Eitimin Psikolojik Temelleri 1 Psikoloji nedir n Psikoloji

  • Slides: 40
Download presentation
Eğitimin Psikolojik Temelleri 1

Eğitimin Psikolojik Temelleri 1

Psikoloji nedir ? n Psikoloji; nasıl düşündüğümüz, nasıl hissettiğimiz, nasıl davrandığımız hakkındaki tüm soruları

Psikoloji nedir ? n Psikoloji; nasıl düşündüğümüz, nasıl hissettiğimiz, nasıl davrandığımız hakkındaki tüm soruları cevaplamaya çalışan bir bilimdir. n Psikoloji; insan ve hayvan davranışlarını inceleyen bir bilim dalıdır. n Psikoloji; davranış ve zihinsel süreçlerin bilimidir. 2

n n n Eğitim ve psikoloji, bilim olarak kısa bir tarihi geçmişe dayanmaktadır. İlk

n n n Eğitim ve psikoloji, bilim olarak kısa bir tarihi geçmişe dayanmaktadır. İlk “psikoloji laboratuarını” 1879’da Almanya’da Leipzig Üniversitesinde Wilhelm Wundt kurmuştur. 1920’lere kadar zihinsel yaşamın bilimi olarak tanımlanmıştır. 1920’lerden 1960’lara kadar psikoloji, Amerikan psikologları tarafından gözlenebilir davranışların bilimi olarak yeniden tanımlanmıştır. 1960’larda ise psikoloji başlangıçtaki ilgisi olan zihinsel süreçlere yeniden yönelmiş ve psikoloji, davranış ve zihinsel süreçlerin bilimi haline gelmiştir. 3

Psikolojinin Bireylere Faydaları Psikoloji bireye kendini daha iyi tanıma ve davranışlarının nedenlerini anlama fırsatı

Psikolojinin Bireylere Faydaları Psikoloji bireye kendini daha iyi tanıma ve davranışlarının nedenlerini anlama fırsatı vermektedir. n Psikoloji bireyin diğer bireyleri, hayvanları daha iyi anlamasını ve onlarla empati kurabilmesini sağlamaktadır. n 4

Psikolojinin Bireylere Faydaları n Psikoloji bireyin anne babadan başlayarak çevredeki insanları, çevredeki grupları, toplumu

Psikolojinin Bireylere Faydaları n Psikoloji bireyin anne babadan başlayarak çevredeki insanları, çevredeki grupları, toplumu daha iyi anlayarak çevreyle uyum kurmasını sağlamaktadır. n Uyum ise psikolojik dengenin temelini oluşturmaktadır. 5

Eğitim ve Psikoloji İnsanı konu alan tüm bilimler birbirleriyle mutlaka etkileşim içerisindedir. Eğitim ile

Eğitim ve Psikoloji İnsanı konu alan tüm bilimler birbirleriyle mutlaka etkileşim içerisindedir. Eğitim ile psikolojide çalışma alanları açısından etkileşim halindedir. n Eğitim: Bireyde istendik davranışları geliştirme sürecidir. n Psikoloji: Zihinsel süreçler ve davranışları inceleyen bilim dalıdır. n 6

Eğitim ve Psikoloji n Eğitim, öğrencilerin davranışlarını istendik yönde değiştirebilmek için psikolojiyle işbirliği yapmaktadır.

Eğitim ve Psikoloji n Eğitim, öğrencilerin davranışlarını istendik yönde değiştirebilmek için psikolojiyle işbirliği yapmaktadır. n Psikoloji biliminin ortaya koyduğu bulgular, eğitimin daha da geliştirilmesi için kullanılmaktadır. 7

Eğitim ve Psikoloji n Eğitim kurumlarında öğrencilerin psikolojik sağlıklarının korunmasında da psikolojiden yararlanılmaktadır. n

Eğitim ve Psikoloji n Eğitim kurumlarında öğrencilerin psikolojik sağlıklarının korunmasında da psikolojiden yararlanılmaktadır. n Ders anlatırken öğrenci psikolojisinin bilinmesi öğretmenlere büyük avantajlar sağlamaktadır. 8

Eğitim ve Psikoloji n Öğretmenlerin kişilerarası iletişim becerilerine sahip olmaları, öğrencilerle, diğer öğretmenlerle ve

Eğitim ve Psikoloji n Öğretmenlerin kişilerarası iletişim becerilerine sahip olmaları, öğrencilerle, diğer öğretmenlerle ve velilerle iyi iletişim kurabilmelerinde ve karşılaştıkları sorunları kolayca aşmalarında yardımcı olmaktadır. n Öğrencilerin derse karşı tutumları, motivasyonları, dikkatlerinin derse çekilmesi, kaygıları dersin işlenmesine etki eden önemli psikolojik faktörlerdir. 9

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ n Psikolojinin eğitim ile kesiştiği nokta eğitim psikolojisinin konu alanını oluşturmaktadır. n

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ n Psikolojinin eğitim ile kesiştiği nokta eğitim psikolojisinin konu alanını oluşturmaktadır. n Eğitim psikolojisi; bireyin davranışları ve bu davranışları oluşturan nedenleri incelemekte ve elde ettiği verileri eğitim alanında kullanmaktadır. 10

Eğitim Psikolojisi n n Uygulamalı psikolojinin alt dallarından eğitim psikolojisi genel olarak gelişim psikolojisi

Eğitim Psikolojisi n n Uygulamalı psikolojinin alt dallarından eğitim psikolojisi genel olarak gelişim psikolojisi ve öğrenme psikolojisini kapsamaktadır. Bunun yanı sıra eğitim psikolojisinden özürlü ve üstün zekâlı çocukların eğitimlerinde, sivil savunma birimleri ve ordu için, güvenlik, arama, kurtarma amaçlı, ayrıca sirkler için gösteri amaçlı olarak köpek, fil, aslan, papağan ve atların eğitilmesinde de yararlanılmaktadır. 11

n Uygulamalı psikoloji deneysel alanlarda elde edilen bulguların günlük yaşamda karşılan sorunların tanısını ve

n Uygulamalı psikoloji deneysel alanlarda elde edilen bulguların günlük yaşamda karşılan sorunların tanısını ve belirlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kullanıldığı alandır. 12

Gelişim Psikolojisi n Gelişim psikolojisinin kapsamında döllenmeden başlayarak ölüme kadar geçen süreç içerisindeki fiziksel,

Gelişim Psikolojisi n Gelişim psikolojisinin kapsamında döllenmeden başlayarak ölüme kadar geçen süreç içerisindeki fiziksel, zihinsel, ahlaki vb. her türlü gelişim alanındaki değişiklikler incelenmektedir. n Gelişim psikolojisi, biyolojik, psikolojik ve davranışsal yeteneklerin basitten karmaşık sistemlere doğru değişiminin incelenmesi olarak da tanımlanmaktadır. 13

Gelişim Psikolojisi ve Eğitim n n n Eğitimin üstüne çalıştığı malzeme insandır. Gelişim psikolojisinin

Gelişim Psikolojisi ve Eğitim n n n Eğitimin üstüne çalıştığı malzeme insandır. Gelişim psikolojisinin ortaya koyduğu; insanoğlunun çeşitli gelişim alanları ve dönemlerinin özellikleri dikkate alınarak öğretme-öğrenme düzenlendiği, bu eğitim durumlarıyla öğrencilerin etkileşimleri gelişim özelliklerine uygun olarak gerçekleştirildiği ve değerlendirmenin çocuğun gelişim özelliklerine göre yapıldığı takdirde eğitimde istendik davranış değişmeleri gerçekleşecektir. Gelişim psikolojisinin sunduğu bilgilerden eğitimde yararlanıldığının bir örneği olarak, ilköğretime başlama yaşının 7 yaş olması verilebilir. 14

Zihinsel Gelişim Kuramı (J. Piaget/1896 -1980) n Piaget zekâyı çevreye uyum yapabilme yeteneği olarak

Zihinsel Gelişim Kuramı (J. Piaget/1896 -1980) n Piaget zekâyı çevreye uyum yapabilme yeteneği olarak tanımlamaktadır. n Piaget bilişsel yapılardaki değişimle öğrenmeyi açıklamıştır. 15

Zihinsel Gelişim Kuramı n n n Şema zihnimizde oluşturduğumuz bilişsel dosyalardır. Şemalar içlerinde her

Zihinsel Gelişim Kuramı n n n Şema zihnimizde oluşturduğumuz bilişsel dosyalardır. Şemalar içlerinde her türlü bilişsel (renk şeması), duyuşsal (inanç şeması), davranışsal (araba kullanma şeması) bilgiyi barındırmaktadırlar. Bilgiler çevreye uyum sağlamamızı ve davranışlarımızı gerçekleştirmemizi sağlamaktadır. Piaget insanların doğuştan üç temel bilişsel şema ile dünyaya geldiklerini ifade etmektedir. Bunlar emme, yakalama-kavrama, ağlama şemalarıdır. Bu üç şema bebeğin dünyaya uyum sağlayarak hayatını devam ettirmesine yetmektedir. 16

Piaget’in Bilişsel Gelişim Dönemleri n I. Duyusal - Motor Dönem (0 -2) n II.

Piaget’in Bilişsel Gelişim Dönemleri n I. Duyusal - Motor Dönem (0 -2) n II. İşlem Öncesi Dönem (2 -7) n III. Somut İşlemler Dönemi (7 -11) n IV. Soyut İşlemler Dönemi (11 -Ergenliğin sonu) 17

Başlıca Öğrenme Yaklaşımları 1. 2. 3. 4. Davranışçı yaklaşım, Bilişsel yaklaşım, Toplumsal öğrenme yaklaşımı,

Başlıca Öğrenme Yaklaşımları 1. 2. 3. 4. Davranışçı yaklaşım, Bilişsel yaklaşım, Toplumsal öğrenme yaklaşımı, İnsancıl Yaklaşım, 18

Davranışçı Yaklaşımda Öğrenme n n n İnsanların öğrenmesi ile hayvanların öğrenmesi aynı kurallar içinde

Davranışçı Yaklaşımda Öğrenme n n n İnsanların öğrenmesi ile hayvanların öğrenmesi aynı kurallar içinde olur. İnsanda ve hayvanda öğrenen şey organizmadır. Öğrenme, organizmanın davranışında bir değişikliğin olmasıdır. Öğrenmede hayvan ve insan davranışlarını benzer olarak alanlara davranışçı ve geliştirdikleri kuramlara davranışçı kuramlar denilmiştir. Davranışçılar, öğrenmeyi uyarıcı ile davranış arasında bağ kurma işi olarak görmektedirler. Bu yüzden davranışçıların genel adı, U-T (uyarantepki) kuramcılarıdır. 19

Davranışçı Yaklaşımda Öğrenme n n Davranışçılar, insan zihnini doğuştan boş olarak kabul ederler. Her

Davranışçı Yaklaşımda Öğrenme n n Davranışçılar, insan zihnini doğuştan boş olarak kabul ederler. Her şey sonradan öğrenilir. Davranışçılar, “öğrenme” teriminden çok “koşullanma” terimini kullanırlar. Organizma çevreden gelen uyarıcılara tepki göstererek öğrenir. Öğrenme, anlaşılabilir ve açıklanabilir. O nedenle de organizmanın (kara kutu) içinde olanlarla değil, dışa yansıyan hareketleriyle ilgilenilmelidir. Davranışçı yaklaşımlar genel olarak Klasik ve Edimsel Koşullanma olmak üzere iki grupta ele alınmaktadır. 20

Klasik koşullanma (Pavlov, Watson) n Klasik koşullanma genelde refleks, içgüdüsel yani otonom sinir sisteminin

Klasik koşullanma (Pavlov, Watson) n Klasik koşullanma genelde refleks, içgüdüsel yani otonom sinir sisteminin doğal tepkileri ile oluşan düşünülmeden yapılan davranışlarla ilgili öğrenmeleri içermektedir. n Eli yanınca çekmesi, köpek ısırınca korkma vb. gibi davranışlar burada önem kazanmaktadır. 21

Edimsel koşullanma (Skinner) Thorndike’nin çalışmalarından hareket eden SKİNNER, organizmanın davranışlarını uyarıcılara karşı gösterilen otomatik

Edimsel koşullanma (Skinner) Thorndike’nin çalışmalarından hareket eden SKİNNER, organizmanın davranışlarını uyarıcılara karşı gösterilen otomatik bir tepki olmaktan çok, kasıtlı olarak yapılan hareketler olarak tanımlamaktadır. n Skinner’e göre bir davranışın sonucu, organizma için hoşa giden, olumlu bir durum yaratıyorsa, o davranışın tekrar ortaya çıkma olasılığı artmaktadır. Bu tarz davranıştan sonra olumlu uyarıcı verilerek yapılan koşullanmaya edimsel koşullanma denilmektedir. n 22

n n n Davranışı izleyen ve organizma üzerinde olumlu etki yaratarak davranışın değişimine neden

n n n Davranışı izleyen ve organizma üzerinde olumlu etki yaratarak davranışın değişimine neden olan ve ortaya çıkma ihtimalini artıran uyarıcılara pekiştireç denmektedir. Davranışın arkasından gelen ve organizma için hoşa gitmeyen bir durum yaratan uyarıcılar ise cezadır. Pekiştireçlerin değeri kişiden kişiye değişir. Küçük bir çocuk için şeker anlamlıyken, büyük bir kişi için şeker muhtemelen kompleks bir davranışı tekrar yaptıracak kadar anlamlı bir pekiştireç olmayacaktır. Skinner’a göre edimsel koşullanma ilkeleri insan yaşamında daha etkilidir, organizma tepkiyi seçmekte ve kendisi göstermektedir. 23

n n Davranışçılar, insanların karşılaştıkları problemin çözümünde; genellikle geçmişte yaşadıkları benzer durumları göz önüne

n n Davranışçılar, insanların karşılaştıkları problemin çözümünde; genellikle geçmişte yaşadıkları benzer durumları göz önüne aldıklarını ileri sürerler. Yeni bir problemle karşılaşıldığında ise, bireyin deneme- yanılma yoluyla yeni çözümler üreteceği kabul edilir. Davranışçı yaklaşımlarda önemli olan; gözlenebilen, başlangıcı ve sonu olan, dolayısıyla ölçülebilen davranışlardır. 24

Bilişsel Öğrenme Yaklaşımı (Piaget, Bruner, Ausubel ) n n n İnsanın zihninde geçen bazı

Bilişsel Öğrenme Yaklaşımı (Piaget, Bruner, Ausubel ) n n n İnsanın zihninde geçen bazı süreçler öğrenmede belirleyicidir. Öğrenmede bireysel farklılıklar vardır. Öğrenme süreçleri insana özgü olabilir. Birey çevrede sunulan uyarıcılardan hangisini seçeceğine ve onu zihninde nasıl işleyerek hangi bilgileriyle ilişki kuracağına kendisi karar vermektedir. Öğrenmenin sorumluluğu bireye aittir. Öğrenme bireyin istediği zamanda gerçekleşmektedir. Öğrenmede içsel güdülenme etkilidir. Başkalarının ödül vermesi ya da uyarıcı sunması önemli değildir. Önemli olan bireydir. 25

Bilişsel Öğrenme Yaklaşımı n Açık davranış değişikliği görülmeyebilir. Birey belli bir yer ve zamanda

Bilişsel Öğrenme Yaklaşımı n Açık davranış değişikliği görülmeyebilir. Birey belli bir yer ve zamanda öğrendiği bilgiyi, hemen ortaya koymak zorunda değildir. İstediği zamanda ve yerde uygulamaktadır. n Bireyin yeni gelen bir bilgiyi öğrenebilmesi için, öğrenme işine etkin olarak katılması, kendisine sunulan uyarıcıları seçmesi, bunları kendisi için anlamlı hale getirmesi ve en uygun tepkiyi üretmesi gerekmektedir. n Bilgi örgütlenir. Eski bilgi-yeni bilgi ilişkilendirilir. 26

Bilişsel Öğrenme Yaklaşımı n n Biliş, insan zihninin dünyayı ve çevresindeki olayları anlamaya yönelik

Bilişsel Öğrenme Yaklaşımı n n Biliş, insan zihninin dünyayı ve çevresindeki olayları anlamaya yönelik yaptığı işlemlerin tümüdür. Dıştan alınan uyarımların algılanması, önceki bilgilerle karşılaştırılması, yeni bilgilerin oluşturulması, elde edilen bilgilerin belleğe depolanması, hatırlanması ile zihinsel ürünlerin kalite ve mantık yönünden değerlendirilmesi, bilişsel faaliyetlerdir. 27

Davranışçı ve Bilgi İşlem Yaklaşımı Arasındaki Farklılıklar n Davranışçı psikologlar, davranışa neden olan ve

Davranışçı ve Bilgi İşlem Yaklaşımı Arasındaki Farklılıklar n Davranışçı psikologlar, davranışa neden olan ve davranışı takip eden uyarıcıları gözleyerek öğrenmeyi açıklamaya çalışmışlardır. Davranışçılar için uyaran ve bu uyarana organizmanın verdiği tepki önemlidir. Uyaranla tepki arasında zihinde olup biten süreçler gözlenebilir olmadığı için davranışçılar bunlar ile ilgilenmezler. Bilişsel yaklaşımcılar ise, uyarıcının birey tarafından algılanmasından itibaren bireyde meydana gelen içsel süreçler ve öğrenmeye etki eden bireysel özellikler ile ilgilenir. n Davranışçılar, öğrenmeyi davranış değişmesi olarak tanımlarken, Bilişsel Kuramcılar; öğrenmeyi bireyin içsel kapasitesindeki değişme olarak görür. n Davranışçı kuramlar; davranışın öğrenildiğini belirtirler. Bilişsel Yaklaşımcılar ise, bilginin öğrenildiğini ve bilgide meydana gelen değişmenin davranışa yansıdığını savunurlar. 28

Davranışçı ve Bilgi İşlem Yaklaşımı Arasındaki Farklılıklar n Davranışçı yaklaşıma göre; dıştan verilen pekiştireçler

Davranışçı ve Bilgi İşlem Yaklaşımı Arasındaki Farklılıklar n Davranışçı yaklaşıma göre; dıştan verilen pekiştireçler öğrenmede önemlidir. Bilişsel yaklaşıma göre, dıştan verilen pekiştireç organizmanın yaptığı davranışla ilgili geri bildirim sağlar. Ayrıca, öğrenmede dışsal pekiştireçlerin yanı sıra başarılı olma gibi içsel pekiştireçler de önem taşır. n Davranışçılar, genelde hayvanlar ve basit davranışlar üzerinde deneyler yaparak öğrenmenin kurallarını bulmaya çalışırken; Bilişselciler, problem çözme, kavram öğretimi gibi karmaşık davranışlar ile ilgilenmişlerdir. n Davranışçılar, öğrenmeyi açıklayan tüm değişkenlerin çevrede olduğunu belirtir. Bu nedenle, öğrenmeyi anlayabilmek için çevrenin organizma üzerindeki etkisinin incelenmesi gerekir. Bilişsel yaklaşımcılar ise, öğrenmenin zihinsel bir süreç olduğunu belirtir. Öğrenmenin oluşabilmesi için, anlama, anlam verme, problem çözme gibi organizmanın içinde yer alan süreçlerin incelenmesi gerekir. 29

Sosyal (Toplumsal) öğrenme yaklaşımı (Albert Bandura) n n Düşüncenin önemi ve öğrenmede taklit ve

Sosyal (Toplumsal) öğrenme yaklaşımı (Albert Bandura) n n Düşüncenin önemi ve öğrenmede taklit ve gözlemin yeri (Çocuk ve gençlerin TV den etkilenmesi, şiddet) Dikkat, hatırlama, uygulama, güdülenme kavramları temel oluşturur. 30

Sosyal (Toplumsal) öğrenme yaklaşımı Bandura’ya göre; n n n Birey kendi davranışlarını değerlendirip bir

Sosyal (Toplumsal) öğrenme yaklaşımı Bandura’ya göre; n n n Birey kendi davranışlarını değerlendirip bir yargıya ulaşarak içsel standartlar oluşturur. Davranışlarının temelinde bu standartlar ve güdüler vardır. Birey ancak davranışı meydana getirdikten sonra uygun olup olmadığına karar verir. Birey gözler, modelin ne yaptığını keşfeder, sonuçlarını izler ve yorumlar yaparak bunu kendi davranışlarına uyarlar. Öğrenilen, tepkiler ve bu tepkilerin sonuçlarıdır. 31

Sosyal (Toplumsal) öğrenme yaklaşımı n n Birey, sosyal modelin davranışlarını sadece tekrar ederek ya

Sosyal (Toplumsal) öğrenme yaklaşımı n n Birey, sosyal modelin davranışlarını sadece tekrar ederek ya da pekiştirerek değil gözleyerek elde eder. Örneğin; bir çocuk nasıl yemek yiyeceğini, nasıl giyineceğini, nasıl konuşacağını, nasıl sigara içeceğini anne babasını veya çevresini gözleyerek öğrenir. Önemli olan gözlenen davranışın bireyin amacına uygun olup olmadığıdır. Bandura’nın bütün çalışmalarında öğrenen kişi gözlemcidir. Uyarıcı, model kişinin davranışlarıdır. 32

Sosyal (Toplumsal) öğrenme yaklaşımı Bandura’ya göre; n Modelin sahip olduğu yaş, statü, cinsiyet vb.

Sosyal (Toplumsal) öğrenme yaklaşımı Bandura’ya göre; n Modelin sahip olduğu yaş, statü, cinsiyet vb. pek çok özelliği gözlemcinin dikkatini çeken özelliktir. n Çocuklara doğru davranışlar kazandırmak isteniyorsa öncelikle onlara uygun modeller olunmalıdır. n Öğrenmede gerçekleşen ilk zihinsel süreç dikkat çekmedir. Daha sonra gözlemlenen bilgiler sembolleştirilip kodlanmakta ve bellekte saklanmaktadır. n Saklanan bu bilgiler daha sonra organizma tarafından performansa dönüştürülür. 33

İnsancıl (Hümanistik) Öğrenme Yaklaşımı n Bireyi diğerlerinden farklı kılan ona özgü olan duyguları, algıları,

İnsancıl (Hümanistik) Öğrenme Yaklaşımı n Bireyi diğerlerinden farklı kılan ona özgü olan duyguları, algıları, inançları ve amaçları ile ilgilenen insancıl psikolojisinin iki önemli ismi Rogers ve Maslow’dur. n İnsancıl yaklaşım özellikle insana bakış açısından gerek davranışçılardan, gerekse psikoanalistlerden ayrılmaktadır. 34

İnsancıl (Hümanistik) Öğrenme Yaklaşımı n Davranışçılara göre insan çevresel uyarıcılara mekaniksel tepkiler veren bir

İnsancıl (Hümanistik) Öğrenme Yaklaşımı n Davranışçılara göre insan çevresel uyarıcılara mekaniksel tepkiler veren bir varlıktır. Doğuştan ne iyi, ne kötü olan ve çevreye göre biçimlenen bir yapıdadır. n Psikoanalistler, insanın tepkilerinin nedenlerini daha derinde arasalar da, bireyi bilinçaltının yönlendirdiğini savunmaktadır. Freud’a göre, insan doğası doğuştan şiddet, saldırganlık gibi olumsuz dürtülere sahiptir. n Hümanist psikologlar, insanın doğuştan iyi olduğu, olumlu bir potansiyele sahip ve gücünü kendinde bulan bir varlık olduğunu, yaşam boyu kendini geliştirme amacına yönelik olarak etkinlikte bulunduğunu kabul etmektedir. 35

İnsancıl (Hümanistik) Öğrenme Yaklaşımı n n İnsancıl yaklaşıma göre benlik ve diğer kişilik özellikleri

İnsancıl (Hümanistik) Öğrenme Yaklaşımı n n İnsancıl yaklaşıma göre benlik ve diğer kişilik özellikleri ile öğrenme arasında yakın bir ilişki vardır. Bu yüzden çocukların küçük yaşlardan itibaren sağlıklı ve olumlu bir benlik geliştirmelerine yardımcı olunmalıdır. Rogers, saygı, empatik anlayış, güven ve özgürlüğün olduğu bir sınıf ikliminin sağlıklı bir öğrenme ortamı olduğunu, bu ortamın öğrencinin bir bütün olarak gelişmesini sağlayacağını ve öğretmenin de bu durumu kolaylaştırıcı bir role sahip olması gerektiğini ifade etmektedir. 36

Öğrenmeyi etkileyen faktörler Öğrenci, n Öğretmen, n Konu, n Ortam ve n Yaşantılar n

Öğrenmeyi etkileyen faktörler Öğrenci, n Öğretmen, n Konu, n Ortam ve n Yaşantılar n 37

Davranışçı yaklaşıma yapılan eleştiriler n n Bilişsel ve duyuşsal süreçleri göz ardı ettiği için,

Davranışçı yaklaşıma yapılan eleştiriler n n Bilişsel ve duyuşsal süreçleri göz ardı ettiği için, davranışçı yaklaşım her tür öğrenmeyi açıklamak konusunda yetersiz kalır. İnsan davranışlarını sadece refleksler, uyarıcı-tepki ilişkisi ve pekiştirme açısından açıklamışlardır. Davranışçı yaklaşımlar, zorlayıcı veya koşullayıcı unsurların olmadığı okuma yazma öğrenme gibi öğrenme biçimlerini açıklamakta yetersiz kalmaktadırlar. 38

Davranışçı yaklaşıma yapılan eleştiriler -2 n Davranışçı kuramcılara alternatif olarak, bilişsel kuramcılar öğrenmeyi sadece

Davranışçı yaklaşıma yapılan eleştiriler -2 n Davranışçı kuramcılara alternatif olarak, bilişsel kuramcılar öğrenmeyi sadece uyarıcı-tepki bağıyla açıklamanın yetersiz olduğunu öne sürerek öğrenme de içsel süreçlerin de olduğunu ileri sürerler. n İnsan öğrenmesinde geçerli olan durumların tamamı değilse bile çoğunda, davranışçı yaklaşımda geçerli olan işlemler yoktur. İnsanlar bazı şeyleri sadece yaşantı geçirerek de öğrenebilirler (TV seyrederken, kitap okurken bir şeyler öğrenmek gibi). 39

n Ders kitabı sayfa 48 ve sonrasında’ki konular. 40

n Ders kitabı sayfa 48 ve sonrasında’ki konular. 40