DUYGUSAL STSMAR Duygusal stismar ocuun kiisel potansiyelleri ile

  • Slides: 20
Download presentation
DUYGUSAL İSTİSMAR

DUYGUSAL İSTİSMAR

ØDuygusal İstismar: Çocuğun kişisel potansiyelleri ile orantılı olarak istikrarlı ve tam kapsamlı bir duygusal

ØDuygusal İstismar: Çocuğun kişisel potansiyelleri ile orantılı olarak istikrarlı ve tam kapsamlı bir duygusal ve sosyal yetkinlik geliştirebilmesi için -birincil bir bağlanma figürünün varlığı da dâhil olmak üzere- gelişimsel olarak uygun olan destekleyici bir ortam sağlamaktaki başarısızlığı içermektedir. “Çocuğun sağlığına ve fiziksel, zihinsel, ruhsal, ahlâkî ya da toplumsal gelişimine zarar verme olasılığı bulunan; çocuğa yönelik küçümseme, onu gözden düşürme, tehdit etme, korkutma, ayrımcılık yapma, gülünç duruma düşürme veya çocuğa yönelik düşmanca davranışların fiziksel olmayan biçimleri” şeklinde açıklanmıştır (WHO Raporu, 1999).

ØDuygusal İstismar Duygusal şiddet ve ihmal oldukça sık görülmekle birlikte, yasal olarak tanımlanması, fark

ØDuygusal İstismar Duygusal şiddet ve ihmal oldukça sık görülmekle birlikte, yasal olarak tanımlanması, fark edilmesi, ve rapor edilmesi en zor olan istismar türüdür. Duygusal şiddet, çocukların gereksinim duydukları yakınlık, ilgi, sevgi ve bakımdan mahrum bırakılarak duygusal gelişimlerinin engellenmesidir. ØPsikolojik kötü muamele; psikolojik şiddet, ihmal ve reddetme gibi bir çok kavramı kapsayan daha genel bir tanımlamadır ve psikolojik kötü muamele ebeveynler veya çocuklara bakmakla yükümlü olanların çocukların kendilerini değersiz, sevgisiz, istenmeyen bir kişi olarak hissetmesini sağlayan ve onların psikolojik ve biyolojik sağlıklarını tehlikeye atan her türlü davranışıdır. ØAyrıca çocukların psikolojik gelişimi için ihtiyaç duyulan gereksinimlerinin zamanında ve yeterince karşılanmaması olarak görmektedir. Psikolojik kötü muamele; Maslow’un ihtiyaçlar sıralamasında bahsettiği, fizyolojik ihtiyaçlar, güvenlik ihtiyaçları, sevgi ve ait olma ve kendine güvenme ihtiyaçlarının karşılanmamasıdır.

ØEn sık söz edilen duygusal istismar yöntemleri; hakaret etmek, alay etmek, lakap takmak, tehdit

ØEn sık söz edilen duygusal istismar yöntemleri; hakaret etmek, alay etmek, lakap takmak, tehdit etmek, bağırmak, fikrini sormamak, baskı yapmak, küçük düşürmek, suçlamak, başkalarıyla kıyaslamak şeklindedir (Türkiye’de Çocuk İstismarı, 2010: 18). ØTürkiye’de Çocuk İstismarı araştırması sonuçlarına göre, çocuklar annelerinden ve babalarından en çok duygusal şiddet, sonra fiziksel şiddet ve ihmal davranışlarını gördüklerini belirtmişlerdir. Annelerin paylaştıkları yaşanmış olaylara göre, duygusal ve fiziksel istismarı, babalardan daha çok annelerin uyguladıkları görülmektedir (Türkiye’de Çocuk İstismarı, 2010: 21). ØÇocuklara karşı kötü muamele sayılan fiziksel, cinsel, duygusal şiddet ve ihmalin içinde çocuklarda en uzun süre kalıcı etki bırakanı duygusal şiddettir. Çocuklar kendilerine bakmakla yükümlü olan ebeveynlerine ve bakıcılarına bir tür bağlanmak isterler. Her hangi bir şeye ihtiyaçları olduğunda önce bu kişilerden yardım beklerler. Ancak, çocuklar ihtiyaç duydukları her hangi bir şey için yakınlık ilişkisi içinde oldukları kişilerden bir talepte bulunduklarında onların ilgisizliği ve kayıtsızlığı bazen de şiddet ile karşılık vermesi çocukları psikolojik olarak yıkıma uğratır. Ebeveynleri tarafından sevilmemek, ihmal ve reddedilmek çocuklara çok büyük acı verir. Ebeveynleri tarafından reddedilen ve ihmal edilen çocukların gelişimleri daha yavaş ve kendine karşı öz güvenleri daha az olur.

ÇOCUĞA KARŞI DUYGUSAL İSTİSMAR İŞARETLERİ ØÇocuğun Yok Sayılması: Ebeveyn veya bakım verenin çocuğu fiziksel

ÇOCUĞA KARŞI DUYGUSAL İSTİSMAR İŞARETLERİ ØÇocuğun Yok Sayılması: Ebeveyn veya bakım verenin çocuğu fiziksel veya psikolojik olarak yok saymasıdır. Ebeveyn veya bakım veren çocuğun bakım, uyaran oluşturma, teşvik ve korunma ihtiyaçlarını karşılamadığı gibi, onun varlığını yok sayar. Konuşurken gözlerinin içine bakmama hatta ismiyle hitap etmeme de yok saymadır. ØAyrıca kendi duygularıyla (özellikle öfke) başa çıkamayan ve sağlıklı iletişim becerisi oldukça düşük olan ebeveynin çocuğuna küsmesi de bir duygusal istismar davranışıdır. Yok sayılmak uzun vadede çocuğun benliğinde ciddi yaralanmalara neden olur. ØÇocuğu Reddetmek: Ebeveyn veya bakım veren çocuğun ihtiyaçlarını karşılamayı inkâr ve reddeder, çocuğa dokunmaz, ilgi, sevgi ve şevkat göstermez. Aslında çocuğun varlığını reddeder bir bakıma.

ØÇocuğun Tecrit Edilmesi: Ebeveyn veya bakım verenin çocuğun aile fertleri, yaşıtları veya yetişkinler ile

ØÇocuğun Tecrit Edilmesi: Ebeveyn veya bakım verenin çocuğun aile fertleri, yaşıtları veya yetişkinler ile sosyal ilişki kurmasını engellemesi. Ayrıca çocuğu sırdaşı yerine koyarak yaşına uygun olmayan ve taşıyamayacağı bilgiyi paylaşmak ve onun özgürlük alanını kısıtlamak da aynı şekilde çocuğun diğerlerinden izole olmasına neden olur. ØÇocuğu Sömürmek Ve Yozlaştırmak: Ebeveyn veya bakım verenin çocuğu yasal veya uygun olmayan davranışlar yapmaya yönlendirmesi veya zorlaması (Ör: Hırsızlık, yankesicilik, çocuğu fuhuşa zorlamak vb. ). ØÇocuğa Sözel Saldırıda Bulunmak: Ebeveyn veya bakım verenin sürekli çocuğu küçümsemesi, utandırması, başkalarının yanında rencide etmesi, alaycı lakaplar takması, çeşitli konularda tehdit etmesi ve onunla dalga geçmesi. Ayrıca herhangi bir neden olmaksızın çocuğu suçlama veya yanlış giden şeylerden dolayı onu sorumlu tutma da duygusal istismar davranışıdır. ØÇocuğu Korkutmak: Ebeveyn veya bakım verenin tehdit ve zorbalıkla çocuk için korku ortamı yaratması. Ayrıca çocuğu veya onun değer verdiği bir şeyi (mesela oyuncağını, evcil hayvanını) veya birini tehlikeye atmakla tehdit etmek ve çocuğa karşılayamayacağı beklentiler koyup karşılamazsa zarar vermekle tehdit etme. ØÇocukla İlgili Gerçekçi Olmayan Beklentiler İçinde Olmak: Çocuğun kişilik, gelişimsel dönem, yaş, yetenek ve becerilerinin çok üstünde beklentiler içerisinde olmak, çocuktan sürekli daha fazlasını istemek ve bunlar gerçekleşmediğinde de onu aşırı bir şekilde eleştirmek de duygusal istismardır.

ØEleştiri ile duygusal istismar arasındaki fark nedir? En önemli fark istismarda tehdit ya da

ØEleştiri ile duygusal istismar arasındaki fark nedir? En önemli fark istismarda tehdit ya da kaba sözlerin tekrarlayıcı ve sürekli olmasıdır. Eleştiri herkes tarafından yapılabilir ancak duygusal istismar yakın, güvenilir, tanıdık birisinden gelir ve bu nedenle de bunlara karşı koymak daha zordur. Ayrıca istismarcıdan farklı olarak eleştiren kişi davranışları saklama ya da gizleme ihtiyacı içinde değildir. Eleştiride, eleştirilen kişi cezalandırılma korkusu olmadan eleştirilere cevap verme şansına sahip olabilir. istismarcı ise kurbanının kendini savunmasına tahammül edemez. Eleştiri genelde kısa sürse de yine de can sıkıcı ve can acıtıcıdır. Eleştiren kişi karşındaki kişiyi ve ilişkiyi tamir etme amacıyla özür dileyebilir. istismarcı da özür dileyebilir, ancak zamanlaşılır ki bu özür karşısındaki için değildir, içtenlikten uzaktır, kurbanın daha sonra da sömürebilmek içindir. ØKüsme de bir duygusal istismar şeklidir. Bir ebeveyn çocuğu karşısında sessiz ve tepkisiz kaldığında ya da ona küstüğünde, çocuk 'Sorun ne? ', Acaba yine ne yaptım? ’ düşüncesine kapılır. Küsme bazen birkaç gün hatta bazı durumlarda birkaç hafta sürebilir. Genelde sessizlik 'Sen ne yaptığını bilirsin’ cümlesiyle biter’ çocuk çoğunlukla ne yaptığını bilmediği için şaşkın ve kafası karışıktır.

ØÇocukların ebeveyn veya bakım veren kişi tarafından maruz kaldığı ve ciddi şekilde bilişsel, duygusal,

ØÇocukların ebeveyn veya bakım veren kişi tarafından maruz kaldığı ve ciddi şekilde bilişsel, duygusal, psikolojik, sosyal gelişimlerine ve özdeğerlerine zarar veren davranış döngüleridir. Buna psikolojik eziyet veya şiddet de diyebiliriz. Duygusal istismar çocukta ciddi travmatik izler bırakır. Her ebeveyn zaman kontrolü kaybedebilir, çocuğuna karşı istemediği, olumsuz davranışlarda bulunabilir veya bir dönem çocuğuna gereken ilgi ve sevgiyi gösteremeyebilir fakat bu geçici bir durumdur. ØSağlıklı ebeveyn-çocuk ilişkisinde bu olumsuzluk telafi edilir ve onarılır. Oysa duygusal istismar çok daha kronik, devam eden ve çocukta hasar yaratan bir davranış döngüsüdür. Yetişkinler de duygusal ve zihinsel anlamda istismar edilmektedir fakat çocuktaki etkileri çok daha yıkıcıdır çünkü çocuk bakım verenine muhtaçtır ve bu durumdan kaçamaz. Yetişkinlikte yaşanan tekrarlayan travma, kişiliğin daha önce biçimlenmiş yapısına zarar verir; oysa çocukluktaki tekrarlayan travma henüz oluşmakta olan kişiliği olumsuz bir şekilde biçimlendirir ve hatta çarpıtır.

DUYGUSAL İSTİSMARIN SONUÇLARI ØDuygusal istismar çocuğun yeni gelişmekte olan iç dünyasında ciddi yaralanmalara yol

DUYGUSAL İSTİSMARIN SONUÇLARI ØDuygusal istismar çocuğun yeni gelişmekte olan iç dünyasında ciddi yaralanmalara yol açar. Çocuk kendisi, yaşadığı dünya, ilişkiler ve daha birçok şey ile ilgili bilgiyi ebeveynleri veya bakım veren kişi ile olan ilişkisi üzerinden öğrenmeye başlar. ØSağlıklı ilişkilerin yeşerdiği, sevgi, ilgi, güven dolu bir ortamda çocuk kendisinin sevilmeye ve değer görmeye layık olduğunu öğrenir, evinde ve yaşadığı dünyada güvende hissederek, bağlanmaktan keyif alarak ve yeteneklerini ve yaratıcılığını geliştirerek büyür. Oysa istismarın olduğu sağlıksız aile çevrelerinde her şey çok daha karmaşık, güvensiz ve yıkıcıdır. Bu değişmiş bilinç durumları hem somatik hem psikolojik çeşitli semptomlara zemin hazırlar. ØÇocuğun istismar edildiği çevrede sağlıklı bakım ilişkileri ciddi bir biçimde bozulmuştur, aile sisteminde yoğun bir terör ve güvende hissetmeme hali söz konusudur. En çok güvenme ihtiyacı hissedilen ebeveyn ya çocuğu koruyamamakta ya da istismarın ve travmanın asıl kaynağı olmaktadır; çocuk büyük bir çaresizlik içerisindedir. İstismarcı bir aile ortamında ebeveyn iktidarının uygulaması keyfi, kaprisli ve mutlaktır. Kurallar tuhaf, tutarsız ve belirgin biçimde adaletsizdir.

ØÇocuk için şiddetin tahmin edilemez doğası en çok korkutan unsurlardan biridir. Bu koşullar içerisinde

ØÇocuk için şiddetin tahmin edilemez doğası en çok korkutan unsurlardan biridir. Bu koşullar içerisinde çocuklar kendilerini istismar ve ihmal edenlere, bir yetişkinden daha çok patolojik bağlılık geliştirir ve bu bağlılıklarını kendi refahını, kendi gerçekliğini veya kendi hayatını bile hiçe sayarak sürdürmeye çalışırlar. Çoğu zaman çocuk tam bir itaat ve boyun eğme pozisyonunun, bu öngörülemez ve korkutucu atmosfere uyum sağlamanın tek yolu olduğunu öğrenir. Øİstismarcı çevrede büyüyen çocuklar saldırıya ilişkin uyarı işaretlerini taramak için olağanüstü bir yetenek geliştirirler. Öfke, cinsel heyecan, sarhoşluk ya da çözülme işaretleri gibi, yüz ifadesinde, seste ve beden dilindeki ince değişiklikleri tanımayı öğrenirler. Bu sözel olmayan iletişim bir süre sonra otomatik hale gelir ve bilinçli farkındalığın dışında gelişir. ØMağdur çocuk, alarmını harekete geçiren tehlike sinyallerinin adını koymaksızın ya da tanımlamaksızın karşılık vermeyi öğrenir. Bu işaretler fark edildiğinde çoğu zaman çocuk kaçma girişimlerinde bulunur; olabildiğince kendini gizleme, dikkat çekmemeye çalışma veya bir köşede donup kalma davranışları gösterir. Bu yüzden daimi bir otonomik uyarılma durumundayken, iç heyecanı herhangi bir şekilde göstermekten kaçınarak sessiz ve hareketsiz olmak zorundadır. Bunun sonucu da genelde istismar edilmiş çocuklara özgü bir ‘donmuş ihtiyatlılık’ durumudur. Øİstismara uğrayan çocuklardaki problem davranışları kendisini iki şekilde gösterir; içselleştirilmiş davranışlar ve dışsallaştırılmış davranışlar. Benzer davranışların işlevsel olmayan ailelerde yaşayan veya boşanma ve ebeveyn kaybı gibi kriz durumlarından geçen çocuklarda da görüldüğü gözlenir.

İçselleştirilmiş Davranışlar ØBu davranışları gösteren çocukların içe kapandıkları ve sosyal dünya ile bağlantı kurmaktan

İçselleştirilmiş Davranışlar ØBu davranışları gösteren çocukların içe kapandıkları ve sosyal dünya ile bağlantı kurmaktan kaçındıkları görülür. İstismarın etkilerini kendi içlerinde yaşarlar. Bu çocuklar çoğunlukla; Ø • İçine kapanık ve ilişkisel temas kurmak konusunda motivasyonsuzdurlar Ø • Suçluluk ve özgüven eksikliği yaşarlar Ø • Klinik depresyon belirtileri gösterirler Ø • Spontan olmakta zorlanırlar ve neşeli değildirler Ø • Aşırı itaatkârdırlar Ø • Çeşitli fobiler geliştirebilirler Ø • Aşırı uyanıklılık ve endişe hali gösterirler Ø • Uyku bozukluğu veya gece terörü yaşarlar

ØYaş gerilemesi (regresyon) davranışları gösterirler Ø • Somatik şikâyetleri yoğundur (Ör: Baş ağrısı, mide

ØYaş gerilemesi (regresyon) davranışları gösterirler Ø • Somatik şikâyetleri yoğundur (Ör: Baş ağrısı, mide bulantısı gibi) Ø • Yeme Bozuklukları geliştirebilirler Ø • Travma Sonrası Stres Bozukluğu geliştirebilirler Ø • Madde Bağımlılığı riskleri çok fazladır Ø • İntihar jesti ve kendini yaralama Ø • Uç durumlarda çözülme (disosiasyon), duygusuzlaşma ve Disosiyatif Bozukluk gösterirler.

Dışa Vurulan Davranışlar Yaşanan travmatik etkileri kendi iç dünyalarında yaşayan çocukların aksine bu çocuklar

Dışa Vurulan Davranışlar Yaşanan travmatik etkileri kendi iç dünyalarında yaşayan çocukların aksine bu çocuklar duygularını ve iç dünyalarında yaşanan sıkıntıları çevrelerindeki insanlara yansıtırlar. Bu sebeple de diğerlerine göre daha kolay fark edilirler, çünkü diğerleri için problem oluştururlar. Bu çocuklar çoğunlukla; Ø • Agresif, saldırgan ve zarar vericidirler Ø • Davranış Bozuklukları gösterirler Ø • Provokatif davranış tutumları bazen yaşadıkları istismarın şiddetini de arttırabilir Ø • Şiddete meyillidirler (Ör: Hayvanlara işkence etme, öldürme gibi) Ø • Yangın çıkarma ve cinsellik içeren zarar verici davranışlar gösterebilirler.

Ø 1. İstismarı Yapan Kişi İle İlgili Etmenler ◦ Duygusal istismara uğrayan çocukların annelerinde

Ø 1. İstismarı Yapan Kişi İle İlgili Etmenler ◦ Duygusal istismara uğrayan çocukların annelerinde yapılan çalışmalarda, annelerin kendilik algılarında, dürtü kontrolünde ve kişiler arası ilişkilerinde önemli problemler saptanmıştır. ◦ Annelerin özgüveninin, problem çözme becerilerinin zayıf olduğu, geçmişlerinde istismar deneyimleri olduğu, çocuğun gelişimi, davranışları ve duygusal tepkileri konusunda gerçek dışı beklentileri bulunduğu, zihinsel ve duygusal olarak donuk ya da nörotik özelliklere sahip olduğu, farkındalıklarının zayıf olduğu üzerinde durulmuştur. ◦ Bu çocukların annelerinin sosyal paylaşımı az olan ya da sosyal desteği daha az algılayan anneler oldukları bildirilmektedir. ◦ Ebeveynin madde bağımlılığı ve kötüye kullanımının hem doğrudan hem de aile işleyişi üzerindeki dolaylı etkileri ile duygusal istismar olasılığını ve tekrarlama riskini artırdığı bildirilmektedir. ◦ Kendi özgeçmişlerinde aile içi şiddete tanık olma ve istismar edilme öyküsü olan ebeveynlerin kendilerinin de çocuk yetiştirme tutumlarının örseleyici olduğu, duygusal ihmal ve istismar yapma sıklığının bu grupta arttığı gösterilmiş, bu nedenle de nesiller arası bir geçişin olduğu üzerinde durulmaktadır.

Ø 2. Sosyal Ve Çevresel Etmenler ◦ Duygusal istismara; ekonomik, sosyal ve eğitim seviyesi

Ø 2. Sosyal Ve Çevresel Etmenler ◦ Duygusal istismara; ekonomik, sosyal ve eğitim seviyesi ne olursa olsun toplumun tüm katmanlarında rastlanmaktadır. Ancak özellikle toplum yaşamından yalıtılmış ailelerde, yoksulluk, işsizlik, suçluluk oranının yüksek olduğu bölgelerde yaşayan ailelerde sıklığın fazla olduğu düşünülmektedir. ◦ Çevreden yalıtılmanın ya da sosyal destek sistemlerinden uzak kalmanın istismarla ilişkili olduğu ifade edilmektedir. ◦ Ailede çocuk sayısının yüksek olması, ebeveynlerin yaşlarının küçük olması ya da sorumluluk alacak olgunlukta olmaması durumunda, tek ebeveynli ya da boşanmış aileler ile sosyal desteğin zayıf olduğu aileler için risk daha fazladır. ◦ Duygusal istismarın sosyal ve kültürel yapı ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Ayrıca kültürel yapı tanı ve tanımlamadaki zorlukta da kendini gösterir. Nitekim bazı kültürler için ihmal ya da istismar olarak düşünülen bir tutum bir başka kültürün bir parçası olabilir. Örneğin çocukların hangi yaşta ve ne süreyle yalnız bırakılacakları, kendinden küçük kardeşlerinin bakımından ne dereceye kadar sorumlu tutulacakları gibi birçok konuda, kültürel faktörlerin etkisiyle daha da zorlaşan sorular karşımıza çıkmaktadır.

Ø 3. Çocukla İlgili Etmenler ◦ Çocuğun zor mizaç özellikleri göstermesi, çocukta bulunan ruhsal

Ø 3. Çocukla İlgili Etmenler ◦ Çocuğun zor mizaç özellikleri göstermesi, çocukta bulunan ruhsal hastalıklar duygusal istismara uğrama riskini artırabilmektedir. ◦ Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan çocuklarla yapılmış bir çalışmada; DEHB olan çocukların beddua etme, reddetme, tehdit etme, suçlama, karşılaştırma ve aşağılama şeklindeki sözel şiddeti kontrol grubundaki çocuklara kıyasla daha yüksek oranlarda bildirdikleri dikkati çekmiştir.

ØDuygusal İhmal Ve İstismar Tanısı ◦ Duygusal istismar ve ihmal tanısı koymak konusunda pek

ØDuygusal İhmal Ve İstismar Tanısı ◦ Duygusal istismar ve ihmal tanısı koymak konusunda pek çok zorluk yaşanmaktadır. Tanı davranışa mı, çocuk üzerindeki etkisine göre mi konulsun, belli bir eşik aransın mı, kültürel özellikler nasıl ele alınsın gibi sorulara yanıt aranması gerekmektedir. Bunun yanında istismarın aile içinde olması, çocuğun (özellikle engelli olan çocuğun) durumu bunu ifade edememesi, aile içi disiplin tarzı olarak görülmesi, olumsuz sonuçlarının geç ortaya çıkması ya da çıkan olumsuz durumlarla bağlantı kurulmaması gibi nedenler hem duygusal istismar/ihmal tanısının konulmamasına hem de ayırıcı tanı yaparken duygusal istismar/ihmalin atlanmasına yol açmaktadır.

ØÖnleyici çalışmalar ◦ Çocuğun duygusal istismar ve ihmali konusunda yapılabilecek en etkin hizmet önleme

ØÖnleyici çalışmalar ◦ Çocuğun duygusal istismar ve ihmali konusunda yapılabilecek en etkin hizmet önleme çalışmalarıdır. Öncelikle risk gruplarının belirlenmesi, onlara ulaşılması, sosyal destek ve eğitim verilmesi gerekir. Ergen anneler, düşük sosyoekonomik düzeydeki aileler, alkol ve madde kötüye kullanan ebeveynler, bilişsel veya psikiyatrik problemleri olan anneler yüksek risk grubundadırlar. Bu gruba ulaşabilmenin yollarından biri olan ev ziyaretleri sosyal destek verilecek ailelerin belirlenmesi, ebeveynin psikososyal eğitimi, ev ortamının iyileştirilmesi, çocukların sorun davranışlarının azaltılmasına destek olabilir. ◦ Ruhsal hastalığı olan annelerin ya da ailedeki diğer bireylerin psikiyatrik tedavisinin yapılması, ailenin çocuğa yönelik ihmal ve istismarına zemin hazırlayan olumsuz yaşam olaylarının ele alınması etkin yöntemler olacaktır. Çocukla iletişim halinde olan ve çocukla uzun zaman geçiren öğretmenlerin duygusal istismar ve ihmal konusunda bilgilendirilmeleri de hem kendi farkındalıklarını artıracak hem de bu tür bir istismara maruz kalmış çocuğa daha kolay ulaşılmasını sağlayacaklardır.

◦ Medya ve kitlesel eğitimler de ailelerin farkındalık kazanmalarına destek olabilir ve bu bağlamda

◦ Medya ve kitlesel eğitimler de ailelerin farkındalık kazanmalarına destek olabilir ve bu bağlamda etkin projelerle multidisipliner yaklaşımlar gerçekleştirilebilir. ◦ Çocuğa ait özellikler de dikkatten kaçırılmamalıdır. Özellikle bazı ruhsal bozuklukları çocukların duygusal istismara uğrama sıklığını artırdığı bilinmektedir. Çocuk ve ergenlerde görülme sıklığı yüksek olan dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, karşı gelme-karşıt olma bozukluğu ve davranım bozukluğu olan çocukların ebeveynleri ile yoğun ilişkisel sorunlar yaşayabilecekleri ve duygusal olarak örselendikleri bilinmektedir. Çocuklar özellikle sözel şiddetten olumsuz etkilendiklerini ifade etmektedirler. Toplumun eğitimi ve farkındalığının sağlanması, anne-babalık eğitimleri verilmesi, danışmanlık, çocuğa kötü muamelenin sonuçlarının anlatılması, risk faktörü olan ailelerin belirlenmesi ve destek programlar almalarının sağlanması, ebeveyn destek grupları oluşturulması, her görüşmede çocuğu istismar açısından değerlendirmek büyük önem taşımaktadır. ◦ Duygusal ihmal ve istismara uğramış çocuğun yaşam boyu duygusal ve ilişkiler sorunlar açısından risk altında olduğu dikkate alınmalı ve izlem çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Bu istismar türünde istismar davranışının modelleme yolu ile öğrenilmesi ve nesiller boyu aktarılması riski son derece önemlidir. Mağdur olanların istismarcı role girmeleri önlemenin en değerli yolu yine izlemler ve eğitimler ola. aktır

◦ file: ///C: /Users/hatic/Downloads/Cocuk_istismari_ve_ihmal. pdf ◦ https: //dergipark. org. tr/tr/download/article-file/372110 ◦ https: //ailevecalisma. gov.

◦ file: ///C: /Users/hatic/Downloads/Cocuk_istismari_ve_ihmal. pdf ◦ https: //dergipark. org. tr/tr/download/article-file/372110 ◦ https: //ailevecalisma. gov. tr/media/2499/cocuk-bakim-kuruluslarinda-calisan-personele-yonelik-istismarla-mucadele-rehberkitapcigi. pdf ◦ http: //humanistburo. org/dosyalar/humdosya/Cocuga%20 Yonelik%20 Siddet%20 ve%20 Cocugun%20 Korunmasi. pdf ◦ https: //dergipark. org. tr/tr/download/article-file/267974 ◦ https: //jag. journalagent. com/jaren/pdfs/JAREN_3_SUP_1_57_60. pdf ◦ https: //ailevecalisma. gov. tr/media/2499/cocuk-bakim-kuruluslarinda-calisan-personele-yonelik-istismarla-mucadele-rehberkitapcigi. pdf ◦ https: //www. unicef. org/turkey/media/3626/file/Cinsel%20%C 4%B 0 stismar%20 Ma%C 4%9 Fduru%20%C 3%87 ocuklara%20 Bak %C 4%B 1 m%20 K%C 4%B 1 lavuzu. pdf