KONU 3 Propaganda Rza retimi ve Halkla likiler

  • Slides: 48
Download presentation
KONU 3 Propaganda, Rıza Üretimi ve Halkla İlişkiler

KONU 3 Propaganda, Rıza Üretimi ve Halkla İlişkiler

Kitlelerin ve kişilerin belli bir kanaat edinmelerini ve buna uygun davranmalarını amaçlayan ikna edici

Kitlelerin ve kişilerin belli bir kanaat edinmelerini ve buna uygun davranmalarını amaçlayan ikna edici iletişim açısından halkla ilişkiler, reklam ve propaganda birbirlerine benzemektedirler. Mills, Amerika’daki iktidar seçkinlerinin halkla ilişkileri kullanış biçimleri arasında bir bağ kurmuştur. «Mills; ABD’de Kongre ve Beyaz Saray’a bağlı bir yönetim seçkini, Pentagon’a dayalı bir askeri seçkin ve büyük şirketlerin yöneticilerini biraraya getiren is seçkini olarak sınıflandırdığı üç seçkin sınıfın iç içe geçerek iktidar seçkinlerini oluşturduğunu» ileri sürmüştür. (Becerikli, 2008: 2728)

Mills’e göre iktidar seçkinleri, danışmanlardan, akıl hocalarından, halkla ilişkiler uzmanlarından destek alarak ülkeyi yönetmektedirler.

Mills’e göre iktidar seçkinleri, danışmanlardan, akıl hocalarından, halkla ilişkiler uzmanlarından destek alarak ülkeyi yönetmektedirler. Sıradan insanların gündelik yaşamın dünyasını aşacak güce sahip olmadığını belirten Mills’e göre ekonomik, siyasal ve askeri iktidar çevreleri bir üst sınıfın elinde bulunmaktadır. «Kitle iletişim araçları, halkla ilişkiler ve reklam faaliyetleri, propaganda çalışmaları, satışı yapılacak fikirlerin, malların ve hizmetlerin potansiyel müşterilerini yaratmak üzere birlikte ve uyumlu bir biçimde hareket etmektedirler. » (akt. Becerikli, 2008: 28)

Bu açıdan bakıldığında halkla ilişkiler uzmanları (reklam, propaganda vb) iktidar seçkinlerinden hemen sonraki toplumsal

Bu açıdan bakıldığında halkla ilişkiler uzmanları (reklam, propaganda vb) iktidar seçkinlerinden hemen sonraki toplumsal tabakadadırlar. Kamuoyunun oluşumunu etkileyen ve biçimlendiren bu uzmanlar, iktidar seçkinlerini sevimli ve meşru göstermektedirler. (Becerikli, 2008: 28)

1935 -1960 Güçlü etkiler dönemi Kitle iletişim araçlarının gücü sorgulanmadan kabul edilmiştir. Savaş döneminde

1935 -1960 Güçlü etkiler dönemi Kitle iletişim araçlarının gücü sorgulanmadan kabul edilmiştir. Savaş döneminde yapılan çalışmalar ve söylenen yalanlar nedeniyle güven kaybı yaşanmıştır. Sonrasında bireylerin yaşayışı, toplumsal ortam gibi unsurlar incelenerek bunlardan yararlanılmış ve kitleler güdümlenmiştir. (Becerikli, 2008: 28 -29)

 « 1929 Ekonomik Bunalımı’ndan ve New Deal’den sonra büyük zenginler “teknik” islerden, vergi

« 1929 Ekonomik Bunalımı’ndan ve New Deal’den sonra büyük zenginler “teknik” islerden, vergi mevzuatından, çeşitli yasal düzenlemelerden, şirket hukukundan, yeniden örgütlenme ve birleşme islerinden, halkla ilişkilerden, devlet ihalelerinden anlayan teknisyenlerden yararlanmak, islerini bu gibi kimselerin aracılığıyla yürütmek zorunda kalmışlardır. Diğer yandan da dikkatleri çekmemek için değişik bir görünüme girerek, iyiliksever basit insanlar gibi davranmak; “sanayi alanında çalışan devlet adamları” olarak görünmek, “millete is sağlayan” büyük buluşların sahibi, fakat sade insanlar olarak görünmeye başlamışlardır. Büyük is çevreleri güçlü azınlık görünümünden kurtulmak için “gönüllü kuruluşları” ve “baskı gruplarını” halkla ilişkiler tekniğine uyarak bir çeşit araç olarak kullanmaktadırlar. En üst düzeydeki kliklerin kumandası altında bulunan birkaç şirket birden, böylece bu tür kliklerin komuta, halkla ilişkiler ve baskı aracı olarak kullanılmaktadırlar. » (Mills, 1974: 157 -158, 341’den akt. Becerikli, 2008: 29 -30).

Paul F. Lazarsfeld ve Robert K. Merton Mass Communication, Popular Taste and Organized Social

Paul F. Lazarsfeld ve Robert K. Merton Mass Communication, Popular Taste and Organized Social Action «Örgütlenmiş is çevreleri halkla ilişkiler olarak adlandırdıkları propaganda yoluyla daha doğrudan bir şekilde kamuların kontrolünü sağlamaktadırlar. (akt. Becerikli, 2008: 30)

Althusser Devletin ideolojik aygıtları -aile -okul -kilise -sendikalar Devletin baskı aygıtları -ordu, -polis, -mahkemeler

Althusser Devletin ideolojik aygıtları -aile -okul -kilise -sendikalar Devletin baskı aygıtları -ordu, -polis, -mahkemeler

 «Hükümete ait politikalar etrafında bütünlüğü ve rızayı inşa etmeye yardımcı olabilecek sembollerin üreticileri

«Hükümete ait politikalar etrafında bütünlüğü ve rızayı inşa etmeye yardımcı olabilecek sembollerin üreticileri ve dağıtıcıları olarak gücü sahip olan halkla ilişkiler çalışanları tabii ki birer propagandisttirler. Sözcük bu anlamda demokratik kültürlerdeki pejoratif anlamıyla degil, açık anlamıyla kullanılmıştır; uluslararası gerilim ve çatışma zamanlarında, hükümetin halkla iliskileri, kamuoyunu yönetmenin ve son derece zor ve potansiyel olarak halkın desteğini kazanamayacak kararların alınmasında rızayı sağlamanın yollarını arastıran, devletin daha geniş bir propaganda çabasının bir parçası haline gelir. » (Becerikli, 2008: 31 -32) Kaynakça: Becerikli, Sema (2008). «Propaganda Rıza Üretimi ve Halkla İlişkiler» İÇİNDE. . . ve Halkla İlişkiler: Şeytanın Avukatlığından Arabuluculuğa; Bir Disiplinin Eleştirel Analizi, Karınca Yayınları, Ankara, (2008).

ÖRNEK Yazar: Mehmet Cemil Topal, HALKLA İLİŞKİLER VE SAVAŞ: TOPLUMLARI CİNAYETE ORTAK ETMEK, İçinde

ÖRNEK Yazar: Mehmet Cemil Topal, HALKLA İLİŞKİLER VE SAVAŞ: TOPLUMLARI CİNAYETE ORTAK ETMEK, İçinde Halkla İlişkiler ve Reklamın Anatomisi Eleştirel Bir Kavrayış (der. Sema Yıldırım Becerikli, 2011, Ütopya Yay. ss. 166 -196)

Bu makalede, her yanı iletişim ağlarıyla çevrili modern kapitalist toplumların iktidarlar tarafından uygulanan savaş

Bu makalede, her yanı iletişim ağlarıyla çevrili modern kapitalist toplumların iktidarlar tarafından uygulanan savaş politikalarını onaylama sürecinde Halkla İlişkilerin üstlendiği rol ele alınmaktadır. Halkla ilişkiler bir ikna ve meşrulaştırma yöntemi olarak kitle iletişim araçları yardımıyla yürüttüğü kampanyalar sonucunda ortaya çıkan kanlı savaşlarda ve bu savaşların sürdürülmesinde önemli görevler üstlenmektedir.

Halkla ilişkiler, hakim yapının menfaatleri doğrultusunda ürettiği iletişim stratejileriyle gerçeklerin üzerini örtebilmektedir. Bu gizleme

Halkla ilişkiler, hakim yapının menfaatleri doğrultusunda ürettiği iletişim stratejileriyle gerçeklerin üzerini örtebilmektedir. Bu gizleme ve kabullendirme sürecinde yazılı ve görsel medyadan faydalanılır. Kimi zaman bir haber metnine şekil verilir, kimi zaman mesajlar bir sanat filminin içine gizlenir. Neyin haber olup, neyin algılanması gerektiği konusunu Kurt Lewin, “eşik bekçileri” terimiyle açıklar. Topluma neyin bildirilip neyin arka planda tutulacağına eşik bekçileri karar verir. Lipmann ise, “okuyucuya ulaşan her gazete bir dizi seçimin ürünüdür” demektedir.

Günümüzde medyanın gündem belirleme işlevinden etkilenmeyen bir kamuoyu yoktur herhalde. Kamuoyu sürecinde medya, özellikle

Günümüzde medyanın gündem belirleme işlevinden etkilenmeyen bir kamuoyu yoktur herhalde. Kamuoyu sürecinde medya, özellikle de bireyin çevre gözlemleri bağlamında önemlidir. İnsanlar kanaat ortamını gözlemlerlerken iki kaynaktan yararlanırlar: Birincisi, doğrudan gözlemlediği çevre, ikincisi medya(dolaylı algılama). Film senaryolarına yapılan eklemeler, haber programlarında sürekli tekrarlanan kelimeler, devlet yöneticilerinin halkı korkuyla örülü bir paranoyaya hapsetmeleri için aşama uyguladıkları kampanyanın birer parçasıdır.

İktidarlar, kitle iletişim araçlarıyla yürütülecek savaş kampanyalarında halkla ilişkiler uzmanlarından ve halkla ilişkilerin ikna

İktidarlar, kitle iletişim araçlarıyla yürütülecek savaş kampanyalarında halkla ilişkiler uzmanlarından ve halkla ilişkilerin ikna edici yönünden oldukça faydalanırlar. Bu savaş kampanyasının başındaki uzmanlar öylesine büyük bir halk desteği sağlar ki, insanlar başka bir ülkeye açılacak savaşın destekleyicisi haline dönüştürülebilir. Halkla ilişkilerin kökeni ilk propagandistlere kadar uzanmaktadır. Eski tarihlerden beri uygulanan halkla ilişkiler, insanları ikna etmek ve onların davranışlarında değişiklik yaratmak için kullanılagelmiştir.

Bazen halkla ilişkilerin yeni bir olgu olduğu söylenir, fakat amacının, toplumdaki rolünün ve gerektirdiği

Bazen halkla ilişkilerin yeni bir olgu olduğu söylenir, fakat amacının, toplumdaki rolünün ve gerektirdiği iletişim türünün yaklaşık ikibinbeşyüz yıldır retoriğe sorulan soruları devraldığı açıktır. Halkla ilişkilerle ilgili gelişen fikirlerin iletişim, etik, politika ve sosyolojideki temel sorunlarla bağlantılı olduğu açıktır. Halkla ilişkilerin propaganda ile ilişkisine geçmeden, propaganda kavramına bir göz atalım: Propaganda, bir fikrin, önyargılarımızı ve duygularımızı etkileyen imajlar, sloganlar ve sembollerin becerikli bir şekilde kullanılması yoluyla iletilmesidir ki böylece çağrıyı dinleyen, o fikri ‘kendi isteğiyle’ kendi fikri gibi benimsesin

Misyonerlik çalışmalarıyla, sözcüsü oldukları dinin mensubiyetine çağrı yapan propagandistler, insanları ilahi bir erdeme davet

Misyonerlik çalışmalarıyla, sözcüsü oldukları dinin mensubiyetine çağrı yapan propagandistler, insanları ilahi bir erdeme davet etmişlerdi. Bu ikna süreci sancısız ve kansız değildi. Kamu eşikçisi din adamları, Tanrının sorgulanamaz buyruklarını insanlara ulaştırmaya adandıklarını söylüyorlardı. Dökülen kanın ve yapılan haksızlıkların artık karşı konulamaz bir meşruiyeti vardı. Tanrının emirlerini yerine getirme amacıyla tebliğ vazifesinin çok ötesine geçerek ‘kafirleri’ cezalandırmak için harekete geçen kalabalıklar “Agora “ filminde çarpıcı bir dille anlatılır.

AGORA 2009 İspanyol yapımı Senaryosunu yazan ve yöneten Alejandro Amenbar Konu: iç içe yaşayan

AGORA 2009 İspanyol yapımı Senaryosunu yazan ve yöneten Alejandro Amenbar Konu: iç içe yaşayan insanların inançları uğruna nasıl bir körleşmeye ve kan dökücülüğe sürüklendikleri anlatılmaktadır. ‘Tanrının Elçileri’kendi inandıkları yola katılmayan kafirlerin cezalandırılmaları için kalabalıkları harekete geçirir. Propagandistler iktidarı paylaşan birer din adamına, devlet adamları ya da yanlarından ayırmadıkları bu ‘kamu eşikçileriyle’ Tanrının yeryüzündeki temsilcilerine dönüşmüştür.

Din için, Tanrı adına yapılan savaşlar halkla ilişkiler pratiğinin temellerini atan propagandistlere çok şey

Din için, Tanrı adına yapılan savaşlar halkla ilişkiler pratiğinin temellerini atan propagandistlere çok şey borçludur. Doğunun göz alıcı güzelliği ve sömürülmeyi bekleyen kaynakları gerçekte ne için savaştıklarını bilmeyen insanlardan gizlenmeliydi. Bu görevi yerine getirmek de ‘kamu eşikçisi’ olan rahiplere düşüyordu.

CENNETİN KRALLIĞI 2005 Hollywood yapımı Yönetmen: Ridley Scott Senaryo: William Monahan Konu: Kalabalıkların din

CENNETİN KRALLIĞI 2005 Hollywood yapımı Yönetmen: Ridley Scott Senaryo: William Monahan Konu: Kalabalıkların din adına ve cennet için savaşmaya nasıl ikna edildikleri anlatılmaktadır. Engizisyon çağıyla birlikte kiliseye karşı duyulan öfke tıpkı havarilerin kullandığı gibi mağdurun dilini benimsemiş ‘kamu eşikçilerine’ ihtiyaç duymaktaydı. Bu kez bu halkla ilişkiler faaliyetini yürütmek üzere insanları ikna etmek sanatçılara ve bilim adamlarına düşmekteydi.

Meşruiyetin adresi ‘kilise’ olmaktan çıkıyor rahiplerin yerini akla biat etmiş bilim adamları alıyordu. Yazdıkları

Meşruiyetin adresi ‘kilise’ olmaktan çıkıyor rahiplerin yerini akla biat etmiş bilim adamları alıyordu. Yazdıkları ve söyledikleriyle insanları yeni bir çağın bireyleri olmaya davet eden bu rasyonel aklın havarileri, tüm vaatlerini kilisenin aksine, cennet için değil bu dünya için yapıyordu. Yürütülen halkla ilişkiler faaliyetleri de daha ‘demokratik’ ve hümanist bir hal almıştı, propagandistler artık cümlelerini; ‘çünkü tanrı böyle istiyor’ önermesiyle değil, ‘bu söylediklerim tamamen bilimsel’ diye noktalıyordu

Devlet iktidarını ellerinde bulunduranlar, daha önceleri yanlarından ayırmadıkları din adamlarından yüz çevirmiş, onlardan boşalan

Devlet iktidarını ellerinde bulunduranlar, daha önceleri yanlarından ayırmadıkları din adamlarından yüz çevirmiş, onlardan boşalan koltukların yeni sahipleri olarak bilim adamlarını ilan etmişti. Akıl çağının aç gözlülüğüyle değişmeyen devlet iktidarı, yer değiştiren iktidar ortaklarıyla dünyayı aydınlatma teorilerini birer meşruiyet aracı olarak kullanmaya başlamıştı.

Buharlı makineler, motorlu taşıtlar ve bunlar gibi birçok buluş insanların hayatını kolaylaştırırken, aynı bilim

Buharlı makineler, motorlu taşıtlar ve bunlar gibi birçok buluş insanların hayatını kolaylaştırırken, aynı bilim adamları bir yandan da silah üretiyorlardı. Dünyanın bugüne kadar görmediği bir savaş kapıdaydı ve kitleler halinde yaşayan insanları savaşmaya ikna etmek ve vicdanen kendilerini rahat hissetmelerini sağlamak kolaylaşmıştı.

1. Dünya Savaşı ve Halkla İlişkilerin Rolü Matbaanın sağladığı kolaylıkla gazeteler, kitleleri bilgilendirme ve

1. Dünya Savaşı ve Halkla İlişkilerin Rolü Matbaanın sağladığı kolaylıkla gazeteler, kitleleri bilgilendirme ve bilinçlendirme şiarıyla ortaya çıkmıştı. Halkla ilişkiler pratiğinin köken olarak gösterildiği adres işte bu ‘sesinin sahibi’, ‘özgür’ ve ‘doğru’ haber kaynakları olan gazetelerdi. Gazeteciler birer ‘kanaat önderiydi’, onlar yazıyorsa doğruydu ve insanlar onlara inanıyorlardı. Aynı mesajın kitlelere ulaştırılması, haberlerin elenip basılmaya uygun olanların seçilmesi, muhalif düşüncelerin kenar sütunlara itilip önemsizleştirilmesi gibi uygulamalarıyla gazeteciler esaslı propagandistler olarak çalışmışlardır.

Bununla birlikte, devlet politikalarının uygulanabilmesi ve insanların gönüllü katılabilecekleri savaşların ilanı için sosyal psikolojiyi

Bununla birlikte, devlet politikalarının uygulanabilmesi ve insanların gönüllü katılabilecekleri savaşların ilanı için sosyal psikolojiyi çok iyi bilen ikna uzmanları iş başındaydı. Demokrasinin hakim olduğu bir dünyada insanlar için birer rıza imalathaneleri halini alan medya organlarının ilk örnekleriydi gazeteler. 1. Dünya Savaşı’nın en şiddetli günlerinde James Montgomery Flagg tarafından yaratılan Sam Amca Portresi, Amerikalıları savaşa çağırmak için etkin olarak kullanılmıştır.

Bugünkü anlamıyla propaganda teknikleri ilk defa 20. yüzyılın başında gazeteci Walter Lippman ve halkla

Bugünkü anlamıyla propaganda teknikleri ilk defa 20. yüzyılın başında gazeteci Walter Lippman ve halkla ilişkilerin babası kabul edilen Edward Bernays tarafından tanımlanmış ve bilimsel bir şekilde uygulanmıştır. Lippman ve Bernays ABD’nin İngiltere yanında savaşa girmek için kamuoyunun fikrini etkilemeye çalışan Creel Komisyonunda çalışmışlardır.

Lippman ve Bernays’ın propaganda kampanyası altı ay içinde o kadar büyük bir anti-Alman histerisi

Lippman ve Bernays’ın propaganda kampanyası altı ay içinde o kadar büyük bir anti-Alman histerisi yaratmıştı ki, Amerikan iş alemini ve kamuoyunu geniş boyutlu propagandayla kontrol etme potansiyeliyle etkilemiştir. Bernays ‘grup zihni’ ve ‘niyetin tasarlanması’ gibi pratik propaganda çalışmalarında kullanılan tanımları ortaya atmıştır. Bu dönemdeki propagandanın yoğun kullanımı etki çalışmalarında “hipodermik iğne modeli” olarak kendini göstermiştir. H. Lasswell’in modeline göre, kitle iletişim araçları, kamuoyunu şekillendirebilen ve kitleleri herhangi bir fikre doğru kaydırabilen malumattan oluşan sihirli mermileri ateşleyebilmekteydi.

2. Dünya Savaşı ve Propaganda Rekabeti Adolf Hitler, I. Dünya Savaşı’nda Müttefiklerin yaptığı propagandanın

2. Dünya Savaşı ve Propaganda Rekabeti Adolf Hitler, I. Dünya Savaşı’nda Müttefiklerin yaptığı propagandanın gücünden çok etkilenmiş ve moralin çökmesi ve 1918 senesinde deniz kuvvetleri ile cephede çıkan isyanların ana sebebinin bu olduğuna inanmıştı. Hitler ve propaganda bakanı Göbbels, propagandada tekrarın gücünü anlamışlardı. Bu dönemde yayıncılar ve gazeteciler çalışmalarını yayınlamadan önce onay almak zorundaydılar. Naziler, yanlış olduğunu bildikleri bilgileri yaymakta sakınca görmezlerdi.

2. Dünya Savaşı esnasında yapılan Alman propagandasının zirvesi, bir başyapıt sayılan 1935 yapımı ‘İradenin

2. Dünya Savaşı esnasında yapılan Alman propagandasının zirvesi, bir başyapıt sayılan 1935 yapımı ‘İradenin Zaferi’ isimli belgesel filmidir. Almanya Nazi Partisi’nin 1934’te Nremberg şehrinde yaptığı 6. kongresini belgelemek üzere ısmarlama yaptırılmış bir propaganda filmidir. Film için Leni Riefenstahl (1902 -2003) görevlendirilmiştir. Hitler filme özel önem vermiş, hatta adını kendisi belirlemiştir. Nazi Partisi’nin büyük mali ve teknik desteği ve Riefenstahl’ın yönetmenlik performansı tarih boyunca yapılmış en etkili ve başarılı propaganda filminin ve tüm zamanların en iyi filmlerinden birinin ortaya çıkmasını sağlamıştır.

2. Dünya Savaşı esnasındaki ikinci önemli yapıt ‘Olimpiyat’ filmidir. Riefenstahl, 1936 Berlin olimpiyatlarını kaydeder.

2. Dünya Savaşı esnasındaki ikinci önemli yapıt ‘Olimpiyat’ filmidir. Riefenstahl, 1936 Berlin olimpiyatlarını kaydeder. Filmin çekimi ve kurgulanması iki yıl sürer. Fotoğraf estetiği açısından bugüne kadar daha iyisinin yapılmadığı söyleniyor. Olimpiyat filmiyle amaçlanan Almanya’nın hoşgörülü, huzurlu ve demokratik yüzünün tüm dünyaya yansıtılmasıdır. Filmlerin büyük masraflara mal olmasına rağmen propaganda amacıyla sık tercih edildiğini görmekteyiz. Özellikle Hollywood sineması bu konuda haklı bir üne sahiptir. Filmlerle yaşadığımız imaj sarhoşluğunun etkisi filmin seyredildiği birkaç saatten sonra da sürer.

Tarafların, kan döken ve fikirleri kontrol eden tüm silahlarıyla birbirine üstünlük sağlamaya çalıştığı 2.

Tarafların, kan döken ve fikirleri kontrol eden tüm silahlarıyla birbirine üstünlük sağlamaya çalıştığı 2. Dünya Savaşı bir bakıma propaganda yarışı olarak da nitelendirilebilir. Savaş boyunca sürdürülen propaganda rekabetini perdeye yansıtan iki örnek verelim.

Atalarımızın Bayrakları 2006 Hollywood yapımı Yönetmen: Clint Eastwood James Bradley ve Ron Powers’ın kitabından

Atalarımızın Bayrakları 2006 Hollywood yapımı Yönetmen: Clint Eastwood James Bradley ve Ron Powers’ın kitabından senaryolaştırılmış. Konu: 2. Dünya Savaşı’ndaki Iwo Jima Muharebelerini ve burada çekilen Suribachi tepesine bayrak dikilirken çekilen fotoğrafı konu almaktadır. Fotoğraf ABD’de savaş ve ekonomik buhran nedeniyle yaşanan kötü günlerde moral olmuştur.

Filmde konu edilen fotoğraf binlerce kelimeye bedel bir propaganda öğesi olarak önemli bir halkla

Filmde konu edilen fotoğraf binlerce kelimeye bedel bir propaganda öğesi olarak önemli bir halkla ilişkiler kampanyasına dönüştürülür. Bir imajlar evreni tarafından kuşatılmış durumdayız: fotoğraflar, filmler, TV, reklam panoları, yol işaretleri, resimlemeler vb. Alışkanlık icabı her şeyi görselleştiririz.

Savaşın sürdürülebilmesi için yaratılmış olan bu kahramanlık hikayesi bir halkla ilişkiler kampanyasına dönüştürülerek önemli

Savaşın sürdürülebilmesi için yaratılmış olan bu kahramanlık hikayesi bir halkla ilişkiler kampanyasına dönüştürülerek önemli bir propaganda örneği olarak tarihe geçmiştir. Bu duruma bir diğer örnek, ‘Kapıdaki Düşman’ filmidir. Vassili’yi bir halkla ilişkiler kampanyasına dönüştüren Rus ordusu, Stalingrad’daki savunma hattını eskisinden daha güçlü hale getirmiştir.

Kapıdaki Düşman 2001 Yönetmen: Jean-Jacques Annaud Konu: Rus ve Nazi savaşında Stalingrad’daki Rus keskin

Kapıdaki Düşman 2001 Yönetmen: Jean-Jacques Annaud Konu: Rus ve Nazi savaşında Stalingrad’daki Rus keskin nişancısı Vassili Zaitsev’in öyküsü.

Savaş Kamuoyu, Halkla İlişkiler ve Sinema 2. Dünya Savaşı sonrasında başlayan Soğuk Savaş dönemi,

Savaş Kamuoyu, Halkla İlişkiler ve Sinema 2. Dünya Savaşı sonrasında başlayan Soğuk Savaş dönemi, psikolojik harp oyununun tüm teknikleri kullanılarak tarafların birbirini etkilediği bir süreçtir. Bu propaganda mücadelesinin tartışmasız galibi Amerika olmuştur. ABD tüm kültür endüstrisi ürünleriyle devasa bir üstünlük sağlamıştır. Amerikan kamuoyu, ‘komünizm tehdidi’ ve ‘nükleer saldırı’ korkusuyla sürekli tedirginlik içinde yaşayan ama sonu hep mutlu biten filmlerdeki gibi ülkesini kurtaran kahramanlar sayesinde hep güvende hisseden bir halkla dönüştürülmüştü.

Savaş propagandasının en korkunç işlevlerinden biri, bir milletin üyelerinin başka bir milletin üyelerini bütün

Savaş propagandasının en korkunç işlevlerinden biri, bir milletin üyelerinin başka bir milletin üyelerini bütün psikolojik sorumluluklardan muaf biçimde öldürülmesini kolaylaştırmasıdır. Şimdi Amerikan Hollywood filmlerine örnekler verelim:

Rambo 2 Hollywood Yönetmen: Ted Kotcheff David Morell’in İlk Kan romanından senaryolaştırılmıştır. Konu: Vietnam

Rambo 2 Hollywood Yönetmen: Ted Kotcheff David Morell’in İlk Kan romanından senaryolaştırılmıştır. Konu: Vietnam gazisi Rambo, bir dağ kasabasında suçlu muamelesi görerek hapse atılır. Rambo filmde ABD güvenlik güçlerine karşı da savaşır. Rambo, Vietnamlı ve Afganistanlı mazlumların yanında zalimlere karşı savaşan bir ABD kahramanı olmuştur. (Mağdurun diliyle konuşan, mazlumun yanında olan kahraman)

Top Gun 1986 Hollywood Yönetmen Tony Scott Konu: Bir pilotun hikayesini anlatan filmde, uçaklar

Top Gun 1986 Hollywood Yönetmen Tony Scott Konu: Bir pilotun hikayesini anlatan filmde, uçaklar ve uçak gemilerinin kullanımıyla donanma ruhu sürekli vurgulanmaktadır. Dz. Kuv. K. lığı sinema salonlarının çıkışlarına askere yazdırma büroları oluşturmuştur.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla sonlanan Soğuk Savaş Dönemi, ABD için yeni bir düşmanın icadını zorunlu

Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla sonlanan Soğuk Savaş Dönemi, ABD için yeni bir düşmanın icadını zorunlu kılmaktaydı. Bu düşman ‘terör’ kavramı üzerinde kurgulandı ve üçüncü dünya ülkeleri düşman olarak konumlandırıldı. Bu durumda üçüncü dünya ülkelerinin insanları için halkla ilişkiler kampanyalarına ihtiyaç vardı. Teröristlerin nerede yaşadığı, ülkelerinin gerçekte neden işgal edildiği ya da böylesine güçlü yapılar karşısında nasıl bir korku hükümdarlığı yarattıkları gibi küçük ayrıntılarla kafamızı yormayalım diye güçlü kampanyalar yürütülmeliydi.

1990’lı yıllar boyunca yapılan politik savaş türü filmlerinin büyük bölümü ulusal güvenlik, terör ve

1990’lı yıllar boyunca yapılan politik savaş türü filmlerinin büyük bölümü ulusal güvenlik, terör ve Ortadoğu konularını işler. Bu filmlerde, ABD’yi Ortadoğu’lu Müslümanlar’ın, nükleer başlıklı silahlarla ABD’yi tehdit ettikleri ve Asya’lıların yardımcı oldukları alt metin olarak işlenmektedir.

Gerçek Yalanlar 1994 Yönetmen ve Senarist: James Cameron Konu: Hükümet Ortadoğulu teröristlerin dağılan Sovyetlerden

Gerçek Yalanlar 1994 Yönetmen ve Senarist: James Cameron Konu: Hükümet Ortadoğulu teröristlerin dağılan Sovyetlerden nükleer bomba aldıklarını öğrenir ve gizli bir operasyon düzenler. Satıcı gibi görünen ajan Harry hem karısıyla hem de teröristlerle uğraşır.

Kritik Karar 1996 Yönetmen Stuart Baird Konu: ‘Şarklı’ teröristler kimyasal bir bombayla havaya uçurmak

Kritik Karar 1996 Yönetmen Stuart Baird Konu: ‘Şarklı’ teröristler kimyasal bir bombayla havaya uçurmak istedikleri sivil bir uçağı kaçırırlar ve New York üzerinde patlatmak istemektedirler. Bir komando uçuş halindeki uçağa sızarak teröristleri etkisiz hale getirir.

Tehdit üretimi, siyasi fikrin kesişmesi ve sahnelenmesiyle mümkün olmuştur. Güvenlik mekanizmalarıyla büyük senaryolar arasındaki

Tehdit üretimi, siyasi fikrin kesişmesi ve sahnelenmesiyle mümkün olmuştur. Güvenlik mekanizmalarıyla büyük senaryolar arasındaki işbirliği karmaşıklaşmakta ve gelişmektedir. Bu tür yapıtlar düzenli yapımların konusu olup, ABD stratejisi tartışmalarını sahneye taşır ve güncelliklerini devam ettirmeye yardımcı olurlar.

Sistem içinden bir bakışla, savaş kampanyası yürüten birçok yapımın yanı sıra ender de olsa

Sistem içinden bir bakışla, savaş kampanyası yürüten birçok yapımın yanı sıra ender de olsa eleştirel filmlere örnek verebiliriz. Başkanın Adamları (Wag The Dog) bunlara örnek olarak gösterilebilir.

Wag The Dog 1997 Yönetmen: Barry Levinson Konu: ABD seçimlerine iki hafta kala patlak

Wag The Dog 1997 Yönetmen: Barry Levinson Konu: ABD seçimlerine iki hafta kala patlak veren skandalla ilgilenmek için bir danışman tutulur. Danışman bir Hollywood yapımcısı ve ekibiyle kirli gerçeklerin üzerini örterek dikkatleri başka yöne çekerler. (Manipülasyon, medyanın gerçeği gizlemesi vb. )

Üçüncü dünya ülkelerinin özellikle Müslümanların konu edildiği Hollywood filmlerinin tamamına yakınında taraflı ve oryantalist

Üçüncü dünya ülkelerinin özellikle Müslümanların konu edildiği Hollywood filmlerinin tamamına yakınında taraflı ve oryantalist bir dilin kullanıldığı hemen dikkat çekmektedir. Hollywood yaratılan birçok karaktere nispeten olumlu resmedilen Lost dizisindeki Sayid karakteri bile işkence ve savaş suçları gibi unsurlarla bezeli bir geçmişe sahip olarak tasarlanmıştır. Hollywood’un genelde üçüncü dünyaya, özelde de Ortadoğu ve Müslümanlara bakışını en belirgin şekilde okuyabileceğimiz bir sinema yapımı olarak Kuşatma (The Siege) filmi örnek verilebilir.

SONUÇ -Halkla ilişkiler ve propaganda yöntemleri arasında benzerlikler vardır. -Kanlı ya da kansız birtakım

SONUÇ -Halkla ilişkiler ve propaganda yöntemleri arasında benzerlikler vardır. -Kanlı ya da kansız birtakım menfaatlerin söz konusu olduğu tüm mücadele alanlarında ikna edici ve meşrulaştırıcı araçlara gereksinim duyan sistem, halkla ilişkileri kendi emelleri doğrultusunda kullanmıştır.

-Ulusal güvenlik, ülke menfaati vs. gibi argümanlarla bezenmiş propaganda öğeleri savaş kamuoyunun oluşmasına katkı

-Ulusal güvenlik, ülke menfaati vs. gibi argümanlarla bezenmiş propaganda öğeleri savaş kamuoyunun oluşmasına katkı sağlar. -En iyi reklam bize reklammış gibi görünmeyen ikna edici pratik, en iyi propaganda ise propaganda yapıldığı hissini uyandırmayan eylemdir. Halkla ilişkiler burada devreye girer.