NTE 5 NEOKLASK YNETM KURAMLARI II birlii ve

ÜNİTE 5 NEOKLASİK YÖNETİM KURAMLARI II: İşbirliği ve Rasyonel Karar Kuramlarının Eğitim Yönetimine Yansımaları Prof. Dr. Cevat ELMA

n Bu ünitede neoklasik yönetim kuramları içinde değerlendirilen ve örgütlere sistem yaklaşımının temellerini oluşturan işbirliği ve rasyonel karar kuramları üzerinde durulacaktır.

İşbirliği Kuramı: Chester I. Barnard n Barnard örgütü, “aralarında sistematik ilişkiler bulunan, fiziksel, biyolojik, psikolojik ve sosyal öğelerden oluşan bir sistem” olarak nitelendirmiş ve “iki ya da daha fazla bireyin faaliyetlerinin bilinçli olarak koordine edildiği işbirliği sistemi” olarak tanımlanmıştır.

İşbirliği Kuramı n Barnard, örgütün ortaya çıkması için gerekli koşulların: Ortak amaç, q İşbirliği arzusu q Haberleşme q olarak belirlemiştir. Bu koşullara etkinlik ve verimlilik koşulunu eklemiştir

İşbirliği Kuramı n Etkinliği amaçları gerçekleştirme derecesi olarak tanımlamıştır. n Verimliliği ise “örgüt üyelerinin amaçlara katkıda bulunmalarını sağlamak ve devam ettirmek” biçiminde tanımlamıştır.

İşbirliği Kuramı n Barnard, örgütün alt sistemlerden oluştuğunu ve birbiriyle ilişkili olduğunu, bu nedenle örgütün bir bütün olarak tasarlanması ve ele alınması gereğine işaret etmiştir.

İşbirliği Kuramı n Barnard bir örgütün varlığını, üyenin örgüte katkısı ile örgütün üye ihtiyaçlarını karşılaması arasındaki dengeye bağlamaktadır. n Örgütsel dengenin kurulmasını “katkıdoyum” kavramına dayandırmıştır.

İşbirliği Kuramı n n n Barnard'ın yetki görüşü, yetkinin kullanılmasından etkilenen kişiyi de dikkate alan, çift yollu bir iletişime dayalıdır. Bir emrin yetkiden destek görüp görmediği, emri alan kişinin kabul edip etmemesi ile anlaşılır. Örgütte yetkinin kabulünü kolaylaştıran, kabul alanı kavramıdır. Yani her üyenin, emirleri isteyerek kabul edeceği bir alan vardır.

İşbirliği Kuramı Emrin (ileti) ast tarafından benimsenebilmesi için şu koşullar gereklidir: ¨ İleti ussal olmalıdır. ¨ İleti ast tarafından anlaşılmalıdır. ¨ İleti astın yapacağı iş ile ilgili olmalıdır. ¨ Astın, iletinin örgütten beklediği yararları engellemediğine inanmalıdır. ¨ Ast verilen işi yapabileceği kanısına varabilmelidir.

İşbirliği Kuramı Barnard’a göre bir emrin yerine getirilmesi için ilkin astın ilgisizlik sınırını aşması ve ilgi alanına girmesi; ikinci olarak itaatsizlik sınırını aşması ve itaat alanına girmesi; üçüncü olarak da astın meslek etiği sınırları içinde bulunması gerekir. n Bu koşullar sağlandığında astın söz konusu emri yerine getirmede daha istekli olacağı varsayılmaktadır. n

İşbirliği Kuramı n Barnard üç nedenden ötürü yöneticilerin örgütler için yaşamsal bir önem taşıdığını belirtmiştir. Bunlar: ¨ Haberleşme sisteminin kurulması ve devamlılığının sağlanması ¨ Personelin sağlanması ve verimliliğinin artırılması konusunda gerekli önlemlerin alınması, ¨ Amaç ve hedeflerin belirlenmesidir.

İşbirliği Kuramının Eğitim Yönetimine Yansımaları n Örgüt ve yönetime sosyolojik açıdan bakan Barnard, verim kavramını sadece örgüt amaçlarının gerçekleşmesi değil, üye ihtiyaçlarının karşılanması yönünde de tanımlamıştır. Böylece, eğitim örgütlerinin özelliğine uygun düşen tanımlamalar yapmıştır.

İşbirliği Kuramının Eğitim Yönetimine Yansımaları n Eğitim yöneticisi, bir yandan çevreye ve topluma ilişkin örgüt amaçlarını gerçekleştirmek, diğer yandan üye ihtiyaçlarını karşılayacak bir dağıtım düzeni kurmak zorundadır. Yöneticinin sorumluluk ve başarısı da, bu iki tür süreci dengeleştirmesine bağlı kalmaktadır.

İşbirliği Kuramının Eğitim Yönetimine Yansımaları n Barnard'ın yetki ve sorumluluk görüşleri de, eğitim örgütlerinde uygulanabilecek yöndedir. Özellikle okul ortamında yönetici yetkiden çok etki yollarını kullanmalıdır. Emir alan kimseye kabul hakkı tanıyan yetki görüşü, çevresindekiler ile etkileşim yapısı kurmak zorunda olan eğitim yöneticisi için daha yararlıdır.

Rasyonel Karar Kuramı: Herbert Simon n Simon'a göre "karar verme" ve "yönetme" eş anlamlı iki sözcüktür. Yönetim, işlerin yapılmasını sağlama sanatıdır ve bu yüzden bir yönetim kuramı, yapma kadar karar verme süreci ile de ilgilenmelidir. ilgilenmeli n Çünkü karar verme yönetimin kalbidir.

Rasyonel Karar Kuramı n Simon'un karar verme ilgili görüşleri şöyle özetlenebilir: ¨ Yönetim etkili eylemi sağlayacak ilkelere ve onun kadar doğru karar vermeyi sağlayacak örgüt ilkelerine de geniş bir yer vermelidir, ¨ Karar vermeden hiçbir yönetimsel eylemde bulunulamaz. ¨ Karar verme sürecinin nasıl oluştuğu bilinmeden örgüt ve yönetimi anlamak güçtür.

Rasyonel Karar Kuramı n Simon'a göre karar verme aşamaları şunlardan oluşmaktadır: ¨ Karar verilmesi gerekli konu ile ilgili ekonomik, teknik, sosyal ve siyasal koşulların gözlemlenmesi yani bilgi toplama, toplama ¨ Olası eylem seçeneklerinin bulunması, geliştirilmesi ve doğuracakları sonuçlar açısından değerlendirilmesi yani planlama, planlama ¨ Eylem-seçeneklerinden birinin seçimi seçim

Rasyonel Karar Kuramı n Simon, kararları etkileme mekanizmalarını incelemiş ve bunların örgütün fizyolojisini meydana getiren öğeler olduğunu ileri sürmüştür, örgütün anatomisinin de, karar yetkilerinin dağılımına dayalı olduğunu kabul etmiştir.

Rasyonel Karar Kuramı n Etki yollarını iç ve dış olarak iki grupta toplayan Simon, karar sürecine katılmayı, üye ihtiyaçlarının karşılanmasını, örgütün benimsenmesini birinci grupta; yetki, informasyon, hizmet-içi eğitimi ikinci grupta saymıştır.

Rasyonel Karar Kuramı Alınan kararlarda mutlak rasyonelliğin olanaksızlığını ileri sürmüş ve optimal (en iyi) çözümler üzerinde ısrar etmek yerine, tatminkâr çözümleri seçmiştir. n Simon’a göre kişisel veya örgütsel karar süreçlerinin çoğu, tatminkâr çözüm yollarının bulunması ve seçimini amaç edinir. n

Rasyonel Karar Kuramının Eğitim Yönetimine Yansımaları n Eğitim örgütlerinin rasyonellik ilkesine göre kurulup çalıştırılmasını savunmak güçtür, fakat eğitim yöneticisi rasyonel karar sürecinden yararlanmak zorundadır.

Rasyonel Karar Kuramının Eğitim Yönetimine Yansımaları Eğitim örgütlerinin amaçları genellikle değerlere dayalı olduğundan, yöneticiler her zaman rasyonel olanları bulamamakta veya seçememektedir. n Ayrıca eğitim örgütleri ve yöneticisinin içinde çalıştığı ortamların da, karar mantığına aykırı düşen özellikleri diğer örgütlere oranla daha çok ve kuvvetlidir. n

Rasyonel Karar Kuramının Eğitim Yönetimine Yansımaları n Her tür örgüt ve ortamda rasyonelliği olanaklı görmeyen ve optimal çözüm yerine tatminkâr çözüm öneren Simon’un bu görüşü, eğitim örgütlerinin yapı ve havasına uygun düşmektedir.

Rasyonel Karar Kuramının Eğitim Yönetimine Yansımaları Eğitimde karar çözümleri çeşitli ve karmaşık olduğundan, yöneticinin çözümlerin hepsini değerlendirebilmesi zordur. n Eğitim yöneticisinin genellikle aşamalı (incremental) kararlar almasını ve her aşamada bireyler veya gruplar arasında uzlaştırıcı bir rol oynamasını zorunlu kılmaktadır. n

Rasyonel Karar Kuramının Eğitim Yönetimine Yansımaları Kararlar okul eylemlerine yön vermek ve amaçlarını gerçekleştirmek için kullanılır. n Bu eylemleri sağlamak ve amaçları gerçekleştirmek zorunda olan yönetici, okul yönetiminde rol oynayan öğelerin (iç ve dış öğeler) desteğini kullanmak zorundadır. n

Rasyonel Karar Kuramının Eğitim Yönetimine Yansımaları Eğitim yönetimi açısından üzerinde durulması gereken konulardan biri de astların kararlara katılımı konusudur. n Karar sürecine katılımla ilgili öğretmenler üzerinde yapılan çalışmaların sonuçları yöneticilerin karar sürecine katılımı tüm yönleriyle değerlendirmesini zorunlu kılmaktadır. n

Rasyonel Karar Kuramının Eğitim Yönetimine Yansımaları n n n Politikaların oluşturulmasında katkıda bulunma fırsatı, öğretmenlerin morali ve okula olan tutumları üzerinde önemli bir faktördür. Karar verme sürecine katılım, öğretmenlerin bireysel ve mesleki doyumlarını olumlu yönde etkilemektedir. Öğretmenler, kendilerini karar verme sürecine dâhil eden okul müdürlerini tercih etmektedirler. Öğretmenler her karara katılmayı istemezler ve böyle bir beklentileri de yoktur; karar sürecine az katılma gibi çok fazla katılma da zararlı olabilir. Öğretmen ve yöneticilerin karar sürecindeki fonksiyonları ve rolleri, soruna ve duruma göre değişmelidir.

TEŞEKKÜRLER Prof. Dr. Cevat ELMA
- Slides: 28