayışı benimsenmiştir.

6. 2. 1. Batarya tipi kafesler: Kümes taban alanı gereksinimi bakımından en avantajlı kafeslerdir.

6. 2. 1. Batarya tipi kafesler: Kümes taban alanı gereksinimi bakımından en avantajlı kafeslerdir. Bu kafesler birbirleri üzerine gelecek şekilde yerleştirildiğinden, apartman tipi olarak da bilinir. Kafes blokları, sırta gelecek şekilde yerleştirilmiş ikili kafes gruplarının, genellikle üç veya daha çok kat oluşturacak şekilde üste monte edilmesiyle oluşturulur. Kat sayısı blok yüksekliğini, yana monte edilen kafes sayısı da blok uzunluğunu belirler. Daha eski olan, gübre sıyırıcılı sistemlerde kafes bloğunun her iki yanında bulunan kafesler arasında 13 -15 cm’lik bir boşluk vardır (Şekil 7). Katlar arasında biriken gübre yem arabalarına bağlı olarak hareket eden sıyırıcılarla bu boşluktan aşağı dökülür. Daha gelişmiş sistemlerde bloğun ortasında bir boşluk bulunmamaktadır. Gübre, kafeslerin altında ve kafes bloğu boyunca uzanan bantlı konveyörler üzerine düşmekte ve kümesten uzaklaştırılmaktadır (Şekil 8).

Şekil 7. Gübre sıyırıcılı kafes sistemi Şekil 8. Gübre bantlı kafes sistemi

Şekil 7. Gübre sıyırıcılı kafes sistemi Şekil 8. Gübre bantlı kafes sistemi

6. 2. 2. Kaliforniya tipi kafesler: Çok yaygınlaşmayan kaliforniya kafeslerinde taban alanı ihtiyacı, batarya

6. 2. 2. Kaliforniya tipi kafesler: Çok yaygınlaşmayan kaliforniya kafeslerinde taban alanı ihtiyacı, batarya kafeslerine göre daha fazladır. Bu dezavantajlarına karşın havalandırma, aydınlatma ve gübre temizliği bakımından avantajlı olan kaliforniya kafesleri iki farklı şekilde tasarlanabilmektedir. Tam kaliforniya tipi kafesler: Kafes bloklarına yandan bakıldığında, kafeslerin merdiven basamağı şeklinde yükseldiği ve üste gelmedikleri görülür. Bloğun yandan görünümü piramiti andırmaktadır (Şekil 9). Hangi katta olursa olsun gübre doğrudan gübre kanalına dökülür. Yarı kaliforniya tipi kafesler: Tam kaliforniya tipinden farklı olarak, üstteki kafes gözlerinin yaklaşık olarak yarısının bir alttaki kafes gözünün üzerine denk gelecek şekilde sıralandığı bu sistemde kümes taban alanı gereksinimi tam Kaliforniya sistemine kıyasla %30 -35 azalmaktadır. İkinci ve daha üst kattaki kafeslerin gübrelerinin gübre kanalına düşürülmesi için yönlendiricilere gereksinim duyulur (Şekil 10).

Şekil 9. Tam Kaliforniya kafes sistemi Şekil 10. Yarı Kaliforniya kafes sistemi

Şekil 9. Tam Kaliforniya kafes sistemi Şekil 10. Yarı Kaliforniya kafes sistemi

Kafes sistemlerinin kümes içerisinde yerleştirilmesi ve gübrenin uzaklaştırılma yöntemine göre iki uygulama vardır. İki

Kafes sistemlerinin kümes içerisinde yerleştirilmesi ve gübrenin uzaklaştırılma yöntemine göre iki uygulama vardır. İki katlı kümeslerde gübrenin nem kaybetmesi için gübre düzeyinde havalandırma yapılması önemli avantajlar sağlanmakla birlikte, yatırım maliyetlerini yükselttiği için günümüzde kullanılmamaktadır (Şekil 11 a, b). Şekil 11 a. Normal tabanlı kafes sistemi Şekil 11 b. Derin gübre çukurlu kafes sistemi

Geleneksel kafes sisteminin avantajları; • Birim alanda daha fazla tavuk barındırılmaktadır. • Tavukların daha

Geleneksel kafes sisteminin avantajları; • Birim alanda daha fazla tavuk barındırılmaktadır. • Tavukların daha az gurk olması, yem tüketimindeki rekabetin azalması, rahat olmaları, korkan hayvanların da yem tüketebilmesi, ölüm oranının daha düşük olması ve yumurta yeme alışkanlığının oluşmaması gibi nedenlerle kafes sisteminde %2 -6 oranında daha fazla yumurta alınmaktadır. • Tavukların kafeste hareketleri kısıtlandığı için yaşama payı yem tüketimleri düşerek toplam yem tüketimleri azalmaktadır. • Kafeste yem, su, yumurta toplama, gübre uzaklaştırma gibi işlemler otomasyona alındığı için işçilikten tasarruf edilmektedir. • Hayvanların tek kontrol imkanı olduğu için yumurtlamayan, sakatlanmış, yaralı veya hasta hayvanların ayıklanması kolaydır.

 • Bu sistemde özellikle paraziter ve bazı bakteriyel hastalıklar risk olmaktan çıktığı gibi

• Bu sistemde özellikle paraziter ve bazı bakteriyel hastalıklar risk olmaktan çıktığı gibi hayvanların hastalığı birbirine bulaştırma ihtimali de azalmaktadır. Özellikle yem ve suların kirlenmesi ile ortaya çıkan sorunlar tam önlenmektedir. • Değişik nedenlerle hayvanlarda ortaya çıkan tüy çekme ve kanibalizm ortadan kalkmaktadır. • Elde edilen yumurtalar altlık ile temas etmediği için daha temizdir. • Büyütme döneminde olduğu gibi yumurtlama döneminde de altlığa ihtiyaç duyulmaması önemli bir avantajdır. • Büyütme döneminde, yetiştirme sistemindeki hatalardan dolayı sürüde varyasyon varsa, farklı canlı ağırlıklara ayrılmış hayvanların ayrı kafeslerde barındırılmasıyla yumurtlama döneminde ortaya çıkan hatalar giderilebilir. • Kafes sistemi yumurta verim kontrollerinin en garantili şekilde yapılmasına imkân verir.

 • Kümeste ısıtma gerektiğinde, barındırılan hayvan sayısının fazla olması nedeniyle daha düşük ısıtma

• Kümeste ısıtma gerektiğinde, barındırılan hayvan sayısının fazla olması nedeniyle daha düşük ısıtma gideri olur. • Kafeste yetiştirilen hayvanlarda yumurtlama dönemi sonunda canlı ağırlık kısmen yüksektir ve hareketler kısıtlı olduğu için daha kaliteli karkas elde edilir. • Tecrübesiz işletmeciler için yetiştirme ve idare yer sistemine göre daha kolaydır.

Geleneksel kafes dezavantajları; • Kafes sitemi yer tavukçuluğunda kullanılan yemlik, suluk, folluk gibi ekipmanlara

Geleneksel kafes dezavantajları; • Kafes sitemi yer tavukçuluğunda kullanılan yemlik, suluk, folluk gibi ekipmanlara göre yüksek maliyete sahiptir. Sistemin masrafları kullanılan otomasyon düzeyine bağlı olarak, hayvan başına yer sistemine göre %100’e kadar artabilmektedir. • Izgara veya altlıklı yer sistemlerinde ekipmanlar tamamen veya kısmi değişiklikler yapılarak başka üretim alanlarında da kullanılabilirken, kafes sisteminin başka kullanım alternatifi yoktur. • Kafes sisteminde tavuklar gübre ile temas etmediklerinden, yeterli düzeyde sindirilmeden atılan yemler içerisindeki besin maddelerinden yararlanamazlar, bu nedenle daha kaliteli yem kullanmak zorunludur. • Kafes sistemde gübre önemli problemdir. Gübre altlıkla karışarak kurumadığından kümeste daha fazla koku olur.

 • Gübre çukurları ve gübre birikme alanları, gübredeki yem döküntülerince zenginleştiği için fare

• Gübre çukurları ve gübre birikme alanları, gübredeki yem döküntülerince zenginleştiği için fare ve diğer kemiricileri çekmektedir. Ayrıca gübrede sinek üremesi işletmeler için başlıca sorunlardandır. • Kafeste barındırılan tavuklarda; yumurtlama döneminin ilk 4 -5 ayında, hayvanların ayakta durmasına engel olan, kafes yorgunluğu (cage layer fatigue) adı verilen bir rahatsızlık görülmektedir. Yumurta kabuğu oluşumunda kullanılan kalsiyumun metabolik rezervuarı kemik iliği olduğundan, yüksek yumurta verimine bağlı olarak, kemikten çekilen kalsiyum nedeniyle osteoperozis gelişmektedir. Yedirilen yemin kalsiyum seviyesi ve kaynağı, eğimli tel üzerinde sürekli olarak hareketsiz kalma veya yetersiz egzersiz, iskelet sistemini zayıflatarak bu hastalığın gelişimine katkıda bulunmaktadır.

 • Ayrıca, hayvanların göğüs bölgesinde yara-bere gibi lezyonlar, yer sistemine göre daha yaygındır.

• Ayrıca, hayvanların göğüs bölgesinde yara-bere gibi lezyonlar, yer sistemine göre daha yaygındır. • Kafeste barındırılan tavuklarda hareketsizlik nedeniyle daha fazla yağlanma görülür. Özellikle karaciğer yağlanması ölümlere neden olabilir. • Kafeslerin taban eğimi, kullanılan tellerin kalitesi ve esnekliği, yumurta beşiğinin özelliği, yumurta toplama zamanı ve sayısı ile kafeste barındırılan hayvanların sayısına bağlı olarak daha fazla kırık ve çatlak yumurta elde edilebilmektedir. • Yumurta toplama, gübre temizleme, yem ve su dağıtma, aydınlatma ve diğer yetiştirme tekniklerinde ortaya çıkan sorunlar hayvanları daha fazla etkilemektedir.

 • Tavukların tüneme, eşinme, altlık kullanma ve diğer davranışları kısıtlandığı için hayvanlar daha

• Tavukların tüneme, eşinme, altlık kullanma ve diğer davranışları kısıtlandığı için hayvanlar daha sinirlidir. Bu nedenle bakımlarına daha fazla özen gösterilmesi gerekir. Hayvan refahı ile ilgili çalışmalar ve kafeste elde edilen yumurtaya tepkiler genellikle buradan kaynaklanmaktadır. • Yumurtalarda kan lekeleri oranı, kafeste nispeten daha yüksektir.

7. Alternatif Üretim Sistemleri Harrison, tarafından yazılan “Hayvan Makineleri” (Harrison, 1964) adlı kitapla kamuoyunun

7. Alternatif Üretim Sistemleri Harrison, tarafından yazılan “Hayvan Makineleri” (Harrison, 1964) adlı kitapla kamuoyunun gündemine gelen hayvan hakları 1965 yılında İngiliz Hükümeti’nin Prof. Dr. R. Brambell’e hazırlattığı raporla da politik konulardan biri haline gelmiştir. Bu tarihten itibaren başta kafeste yetiştirme olmak üzere hayvan refahı konusunda çok sayıda araştırma ve yayın yapılmıştır. Özellikle gelişmiş ülkelerde beslenme ve ekonomik konulardaki sorunların çözülmesi ve artan eğitim düzeyine bağlı olarak hayvan hakları savunuculuğu giderek yükselen bir eğilim olmuştur. Konu, yetmişli yıllarda Avrupa Birliği parlamentosunun gündemine girmiş, doksanlı yıllardan itibaren de yasalaşmaya başlamıştır.

AB genelinde yetiştirme sistemleri ile ilgili standartların oluşturulmasına yönelik yönetmeliklerin kapsamı zamanla doğal davranışları

AB genelinde yetiştirme sistemleri ile ilgili standartların oluşturulmasına yönelik yönetmeliklerin kapsamı zamanla doğal davranışları da kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Bu yöndeki çalışmaların en önemli sonucu 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren AB genelinde geleneksel kafes sistemlerinin yasaklanmasıdır. Bu karara paralel olarak Ülkemizde de 2015 yılı itibariyle geleneksel kafes sistemlerini yasaklanması öngörülmüş, ancak daha sonra bu konu süresiz ertelenmiştir. Bugün AB ülkelerinde kafeste yetiştiricilik, zenginleştirilmiş kafes sistemine veya diğer sistemlere dönüşüm şeklindedir. Bazı AB üye ülkeleri de zenginleştirilmiş kafes için de bir yasaklama projeksiyonu belirlemişlerdir. Örneğin, İsveç her iki kafes sistemini de tamamen yasaklarken, Avusturya 2024, Belçika ise 2020 yılında zenginleştirilmiş kafesleri yasaklayacağını duyurmuştur. Almanya, aile kafesi denilen bir sisteme geçmiş ise de tüketiciler, kafes yumurtasını tüketmeme eğilimindedir.

7. 1. Kafessiz sistemler Hayvan hakları ve refahı alanında çalışanlar yerde yetiştirme de dahil

7. 1. Kafessiz sistemler Hayvan hakları ve refahı alanında çalışanlar yerde yetiştirme de dahil olmak üzere endüstriyel tavukçulukta halen uygulanmakta olan tüm entansif üretime eleştiriler getirmektedir. Bazı sistemler yasaklanmak istenirken, bazılarına yeni düzenlemeler istenmektedir. Bu sistemler içerisinde ele alınan üretim uygulamaları; 7. 1. 1. Altlıklı yer sistemi Bu sistemin refah şartları ile ilgili AB kaynaklı bazı kurallar getirilmiştir. Özellikle yerleşim sıklığının ve kümes kapasitesinin azaltılması ilk amaçlar arasındadır. Bu sistemlerle ilgili olarak 1 Ocak 2002’den itibaren yürürlüğe giren (CEC, 1999) ve ülkemizde de uyum sürecindeki yasal düzenlemelere esas olan yönetmelik uyarınca tüm kafessiz sistemlerde aşağıdaki düzenlemeler sağlanmalıdır:

 • Oluk tipi yemliklerde tavuk başına en az 10 cm, yuvarlak yemliklerde ise

• Oluk tipi yemliklerde tavuk başına en az 10 cm, yuvarlak yemliklerde ise en az 4 cm yemlik uzunluğu sağlanmalıdır, • Oluk tipi (doğrusal) suluklarda tavuk başına 2. 5 cm, yuvarlak suluklarda 1 cm suluk uzunluğu sağlanmalıdır. Kap veya damla suluklarda her 10 tavuğa en az bir suluk olmalıdır. • 7 tavuğa bir folluk gözü, 120 tavuğa en az 1 m 2 folluk alanı sağlanmalıdır, • Tavuk başına en az 15 cm tünek uzunluğu sağlanmalıdır, • Izgaralı sistemlerde tavuk başına en az 250 cm 2 altlıklı alan bulunmalı, taban alanının en az 1/3’ü altlıkla kaplı olmalıdır.

7. 1. 2. Tünekli Yer Sistemi Altlıklı yer sisteminde kümes alanını daha yüksek düzeyde

7. 1. 2. Tünekli Yer Sistemi Altlıklı yer sisteminde kümes alanını daha yüksek düzeyde kullanmaya dönük olarak tünekli sistemler geliştirilmiştir. Tüneme davranışına imkân sağlamak ve kullanılacak tüneklerle taban alanından daha etkin yararlanmanın hedeflendiği bu sistemde: • Kümes taban alanına göre yerleşim sıklığı en fazla 25 tavuk/m 2 olmalıdır, • Kümes içerisinde tavuk başına en az 15 cm uzunluğunda tünek sağlanmalıdır.

7. 1. 3. Çekme Kat Sistemi (Aviary, Kuşluklu sistem) Orijinal adı “Aviary” (Kuşluklu) olan

7. 1. 3. Çekme Kat Sistemi (Aviary, Kuşluklu sistem) Orijinal adı “Aviary” (Kuşluklu) olan bu sistem, yer sistemi ile benzer özelliklere sahip olmakla birlikte çok katlı platformlar sayesinde kümesin dikey olarak tamamının kullanılması sağlanmaktadır. Kafes sisteminin aksine tavuklar tüm kümes ve katlar arasında özgürce hareket edebilmektedir (Şekil 12). Tel, plastik, ahşap gibi malzemelerden oluşturulan katlar (platformlar) arasında geçişi sağlayan tünek, basamak, merdiven benzeri yapılar bulunmaktadır. Platformlar arasında tavuklar üzerine gübre düşmesini önleyecek gübre taşıma ekipmanları yapılmaktadır. Kümes taban alanı altlıkla kaplanmakta, kümes taban alanına göre azami yerleşim sıklığı 25 tavuk/m² olarak önerilmektedir. Bu sistemlerin geliştirilmesi ve ortaya çıkan sorunların çözümüne dönük AR-GE çalışmaları sürdürülmektedir.

Şekil 12. Çekme kat (Kuşluklu) yetiştirme sistemi Avantajları; • Tavuklar rüzgâr ve doğal saldırganlardan

Şekil 12. Çekme kat (Kuşluklu) yetiştirme sistemi Avantajları; • Tavuklar rüzgâr ve doğal saldırganlardan korunmaktadır. • Tavukların gezinme ve dolaşma imkânı vardır • Toz banyosu, tüneme, kanat çırpma, gerinme gibi doğal davranışlarını sergileyebilirler. • Sosyal gruplar oluşturabilirler.

Dezavantajları; • Altlık ve gübre kaynaklı hastalıklarda artış olmaktadır. • Yapılacak herhangi bir uygulama

Dezavantajları; • Altlık ve gübre kaynaklı hastalıklarda artış olmaktadır. • Yapılacak herhangi bir uygulama için tavukları yakalamak zorlaşmaktadır. • Dövüş, tüy çekme ve kanibalizm riski artmaktadır. • Tavukların uçma eğilimleri nedeniyle, kemik kırıkları ve yaralanmalar olmaktadır. • Kafes sisteme göre maliyet artmakta ve dolayısıyla yumurta fiyatları yükselmektedir. • Sürü idaresi ve üretim sisteminin yönetimi için iş gücü miktarı artmaktadır.

Gerek altlıklı yer sistemi, gerekse kuşluklu sistemlerde hayvanların kümes dışında şeffaf malzeme ile kapalı

Gerek altlıklı yer sistemi, gerekse kuşluklu sistemlerde hayvanların kümes dışında şeffaf malzeme ile kapalı alan şeklinde (kış bahçesi veya veranda) oluşturulmuş kümes taban alanı kadar büyüklükteki kısma çıkmalarına da imkan sağlanabilir. Bu sistemler için AB kaynaklı 1 Ocak 2007’den itibaren yürürlüğe giren yönetmelik gereği, aşağıdaki şartlar sağlanmak zorundadır (CEC, 1999): • Zemin ayak tabanını destekleyecek şekilde inşa edilmelidir, • Katlı sistemlerinde kat sayısı 4’ü geçmemeli, bölme ve katlar arasındaki mesafe en az 42 cm olmalı ve katlardaki suluk ve yemlik sayıları eşit olmalı, gübre alt katlara dökülmemelidir,

7. 1. 4. Serbest-Gezinmeli (Free-range) Yetiştirme Sistemi Bu sistemde hem barınak/sundurma gibi yapılar yer

7. 1. 4. Serbest-Gezinmeli (Free-range) Yetiştirme Sistemi Bu sistemde hem barınak/sundurma gibi yapılar yer alırken hem de hayvanlar dışarıya çıkabilmekte ve günde 8 saat dışarıda kalabilmektedirler. Su ve yem, tünek ve folluk gibi ekipmanlar barınak içinde yer alır. Küçük işletmeler hareketli/taşınabilir barınaklara sahiptir ve bu barınaklar yetiştirme alanında rotasyon usulü hareket ettirilirler. Avantajları; • Dışarıya çıkma imkânı var. • İçeri ve dışarıda gezinme imkânı vardır. • Toz banyosu, tüneme, eşeleme ve yem arama davranışı gibi pek çok doğal davranışını sergileme ve sosyalleşme imkânı vardır.

Dezavantajları; Altlık ve gübre kaynaklı hastalıklarda artış olmaktadır. Yapılacak herhangi bir uygulama için tavukları

Dezavantajları; Altlık ve gübre kaynaklı hastalıklarda artış olmaktadır. Yapılacak herhangi bir uygulama için tavukları yakalama ve ayırma zorlaşmaktadır. Dövüş, tüy çekme ve kanibalizm riski artmaktadır. Tavukların uçmaları nedeniyle, vücut kusurları ve kemik kırılma riski artmaktadır. Hayvanlar doğal saldırganlara ve hava muhalefetine maruz kalmaktadır. Kafes sistemine göre maliyet artmakta ve yumurta fiyatları yükselmektedir. Sürü idaresi ve üretim sisteminin yönetimi için iş gücü miktarı artmaktadır.

1 Ocak 2007’den itibaren yürürlüğe giren yönetmelik gereği (CEC, 1999), serbest gezinmeli üretim sistemlerinde

1 Ocak 2007’den itibaren yürürlüğe giren yönetmelik gereği (CEC, 1999), serbest gezinmeli üretim sistemlerinde aşağıdaki kuralların uygulanması zorunludur: • Dışarıya açık sistemlerde çok sayıda serbest çıkış açıklığı olmalı, açıklıklar en az 35 cm yüksekliğinde, 40 cm genişliğinde olmalı, her 1000 tavukluk grup için en az 2 m açıklık olmalı, gezinme alanı kümes taban alanının en az iki katı olmalıdır. • Açık alanlarda yerleşim sıklığına uygun, olumsuz hava koşullarında koruyucu sundurmalar olmalıdır, • Yerleşim sıklığı 9 tavuk /m 2’yi geçmemelidir.

7. 2. Alternatif Kafes Sistemleri (Zenginleştirilmiş Kafesler) Zenginleştirilmiş kafesler geleneksel kafeslerin tavuk refahı bakımından

7. 2. Alternatif Kafes Sistemleri (Zenginleştirilmiş Kafesler) Zenginleştirilmiş kafesler geleneksel kafeslerin tavuk refahı bakımından eksikliklerini gidermek amacıyla, yapılan araştırma çalışmaları sonucunda geliştirilmiştir. Modifiye edilmiş veya furnished olarak ta adlandırılmaktadır. Bu kafesler geleneksel kafeslerle benzerdir, ancak kafeslere folluklar, eşinme ve toz (kum) banyosu yapabilme imkanları ile tırnak törpüleme ekipmanları yerleştirilmiştir. Bu kafeslerin ilk prototipleri Almanya’da 1980’lerde “get a way’ kafesler olarak imal edilmiştir. Bu uzun kafesler tüneklere sahiptir ve geleneksel kafeslerden daha fazla tavuk barındırma kapasitesi vardır. Bu durum kanibalizm görülme riskini artırmıştır (Tauson, 1998).

Sonraki gelişmeler ticari olmaktan ziyade deneme amaçlı olarak geliştirilen Edinburg Modifiye kafes sistemleridir (Appleby,

Sonraki gelişmeler ticari olmaktan ziyade deneme amaçlı olarak geliştirilen Edinburg Modifiye kafes sistemleridir (Appleby, 1998) ve tavukların geleneksel kafeslere göre davranış özelliklerini ortaya koymak amacıyla kullanılmıştır. Bu gün AB ülkelerinde ticari üretim sistemlerinde küçük (15 tavuk/kafes), orta (15 -30 tavuk/kafes) ve geniş (30 -60 tavuk/kafes) boyutlarda kafesler kullanılmaktadır (Lay. Wel, 2006 a). AB kuralları 20 -60 tavuklu koloni kafeslerini zenginleştirilmiş kafes sistemlerinde kullanılabilecek sınırlar olarak kabul edilmiştir. Bu geniş kafesler tavuklara büyük oranda hareket edebilme özgürlüğü sağlamakta ve folluk alanının yapay çim gibi maddelerle kaplanması, folluk perdeleri, tünekler ve eşinme alanları kafeslere monte edilebilmektedir.

Avantajları; • Tavuk başına daha geniş alan, tünek, altlıklı alan ve tırnak kısaltma gereci

Avantajları; • Tavuk başına daha geniş alan, tünek, altlıklı alan ve tırnak kısaltma gereci gibi şartlar sağlaması nedeniyle hayvanlarda sosyalleşme ve refah seviyelerinde iyileşme beklentisi olmaktadır. • İnsanlarda etik duygular belirli ölçüde tatmin olmaktadır. Dezavantajları; • Birim taban alana geleneksel kafeslere göre daha az hayvan barındırılmaktadır. • Dolayısıyla, tavuk başına daha fazla kapalı alan, makine ve ekipman maliyeti ile sonuçta yumurta üretim maliyetinde artış olmaktadır. • İşçilik masrafları artmakta ve sürü idaresi zorlaşmaktadır. • Her şeye rağmen tavuklar hala kafeste kapalı olmaktadır.

Zenginleştirilmiş kafesler için 1 Ocak 2007’den itibaren yürürlüğe giren AB yönetmelikleri gereği (CEC, 1999)

Zenginleştirilmiş kafesler için 1 Ocak 2007’den itibaren yürürlüğe giren AB yönetmelikleri gereği (CEC, 1999) aşağıdaki düzenlenmeler olmalıdır: • Kafesler 600 cm 2’si kullanılabilir olmak üzere tavuk başına en az 750 cm 2 kafes taban alanı olacak şekilde boyutlandırılmalıdır. Kafes toplam alanı 2000 cm 2’den az olamaz, • Kafeste folluk olmalıdır, • Tavuk başına en az 15 cm uzunluğunda tünek bulunmalıdır, • Tavuk başına en az 12 cm yemlik uzunluğu sağlanmalıdır, • Damla veya kap tipi suluk kullanılıyorsa her tavuğun ulaşabileceği en az iki damla veya kap suluk bulunmalıdır, • Kafesler arasındaki koridor genişliği en az 90 cm ve kümes tabanı ile en alttaki kafes arası en az 35 cm olmalıdır, • Kafeslerde uygun tırnak kısaltma gereçleri bulunmalıdır.

Avrupa Birliği Komisyonunun almış olduğu bir kararla daha yemeklik yumurta pazarlamaya ilişkin genel kuralları

Avrupa Birliği Komisyonunun almış olduğu bir kararla daha yemeklik yumurta pazarlamaya ilişkin genel kuralları belirlenmiş ve belirli etiketleme terimlerinin kullanımı zorunlu hale getirilmiştir. Bu yönetmelik uyarınca alternatif yetiştirme sistemlerinde üretilen yumurtaların etiketlerinde işletmede uygulanan yetiştirme sisteminin belirtilmesi zorunlu hale getirilmiştir. Alternatif yetiştirme sistemlerinin de yönetmeliklerde belirtilen asgari standartlara uygun şekilde düzenlenmeleri zorunlu kılınmıştır.

8. Sürüdürülebilirlik Hayvan refahını ilgilendiren konulara bağlı olarak yumurtacı tavukların üretim sistemlerindeki değişimlerin yumurta

8. Sürüdürülebilirlik Hayvan refahını ilgilendiren konulara bağlı olarak yumurtacı tavukların üretim sistemlerindeki değişimlerin yumurta üretiminde sürdürülebilirliği sağlayacak şekilde olması gerekir. Sürdürülebilirlik, tarımsal uygulamalarda belirlenen kurallara tam uyum sağlanamadığı için karmaşık bir durum yaratmaktadır. Bununla birlikte sürdürülebilirlik çerçevesinde ele alınması gereken temel etkenler; • ekonomik koşullar, • çevresel etkenler, • insan sağlığı ve güvenliği, • sosyal değerler ile • hayvan hakları ve refahıdır.

8. 1. İnsani Değerler Avrupalı tüketicilerin hayvan refahı ile ilgili değerleri ABD ve diğer

8. 1. İnsani Değerler Avrupalı tüketicilerin hayvan refahı ile ilgili değerleri ABD ve diğer ülkelere göre çok yüksek seviyededir. Son yıllarda Eurobarometer (2005, 2006) ölçümlerinde hayvan refahına ait bazı detaylar ortaya koyulmuştur. 2005 yılında hayvan refahı alanında toplumu bilgilendirmek amacıyla bir proje gerçekleştirilmiş, hayvan refahına uygun hayvansal ürün isteğinin arttırılmasına çalışılmıştır (Roux ve Miele, 2005; Mench ve ark. , 2011).

8. 2. Çevresel Etkiler Avrupa ve diğer bölgelerde yetiştirme sistemlerine göre yumurta tavuklarının çevreye

8. 2. Çevresel Etkiler Avrupa ve diğer bölgelerde yetiştirme sistemlerine göre yumurta tavuklarının çevreye etkileri konusunda yeterli araştırma yoktur. Yapılan çalışmaların çoğu Hollanda’ya aittir. De Boer ve Cornelissen (2002), yumurta üretiminde barınak sistemlerine göre amonyak ile azot emisyonu, fosfor kaybı, enerji kullanımı, deterjan, dezenfektan ve pestisit kullanım düzeylerini belirlemişlerdir. 2008 yılına kadar Hollanda’da sadece yumurta tavuklarının maruz kaldıkları amonyak düzeyi ile ilgili ayrıntılı sonuçlar ortaya koyulmuştur. Sürdürülebilir yumurta üretim sistemleri hakkında Avrupa’daki çalışmalarda olumsuz etkilere maruz kalmada geleneksel kafes sisteminin yer tabanlı sistemlere göre daha düşük seviyede olduğu belirlenmiştir (De Boer ve Cornelissen, 2002; Mollenhorst ve ark. , 2006). Diğer çevresel faktörler olarak; su kirliliği, arazi kullanımı ve koku problemi potansiyel etkenler olarak alınmıştır (Xin ve ark. , 2011).

8. 3. Tavuk Refahı Refah, bir tavuğun içinde bulunduğu şartların üstesinden gelebilme durumudur. Tavuk,

8. 3. Tavuk Refahı Refah, bir tavuğun içinde bulunduğu şartların üstesinden gelebilme durumudur. Tavuk, türe özgü fiziki ve sosyal davranışlarını sergileyebiliyorsa, sağlıklıysa, konfordaysa, iyi besleniyorsa, güven içinde ve korkmuyorsa, ağrı-acı çekmiyor ve stres baskısı altında yaşamıyorsa refahtadır denebilir. Kafessiz sistemlerde daha fazla alan kullanıldığı için tavuklar daha yüksek özgürlüğe sahiptir. Bu durum genellikle refah açısından avantaj olarak değerlendirilir. Bununla birlikte, kafesli sistemlerde olmayan fakat alternatif sistemlerde de refahı azaltan çeşitli riskler mevcuttur. En kötüsü, yaralanma ve sonuçta kanibalizme götüren, gagalama ve tüy çekmedir. Uluslar arası refah kuruluşları tarafından kabul edilen 5 özgürlük;

 • Aç ve susuz kalmamak veya beslenme, • Korkudan ve stresten uzak kalma,

• Aç ve susuz kalmamak veya beslenme, • Korkudan ve stresten uzak kalma, • Fiziksel ve çevresel rahatsızlıklarından uzak kalma, • Ağrı, yaralanma ve hastalıktan uzak kalma, • Normal davranış şekillerini gösterebilme özgürlüğü, Kafes sistemindeki tavuklar, kabul edilen bu 5 özgürlükten özellikle birini karşılayamamaktadır. Bu, normal davranışlarını sergileyebilme özgürlüğüdür. Bununla birlikte 5 özgürlükten 3’ü; konforsuzluktan kaçma özgürlüğü, acı-ağrı ve hastalıksızlık özgürlüğü, korku ve stressizlik özgürlüğü alternatif sistemlerde kafes sistemine göre daha az karşılanmaktadır.

Bu durumda; alternatif sistemler, 5 özgürlüğü kafes sistemden daha iyi karşılar denilemez. Bu yüzden

Bu durumda; alternatif sistemler, 5 özgürlüğü kafes sistemden daha iyi karşılar denilemez. Bu yüzden kafes sisteminin yasaklanması tavuk refahında tamamen yeterli bir gelişme olarak görülmemelidir. En doğrusu, yumurta üretim sistemlerini, 5 özgürlük açısından analiz ederek nasıl ve ne ölçüde karşıladığı, varsa iyileştirme şartları belirlenmelidir.

Yumurta tavuklarının farklı barındırma sistemlerinde gösterdikleri bazı davranış özelliklerinde ciddi farklılıklar olmasına rağmen bu

Yumurta tavuklarının farklı barındırma sistemlerinde gösterdikleri bazı davranış özelliklerinde ciddi farklılıklar olmasına rağmen bu davranışların mutlak refah düzeyini sağladığı konusunda kesin görüşler yoktur (Lay ve ark. , 2011).

Sonuç olarak; stres fizyolojisi, kemik direnci ve kemik kırıkları, immünoloji ve yumurtlayan tavuklarda ölüm

Sonuç olarak; stres fizyolojisi, kemik direnci ve kemik kırıkları, immünoloji ve yumurtlayan tavuklarda ölüm oranı üzerindeki çalışmalar göstermektedir ki, kafessiz sistemlerde refah beklendiği kadar iyileşmemektedir. Her ne kadar, kafessiz sistemlerde tavukların davranış repertuarı genişlemekte ise de bu durumun refaha katkısı çok açık değildir. Genellikle kafessiz sistemlerde barındırılan tavuklarda diğerlerine göre daha fazla hareket olduğu için hayvanların daha özgür olduğu düşünülmektedir. Bu da daha iyi bir refah şeklinde yorumlanır. Ancak, hayvan refahını kötüleştiren bir takım riskler kafes sistemlerinde ya hiç yoktur ya da çok az görülür.

8. 4. Gıda Güvenliği EFSA 2005 ve 2010 yıllarındaki raporlarda alternatif üretim sistemlerinin gıda

8. 4. Gıda Güvenliği EFSA 2005 ve 2010 yıllarındaki raporlarda alternatif üretim sistemlerinin gıda güvenliğine etkilerini ele almıştır. Tavukların altlık üzerinde, yerde veya ızgaralı tünekli sistemde bakteri bulaşmasının tel kafes tabanına göre daha yüksek olduğu belirtilmiştir. Raporda geleneksel kafes sisteminde üretilen yumurtalar mikrobiyolojik açıdan en kaliteli yumurtalar olarak belirtilmiştir. Alternatif üretim sistemlerinden elde edilen yumurtaların bileşimine girdiği diğer gıda ürünleri bakımından da durumu değerlendirilmiş ve olumsuzluklar ortaya koyulmuştur. (EFSA; European Food Safety Autority)

8. 5. Hayvan sağlığı Yetiştirme sistemleri ve olumsuz yetiştirme koşulları ile yakından ilişkili olan

8. 5. Hayvan sağlığı Yetiştirme sistemleri ve olumsuz yetiştirme koşulları ile yakından ilişkili olan gagalama ve kanibalizmin ticari yumurta tavuklarında başlıca ölüm nedenlerindendir (Weitzenbürger ve ark. , 2005). Altlıklı yer sisteminde yetiştirilen tavuklarda görülen ölüm oranı genellikle zenginleştirilmiş kafeslere göre daha fazladır (Rodenburg ve ark. , 2008). Geleneksel kafeslerde barındırılan tavuklara göre, altlıklı yer ve serbest dolaşımlı sistemde yetiştirilen tavuklarda viral hastalıklar (lenfoid lökozis, Marek hastalığı ve Newcastle hastalığı), koksidiyoz ve kırmızı akar kaynaklı (Dermanyssus gallinae) ölüm oranları daha fazladır (Lay ve ark. , 2011).

Almanya’da yumurtacı sürüler üzerinde yapılan bir çalışmaya göre; altlıklı yer sisteminde yetiştirilen tavuklarda antibiyotik

Almanya’da yumurtacı sürüler üzerinde yapılan bir çalışmaya göre; altlıklı yer sisteminde yetiştirilen tavuklarda antibiyotik ve akarisit kullanımının daha fazla olduğu bildirilmiştir (Lay ve ark. , 2011). Yumurta tavuklarında görülen enfeksiyöz hastalıkların çoğu, bu hastalıkların ajanlarını taşıdığı bilinen toprak, altlık ve fomitler (örn. , Kemirgenler, böcekler ve teçhizat) ile temas sonucu kaynaklanmaktadır. Histomoniasis genellikle toprak temasıyla ilişkilidir ve serbest dolaşımlı sistemlerde barındırılan tavuklarda görüldüğü bildirilmiştir (Esquenet ve ark. , 2003).

Serbest gezinmeli sistemlerde yetiştirilen yumurta tavuklarında kafeslerde yetiştirilenlere kıyasla bağırsak helminitleri daha fazla görülmektedir.

Serbest gezinmeli sistemlerde yetiştirilen yumurta tavuklarında kafeslerde yetiştirilenlere kıyasla bağırsak helminitleri daha fazla görülmektedir. Danimarka’da yetiştirilen kanatlılarda görülen pastörelloz vakalarının yaklaşık %80'i serbest gezinmeli sürülerde meydana gelmiştir (Christensen ve ark. , 1998). Buna ek olarak, serbest gezinmeli sistemde yetiştirilen tavuklar yabani hayvanlar tarafından avlanma riski altındadır ve yabani hayvanlarla temas yoluyla hastalık bulaşabilir (Lervik ve ark. , 2007). Kuş gribi, Newcastle ve akarlardan kaynaklı hastalıklar yabani kanatlılarda daha fazladır ve evcil kümes hayvanlarına bu üretim sistemlerinde kolayca bulaşabilir.

Konvansiyonel ve zenginleştirilmiş kafes sistemlerinde, hava kalitesi altlıklı yer sistemlerine göre daha iyi bulunmuştur

Konvansiyonel ve zenginleştirilmiş kafes sistemlerinde, hava kalitesi altlıklı yer sistemlerine göre daha iyi bulunmuştur (toz ve gazlar açısından; Rodenburg ve ark. , 2008; De Reu ve ark. , 2005). Kafeste yetiştirilen tavukların yumurta üretim döngüsü boyunca tüm ölüm oranlarının yaklaşık %20’si ile %35'inde osteoporozun payı olabilir (Anderson, 2002). En sık görülen, kafes yorgunluğudur kafeste barındırılan tavuklarda kemik kırılganlığı, felç ve ölüme neden olur. (Whitehead ve Fleming, 2000). Konvansiyonel kafeslerde barındırılan tavukların iskelet sağlığı sorunu, açık yetiştirme sistemlerine kıyasla, egzersiz eksikliğinden dolayı osteoporoza duyarlılığın artmasından kaynaklanmaktadır (Tauson, 1998; Whitehead ve Fleming, 2000; Jendral ve ark. , 2008). Daha uzun ya da geleneksel kafeslerde daha fazla taban alanı verilmesi kemik mukavemetimi artırabilmektedir (Tauson ve Abrahamsson, 1994).

Tavuklarda en sık görülen ayak sorunları; ayak tabanı dermatiti, bumblefoot (bambus ayağı), hiperkeratoz ve

Tavuklarda en sık görülen ayak sorunları; ayak tabanı dermatiti, bumblefoot (bambus ayağı), hiperkeratoz ve aşırı tırnak büyümesidir. Ayak tabanı dermatitinde, ayak tabanı bölgesinin dokusu daha erken safhalarda iken epidermis renksizleşir ve durum daha sonra nekroza ve ayak tabanı ülserasyonuna kadar ilerleyebilir. Nem içeriği yüksek altlık koşulları ve altlığın yüksek amonyak içeriği, ayak tabanı dermatitine neden olabilir (Wang ve ark. , 1998). Altlıklı kümeslerde yetiştirilen tavuklar için ciddi bir problemdir. Altlıklı yer sistemlerinde kullanılan yetersiz ve zayıf tünekler, özellikle aşırı nemli altlık koşullarında, tüneğin yüzeyinde gübre ve altlık birikiminden ötürü şişkin ayak tabanı iltihabı (bumblefoot) görülmektedir (Tauson ve Abrahamsson, 1994; Wang ve ark. , 1998).

Nemli dışkılarda, ev sinekleri ve küçük un kurdu gelişebilir. Ev sinekleri insana ve hayvanlara

Nemli dışkılarda, ev sinekleri ve küçük un kurdu gelişebilir. Ev sinekleri insana ve hayvanlara taşıdıkları patojenler nedeniyle zararlıdır (Ahmad ve ark. , 2007; Chakrabarti ve ark. , 2007). Tavukların yer sisteminde barındırılması ya da gezinme alanına çıkması gübrelerine ulaşımı kolaylaştırır ve onları saçmalarına, sinek larvalarını ve böcekleri yemelerine neden olur. Çok ciddi biyogüvenlik endişeleri olmasına rağmen, gezinti alanındaki tavuklar sinek ve böcekleri kontrol edebilmektedir (Glofcheskie ve Surgeoner, 1993).

Kabaca, sinek ve böcek üremesi için barındırma sistemleri açısından risk sırası azdan çoğa, konvansiyonel

Kabaca, sinek ve böcek üremesi için barındırma sistemleri açısından risk sırası azdan çoğa, konvansiyonel kafes, zenginleştirilmiş kafes ve kafessiz yer sistemleridir. Bununla birlikte, tavukların böcek tüketme riski ve bununla ilgili muhtemel bulaşmalar; su ve yemlik hatlarının yakınında bulunan altlıklarda yüksek miktarda böcek üremesi kafessiz sistemlerde ciddi risklerdir. Konakçı parazitler genellikle tavuklarla aynı ortamda yaşar ve yaşam döngüsünün bir kısmı için tavuklara (genellikle kan dolaşımına) ihtiyaç duyarlar. Konakçı parazitlerle yapılan çalışmalar çoğunlukla kırmızı akar ile sınırlı olmakla birlikte, çok sayıda küçük saklanma yeri olan (serbest gezinmeli veya kafessiz sistemler gibi) daha karmaşık bir konaklama ortamı sağlamaktadır (Meyer-Kuhling ve ark. , 2007). Gaga kesimi yapılmış tavukların, yapılmamışlara kıyasla ektoparazitleri 3 -10 kat fazla barındırdıklarını ortaya çıkmıştır.

Yuvalanmış ektoparazitler için risk düzeyi en çoktan en aza doğru sırasıyla; kafessiz sistemler, zenginleştirilmiş

Yuvalanmış ektoparazitler için risk düzeyi en çoktan en aza doğru sırasıyla; kafessiz sistemler, zenginleştirilmiş kafesler ve geleneksel kafeslerdir.

8. 6. İnsan Sağlığı ve Güvenliği Değişik üretim sistemlerinin insan sağlığına ve güvenliğine etkileri

8. 6. İnsan Sağlığı ve Güvenliği Değişik üretim sistemlerinin insan sağlığına ve güvenliğine etkileri tavuk yetiştiricileri ve bakıcıların sağlık ve güvenliği, üretim alanları etrafında yaşayan insanların zoonoz hastalıklardan (Avian influenza) etkilenme potansiyeli önem taşımaktadır. Bakıcıların sağlığı üzerindeki etkileri ortaya koyan bir araştırmada Whyte (2002), yer sistemli kümeslerde çalışan işçilerin geleneksel kafes sistemlerine göre aldıkları toz oranının İngiltere’de kabul edilebilir sınırların çok üzerinde olduğu belirtilmiştir. Ayrıca bu kümeslerde kafes sistemlerine göre amonyak düzeyi daha yüksek bulunmuş; kısa aralıklarla amonyak düzeyinin günlük ortalama değere göre daha riskli sınırlara ulaştığı belirtilmiştir. İnsan sağlığını ilgilendiren riskler bakımından altlıklı yer kümeslerinde risk %67 iken, kafes sisteminde %12 olarak belirtilmiştir.

8. 7. Ekonomi Avrupa’da geleneksel kafes siteminin ekonomik getirilerini ortaya koyan çok sayıda çalışma

8. 7. Ekonomi Avrupa’da geleneksel kafes siteminin ekonomik getirilerini ortaya koyan çok sayıda çalışma bulunmaktadır. 2012 yılında 15 AB ülkesini kapsayan bir çalışmada, projeye dahil edilen yumurta üreticilerinin yer veya aviary sistemlerine geçiş için 160 milyon avro harcamaları gerektiğini ortaya koymuştur. Tüketicilerin artan fiyatlar nedeniyle kaybı ise 28 milyon avro olarak hesaplanmıştır. Yer sisteminde üretim maliyetlerinde %12; toplam maliyetlerde ise %26 artış olacağı belirlenmiştir. Free-range (Serbest gezinmeli) üretim sisteminin maliyeti daha da yüksek olup geleneksel kafeslere göre üretim masrafları %22, toplam maliyet artışı ise %45 daha yüksek olacağı belirtilmiştir (van Horne ve Bondt, 2003; Sumner ve ark. , 2008).

Avrupalı tüketiciler kafes sisteminin yasaklanmasına paralel olarak yumurtaya daha yüksek fiyatla ulaşabilmektedir. Bazı ülkeler

Avrupalı tüketiciler kafes sisteminin yasaklanmasına paralel olarak yumurtaya daha yüksek fiyatla ulaşabilmektedir. Bazı ülkeler yumurta ithalatı ile bu soruna çözüm sağlayabilmektedir. Özellikle Almanya’da yumurta arzındaki azalmanın temel nedeni yumurta üretim standartları ile kümes şartlarında refah konularının ön plana çıkmasındandır (Summer ve ark. , 2008). Almanya’da kafes sisteminde refahı arttırmaya yönelik kafes sistemleri geliştirilmesine rağmen (get a way) yumurta üretiminde 2000 -2007 yılları arasında %13’lük azalma görülmüş, bu azalma trendi son yıllarda kuş gribinin de etkisiyle sürmektedir. Hali hazırda Almanya işlenmiş yumurta ürünleri ihracatı yapmakta, bu amaçla AB ve AB dışı ülkelerden yumurta ithal etmektedir (IEC, 2009; 2010 a, b).

Yapılan tüm çalışmalar ve ticari üretimde elde edilen veriler geleneksel kafes sisteminin en ekonomik

Yapılan tüm çalışmalar ve ticari üretimde elde edilen veriler geleneksel kafes sisteminin en ekonomik yumurta üretim sistemi olduğunu göstermektedir (Tauson, 2005; van Horne ve Achterbosch, 2008; Sherwin ve ark. , 2010; Mench ve ark. , 2011; Lay ve ark. , 2011; Aral ve ark. , 2017). Tüm yetiştirme sistemlerinin karşılaştırıldığı, farklı araştırma sonuçlarının derlendiği bir çalışmaya ait sonuçlar aşağıdaki tabloda verilmiştir. Organik yumurta üretimi yem ile ilgili özel şartlar gerektirdiği için yumurta maliyet indeksi olarak geleneksel kafes sisteminin en az 2 katı (200) maliyetle üretilebilecektir.

9. Sonuç ve Öneriler Komisyon raporlarının derlenmesi ve özellikle Avrupa ülkelerindeki yönetmelikler değerlendirildiğinde 2008

9. Sonuç ve Öneriler Komisyon raporlarının derlenmesi ve özellikle Avrupa ülkelerindeki yönetmelikler değerlendirildiğinde 2008 yılında geleneksel kafes sistemlerinin yasaklama kararı 2012’de yürürlüğe girmiş, önceki yıllarda olduğu gibi bir erteleme olmamıştır (CEC, 2008 a; CEC, 2008 b). Bu uygulamaların kaynağında aşağıdaki konular belirleyici olmuştur; • Tüketici davranışları: Avrupalı tüketicilerin uzun yıllardır yapılan bilgilendirme ve hayvan hakları savunucuları ile çevre örgütlerinin katkılarıyla yetiştirme sistemlerine karşı tutum geliştirdikleri görülmektedir. Hayvan refahına uygun üretim sistemlerinden elde edilen yumurtalara daha fazla ödeme yapmaya gönüllü oldukları ve tavukçulukta üretimde en öncelikli konunun hayvan refahı ile özdeşleştirildiği yolundadır.

 • Gıda güvenliği: Şu anda yetiştirme sistemlerinin toplum sağlığı üzerindeki riskleri üzerinde ortaya

• Gıda güvenliği: Şu anda yetiştirme sistemlerinin toplum sağlığı üzerindeki riskleri üzerinde ortaya koyulmuş ciddi kapsamlı sonuçlar bulunmamaktadır • Çevre: 2005 ve sonraki yıllardaki çalışmalarda entansif yumurta üretim sistemlerinin su kalitesi, hava kalitesi ve doğaya olumsuz etkileri olduğu ortaya koyulmuştur. Bununla birlikte, gelecekte yumurta üretiminin sürdürülebilirliği açısından barındırma sistemleri ile ilgili daha çok alternatif üretilmesi ve sorun yaratan alanlarda çözüm üretmenin daha yararlı olacağı ortaya çıkmıştır. • Tavuk refahı: Lay. Wel raporunun özeti (Lay. Wel, 2006 b) geleneksel kafesler dışındaki sistemler (kafessiz sistemler ile zenginleştirilmiş kafesler) refah parametrelerini sağlayacak özelliklere sahiptir. Ancak bu alanda hala çalışmalara ihtiyaç olduğu açıktır. Bir özgürlük sağlanırken hayvanın yaşaması ve hastalanması riski alternatif sistemlerin en önemli çelişkisidir.

Sosyo-ekonomik veriler: Zenginleştirilmiş kafes sistemlerinde üretilen yumurtaların maliyeti geleneksel kafes sistemlerine göre yükselmekte, yer

Sosyo-ekonomik veriler: Zenginleştirilmiş kafes sistemlerinde üretilen yumurtaların maliyeti geleneksel kafes sistemlerine göre yükselmekte, yer sistemlerinde bu maliyet iki katına çıkmaktadır. Bu durum rekabet ortamında üretim miktarının azalmasına yol açmaktadır. •

Yumurta üretiminde sürekliliği sağlayabilmek için Avrupa kaynaklı gelişmelerin dünya genelinde değerlendirilmediği görülmektedir. ABD ve

Yumurta üretiminde sürekliliği sağlayabilmek için Avrupa kaynaklı gelişmelerin dünya genelinde değerlendirilmediği görülmektedir. ABD ve üretimde söz sahibi olan diğer ülkelerde araştırma düzeyinde önemli artışlar olmasına rağmen, geleneksel kafesleri yasaklayacak bir üretici-tüketici algısı görülmemektedir. AB direktiflerini kullanma ve uygulama eğiliminde olan ülkemiz açısından konu daha da karmaşıktır. 2010 yılında, 2015 yılından sonra geleneksel kafes sisteminin yasaklanma kararı alınmış, sonra bu karar ertelenmiş olmasına rağmen bu gün geleneksel kafes sistemli kümeslerin destekleme kredileri ile üretim işletmelerinde kapasite arttırma amaçlı inşa edilmeye devam edilmesi ciddi tezatlardır.

Refah perspektifinden bakıldığında tek bir barındırma sistemi, ideal bir sistem olarak görülmemektedir. Üretim sistemlerinde

Refah perspektifinden bakıldığında tek bir barındırma sistemi, ideal bir sistem olarak görülmemektedir. Üretim sistemlerinde hayvanın hareket kabiliyetini artıran çevresel karmaşıklıklar (alternatif üretim sistemleri) davranışsal fırsatları arttırmasına rağmen, hastalık ve zararlı kontrolü açısından zorluklar getirmektedir. Buna ek olarak, çevresel karmaşıklık tavukların refahına zarar verebilecek davranışlarını sergileme fırsatları (kanibalizm vb) da yaratabilir. Sonuç olarak, alternatif bir barındırma sistemine geçişin sürdürülebilirliğini değerlendirmeye yönelik bir girişim, her bir sistemin artı ve eksilerini dikkatlice incelemeyi gerektirir.

R E F A H

R E F A H

Hiçbir din, Hiçbir inanç sistemi, Hiçbir ideoloji Tavuk ürünlerine yasaklama getirmemiştir. Hatta vejetaryenler bile

Hiçbir din, Hiçbir inanç sistemi, Hiçbir ideoloji Tavuk ürünlerine yasaklama getirmemiştir. Hatta vejetaryenler bile yumurta tüketme konusunda esnek davranmaktadırlar. Yumurta biyolojik değeri, özellikle de protein kalitesi açısından diğer gıdaların değerlendirme kriteridir. En yakın hayvansal ürünler olan süt ve ete göre %20 daha kalitelidir. (Yumurta 100; et 80; süt 75)

Sabrınız ve dikkatiniz için Teşekkür ederim, msarica@omu. edu. tr İster kafes, ister yer; “orijinal

Sabrınız ve dikkatiniz için Teşekkür ederim, msarica@omu. edu. tr İster kafes, ister yer; “orijinal ambalajında, kahverengi de olur beyaz da”