1 Hafta Sosyal Psikoloji Nedir Sosyal Psikolojinin Doas

  • Slides: 34
Download presentation
1. Hafta Sosyal Psikoloji Nedir? Sosyal Psikolojinin Doğası Nedir? Sosyal Psikolojinin Kökenleri ve Ayrışan

1. Hafta Sosyal Psikoloji Nedir? Sosyal Psikolojinin Doğası Nedir? Sosyal Psikolojinin Kökenleri ve Ayrışan Modeller Geçen yüzyılda sosyal psikoloji alanına damgasını vuran deneysel sosyal psikolojidir. Bir yandan da 20. yüzyılın son çeyreğine doğru eleştirel sosyal psikoloji hızla yaygınlaşmıştır. Bu iki yaklaşım arasında bir gerilim vardır. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

 • Sosyal psikoloji bilim midir? Deneysel sosyal psikolojinin bir “bilim” olduğunu söyler. Eleştirel

• Sosyal psikoloji bilim midir? Deneysel sosyal psikolojinin bir “bilim” olduğunu söyler. Eleştirel sosyal psikoloji de sosyal psikolojinin bir bilim olduğunu söyler. Ama deneyselcilerin kastettiği bilim anlayışından farklıdır. Önce bilim nedir sorusu yanıtlanmalıdır. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

Deneysel sosyal psikolojinin kastettiği bilim fizik, kimya, biyoloji gibi doğa bilimlerinde yapılıp edilenlerdir. Doğa

Deneysel sosyal psikolojinin kastettiği bilim fizik, kimya, biyoloji gibi doğa bilimlerinde yapılıp edilenlerdir. Doğa bilimleri bilimsel yöntemi kullanarak bilgi edinmeye çalışır. Bilimsel yöntem başlığındaki bilim kelimesinin anlamı bilimin, hipotezleri tümdengelimli yöntemler kullanarak deneysel yürüten versiyonuna işaret eder. Deneysel sosyal psikoloji teorilerini kurmada ve sınamada bu anlamda bilimsel yöntemler kullanır. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

Eleştirel sosyal psikoloji ise bilgiyi edinmede kullanılabilecek yegane yöntemin hipotezleri tümdengelimli bilimsel yöntem olmadığını

Eleştirel sosyal psikoloji ise bilgiyi edinmede kullanılabilecek yegane yöntemin hipotezleri tümdengelimli bilimsel yöntem olmadığını öne sürer. Deneysel sosyal psikoloji anlayışına karşıdır. İddialarına göre bu yöntem insanların davranış ve yaşantılarını incelemeye uygun değildir. Çünkü insan yaşantısı son derece karmaşık, akıcıdır ve durağan değildir. Bilimsel yöntemde alternatif bir mantık kurmaya çalışırlar. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

 • Sosyal psikoloji ideolojik midir? İdeoloji buradaki anlamıyla belli bir toplum ya da

• Sosyal psikoloji ideolojik midir? İdeoloji buradaki anlamıyla belli bir toplum ya da kültürün inançlarından, değerlerinden ve pratiklerinden meydana gelen hayat tarzlarıdır, sağduyudur. Bu açıdan ideoloji aslında diğer sosyal teorisyenlerin kültürden anladığı şeye denk düşmektedir. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

Deneysel sosyal psikoloji, bilimsel yöntemle elde ettiği bilginin ideolojiden etkilenmediğini öne sürer. Etkilenmeme sebebi

Deneysel sosyal psikoloji, bilimsel yöntemle elde ettiği bilginin ideolojiden etkilenmediğini öne sürer. Etkilenmeme sebebi hipotezleri tümdengelimli bilimsel yöntemin kendisidir. Bu yöntem sayesinde ideolojiden bağımsız nesnel bilgiye ulaşılabilmektedir. Sadece olgulara dayanan ve olguları sınayan bu yöntem sayesinde elde ettiği nesnel bilgi araştırmacının kişisel görüş ve kanaatlerinden değer ve yargılarından, ideolojiden bağımsızdır. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

Eleştirel sosyal psikoloji buna karşı çıkar. “psikoloji, sosyal ve siyasi şartlardan sıyrılmış bilim adamları

Eleştirel sosyal psikoloji buna karşı çıkar. “psikoloji, sosyal ve siyasi şartlardan sıyrılmış bilim adamları tarafından yönetilen, değer yargısından bağımsız, nötr bir çaba içinde olamaz, değildir. İncelediği bizzat insan ve onun sosyal çabasıdır. Psikologlar da sosyal bağlamda yaşar, birbirinden farklılaşan menfaat ve karmaşık iktidar dinamiklerinden etkilenir” KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

Eleştirel sosyal psikoloji deneysel sosyal psikolojiyi, güçlü olanın (genelde batılı beyaz Hristiyan erkek olanın,

Eleştirel sosyal psikoloji deneysel sosyal psikolojiyi, güçlü olanın (genelde batılı beyaz Hristiyan erkek olanın, esas kabul edilenlerin) menfaatleri kayıran, böylelikle de gücü az olanlardan (genelde doğulu olandan, Hristiyan olmayandan, kadından, kültüre, gruba özgü kabul edilenlerden) istifade eden ve onları baskı altında tutan, ideolojik olarak kendini seçkinler (bilim adamı) grubuna yerleştiren bir pozisyonda görür. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

 • Sosyal dünyanın doğası nedir? Sosyal psikolojinin inceleme nesnesi insanın sosyal dünyasıdır. Deneysel

• Sosyal dünyanın doğası nedir? Sosyal psikolojinin inceleme nesnesi insanın sosyal dünyasıdır. Deneysel sosyal psikolojiye göre sosyal dünya bir sahnedir. İnsanlar bu sahnede rol alan kişilerdir. Bu sahne üzerinde rollerini oynarlar, bazen tek başına oynarlar. Ama mutlaka bir sosyal dünyanın içinde oynarlar. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

Sahnedeki insanlar sahnenin yani sosyal dünyanın içinde sudaki balık misalidir. Sosyal dünya onların neler

Sahnedeki insanlar sahnenin yani sosyal dünyanın içinde sudaki balık misalidir. Sosyal dünya onların neler yapabileceğini belirler (balığın yaşamı suya bağlıdır). Sosyal dünyanın akışında insanların kendi özgülükleri bazen olabilse de, bu dünyanın yapısı o kadar kuvvetli ve temel bir şeydir ki, insanların yapıp ettiklerine kalıcı bir damga vurur. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

Buradaki en önemli nokta, sosyal dünya ile insanların birbirinden ayrı olmasıdır. Her ikisi de

Buradaki en önemli nokta, sosyal dünya ile insanların birbirinden ayrı olmasıdır. Her ikisi de birbirinden ayrı birer varlıktır. Sosyal bir dünya vardır ve insanlar içinde hareket eder. Her insanın kendi zihninde psikolojik süreçler sürüp giderken zihinlerinin dışında bir sosyal dünya vardır. Bu sosyal dünyanın (kurallar, adetler, sağduyu vb. ) sosyal güçleri vardır. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

Bu etkileşim insanların yapıp ettiklerini şekillendirir (sözgelimi tutumlarınızı nasıl sergileyeceğiniz yani davranışınıza nasıl yansıtacağınız

Bu etkileşim insanların yapıp ettiklerini şekillendirir (sözgelimi tutumlarınızı nasıl sergileyeceğiniz yani davranışınıza nasıl yansıtacağınız toplumun değerlerine bağlıdır). Ama bu şekillendirmeni ana merkezi sosyal dünya değil bireyin zihni ve zihninde işleyen süreçlerdir (algı, dikkat, hafıza, düşünce vs. ). Dış dünya adı verilen sosyal dünya bu etkileşime ancak biçim vermektedir. İşte bu sebeple insanların psikolojik işleyişleri her yerde aynı zihinsel süreçlerle idare edilir. Ama bu zihinsel süreçlerin sosyal dünya ile etkileşimi, bu süreçlerin sonuçlarına farklı biçimler görüntüler verir. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

Eleştirel psikolojinin sosyal dünyayı ele alışı ise tamamen farklıdır. Stainton Rogers çok yerinde bir

Eleştirel psikolojinin sosyal dünyayı ele alışı ise tamamen farklıdır. Stainton Rogers çok yerinde bir benzetmeyle anlatır: “Sosyal dünya sanki müzik yapmak gibidir, müzik ancak insanlar yaptığında ve insanlar yüzünden vardır. Çalınan müziğe ve nasıl çalındığına çok çeşitli şeyler katkıda bulunur. Eldeki müzik aletleri, çalanlar ve söyleyenlerin becerileri, yetenekleri, çalınan parçayı idare edenin olup olmaması, yorum farklılıkları, bütün bunların hepsinin bir etkisi vardır. Müziğin nerede ve ne zaman icra edildiği fark yaratacaktır. Bazen memnun edilmesi gereken bir dinleyici kitlesi olacaktır hatta bazen de neyin çalınabileceği üzerinde siyasi kısıtlamalar olacaktır. Ama müzik aletlerini çalanlar olmadıkça ortada müzik olmayacaktır” KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

Bu çerçevede sosyal dünya müziğin sürekli çalınması ve sürekli işitilmesidir. Sosyal dünya birlikte birarada

Bu çerçevede sosyal dünya müziğin sürekli çalınması ve sürekli işitilmesidir. Sosyal dünya birlikte birarada hareket eden insanlar tarafından sürekli tekrar oluşturulan bir şeydir. Dolayısıyla sosyal dünya insanın dışında bir şey değildir. İnsanların yaptıkları birşeydir ve tıpkı farklı müzikler ve yorumlar gibi farklılaşan sosyal dünyalar vardır. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

 • • • ÖZET DENEYSEL SOSYAL PSİKOLOJİ 1. Sosyal fenomenler, süreçler ve olaylar

• • • ÖZET DENEYSEL SOSYAL PSİKOLOJİ 1. Sosyal fenomenler, süreçler ve olaylar hakkında geçerli bilgi edinmenin yegane geçerli yolunun hipotezleri tümdengelimli bilimsel yöntemi kullanmak olduğunu beyan eder. 2. Bu bilginin ideolojilerden bağımsız, ideolojilerin üzerinde, ideolojilere nötr durduğunu iddia eder. 3. Sosyal dünyayı, içinde hareket eden tekil bireylerden ayırır ve ayrı görür. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

 • ELEŞTİREL SOSYAL PSİKOLOJİ • 1. Bilgi edinmede hipotezleri tümdengelimli bilimsel yöntemin yegane

• ELEŞTİREL SOSYAL PSİKOLOJİ • 1. Bilgi edinmede hipotezleri tümdengelimli bilimsel yöntemin yegane yol olmadığını, genelde de en iyi yol olmadığını beyan eder. • 2. Her türden bilginin-deneysel sosyal psikolojinin bilgisi de dahil olmak üzere-doğası icabı ideolojiktir. • 3. Sosyal dünyanın birbiri ile etkileşen insanlar tarafından sürekli inşa edildiği görüşü hakimdir. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

 • SOSYAL PSİKOLOJİNİN KÖKENLERİ Bilim dallarının da tıpkı devletler, milletler, kurum ve gruplar,

• SOSYAL PSİKOLOJİNİN KÖKENLERİ Bilim dallarının da tıpkı devletler, milletler, kurum ve gruplar, aileler gibi bir geçmişi vardır. Sosyal psikologların ne gibi şeylerle, için ve nasıl uğraştıklarını anlamak için geçmişini öğrenmemiz şarttır. Tarihten anladığımız şey, belirgin fiziksel ya da sosyal olguların kaydedilmesinden farklı bir şeydir. Tarih bitmeyen bir inşaat alanıdır. Bu inşaat alanında şekiller, kişiler, veriler, olaylar belirlenmiş olabilir. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

Ama bunlardan hangisinin ne çerçevede ve neden ele alınacağı, nasıl değerlendirileceği işte bu bitmeyen

Ama bunlardan hangisinin ne çerçevede ve neden ele alınacağı, nasıl değerlendirileceği işte bu bitmeyen tarih inşaatının ve amacının meselesidir. Çünkü tarihin inşaası her zaman gelecektedir. Bir başka ifade ile geçmiş hep geleceğe bağlı bir şekilde yani gelecek zamanda sorduğumuz sorulara, aradığımız cevaplara göre dönüşüp değişecektir. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

Deneysel sosyal psikoloji kimliğini sosyal olayların neden sonuç ilişkisini deneyleyerek arayan bir bilim dalı

Deneysel sosyal psikoloji kimliğini sosyal olayların neden sonuç ilişkisini deneyleyerek arayan bir bilim dalı olarak kurmuştur. Psikolojiden tek farkı tekil bireyin davranışları yerine bu bireylerin etkileşimlerinin neticeleri üzerine araştırmalar yapmasıdır. Araştırmalarını tıpkı psikoloji gibi deneyleme esası üzerine oturtmaktadır. Bütün tarihçesi ilk sosyal psikolojik deneylerin başladığı tarih üzerine oturtur. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

1990’lardan bu yana eleştirel sosyal psikoloji ise sosyal psikolojinin tarihinin deneyleme ile başlamadığını ve

1990’lardan bu yana eleştirel sosyal psikoloji ise sosyal psikolojinin tarihinin deneyleme ile başlamadığını ve aslında sebep-sonuç ilişkisi aramanın ve deneylemenin çoğu zaman sosyal psikolojik araştırmalara uygun düşmediğini savunmuştur. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

Psikoloji ve sosyal psikoloji 19. yüzyılın son dönemlerinde gelişmiştir. Bu dönemde Avrupa’daki devletler ve

Psikoloji ve sosyal psikoloji 19. yüzyılın son dönemlerinde gelişmiştir. Bu dönemde Avrupa’daki devletler ve toplumları, sömürgeleştirme, kapitalistleşme, işçi sınıfının belirginleşmesi, şehirleşme ve sanayileşmenin yoğunluk kazanması gibi birçok siyasi ve ekonomik değişimler ve dönüşümler yaşanmaktaydı. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

Bu değişim ve dönüşümler toplumda yeni talepler doğurmaktaydı. Bu talepler karşısında da devletin bu

Bu değişim ve dönüşümler toplumda yeni talepler doğurmaktaydı. Bu talepler karşısında da devletin bu talepleri ve toplumu kontrol etme gerekliliği doğuyordu. Bu değişim ve dönüşüm sonucunda ortaya çıkan talepler ve kontrol ihtiyacı, üniversitelerde sosyal bilimlerin kurumlaşmasını ve hemen sonrasında da disiplinler halinde ayrışmasını teşvik etmiştir. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

O dönemde bir tarafta artan şehir nüfusunu ve buna bağlı okullaşma oranının yükselmesi, işçi

O dönemde bir tarafta artan şehir nüfusunu ve buna bağlı okullaşma oranının yükselmesi, işçi ve işveren çatışmaları, sermaye artırımları, siyasi toprak genişlemeleri, sömürgeler ve buradaki insanların farklı kültürlerden olmaları, giderek artan sayıda ve şiddete başkaldırılar, isyanlar yer alıyordu. Diğer taraftan ise iktidar gruplarının sokaktaki insanı daha iyi anlamak, aralarındaki farkları belirlemek ve onlar üzerinde kendi taleplerini daha etkin bir biçimde kabul ettirebilmek arzuları vardı. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

Mc. Dougall ve William James: Sosyal psikolojinin ne olması gerektiği üzerine yazdılar. James 1890

Mc. Dougall ve William James: Sosyal psikolojinin ne olması gerektiği üzerine yazdılar. James 1890 yılında Psikolojinin Kuralları adlı kitabı yayınladı. Mc. Dougall’ın insan imajına göre insanlar büyük ölçüde biyolojik güdülerinin ürünüdür. Sosyal ve kültürel güçler tarafından medeni bireyler halinde şekillendirilirler. Buna göre insanlar edilgendirler, farkındalıkları eksiktir. Ancak ahlaki yargılarda bulunabilirler. Özgür iradeden yoksundurlar. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

Bunun aksine James’de insan imajı kendi farkındalığına sahiptir, kendi belirleyendir. Etkili bir şekil ve

Bunun aksine James’de insan imajı kendi farkındalığına sahiptir, kendi belirleyendir. Etkili bir şekil ve niyet ederek birbiri ile bağlantılı bir dünya anlayışı ortaya koyar. Özgür iradeye sahiptir. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

Mcdougall ve James’in çalışmaları bize sosyal psikolojinin işaretlerini verir. Ama sosyal psikolojinin geçmişindeki hareketlere

Mcdougall ve James’in çalışmaları bize sosyal psikolojinin işaretlerini verir. Ama sosyal psikolojinin geçmişindeki hareketlere baktığımızda Avrupalı iki görüş önem kazanır. Almanya’dan Wundt’un Völkerpsychologie’si ve Le Bon’un (Fransız) ‘kalabalık psikolojisi’dir. Völkerpsychologie Almanca bir kelime olarak halk ya da kitle psikolojisi anlamına gelmektedir. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

Völkerpsychologie’nin odak noktasına sosyal olanı yerleştirir. Sosyal olan kültür, dil ve düşüncenin karşılıklı etkileşimleri

Völkerpsychologie’nin odak noktasına sosyal olanı yerleştirir. Sosyal olan kültür, dil ve düşüncenin karşılıklı etkileşimleri ve uygulamalarıdır. Wundt gözlemler yaparak bunları karşılaştırır. Kitle psikolojisinin labaratuarlarda içebakış yöntemleriyle incelenemeyeceğini söylediği ve deneylemeden uzak olması nedeniyle 20. yy başlarında bilim dışı olarak kabul edildi. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

Wundt Alman prensliklerinin tek bir Alman devleti ve milleti olarak ortaya çıkışını anlama çabasından

Wundt Alman prensliklerinin tek bir Alman devleti ve milleti olarak ortaya çıkışını anlama çabasından etkilendi, benzer şekilde 19. yüzyılı devrimlerle geçiren Fransa’da 1870’deki Paris ayaklanması Le Bon’u fazlasıyla etkilemişti. İnsan kitlelerin ne zaman ve nasıl biraraya gelerek bir kalabalık oluşturduğunu ve birey olmaktan çıktıklarını anlamaya çalışan Le bon, yığınları Kalabalık Psikolojisi altında incelemiştir. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

Le Bon bu eserinde kalabalıklarda geçici ama açık özellikler taşıyan ortak bir zihniyetin ortaya

Le Bon bu eserinde kalabalıklarda geçici ama açık özellikler taşıyan ortak bir zihniyetin ortaya çıktığını söyler. Kalabalığın tesiriyle oluşan ortak grup zihniyeti bireylerin normalde kontrol altında tuttukları bilinçaltı dürtülerini açığa çıkarır. Le Bon’a göre heyecan ve dürtülerle hareket eden ve zihnen geri bir kalabalık davranışıyla karşıya kalınır. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

 • İnsan ile toplumun ilişkisi nasıl kurulur? Bu soruya Platon ve Aristo’nun birbirlerinin

• İnsan ile toplumun ilişkisi nasıl kurulur? Bu soruya Platon ve Aristo’nun birbirlerinin tam aksi yöndeki düşünce akımlarını izleyerek yanıt verebiliriz. Platon devletin kişiye, bireye üstünlüğünü savunur. Ona göre kişinin tam anlamıyla sosyal olabilmesi için uzman kişiler elinde eğitilmesi gerekir. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

 • Aristo ise insanoğlu doğası gereği sosyaldir. Bu doğa onun diğer insanlarla ilişki

• Aristo ise insanoğlu doğası gereği sosyaldir. Bu doğa onun diğer insanlarla ilişki kurmasını sağlar. Bu ilişkiler insanların birlikte yaşamasını, ailelerin, kabilelerin en sonunda da doğal olarak devletin gelişmesini sağlar. Kısaca Platon’un düşüncesi devletin birey üzerindeki üstünlüğünü vurgularken, Aristo’nun düşüncesi bireyin otonom ve özgür oluşuna odaklanır. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

 • Birey merkezli yaklaşım: Sosyal gruplaşmaların, sosyal kurumların ve sosyal güçlerin, bireylerin davranışları

• Birey merkezli yaklaşım: Sosyal gruplaşmaların, sosyal kurumların ve sosyal güçlerin, bireylerin davranışları ve zihinlerinde süre giden süreçlerle belirlendiğini öne sürer ve bu belirlenme tarzları üzerine odaklanır. Psikoloji bu yaklaşımdan ortaya çıkmış ve bireysel zihinlerde nelerin olup bittiğine odaklanmıştır. Politik olarak ele aldığımızda bu yaklaşım liberal bireyselciliktir, bireyin otonom ve özgür olduğu kabul edilir. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

 • Sosyal Merkezli Yaklaşım: Bireylerin davranış ve yaşantılarının ait oldukları sosyal gruplar ve

• Sosyal Merkezli Yaklaşım: Bireylerin davranış ve yaşantılarının ait oldukları sosyal gruplar ve sosyal kurumlar tarafından belirlendiğini öne sürer ve bunun tarzları üzerine odaklanır. Sosyoloji bu yaklaşımdan ortaya çıkmıştır. Politik olarak ele aldığımızda bu yaklaşım liberal hümanizmdir, toplumun iyiliğine ortak çabayla katkıda bulunan bireylerin sorumlulukları üzerine odaklanır. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel

 • Bu iki felsefe ve gelenek sosyal psikolojinin iki farklı temel yaklaşımının kaynağıdır.

• Bu iki felsefe ve gelenek sosyal psikolojinin iki farklı temel yaklaşımının kaynağıdır. Biz bunlara psikolojik sosyal psikoloji ve sosyolojik sosyal psikoloji adını vermekteyiz. Genel olarak söylersek sosyolojik sosyal psikolojinin öncüleri ve takipçileri Avrupalıdır, psikolojik ise sosyal psikolojinin Amerika Birleşik Devletlerinde gelişmiştir, denek dedikleri birey üzerinde tam bir hakimiyet kurarlar. KAYNAK: Sibel A. Arkonaç (2008) Sosyal Psikolojide İnsanları Anlamak, Deneysel ve Eleştirel Yaklaşımlar, Ankara: Nobel