SYASAL SSTEMLER Siyasal Sistem Nedir Siyasal sistem toplumlarn

  • Slides: 39
Download presentation
SİYASAL SİSTEMLER …. .

SİYASAL SİSTEMLER …. .

Siyasal Sistem Nedir? Siyasal sistem, toplumların ortak amaçlarını belirlemek, oluşturmak ve gerçekleştirmek üzere geliştirdikleri

Siyasal Sistem Nedir? Siyasal sistem, toplumların ortak amaçlarını belirlemek, oluşturmak ve gerçekleştirmek üzere geliştirdikleri ve aralarında çeşitli seviye ve biçimlerde bağlantılar bulunan bir örgütler bütünüdür. Soyut bir kavram olan devletin sahip olduğu egemenliği fiilen kullanması için; aralarında iş bölümü yapmış; görev, yetki ve sorumlulukları anayasal çerçevede belirlenmiş organlar olmalıdır. Parlamento, bakanlar kurulu, devlet başkanlığı gibi organlar devletin siyasi kurumlarıdır. Bunların arasındaki ilişki ve iş bölümü hükümet ya da siyasi sistemin nasıl olduğunu ve ne şekilde işlediğini göstermektedir.

�Her ülkenin siyasal sistemi, yönetenler ile yönetilenler arasındaki ilişkiye göre değişiklik göstermektedir. Daha basit

�Her ülkenin siyasal sistemi, yönetenler ile yönetilenler arasındaki ilişkiye göre değişiklik göstermektedir. Daha basit bir şekilde anlatmak gerekirse siyasal sistemlerin türünü ve doğasını kavramak için “Kim Yönetiyor” gibi basit bir sorudan hareket ederek siyasal sistemleri sınıflandırabiliriz. �Mesela iktidar tek elde toplanmış ve yönetilenlerin iktidara müdahalede bulunma hakkı yoksa ise “monokratik” bir iktidar yapısından bahsediyoruz demektir. İktidar toplumun geniş katmanları arasında dağılmışsa “demokratik” bir iktidar yapısından bahsedebiliriz.

�Dolayısıyla; siyasal rejimler ve sistemler, gücün en fazla dağıtıldığı rejimden tek bir elde toplandığı

�Dolayısıyla; siyasal rejimler ve sistemler, gücün en fazla dağıtıldığı rejimden tek bir elde toplandığı rejime kadar uzanan geniş bir yelpaze içinde çok farklı şekillerde oluşabilir. Ancak genel olarak siyasal sistemleri aşağıdaki şekilde sınıflandırabiliriz.

TEKİN YÖNETİMİ Monarşi Despotluk Tiranlık Diktatörlük AZINLIĞIN YÖNETİMİ Oligarşi Aristokrasi ÇOĞUNLUĞUN YÖNETİMİ Demokrasi

TEKİN YÖNETİMİ Monarşi Despotluk Tiranlık Diktatörlük AZINLIĞIN YÖNETİMİ Oligarşi Aristokrasi ÇOĞUNLUĞUN YÖNETİMİ Demokrasi

1 -) MONARŞİ �Monarşi (Tek-erk-lilik): (Yunanca Mono: “Bir, Tek” – Arch: “Erk, İktidar” sözcüklerinin

1 -) MONARŞİ �Monarşi (Tek-erk-lilik): (Yunanca Mono: “Bir, Tek” – Arch: “Erk, İktidar” sözcüklerinin bileşik halidir. ) Ülke yönetiminde tek bir kişinin iktidara mutlak hakim olması durumudur. Bu tek kişinin gücünün çoğu zaman tanrısal kökenli olduğu kabul edilir. Yönetim hakkı soy yoluyla miras kalır ve çoğu zaman hanedanın erkek üyeleri arasında atadan oğul’a geçerek devam eder. Ancak soyun kadın tarafından sürdüğü ve/veya iktidarın kadın tarafından kullanıldığı hanedanlar da mevcuttur. Ayrıca kimi durumlarda zor kullanılarak ele geçirilmiş olan iktidar makamı silah gücüyle ayakta tutulabilir.

�A-) Mutlak Monarşi (Mutlakiyet): Hükümdarın yetkileri tek elde toplanmıştır, bu yetki mutlak ve paylaşılamazdır.

�A-) Mutlak Monarşi (Mutlakiyet): Hükümdarın yetkileri tek elde toplanmıştır, bu yetki mutlak ve paylaşılamazdır. Çünkü hükümdarın Tanrının temsilcisi olduğu, kutlu bir soydan geldiği hatta bazı toplumlarda Tanrının oğlu veya Tanrının bizzat kendisi bile olduğu inanışı mevcut olabilir. �B-) Meşruti Monarşi (Meşrutiyet): Hükümdarı çeşitli ölçülerde denetleyebilen ve iktidar yetkisini farklı düzeylerde paylaşabilen bir meclisin / parlamentonun bulunması halidir. �Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, bu meclisin bir danışma kurulu veya bakanlar kurulu olmayıp (çünkü bunlar değişik adlarla mutlak monarşilerde de bulunabilir) hükümdarın iktidar ve yasama gücünü paylaşan ve kısıtlayan bir organ olmasıdır. Bu denetleme yetkisi de farklı tür ve ölçülerde uygulanabileceği gibi hükümdar da meclis üzerinde feshetme, seçimleri yenileme başta olmak üzere farklı haklara sahip bulunabilir.

***Diktatörlük: Baskıcı monarşilerin en yaygın örneğidir. Bu gibi kişiler genellikle asker kökenli olup, ülkeyi

***Diktatörlük: Baskıcı monarşilerin en yaygın örneğidir. Bu gibi kişiler genellikle asker kökenli olup, ülkeyi tek başına yönetir. Diktatörün arkasında bulunan silahlı güç, iktidarının teminatıdır. ***Despotluk: Ülkenin başında bir “despot” bulunur. Bazen “tiran” adıyla da anılır. Ülke yönetiminde zorbalığın, acımasızlığın hakim olmasıdır. Sivil bir kişinin (bazen demokratik yollarla) işbaşına gelip ülkede baskıya dayalı bir rejim kurup yönetimi mutlak olarak ele geçirmesi ve iktidardan inmemek için her yola başvurmasıdır. Zaten Despot veya Tiran, kelime anlamı itibariyle “zorba” demektir. Sivil görünümlü despot yeri geldiğinde silah kullanmaktan kaçınmaz.

2 -) Oligarşi �Oligarşi (Az-erk-lilik): (Yunanca oligo: “Az, Azınlık” – arch: “Erk, İktidar” sözcüklerinin

2 -) Oligarşi �Oligarşi (Az-erk-lilik): (Yunanca oligo: “Az, Azınlık” – arch: “Erk, İktidar” sözcüklerinin bileşik halidir. ) Ülkedeki küçük bir grubun, az sayıda üyesi bulunan bir topluluğun veya geniş bir kitle oluşturmayan bir sınıfın yönetim yetkisine sahip olması durumudur. Değişik türleri mevcuttur. �Teokrasi: (Teo, Tei: “Tanrı, Tanrısal”) Ülkeyi din adamları sınıfının yönetmesidir. �Aristokrasi: (Aristus: “Seçkin, Üstün”) Seçkinler veya soylular sınıfı ülkeyi yönetir. �Plütokrasi: (Plutos: “Zengin, Zenginlik”) Zenginler sınıfının ülkeyi yönetmesidir. �Teknokrasi: (Techno: “Teknik, Yöntem”) Bilginlerin, akademisyenlerin iktidarıdır. �Jüristokrasi: (Jure: “Adalet, Yargıç”) Yargıçlar sınıfına yönetim hakkı tanınmasıdır.

3 -) Demokrasi (Toplumerki): (Yunanca Demos: “Nüfus, Halk” – Kratia: “Erk, İktidar” sözcüklerinin bileşik

3 -) Demokrasi (Toplumerki): (Yunanca Demos: “Nüfus, Halk” – Kratia: “Erk, İktidar” sözcüklerinin bileşik halidir. ) Herkesin -veya hak tanınan çoğunlukların- yönetime doğrudan veya dolaylı olarak katılma olanağının bulunmasıdır. Temsile dayalı olup olmamasına göre iki türü bulunur. Doğrudan Demokrasi ve Dolaylı Demokrasi…

�A-) Doğrudan Demokrasi: Tüm herkesin toplumsal yönetim hakkının, yasama yetkisinin bulunmasını ifade eder. Bir

�A-) Doğrudan Demokrasi: Tüm herkesin toplumsal yönetim hakkının, yasama yetkisinin bulunmasını ifade eder. Bir topluluğun, şehrin, ülkenin veya yönetim biriminin bütün üyeleri bir araya gelir, tartışır, uzlaşır ve karar alırlar. Genelde büyük bir meydan veya bu iş için tahsis edilmiş kapalı veya yarı açık alanlarda gerçekleşen sistematik toplantılarla yönetim sürecine herkes katılır. �Günümüzde bu sistemi büyük kitlelerden oluşan toplumlarda uygulamak çok zordur. Kısmen İsviçre’nin bazı kantonlarında ve yalıtılmış ilkel topluluklarda görülmektedir. Bu sistemin uygulanma olanağının bulunmadığı yönetim biçimlerinde ise Referandum (Halk Oylaması) adı verilen yöntem, Doğrudan Demokrasi uygulamasının bir kalıntısı veya yansıması niteliğinde ortaya çıkar.

�B-) Dolaylı Demokrasi: (Temsili Demokrasi) yönetim hakkının temsilciler veya vekiller aracılığıyla yürütülmesidir. Bu temsilci

�B-) Dolaylı Demokrasi: (Temsili Demokrasi) yönetim hakkının temsilciler veya vekiller aracılığıyla yürütülmesidir. Bu temsilci veya vekiller Meclis, Senato, Parlamento gibi isimlerle anılan toplulukları meydanı getirirler ve yasama işlevini yerine getirirler. Yönetim hakkına sahip olan bu meclis(ler) bir tane olabileceği gibi birden fazla da olabilir. Bu meclisler Genel Seçimler ile oluşturulur. Yönetimi tamamlayan Yerel Seçimler daha alt idari birimlerin seçimine de imkan verir. Demokrasilerin birçoğunda yürütme organının fiili sorumlusu olan bir başbakan ve bakanlardan oluşan bakanlar kurulu vardır. Bu kurula hükümet veya kabine de denilir.

**Aristoteles’te Siyasal Sistemler Yönetim Şekli Monarşi/Tiranlık Aristokrasi/Oligarşi Politeia/Demokrasi Saf Hali (İlk Hali) Bozulmuş Hali

**Aristoteles’te Siyasal Sistemler Yönetim Şekli Monarşi/Tiranlık Aristokrasi/Oligarşi Politeia/Demokrasi Saf Hali (İlk Hali) Bozulmuş Hali Monarşi: Ortak iyiliği amaçlayan tek’in yönetimi. Tiranlık: Tek’in çıkarını amaçlayan tek’in yönetimi. Aristokrasi: Ortak iyiliği amaçlayan azınlığın yönetimi. Oligarşi: Zenginlerin çıkarlarını amaçlayan azınlık yönetimi. Politeia: Ortak iyiliği amaçlayan çoğunluğun yönetimi. Demokrasi: Yoksulların çıkarını amaçlayan çoğunluğun yönetimi.

HÜKÜMET SİSTEMLERİ A-) PARLAMENTER SİSTEM B-) BAŞKANLIK SİSTEMİ C-) YARI-BAŞKANLIK SİSTEMİ

HÜKÜMET SİSTEMLERİ A-) PARLAMENTER SİSTEM B-) BAŞKANLIK SİSTEMİ C-) YARI-BAŞKANLIK SİSTEMİ

A-) PARLAMENTER SİSTEM Ø Bu sistemde iktidarın yoğunlaştığı kilit alan parlamentodur. Parlamenter sistemin en

A-) PARLAMENTER SİSTEM Ø Bu sistemde iktidarın yoğunlaştığı kilit alan parlamentodur. Parlamenter sistemin en başat özelliği yürütme işlevinin iki ayrı organ tarafından yerine getirilmesidir. Yürütme yetkisi devlet başkanı ve bakanlar kurulu arasında bölünmüştür. Bu bağlamda devletin ve hükümetin başı farklı isimlerdir. Ø Parlamenter sistem, hem monarşilerde hem de cumhuriyetlerde görülebileceğinden devlet başkanı rejimin türüne göre farklı adlar alır. Monarşilerde devlet başkanına kral, prens, imparator denilebilirken; siyasi rejimi Cumhuriyet olan ülkelerde ise devlet başkanına Cumhur başkanı denmektedir.

Ø Parlamenter sistemler, başkanlık sistemine nispetle daha yumuşak bir kuvvetler ayrılığına dayanmaktadır. Yürütme ve

Ø Parlamenter sistemler, başkanlık sistemine nispetle daha yumuşak bir kuvvetler ayrılığına dayanmaktadır. Yürütme ve yasama organları arasında iş birliği ve etkileşim mekanizmaları bulunmaktadır. Ø Parlamenter sistemde yürütme ve yasama organları birlerine karşı bağımlı durumdadırlar. Yürütme organı, görevine başlayabilmek için yasamanın vereceği güvenoyuna ihtiyaç duyar. Aynı şekilde görevinin sürdürürken de her an parlamentodan gelecek güvensizlik kararıyla düşme tehlikesine maruzdur. Bunun karşısında yürütme organının tepesinde yer alan devlet başkanı da belirli şartlar oluştuğunda meclisi feshedebilme yetkisine sahiptir.

Ø Dolayısıyla, parlamenter sistemde devletin iki temel gücünü temsil eden yasama ve yürütme organı

Ø Dolayısıyla, parlamenter sistemde devletin iki temel gücünü temsil eden yasama ve yürütme organı çalışmalarında eşgüdüm içerisinde hareket etme zorunluluğundadır. Ø Türkiye, İngiltere, Macaristan parlamenter sisteme sahip bir ülkedir.

B-) Başkanlık Sistemi Ø Yürütme organının başı olan başkanın doğrudan halk tarafından seçildiği ve

B-) Başkanlık Sistemi Ø Yürütme organının başı olan başkanın doğrudan halk tarafından seçildiği ve görevini yürütmek için parlamentonun güvenoyuna ihtiyaç duymadığı bir hükümet sistemidir. Ø Başkanlık sisteminde yürütme ile yasama organları arasında kesin bir ayrılık vardır. Başkanlık sisteminde, parlamenter sistemde olan devlet’in ve hükümet’in başı ayrımı görülmez. Ø Başkanlık sisteminde yürütme organının başında bulunan başkan, ne seçilme, ne de görevini sürdürme aşamasında parlamentonun güvenoyuna ihtiyaç duyar ve parlamentonun güvensizlik oyuyla görevinden uzaklaştırılamaz. (Vatana ihanet, zimmet vb. çok istisnai durumlar dışında)

Ø Başkanlık sisteminde kuvvetler ayrılığı katı bir biçimde uygulandığı için Başkan da parlamentoyu yani

Ø Başkanlık sisteminde kuvvetler ayrılığı katı bir biçimde uygulandığı için Başkan da parlamentoyu yani yasama organını feshedemez ya da onun görev süresini kısaltamaz. Ø Parlamenter sistemde kabine, genellikle meclis üyelerinden oluşurken başkanlık sisteminde bunun tam tersi bir durum yaşanır. Hükümet üyeleri genellikle parlamentoda yer almaz; bunlar başkana doğrudan bağlı ve ona karşı sorumlu birer profesyonel yöneticidir. Kabine üyelerini ve üst düzey bürokratları başkan kendi atar ve gerekirse görevden alır.

Ø Başkanlık sisteminin günümüzdeki en yetkin örneğini ABD teşkil eder. ABD’de anayasaya göre yürütme

Ø Başkanlık sisteminin günümüzdeki en yetkin örneğini ABD teşkil eder. ABD’de anayasaya göre yürütme yetkisi, ABD başkanına, yasama yetkisi ise Senato ve Temsilciler Meclisi’nden oluşan Kongre’ye aittir. Yargı yetkisinin kullanılacağı adres ise Yüksek Mahkeme ve alt mahkemelerdir. Ø Yürütme organı bütünüyle başkanın şahsında temsil edilir ve başkanın görev süresi en fazla iki dönem olmak şartıyla 4 yıl için seçilir.

Başkanlık Sistemine Sahip Ülkeler �ABD �Arjantin �Azerbaycan �İran �Kosta Rika �Belarus �Brezilya

Başkanlık Sistemine Sahip Ülkeler �ABD �Arjantin �Azerbaycan �İran �Kosta Rika �Belarus �Brezilya

Başkanlık Sisteminin Olumlu ve Olumsuz Yönleri Olumlu Yönleri: 1 -) İstikrarlı Yönetim: Uygulamada istikrarlı

Başkanlık Sisteminin Olumlu ve Olumsuz Yönleri Olumlu Yönleri: 1 -) İstikrarlı Yönetim: Uygulamada istikrarlı bir yönetimi sağlamak. İstikrarlı yönetim, başkanın sabit görev süresine sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Bu sistemde başkan, parlamenter sistemdeki başbakan gibi yasama organı tarafından verilecek bir güvensizlik oyuyla düşürülüp değiştirilemeyeceği için görev süresinin sonuna kadar iktidarını koruma avantajına sahiptir.

2 -) Güçlü Yönetim: Başkanlık sisteminin bir diğer faydalı olabileceği nokta ise bu sistemin

2 -) Güçlü Yönetim: Başkanlık sisteminin bir diğer faydalı olabileceği nokta ise bu sistemin güçlü yönetimlere yol açacağıdır. Buna göre yürütme tek bir kişinin (başkanın) elinde toplandığı için devlet daha iyi yönetilir. Parlamenter sistemde yürütme gücü başbakan ve cumhurbaşkanı arasında paylaştırıldığından icranın gücü azaltılmaktadır. Gücün bu şekilde bölünmesi ise zaaf yaratabilir.

3 -) Daha fazla Demokrasi Başkanlık sisteminin daha fazla demokrasi sağlayacağı iddiası birbirine bağlı

3 -) Daha fazla Demokrasi Başkanlık sisteminin daha fazla demokrasi sağlayacağı iddiası birbirine bağlı iki sebebe dayanmaktadır. Bunlar başkan ve parlamentonun ayrı seçimlerle doğrudan doğruya halk tarafından seçilmesi ve bu suretle seçmene daha fazla tercihte bulunma imkanının verilmiş olması ve organların görevde kalabilmek için birbirinin güvenlerine ihtiyaç duymamalarıdır.

Olumsuz Yönleri 1 -) Siyasi Sürecin Katılaşması: Başkanın ve yasama organının göre süreleri sabit

Olumsuz Yönleri 1 -) Siyasi Sürecin Katılaşması: Başkanın ve yasama organının göre süreleri sabit olduğundan sistem esneme kabiliyetinden yoksundur. Parlamenter sistemin esneklik sağlayan mekanizmalarından olan güvensizlik oyu ve fesih mekanizmaları başkanlık sisteminde devre dışı bırakılmış, yasama ve yürütme organlarının görev süreleri sabitleşmiş ve böylece organlar sürelerinin sonuna kadar görevde kalmayı garantilemişlerdir. Ne var ki, siyasi sürecin bu kadar katı bir devamlılığa sahip olması uygulamada arzu edilmeyen sonuçlar doğurabilir.

Örnek: Siyasi, sosyal ve ekonomik olayların yeni düzenlemeler gerektirdiği zaman durumlarda siyasi sürece hiçbir

Örnek: Siyasi, sosyal ve ekonomik olayların yeni düzenlemeler gerektirdiği zaman durumlarda siyasi sürece hiçbir müdahalede bulunulamamaktadır. Bu durum özellikle Latin Amerika Başkanlık Sistemleri’nin genel özelliğidir. Bu sorunları çözecek belirli kurum veya kurumsal araç olmadığından her iki durumda da yasama ve yürütme ilişkileri kilitlenmekte ve felç olmaktadır.

2 -) İkili meşruluk �Başkanlık sisteminde hem yasamayı hem de yürütmenin başını halk seçtiğinden,

2 -) İkili meşruluk �Başkanlık sisteminde hem yasamayı hem de yürütmenin başını halk seçtiğinden, her iki organ da ayrı meşruluk iddiasında bulunabilir. Buna göre yasama ve yürütme organları varlıklarını birbirlerine borçlu olmadıklarından herhangi bir uyumsuzlukta her iki organ da meşruluğunu halka dayandırabilecektir. Bunun sonucunda uyumsuzluk yoğunlaşıp şiddetlenebilir ve bir sonraki safhada sistem kilitlenebilir. Her iki organında meşruluk iddiasında bulunabilmesi “hesap verilebilirlilik açısından sorun çıkarabilir. Kırılgan demokrasiler de bu durumu rejimi tehlikeye kolayca sokabilir.

3 -) Anti-Demokratik olabilme ihtimali �Bu sistemde seçimi kazanan adayın her şeyi kazanması, kaybeden

3 -) Anti-Demokratik olabilme ihtimali �Bu sistemde seçimi kazanan adayın her şeyi kazanması, kaybeden adayın ise her şeyi kaybetmesi ihtimali söz konusudur. Sistem de “ya hep, ya hiç” şeklinde özetlenebilecek sıfır toplamlı bir oyun geçerlidir. Başkanlık sisteminde yürütme organı dışlayıcı bir nitelik taşıdığından seçime katılan bir partinin başkan adayının kazandığı oy oranı ne olursa olsun, en yakın rakibinden bir oy fazla aldığı takdirde tek başına başkanlık makamına oturabilecektir. Seçimi kaybeden aday %49, 9999 oy almış olsa bile yürütmenin dışına itilebilecektir.

C-) Yarı-Başkanlık Sistemi Ø Yarı-başkanlık sistemi, parlamenter sistem ile başkanlık sisteminin her ikisinden de

C-) Yarı-Başkanlık Sistemi Ø Yarı-başkanlık sistemi, parlamenter sistem ile başkanlık sisteminin her ikisinden de bazı özellikler almıştır. Ø Yarı başkanlık sistemi, hükümet başkanı ve cumhurbaşkanı arasında yürütme yetkilerinin paylaşıldığı, yasama ve yürütmenin işbirliği içinde çalıştığı kesin kuvvetler ayrılığının olmadığı bir hükümet sistemidir. Bu sistemde de Cumhurbaşkanı genel oy ile halk tarafından seçilmekte ve hükümet millet meclisi önünde sorumlu sayılmaktadır.

 Fransa'nın uyguladığı bu sistemde parlamenter rejime göre temel farklılıklar şunlardır: Ø Klasik parlamenter

Fransa'nın uyguladığı bu sistemde parlamenter rejime göre temel farklılıklar şunlardır: Ø Klasik parlamenter rejim Cumhurbaşkanına sembolik görevler yüklediği halde, yarı başkanlık sisteminde yetki sahası daha geniştir. Örneğin meclisi dağıtabilme, referandum isteyebilme, anayasa konseyi üyelerini atama ve anayasanın 16 maddesi gereği olağanüstü durum ilan ederek yasama, yürütme ve hatta yargı gücünü elinde toplayabilmektedir. Cumhurbaşkanı, dış politika ve savunma konularında da ağırlığa sahiptir. Ø 7 yıl için seçilen Cumhurbaşkanı vatana ihanet dışında mutlak bir sorumsuzluk taşımaktadır. Yasaları onaylayan Parlamento, hükümeti denetleme ve düşürebilme yetkisine sahip olduğu halde, Cumhurbaşkanına karşı denetleme yönünden her hangi bir yetkisi yoktur.

 Örnek: Yarı-Başkanlık Sistemine sahip olan ülkeler: Fransa Rusya Finlandiya Portekiz

Örnek: Yarı-Başkanlık Sistemine sahip olan ülkeler: Fransa Rusya Finlandiya Portekiz

TÜRKİYE’NİN SİYASİ SİSTEMİ ØTürkiye’nin 1877’deki ilk meclis tecrübesinden bugüne kadar takip ettiği sistem parlamenter

TÜRKİYE’NİN SİYASİ SİSTEMİ ØTürkiye’nin 1877’deki ilk meclis tecrübesinden bugüne kadar takip ettiği sistem parlamenter sistemdir. İlk parlamento iki meclisten meydana geliyordu: Meclis-i Ayan ve Meclis-i Mebusan. Meclis-i Ayan üyeleri, padişah tarafından hayat boyu tayin ediliyor, Meclis-i Mebusan üyeleri ise, halk tarafından 4 yıllığına seçiliyordu. İkinci Meşruiyet döneminde de meclisler aynı şekilde teşekkül etmiştir.

Ø Bugün yürürlükte olan 1982 Anayasası’na göre de Türkiye’nin siyasi sistemi parlamenter sistem olarak

Ø Bugün yürürlükte olan 1982 Anayasası’na göre de Türkiye’nin siyasi sistemi parlamenter sistem olarak varlığını devam ettirmektedir. Ø Kuvvetler ayrılığı ilkesi göz önünde bulundurularak Türkiye’de yasama yetkisi TBMM’ne, yürütme yetkisi hükümet ve Cumhurbaşkanı’na, yargı yetkisi de bağımsız mahkemelere aittir. Ø Her ne kadar kuvvetler ayrılığı ilkesi katı bir biçimde uygulanmasa da yasama, yargı ve yürütme organlarının görev ve yetkileri anayasamız tarafından aşağıdaki gibi belirtilmiştir.

Yasama Organı Doğrudan seçimle oluşan tek organ, yine parlamenter geleneğe uygun olarak yasama organı,

Yasama Organı Doğrudan seçimle oluşan tek organ, yine parlamenter geleneğe uygun olarak yasama organı, yani TBMM’dir. “Egemenlik” TBMM’ye ait bir haktır. TBMM, yasama yetkisinin yanında, yürütme organını, yani hükümeti denetleme ve düşürme yetkisine de sahiptir. TBMM 25 yaşını dolduran ve anayasada belirtilen seçilme şartlarını haiz vatandaşlar arasında seçilen 550 milletvekilinden meydana gelmektedir. TBMM seçimleri 4 yılda bir yapılmakla beraber bazı durumlarda seçimler erkene alınabilmektedir.

Yürütme Organı: A-) Hükümet: Yürütmenin asıl kanadını oluşturan bakanlar kuruludur. Bakanlar kurulu başbakan ve

Yürütme Organı: A-) Hükümet: Yürütmenin asıl kanadını oluşturan bakanlar kuruludur. Bakanlar kurulu başbakan ve bakanlardan meydana gelmektedir. Cumhurbaşkanı tarafından atanan başbakan, bakanlar kurulu üyelerini seçmekte ve cumhurbaşkanına atanmak üzere sunmaktadır. Cumhurbaşkanı tarafından atanan bakanlar kurulu, hemen göreve başlar ve akabinde TBMM’nin güvenoyuna başvurur.

B-) Cumhurbaşkanı �Cumhurbaşkanı TBMM tarafından seçilmektedir. Anayasa, cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işleri, ayrı saymaktadır.

B-) Cumhurbaşkanı �Cumhurbaşkanı TBMM tarafından seçilmektedir. Anayasa, cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işleri, ayrı saymaktadır. Bunun dışındaki bütün işlemler, başbakan ve ilgili bakan tarafından imzalanmaktadır. Cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemlerden dolayı yargı yolu kapalıdır. Cumhurbaşkanı, anayasaya göre tarafsız olmak zorundadır.

Yargı Organı �Kuvvetler ayrılığı prensibine göre yargı bağımsızdır. Devlet düzeni açısından önem taşıyan kurum,

Yargı Organı �Kuvvetler ayrılığı prensibine göre yargı bağımsızdır. Devlet düzeni açısından önem taşıyan kurum, kanunların anayasaya uygunluğunu denetleyen Anayasa Mahkemesi’dir. Anayasa Mahkemesi, kanunların ve kanun hükmünde kararnamelerin (Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılır) anayasaya uygunluğunu denetlemenin yanında; Yüce Divan Sıfatıyla bakanların yargılanmasına, siyasi partilerin mali denetimine ve parti kapatma davalarına bakmaktadır. Anayasa Mahkemelerinin kararları kesin olup, bu kararlara karşı gelmek için iç hukukta gidilecek başka bir mercii yoktur. Yasama, yargı, yürütme bu kararlara uymak zorundadır.

Önemli Düşünürler ve Eserleri Montesquieu--------------- Kanunların Ruhu Üzerine Daniel Defoe-----------------Robinson Crouse Platon---------------------Devlet Aristoteles--------------------Politika

Önemli Düşünürler ve Eserleri Montesquieu--------------- Kanunların Ruhu Üzerine Daniel Defoe-----------------Robinson Crouse Platon---------------------Devlet Aristoteles--------------------Politika

SÖZLÜK �Patiarşi: Her türlü sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel kararlarda erkeğin ve erkeklik zihniyetinin

SÖZLÜK �Patiarşi: Her türlü sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel kararlarda erkeğin ve erkeklik zihniyetinin egemen olduğu toplumsal örgütlenme biçimi. �Sıfır Toplamlı Oyun: X + Y = 0 X pozitif bir sayı ise Y negatif bir sayı olmalı ki; toplamları 0 edebilsin. yani X kazanırken Y kaybetmeli ki; düzen sağlansın. �Siyasal Rejim: Bir devlet yönetiminde egemenliğin nasıl ve kim tarafından kullanılacağını belirleyen kural ve kurumları ifade eder.