KANATLI SNDRM SSTEM Prof dr Ergn ztrk Tavuklarda

  • Slides: 47
Download presentation
KANATLI SİNDİRİM SİSTEMİ Prof. dr. Ergİn öztürk

KANATLI SİNDİRİM SİSTEMİ Prof. dr. Ergİn öztürk

Tavuklarda sindirim; Gaga ve ağızda başlar, Yemek borusu, Kursak, Ön (bezel) mide, Taşlık (kaslı)

Tavuklarda sindirim; Gaga ve ağızda başlar, Yemek borusu, Kursak, Ön (bezel) mide, Taşlık (kaslı) mide, 12 parmak bağırsağı, İnce bağırsak ile devam eder, Kloak ve geri ile son bulur.

Ağız; v Tavuklarda dudak, yumuşak damak, yanak ve diş bulunmaz. v. Dudak ve dişlerin

Ağız; v Tavuklarda dudak, yumuşak damak, yanak ve diş bulunmaz. v. Dudak ve dişlerin fonksiyonunu alt, üst gaga ve kaslı mide yerine getirir. v. Tükürük bezlerince salgılanan tükürük, ağızda kayganlık oluşturmada ve alınan yemlerin ıslatılıp yumuşatılarak daha kolay aşağı inmesinde etkindir.

Yemek Borusu; Alınan yemlerin ağızdan ön mideye akışında rol oynayan tüp veya boru şeklinde

Yemek Borusu; Alınan yemlerin ağızdan ön mideye akışında rol oynayan tüp veya boru şeklinde bir organdır. Kursak; Yemek borusunun genişlemesiyle oluşmuş torba şeklinde bir organdır. Asıl fonksiyonu yemlerin depolanması, ıslatılması ve yumuşatılmasıdır. Kursak

Ön mide (bezel mide); Yemek borusunun genişlemesiyle oluşmuş olup gerçek mide olarak da bilinir.

Ön mide (bezel mide); Yemek borusunun genişlemesiyle oluşmuş olup gerçek mide olarak da bilinir. Ön mide gastrik öz suyu salgılanır. Bu salgıda proteinlerin sindirimini başlatan pepsin enzimi vardır. Ön mide Ayrıca glandular hücreler tarafından salgılanan hidroklorik asit p. H’ yı ayarlar ve minerallerin çözülmesine yardım eder.

Taşlık ( kaslı mide); Taşlıkta bir çift kalın ve kuvvetli kas vardır. Taşlık Bu

Taşlık ( kaslı mide); Taşlıkta bir çift kalın ve kuvvetli kas vardır. Taşlık Bu kasların kontraksiyonları ile yemlerin parçalanması ve öğütülmesi sağlanır. Alınan yem parçacıklarının durumuna göre yemler taşlıkta birkaç dakika veya birkaç saat kalabilirler.

Oniki parmak bağırsağı ve ince bağırsak Pankreastan salgılanan pankreas suyu ve safra kesesinden salgılanan

Oniki parmak bağırsağı ve ince bağırsak Pankreastan salgılanan pankreas suyu ve safra kesesinden salgılanan safra, duodenuma boşaltılır. Ayrıca ince bağırsakta salgılanan enzimlerde protein ve şekerlerin sindirimine yardımcı olur.

Kör bağırsak Sindirimde az etkili olan bu organ , emilme işleminde, karbonhidrat ve protein

Kör bağırsak Sindirimde az etkili olan bu organ , emilme işleminde, karbonhidrat ve protein sindiriminde etkin olup bu işlevini bazı bakteriyel faaliyetlerle gerçekleştirmektedir. Kalın bağırsak Sindirilmiş besin maddeleri artıklarının depolanması , vücut hücrelerinin su içeriğinin arttırılması , vücuttaki su dengesinin sağlanması için bağırsaktan suyun emilmesinden sorumludur.

Kloak Kalın bağırsağın geri veya anüsüne doğru genişlemesinden meydana gelir. Vücutta sindirim , boşaltım

Kloak Kalın bağırsağın geri veya anüsüne doğru genişlemesinden meydana gelir. Vücutta sindirim , boşaltım ve üreme kanallarının açıldığı ortak bir kanaldır. Sindirim ile ilgili diğer organlar Pankreas , karaciğer ve safra kesesi sindirimin diğer organlarıdır.

TAVUKLARDA BOŞALTIM SİSTEMİ Vücutta, metabolizma sonucu oluşan artık ürünlerin atılmasını sağlayan boşaltım sistemi, sindirim

TAVUKLARDA BOŞALTIM SİSTEMİ Vücutta, metabolizma sonucu oluşan artık ürünlerin atılmasını sağlayan boşaltım sistemi, sindirim sistemi ile yakından ilgilidir. Kanatlılarda boşaltım sistemi, bir çift böbrek ve her böbrekten çıkan idrar kloaka taşıyan üreterlerden ibarettir. Kanatlılarda böbrekler nispi olarak büyük, uzamış, karı boşluğunun üstünde , karaciğerin alt kısmında ve sırta yapışık olarak bulunur. Her böbrek 3 loptan ibarettir ve nefron denen küçük borulardan oluşur. Böbreğin asıl fonksiyonel kısmı bu borulardır.

Böbrekler vücudun asit-baz dengesinin düzenlenmesinde ve vücut sıvısındaki osmotik dengenin devam etmesinde önemli rol

Böbrekler vücudun asit-baz dengesinin düzenlenmesinde ve vücut sıvısındaki osmotik dengenin devam etmesinde önemli rol oynamaktadır. Kanatlılarda sidik torbası BULUNMAZ. Karaciğer, protein metabolizması artık ürünlerini, kan yoluyla böbreklere taşınan ürik aside dönüştürür. Kanatlılarda dışkının beyaz rengi suda çözünmeyen ve idrardan çökelen ürik asit nedeniyledir.

Tavuklarda İç Salgı Bezleri İç salgı sistemi vücutta belirli hormonları salgılayan birçok bezden oluşur.

Tavuklarda İç Salgı Bezleri İç salgı sistemi vücutta belirli hormonları salgılayan birçok bezden oluşur. Tiroidler, paratiroidler, testisler, ovaryum, hipofiz, hipotalamus, epifiz, adrenaller, pankreas ve timus vücutta hormon salgılayan bezler olarak bilinmektedir. Troid bezleri vücutta metabolizma hızını, büyümeyi, tüy gelişimini ve rengini etkileyen tiroksin hormonunu salgılarlar.

İki çift olan paratiroid bezleri tiroidlere yakın ve çok küçük iki bezden ibarettir. Bu

İki çift olan paratiroid bezleri tiroidlere yakın ve çok küçük iki bezden ibarettir. Bu bezlerin salgılandığı hormonların fonksiyonu özellikle kalsiyum ve fosfor metabolizmasının düzenlenmesindendir. Erkek üreme organı olan testislerden, tüy tipi, ibik iriliği ve ötme gibi erkek sekonder karakterlerini oluşturan ve androgenler olarak bilinen hormonlar salgılanır.

Dişi cinsiyet hormonu olan östrojenler, yumurtalık tarafından salgılanırlar. Östrojenler yağ depolamayı etkiler, medulla tabakasından

Dişi cinsiyet hormonu olan östrojenler, yumurtalık tarafından salgılanırlar. Östrojenler yağ depolamayı etkiler, medulla tabakasından kalsiyum alınmasını artırır ve ovülasyonu hızlandırır. Hipofiz bezinin salgıladığı hormonlar büyüme, gelişme, metabolizma, kan basıncı ile su dengesinin düzenlenmesinde, cinsel aktivite, gurk olma ve yumurta yumurtlamada etkilidir.

Tavuklarda Solunum Sistemi Tavuklarda solunum sistemi; burun delikleri, burun boşlukları, gırtlak, nefes borusu, ses

Tavuklarda Solunum Sistemi Tavuklarda solunum sistemi; burun delikleri, burun boşlukları, gırtlak, nefes borusu, ses kutusu, bronşlar, akciğerler, hava keseleri ve içi hava dolu bazı kemiklerden oluşur. Tavuklarda dördü çift birisi tek olmak üzere 9 hava kesesi vardır. Yine bu hava keselerinin 5 ‘i önde 4’ü arkadadır. Kanatlılarda solunum sisteminin fonksiyonu sadece kandaki oksijen ve karbondioksit değişimi olmayıp aynı zamanda hava keseleri yoluyla, akciğerlerin buharlaşma yüzeyini artırarak daha fazla suyun buharlaşmasını sağlamaktır. Böylece vücuttan daha fazla ısının atılması temin edilir.

Kanatlı solunum sisteminin ana fonksiyonu; birçok hayvanlarınki gibi, oksijen sağlamak karbondioksiti atmaktır. Bununla birlikte

Kanatlı solunum sisteminin ana fonksiyonu; birçok hayvanlarınki gibi, oksijen sağlamak karbondioksiti atmaktır. Bununla birlikte bunun yapılış yolu çok farklıdır. Kanatlılar ve memeliler arasındaki en belirgin fark, memelilerin iki aşamalı soluma devresine karşın, kanatlıların dört aşamalı bir soluma devresinin olmasıdır. Bu değişiklik, memelilerin diğer metotlarla sağladığı -ısı dağıtma- işlemi için kanatlıların solunum sistemini kullanmasıdır.

Kanatlı akciğeri; memelilerin balon akciğerlerinden total olarak farklıdır. benzeri olan Kanatlıda nispeten elastik olmayan

Kanatlı akciğeri; memelilerin balon akciğerlerinden total olarak farklıdır. benzeri olan Kanatlıda nispeten elastik olmayan ve bal peteği yapısında bir araba radyatörüne benzer ve omurga ile kaburgalara sabitleşmiş haldedir. Bu yapı, bronchların alt kısımlarını tamamen kuşatır ve akciğerlerin yüzeyine yayılan ikincil ve üçüncül bronchları karmaşık bir şekilde bağlar. Bronchlar aynı zamanda 11 hava kesesiyle bağlantılıdır. Bunlar kanatlı cinsine özgü, zarımsı ince duvarla kuşatılmış, çift açılımlı balon benzeri yapılardır. Bunlar hem bronchları hem de göğüs kemiği ve kaburgalar dahil, iskeletin diğer parçaları ve vücudun diğer uzun kemik boşluklarına da bağlanırlar.

Hava keseleri solunum sisteminin tamamlayıcı bir bölümü oluşunun yanı sıra hafiflik ve yüzebilirlik özelliği

Hava keseleri solunum sisteminin tamamlayıcı bir bölümü oluşunun yanı sıra hafiflik ve yüzebilirlik özelliği katar. Çünkü dorsale yerleşmiş olmalarından dolayı hayvanın denge ve çekim merkezini etkilerler. Aynı zamanda solunum sisteminde exhalasyon ve inhalasyon için gerekli basınç değişikliklerini yaratarak, memeli diyaframına benzer bir fonksiyonu gerçekleştirirler.

Tipik bir soluma siklusunda hayvan, kanat ve göğüs kafesinin hareketiyle burun yolundan tracheaya ve

Tipik bir soluma siklusunda hayvan, kanat ve göğüs kafesinin hareketiyle burun yolundan tracheaya ve bronchlara, buradan da büyük abdominal hava kesesine doğru havayı solur. Hava akciğere gitmeden önce posteriore yerleşik abdominal hava kesesine geçer, burada aşırı nem ve ısı havaya katılır.

Akciğere giderek kırmızı kan hücreleri oksijenle karbondioksit değişimini yapar. Bir sonraki hareket; fazla ısı,

Akciğere giderek kırmızı kan hücreleri oksijenle karbondioksit değişimini yapar. Bir sonraki hareket; fazla ısı, nem ve atık gazların katıldığı anterior hava keselerine havanın transferini sağlanmasıdır. Devrenin son hareketinde daha ılık, daha nemli ve tükenmiş oksijeni alan, buradan da trachea ve nasal yola doğru itilmektedir.

Yetersiz ve uygun olmayan solunum ND, IB, ILT, Coryza, Mycoplasmozis, Koli septisemi ve Aspergillozis

Yetersiz ve uygun olmayan solunum ND, IB, ILT, Coryza, Mycoplasmozis, Koli septisemi ve Aspergillozis gibi hastalıklara neden olmaktadır. Bu da beraberinde yem alımı azalma, gelişmede gerileme ve yumurta veriminde azalmayı getirmektedir. Sonuç olarak iyi hijyen, etkili aşılama ve mycoplazmadan koruma iyi bir solunum için önemlidir.

Tavuklarda Dolaşım Sistemi Dolaşım sistemi, kan, kalp, atardamarlar, toplar damarlar ve kapilerler gibi beş

Tavuklarda Dolaşım Sistemi Dolaşım sistemi, kan, kalp, atardamarlar, toplar damarlar ve kapilerler gibi beş ana bölüm altında incelenir. Ayrıca karın boşluğunda ve taşlığın yakınında bulunan dalakta alyuvarlar ve akyuvarların yapılabildiği ve alyuvarlar için bir rezerv olarak rol oynayabildiğinden kan dolaşım sistemi ile ilgilidir. Kan miktarı 1 -2 haftalık civcivlerde vücut ağırlığının %8’ini oluştururken, bu oran ergin tavuklarda %6 kadardır. Kanın %75’i su ve %25’i kuru maddedir.

Alyuvarlar, akciğerlerden vücut hücrelerine oksijen, atılmak üzere de hücrelerden akciğerlere karbondioksit taşınmasını Sağlar. Akyuvarlar,

Alyuvarlar, akciğerlerden vücut hücrelerine oksijen, atılmak üzere de hücrelerden akciğerlere karbondioksit taşınmasını Sağlar. Akyuvarlar, alyuvarlara nazaran daha büyüktür ve daha az sayıdadırlar. Alyuvarların sayıları hastalığa karşı vücut savunmasında artar. Kanatlılarda kalp, yüksek derecedeki solunum ihtiyacı ile yakından ilişkilidir. Kalp, kanatlılarda memelilere nazaran oransal olarak daha büyüktür.

Metabolizma faaliyetlerinde yeterli oksijen ve karbondioksit değişimlerinin sağlanmasında akciğerlere sirkülasyona imkan veren 2 karıncık

Metabolizma faaliyetlerinde yeterli oksijen ve karbondioksit değişimlerinin sağlanmasında akciğerlere sirkülasyona imkan veren 2 karıncık ve 2 kulakçıktan oluşmuş ve 4 bölmelidir. Kalp atışları da diğer hayvanlara göre daha yüksektir ve birim zamanda pompalanan kan fazladır. Küçük kanatlılarda kalp atış hızı dakikada 400 -500 iken tavuklarda 250 -300 kadardır. Günlük civcivlerin yere düşürülmesi halinde kalp atış hızının 300’den 560’a çıktığı görülmüştür. Kanatlılarda stres şartlarında kalp atış hızı 1000’e kadar çıkabilmektedir.

Kan dolaşımı iki sistemden ibarettir. Birinci sistem kanı oksijenlendirme sistemidir. Bu sistem, kanı alyuvarlarca

Kan dolaşımı iki sistemden ibarettir. Birinci sistem kanı oksijenlendirme sistemidir. Bu sistem, kanı alyuvarlarca oksijenin alındığı ve karbondioksitin verildiği akciğerlere taşır. Oksijenlenmiş kan kalbe döner. Bu sistem akciğer sirkülasyonu olarak bilinir. İkinci sistemde, oksijenlenmiş kan, vücut dokularına dağıtılır. Buralarda oksijen harcanır ve karbondiokside dönüştürülür. Bu karbondioksit sonra kan yoluyla kalbe döner ve sonra da birinci sisteme geçer.

Tavuklarda sinir sistemi Sinir sistemi vücudun fonksiyonlarını bütünleştiren, tamamlayan bir sistemdir. Tavuklarda yem tüketimi,

Tavuklarda sinir sistemi Sinir sistemi vücudun fonksiyonlarını bütünleştiren, tamamlayan bir sistemdir. Tavuklarda yem tüketimi, su tüketimi, hipofiz bezinin ön lobundaki sekresyonların düzenlenmesi, saldırganlık ve cinsel davranımlar gibi fonksiyonlarla ilgili olan hypothalamus, birçok memelide olduğu gibi oldukça gelişmiştir. Yine tavuklarda iyi bir görme duygusu sağlayan beynin optik lobları iyi gelişmiştir.

Tavuklarda gözler, memelilere nazaran başın önemli bir kısmını kaplar. Tavuklar renkleri ve çevrelerindeki şekil

Tavuklarda gözler, memelilere nazaran başın önemli bir kısmını kaplar. Tavuklar renkleri ve çevrelerindeki şekil ve büyüklük bakımından farklılıkları tam olarak ayırt edebilirler. İşitme iyi gelişmiştir, ana tavuk ile civcivleri arasında çıkarılan seslerin bir haberleşme şekli olduğu kabul edilmektedir.

Tavuklarda koku alma duygusu iyi gelişmemiştir. Kokuya ait davranım tepkilerinin gösterilmesi, gözlenmesi zordur. Ancak

Tavuklarda koku alma duygusu iyi gelişmemiştir. Kokuya ait davranım tepkilerinin gösterilmesi, gözlenmesi zordur. Ancak tavukların belirli tat veya lezzetler arasında ayırım yapabilme kabiliyetleri de vardır. Kanatlıların birçok şartlı refleksleri öğrenme kabiliyetleri de olduğu kabul edilir.

Üreme Sistemi Horozlarda üreme sistemi testisler, spermayı nakleden vasdeferens denen bir çift kanal ile

Üreme Sistemi Horozlarda üreme sistemi testisler, spermayı nakleden vasdeferens denen bir çift kanal ile papillalar ve çiftleşme organından ibarettir. Testisler vücut boşluğunun sırt tarafında böbreklerin üst ve ön tarafına yerleşmiş, diğer çiftlik hayvanlarından farklı olarak testis torbası içerisinde değildirler. Elipsoit şeklinde açık sarı renktedirler. Ancak dış yüzeylerinde dallanmış çok sayıda kan damarları nedeniyle kırmızımtırak bir görünümleri vardır.

Tavuklarda üreme sistemi yumurtalık, yumurta kanalı ile kloak ve bunun dıştan görünen kısmı olan

Tavuklarda üreme sistemi yumurtalık, yumurta kanalı ile kloak ve bunun dıştan görünen kısmı olan geriden ibarettir. Yumurtalıklar bir çift olup, böbreklerin önü, akciğerlerin arkası ve vücut boşluğunun sırt tarafında yerleşmişlerdir. Embriyonun ilk gelişimi safhasında sağlı sollu iki yumurtalık ve yumurta kanalı gelişir. Ancak daha sonra sağ kısım körelir ve civciv kuluçkadan çıktığında sadece sol yumurtalık ve yumurta kanalı fonksiyoneldir. Yumurta verimi henüz başlamadan, yumurtalık içinde oosit ihtiva eden küçük foliküller yığınıdır. Bazıları görünebilecek büyüklükte olup diğerleri mikroskobik yapıdadır.

Tavuğun yumurta kanalı karın boşluğunun sol tarafında bulunur. Karın boşluğunun önemli bir kısmını kaplar

Tavuğun yumurta kanalı karın boşluğunun sol tarafında bulunur. Karın boşluğunun önemli bir kısmını kaplar ve horozlardaki vasdeferenslere tekabül eder. Yumurta kanalı, sarının geçtiği ve yumurtanın diğer kısımlarının salgılandığı kıvrımlı ve uzun bir kanal (boru) şeklindedir.

Yumurta kanalı belirgin bir şekilde farklılaşmış beş ayrı bölgeye ayrılır. n. Serbest bırakılan yumurtayı

Yumurta kanalı belirgin bir şekilde farklılaşmış beş ayrı bölgeye ayrılır. n. Serbest bırakılan yumurtayı yakalayan yumurta kanalı ağzı (infundibulum). n. Yumurta akının salgılandığı magnum. n. Kabuk altı zarlarının salgılandığı istmus. n. Yumurta kabuğunun oluştuğu uterus. n. Kloaka bir geçit olan vagina.

İnfindibulum Ovulasyondan sonra vücut boşluğuna düşen ovum yumurta kanalının ilk kısmı olan huni şeklindeki

İnfindibulum Ovulasyondan sonra vücut boşluğuna düşen ovum yumurta kanalının ilk kısmı olan huni şeklindeki infundibulumda yakalanır. Ovum burada 10 -20 dakika kaldıktan sonra ardarda seri kontraksiyonlarla yumurta kanalında ilerlemeye zorlanır. Döllenmenin meydana geldiği yer infundubulumdur. Yumurta, infundubulumu geçtikten ve sarı üzerine ak tabakaları oluşmaya başladıktan sonra artık yumurtanın döllenmesi mümkün değildir.

Magnum yaklaşık 33 cm ile yumurta kanalının en uzun kısmıdır. Yumurtanın magnumdan geçmesi yaklaşık

Magnum yaklaşık 33 cm ile yumurta kanalının en uzun kısmıdır. Yumurtanın magnumdan geçmesi yaklaşık üç saat alır. Yumurta akının önemli bir kısmı magnum da oluşturulur. Bir yumurtanın akı dört ayrı tabakadan oluşur. içten dışa doğru bu tabakalar ve yüzdesi şöyledir. n. Sarıyı saran (çok ince bir koyu ak) şalaz tabakası %2. 7 nİç sulu ak %17. 3 n. Koyu ak %57 n. Dış sulu ak %23

Akın (albumin) önemli kısmı magnumda meydana getirilir. Ancak albuminin dış sulu ak kısmı uterusta

Akın (albumin) önemli kısmı magnumda meydana getirilir. Ancak albuminin dış sulu ak kısmı uterusta salgılanan sıvı albumin veya sulu uterin sıvısı daha önce isthmusta oluşan kabuk altı zarlarından geçerek yumurta içine girer ve albuminin dış sulu ak kısmının oluşumu burada tamamlanmış olur.

İsthmus Kabuk altı zarları isthmusta yumurtaya eklenir. Zarlar ağ şeklinde örülmüş protein liflerinden oluşur

İsthmus Kabuk altı zarları isthmusta yumurtaya eklenir. Zarlar ağ şeklinde örülmüş protein liflerinden oluşur ve kağıt gibi ince yapılıdır. Önce kabuk iç zarı ve daha sonra kabuk dış zarı oluşur. Kabuk zarları hava ve suyu geçirme özelliğine sahiptirler. Ancak bakteri gibi organizmaların geçişlerine engel olurlar. Ayrıca yumurta içeriğinin hızlı nem kaybını önlerler.

Hava boşluğu? Yumurta yumurtlanmadan önce iç ve dış kabuk altı zarları birbirine yap ışıktır.

Hava boşluğu? Yumurta yumurtlanmadan önce iç ve dış kabuk altı zarları birbirine yap ışıktır. Yumurtlandıktan sonra yumurtanın soğumasıyla küt tarafta bu iki zar birbirinden ayrılarak hava boşluğu (odacığı) oluşur. Yumurta soğudukça ve su kaybı arttıkça veya yumurta bayatladıkça hava boşluğu da büyür.

Uterus, kabuk bezi olarak ta bilinir. Yumurta tavuklarında yaklaşık 10 - 13 cm uzunluğundadır.

Uterus, kabuk bezi olarak ta bilinir. Yumurta tavuklarında yaklaşık 10 - 13 cm uzunluğundadır. Yumurta kabuğunun oluştuğu yerdir. Yumurta, kanalında 18 -20 saat ile en uzun süre burada kalır. Dış sulu ak, uterusta osmoz yoluyla su ve tuz ilave edilerek oluşturulur. Yumurta kabuğunun, tamamına yakını (%94) Ca. CO 3 tan oluşur. İçte kabuğu saran kabuk altı zarları ne kadar kalın olursa, kabuk o kadar sert ve dayanıklı olmaktadır. Kabuğun dış yüzeyi kütikül denen ince bir tabaka ile örtülmüştür. Organik bir materyal olan kütikül, gözenekleri kapatır ve buharlaşmanın azaltılması ile içeriye bakterilerin girişinin önlenmesi bakımından önemlidir.

n. Kütikül, yüksek oranda su ihtiva eder. n. Kütikül, yumurtanın yumurtlanması sırasında yapışkan özellikte,

n. Kütikül, yüksek oranda su ihtiva eder. n. Kütikül, yumurtanın yumurtlanması sırasında yapışkan özellikte, kaygan parlak bir maddedir. n. Yumurta yumurtlandıktan sonra, soğumayla bu madde kurur. n. Yumurtanın yıkanmasıyla tamamen yok olur. n. Bu tabakanın kalkmasıyla yumurta içine gözenekler vasıtasıyla geçiş kolaylaşmaktadır. n. Gaz ve nem alışverişini sağlayan bu gözeneklerin sayısı bir yumurtada 8000’e kadar çıkar.

n. Yumurta kabuğunun kalsifikasyonu, yumurta uterusa girmeden önce başlar. n. Yumurta henüz isthmusu terketmeden

n. Yumurta kabuğunun kalsifikasyonu, yumurta uterusa girmeden önce başlar. n. Yumurta henüz isthmusu terketmeden önce dış kabuk zarı üzerinde küçük kalsiyum zerrecikleri görülür. n. Kabuğa kalsiyum depolama hızı, yumurtanın uterustaki ilk 3 saatinde yavaştır, sonra süratle artar. n. Yumurta kabuğunun oluşturulması uterusta kalsiyum iyonlarının ve kan metobolik CO 2 konsantrasyonunun yeterli düzeyde olmasına bağlıdır.

Vagina n. Yumurta kanalının uterustan sonraki bölümü vaginadır. n. Verim dönemindeki bir tavukta 12

Vagina n. Yumurta kanalının uterustan sonraki bölümü vaginadır. n. Verim dönemindeki bir tavukta 12 cm uzunluğundadır. n. Vaginanın yumurta oluşumunda herhangi bir fonksiyonu yoktur. n. Yumurta vaginada birkaç dakika kalabilir ve kabukta gözenekleri örten bloom veya kütikül olarak bilinen bir materyalle kaplanır.

Kloak n. Yumurtlama öncesi yumurta kloakta bir kaç saat kalabilir. n. Normal oluşmuş yumurta,

Kloak n. Yumurtlama öncesi yumurta kloakta bir kaç saat kalabilir. n. Normal oluşmuş yumurta, yumurta kanalı boyunca sivri uç önde olacak şekilde ilerler ve yumurtlama öncesi yön değiştirerek küt uç öne geçer. n. Yumurtlama anında yumurtanın küt ucu öndedir. n Yumurtanın küt ucunun önce gelmesi, yumurtlanma işleminden önce tazyik yapılan uterus kaslarında daha fazla yüzey alanı sağlar. n. Yerçekiminden daha fazla etkilenir, kontraksiyonlarla yumurtanın geriye kayması önlenir ve yumurtanın kolayca yumurtlanması gerçekleştirilir