Orta ve ge ocukluk dneminde duygusal geliim KENDN

  • Slides: 40
Download presentation
Orta ve geç çocukluk döneminde duygusal gelişim

Orta ve geç çocukluk döneminde duygusal gelişim

KENDİNİ ANLAMANIN GELİŞİMİ Daha somut öz tanımlamaların tersine gittikçe daha çok artan biçimde kendilerini

KENDİNİ ANLAMANIN GELİŞİMİ Daha somut öz tanımlamaların tersine gittikçe daha çok artan biçimde kendilerini psikolojik karakteristik ve özellikle tanımlarlar Benliklerinin sosyal özelliklerini daha çok tanımaya yatkın hale gelirler. Benlik tanımlarında sosyal referansları kullanmaya başlarlar Kesin ifadelerden çok başkaları ile kıyaslayarak kendilerini anlatma eğilimindedirler

Başkalarını anlama Perspektif kazanma; başkalarının bakış açılarını kavrama , onların duygu, düşüncelerini anlama yetisidir.

Başkalarını anlama Perspektif kazanma; başkalarının bakış açılarını kavrama , onların duygu, düşüncelerini anlama yetisidir. Bu dönemde çocukların bu becerisi artar. Perspektif kazanma özellikle prososyal ve anti sosyal davranışların gelişimi açısından önemlidir.

Benlik Saygısı (kendilik Değeri veya Benlik İmajı)/ benliğin daha genel değerlendirmesi Benlik Kavramı /spesifik

Benlik Saygısı (kendilik Değeri veya Benlik İmajı)/ benliğin daha genel değerlendirmesi Benlik Kavramı /spesifik değerlendirmeler Öz Yetkinlik/ Kişinin zorluklarının durumun üstesinden geleceğine olan inancı Öz Düzenleme

Gelişmiş Duygusal Anlayış Bir durumda birden fazla duygunun yaşanabileceğine dair anlayış Duygusal Gelişim Duygusal

Gelişmiş Duygusal Anlayış Bir durumda birden fazla duygunun yaşanabileceğine dair anlayış Duygusal Gelişim Duygusal tepkilere yol açan olayların farkında olma eğilimi Olumsuz duyguları bastırabilme Duyguları yönlendirme stratejilerinin kullanımı Gerçek empati becerisi

Stresle başa çıkma Büyüdükçe stresli durumları daha iyi değerlendirir ve bu durum üzerinde ne

Stresle başa çıkma Büyüdükçe stresli durumları daha iyi değerlendirir ve bu durum üzerinde ne kadar kontrole sahip olduklarını daha doğru saptarlar Daha fazla başa çıkma alternatifleri üretebilirler ve bilişsel başa çıkma stratejileri kullanabilirler Düşüncelerini bilinçli olarak stres veren şeylere yönlendirme, bu duruma farklı açılardan bakmada ya da kişinin stres algısını değiştirmede daha başarılıdırlar.

Çocuğun stresle baş etmesinde yetişkinlere öneriler Çocuklara güvende ve emniyette olduklarına dair güvence verme

Çocuğun stresle baş etmesinde yetişkinlere öneriler Çocuklara güvende ve emniyette olduklarına dair güvence verme Çocukların olayları tekrar anlatmalarına izin verme ve onları dinleme Çocukların rahatsız edici veya şaşırtıcı duygulardan bahsetmelerini sağlama, stres veren olayların ardından bu tür duyguların yaşanmasının normal olduğunu anlatma.

Çocukları, korku veren durumlara ve tramvayı hatırlatan şeylere maruz kalmamaları konusunda özenli olma Çocukların,

Çocukları, korku veren durumlara ve tramvayı hatırlatan şeylere maruz kalmamaları konusunda özenli olma Çocukların, meydana gelen olayları yanlış anlayabileceğini bilerek bunları anlamlandırmasına yardımcı olma

Ahlaki Gelişim Piaget’e göre , küçük çocuklardaki ahlak bağımlı ahlak ile karakterizedir. 10 yaşına

Ahlaki Gelişim Piaget’e göre , küçük çocuklardaki ahlak bağımlı ahlak ile karakterizedir. 10 yaşına kadar bağımlı olmayan özerk ahlak anlayışı denen üst düzeye ulaşmaktadır Büyük çocuklar, bireyin niyetini göz önüne alırlar, kuralların değişime tabi olduğuna inanırlar ve cezanın her zaman yanlış davranışlardan sonra gelmediğini bilirler.

Kohlberg/ Ahlaki gelişim Kohlberg’n kuramı Piaget’in kuramı üstüne kurulmuştur. Ahlaki gelişimin 6 aşaması olduğunu

Kohlberg/ Ahlaki gelişim Kohlberg’n kuramı Piaget’in kuramı üstüne kurulmuştur. Ahlaki gelişimin 6 aşaması olduğunu ileri sürer. Ona göre bu altı evrenseldir. Bir evreden diğerine geçiş, başkalarının bakış açısını kazanma ve kişinin mevcut ahlaki düşünce aşaması ile kendisinden daha ileri aşamada bulunan birinin muhakemesi arasında çatışma yaşama fırsatları ile ortaya çıkar.

Gelenek Öncesi Muhakeme Kohlberg’e göre bu evre, ahlaki muhakemenin en alt düzeyidir. Bu düzeyde

Gelenek Öncesi Muhakeme Kohlberg’e göre bu evre, ahlaki muhakemenin en alt düzeyidir. Bu düzeyde iyi ile kötü, dışarıdan gelen ödül ve cezaya göre yorumlanır. 1. Evre : Bağımlı ahlak, gelenek öncesi düzeyin ilk evresidir. Bu evrede ahlaki gelişim cezaya bağlıdır. Örneğin çocuklar cezadan kaçınmak için kurallara itaat ederler. 2. Evre : Bireysellik, yararlı amaç ve alışveriş. Bu evrede birey, doğru olanın kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmek olduğunu düşünür, aynı zamanda başkalarının da aynı hakka sahip olduğunu bilir. Bu nedenle doğru olanın içinde karşılıklı alışveriş vardır.

Geleneksel muhakeme Kohlberg’in ahlaki gelişim kuramının ikinci aşaması veya orta düzeyidir. Bu düzeyde kişiler

Geleneksel muhakeme Kohlberg’in ahlaki gelişim kuramının ikinci aşaması veya orta düzeyidir. Bu düzeyde kişiler belirli standartlara uyarlar. Ancak bunlar ebeveynler veya devlet gibi kurumlarca konmuş standartlardır. 3. Evre: Karşılıklı kişilerarası beklentiler, ilişkiler ve kişilerarası uyum: Birey güven, şefkat ve sadakate değer verir, ahlaki yargılamalarını bunlara göre yapar. Çocuklar bu evrede genellikle kendi ebeveynlerinin ahlaki standartlarını uygular, ebeveynleri tarafından “iyi kız” veya “iyi çocuk bir çocuk olarak tanımlanmak isterler. 4. Evre: Toplumsal düzen ahlakı, bu basamak ahlaki kararlar toplumsal düzen, hukuk, adalet ve görev gibi kavramların anlaşılması ile şekillenir.

Gelenek sonrası muhakeme Bu düzeye erişen birey alternatif ahlaki öğretileri tanır, seçenekleri bulur ve

Gelenek sonrası muhakeme Bu düzeye erişen birey alternatif ahlaki öğretileri tanır, seçenekleri bulur ve daha sonra kendi ahlaki ilkelerine göre karar verir. 5. Evre: Sosyal sözleşme veya yararlılık ve bireysel haklar bu aşamada bireyler değerler, haklar ve ilkelerin kanunların üzerinde olduğunu düşünür. 6. Evre: Evrensel ahlak ilkeleri eğilimi, bu aşamada birey artık evrensel insan haklarına dayalı ahlaki değerler geliştirmiştir. Kanunlar ile vicdan arasında ikileme düştüğü takdirde birey, vereceği karar riskli olsa dahi vicdana uygun karar verilmesi gerektiğini savunur.

Kohlberg, bu düzey ve evrelerin belirli bir sırayı izlediğini ve yaşla paralel geliştiğini savunur.

Kohlberg, bu düzey ve evrelerin belirli bir sırayı izlediğini ve yaşla paralel geliştiğini savunur. 9 yaşına kadar çocukların birçoğu, ahlaki gelişimin 1. Düzeyini yani gelenek öncesi düzeyi kullanır. Ahlaki muhakeme için belirli bir bilişsel gelişim düzeyi şart olsa da Kohlberg, çocukların bilişsel gelişimlerindeki ilerlemelerin aynı ölçüde ahlaki gelişimi beraberinde getirmeyebileceğini savunur. Ahlaki gelişim aynı zamanda çocuğun ahlaki sorunları ve ahlaki çatışmaları çözme deneyimlerini yansıtır.

Çocuklara bulundukları ahlaki muhakeme düzeyinin biraz ilerisindeki argümanları sunarak araştırmacılar bir eşitsizlik yaratmış, çocukların

Çocuklara bulundukları ahlaki muhakeme düzeyinin biraz ilerisindeki argümanları sunarak araştırmacılar bir eşitsizlik yaratmış, çocukların ahlaki düşüncelerini yeniden yapılandırmaya motive etmiştir. Bunun sonuçları çocuğun ahlaki muhakeme yeteneğini destekler görünmekte. Kohlberg, Akran etkileşiminin ve bakış açısı kazanmanın sosyal uyarılmanın önemli öğeleri olduğunu ve bu uyarılmaların, çocukları ahlaki muhakemelerini değiştirmeye zorladığını vurgulamıştır. Yetişkinler doğal olarak, çocuklar üzerinde kural koyma ve düzenlemeler yaparken, akranlar arasındaki alışveriş ilişkileri de çocuklara karşısındaki kişinin bakış açısını anlama ve kuralları demokratik yollarla oluşturma fırsatı sunar.

Kohleberg’e yapılan eleştiriler Ahlaki Davranış Kohlberg’in kuramı, ahlaki düşünceye çok vurgu yaptığı, buna karşılık

Kohleberg’e yapılan eleştiriler Ahlaki Davranış Kohlberg’in kuramı, ahlaki düşünceye çok vurgu yaptığı, buna karşılık ahlaki davranış üzerinde yeterince durmadığı için eleştirilmiştir. Kültür ve Ahlaki Muhakeme. Kohlberg bu aşamaların evrensel olduğunu savunur ancak bazı araştırmacılar bu kuramın belirli kültürler için geçerli olduğunu söyleyerek eleştirmektedir. Kohlberg’in ilk dört evresinin evrenselliğini destekleyen deliller olmakla birlikte. 5. Ve 6. Evrelere tüm kültürlerde rastlanamamıştır.

Aile ve ahlaki gelişim. Kohlberg, aile süreçlerinin çocuğun ahlaki gelişiminde kesinlikle önemli olmadığını savunmuştur.

Aile ve ahlaki gelişim. Kohlberg, aile süreçlerinin çocuğun ahlaki gelişiminde kesinlikle önemli olmadığını savunmuştur. Çocukların ahlaki gelişimi üzerinde çalışan pek çok uzman, ebeveynlerin ahlaki değer ve eylemlerinin çocukların ahlaki düşünceleri üzerinde etkili olduğu sonucuna varmıştır. Öte yandan birçok gelişimci, ahlaki muhakeme gelişiminde akran etkisinin, önemli rol oynadığı konusunda Kohlberg ve Piaget ile aynı fikirdedir.

Cinsiyet ve bakım verme. Gilligan, Kohlberg’in kuramının cinsiyet koktuğunu, erkek normları üzerine kurulu olduğunu

Cinsiyet ve bakım verme. Gilligan, Kohlberg’in kuramının cinsiyet koktuğunu, erkek normları üzerine kurulu olduğunu savunur. Bu normları, ilişkilerin ve başkaları için duyulan kaygının ötesine geçen soyut ilkeler belirler ve bireyi, tek başına durabilen bağımsız şekilde ahlaki kararlar alan bir varlık olarak görür. Adaleti, ahlakın tam merkezine yerleştirir. Kohlberg’in adaletci görüşünün tersine Gilligan bakım verme açısından bakmayı savunur. Gilligan’ın bu bakış açısı insanları, başkaları ile bağlılık açısından gören, kişilerarası iletişimi, kişiler ile ilişkileri ve başkaları için duyulan kaygıları vurgulayan bir ahlaki perspektiftir.

Bir araştırma kızların ahlaki yönelimlerinin soyut adalet ilkesinden çok başkalarına karşı özen göstermeye dayalı

Bir araştırma kızların ahlaki yönelimlerinin soyut adalet ilkesinden çok başkalarına karşı özen göstermeye dayalı olduğunu ancak bazı durumlarda her iki ahlaki yönelimi de kullanabildiğini göstermiş.

Toplumsal geleneksel muhakeme Kohlberg’in ahlaki muhakeme ile toplumsal geleneksel muhakeme arasında yeterli ayrımı yapmadığını

Toplumsal geleneksel muhakeme Kohlberg’in ahlaki muhakeme ile toplumsal geleneksel muhakeme arasında yeterli ayrımı yapmadığını savunmaktadır. Toplumsal uyum muhakemesinin odak noktası, davranışları kontrol etmek ve toplumsal düzeni korumak amacıyla toplumsal uzlaşı ile konmuş geleneksel kurallardır. Kurallar keyfi olabilir. Ahlaki muhakeme ise , ahlaki konulara ve ahlak kurallarına odaklanır. Geleneksel kuralların tersine ahlaki kurallar keyfi değildir. Zorunlu, genel kabul gören ve kişisellikten uzak kurallardır. Pro-sosyal Davranış. Toplum yanlısı ahlaki davranış, ahlaki gelişimin davranışsal boyutuna daha fazla önem vermiştir. Oysa Kolhberg’inki temel olarak ahlaki muhakeme üzerinde durmuştur.

Damon’a göre paylaşımın gelişme biçimi İlk yıllarda çocuklar paylaşımda bulunduğu zaman neden genellikle empati

Damon’a göre paylaşımın gelişme biçimi İlk yıllarda çocuklar paylaşımda bulunduğu zaman neden genellikle empati değil, toplumsal oyun ritüelini yerine getirme veya öykünme isteğidir. Daha sonra, 4 yaş dolaylarında empatik farkındalık ile yetişkin cesaretlendirilmesinin bir tür karışımı sonucunda çocukta, başkaları ile paylaşma zorunluluğu hissi ortaya çıkar. Ama 4 yaşındaki çocukların birçoğu aziz de değildir. Çocuklar paylaşmak zorunda olduklarına inanırlar ama başkalarına karşı, kendilerine karşı oldukları kadar cömert olmaları gerektiğini düşünmezler. Çocukların paylaşımı, orta ve geç çocuklukta karmaşık bir adil ve doğru hissiyatını yansıtır

Ahlaki Kişilik Ahlaki kişiliğin bileşenleri; Ahlaki kimlik: Bireyler, ahlaki kavramlar ve taahhütleri, yaşamlarının merkezine

Ahlaki Kişilik Ahlaki kişiliğin bileşenleri; Ahlaki kimlik: Bireyler, ahlaki kavramlar ve taahhütleri, yaşamlarının merkezine aldığı zaman ahlaki bir kimlik sahibi olurlar. Ahlaki kategorilere göre özlerini oluştururlar. Ahlaki taahhütleri yıkmak özlerinin bütünlüğünü tehlikeye atabilir. Ahlaki karakter: Ahlaki karaktere sahip bir kişi baskıya karşı durmak, çeldiricilerin ve hayal kırıklıklarının üstesinden gelmek ve ahlaki davranışta bulunmak için gerekli irade gücü, arzu ve bütünlüğe sahiptir. Ahlaki örnekler: Ahlaki timsaller, örnek olabilecek derecede ahlaki yaşam sürmüş kişilerdir.

Cinsiyet Stereotipleri Kadınlarla erkekler hakkındaki izlenimleri yansıtan geniş kategorilerdir. Çocuklar ilkokula başlayıncaya kadar, erkeklerin

Cinsiyet Stereotipleri Kadınlarla erkekler hakkındaki izlenimleri yansıtan geniş kategorilerdir. Çocuklar ilkokula başlayıncaya kadar, erkeklerin ilgilendiği faaliyetlerle kızların ilgilendiği faaliyetler hakkında büyük ölçüde bilgi sahibidirler. Yaklaşık 7 -8 yaşlarına kadar cinsiyet stereotipleri yoğun olarak şekillenir çünkü küçük çocuklar, erkeklik ve dişilik arasındaki bireysel farklılıkları tanıyamazlar. İlkokul yılları süresince çocuklar, konusunda daha esnek olurlar. cinsiyet stereotipleri

Cinsiyetler Arasındaki Benzerlik ve Farklılıklar: Fiziksel Gelişim: Kızların vücudundaki yağ oranı, yoğun olarak göğüs

Cinsiyetler Arasındaki Benzerlik ve Farklılıklar: Fiziksel Gelişim: Kızların vücudundaki yağ oranı, yoğun olarak göğüs ve kalça çevrelerinde olmak üzere, erkeklerin vücudundaki yağ oranının iki katı kadardır. Erkeklerde ise yağ, daha çok karın bölgesinde birikir. Ortalama olarak erkekler, kızlardan %10 daha uzun olurlar. Kadınların fiziksel veya zihinsel hastalıklara yakalanma riski, erkeklere göre daha düşüktür. Yine erkekler, kadınlara göre iki kat fazla koroner hastalıklara yakalanma riski taşır.

Kadın beyni, erkek beyninden daha küçüktür ama kadın beyni daha kıvrımlıdır, daha fazla beyin

Kadın beyni, erkek beyninden daha küçüktür ama kadın beyni daha kıvrımlıdır, daha fazla beyin kıvrımı ise kadınların kafatası içinde erkeklerinkinden daha fazla yüzey beyin dokusuna yer açar Görsel mekânsal becerilerin gelişmesinde önemli fonksiyonu olan parietal lob alanı, erkeklerde kadınlara göre daha geniştir Beynin duygusal ifadelerde görev alan bölgeleri, kadınlarda erkeklere göre daha fazla metabolik aktivite gösterir

Bilişsel Gelişim: Genel zeka yönünden cinsiyetler arasında bir fark bulunmamış olsa da bazı bilişsel

Bilişsel Gelişim: Genel zeka yönünden cinsiyetler arasında bir fark bulunmamış olsa da bazı bilişsel alanlarda cinsiyete bağlı farklılıklar tespit edilmiştir Yapılan araştırmalar genel olarak kızların ve kadınların, erkek çocuklar ve erkeklere göre nispeten daha iyi sözel becerilere sahip olduğunu, ancak kimi sözel becerileri alanlarında cinsiyetler arasında ciddi farklılıklar olduğu bulunmuştur. Kızlar, okuma ve yazma becerilerinde erkeklerden biraz daha iyi durumda çıkmıştır.

Kızların ve erkeklerin matematik puanları arasında fark bulunmamış Erkeklerin görsel mekânsal becerilerinin, kızlarınkinden daha

Kızların ve erkeklerin matematik puanları arasında fark bulunmamış Erkeklerin görsel mekânsal becerilerinin, kızlarınkinden daha iyi olduğunu göstermiştir.

Sosyo Duygusal Gelişim Erkeklerin kızlara göre fiziksel olarak daha saldırgan olmasıdır. İlişkisel saldırganlıkta bir

Sosyo Duygusal Gelişim Erkeklerin kızlara göre fiziksel olarak daha saldırgan olmasıdır. İlişkisel saldırganlıkta bir ilişkiyi manipüle etme yoluyla birine zarar verme vardır. İlişkisel saldırıya örnek olarak birisi hakkında dedikodu çıkararak o kişinin insanların gözünden düşmesini sağlamak verilebilir İlişkisel saldırganlıkta kızların genel saldırganlık yüzdesi, erkeklerindekine göre daha büyüktür. Kızların çocunlukta değil ama ergenlikte daha fazla ilişkisel saldırıya bulaştığını göstermiştir.

Kızlar duygularını, özellikle üzüntü ve korku gibi, açık ve yoğun olarak ifade etmeye erkeklere

Kızlar duygularını, özellikle üzüntü ve korku gibi, açık ve yoğun olarak ifade etmeye erkeklere göre daha yatkındır Kızlar ayrıca başkalarının duygularını okuma konusunda erkeklerden daha iyi olup, yine empati kurmaya erkeklerden daha yatkındır Erkeklerin duyguları üzerindeki kendini düzenleme kabiliyeti, genellikle kadınlara göre daha iyidir.

Cinsiyet Rolü Sınıflaması 1970’lerde gerek kadınlar gerek erkekler, cinsiyet stereotip rollerinin empoze ettiği yüklerden

Cinsiyet Rolü Sınıflaması 1970’lerde gerek kadınlar gerek erkekler, cinsiyet stereotip rollerinin empoze ettiği yüklerden mutsuz olduğu için dişilik ve erkekliğe alternatifler önerilmişti. Erkeklik ve dişiliğe birinin fazla birinin eksik görüldüğü bir süreç olarak tanımlamak yerine, bireylerin hem dişil hem erkeksi özelliklere sahip olabileceği sürüldü. Bu düşünce Androjeni kavramının gelişimine, yani kişide hem pozitif erkeksi hem kadınsı karakteristiklerin varlığını ortaya çıkardı. Androjen erkek çocuklar, hem iddialı (erkeksi) hem eğitici (kadınsı) olabilirler. Aynı şekilde androjen bir kız çocuğu hem kuvvetli (erkeksi) hem de başkalarının hislerine karşı duyarlı (kadınsı) olabilir. Cinsiyet farklılıklarının nitelikleri ve boyutları bağlama göre değişiklik gösterebilir.

EBEVEYN-ÇOCUK İLİŞKİLERİNDE GELİŞİMSEL DEĞİŞİKLİKLER Ebeveynlerin 5 ila 12 yaş arasındaki çocuklarına bakım, eğitim, okuma,

EBEVEYN-ÇOCUK İLİŞKİLERİNDE GELİŞİMSEL DEĞİŞİKLİKLER Ebeveynlerin 5 ila 12 yaş arasındaki çocuklarına bakım, eğitim, okuma, konuşma ve oyun için çocukları küçükken ayırdıkları zamanın yarısı kadar zaman ayırdığı bulunmuştur. Çocuklarının yaşamında aşırı derecede önemli olmaya devam ederler. Ebeveynler, orta ve geç çocukluk dönemlerinde çocukların akademik başarılarının desteklenmesi ve harekete geçirilmesi konusunda özellikle önemli bir role sahiptir. Ebeveynler, çocukların yalnız okuldaki başarılarını etkilemekle kalmaz aynı zamanda onların okul dışı aktiviteleri konusunda kararlar verirler.

Orta ve geç çocuklukta bir miktar kontrol, ebeveynlerden çocuğa geçer. Süreç kademelidir. Otonomiye ciddi

Orta ve geç çocuklukta bir miktar kontrol, ebeveynlerden çocuğa geçer. Süreç kademelidir. Otonomiye ciddi geçiş yaklaşık 12 yaşlarına veya daha sonrasına kadar gerçekleşmez. Ebeveynler çocukların önündeki fırsat yöneticileri, davranışlarının izleyicisi, sosyal tetikleyicisi ve düzenleyicileri olarak önemli rolleri vardır.

Üvey Aileler En yaygın 3 üvey aile tipi 1. Üvey baba 2. Üvey anne

Üvey Aileler En yaygın 3 üvey aile tipi 1. Üvey baba 2. Üvey anne 3. Karma ya da harmanlanmış (ilk eşlerden olma çocuklar) Üvey ailelerin 1/3 evli kalmayo başarabilmekte Basit yapılı üvey aile tiplerinde çocukların uyumu daha kolay olabilmekte

Gelişimsel Değişiklikler İlkokulda akaranlar arası etkileşimde karşılıklılık önem kazanır Akranla sosyal etkileşim 2 yaşlarında

Gelişimsel Değişiklikler İlkokulda akaranlar arası etkileşimde karşılıklılık önem kazanır Akranla sosyal etkileşim 2 yaşlarında yaklaşık %10, orta ve geç çocuklukta %30 Yaş büyüdükçe akran grupları genişler ve ailelerin denetimi artar 12 yaşlarına kadar çocuklar hem cinslerinin bulunduğu akran gruplarını daha çok tercih eder

Akran statüsü Popüler çocuklar, Ortalama çocuklar, İhmal edilen çocuklar, Reddedilen çocuklar, Tartışmalı çocuklar,

Akran statüsü Popüler çocuklar, Ortalama çocuklar, İhmal edilen çocuklar, Reddedilen çocuklar, Tartışmalı çocuklar,

John Coie akranları tarafından reddedilen saldırgan çocukların, sosyal ilişkilerinde neden sorun yaşadıkları ile ilgili

John Coie akranları tarafından reddedilen saldırgan çocukların, sosyal ilişkilerinde neden sorun yaşadıkları ile ilgili üç etken sunmuştur. Daha tepkiseller Duygusal olarak daha tepkiseller Arkadaş kazanma ve akranlarla pozitif ilişkileri sürdürme konusunda daha az sosyal beceriye sahiptir.

SOSYAL BİLİŞ Sosyal meseleler hakkındaki düşünceler olarak tanımlanabilir. Çocukların akranları hakkındaki sosyal bilişi, orta

SOSYAL BİLİŞ Sosyal meseleler hakkındaki düşünceler olarak tanımlanabilir. Çocukların akranları hakkındaki sosyal bilişi, orta ve geç çocuklukta akran ilişkilerinin anlaşılmasında giderek daha fazla önem kazanır. Dodge çocukların sosyal dünyaları ile ilgili bilgileri işlerken beş aşamadan geçtiğini söyler. Sosyal ipuçlarını çözme, yorumlama, yanıt arama, ideal bir cevap seçme ve uygulamaya geçme.

ZORBALIK Kişinin kendisinden daha güçsüz birini sözlü ve fiziki bir davarnışla taciz etmesi olarak

ZORBALIK Kişinin kendisinden daha güçsüz birini sözlü ve fiziki bir davarnışla taciz etmesi olarak tanımlanmış Neredeyse her üç öğrenciden biri zaman veya sık fail veya kurban olarak bir zorbalık olayına karışmakta Zorbalığa uğrayan çocuklar daha fazla yalnızlık ve arkadaş edinmekte zorluk bildirmişler Zorba olanlar ise düşük not, madde kullanımı ihtimali yüksek buşunmuş

Arkadaşlık Arkadaşlığın 6 fonksiyonu 1. Eşlik 2. Harekete geçirme 3. Fiziksel destek 4. Ego

Arkadaşlık Arkadaşlığın 6 fonksiyonu 1. Eşlik 2. Harekete geçirme 3. Fiziksel destek 4. Ego desteği 5. Toplumsal kıyas 6. Şefkat ve samimiyet

Öğrenmede çağdaş yaklaşımlar Yapılandırmacı yaklaşım Doğrudan öğretim Hesap verilebilirlik ve sorumluluk

Öğrenmede çağdaş yaklaşımlar Yapılandırmacı yaklaşım Doğrudan öğretim Hesap verilebilirlik ve sorumluluk