CORAFYA LMNN GELME EVRELER 1 ESK ADA CORAFYA

  • Slides: 51
Download presentation
COĞRAFYA İLMİNİN GELİŞME EVRELERİ

COĞRAFYA İLMİNİN GELİŞME EVRELERİ

1 - ESKİ ÇAĞ’DA COĞRAFYA • Coğrafi düşüncenin ne zaman başladığını söylemek her ne

1 - ESKİ ÇAĞ’DA COĞRAFYA • Coğrafi düşüncenin ne zaman başladığını söylemek her ne kadar zor olsa da insanın çevresindeki doğal olaylarla ilgilenmeye başlamasıyla birlikte oluştuğunu söyleyebiliriz.

1 - ESKİ ÇAĞDA COĞRAFYA • Bu çağda coğrafya, basit birtakım harita çizim denemeleri

1 - ESKİ ÇAĞDA COĞRAFYA • Bu çağda coğrafya, basit birtakım harita çizim denemeleri ile başlamıştır. • Bu denemeler, Dünya'nın hayal edilmeye çalışılan biçiminin, kaba çizgilerle çizimi şeklinde ifade edilmesine yönelik girişimlerdir. • Bu tür basit coğrafî düşüncelerin oluşmaya başladığı ilk kültürel bölgelerin, aynı zamanda da en eski yerleşme bölgelerinden olan, Eski Mısır ve Mezopotamya kültürel bölgeleri olarak kabul edilir. • Bu bölgeler, Nil ve Fırat-Dicle gibi akarsuların sağladığı yaşama kolaylıkları nedeniyle, Dünya'nın yerleşmeye uygun en eski yerleşme bölgeleridir. • Bu nedenle de, söz konusu bölgelerdeki kültürel gelişmeler, daha erken başlamıştır. Bu eski kültürel bölgelere, bütün Eski Çağ Akdeniz havzası kıyı yerleşme bölgeleri de dahildir.

1 - ESKİ ÇAĞDA COĞRAFYA • Akdeniz havzası ve Mezopotamya Eski Çağ devletlerinde, giderek

1 - ESKİ ÇAĞDA COĞRAFYA • Akdeniz havzası ve Mezopotamya Eski Çağ devletlerinde, giderek oluşmaya başlamış basit bilimsel düşüncelerde, coğrafî bilgilerin bulunduğuna tanık oluruz. • Örneğin, bugüne kadar ele geçmiş olan en eski coğrafî belge, M. Ö. 2400 ya da 2700 yıllarında Babilliler tarafından, Babil'de yapıldığı kabul edilen bir harita taslağıdır. • Kilden yapılarak, üzerine harita çizildikten sonra Güneş'te kurutulan, bir tablet üzerine çizilmiştir

ESKİ ÇAĞDA YER • Dünya bilgisi ya da bir diğer ifade ile coğrafî görüşler

ESKİ ÇAĞDA YER • Dünya bilgisi ya da bir diğer ifade ile coğrafî görüşler mitolojik (efsanelerle ilgili) ve mistik (dinî kabul edilen, fakat çağdaş anlamda dini olmayan davranışlar) esaslara dayanıyordu. • Örneğin, Mezopotamya toplumlarındaki bilge kişilere göre Dünya, gök aleminin yere yansımış bir gölgesi, yanı aksı olarak düşünülüyordu. • Şekli ise, Dicle üzerinde yüzen: (yüzdürülen) bir küfenin (yük ve insan taşıyan bir çeşit tekne şeklinde sepet), tersine döndürülmüş şekline benzetiliyordu. • Küfe biçimindeki Dünya'yı, çepeçevre acı su denizlerinin kuşattığı sanılıyordu. • Bunlar, kuşkusuz tuzlu su denizleri idi ve görüş, pek de yanlış değildi. • Gerçi mitolojik ve mistik düşüncelere (olayların nedenlerini efsanevî ve dini esaslarda arayan felsefî yaklaşım) dayanmakla birlikte, yine de bu tür görüşlerin, coğrafi bazı yönleri bulunduğu kuşkusuzdur.

ESKİ ÇAĞDA YER • Çünkü Eski Çağ insanları bile, Dünya'nın biçiminin neye benzediği, çevresinde

ESKİ ÇAĞDA YER • Çünkü Eski Çağ insanları bile, Dünya'nın biçiminin neye benzediği, çevresinde neler bulunduğu gibi konularda görüşler ileri sürmüşler ve yorumlar yapmışlardı. • Bu merak ve düşünceler, Mezopotamya toplumlarının (Sümerler Akadlar ve Asurlular), hem birbirlerini ve hem de Elamlar, Hititler, Fenikeliler ve Mısırlılar gibi çevre toplumları da tanıyabilmişlerdi. • Hatta Doğu Akdeniz kıyısı Eski Çağ devletlerinden olan denizci Fenikeliler ve Kuzeybatı Afrika devletlerinden olan Kartacalılar denizciliğin sağladığı avantajlar nedeniyle, ticarî amaçlara yönelik faaliyetler sonucu( Endülüs (bugünkü İspanya), Büyük Britanya adaları, Kızıldeniz kıyıları, Ege ve Karadeniz kıyı yerleşmelerine kadar seferler düzenliyordu.

ESKİ ÇAĞDA YER • Anlaşılıyor ki, Eski Çağ Akdeniz kültür bölgesi toplumları, sınırlı da

ESKİ ÇAĞDA YER • Anlaşılıyor ki, Eski Çağ Akdeniz kültür bölgesi toplumları, sınırlı da olsa birbirlerinin ülkesini tanıyabilmişlerdi. • Özellikle Makedonya kralı İskender Devri'nde (M. Ö. 356– 323), Akdeniz havzası çevresi toplumlarının algılayabildiği coğrafî yeryüzünün sınırları, daha da genişlemişti. • Savaş amaçlı seferler ve çıkılan bazı tanıma amaçlı geziler, daha önce az da olsa öğrenilmiş bulunulan Akdeniz dünyasına ek olarak, Hint Yarımadası Arap Yarımadası, Suriye, Orta Asya ve Batı Avrupa gibi geniş bölgelerin, sınırlı da olsa, tanınmasını sağlamıştı. • Dolayısıyla düşünürlerde, bu bölgeler hakkında, coğrafî bazı yüzeysel bilgiler oluşmaya başlamıştı.

ESKİ ÇAĞDA YER • Hem ulaşım şartlarının nispeten iyileştirilmesi ve hem de işgaller yolu

ESKİ ÇAĞDA YER • Hem ulaşım şartlarının nispeten iyileştirilmesi ve hem de işgaller yolu ile yeni ülkeler ele geçirilmesi gibi nedenlerle, Roma İmparatorluğu Devri'nde, bilinen yeryüzünün sınırları, daha önceki devrelere göre büyük ölçüde genişlemiştir. • Örneğin bu devrede; İskandinavya Yarımadası, Ekvatoral Afrika, Gine Körfezi kıyıları ve Kanarya Adalarından; doğuda Çin'e kadar uzanan Kuzey Yarımküresi, artık Roma devri insanları tarafından ana çizgileri ile öğrenilmiş bulunuyordu.

ESKİ ÇAĞDA YER • Hem ulaşım şartlarının nispeten iyileştirilmesi ve hem de işgaller yolu

ESKİ ÇAĞDA YER • Hem ulaşım şartlarının nispeten iyileştirilmesi ve hem de işgaller yolu ile yeni ülkeler ele geçirilmesi gibi nedenlerle, Roma İmparatorluğu Devri'nde, bilinen yeryüzünün sınırları, daha önceki devrelere göre büyük ölçüde genişlemiştir. • Örneğin bu devrede; İskandinavya Yarımadası, Ekvatoral Afrika, Gine Körfezi kıyıları ve Kanarya Adalarından; doğuda Çin'e kadar uzanan Kuzey Yarımküresi, artık Roma devri insanları tarafından ana çizgileri ile öğrenilmiş bulunuyordu.

 • Roma Devri'nin en önemli coğrafî kaynakları, Roma ordusunun istihkâm sınıfı tarafından hazırlanan,

• Roma Devri'nin en önemli coğrafî kaynakları, Roma ordusunun istihkâm sınıfı tarafından hazırlanan, yol haritalarıdır. • Bu haritalarda, sefer yapılacak bölgeye giderken ordu birliklerinin geçeceği yol güzergâhtan, bu güzergâhlar boyunca su ve gıda maddesi sağlanabilecek konumlar: konaklanabilecek yerler gösterilirdi. • Haritalar yapılıp, açıklama kılavuzlarında bu tür bilgiler gösterildikten sonra ordu sefere çıkıyordu. • Ayrıca, işgal edilerek imparatorluğa katılacak ülkeler, nüfus, ekonomik kaynaklar, su kaynaklan, yeryüzü şekilleri, ormanlar ve hayvancılık potansiyeli gibi coğrafî özellikleri yönünden de, önceden dikkatle inceleniyordu.

Mil taşı nedir

Mil taşı nedir

 • Bu uygulama, Osmanlı İmparatorluğu yönetimince de yapılıyordu. • Gerekli bilgiler ve doküman,

• Bu uygulama, Osmanlı İmparatorluğu yönetimince de yapılıyordu. • Gerekli bilgiler ve doküman, sefere çıkmadan aylarca önce sağlanıyor; sefere, bundan sonra çıkılıyordu. • Askerî amaçlarla da olsa, ordunun sefer yapacağı ve işgal edilecek bölgelerin yol durumu, su ve gıda maddesi imkânları gibi bilgilerin derlenmesi, coğrafî anlamda konum ve özelliklerinin belirlenmesi girişimi demektir. • Dolayısıyla bu tür etütler, sınırlı da olsa, coğrafî düşüncenin gelişmesinde etkili olmuştur. Çünkü bu ilim, özellikle yerinde gözlem ve etütlerin sonuçlarım yorumlamaya dayanır.

 • Eski Çağ'da coğrafya, daha çok matematik ilmi ve tarih ilmi bilgileri ile

• Eski Çağ'da coğrafya, daha çok matematik ilmi ve tarih ilmi bilgileri ile iç içe gelişimini sürdürmüştü. • Bağımsız ve başlı başına coğrafya eserleri oluşturulması yerine, düşünür ve gezginler eserlerinde tarih, coğrafya ve matematikle ilgili bilgileri, bir arada belirlemiş ve işlemişlerdir. • Ancak bu yaklaşım, yine de coğrafya ilminin gelişmesine büyük katkılar yapmıştır.

 • Gerçekten de bu katkılar, bugünkü çağdaş coğrafya ilminde de bilim dalı, bilim

• Gerçekten de bu katkılar, bugünkü çağdaş coğrafya ilminde de bilim dalı, bilim alanları olarak incelenen, başlıca şu coğrafya bilim alanlarının oluşmasını sağlamıştır: • • Matematik Coğrafya Kartoğrafya Bölgesel Coğrafya Ülkeler Coğrafyası

 • Bu ilimlerin temelleri, aynı zamanda birer tarihçi, coğrafyacı ve matematikçi sayılan, Eski

• Bu ilimlerin temelleri, aynı zamanda birer tarihçi, coğrafyacı ve matematikçi sayılan, Eski Çağ düşünürleri (filozof) tarafından atılmıştır. • Bu çağ filozoflarının en fazla üzerinde durdukları, düşündükleri, gözleme almaya çalıştıkları fenomenler (olay ve olgular) arasında, birçok coğrafî bilimsel konu da bulunduğu göze çarpar.

Eski Çağ düşünürlerinin, dikkatle üzerinde durdukları, bazı gözlem ve hesaplamalar yaparak görüş belirttikleri coğrafî

Eski Çağ düşünürlerinin, dikkatle üzerinde durdukları, bazı gözlem ve hesaplamalar yaparak görüş belirttikleri coğrafî düşüncelerin bir kısmı şunlardır: • • • 1. Dünya'nın biçimi ve boyutları 2. Paralel ve meridyen daireleri 3. Dünya'nın çevre uzunluğunun hesaplanması 4. Coğrafî koordinatların hesaplanması 5. Yönlerin belirlenmesi 6. Bölgesel coğrafya gözlem ve etütleri

 • Bu tür matematiksel coğrafya konularının araştırılması, yerinde (arazide) gözlem 1 er yapmayı

• Bu tür matematiksel coğrafya konularının araştırılması, yerinde (arazide) gözlem 1 er yapmayı zorunlu kılar. • Söz konusu zorunluluk, bugün de coğrafya ilminin, en önemli başlıca araştırma metotlarından olan gezi-gözlem metodunun, daha Eski Çağ'da gelişmeye başlamasına zemin hazırlamıştır. • Bu da, ilk bölgesel coğrafya çalışmalarının başlamasına yol açmıştır. • Ancak, bölgesel coğrafya metodu Eski Çağ'da doğmuştur görüşü, kuşkusuz tam olarak doğru sayılamaz. • Gerçi bu çağda yapılan gezi-gözlemler de tanıma gezi-gözlemleri olmakla birlikte, varılan sonuçlar, sadece tasvir ifade metodu ile tarihî, coğrafî, sosyolojik ve hatta etnolojik-etnografik bilgilerin, bir yığın halinde kaleme alınmasından ibaretti. • Görüş ve fikirler araşma, gerçek dışı öykü, menkıbe, masal gibi fikirler de karıştırılmıştır. Ancak, unutmamak gerekir ki gözlem, çağdaş coğrafya ilminin de, en köklü araştırma metodudur.

Eski Çağ coğrafî görüşünde, ifade yönünden metodik yaklaşım 1 - Anlatım yolu ile tasvir

Eski Çağ coğrafî görüşünde, ifade yönünden metodik yaklaşım 1 - Anlatım yolu ile tasvir 2 - Basit bazı plan ve haritalar çizerek tasvir

 • Bu çağın düşünürleri, aslında fikirlerinin bir kısmı bugün de geçerli olan, filozoflar

• Bu çağın düşünürleri, aslında fikirlerinin bir kısmı bugün de geçerli olan, filozoflar idi. • En kısa tanımı ile filozof terimi, felsefe ile uğraşan kişi demektir. • Bunların, birçoğunun ileri sürdükleri fikirleri arasında, önemli coğrafî düşüncelere de rastlamaktayız.

 • • Bunların bazıları: Herodotos, Tales, Aristo, Eratostenes, Strabon Batlamyus Anaximander

• • Bunların bazıları: Herodotos, Tales, Aristo, Eratostenes, Strabon Batlamyus Anaximander

1 - Herodotos (M. Ö. 484 -426): • Bugünkü Bodrum yakınlarındaki Halikarnas'ta doğan Herodotos

1 - Herodotos (M. Ö. 484 -426): • Bugünkü Bodrum yakınlarındaki Halikarnas'ta doğan Herodotos (M. Ö. yaklaşık 484 -426), hayatı boyunca seyahatler yaparak, gördüklerini ve duyduklarını kendisinden sonra gelenlere aktarmış olan nadir insanlardan birisidir. • Yunan nesrinin ilk şaheserini yazan Herodotos, kendisini siyasi veya askeri olayların kaydı ile sınırlandırmamış, gezdiği ve gördüğü yerleri fiziki ve beşeri açıdan da tanıtma yoluna gitmiştir.

1 - Herodotos (M. Ö. 484 -426): • Tarihin babası olarak kabul edilen Heredot,

1 - Herodotos (M. Ö. 484 -426): • Tarihin babası olarak kabul edilen Heredot, aynı zamanda coğrafya biliminin gelişmesinde önemli katkılarda bulunmuştur.

1 - Herodotos (M. Ö. 484 -426): • Gezilerinde gördüğü yerleri ve insanları anlattığı,

1 - Herodotos (M. Ö. 484 -426): • Gezilerinde gördüğü yerleri ve insanları anlattığı, Herodot Tarihi olarak bilinen eseriyle tanınır. Eserinin esas konusu, Pers İmparatorluğu ile Antik Yunan kent devletleri arasında MÖ 499 yıllarda yapılan Pers savaşları'dır.

1 - Herodotos (M. Ö. 484 -426): • Heredot: İnsan ve çevre etkileşiminin sonuçları

1 - Herodotos (M. Ö. 484 -426): • Heredot: İnsan ve çevre etkileşiminin sonuçları üzerinde görüşler ileri sürdüğü için ilk beşeri coğrafyacı olarak kabul edilir. • Mısır Nil’in hediyesidir.

2 - Thales (MÖ 624 – MÖ 546) • • • • Sokrates öncesi

2 - Thales (MÖ 624 – MÖ 546) • • • • Sokrates öncesi dönemde yaşamış olan Anadolulu bir filozoftur. İ İlk filozoflardan olduğu için felsefenin ve bilimin öncüsü olarak adlandırılır. Eski Yunan'ın Yedi Bilge'sinden ilkidir. Miletli Thales Lindoslu Cleobulos Atinalı Solon Spartalı Chilon Prieneli Bias Korinthli Periander Midillili Pittacus Ticaretle uğraşmış ve bu nedenle Mısır'da bulunmuştur. Elimize ulaşmış hiçbir metni yoktur. Yaşadığı döneme ait kaynaklarda da adına rastlanamaz ancak hakkındaki bilgiler Herodot ve Diogenes Laertios gibi antik yazarlardan edinilir. Bertrand Russell'e göre Felsefe Thales'le başlamıştır.

2 - Thales (MÖ 624 – ö. MÖ 546) • Dünya’nın bir okyanus üzerinde

2 - Thales (MÖ 624 – ö. MÖ 546) • Dünya’nın bir okyanus üzerinde yüzen bir disk biçiminde olduğunu savunmuştur. • Küçük ayı yıldızını keşfetmiştir. • Güneş tutulmasını tahmin etmiştir. • Bir yılı üç yüz altmış beş güne bölmüştür.

2 - Thales (MÖ 624 – ö. MÖ 546) • Her şeyin aslı sudur.

2 - Thales (MÖ 624 – ö. MÖ 546) • Her şeyin aslı sudur. • Hayat su çevresinde ya da sularda başlamıştır. • Yeryüzünde su olamadan hayat olmaz.

Aristo • Dünyanın yuvarlak olduğu görüşünü rasyonel olarak ortaya koyan ilk bilim adamıdır. •

Aristo • Dünyanın yuvarlak olduğu görüşünü rasyonel olarak ortaya koyan ilk bilim adamıdır. • Bu düşünceye ay tutulması sırasında dünyanın ay üzerine düşen gölgesinin dairesel olduğu varsayımından yola çıkarak ulaşmıştır. • Eflatun’un öğrencisidir.

Aristo • • İlimleri, Teorik, Edebi, Pratik ilimler olarak üçe ayırdı.

Aristo • • İlimleri, Teorik, Edebi, Pratik ilimler olarak üçe ayırdı.

Aristo • ‘’Devlet teorisi’’ • İnsan çevre ilişkisi ve devletlerin gelişmesinde çevrenin rolü, •

Aristo • ‘’Devlet teorisi’’ • İnsan çevre ilişkisi ve devletlerin gelişmesinde çevrenin rolü, • Jeopolitik ve beşeri coğrafya,

Eratosthenes: • Çalışmalarını Geographica adlı kitabında toplamıştır. • Bu nedenle coğrafyanın kurucusu ve isim

Eratosthenes: • Çalışmalarını Geographica adlı kitabında toplamıştır. • Bu nedenle coğrafyanın kurucusu ve isim babası olarak kabul edilir. • Dünya’nın çevresini gerçeğe en yakın şekilde hesaplamıştır.

Dünyanın Çevresini Ölçen İlk İnsan

Dünyanın Çevresini Ölçen İlk İnsan

Eratosthenes: M. Ö. 276 -195 • • • Üzerinde yaşadığımız Dünya’nın boyutlarını ölçebilmeyi başarmış

Eratosthenes: M. Ö. 276 -195 • • • Üzerinde yaşadığımız Dünya’nın boyutlarını ölçebilmeyi başarmış olan ilk insan Yılında Bügünkü Libya’da doğmuş olan Yunanlı bilim insanı Eratosthenes’tir. Eratosthenes, ömrünün neredeyse tamamını geçirdiği Antik Yunan’daki en büyük akademik kürsü olan İskenderiye Kütüphanesinin Baş Kütüptanecisiydi. O sıralarda İskenderiye Kütüphanesi tartışmasız olarak Dünya’daki en saygın bilim merkezlerinden biriydi. Kütüphane deyince hemen hepimizin aklına ilk önce herkesin çıt bile çıkarmadan önündeki kitapla ilgilendiği ve etrafta sürekli ses çıkaranları uyaran asık suratlı görevlilerin kol gezdiği yerler gelir öyle değil mi? Halbuki İskenderiye Kütüphanesi birçok bilim insanının ve öğrencilerin bir araya gelip fikir alışverişinde bulunduğu ve beyin fırtınalarının had safhalara çıktığı çok canlı bir kütüphaneydi. Eratosthenes, bu sıralarda daha aşağılarda Güney Mısır’da Siyene denen şehirde çok ilginç bir kuyunun var olduğunu öğrendi. Bu kuyu her yıl 21 Haziran tarihinde en dip noktasına kadar Güneş alarak aydınlanıyordu. Güneş bu tarihte en tepe noktada oluyordu ve Güneş ışınları bu kuyuya tam dik olarak düşüyordu. Eratosthenes, Güneş ışınlarının İskenderiye ve Siyene’ye aynı şekilde düşmediğini ve bunun sebebinin de Dünya’nın eğimli bir yapıda olması ile alakalı olduğunu biliyordu.

Dünyanın Çevresini Ölçen İlk İnsan

Dünyanın Çevresini Ölçen İlk İnsan

Eratosthenes: M. Ö. 276 -195 • Yine bir 21 Haziran tarihinde Eratosthenes, Güneş tam

Eratosthenes: M. Ö. 276 -195 • Yine bir 21 Haziran tarihinde Eratosthenes, Güneş tam tepe noktasındayken İskenderiye’de yere bir çubuk dikti ve Güneş ışınlarının çubuğa tam dik ulaşmadığını ve yerde 7 derecelik bir gölge oluşturduğunu fark etti. • Buradan yola çıkarak Dünya’yı bir daire olarak düşünen Eratosthenes, İskenderiye ile Siyene arasındaki mesafenin Dünyanın merkez noktasında da 7 derecelik bir açı oluşturması gerektiğini düşündü. • Dairenin toplam açısı 360 Derece olduğuna göre 7 derecelik bir açı 50 de 1 lik bir parça anlamına geliyordu.

Eratosthenes: M. Ö. 276 -195 • Daha önceden İskenderiye ile Siyene arasındaki uzaklığı ölçen

Eratosthenes: M. Ö. 276 -195 • Daha önceden İskenderiye ile Siyene arasındaki uzaklığı ölçen Eratosthenes bu mesafeyi yaklaşık olarak 5. 000 Stad olarak bulmuştu. • 1 Stad o zamanlar yarışların yapıldığı standart bir ölçüydü ve yaklaşık 185 Metre kadardı. • Eratosthenes, 5. 000 Stadlık mesafeyi 50 ile çarparak Dünyanın çevresinin 250. 000 Stad olduğunu hesapladı yani 46. 250 km. • Peki İskeneriye ve Siyene arasındaki uzaklığı nasıl ölçmüştü? Çok basit; bir adam tuttu ve bu mesafenin “kaç adım” olduğunu saydırdı. • Bugün Dünyanın çevresinin tam doğru ölçüsünün 40. 076 km olduğunu biliyoruz fakat buna rağmen Eratosthenes, çağının şartlarına rağmen bu kadar basit bir matematik ve geometri hesabı yaparak % 15 lik bir sapmayla bile olsa bu denli yakın bir ölçüm yapabilmiş ve tartışma götürmeyecek bir şekilde gerçek bir üstün zeka örneği olduğunu kanıtlayarak tarihteki yerini almayı başarmıştır.

Eratosthenes'in coğrafya ilmine katkıları nelerdir • Coğrafya ilminin adını koydu. • Dünyanın ekvator üzerindeki

Eratosthenes'in coğrafya ilmine katkıları nelerdir • Coğrafya ilminin adını koydu. • Dünyanın ekvator üzerindeki uzunluğunu ve 1⁰ meridyen yayını hesapladı • Bölgesel coğrafyanın gelişmesine katkıda bulundu.

Strabon • Amasya’da doğdu ve Amasya’da öldü. Klasik Yunan eğitimi gördü. • Aristodemos’tan hitabet

Strabon • Amasya’da doğdu ve Amasya’da öldü. Klasik Yunan eğitimi gördü. • Aristodemos’tan hitabet dersleri aldı. • MÖ 44’te öğrenimini sürdürmek amacıyla Roma’ya gitti. • Başlangıçta Aristotelesçi görüşleri savunduysa da, sonraları Augustus’un öğretmenlerinden olan Athenodoros’un etkisinde kalarak Stoa okulunun görüşlerini benimsedi. • MÖ 31’e değin Roma’da kaldı. • MÖ 29’da Yunanistan’ı gezdi. • MÖ 28’de Mısır’a gitti. Roma İmparatorluğu'nun büyük bir bölümünü dolaşmıştır. • Roma ve İskenderiye’de uzun süre kaldı.

Strabon • Yaşadığı dönemde yapılan göçler ve hangi milletlerin nerelere yerleştiğine dair verdiği bilgiler

Strabon • Yaşadığı dönemde yapılan göçler ve hangi milletlerin nerelere yerleştiğine dair verdiği bilgiler ile önem kazanmış bir seyyahtır. • Bugünkü Amasya ili sınırları içinde dünyaya gelmiş olan gezgin Dünyanın ilk Coğrafyacısı olarak kabul edilmektedir.

Strabon • Roma devrinin en büyük coğrafyacısı ve en ünlü gezginidir. • Gezdiği yerlerden

Strabon • Roma devrinin en büyük coğrafyacısı ve en ünlü gezginidir. • Gezdiği yerlerden edindiği bilgileri Geographica adlı 17 ciltlik eserinde toplamıştır.

Strabon • Ekonomik olarak güçlü devletler potansiyele sahip yerler, kıyı iç kesim arasındaki sosyal

Strabon • Ekonomik olarak güçlü devletler potansiyele sahip yerler, kıyı iç kesim arasındaki sosyal siyasi etki farkı.

Batlamyus • lmegest adlı gökbilim eseri batı dünyasında kalıcı izler bırakmıştır. • Geographica Hayfigesis

Batlamyus • lmegest adlı gökbilim eseri batı dünyasında kalıcı izler bırakmıştır. • Geographica Hayfigesis (Coğrafya Kılavuzu) adlı eserinde meşhur haritasını çizmiştir. • Bu haritasında konik projeksiyon ile enlem ve boylamlar kullanarak haritasını çizmiştir.

Batlamyus • • Batlamyus astronomi, matematik, coğrafya ve optik alanlarına katkılar yapmıştır; ancak en

Batlamyus • • Batlamyus astronomi, matematik, coğrafya ve optik alanlarına katkılar yapmıştır; ancak en çok astronomideki çalışmalarıyla tanınır. Zamanına kadar ulaşan astronomi bilgilerinin sentezini yapmış ve bunları Mathematike Syntaxis (Matematik Sentezi) adlı yapıtında toplamıştır. Bu eserin adı, daha sonra Megale Syntaxis (Büyük Derleme) olarak anılmış ve Arapça'ya çevrilirken başına Arapça'daki harf-i tarif takısı olan el getirildiği için, ismi el-Mecistî biçimine dönüşmüştür; Daha sonra Arapça'dan Latince'ye çevrilirken Almagest olarak adlandırıldığından, bugün Batı dünyasında bu eser Almagest adıyla tanınmaktadır. (esrarengiz kitap)

Batlamyus • Geographica Hayfigesis (coğrafi yer adları klavuzu) • 8000 yer adı var •

Batlamyus • Geographica Hayfigesis (coğrafi yer adları klavuzu) • 8000 yer adı var • 400 gerçeğe yakın koordinata sahip.

Anaximander • Apollodorus'un tarihçesine göre bir Miletuslu olan Anaximander MÖ 610'da doğdu (42'nci Olimpiyat,

Anaximander • Apollodorus'un tarihçesine göre bir Miletuslu olan Anaximander MÖ 610'da doğdu (42'nci Olimpiyat, 3). Babası Praxiades idi. • Onu herşeyin Su olduğuna inandırmayı başaramayan dostu Thales'ten 25 yaş daha küçüktü. • Pisagoras ve Anakreon'un da bulunduğu Samos'ta tiran Polikrates ile birlikte yaşadığı söylenir. • Themistus'a göre felsefi düşüncelerini yazıya geçiren ilk düşünür odur. • Anaximander Thales'in ölümüne yakın bir tarihte altmış dört yaşında öldü. Yunanistan'a güneş saatini ilk getiren Anaximander oldu. • Kimileri buluşu ona yükler. Coğrafya ve Gökbilim Anaximander'in başlıca ilgileri idi.