1 TEMEL SOSYOLOJK KAVRAMLAR 3 KLTR KAVRAMI 2

  • Slides: 33
Download presentation
1 TEMEL SOSYOLOJİK KAVRAMLAR 3 -KÜLTÜR KAVRAMI

1 TEMEL SOSYOLOJİK KAVRAMLAR 3 -KÜLTÜR KAVRAMI

2 Kültür konusu, Sosyolojinin temel başlıklarından birisini oluşturmaktadır. Ancak kültür ve kültürel alana ait

2 Kültür konusu, Sosyolojinin temel başlıklarından birisini oluşturmaktadır. Ancak kültür ve kültürel alana ait kavramlara ilişkin yapılan tanımların süreç içerisinde devamlı artması, bu kavramlara yüklenen anlamların zamana ve kullanıldığı bağlama göre değişikliklere uğraması, hem kültür kavramı hem de kültüre bağlı olarak açıklanan veya anlamını bulan diğer kavramlar için bir takım tanımlanma güçlüklerini de beraberinde getirmektedir.

3 Kültürün sosyal bilimler alanındaki anlamlandırma, tanımlamasına geçmeden önce kelimenin etimolojik kökenine bakmak yararlı

3 Kültürün sosyal bilimler alanındaki anlamlandırma, tanımlamasına geçmeden önce kelimenin etimolojik kökenine bakmak yararlı olacaktır. Latince kökü «Colere» , sürmek, ekipbiçmek; Cultura ise Türkçedeki «ekin» karşılığında kullanılıyordu. Cultura sözcüğü XVII. yüzyıla kadar Fransızcada aynı anlamda kullanıldı. İlk kez Voltaire, Cultura sözcüğünü, insan zekâsının oluşumu, gelişimi, geliştirilmesi ve yüceltilmesi anlamında kullanmıştır.

4 Kültür üzerine önemli çalışmalar yapmış olan Eliot, kelimeyi toplumu toplum yapan şey olarak

4 Kültür üzerine önemli çalışmalar yapmış olan Eliot, kelimeyi toplumu toplum yapan şey olarak tanımlamaktadır. Ona göre, 'kültür toplumun herhangi bir kesiminin, herhangi bir sınıfının yarattığı bir şey değildir. Kültür, bir bütün olarak toplumun mahsulüdür. Erkal'a göre ise kültür, bilgiyi, sanatı, ahlakı, hukuku, örf ve adetleri kapsayan, insanın toplumun bir üyesi olması dolayısıyla kazandığı diğer bütün kabiliyet ve alışkanlıkları da içine alan bir bütündür. Kültür insan topluluğunun belirli bir dönemiyle sınırlandırılamaz, o toplumun bütün tarihinde süreklilik kazanıp gelişen

5 Güvenç; kültür sözcüğünün dört ayrı anlamını dile getirmektedir: (1) Bilim alanındaki kültür: Uygarlıktır.

5 Güvenç; kültür sözcüğünün dört ayrı anlamını dile getirmektedir: (1) Bilim alanındaki kültür: Uygarlıktır. (2) Beşeri alandaki kültür: Eğitim sürecinin ürünüdür. (3) Estetik alandaki kültür: Güzel sanatlardır. (4) Maddi (teknolojik) ve biyolojik alanda kültür: Üretme, tarım, ekin, çoğaltma ve yetiştirmedir.

6 Kültür kavramını birçok düşünür farklı bakış açılarıyla tanımlamaya çalışmışlardır: Hayat Yolu ya da

6 Kültür kavramını birçok düşünür farklı bakış açılarıyla tanımlamaya çalışmışlardır: Hayat Yolu ya da Biçimi Olarak Kültür, bir toplumun tüm hayat biçimidir(Linton, 1945). Kültür, bir grubun yaşama biçimidir(Marquet, 1949). Çevreye Uyum Olarak İnsanların [içinde bulunduğu] yaşam koşullarına uyumlarının toplamı, onların kültürüdür(Sumner ve Keller, 1927).

7 İdealler, Değerler ve Davranışlar Olarak Kültür, sosyal-kültürel evrendeki açık seçik eylemlerin ve araçların

7 İdealler, Değerler ve Davranışlar Olarak Kültür, sosyal-kültürel evrendeki açık seçik eylemlerin ve araçların ortaya koyduğu ve nesnelleştirdiği anlamlar, değerler ve kurallar, bunların etkileşim ve ilişkileri, bütünleşmiş ve bütünleşmemiş gruplarıdır(Sorokin, 1947). Geniş Anlamda Eğitim Olarak Kültür, toplumsal olarak öğrenilen ve aynı yoldan yeni kuşaklara aşılanan davranış örüntüleri ya da kalıplarıdır(Tozzer, 1930). Bireysel Psikoloji Olarak Kültür, büyütülerek [bilimsel] ekrana yansıtılmış bireysel psikolojidir(Benedict, 1934).

8 Oluşumu ve Kökeni Yönünden Kültür, sosyal etkileşimin ürünüdür(Winston, 1933). Kültür, doğanın yarattıklarına karşılık,

8 Oluşumu ve Kökeni Yönünden Kültür, sosyal etkileşimin ürünüdür(Winston, 1933). Kültür, doğanın yarattıklarına karşılık, insanoğlunun yarattığı hemen her şeydir(Marx, 1967). Düşünüş Olarak Kültür, belli bir düşünceler sistemi ya da bütünüdür (Wissler, 1916). Simge (Sembol) Olarak Kültür, maddi öğelerin, davranışların, düşünce ve duyguların, simgelerden oluşan simge(sembol)’lere dayalı bir örgütlenmesidir(White, 1949 : 363).

9 TYLOR’UN KÜLTÜR TANIMI Kültür, ya da uygarlık, bir toplumun üyesi olarak, insanoğlunun öğrendiği

9 TYLOR’UN KÜLTÜR TANIMI Kültür, ya da uygarlık, bir toplumun üyesi olarak, insanoğlunun öğrendiği (kazandığı) bilgi, sanat, gelenekgörenek ve benzeri yetenek, beceri ve alışkanlıkları içine alan karmaşık bir bütündür.

10 Kültür, içgüdüsel ve kalıtımsal değil, her bireyin doğduktan sonraki yaşantısı içinde kazandığı alışkanlıklar

10 Kültür, içgüdüsel ve kalıtımsal değil, her bireyin doğduktan sonraki yaşantısı içinde kazandığı alışkanlıklar (davranış ve tepki eğilimleri)’dır. Her toplumun tarihi süreçte oluşan bir yaşama kültürü vardır. Bu kültürel kimlik, kuşaktan kuşağa geçerek, o topluma özgü yaşam dünyasının sürekliliğini gerçekleştirir. Toplumsallaşma süreciyle çocuğun yalnız bakımı ve korunması değil, toplumun konuştuğu dil, inanç, değerler, yaşam biçimi aktarılır. Bu süreç her topluma kimliğini kazandıran kültürel değerlerin sürekliliğini

11 Kültürün 'toplumdaki kişilerin ortaklaşa paylaştığı toplum kurumlarının bir bileşkesi' olduğunu ifade eden Fichter'e

11 Kültürün 'toplumdaki kişilerin ortaklaşa paylaştığı toplum kurumlarının bir bileşkesi' olduğunu ifade eden Fichter'e göre, bu ağ içerisinde birbiriyle ilgili ve eşgüdümleşmiş kurumlar bir sistem olarak işlevde bulunmaktadırlar. Ancak bütün birey ve gruplar aynı biçimde ve eşit paylaşma içinde bulunmazlar. Kültürün en geniş parçası kurum, en küçük parçası ise davranış örüntüleridir. Ficther, bir toplumda kültürün işlevlerini şu

12 1) Bir kültürün yaptığı ilk işlev, yaptığı en önemli şey, toplumda bir yaşama

12 1) Bir kültürün yaptığı ilk işlev, yaptığı en önemli şey, toplumda bir yaşama şeması veya yaşama deseni sağlamasıdır. 2) Kültür toplumun değerlerini bir araya getirir, içerir ve yorumlar. 3) Kültür sosyal dayanışma için bir temel oluşturmaktadır. 4) Kültür her toplumda farklı olduğu için toplumların birbirinden ayrılmasını sağlamaktadır. 5) Her kültür sosyal kişiliğin oluşmasında en önemli faktördür(Fichter 1996).

13 -Kültür, ideal olanın, ruhani olanın ve maddi olmayanın gerçekliği olarak görülür. İnanışların, değerlerin,

13 -Kültür, ideal olanın, ruhani olanın ve maddi olmayanın gerçekliği olarak görülür. İnanışların, değerlerin, sembollerin, işaretlerin ve söylemlerin biçimlenmiş bir alanı olarak kavranır. -Kültürün özerkliğine önem verilir. Bu, kültürün, altta yatan ekonomik güçlerin, güç dağılımlarının ya da toplumsal yapısal ihtiyaçların basit bir yansıması olarak açıklanamayacağı gerçeğidir. -Çabalar değer-tarafsızlığını sürdürmek içindir. Kültür incelemesi Güzel Sanatlar ile sınırlanamaz, aksine toplumsal yaşamın tüm yönlerine ve düzeylerine yayılmış olarak kavranır.

14 Her davranışın ve düşüncenin meşruiyeti, içinde meydana geldiği grup ve toplumun kendi şartları

14 Her davranışın ve düşüncenin meşruiyeti, içinde meydana geldiği grup ve toplumun kendi şartları dâhilinde anlamlandırılmalıdır. Bazı durumlarda anormal kabul edilen, öteki bazı durumlarda son derece normal ve hatta gerekli bir olay olabilir. Sosyolojik düşünüş, insanların normal tanımının zaman ve mekâna bağlı olarak büyük farklılıklar gösterebileceğini söyler.

15 Bizler büyük ölçüde içinde yaşadığımız kültürün ve tarihsel dönemin ürünüyüz. Çok erken yaşlardan

15 Bizler büyük ölçüde içinde yaşadığımız kültürün ve tarihsel dönemin ürünüyüz. Çok erken yaşlardan itibaren bireyler, kültürümüzü diğerlerinden farklı kılan doğru ve dürüst olmayı, yeme, içme, giyinme, barınma tarzlarını, araç gereç kullanmayı, spor, müzik ve öteki sanat türlerini öğrenmeye başlarlar. Ayrıca, nelere değer vereceğimizi, neye inanacağımızı, özel hayatımızda ve toplum için kabul gören ya da görmeyen davranışların neler olduğunu da çok fazla çaba harcamaya gerek kalmadan öğreniriz.

16 Maddi kültür, bir toplumun üyelerinin hayatlarını şekillendiren ya da yansıtan fiziksel nesneler ve

16 Maddi kültür, bir toplumun üyelerinin hayatlarını şekillendiren ya da yansıtan fiziksel nesneler ve eserleri kapsar. Bunların arasında özgün giyim tarzları, mimari, icatlar, yiyecekler, müzik, sanat eserleri vb. sayılabilir. Maddi kültürün önemli bileşenleri arasında, belli bir toplumun üyesi bireylerin, değişen toplumsal, ekonomik ve çevresel şartlara uyumunu sağlayan bilgileri muhteva eden teknolojik gelişmeler de sayılabilir.

17 Maddi olmayan kültür, bir toplumdaki uygun etkileşim biçimlerini ve ortak davranış örüntülerini de

17 Maddi olmayan kültür, bir toplumdaki uygun etkileşim biçimlerini ve ortak davranış örüntülerini de içerir. Kültür kısaca bir toplumu diğerlerinden ayıran “hayat tarzı” olarak da adlandırılabilir. Kültür bizlere toplumun nasıl işlediğini, günlük hayatın nasıl sürdürülmesi gerektiğini, neyin mümkün olup neyin mümkün olmadığını, kurallara uymazsak ne ile karşılaşabileceğimizi söyleyerek, bir nevi

18 Milli Kültürü belirli bir toplumu oluşturan insanlar tarafından paylaşılan bilgiler, inançlar, değerler, gelenekler,

18 Milli Kültürü belirli bir toplumu oluşturan insanlar tarafından paylaşılan bilgiler, inançlar, değerler, gelenekler, alışkanlıklar, davranışlar, sanat, hukuk ve mimari tarzı olarak tanımlamaya çalıştığımızda 'milli kültür' adını alır. Kültürün bu karakteri Ziya Gökalp'in tarifinde daha açık bir şekilde görülmektedir. Gökalp'e göre, kültür (Hars), 'bir milletin dinî, ahlakî, hukukî, bediî, lisanî, İktisadî ve fennî hayatlarının ahenkli bir bütünüdür. ’ 'Millî kültür, halkın geleneklerinden, yapa geldiği şeylerden, örflerinden, sözlü ve yazılı edebiyatından, dilinden, musikisinden, dininden, ahlakından, estetik ve ekonomik mahsullerinden ibarettir. '

19 Bir kültürün varlığını muhafaza etmesinde rol oynayan en önemli etken o kültür içerisinde

19 Bir kültürün varlığını muhafaza etmesinde rol oynayan en önemli etken o kültür içerisinde yaşayanların kendi kültürlerinin bilincine varması ve onu yaşatma gayreti içerisinde olmalarıdır. İnsanların çoğunluğu doğdukları kültür içerisinde yaşamlarını sürdürürler. Bu bağlamda kendi kültürlerinin yaşam şekillerini öğrenir ve uygularlar. Millî kültürü bir milletin dünya görüşünün, inançlarının, bu inançlara uygun hayat tarzının eşyaya ve olaylara verdiği mana bakımından somut hale getirilmiş şekli; tabiatla kendi toplumu arasında gerçeğe uygun olarak kurulan bir denge olarak görebiliriz.

20 Başparmağı havaya kaldırmak işareti Afganistan ve Irak’ta küfür anlamı taşır; oysa Amerika’da bir

20 Başparmağı havaya kaldırmak işareti Afganistan ve Irak’ta küfür anlamı taşır; oysa Amerika’da bir onay işareti anlamındadır. Amerikan Deniz Kuvvetleri, kültür çatışması tehlikesini azaltabilmek için, bu ülkelere yeni gelmiş askerî personeline “Akıllı Kültür Kartları” dağıtır. Kartlar el sıkışma, olumlu kabul edilen gelenekler, Iraklı ya da Afganistanlıların evinde nasıl davranılacağı gibi konularda açıklamalar içerir. Ahlaki anlayış, inançlar, değerler ve davranış biçimlerinde şaşırtıcı dalgalanmalar yaşanabilir. Dönemler ve kültürler karşılaştırıldığında, kabul edilebilirlik tanımlarında ciddi farklılıkların olduğu

21 Alt Kültür ve toplum birbiriyle yakından ilişkili kavramlardır. Ancak kültürün toplumun tüm üyeleri

21 Alt Kültür ve toplum birbiriyle yakından ilişkili kavramlardır. Ancak kültürün toplumun tüm üyeleri tarafından paylaşılmasına rağmen kişilerin tek biçimlilik arz etmedikleri bir gerçektir. Bir toplumda hem bireysel düzeyde hem de grup bazında farklılaşmalar söz konusu olabilmektedir. İçinde yer aldıkları ekonomik, siyasal ve kültürel yapının temel değerlerine karşı olmamakla beraber hâkim kültürden kısmi olarak farklılaşan kültürel durum 'alt kültür' olarak adlandırılır.

22 Örneğin Türkiye'de kentleşme sürecine paralel olarak gelişen gecekondu yaşam şekli bir alt kültür

22 Örneğin Türkiye'de kentleşme sürecine paralel olarak gelişen gecekondu yaşam şekli bir alt kültür örneğidir. Alt kültürlerin bazı farklı kuralları ve yaşam biçimleri olsa da o toplumda var olan hâkim kültürün genel özelliklerini taşır. Bir toplum içerisinde kültürel çeşitliliklerin bulunması doğaldır. Birçok modern toplumda bazı grupların üyeleri içinde bulundukları toplumun esas kültürünü paylaşırken aynı zamanda birtakım farklı değerlere, normlara, geleneklere ve yaşama tarzına da sahip

23 Kültürel Aktarım ve Kültürel Etkileşim Süreçleri Bir toplumda meydana gelen değişmelerin toplumun diğer

23 Kültürel Aktarım ve Kültürel Etkileşim Süreçleri Bir toplumda meydana gelen değişmelerin toplumun diğer üyeleri tarafından veya diğer toplumlar tarafından benimsenmesi veya kabul edilmesi kültürel yayılma ve kültürleşme yoluyla gerçekleşmektedir. Bütün kültürler tarihsel süreç içerisinde çeşitli nedenlerden dolayı er ya da geç değişime uğramaktadır. Değişme bütün toplumlar için kaçınılmaz bir durumdur. Ancak değişmenin hızı, nedenleri ve yönü toplumdan topluma farklılık göstermektedir.

24 Değişim sonucu, kültürler farklılaşan yeni koşullara adapte olurlar veya söz konusu değişimin benimsenmesi

24 Değişim sonucu, kültürler farklılaşan yeni koşullara adapte olurlar veya söz konusu değişimin benimsenmesi noktasında istekli olmayabilmektedirler. Değişimin kabul edilmediği durumlar zaman toplumlarda çatışmalara neden olabilmekte, toplumun varlığı ve geleceği açısından tehdit edici noktalara ulaşabilmektedir. Bir toplumda değişime neden olacak yenilikler hem o toplumun fertlerine hem de diğer toplumlara kültürel yayılma yoluyla ulaşmaktadır.

25 Kültürel Yayılma Kültürel yayılma, bir toplumda meydana gelen ve altında bir yeniliğin yattığı

25 Kültürel Yayılma Kültürel yayılma, bir toplumda meydana gelen ve altında bir yeniliğin yattığı değişmenin o toplumu veya diğer toplumları nasıl etkilediğini göstermektedir. Bir toplum içerisinde veya toplumlar arasında kültürel yayılma farklı şekillerde gerçekleşebilmektedir. Toplumlar arası kültürel yayılma durumları göçler, ulaşım ve iletişim alanında yaşanan ilerlemeler, kitle iletişim araçlarının etkinliğinin ve etki sahasının genişlemesi ile daha yoğunlaşmıştır.

26 Kültürlenme Kültürleme; bireyin doğumundan ölümüne kadar toplumun istek ve beklentilerine uyacak şekilde sosyalleşmesidir.

26 Kültürlenme Kültürleme; bireyin doğumundan ölümüne kadar toplumun istek ve beklentilerine uyacak şekilde sosyalleşmesidir. Kültürlemenin, bilinçli ve bilinç dışı bütün öğrenmeleri kapsadığını belirten Güvenç, kişinin doğumundan ölümüne kadar geçen süreçte kendi toplumunun kültürünü öğrenmesi, toplumca istenen, beklenen insan olması sürecini toplumsallaşmayla

27 Kültürleşme Kültürel yayılmanın özel bir şekli kültürleşmedir. Kültürleşme, birbirinden farklı kültürel yapıya ve

27 Kültürleşme Kültürel yayılmanın özel bir şekli kültürleşmedir. Kültürleşme, birbirinden farklı kültürel yapıya ve özelliklere sahip toplumların çeşitli nedenlerle karşıya gelmeleri durumunda meydana gelen kültürel değişme türlerinden birisidir. Kültürleşme, birbiriyle doğrudan ve sürekli temas sonucu 'bir grup veya ferdin başka bir kültürün özelliklerini elde etmesi'dir. Kültürleşmeye maruz kalan grup veya birey etkileşimde bulunduğu kültürün özelliklerini benimseyerek kendi kültürel özelliklerini kaybeder.

28 Kültür Şoku Kültür şoku, genellikle içinde doğup büyüdüğü kültürel ortamdan başka bir kültürel

28 Kültür Şoku Kültür şoku, genellikle içinde doğup büyüdüğü kültürel ortamdan başka bir kültürel ortama giden bireylerin, yeni dâhil oldukları ortamı veya kültürü kendilerine yabancı görmeleri, ona uyum sağlamakta güçlük çekmeleri sonucu yaşadıktan durumu tanımlamaktadır. Örneğin 1960 yıllardan itibaren çalışma amaçlı Türkiye'den Avrupa ülkelerine giden Türk işçilerinin yaşadıkları temel sorunların başında kültür şoku gelmektedir.

29 Kültürel Asimilasyon Günümüzde teknoloji ve iletişim alanlarında meydana gelen büyük değişim ve ilerlemeye

29 Kültürel Asimilasyon Günümüzde teknoloji ve iletişim alanlarında meydana gelen büyük değişim ve ilerlemeye paralel olarak zaman ve mekân kavramının eskiye oranla önemini yitirmesi, insanların kıtalar arasındaki yoğun turizm hareketliliği, kitle iletişim araçlarının(TV, bilgisayar, Mobil Telefon) etkinliği, piyasa ekonomisinin dünyayı kuşatması hakim kültürlerin diğer kültürler üzerindeki asimilasyon etkisini artırmaktadır.

30 Asimilasyon, bireyin doğup büyüdüğü toplumun dışında başka bir toplumla veya azınlıkla ya da

30 Asimilasyon, bireyin doğup büyüdüğü toplumun dışında başka bir toplumla veya azınlıkla ya da göçmen bir topluluğun başka bir toplulukla geliştirdiği kültürel temaslar sonucunda kendi özgün kültürel kimliğini kaybederek yeni kültür ortamın kültürel özelliklerini edinmesidir. Asimilasyon süreci zor ve baskıya dayalı olabileceği gibi normal kültürel temaslarda da gerçekleşebilir, genellikle hâkim, baskın toplumların lehine işlemektedir.

31 Küresel Kültür Uluslararası medya, küresel ulaşım ve iletişim sistemleri, yüzyıllardır sürüp giden göç

31 Küresel Kültür Uluslararası medya, küresel ulaşım ve iletişim sistemleri, yüzyıllardır sürüp giden göç dalgaları, dünya genelinde kültürel unsurların karşılıklı etkileşim ve değişimini sağlamaktadır. Dünya genelinde 50 ülkede, 17. 000 Starbucks kafe mevcut, köken olarak İtalya-Napoli’den gelme Amerikan pizzaları yerkürenin her yerinde satılıyor. Domino’s Pizza dünyada 9. 000 şubeye sahip, Amerikan maddi kültür ürünlerini (kot pantolon, fast food, cola gibi) neredeyse yeryüzündeki her kara parçasında bulmak mümkün.

32 Küresel düzeyde 25 trilyon Doları aşkın hacmiyle perakende sektörü, dijitalleşme deneyiminin en hızlı

32 Küresel düzeyde 25 trilyon Doları aşkın hacmiyle perakende sektörü, dijitalleşme deneyiminin en hızlı ve rekabetçi şekilde yaşandığı sektörlerin birincisi. Tüketiciye bakan yüzüyle değişim her an yeniden tanımlanıyor. Covid-19 pandemisi esnasında karantina altındaki dünyada e-ticaretin önemli bir yükseliş kaydettiği görüldü. Birçok ülkede fiziksel satışlar dramatik olarak düşerken, e-ticarette hemen her kategoride önemli büyümelere şahit olundu. Bugün 4, 5 milyar internet, 5, 1 milyar mobil telefon ve 3, 8 milyar aktif sosyal medya kullanıcısının olduğu dünyada online alışveriş yapanların sayısı ise 1, 9

33 Japonya’nın Okinawa bölgesi bir dönem, dünyada 100 yaşın üzerinde insan oranının en fazla

33 Japonya’nın Okinawa bölgesi bir dönem, dünyada 100 yaşın üzerinde insan oranının en fazla ve Japonya’da da ortalama ömrün en uzun olduğu yer idi. Ne var ki bölge halkı son dönemlerde Amerikan tarzı yemeye ve yaşamaya başladı. Bu bölge şimdi Japonya’da, Amerikan tarzı fastfood restoranlarının en yaygın olduğu bölgeye dönüştü. İnsanlar daha az yürümeye, olması gerekenden daha az sebze tüketmeye ve aşırı ölçüde hamburger yemeye başladılar. Bütün bunların neticesinde, ortalama kiloda, kalp krizi oranlarında, beyin kanaması ve akciğer kanseri olaylarında hızlı bir artış gözlemlenmeye başladı.