Geliimin Tanm Geliimin lkeleri Geliimi Etkileyen Etmenler ocuklarda

  • Slides: 31
Download presentation
Gelişimin Tanımı Gelişimin İlkeleri Gelişimi Etkileyen Etmenler Çocuklarda Ekran Bağımlılığının Zararları Erkan Bağımlılığını Anlama

Gelişimin Tanımı Gelişimin İlkeleri Gelişimi Etkileyen Etmenler Çocuklarda Ekran Bağımlılığının Zararları Erkan Bağımlılığını Anlama Doç. Dr. Okan SARIGÖZ

GELİŞİMİN TANIMI Gelişim, organizmada döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, duygusal, dil ve sosyal yönden, belli

GELİŞİMİN TANIMI Gelişim, organizmada döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, duygusal, dil ve sosyal yönden, belli koşulları olan en son aşamasına ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme kaydeden değişimlerdir.

Gelişim bir süreçtir. Olgunlaşma ve öğrenme olmadan gelişim sağlanamaz. Örneğin; bir çocuğun ağaca tırmanması

Gelişim bir süreçtir. Olgunlaşma ve öğrenme olmadan gelişim sağlanamaz. Örneğin; bir çocuğun ağaca tırmanması devinimsel bir gelişmedir. Çocuk kas ve kemikleri yeterli büyüklüğe ve olgunluğa eriştikten sonra ağaca tırmanmayı öğrenmemişse de ağaca tırmanma davranışını gösteremez. Demek ki gelişme, olgunlaşma ve öğrenmeyi kapsayan temel bir kavramdır.

GELİŞİMİN İLKELERİ Gelişim, düzenli ve devamlı bir süreçtir. Gelişim, süreklidir ve belli bir sıra

GELİŞİMİN İLKELERİ Gelişim, düzenli ve devamlı bir süreçtir. Gelişim, süreklidir ve belli bir sıra izler. Örneğin, çocuk anlamsız seslerden başlayarak basit heceleri ( ba-ba-ba, ma-ma-ma, de-de-de vb. ) kullanır. Ardından anlamlı tek sözcükler ve cümleleri kullanabilir. Çocukların "anne" sözcüğünden önce "baba" demelerinin nedeni budur.

Gelişimin hızı her yaşta ve her alanda aynı değildir. �Anne karnındaki dönem, gelişimin en

Gelişimin hızı her yaşta ve her alanda aynı değildir. �Anne karnındaki dönem, gelişimin en hızlı olduğu dönemdir. �Bebekler, ortalama olarak 48 -50 cm. boyunda doğarlar. Döllenmeden itibaren her ay 5 cm. ’lik boy artışı, doğum sonrasında da devam etse idi, iki yaşında çocuğun boyu 170 cm. olurdu. Zihin gelişiminin ise %70’ i, okul öncesi dönemde tamamlanır. �İlk 5 yılda zihin gelişimi çok hızlıdır. �İlk 6 yılda çok hızlı olan beyin ve sinir sistemi gelişimi, çocuk 8 yaşına geldiğinde tamamlanır.

Gelişim, kalıtım ve çevre etkileşiminin bir ürünüdür. Yalnızca birinin gelişimi sağladığını düşünmek yanlış olur.

Gelişim, kalıtım ve çevre etkileşiminin bir ürünüdür. Yalnızca birinin gelişimi sağladığını düşünmek yanlış olur. Gelişim süreklidir ve belli aşamalarda gerçekleşir. Gelişim ileriye doğrudur ve birikimli bir süreçtir. Gelişimde her aşama, kendinden öncekine dayalı, kendinden sonraki aşamayı hazırlayıcıdır. Gelişim nöbetleşe devam eder. Bir gelişim alanının hızlandığı dönemlerde diğerleri duraklama gösterebilir. Örneğin, yürümenin ön plana çıktığı dönemde, konuşma duraklama eğilimi gösterebilir.

�Gelişim baştan ayağa, içten dışa doğrudur. Embriyonun önce başı, sonra kol ve bacakları gelişir.

�Gelişim baştan ayağa, içten dışa doğrudur. Embriyonun önce başı, sonra kol ve bacakları gelişir. Önce başın hareketi sağlanır, daha sonra göğüs, karın, bacaklar ve ayağın kontrolü sağlanır. Örneğin, önceden beden ve iç organların daha sonra dışa doğru olan omuzlar, sonra kollar en sonda ellerin gelişimi sağlanır. �Gelişim genelden özele doğrudur. Çocuklar önce tüm vücutlarıyla hareket eder, büyük kaslarını kullanır. Daha sonra belli etkinliklerle ilgili organını kullanabilir hale gelir. Örneğin, çocuk top oynarken önce bütün vücudu ile topu tutar, daha sonra kaslar geliştikçe eller ve parmaklarıyla topu tutabilir.

Gelişimde kritik dönemler vardır. Organizmanın belli gelişim alanlarında, öğrenmeye ya da gelişmeye eğilimli olduğu

Gelişimde kritik dönemler vardır. Organizmanın belli gelişim alanlarında, öğrenmeye ya da gelişmeye eğilimli olduğu belli bir zaman dilimi vardır. Bu dönemde organizma, çevre etkilerine daha duyarlıdır ve daha hızlı öğrenir. Örneğin; 0 -1 yaş arası çocuğun temel güven duygusunu kazanması için kritik bir dönemdir. Bu dönemde temel güven duygusu kazanılmadığı takdirde daha sonra kazanılması daha güçtür. 0 -5 yaşları arasında zihinsel gelişme için kritik dönemdir. Bu dönemde bol uyarıcı vermek zihin gücünü arttırır. Gelişim bir bütündür. Herhangi bir alandaki gelişim diğerlerini de etkilemektedir. Örneğin, okul takımında oynayan başarılı bir genç, fiziksel ve motor becerisi nedeniyle okulun gözde öğrencileri arasında olacak ve sosyal gelişimini olumlu yönde etkileyecektir.

Gelişimde bireysel farklılıklar vardır. Bireysel ayrılıklarda hem kalıtım hem de çevrenin etkisi bulunmaktadır. Gelişim

Gelişimde bireysel farklılıklar vardır. Bireysel ayrılıklarda hem kalıtım hem de çevrenin etkisi bulunmaktadır. Gelişim belli bir sıra izler. Gelişim rastgele değişikliklerden oluşmaz. Mesela, çocuk önce oturmasını, sonra emeklemesini daha sonra yürümesini ve koşmasını öğrenir. Yani çocuk bir gelişim devresinin gerektirdiği olgunluğa eriştikten sonra ancak gelecek evrenin görevlerini yapabilir.

GELİŞİMİ ETKİLEYEN ETMENLER

GELİŞİMİ ETKİLEYEN ETMENLER

Doğum Öncesi ve Sırasındaki Etmenler Doğum öncesi yetersiz beslenme, Annenin şeker hastalığı, kalp hastalığı,

Doğum Öncesi ve Sırasındaki Etmenler Doğum öncesi yetersiz beslenme, Annenin şeker hastalığı, kalp hastalığı, hipertansiyon gibi bazı hastalıkları, sağlığı olumsuz etkileyebilecek olan sigara, alkol gibi ilaç ve madde kullanımı, yaşadığı ortamda kurşun gibi zehirleyici maddelere maruz kalması bebeğin gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. HIV, paraziter hastalıklar, kan uyuşmazlığı, diabet gibi bir dizi anneden kaynaklı hastalık, potansiyel olarak gelişmekte olan fetüs üzerinde olumsuz yönde etkili olabilmektedir. Annenin geçirdiği kızamıkçık gibi enfeksiyon hastalıkları, bebeğin kafa, göz, kulak ve beyninde bir çok gelişimsel problemin görülmesine sebebiyet verebilmektedir.

Annenin tütün maddeleri kullanması, özellikle annenin hamilelik sırasında tütün maddeleri kullanması doğum öncesi dönemde;

Annenin tütün maddeleri kullanması, özellikle annenin hamilelik sırasında tütün maddeleri kullanması doğum öncesi dönemde; düşük yapma olasılığını artırmakta, daha yüksek ölü doğum oranları gerçekleşmekte ve rahim içi büyüme geriliği görülme oranını artırmaktadır. Doğum sonrasında ise ani bebek ölümü, büyümenin uzun vadeli geriliği, solunum bozuklukları, zatürre, bronşit, astım ve kulak enfeksiyonları yer almaktadır. Anne üzerinde davranışsal etkileri arasında ise; zihinsel bulanıklık, daha az görsel uyanıklık ve emzirmenin gerçekleştirilememesi gibi olumsuz durumlar yer alabilmektedir.

Annenin alkol kullanması; bebeklerde, doğum öncesi ve sonrası büyüme yetersizlikleri, başın yeterince gelişememesi, kalp,

Annenin alkol kullanması; bebeklerde, doğum öncesi ve sonrası büyüme yetersizlikleri, başın yeterince gelişememesi, kalp, eklem, kol ve bacaklarda problemler ve zihinsel gerilik gibi etkileri olmaktadır. Hamilelik sırasında annenin uyuşturucu kullanması, fetüsün en hızlı büyüyen ve gelişen vücut kısımlarına zarar verebilmektedir. Annenin hamilelik sırasında ilaç kullanması, anneyi olumlu yönde etkilese de, bu durum fetüsü olumsuz yönde etkileyebilmektedir.

Doğduğunda bebeğin kafatası kemikleri yumuşak bir dokudadır ve tam büyümemiştir. Bu nedenle doğum sırasında

Doğduğunda bebeğin kafatası kemikleri yumuşak bir dokudadır ve tam büyümemiştir. Bu nedenle doğum sırasında bebeğin başının uygun olmayan bir şekilde çekilmesi, bebeğin başının çok fazla basınca maruz kalmasına neden olabilmektedir. Ani basınç durumunda, kafatası içi kanama sonucu olarak bebekte beyin hasarları ortaya çıkabilmektedir. Bu durum bebeğin fiziksel gelişimini de olumsuz yönde etkilemektedir.

Kalıtım Yaşam babadan gelen spermin, annenin yumurtasını döllemesiyle başlamaktadır. Döllenen yumurtaya zigot adı verilmektedir

Kalıtım Yaşam babadan gelen spermin, annenin yumurtasını döllemesiyle başlamaktadır. Döllenen yumurtaya zigot adı verilmektedir ve zigot hızla çoğalarak insan organizmasını meydana getirmektedir. Kalıtım gelişimi etkileyen önemli bir faktördür ve kalıtımın kapsamını annenin yumurta ve babanın sperm hücrelerinde bulunan 23’er adet kromozom belirlemektedir. Dolayısıyla çocukların büyüme düzenleri genellikle genetik yapılarıyla kontrol edilmekte ve her insanın doğasına ve oluşumuna katkıda bulunmaktadır.

Beslenme (Bulgur=B 12 Vitamini) Çocuğun doğduktan sonra büyümesi ve gelişmesi için iyi ve dengeli

Beslenme (Bulgur=B 12 Vitamini) Çocuğun doğduktan sonra büyümesi ve gelişmesi için iyi ve dengeli beslenmeye gereksinimi bulunmaktadır. Çocuğun bedeninin büyümesi ve gelişmesi fiziksel gelişimini de olumlu yönde etkilemektedir. Bunun yanı sıra iyi beslenen çocuklar duygusal olarak rahat olurken yetersiz beslenen çocuklarda sinirlilik durumları görülebilmektedir. Bu nedenlerle, özellikle büyümenin hızlı olduğu 0 -6 yaşlarında ve ergenlik dönemindeki çocukların dengeli beslenmesi sağlanmalıdır.

Cinsiyet Erkek ve kız çocukları, okul öncesi ve ilkokul sınıflarında aynı miktarda kas ve

Cinsiyet Erkek ve kız çocukları, okul öncesi ve ilkokul sınıflarında aynı miktarda kas ve kemik kütlesine sahiptir ve sekiz yaşlarına kadar yağ dokusunda kademeli olarak benzer bir azalma göstermektedir. Kız ve erkek çocuklar arasındaki fiziksel farklar, ergenliğin başlangıcına kadar asgari düzeydedir. Ergenlikten önce, kız ve erkek çocukların boyları ve bacak uzunlukları birbirine benzemektedir. Kız çocuklar ergenlik dönemine erkeklerden önce girmekte ve erkeklere oranla daha fazla yağ dokusuna sahip olmaktadır. Ergenlik çağında veya yaklaşık 12– 13 yaşlarında kızların büyümesi dramatik bir şekilde yavaşlamakta ve yaklaşık 15 -16 yaşlarında tamamen durmaktadır. Erkekler kızlardan iki yıl sonra ergenlik dönemine girdiklerinden dolayı, yetişkin büyüklüklerine 17 -19 yaşlarında ulaşmakta ve bu nedenle kızlardan 2 yıl daha fazla uzama süreleri olmaktadır. Bu, erkeklerin genelde daha uzun, daha uzun bacaklara (ve kollara) ve daha geniş omuzlara sahip oldukları anlamına gelmektedir.

Çevresel Etkenler İklim ve çocukların vücut yapıları arasında bir ilişki bulunmaktadır. Daha fazla vücut

Çevresel Etkenler İklim ve çocukların vücut yapıları arasında bir ilişki bulunmaktadır. Daha fazla vücut yüzey alanının vücut ısısını dağıtmaya yardımcı olduğu sıcak iklimlerde, uzun boylu ve ince fizikler daha yaygındır. Kısa boy ve kalın fizikler ise, vücut ısısının korunmasında minimal vücut yüzey alanının avantajlı olduğu soğuk iklimlere özgüdür.

Biraz ara verelim mi

Biraz ara verelim mi

ÇOCUKLARDA EKRAN BAĞIMLILIĞI Ekran bağımlılığı, günümüz çocuklarında yaygın bir problem haline geldi. Özellikle pandemi

ÇOCUKLARDA EKRAN BAĞIMLILIĞI Ekran bağımlılığı, günümüz çocuklarında yaygın bir problem haline geldi. Özellikle pandemi dönemiyle beraber, çocukların uzun zamandır okula gitmemeleri, dersleri çevrim içi ortamda takip etmeleri ebeveynlerin de evden çalışıyor olmaları ekran bağımlılığını daha da arttırdı. Ekran bağımlılığı nedeniyle danışmanlık talep eden ebeveynlerin pandemiden önceki döneme göre en az %50 oranda arttı. Ekran bağımlılığı çocuğa zararlarının yanı sıra, aile ilişkilerini de olumsuz olarak etkiliyor.

Unutulmamalıdır ki, okul yalnızca akademik bilgi alınan bir alan değil, sosyal ve kişisel gelişim

Unutulmamalıdır ki, okul yalnızca akademik bilgi alınan bir alan değil, sosyal ve kişisel gelişim açısından da her birimize birçok beceri de sağlıyor. Bu nedenle, çevrim içi eğitimin bazı avantajları olsa da yüze eğitimin yerini tutması mümkün değildir. Dolayısıyla derslerin çevrim içi oluşu, uzun vadede sosyal ilişkileri ve problem çözme becerilerini olumsuz etkileyeceğe benziyor. Çocuklar yaşlarına uygun saat aralıklarında, ailenin gözetiminde ekranla vakit geçirebilirler ancak bu durum bağımlılığa dönüştüğünde çocuk ve aile açısından büyük riskler oluşur.

Çocuklar Dijital Dünya ile Ne Zaman Tanışmalı? (3 -6 -9 -12 Kuralı) Çocukların gelişim

Çocuklar Dijital Dünya ile Ne Zaman Tanışmalı? (3 -6 -9 -12 Kuralı) Çocukların gelişim dönemlerine uygun şekilde yönlendirilmeli ekran konusunda da büyük önem arz ediyor. Çocuklar; 3 yaş öncesinde çocuk ekrana maruz kalmamalı, 6 yaşa kadar çocuğun kendine ait bir oyun konsolu/elektronik cihazı olmamalı, 9 – 12 yaşları arasında çocuklar internete girerken ebeveynleri kontrol etmeli, 12 yaşından önce sosyal medya hesabı kullanmamalıdır.

BAĞIMLILIĞI ÖNLEMEYEBİLMEK İÇİN Oturma odası dışındaki odalarda televizyon olmamalı, Elektronik cihazlarla geçirilecek süreyi ebeveyn

BAĞIMLILIĞI ÖNLEMEYEBİLMEK İÇİN Oturma odası dışındaki odalarda televizyon olmamalı, Elektronik cihazlarla geçirilecek süreyi ebeveyn belirlemeli, Çocuklarla siber zorbalık ve internetin tehlikeleri hakkında konuşulmalı, Ekran süresi net olmalı, Yasaklar yerine alternatifler üretilmeli, Çocukları sakinleştirmek ve yemek yedirmek için ekranın karşısına oturtulmamalıdır.

Çocuk mutlaka ilgi alanları ve tercihlerine göre sosyal aktiviteye yönlendirilmelidir. (Enstrüman çalmak, tiyatro, dans,

Çocuk mutlaka ilgi alanları ve tercihlerine göre sosyal aktiviteye yönlendirilmelidir. (Enstrüman çalmak, tiyatro, dans, bale, futbol, basketbol, tenis vs) Yemek saatlerinde elektronik cihazlardan tüm aile bireyleri uzak durmalıdır. Her konuda olduğu gibi burada da en önemli nokta, ebeveynlerin ekranla ilişkisidir. Eğer sık elimize telefon alıyor veya akşamlarımızı yalnızca televizyon izleyerek geçiriyorsanız, çocuklarınızdan da aksini beklemeniz gerçekçi değildir.

EKRAN BAĞIMLILIĞININ ZARARLARI NELERDİR? Ekran bağımlılığı beyin gelişimi, duygudurum, dikkat, yaşam tarzı, kişilik ve

EKRAN BAĞIMLILIĞININ ZARARLARI NELERDİR? Ekran bağımlılığı beyin gelişimi, duygudurum, dikkat, yaşam tarzı, kişilik ve hatta fiziksel yapıyı dahi olumsuz etkilemektedir. Kronik ekran bağımlılığında beyin daha yüksek seviyelerde dopamin ve endorfine alışır; bu da bağımlılığın derinleşmesine neden olur. Ekran bağımlılığı nedeniyle stres hormonları salgılanır ve bu da hafıza problemlerine neden olur. Ekran bağımlılığı organizasyon, planlama ve dürtü kontrolünü olumsuz etkiler.

Küçük çocuklarda dil becerileri olumsuz etkilenir. (Son yıllarda ekran teması nedeniyle fiziksel bir problem

Küçük çocuklarda dil becerileri olumsuz etkilenir. (Son yıllarda ekran teması nedeniyle fiziksel bir problem olmamasına rağmen dil gelişimi gecikmeleri yaşanması çok yaygındır) Dikkat süresi azalır, Saldırganlık artar, Depresyon, Uyku bozuklukları, Sosyal kaygı ve diğer kaygı bozuklukları, Beyin yorulur, Tepki kontrolü zayıflar, Akademik başarı azalır,

Çocuğun sosyal ilişkileri zayıflar ve ekran dışındaki etkinliklere ilgisi neredeyse tamamen kaybolur, Özgüven eksikliği

Çocuğun sosyal ilişkileri zayıflar ve ekran dışındaki etkinliklere ilgisi neredeyse tamamen kaybolur, Özgüven eksikliği oluşur, Ebeveynlerle olan bağlar zayıflar, Yaratıcılık azalır, gelecekle ilgili planlar kurulmaz, Yalan söyleme ve şiddet içeren davranışlar ortaya çıkabilir, Günlük işler ve sorumluluklar aksamaya başlar, Özellikle erkek çocuklarda “güçsüzlük sendromu” denilen problem gelişebilir. Bu durum çocuğun yaşından daha küçük ve daha güçsüz görünmesine neden olur ve vücut ağrıları oluşur.

Oyunlara katılmada güçlük yaşanır, Oyunun parçasıdır ama seyirciyle bağı yok gibidir, Problem çözme becerileri

Oyunlara katılmada güçlük yaşanır, Oyunun parçasıdır ama seyirciyle bağı yok gibidir, Problem çözme becerileri olumsuz etkilenir, Bağımlılık varsa çocuk etrafındaki dünyayı keşfetmek istemez ve temel güven duygusu azalır, Kişilik gelişiminin oluşması için yeterli tecrübe edinemez, En önemlisi aşırı ekran çocuğun beynine direkt zarar verdiğinden, çocuk kendi potansiyelini fark edemez hale gelir.

ÇOCUĞUMUN EKRAN BAĞIMLISI OLDUĞUNU NASIL ANLAYABİLİRİM? Çocuğunuzun zihninde ne sıklıkla oyun aktiviteleri olduğunu hissediyorsunuz?

ÇOCUĞUMUN EKRAN BAĞIMLISI OLDUĞUNU NASIL ANLAYABİLİRİM? Çocuğunuzun zihninde ne sıklıkla oyun aktiviteleri olduğunu hissediyorsunuz? Çocuğunuz oyun oynamadığında veya ekranla temas etmediğinde huzursuz, hırçın veya endişeli mi oluyor? Çocuğunuzun ekran/oyun faaliyetlerine bağlılığı geçen yıllara göre artış gösterdi mi? Çocuğunuz ekran/oyun faaliyetlerine haftalık olarak ne kadar zaman ayırıyor? Çocuğunuz ekran/oyun faaliyetlerini azaltmayı denemiş ancak bunun çok zor olduğunu düşünüyor olabilir mi? Çocuğunuz oyun dışı sosyal aktivitelere olan ilgisini yitirdi mi?

Çocuğunuz uygun uyarılarınıza ve ekranın zararlarını anlatmanıza rağmen ekran kullanmaya aynı ölçüde devam ediyor

Çocuğunuz uygun uyarılarınıza ve ekranın zararlarını anlatmanıza rağmen ekran kullanmaya aynı ölçüde devam ediyor mu? Çocuğunuz ekranda geçirdiği vakitle ilgili sizi, öğretmenini, terapistini veya diğer kişileri yanıltmaya çalıştı mı? Çocuğunuzun ekrana kendini daha iyi hissetmek için katıldığını düşünüyor musunuz? (kaygıyı, yalnızlığı, üzüntüyü azaltmak) Çocuğunuzun herhangi bir görevi (ödev, sınav vs) ekran/oyun faaliyetlerinden dolayı tehlikeye attığı oluyor mu?

Dinlediğiniz için teşekkür ederim…

Dinlediğiniz için teşekkür ederim…