RETMEN YETTRME ALANINDA YEN UYGULAMA VE GELMELER 1

  • Slides: 85
Download presentation
) ÖĞRETMEN YETİŞTİRME ALANINDA YENİ UYGULAMA VE GELİŞMELER 1

) ÖĞRETMEN YETİŞTİRME ALANINDA YENİ UYGULAMA VE GELİŞMELER 1

 • Bu üniteyi çalıştıktan sonra; • • Öğretmen yetiştirme sürecini farklı yönleriyle kavrayabilecek,

• Bu üniteyi çalıştıktan sonra; • • Öğretmen yetiştirme sürecini farklı yönleriyle kavrayabilecek, • • 21. yüzyılın gerektirdiği öğretmen özelliklerini genel olarak tanıyabilecek, • Türkiye ve dünyadaki öğretmen yetiştirme modelleri hakkında genel bir bilgi sahibi olabilecek, • • Türkiye'de uygulanan model ve yaklaşımın temel mantığını kavrayabilecek, • • Öğretmenlik mesleğinin gereklerine ilişkin bir bakış açısı kazanabileceksiniz.

“Yeryüzünde öğretmenlikten daha şerefli bir meslek tanımıyorum. ” Diyojen • Öğrenme ve öğretme, insanlık

“Yeryüzünde öğretmenlikten daha şerefli bir meslek tanımıyorum. ” Diyojen • Öğrenme ve öğretme, insanlık tarihi kadar eski bir eylemdir. İlk insandan itibaren, öğrenme kabiliyeti olan bireyler kendisine ve çevresine ilişkin sürekli yeni şeylerin farkına varmış ve öğrenmişlerdir. Bu öğrenmelerin bir kısmını kendine gerçekleştiren insanoğlu, bir kısmını öğrenebilmek için bazı kişilerin öğretmesine muhtaç olmuştur.

 • Öğrenme ve öğretme işi, insanlık tarihi kadar eski olsa da, öğretmenlik mesleğinin

• Öğrenme ve öğretme işi, insanlık tarihi kadar eski olsa da, öğretmenlik mesleğinin bu kadar eski olduğu söylenemez. Öğretmenliğin bir meslek halini alması, öğrenme ve öğretme işinin karmaşık bir hale gelmesi ile birlikte ortaya çıkmıştır. Öğrenme-öğretme süreçlerini etkileyen değişkenlerin belirlenmesi ile birlikte, bu değişkenlerin kontrol altına alınması ve belirli hedefler doğrultusunda organize edilmesine gerek duyulmuştur. Bu ihtiyaç, öğretmenliğin sistematik olarak ele alınması gereken bir meslek hâlini almasının önünü açmıştır.

 • Bilginin yaygınlaşma yollarının henüz geliştirilmediği dönemlerde bilgi, bazı insanların tekelindeydi. Bu dönemlerde

• Bilginin yaygınlaşma yollarının henüz geliştirilmediği dönemlerde bilgi, bazı insanların tekelindeydi. Bu dönemlerde bilge insanlar olan öğretmenler, bilgi kaynaklarının başında gelmekteydi. Diğer insanlar, ihtiyaç duydukları bilgilerin önemli kısmını öğretmenlerden öğreniyorlardı. Bilgini artması ve yayılma yollarının çeşitlenmesi ile birlikte öğretmenin tek bilgi kaynağı olma özelliği kayboldu. İnsanlar, öğretmen dışında da farklı kaynaklardan ihtiyaç duydukları bilgiye ulaşabilir hâle geldiler. Bilgi teknolojilerindeki gelişmeler, artan yayın sayısı, gazete ve dergilerdeki nicel ve nitel gelişmeler, okuyan ve yazan kesimin nitelik ve niceliğinin artışı ile birlikte bilgiye ulaşılması bugün oldukça kolaylaştı

 • Ama bu durum, öğretmenin öneminin azaldığı ya da gereksizleştiği anlamına gelmemektedir. Yalnızca

• Ama bu durum, öğretmenin öneminin azaldığı ya da gereksizleştiği anlamına gelmemektedir. Yalnızca bir işlev değişikliği olmuş ve bu da öğretmen tipinin farklılaşmasını zorunlu hale getirmiştir. Bilgi ve teknolojideki gelişmeler, ihtiyaçlardaki farklılaşmalar gibi birçok neden, tarih boyunca öğretme işine ve öğretmenlik mesleğine farklı anlamlar, işlev ve roller yüklemiştir. Tüm ülkeler açısından öğretmenler, eğitim sistemlerinin omurgaları olmaya devam etmektedir. Sistemin geliştirilmesi konusunda, yine en önemli görevler öğretmenlere düşmektedir.

 • Eğitim sisteminin işlevini yerine getirebilmesi, öğretmen niteliğinin düzeyi ile yakından ilişkilidir. İyi

• Eğitim sisteminin işlevini yerine getirebilmesi, öğretmen niteliğinin düzeyi ile yakından ilişkilidir. İyi bir sistem, başarısız bir öğretmenin elinde işlemez hale gelirken, kötü bir sistem, başarılı bir öğretmen elinde oldukça nitelikli ürünler ortaya koyabilir. Elbette beklenen ya da olması gereken, iyi bir sistemin iyi bir öğretmen eliyle işletilmesini temin etmektir. Bu nedenle, iyi bir eğitim sisteminin temel boyutlarından birinin, kendisini iyi işletebilecek öğretmenleri yetiştirmesi olduğu söylenebilir.

 • 21. yüzyılda nasıl bir öğretmene ihtiyaç duyulduğunu ve bu öğretmenin nasıl yetiştirilebileceğini

• 21. yüzyılda nasıl bir öğretmene ihtiyaç duyulduğunu ve bu öğretmenin nasıl yetiştirilebileceğini belirlemek için, öncelikle, bir meslek olarak öğretmenliğin ne ifade ettiği; bu çerçevenin dünden bugüne nasıl bir gelişim gösterdiği hakkında bir takım tespitlerin yapılması önemlidir. Bu nedenle bu bölümde başlıca ve sırasıyla;

 • Bir meslek olarak öğretmenlik mesleğinin tanımlanması, • Öğretmenlik mesleğinin dünü ve bugünü,

• Bir meslek olarak öğretmenlik mesleğinin tanımlanması, • Öğretmenlik mesleğinin dünü ve bugünü, • 21. yüzyıl öğretmen profili/özellikleri ve gerekleri, • Türkiye’de ve dünyada öğretmen yetiştirme model ve uygulamaları konuları ele alınacaktır

BİR MESLEK OLARAK ÖĞRETMENLİK • meslek kavramı; belli bir eğitim ile kazanılan sistemli bilgi

BİR MESLEK OLARAK ÖĞRETMENLİK • meslek kavramı; belli bir eğitim ile kazanılan sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş iş biçiminde tanımlanmaktadır. Alanyazında yer alan tanımlar incelendiğinde, bir uğraş ya da iş alanının meslek olarak nitelenebilmesi için; • • Geçimin sağlanmak üzere yapılması, • • Bir eğitim gerektirmesi, • • Bilgi, yetenek ve üretkenliği içermesi, • • Birtakım standartlara sahip olmasının gerektiği söylenebilir.

Hobi meslek mi? • • Güzel resimler yapıp para ile satan bir tıp doktoru

Hobi meslek mi? • • Güzel resimler yapıp para ile satan bir tıp doktoru için resim yapma, gelir getirse bile , bir meslek değildir; yalnızca gelir getirici bir hobi olarak tanımlanabilir.

 • Bu nedenle meslek sahibi, mesleğinin gereklerini yerine getirmek için özel bir gayret

• Bu nedenle meslek sahibi, mesleğinin gereklerini yerine getirmek için özel bir gayret göstermesi, kendisini mesleğinde geliştirmek için uğraşması, zaman ve emek açısından fedakârlık göstermesi gerekmektedir.

Öğretmenlikte; • • Geçim temininde temel kaynak olarak görüldüğü (profesyonellik) için, • • Yasa

Öğretmenlikte; • • Geçim temininde temel kaynak olarak görüldüğü (profesyonellik) için, • • Yasa ve yönetmeliklerde, bilimsel kitaplarda bir ya da birkaç tanımı yapılarak çerçevesi çizildiği için, • Bu tanımlara temel olarak belirli standartları barındırdığı için ve • Bu standartların meslek insanlarına kazandırılmak üzere eğitim sürecini gerektirdiği için bir meslek olarak kabul edilmeli ve tanımlanmalıdır.

 • Öğretmenlik Mesleği, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesinde şu şekilde

• Öğretmenlik Mesleği, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesinde şu şekilde tanımlanmaktadır: • • Öğretmenlik, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir. Öğretmenler bu görevlerini Türk Millî Eğitimi’nin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlüdürler. • • Öğretmenlik mesleğine hazırlık genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon ile sağlanır.

Öğretmenin Eğitim Sistemindeki Önemi • Bir kavram olarak sistem, belirli bir hedefi gerçekleştirmek üzere

Öğretmenin Eğitim Sistemindeki Önemi • Bir kavram olarak sistem, belirli bir hedefi gerçekleştirmek üzere bir araya gelmiş elemanlar ve ögeler arasında kurulmuş koordineli yapı olarak tanımlanabilir. • Örnek: Eğitim sistemi; eğitsel bir takım amaçların gerçekleştirilmesi için öğrenci, öğretmen, idareci gibi insan kaynakları/bileşenleri ile program, ortam, mekân gibi diğer bileşenlerin koordineli şekilde bir araya gelerek oluşturdukları yapıdır. • Her bir öge ya da bileşeni, eğitim sistemi için önemli olmakla birlikte, öğretmenlerin diğerlerine göre daha önemli olduğu söylenebilir. Öğretmenler, eğitim sisteminin omurgasıdır. Bilindiği üzere omurga, organizmayı ayakta tutma işlevini yürütür. Öğretmenlerin de, eğitim sistemini ayakta tuttuğu söylenebilir.

Öğretmenin eğitim sistemi açısından önemi, onun; • • Profesyonel olmasından, • • Özel bir

Öğretmenin eğitim sistemi açısından önemi, onun; • • Profesyonel olmasından, • • Özel bir eğitim almış olmasından, • • Diğer ögelerle daha sıkı iş birlikleri kurabilmesinden, • • Diğer ögeleri koordine etme imkânına sahip olmasından, • • Öğretim sürecini planlayan kişi olmasından, • • Sitemin uygulanma basamağından sorumlu olmasından, • • Sistem dışı diğer varlık ve ögelerle (aile, diğer eğitim kuruluşları vb. ) iletişim kurabilme imkânlarından kaynaklandığı söylenebilir.

 • Sistemin diğer önemli ögesi olan ve gerçekte sistemin varlık nedenlerinin başında gelen

• Sistemin diğer önemli ögesi olan ve gerçekte sistemin varlık nedenlerinin başında gelen öğrencileri tanıyan, ona ihtiyaç duyacağı temel bilgi, duygu ve becerileri kazandıran, onlarla sürekli iletişim ve etkileşim içerisinde bulunan, onlar açısından rol model olan öğretmenin, onların gelecekleri üzerinde ne düzeyde etkili olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.

 • Özellikle, kişilik ve kimliğin biçimlendiği, dışarıya daha çok ihtiyaç duyulduğu bir dönemde,

• Özellikle, kişilik ve kimliğin biçimlendiği, dışarıya daha çok ihtiyaç duyulduğu bir dönemde, çocukların biçimlendirilmesinde öğretmenler, en etkili kesimler haline gelmektedir. İlk eğitimciler olan anne ve babanın rızası ve desteği sağlandığı durumda bu etkinin zirve yaptığı söylenebilir. Kısaca öğretmenler, yeni neslin mimarlarıdır. Çocukların düşünce, değer ve davranış dünyasını imar eden kişiler öğretmenlerdir. Öğretmenlerin kalitesi ile geleceğin toplumunu oluşturacak yeni neslin kalitesi arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır. Öğretmenin kalitesi, yalnızca öğrencinin kalitesine değil, sistemin, toplumun, düzenin kalitesini de etkiler

ÖĞRETMEN YETİŞTİRME SÜRECİ • Ülkeler ve toplumlar açısından bu derece önemli olan öğretmenlerin yetiştirilmesi,

ÖĞRETMEN YETİŞTİRME SÜRECİ • Ülkeler ve toplumlar açısından bu derece önemli olan öğretmenlerin yetiştirilmesi, başlı başına bir süreci içermektedir. Bu süreç, birbirini takip eden ve doğrudan etkileyen beş aşama hâlinde ele alınıp incelenebilir. Bunlar; • • Öğretmen adaylarının seçilmesi • • Hizmet öncesi eğitim • • Atama • • Hizmet içi eğitim • • Değerlendirme/geliştirme Öğretmen adaylarının seçilmesi aşaması, öğretmen yetiştiren kurumlara öğrencilerin alınması evresini içermektedir. Öğretmen yetiştirme sürecinin ilk evresi olan bu aşama, sonraki aşamaların etkililiği ve verimliliği üzerinde oldukça etkilidir. Tarihî süreç içerisinde yetiştirilmek üzere öğretmen adaylarının seçiminde farklı ölçütlerin ve uygulamaların yapıldığı görülmektedir.

Örnek • • 1891’de kurulan Darulmuallimin’in iki yıllık iptidaiye şubesine öğrenci alınırken öğrencilerin dil

Örnek • • 1891’de kurulan Darulmuallimin’in iki yıllık iptidaiye şubesine öğrenci alınırken öğrencilerin dil ve gramer, düzgün okuma, güzel yazı ve imladan yapılacak sınavı başarmaları, öğretmenliğe engel olacak kadar özürlü ve hastalıklı olmamaları gibi, seçim ölçütleri kullanılıyordu. • • Cumhuriyetin ilk yıllarında öğretmen okullarına alınan öğrenciler, ortaokulların en başarılı öğrencileri arasından öğretmenler kurulunca özenle seçiliyordu. • • XII. Millî Eğitim Şûrası’nda ise öğrencilerin ÖSS ve ÖYS’den yeterli puan alması, mesleğe yatkınlık testi ve mülakattan geçirilmeleri, ayrıca bedensel ve zihinsel özürlü hiçbir öğrencinin alınmaması gerektiği vurgulanmış ; ilk ve ortaokulun son iki yılında öğrenciler için bir değerlendirme dosyasının tutulması kararlaştırılmıştır.

Hizmet öncesi eğitim aşaması • Hizmet öncesi eğitim aşaması, öğretmen yetiştiren kurumlara yerleşen öğrencilerin,

Hizmet öncesi eğitim aşaması • Hizmet öncesi eğitim aşaması, öğretmen yetiştiren kurumlara yerleşen öğrencilerin, öğretmenlik mesleğine hazırlanması amacıyla eğitilmesini içermektedir. Tarihî süreç içerisinde, hizmet öncesi eğitim aşamasında çok farklı uygulamalara gidildiği görülmektedir. Eğitim süreleri, yetiştirilme amaçları ve eğitim programlarının felsefesi ve içeriklerindeki farklılaşmalar, uygulama farklarının temel boyutlarını oluşturmuştur. Türk eğitim tarihinde yapılan düzenlemeler ve uygulamalar aşağıda açıklanacaktır.

Öğretmen olarak atanma aşaması, • Öğretmen olarak atanma aşaması, öğretmen yetiştirme kurumlarındaki eğitim süreçlerini

Öğretmen olarak atanma aşaması, • Öğretmen olarak atanma aşaması, öğretmen yetiştirme kurumlarındaki eğitim süreçlerini başarıyla tamamlayıp mezun olan adayların, yasa ve yönetmelikler çerçevesinde öğretmen olarak atanmalarını içermektedir. Tarihî süreçte, farklı şekillerde öğretmen ataması uygulamalarının gerçekleştirildiği dikkati çekmektedir

Hizmet içi eğitim aşaması, • Hizmet içi eğitim aşaması, öğretmen olarak atanan adayların, gerek

Hizmet içi eğitim aşaması, • Hizmet içi eğitim aşaması, öğretmen olarak atanan adayların, gerek stajyerlik dönemlerinde, gerekse ilerleyen dönemlerde aldıkları eğitimi kapsamaktadır. Bu eğitim çalışmalarının amacı, eğitim alanında yaşanılan değişiklikler hakkında öğretmenleri bilgilendirmek; bilgi ve beceriler yönüyle öğretmenlerin yenilenmelerini ve gelişmelerini sağlamaktır. Bu eğitim çalışmalarının bir kısmı isteğe bağlı, bir kısmı ise zorunlu olmaktadır.

Değerlendirme/geliştirme aşaması, • Değerlendirme/geliştirme aşaması, öğretmen yetiştirme sürecinin her evresi ile ilgili araştırmalar yapılarak

Değerlendirme/geliştirme aşaması, • Değerlendirme/geliştirme aşaması, öğretmen yetiştirme sürecinin her evresi ile ilgili araştırmalar yapılarak sistemin daha nitelikli hâle getirilebilmesi için yapılan çalışmaları içermektedir. Bu aşamanın amacı, sistemin yapısı ve uygulamaları, ürünü ve nitelikleri ile ilgili araştırmaların yapılması, aksamaların tespit edilmesi ve giderilmesi için çalışmalar yapılmasıdır. Öğretmen yetiştirme sürecinin belki de en kapsamlı, ama en çok sorun yaşanan aşamasını, bu aşamanın oluşturduğu söylenebilir.

 • Gerek öğretmen yetiştirme sürecinin aşamaları gerekse öğretmenlik mesleğinin önemi dikkate alındığında, 21.

• Gerek öğretmen yetiştirme sürecinin aşamaları gerekse öğretmenlik mesleğinin önemi dikkate alındığında, 21. yüzyılın ihtiyaç duyduğu öğretmenleri yetiştirmek üzere bir model kurgulayabilmek için, bugüne nasıl gelindiğinin doğru anlaşılması önemlidir. Bu nedenle, hem Türkiye’deki öğretmen yetiştirme sisteminin kısa tarihi, hem de bugün dünyada ve Türkiye’de uygulanan öğretmen yetiştirme sistemi hakkında birtakım genel bilgilerin verilmesi yararlı olacaktır.

TÜRK TARİHİNDE ÖĞRETMEN YETİŞTİRME • Cumhuriyet Öncesi Dönem Türk eğitim tarihinde öğretmen yetiştirmeye dönük

TÜRK TARİHİNDE ÖĞRETMEN YETİŞTİRME • Cumhuriyet Öncesi Dönem Türk eğitim tarihinde öğretmen yetiştirmeye dönük ilk örnek uygulamaların Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde olduğu dikkati çekmektedir. O dönemde sıbyan mektebi öğretmeni olacaklar için medreseden farklı bir program uygulanmıştır. Bu programda, Adab-ı Muhasebe ve Usulü Tedris adı altında tartışma yöntemleri ve öğretim yöntemi anlamına gelen bir derse yer verilmiştir

 • Fatih Sultan Mehmet Dönemi dışında Osmanlı Devleti’nde, medreselere öğretmen yetiştirmek üzere mülazemet

• Fatih Sultan Mehmet Dönemi dışında Osmanlı Devleti’nde, medreselere öğretmen yetiştirmek üzere mülazemet sistemi adı altında bir sistem uygulanmıştır. Sahn düzeyinde bir medreseden mezun olan öğrenciler bir müderrisin yanına yerleştirilir ve müderrislik stajı yaptırılırdı.

 • Tanzimat Dönemi’ne gelindiğinde, Batı tipi yenileşme çalışmaları çerçevesinde, farklı rüştiyeler açılmış ve

• Tanzimat Dönemi’ne gelindiğinde, Batı tipi yenileşme çalışmaları çerçevesinde, farklı rüştiyeler açılmış ve bu okullarda görev yapmak üzere yeni tarzda bir öğretmen profiline ihtiyaç duyulmuştu. Bu doğrultuda ilk olarak 16 Mart 1848’de, Dârulmuallimîn-i Rüşdî açıldı. Üç yıllık eğitim süresi olan bu okulların programlarında Usûl-i İfade ve Talim (Ders Verme ve Öğretim Yöntemi) adı altında mesleki bir derse yer verilmiştir.

 • Diğer taraftan bu okulun kurulmasıyla birlikte öğretmenlik, tam bir meslek olarak kabul

• Diğer taraftan bu okulun kurulmasıyla birlikte öğretmenlik, tam bir meslek olarak kabul edilmiş; bu okul dışında öğrenim görenlerin öğretmen olamayacakları ilan edilmiştir. Kaliteyi sağlamak üzere öğrenci sayısı sınırlı tutulmuş ve cer sistemi ile burada eğitim görenlere, halka dönük sohbetler yaparak staj yaptırılmıştır. Bu okullarda, Avrupa’dan getirilen birtakım öğretim materyallerinin kullanılması, laboratuvar çalışma imkânlarının hazırlanması, uygulamalı eğitime yer verilmesi, başarılı öğrencilere erken mezun olma imkânının verilmesi gibi o dönem için orijinal olan bazı eğitim uygulamalarına yer verilmiştir.

 • İlerleyen dönemlerde de, bu okula paralel olarak Dârulmuallimîn-i Sıbyan, Darulmuallimat ve Dârulmuallimîn-i

• İlerleyen dönemlerde de, bu okula paralel olarak Dârulmuallimîn-i Sıbyan, Darulmuallimat ve Dârulmuallimîn-i liye adları altında sırasıyla ilkokul öğretmeni, kız öğretmenler ve liselere öğretmen yetiştirmeyi amaçlayan okullar kuruldu. Bu okullara öğrencilerin seçilmesinden eğitilmesine ve atanmasına, programların yapılandırılmasına kadar birçok konuda düzenlemeler yapıldı.

Cumhuriyet dönemi • Batı’ya yönelme ve muasır medeniyet seviyesine çıkma hedefine odaklanmış yeni Türkiye

Cumhuriyet dönemi • Batı’ya yönelme ve muasır medeniyet seviyesine çıkma hedefine odaklanmış yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti, birçok alanda yaptığı değişim çabalarını, öğretmen yetiştirme sisteminde de sürdürmüş; yeni okullar ve programlar hazırlamıştır. Bu dönemi kendi içerisinde iki alt bölümde ele almak mantıklı olacaktır. Birinci dönem, Cumhuriyetin ilanı olan 1923 ile öğretmen yetiştirme işinin yüksek öğretim kurumları olan üniversitelere devredildiği 1980 yılları arası dönemi içermektedir. İkinci dönem ise 1980 yılı sonrasındaki yeni dönemi kapsamaktadır.

1923 -1980 yılları arası dönem • Cumhuriyet Dönemi’nde ilk olarak, 1926 yılında ilkokul öğretmenlerinin

1923 -1980 yılları arası dönem • Cumhuriyet Dönemi’nde ilk olarak, 1926 yılında ilkokul öğretmenlerinin yetiştirildikleri kurumlar, İlk Muallim Mektepleri ve Köy Muallim Mektepleri olarak iki kısma ayrılmıştır. Bu doğrultuda kırsal bölgelerdeki üç yıllık ilkokullara öğretmen yetiştirmek üzere 1927 -1928 öğretim yılında Köy Muallim Mektebi açılmış; ancak, dört yıl süren bu uygulamadan verim alınamamıştır. • 1936’da Türkiye’de de, askerden dönen çavuş ve onbaşıların köylerinde öğretmenlik yapmalarını içeren 1936 tarihli Eğitmen Kursları açılmıştır. Bu kurslarda öğretmen ve tarım uzmanlarınca verilen uygulamalı derslere; okumayazma, tarımsal çalışmalar gibi köy işlerinin öğretimine ve tarih, coğrafya, yurttaşlık bilgisi gibi kültür derslerine yer verilmiştir

 • Köy Muallim Mekteplerinin devamı olarak köy okullarına öğretmen yetiştirmek üzere 1937’de bazı

• Köy Muallim Mekteplerinin devamı olarak köy okullarına öğretmen yetiştirmek üzere 1937’de bazı illerde Köy Öğretmen Okulları açılmıştır. Bu okullar, ilkokulların ikinci devresi üzerine üç yıllık bir öğretmen yetiştirme sürecini kapsıyordu. • Cumhuriyet Dönemi’nin orijinal öğretmen yetiştirme uygulamalarından biri de Köy Enstitüleridir. Köy Enstitüleriyle, daha çok ziraat bilgi ve becerileri ile donanmış, genel kültür bilgilerinin ötesinde, her bakımdan köydeki yaşama katkı sunacak köy öğretmenleri yetiştirmek amaçlanmış; buna dönük meslek ve sanat dersleri verilmiştir. Yaklaşık on yıllık bir süre sonunda, Köy Enstitülerinde aşırı siyasal kamplaşmaların ortaya çıkması ve çift başlı bir öğretmen yetiştirme sisteminin doğurduğu sorunlar nedeniyle, bu okullar kapatılmıştır.

 • 1954 yılında Köy Enstitüleri ile İlk Öğretmen Okulları birleştirilerek İlköğretmen Okulları adıyla

• 1954 yılında Köy Enstitüleri ile İlk Öğretmen Okulları birleştirilerek İlköğretmen Okulları adıyla yeniden yapılandırılmıştır. Bu okulların programlarına, haftada bir saat olmak üzere din bilgisi dersi eklenmiş, kademeli olarak fen ve matematik programları uygulanmaya başlanmıştır. 1974 yılında ise bu okullar yapılan düzenlemeler çerçevesinde Öğretmen Liselerine dönüştürülmüştür

 • Diğer taraftan, 1926 -1927 yılından itibaren uygulamaya geçirilen bir başka öğretmen yetiştirme

• Diğer taraftan, 1926 -1927 yılından itibaren uygulamaya geçirilen bir başka öğretmen yetiştirme kurumunun da Orta Öğretmen Okulu olduğu dikkati çekmektedir. Bu okullarda, ortaokul ve dengi okullara müfettiş, öğretmen ve idarecilerinin yetiştirilmesi amaçlanmıştır. Yıllar içerisinde programlarında bazı değişikliklere gidilmiş; farklı branşlara dönük programlar ve bölümler açılmıştır. Bu bölümlerde öğrenim gören öğrenciler 3. 5 yıl eğitim almaktaydılar. İlerleyen yıllarda bu okullar önce Eğitim Enstitüleri, sonra da Yüksek Öğretmen Okulu adını almıştır. İlk önceleri iki yıllık eğitim veren Eğitim Enstitüleri, daha sonraları üç yıllık bir eğitim süresini kapsamıştır. İlerleyen dönemde (1980 sonrası) bu okullar ve dört yıllık Yüksek Öğretmen Okulları eğitim fakültelerine dönüştürülmüştür.

1980 sonrası dönem • Türk Öğretmen Yetiştirme Sistemi açısından 1980 yılı, önemli kilometre taşlarından

1980 sonrası dönem • Türk Öğretmen Yetiştirme Sistemi açısından 1980 yılı, önemli kilometre taşlarından birini oluşturmaktadır. 1981 yılında çıkarılan 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu ile birlikte öğretmen yetiştirme görevi üniversitelere devredilmiştir. 1985 yılında MEB, eğitim yüksekokullarından ve fakültelerinden mezun olanların öğretmen olarak atanabilmeleri için Öğretmen Yetiştirme ve Yerleştirme Sınavı yapmaya başlamıştır. Sınav, genel kültür, meslek dersleri ve özel eğitim bilgilerini ölçen bir içeriğe sahipti. Bu sınavın yapılmasına 1991 yılı ile birlikte son verilmiştir

 • Diğer taraftan, sınıf öğretmeni yetiştiren yüksekokulların iki yıldan dört yıla çıkması ile

• Diğer taraftan, sınıf öğretmeni yetiştiren yüksekokulların iki yıldan dört yıla çıkması ile birlikte öğretmen istihdamında yaşanılan aksamalar, öğretmen yetiştirme tarihimiz açısından önemli bir uygulamanın önünü açmıştır. 21 kredilik ve 26 hafta süreli Pedagojik Formasyon Programı ile birlikte, çok farklı fakülte ve bölümlerden mezun olanlar sınıf öğretmeni olarak atanmıştır. Bu durum, daha sonraları, öğretmenlik mesleğinin saygınlığına ve ihtisas mesleği olması özelliğine önemli ölçüde zarar vermesi nedeniyle eleştirilmiştir.

 • Öğretmen yetiştirme kurumlarımız açısından 1998 yılı, önemli tarihlerden biridir. 1994 yılı sonunda

• Öğretmen yetiştirme kurumlarımız açısından 1998 yılı, önemli tarihlerden biridir. 1994 yılı sonunda başlayıp 1998 yılında tamamlanan YÖK/Dünya Bankası Hizmet Öncesi Öğretmen Eğitimi Projesi kapsamında eğitim fakültelerinin programları önemli ölçüde yeniden yapılandırılmıştır • Yeni öğretmen yetiştirme modeli ile birlikte, ortaöğretim alan öğretmeni yetiştirmek üzere iki farklı model uygulanmıştır. Bunlardan biri, eğitim fakültelerinin ortaöğretim alan öğretmeni yetiştiren programlarında 3, 5 + 1, 5 yıl; diğer model ise Eğitim Fakültesi dışındaki bazı fakültelerde 4 yıl eğitim aldıktan sonra 1, 5 yıl da pedagojik formasyon derslerini alma şeklinde öğretmen yetiştirme uygulamalarıdır. Bu öğrenciler aynı zamanda, tezsiz yüksek lisansı diploması da almış kabul ediliyordu.

Öğretmen yetiştirme sisteminin Türkiye’deki gelişim dönemleri ve uygulamaları incelendiğinde şu tespitler yapılabilir: • •

Öğretmen yetiştirme sisteminin Türkiye’deki gelişim dönemleri ve uygulamaları incelendiğinde şu tespitler yapılabilir: • • Öğretmen yetiştirme süreci, birbirini takip eden ve birbirini doğrudan etkileyen belirli aşamalardan oluşmaktadır. • • Öğretmen yetiştirme sisteminin biçimlenmesinde ülkenin imkânları, toplumun ihtiyaçları ve siyasal beklentiler etkili olmuştur. • • Özellikle Cumhuriyetin ilk yıllarında öğretmenlik mesleği; birey ve toplumun sosyal, zihinsel, kültürel, zihinsel ve ekonomik dönüşümünün etkili bir aracı olarak görülmüştür. • • İmkân ve şartlardaki farklılıklar nedeniyle Cumhuriyetin ilk yıllarında köy ve şehirler için ayrı öğretmen yetiştirme programları uygulanmıştır. • • Öğretmenlerin, sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasal yaşamda daha işlevsel olması için düzenlemelere gidilmiştir.

 • • Devletin imkânlarının artmasına paralel olarak okul süreleri ve kademeleri artırılmıştır. •

• • Devletin imkânlarının artmasına paralel olarak okul süreleri ve kademeleri artırılmıştır. • • Batı’daki gelişmeler paralelinde farklı felsefi temele dayanan farklı sistemler uygulanmaya çalışılmıştır. • • Yapılan düzenlemeler çoğu zaman biçimsel ve yüzeysel düzeyde kalmış; ihtiyaçlara tam olarak cevap veren bir öğretmen yetiştirme sistemi kurulamamıştır. • • Öğretmen yetiştirme sisteminde ve programlarında çok sık değişikliklere gidilmiş, ancak bu değişikliklerin uygulanmasında çoğu zaman sorunlar yaşanmıştır.

 • • Yapılan düzenlemelerin istenilen ölçüde uygulamaya aktarılamayışının önemli nedenleri arasında; • •

• • Yapılan düzenlemelerin istenilen ölçüde uygulamaya aktarılamayışının önemli nedenleri arasında; • • Yeterli bir ihtiyaç analizinin yapılamaması, • • Uzun vadeli planlamaların doğru yapılamaması, • • Batıdan bazı uygulamaların olduğu şekliyle aktarılmaya çalışılması, doku uyuşmazlığının yaşanması • , • Düzenlemelerin bilimsel temelden uzak olup siyasi erkin isteklerine ve beklentilerine göre yapılması, • • Kendimize özgü bir eğitim felsefesi oluşturulamaması ve bu felsefe doğrultusunda bir düzenleme yapılamaması sayılabilir.

 • Tüm bu olumsuzluklara rağmen öğretmen yetiştirme sisteminde geliştirme çalışmalarının yapılmasına devam edilmelidir.

• Tüm bu olumsuzluklara rağmen öğretmen yetiştirme sisteminde geliştirme çalışmalarının yapılmasına devam edilmelidir. Bu durum, muasır medeniyetler seviyesine çıkmanın hem ön şartı hem de önemli bir göstergesidir. Öğretmen yetiştirme düzeninde çağı yakalayamayan devletlerin/toplumların, diğer alanlarda da çağı yakalaması beklenmemelidir. Bu çerçevede, 21. yüzyılın öğretmen profilini belirlemek ve hedef öğretmen tipi olarak ortaya koymak önemlidir.

21. yüzyılın öğretmen profili • 21. yüzyılın belki de en karakteristik özelliği, iletişim ve

21. yüzyılın öğretmen profili • 21. yüzyılın belki de en karakteristik özelliği, iletişim ve bilgi teknolojisinin, coğrafi ve zamansal sınırları kaldıracak şekilde ve baş döndürücü bir hızla gelişmesidir. Bu yüzyılda üretilen bilgi, tarihin hiçbir döneminde üretilememiş; teknolojik gelişmeler amansız bir hız yakalamıştır. • Bu çerçevede geleneksel öğretmen tipini karakterize eden öğreticilik rolü, yerini rehberliğe; bilgi, duygu ve becerileri öğretme görevi ise öğrenmeyi öğretmeye bırakmıştır.

 • Diğer taraftan, bilgi öğrenilemeyecek kadar artmış, bilgi sahibi insanlar toplumun her kesimine

• Diğer taraftan, bilgi öğrenilemeyecek kadar artmış, bilgi sahibi insanlar toplumun her kesimine yayılmıştır. Özellikle bilgisayar, internet gibi bilgi teknolojilerinin nicelik ve nitelik yönüyle gelişmesi; basım ve yayım teknolojisinin gelişmesi; iletişim teknolojisinin güçlenmesi ve yaygınlaşması, bilgiye istenildiği zamanda ve istenildiği miktarda ulaşılmasının önünü açmıştır. Bu durum, bilgiye ulaşmayı sorun olmaktan çıkarmış; ancak başka bir sorunun önünü açmıştır. Bilgi güvenliği ve güvenirliği.

Öğretmen Yeterlikleri • Öğretmenlerin sahip olmaları gerektiği düşünülen yeterlikler ve özellikler, dünyada ve Türkiye’de

Öğretmen Yeterlikleri • Öğretmenlerin sahip olmaları gerektiği düşünülen yeterlikler ve özellikler, dünyada ve Türkiye’de sürekli olarak tartışılmaktadır. Bu doğrultuda yeterlik alanları ve bu yeterlikleri kazandırmak üzere yapılan düzenlemeler sürekli olarak güncellenmektedir. • Günümüzde öğretmen yeterlikleri, öğretmenlerin “öğretmenlik mesleğini etkili ve verimli biçimde yerine getirebilmek için sahip olunması gereken bilgi, beceri ve tutumlar” olarak tanımlanmaktadır. Öğretmenlik mesleğinin yeterlilikleri genelde üç ana boyutta ele alınmaktadır. Bunlar; (1) alan bilgisi, (2) meslek bilgisi ve (3) genel kültür olarak sıralanmaktadır. Bu yeterlik boyutları, alt yeterlik alanları ile birlikte şu şekilde özetlenebilir:

 • • Alan Bilgisi • • Öğretmenlik Meslek Bilgisi Öğretim Sürecini Planlama Çeşitlilik

• • Alan Bilgisi • • Öğretmenlik Meslek Bilgisi Öğretim Sürecini Planlama Çeşitlilik Getirebilme Öğretim Süresini Etkili Kullanma Katılımcı Öğretim Ortamı Düzenleme Öğrencilerdeki Gelişimi İzleme • • Genel Kültür

 • Birde etkili bir öğretmende bulunması gerekli görülen birtakım bireysel özelliklerden bahsedilmektedir. Bu

• Birde etkili bir öğretmende bulunması gerekli görülen birtakım bireysel özelliklerden bahsedilmektedir. Bu özelliklerde, etkili bir öğretmenin genel olarak; sabırlı, kendine karşı özenli, eleştiriye açık, güdüleyici, destekleyici, iyi bir model ve hakem olması; hoşgörülü, sevecen, güvenilir, dürüst, objektif ve sırdaş, esprili olmakla birlikte otoriteyi elden bırakmaması gerektiği ve eğitim bilimlerinin temel kavramlarını bilen iyi bir gözlemci olması gerektiği vurgulanmaktadır.

 • Diğer taraftan, çalışmalarına 2000 yılında başlanan ve 2006 yılında yürürlüğe giren “Öğretmenlik

• Diğer taraftan, çalışmalarına 2000 yılında başlanan ve 2006 yılında yürürlüğe giren “Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri” çalışmasında ise 6 ana yeterlik, 31 alt yeterlik ve 233 performans göstergesi belirlenmiştir. Bu altı alan; • • Kişisel ve Mesleki Değerler - Mesleki Gelişim, • • Öğrenciyi Tanıma, • • Öğretme ve Öğrenme Süreci, • • Öğrenmeyi, Gelişimi İzleme ve Değerlendirme, • • Okul-Aile ve Toplum İlişkileri, • • Program ve İçerik Bilgisi’dir.

 • Bunların dışında, 21. yüzyıl öğretmeninin niteliklerini ve yeterliklerini konu alan çalışmalarda, özellikle

• Bunların dışında, 21. yüzyıl öğretmeninin niteliklerini ve yeterliklerini konu alan çalışmalarda, özellikle çok kültürlük, çoğulculuk, insan hakları ve demokrasi bilincine; teknolojiyi etkin kullanma, kendini geliştirme, problem çözme, analitik düşünme ve iletişim becerilerine; aktif, katılımcı, etkin, rol model, üretken kişilik özelliklerine sahip olmaları gerektiği vurgulanmaktadır. • Bu gelişmeler ve değişmeler çerçevesinde geleneksel ve 21. yüzyıl öğretmen profili karşılaştırıldığında şöyle bir durumun ortaya çıktığı söylenebilir:

 • • • Geleneksel Öğretmen 21. Yüzyıl Öğretmeni Öğretimin merkezi Öğretimin paydaşı Yöresel

• • • Geleneksel Öğretmen 21. Yüzyıl Öğretmeni Öğretimin merkezi Öğretimin paydaşı Yöresel ve ulusalcı Küresel Toplum merkezli düşünüş Birey merkezli düşünüş Bilgi sahibi, bilgi taşıyıcısı ve yalnızca öğretici Bilgiye ulaşma yollarını bilen, Bireysel çalışan Öğrencileri ve diğer paydaşlarıyla iş birliği yapan Statükocu ve değişime direnen Değişime ve gelişime açık Katı, kuralcı ve mutlak doğrulara sahip Esnek, anlayışlı ve eleştiriye açık Teknolojiye karşı ya da mesafeli Tekn. dostu ve kullanma becerisine sahip Öğrenciyi hazırcılığa alıştıran Öğrenciyi araşt. ve üretmeye teşvik eden Öğrenciyi kendine mahkûm eden Öğrenciyi farklı kaynaklara yönlendiren Tartışmaya ve tartışılmaya kapalı Tartışmayı ve tartışılmayı teşvik eden Sınırlı sayıda yöntem kullanan Farklı yöntemleri kullanan

21. YÜZYILDA ÖĞRETMEN YETİŞTİRME UYGULAMALARI • Türkiye’de ve dünyada, yukarıda temel özellikleri belirlenmeye çalışılan

21. YÜZYILDA ÖĞRETMEN YETİŞTİRME UYGULAMALARI • Türkiye’de ve dünyada, yukarıda temel özellikleri belirlenmeye çalışılan öğretmenleri yetiştirmek üzere çok farklı düzenleme ve uygulamalar yapılmaktadır. Bu uygulamaların, öncelikle çağın, ülkenin ve evrensel değer ve gereklerin niteliğine; ekonomik, sosyal ve kültürel imkân ve ihtiyaçlara bağlı olarak birtakım farklılıklar gösterdiği belirtilmelidir. Türkiye ve dünyadaki öğretmen yetiştirme uygulamaları ile ilgili olarak şunlar söylenebilir:

Türkiye’de 21. Yüzyıl Öğretmenini Yetiştirme Uygulamaları • Tarihî arka planı hakkında yukarıda verilen Türkiye’deki

Türkiye’de 21. Yüzyıl Öğretmenini Yetiştirme Uygulamaları • Tarihî arka planı hakkında yukarıda verilen Türkiye’deki öğretmen yetiştirme uygulamalarının, birtakım değişim ve farklılaşmalarla birlikte günümüzde de devam ettiği görülmektedir. • Son yıllarda Türk öğretmen yetiştirme sistemindeki yapılanmalardan biri, Öğretmen Yetiştirme Millî Komitesi (ÖYMK)’nin kurulmasıdır. Bu kurulun amacı, Eğitim fakültesi, YÖK ve MEB arasında koordinasyonu sağlamak, iyileştirme ve geliştirme çalışmalarını organize etmek, öğretmenlik mesleğine ilişkin standartlar oluşturmak vb. şeklinde özetlenebilir. Bununla birlikte bu komitenin, işlevsel olarak çalıştırılamadığı dikkati çekmektedir.

 • Türkiye’de öğretmen yetiştirme sisteminin son ve belirgin bir adımı olarak değerlendirilebilecek uygulaması,

• Türkiye’de öğretmen yetiştirme sisteminin son ve belirgin bir adımı olarak değerlendirilebilecek uygulaması, 2006 -2007 düzenlemeleridir. Bu uygulama, yukarıda bahsedilen YÖK/Dünyan Bankası Projesi’nin uygulanmasında sorunlar yaşanan kısımlarını yeniden düzenlenmeyi içermektedir. Yapılan düzenlemelerden biri, eğitim fakültesi programlarında kültürel temelli derslerin oranlarının tekrar artırılmasıdır. Diğer taraftan eğitim fakültesi programlarında seçmeli derslerin oranları da artırılmıştır. 3, 5 + 1, 5 ya da 4 + 1, 5 uygulamalarına ve yan alan uygulamalarına da son verilmiştir.

 • Mevcut durum ele alındığında; Türkiye’de öğretmenlik mesleği, en az dört yıllık lisans

• Mevcut durum ele alındığında; Türkiye’de öğretmenlik mesleği, en az dört yıllık lisans diplomasını gerektiren bir ihtisas mesleği niteliği taşımaktadır. Öğretmen yetiştirmede ana kaynak, eğitim fakülteleridir. Bununla birlikte, eğitim fakültelerinin dışında dört yıllık eğitim veren bazı yüksek öğretim kurumlarından mezun olan bireyler de pedagojik formasyon belgesine sahip olmak kaydıyla öğretmen olabilmektedirler. Bu çerçevede Türk Eğitim Sistemi içerisinde öğretmen yetiştirme sürecini aday seçimi, hizmet öncesi eğitim ve öğretmen olarak atanma ve hizmet içi eğitim olmak üzere dörtlü bir sac ayağına oturtmak mümkündür.

Öğretmen adaylarının seçimi • : Türkiye’deki öğretmen yetiştirme sisteminin birinci ayağını, öğretmen eğitimi kurumlarına

Öğretmen adaylarının seçimi • : Türkiye’deki öğretmen yetiştirme sisteminin birinci ayağını, öğretmen eğitimi kurumlarına (yükseköğretim) öğrenci yerleştirme oluşturmaktadır. Yerleştirme işlemi, ulusal düzeyde yapılan ve YGS ya da LYS sınavında gerekli puanı alıp tercihte bulunan öğrencilerin eğitim fakültelerine yerleştirilmesini içermektedir. Eğitim fakültesi dışında dört yıllık eğitim veren bazı yükseköğretim kurumlarına yerleşmeleri de bu kapsamda değerlendirilmelidir.

Hizmet öncesi eğitim: • Türkiye’deki öğretmen yetiştirme sisteminde hizmet öncesi eğitim, Eğitim Fakülteleri ve

Hizmet öncesi eğitim: • Türkiye’deki öğretmen yetiştirme sisteminde hizmet öncesi eğitim, Eğitim Fakülteleri ve Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulları için 4 yıllık lisans düzeyinde eğitimi; Millî Eğitim Bakanlığı tarafından kabul edilen diğer fakülte ve yüksek okullar için ise 4 yıllık alan eğitimi ve pedagojik formasyon sertifika programını kapsamaktadır. Bu eğitim sürecinde genel kültür, alan eğitimi ve eğitim bilimleri dersleri; pedagojik formasyon sertifika programında ise alan eğitimi ve eğitim bilimleri dersleri yer almaktadır. Diğer taraftan bu dersler, tamamen teorik, teori ve uygulamalı, yalnızca uygulamalı olmak üzere farklı içerik ve özelliklere sahiptir. Öğrencilerin sınıf düzeyi yükseldikçe eğitim programlarında uygulamalı derslerin ağırlığı daha da artmaktadır.

Öğretmenlerin Atanması: • Hizmet öncesi eğitim sürecini tamamlayan öğretmen adayları öğretmen olabilmektedirler. Ancak, MEB’e

Öğretmenlerin Atanması: • Hizmet öncesi eğitim sürecini tamamlayan öğretmen adayları öğretmen olabilmektedirler. Ancak, MEB’e bağlı okullarda görev almak isteyen öğretmen adaylarının, yine ÖSYM tarafından yapılan ve bilişsel özelliklerin ölçüldüğü KPSS’den de yeterli bir puan almaları gerekmektedir. KPSS; genel kültür, genel yetenek, eğitim bilimleri ve bazı branşlar için öğretmenlik alan bilgisine dönük bilgilerin ölçüldüğü sorulardan oluşmaktadır. Bu sınavlardan, Millî Eğitim Bakanlığının branşlara göre belirlediği kontenjanlara girebilecek yeterli puanı alan öğrenciler, genel bir sağlık muayenesinde geçerek atanabilmektedirler. Özel okullara atanmada KPSS puanı şartı aranmamakta; atamalar özel eğitim kurumlarının idarecileri tarafından yapılmaktadır.

Öğretmenlerin Hizmet İçi Eğitimi: • Hizmet içi eğitim, öğretmen olarak ataması yapılan öğretmenlerin, hizmet

Öğretmenlerin Hizmet İçi Eğitimi: • Hizmet içi eğitim, öğretmen olarak ataması yapılan öğretmenlerin, hizmet süreleri boyunca aldıkları ek eğitim çalışmalarını kapsamaktadır. Bu eğitimin amacı; eğitim, öğretim, program ve mevzuat alanlarında ortaya çıkan yenilik ve değişmelere öğretmenlerin uyum sağlamalarını kolaylaştırmak; meslek sürecinde kendilerini yenilemeleri ve geliştirmeleri için fırsatlar sunmaktır. Hizmet içi eğitim çalışmaları, MEB’e bağlı olan ve olmayan okullarda farklı şekillerde, içerikte ve düzende yapılmaktadır.

 • Özel okulların hizmet içi eğitim çalışmalarının kapsamı ve niteliği, okul yetkilileri tarafından

• Özel okulların hizmet içi eğitim çalışmalarının kapsamı ve niteliği, okul yetkilileri tarafından belirlenmektedir. Buna karşılık MEB’e bağlı okullarda görev yapan öğretmenlerin hizmet içi eğitimlerinin ilk aşaması, atanmanın ilk yılındaki aday (stajyer) öğretmenlik sürecinde yapılmaktadır. Bunun dışında, her öğretim yılının başında ve sonunda, öğrencilerin bulunmadığı dönemlerde birkaç hafta süreyle hizmet içi eğitim çalışmaları yapılmaktadır. Ayrıca bu öğretmenler, Bakanlığın ihtiyaç duyması hâlinde ve direktifleri doğrultusunda öğretim süreci devam ederken de hizmet içi eğitim çalışmalarına alınabilmektedirler.

 • Tüm bunların dışında, son on yıl içerisinde uygulamaya geçirilen farklı uygulamalardan biri

• Tüm bunların dışında, son on yıl içerisinde uygulamaya geçirilen farklı uygulamalardan biri de, öğretmen kariyer basamaklarında yükseltilme uygulamasıdır. Bu amaçla, 13. 05. 2005 tarih ve 25905 sayılı Resmî Gazete’de Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükseltilme Yönetmeliği yayınlanmıştır. Bu yönetmelikle, öğretmenlerin açılan sınavda başarılı olmaları durumunda, uzman öğretmen ve başöğretmen olarak kariyerlerinde yükselmelerini düzenlenmiştir. Ancak bu uygulama, yönetmelik geçerliğini korumakla birlikte sürdürülememiştir.

Dünyada 21. Yüzyıl Öğretmenini Yetiştirme Uygulamaları • Diğer dünya ülkelerinin de eğitim sistemi ile

Dünyada 21. Yüzyıl Öğretmenini Yetiştirme Uygulamaları • Diğer dünya ülkelerinin de eğitim sistemi ile ilgili önemli uğraş alanlarından birini hiç şüphesiz öğretmen yetiştirme sorunu oluşturmaktadır. Bu çerçevede ülkeler, kendi imkân ve özellikleri ile ihtiyaçları doğrultusunda öğretmen yetiştirme sistemlerini geliştirmişlerdir. Öğretmen yetiştirme, yükseköğretim kurumları tarafından yapılmaktadır.

Almanya • Almanya öğretmen yetiştirme sistemi incelendiğinde ilk dikkati çeken noktalardan biri, öğretmenlerin çalışacakları

Almanya • Almanya öğretmen yetiştirme sistemi incelendiğinde ilk dikkati çeken noktalardan biri, öğretmenlerin çalışacakları öğretim kademesine göre hizmet öncesi eğitim sürelerinin farklı olmasıdır. İlk ve ortaöğretimde görev yapacak öğretmen adayları en az 3, 5 yıl eğitim alırken, okul öncesi ve mesleki kurumlarda öğretmenlik yapacak kişiler en az 4, 5 yıl eğitim almak zorundadırlar. Almanya’da üniversite eğitimi, İlk Durum Sınavı adındaki bir sınavla sonuçlandırılmaktadır. Bu sınavda başarılı olanlar, öğretmen eğitiminin ikinci aşamasına geçebilmektedirler. İkici aşamada ağırlıklı olarak bir danışman gözetiminde seminerler ve öğretmenlik uygulaması dersleri almaktadırlar. Bu süreç iki yıl sürmektedir. İki yıl sonunda adaylar, en az iki uygulamalı ders anlatımı, bir tez hazırlama ve iki saatlik sözel sınavı içeren İkinci Durum Sınavına alınmaktadırlar.

Danimarka • Eğitim imkânlarının oldukça iyi olduğu Danimarka’da ise öğretmenlik mesleği, çok arzulanan meslekler

Danimarka • Eğitim imkânlarının oldukça iyi olduğu Danimarka’da ise öğretmenlik mesleği, çok arzulanan meslekler arasında yer almamaktadır. Son reform çalışmaları 2007 yılında yapılmıştır. Okulların teknolojik alt yapısı oldukça iyi durumdadır. Bununla birlikte öğretmenlik mesleğinin yürütülmesinde yaşanan disiplin sorunları ve toplum nazarındaki saygınlığının düşük olması tercih edilen bir meslek olmasını güçleştirmektedir. Bununla birlikte, bilgi ve iletişim teknolojilerinden etkin biçimde yararlanıldığı söylenebilir. Öğretmen yetiştirme programlarında uygulamalı eğitime çok yer verildiği de dikkati çeken noktalardan biridir. Danimarka’da iki yıl öğretmenlik eğitimi alan öğrenciler, öğretmenlik mesleğini yapmaya başlayabilmektedirler. Ancak bu durum, akademisyenler tarafından eleştirilmekte ve kaygıyla karşılanmaktadır

Japonya • Japonya’da ise iki aşamalı bir üniversite sınavı yapılmaktadır. Birinci sınava tüm adaylar

Japonya • Japonya’da ise iki aşamalı bir üniversite sınavı yapılmaktadır. Birinci sınava tüm adaylar girerken, ikinci sınav üniversitelerin kendileri tarafından yapılmaktadır. Öğretmen yetiştiren kurumlar, bu sınavların yanısıra, adayların yetenek ve tutumlarını ölçen testler uygulamaktadırlar. Adayların öğretmen olmasının önemli ön şartlarından biri pedagojik formasyon sertifikasına sahip olmalarıdır. Japonya’da öğretmen alımlarında yerel eğitim komisyonları yetkilidir. Buna göre, aşırı merkeziyetçi bir yapının olmadığı söylenebilir. Altı ay stajyerlik yapan adaylar öğretmen olarak atanabilmektedirler. Ancak hizmetlerinin her beş yılında hizmet içi eğitime katılmak zorunladırlar. Bu eğitimlerde yeterli olmayan öğretmenler farklı alanlara kaydırılmaktadırlar.

ÜLKELER ÖĞRETMEN YETİŞTİRME PROGRAMI Almanya Konu alanı bilgisi ve eğitimi ağırlıklıdır. Finlandiya Pedagoji ve

ÜLKELER ÖĞRETMEN YETİŞTİRME PROGRAMI Almanya Konu alanı bilgisi ve eğitimi ağırlıklıdır. Finlandiya Pedagoji ve araştırmalara dayalı öğretimde strateji ve yöntem olarak iş birlikli öğrenme, problem çözme ve uygulamaları içermektedir. Öğretmenlik uygulaması ön plandadır. Fransa Konu alanı bilgisi ve eğitimi ağırlıklıdır. İngiltere Mesleki formasyon ve öğretmenlik uygulaması ön plandadır Türkiye Öğretmenlik mesleğine hazırlık, genel kültür, özel alan bilgisi, öğretmenlik meslek bilgisi ve uygulama derslerini kapsamaktadır.

 • Görüldüğü üzere Türkiye’de ve dünyada uygulamalarda birtakım farklıl. IK görülmekle birlikte öğretmen

• Görüldüğü üzere Türkiye’de ve dünyada uygulamalarda birtakım farklıl. IK görülmekle birlikte öğretmen yetiştirme sürecinin benzer adımlardan oluştuğu; uygulamalı eğitime ve özellikle alan eğitimi uygulamalarına daha çok yer verilmeye çalışıldığı dikkati çekmektedir. Buna karşılık gelişmiş ülkelerde öğretmen adaylarının seçimi ve yetiştirilmesi ile atanmaları ve göreve devam etmeleri sürecinde Türkiye’ye göre daha etkin ve çok boyutlu ölçme ve değerlendirme uygulamaları yapılmaktadır. • Diğer taraftan, gelişmiş ülkelerin öğretmen istihdam etme sisteminde yerel yönetimlerin daha belirleyici oldukları; teknolojik alt yapıya önem verdikleri; öğretmenlerin ekonomik şartlar açısından genel olarak daha iyi durumda oldukları görülmektedir.