Siyasal Ekoloji 3 hafta DerinS Ekoloji Derin Ekolojinin

  • Slides: 26
Download presentation
Siyasal Ekoloji 3. hafta: Derin-Sığ Ekoloji

Siyasal Ekoloji 3. hafta: Derin-Sığ Ekoloji

Derin Ekoloji’nin Doğuşu • 1960’da Rachel Carson derin ekolojinin çıkmasına zemin hazırlar. vİsim babası

Derin Ekoloji’nin Doğuşu • 1960’da Rachel Carson derin ekolojinin çıkmasına zemin hazırlar. vİsim babası Arne Naess’dir • Naess Derin-sığ ekoloji ayrımını 1972’de Bükreş’teki ’Üçüncü dünyanın Geleceği’ konferansında yapmıştır ve böylece derin ekolojiyi sistemleştirmiştir. • Diğer isimler: Gary Snyder, Bill Devall, George Sessions. • Derin ekoloji akımının içinde Capra ve Bahro ilk akla gelen düşünürlerdendir. Bunların metafizik ağırlıklı düşünceleri vardır. Mesela ‘Yeni ekolojik düşünce maneviyat merkezli olmalıdır’ gibi tezleri tinsel ekolojiye yakındır.

Derin Ekoloji; Çevre korumacı yaklaşımın yetersizliğini görür ve doğanın korunması için farklı bir düşünsel

Derin Ekoloji; Çevre korumacı yaklaşımın yetersizliğini görür ve doğanın korunması için farklı bir düşünsel ve siyasal yapılanma öngörür. • Derin ekoloji hareketi bütünsel bir görüştür; yaşam felsefemizi ve gündelik yaşamdaki kararlarımızı kapsar. • Temel toplumsal birim biyo-bölgedir. Biyo-bölge, ekolojik bir topluluk bir yuvadır. İnsanların yaşadığı yeri ve çevresinde yetişen bitkileri, yaşayan hayvanları, akarsuları ve ormanları ve özelliklerini tanıdıkları bölgeyi ifade etmektedir. Biyo-bölgecilik, insanların toprakla ve mevsimle uyum içinde yaşamaları fikrine dayanır.

Derin Ekoloji DE yaklaşımında insan ve insan dışı varlıklar şeklinde bir ayrım yapmak, v

Derin Ekoloji DE yaklaşımında insan ve insan dışı varlıklar şeklinde bir ayrım yapmak, v insan dışındaki varlıkları canlı-cansız nesne, v insanı da özne olarak ele almak, doğru değildir. Doğa bir nesne olarak düşünüldüğünde, insanların üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunabileceği bir yapı olarak düşünülmektedir

Derin Ekoloji İlkeleri (Kırışık, 2015; Önder, 2003) Naess ve Session tarafından formüle edilmiştir. 1.

Derin Ekoloji İlkeleri (Kırışık, 2015; Önder, 2003) Naess ve Session tarafından formüle edilmiştir. 1. İnsan merkezli yaklaşımın reddi ve doğa merkezli bir düşünce sistemi önerisi. İnsan merkezcilik: insan arzularının tatmini için doğanın kullanılması ve manipüle edilmesi meşrudur. 2. İnsan ve doğa bir bütündür. Doğadaki nesneler birbirine bağlı ve bağlantılıdır. 3. Doğa kendinden değerlidir. Canlı çeşitliliği ve zenginliği kendi başına değerlidir.

Derin Ekoloji İlkeleri (Görmez, 2018; Önder, 2003). 5. İnsanın dünyaya müdahalesi aşırı düzeydedir ve

Derin Ekoloji İlkeleri (Görmez, 2018; Önder, 2003). 5. İnsanın dünyaya müdahalesi aşırı düzeydedir ve bu durum kötüleşmektedir. İnsanın doğal hayata müdahalelerinden aşırılıklardan kaçınması gerekir. 6. Hayati ihtiyaçları karşılama dışında, insanların bu zenginliği ve çeşitliliği azaltmaya hakları yoktur (hayati ihtiyaçlar ve diğer ihtiyaçlar arasındaki fark önemli). Kronik tatminsizlik ve tüketim eğilimlerinin değişmesi gerektiğini söyler. ).

Derin Ekoloji İlkeleri (Görmez, 2018; Önder, 2003). 7. İnsan hayatının ve kültürlerinin serpilip gelişmesi,

Derin Ekoloji İlkeleri (Görmez, 2018; Önder, 2003). 7. İnsan hayatının ve kültürlerinin serpilip gelişmesi, insan nüfusunun ciddi ölçüde azaltılmasıyla mümkün olabilir. İnsan olmayan hayatın serpilip gelişmesi de daha az bir insan nüfusu gerektirir. 8. Politikalar değişmeleridir, bu da ekonomik, teknolojik ve ideolojik yapıları etkileyecektir. Böyle bir değişikliğin getireceği sonuç mevcut durumdan farklı olacaktır.

SIĞ EKOLOJİ Sığ Ekoloji Nedir? • Naess: sığ ekoloji kirliliğe ve kaynakların tükenmesine karşı

SIĞ EKOLOJİ Sığ Ekoloji Nedir? • Naess: sığ ekoloji kirliliğe ve kaynakların tükenmesine karşı savaşan, esas amacı gelişmiş ülkelerdeki insanların sağlığı ve refahı olan korumacı-çevreci hareket biçimidir (Kırışık, 2015). • Sığ ekoloji (çevre korumacılık), ileri sanayi toplumlarındaki kurumsallaşmış dünya görüşüne meydan okuma konusunda başarısız olmuştur (Önder, 2003). • İnsan merkezcidir (insan ve doğa ayrıdır, doğa cansız bir yapıdır ve insan ona hükmeder). Doğa kendinden değerli değildir, bir araçtır (Kırışık, 2015).

DERİN EKOLOJİ-SIĞ EKOLOJİ Derin Ekoloji-Sığ Ekoloji • SE’nin amacı: Kirliliğe ve kaynak tüketimine karşı

DERİN EKOLOJİ-SIĞ EKOLOJİ Derin Ekoloji-Sığ Ekoloji • SE’nin amacı: Kirliliğe ve kaynak tüketimine karşı savaşmak ve gelişmiş ülkelerde insanların sağlığını ve varlığını güvence altına almaktır. Ancak; insan merkezli endüstriyel düşünce tarzıyla ilgili olarak bir değişiklik öngörmez. • SE yaklaşımında bozulan insan-doğa ilişkisinin toplumun mevcut yapılanması içerisinde düzeltilebileceğine ve mevcut kurumlarda yapılan bazı değişikliklerle sorunun çözülebileceğine inanırlar. Ancak; Doğa üzerindeki tahakkümü özde yanlış bir tutum olduğunu düşünmezler.

Derin Ekoloji-Sığ Ekoloji Ø SE sürdürülebilir kalkınmayı desteklerken, DE buna karşı çıkar. Ø SE’ye

Derin Ekoloji-Sığ Ekoloji Ø SE sürdürülebilir kalkınmayı desteklerken, DE buna karşı çıkar. Ø SE’ye göre kaynaklar ondan yararlanacak teknolojiye sahip ülkelerindir, yani gelişmiş ülkeler kendi ülke sınırlarında olmasa bile kaynaklar üzerinde hak sahibidir. Doğal kaynak kullanımının azaltılarak ve o kaynakların tükenmesinin engellenmesini veya teknolojinin tükenen kaynakların yerini tutacak başka ürünleri üreteceğinin iddia eder. Ø DE ise kaynakları araçsal olarak ele almaz ve insan dışı yaşam biçimlerini de önemser (Kırışık, 2015).

Derin Ekoloji-Sığ Ekoloji Ø SE’ye göre az gelişmemiş ülkelerin nüfusları azaltılmalıdır der ve gelişmiş

Derin Ekoloji-Sığ Ekoloji Ø SE’ye göre az gelişmemiş ülkelerin nüfusları azaltılmalıdır der ve gelişmiş ülkelerdeki nüfusu ve tüketimi göz ardı eder. DE’de insan nüfusunun artışını olumsuz bulur ancak sorunların gelişmiş ülkelerdeki aşırı tüketim nedeniyle doğaya dünyanın geri kalanından daha çok zarar verdiğini düşünür Ø Modern toplumlarda ‘öteki’ kavramı ‘ben’ dışındaki herkes ve her şey olarak görülür. ‘Öteki’, ‘ben’in ihtiyaçlarını gerçekleşmede bir araçtır. DE’de ise ‘ben’ ‘öteki’ ile ilişkilidir ve ötekine bağımlı ve bağlıdır. ‘Ben’in ihtiyaçlarını gerçekleştirmesi ‘öteki’ne saygı göstermesi ve korumasına bağlıdır; bu da doğayı veya insanı üstün görme yerine , eşitlik ve birbirlerinin sorunlarını hissedebilme yetisini ortaya çıkarır.

Derin Ekoloji • Naess: ‘Derin ekolojide biz kendimizi (biyomerkezci) biyosentrik ya da ekosentrik olarak

Derin Ekoloji • Naess: ‘Derin ekolojide biz kendimizi (biyomerkezci) biyosentrik ya da ekosentrik olarak kabul ederiz. Bize göre temel birim ekosferdir, bütün gezegendir, Gaia’dır (Yunancada yer tanrıçası) ve her canlı varlığın doğal bir değeri vardır. ’ v İnsanın iyiliği yanında, insan olmayan dünyanın iyiliği de gözetilmelidir. v İnsan doğadan ayrı ve onun üzerinde değil, içinde olduğuna dair yeni bir ekolojik metafizik gerektirmektedir. Bu metafizik insan ile doğanın bütünleşmesine yöneliktir ve doğanın Tanrı olarak kişiselleşmesini ve ‘ben’lik atfedilmesini içerir (Önder, 2003).

Derin Ekoloji ve Eko-felsefe (Ekosofi) • Naess DE’yi bilim olan ekolojiden ayırmak için Ekosofi

Derin Ekoloji ve Eko-felsefe (Ekosofi) • Naess DE’yi bilim olan ekolojiden ayırmak için Ekosofi kelimesini üretmiştir. *(Eko + sophia (bilgelik) • Derin ekoloji farklı felsefelere, dinlere, dünya görüşlerine dayanabilir; Hrıstiyanlık, Budizm, Taoizm ve diğer felsefeleri gösterir. • Eko-felsefe: ekolojik uyum ve dengenin felsefesi. • Ekobilge bir tavır kolay değildir (Kırışık, 2015: *syf 38 -39)

Derin Ekoloji ve Eko-felsefe • Derin ekoloji ve sığ ekoloji temel farkı; Derin ekoloji

Derin Ekoloji ve Eko-felsefe • Derin ekoloji ve sığ ekoloji temel farkı; Derin ekoloji evrene ve hayata dair inanç ve varsayımlarla uğraşmakta, çevre sorunlarına sığ yaklaşımın ötesine geçerek kapsamlı dini ve felsefi görüşlerle yorumlamaktadır. • Naess kendi ekosofisine (yeryüzü temelli bir bilgelik): ‘kendini gerçekleştirme ilkesi’ ‘biyosferik eşitlik ilkesi’

‘kendini gerçekleştirme ilkesi’ ? • Kendini gerçekleştirme ilkesi: insanın ve insan olmayan türlerin kendi

‘kendini gerçekleştirme ilkesi’ ? • Kendini gerçekleştirme ilkesi: insanın ve insan olmayan türlerin kendi doğal tarzına göre yaşama ve potansiyellerini geliştirme iradelerine işaret eder. • Doğadaki çeşitlilik en üst seviyeye çıkmalıdır (azami çeşitlilik) • Kendini gerçekleştirmede ’özdeşleşme’ önemlidir. Benlik ego ile karıştırılır. Normalde geleneksel benlikte benliğin olgunlaşma süreci 3 aşamada olur; egodan toplumsal benliğe ve metafizik benliğe. Yani doğa bu benlik olgunlaşmasında dışarıda kalmıştır. ANCAK, ekolojik benlik inşan olmayan doğayla özdeşleşmeyi içerir; yani derin ekoloji, doğaya bir benlik atfeder.

‘kendini gerçekleştirme ilkesi’ ? • Doğa ile özdeşleşme, ona karşı koruyucu tavır geliştirmenin en

‘kendini gerçekleştirme ilkesi’ ? • Doğa ile özdeşleşme, ona karşı koruyucu tavır geliştirmenin en iyi yoludur = Bu sayede doğa, nesne biçiminde algılanmaz, bir benliğe sahip özne biçimine yükselir. • İnsan kendini diğer varlıklardan ayrı bir yerde görmekten vazgeçer.

‘biyosferik eşitlik ilkesi’? • Mutlak bir eşitlik değildir, ilkece bir eşitliktir (ekosistem içinde herhangi

‘biyosferik eşitlik ilkesi’? • Mutlak bir eşitlik değildir, ilkece bir eşitliktir (ekosistem içinde herhangi bir organizma, varlığını sürdürebilmek için başkalarını besin ya da sığınak olarak kullanmak zorundadır. Bu anlamda insanın diğer canlı türlerinin yaşamına müdahaleyi en az tutması ve gereksiz öldürmelerden kaçınması gerekir. • Derin ekolojide biyosferik eşitliği gerçekleştirmede sorumluluk insandadır. Karşılıklı öldürme ve kullanmalar, hayatın biyolojik gerçeğidir, ama hayvanlar ve bitkiler kendini gerçekleştirmek için insanı kullanmamaktadır. Yani, insan kendini sınırlamalı ve basit bir hayatı seçmeli.

Derin Ekoloji • Biyosferik ilkesiyle insan ile doğa arasındaki, amaç-araç, efendi-köle, özne-nesne ilişkisini ortadan

Derin Ekoloji • Biyosferik ilkesiyle insan ile doğa arasındaki, amaç-araç, efendi-köle, özne-nesne ilişkisini ortadan kaldırarak ahlaki bir ilişkinin önünü açmaktadır. ELEŞTİRİ: Derin ekolojinin insanı ‘doğanın doğal olmayan bir parçası’ konumuna sürüklediğidir. Bu da derin ekolojinin biyo-merkezci olmaktan çok, insan karşıtı merkezli olduğu izlenimi uyandırmakta. Bramwell: derin ekoloji hümanizm karşıtıdır. Derin ekolojinin insana bakışı ’doğal bir yıkıcı, tahripkar bir virüs’ şeklindedir.

Derin Ekoloji ELEŞTİRİ: Bramwell: derin ekolojide, insan kusurlu, defolu bir varlıktır. Onun eğilimi ekosistemin

Derin Ekoloji ELEŞTİRİ: Bramwell: derin ekolojide, insan kusurlu, defolu bir varlıktır. Onun eğilimi ekosistemin istikrarını bozmaya yöneliktir. Derin ekoloji, önceliği doğal dünyanın ihtiyaçlarına vermektedir; bu bağlamda biyo-merkezcilik, hümanizm karşıtı görünür. ANCAK: DE’yi insan düşmanı diye nitelendirmek haksız bir tutum olur. DE, insana sınırlarını hatırlatır ve insana değil insan-merkezci yaklaşıma karşıdır.

DERİN EKOLOJİ ve MANEVİYATÇI (TİNSEL) EĞİLİMLER Derin Ekoloji ve Maneviyatçı (tinsel) Eğilimler • Capra’ya

DERİN EKOLOJİ ve MANEVİYATÇI (TİNSEL) EĞİLİMLER Derin Ekoloji ve Maneviyatçı (tinsel) Eğilimler • Capra’ya göre doğa ile insan benliğinin bir’liğine ilişkin derin ekolojik bilinç aynı zamanda manevi bir bilinçtir. Ancak Bu manevi boyut kurumlaşmış dinden farklı ve ‘dünya-merkezli’ bir maneviyattır. • Poritt: metafizik yeniden yapılanma, insan-doğa bütünlüğünün farkına varılması ve doğanın sesine kulak verilmesidir. • Doğaya kutsallık özelliği yeniden kazandırılmalı (geleneksel doğa anlayışı).

Derin Ekoloji ve Maneviyatçı (tinsel) Eğilimler • Genel olarak ekoloji içinde ve özel olarak

Derin Ekoloji ve Maneviyatçı (tinsel) Eğilimler • Genel olarak ekoloji içinde ve özel olarak derin ekolojide, ‘metafizik yeniden yapılanma’ nereden kaynaklanır ? Ekolojik bunalıma zemin teşkil eden modern toplum ile manevi/metafizik reddedilir • Biyo ya da eko-merkezli yaklaşım, insan-doğa ilişkisinin ahlaki ya da manevi bir renge bürünmesini zorlar. Çünkü insanın kendinden daha büyük bir bütünün parçası biçiminde hissetmesi ikisi arasında manevi bir bağın varlığını gerektirir.

‘Yeşil Toplumun Kurulması’ v Yeşil bir toplum ademi merkezi bir yapıda ve tabana dayalı

‘Yeşil Toplumun Kurulması’ v Yeşil bir toplum ademi merkezi bir yapıda ve tabana dayalı bir demokasi ile yönetilen bir toplum olmalı. v Yeşil toplumda, sosyal sorumluluk ve yardımlaşma kabul edilir, fakat şiddet reddedilir. v İnsanlar gönüllü olarak sade bir yaşamı tercih ederler. v İnsanların göç etmesi nadirdir. Birkaç kuşak bir arada yaşayabilmeli ve çalışabilmelidir. v Toplumda cemaat duygusu hakim olmalıdır (Kırışık, 2015).

‘Yeşil Toplumun Kurulması’ v Doğaya uygun bir teknoloji benimsenir: sanayi ve tarım şirketleri küçük

‘Yeşil Toplumun Kurulması’ v Doğaya uygun bir teknoloji benimsenir: sanayi ve tarım şirketleri küçük ölçekte olur. v İşyerleri ile yerleşim yerleri arasındaki mesafe uzak değildir. v Ulaşımda kamusal araçlar yaygın kullanılır. v Yaşam bütün türler için kutsal bir değerdir. v Tarımsal ürünlerde doğallık tercih edilmeli. v. Doğayla insan arasında beton engeli kaldırılmalı ve insan doğayla içiçe olmalıdır (Kırışık, 2015).

DERİN EKOLOJİYE YÖNELİK ELEŞTİRİLER Derin Ekolojiye Yönelik Eleştiriler v Siyasal bir eleştiri ve programdan

DERİN EKOLOJİYE YÖNELİK ELEŞTİRİLER Derin Ekolojiye Yönelik Eleştiriler v Siyasal bir eleştiri ve programdan yoksundur; neden kapitalizm ekolojik bunalıma yol açar? v DE, bilimsel bir disiplin ya da meşru bir felsefeden ziyade seküler bir din oluşturmak amacındadır. v Derin ekolojistler, yaban doğa ile insan merkezciliği karşıtlık içinde alır. Ancak insan aynı zamanda bir hayvandır. Yaban hayat kavramı insanı dışlar ama binlerce yıldır yerli halk yaban hayatının içinde vardı.

Derin Ekolojiye Yönelik Eleştiriler v Nüfus fazlalığını bir sorun olarak görür. OYSA asıl sorun,

Derin Ekolojiye Yönelik Eleştiriler v Nüfus fazlalığını bir sorun olarak görür. OYSA asıl sorun, nüfusun dünyanın taşıma kapasitesini aşması değil, tüketim fazlalığıdır. Dünyadaki bölgelerde eşitsiz gelişme ve tüketim vardır ama bunu dikkate almaz. v DE’ye göre doğa bütünüyle ‘doğal’dır. Doğanın mesajı toplumsal bağlamda şekillenen bir mesajdır. Yani insan nasıl doğanın bir parçasıysa, doğa da insanlık tarihinin bir parçasıdır.

Derin Ekolojiye Yönelik Eleştiriler v Yüzeyseldir. Doğa düzeyinde bir eşitlikten bahseder, ama toplumsal eşitsizlik,

Derin Ekolojiye Yönelik Eleştiriler v Yüzeyseldir. Doğa düzeyinde bir eşitlikten bahseder, ama toplumsal eşitsizlik, yolsuzluk, ırkçılık gibi konularda bir şey söylemez ve bu sorunlarla ekolojik sorun arasında denge kurmaz. v DE üretim-tüketim ilişkilerini değiştirmeyi ve insanların sade bir yaşama razı olmalarını ister; ancak insanlar kendi iradeleriyle yaşam standartlarında bir düşüşe razı olmayacaklardır. Eğer doğadaki bozulma zorunlu kılarsa bu olur. Mesela, su miktarının azalması yaşam standartlarını düşürür.