HASTA OCUKLARI HASTANE YAANTISINA HAZIRLAMAYA LKN YNTEMLER Prof

  • Slides: 61
Download presentation
HASTA ÇOCUKLARI HASTANE YAŞANTISINA HAZIRLAMAYA İLİŞKİN YÖNTEMLER Prof. Dr. Aynur BÜTÜN AYHAN Sağlık Bilimleri

HASTA ÇOCUKLARI HASTANE YAŞANTISINA HAZIRLAMAYA İLİŞKİN YÖNTEMLER Prof. Dr. Aynur BÜTÜN AYHAN Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü

BU DERSTE HEDEFLENEN KAZANıMLAR Çocukları hastane yaşantısına hazırlama sürecinde rol alan etmenleri açıklayabilecek. Çocuğun

BU DERSTE HEDEFLENEN KAZANıMLAR Çocukları hastane yaşantısına hazırlama sürecinde rol alan etmenleri açıklayabilecek. Çocuğun hastane yaşantısına hazırlanmasında gelişim dönemleri arasındaki farklılıkları karşılaştırabilecek. Hastane yaşantısına hazırlayıcı eğitimi örneklendirebilecek.

ÇOCUKLARI HASTANE YAŞANTISINA HAZIRLANMA SÜRECİNDE ROL ALAN ETMENLER Hastane Yaşantısına Hazırlanma Sürecinde Çocuk Tüm

ÇOCUKLARI HASTANE YAŞANTISINA HAZIRLANMA SÜRECİNDE ROL ALAN ETMENLER Hastane Yaşantısına Hazırlanma Sürecinde Çocuk Tüm çocuk ve ergenler, yaşamlarının bir döneminde bir ya da birden fazla hastalığa yakalanabilirler. Bu hastalıkların bir kısmı ile doğuştan bir kısmı ile de sonraki süreçlerde karşılaşırlar. Çocuklar normal gelişim süreçlerini yaşarken, çeşitli kazalar ve hastalıklar nedeniyle sonradan da hasta olabilirler. Çocuklar, normal gelişim sürecinde devam ederken aniden kendilerini hiç tanımadıkları, bilmedikleri ve ağrılı işlemlerin olduğu bir ortamda bulurlar.

Kısaca hastane yaşantısıyla karşıya gelen çocuk ve ailesi açısından oldukça zor bir süreç başlar.

Kısaca hastane yaşantısıyla karşıya gelen çocuk ve ailesi açısından oldukça zor bir süreç başlar. Hastane yaşantısına hazırlanma sürecinin kolay veya zor geçmesini etkileyen bir çok faktör bulunur. Bu faktörler aşağıda şu şekilde sıralanmıştır;

Çocuğun yaş ve gelişim özellikleri; Çocuklar yaşlarına göre belirli gelişim aşamaları geçirmekte ve farklı

Çocuğun yaş ve gelişim özellikleri; Çocuklar yaşlarına göre belirli gelişim aşamaları geçirmekte ve farklı gelişim özellikleri göstermektedirler. Çocukların bireysel farklılıkları dışında, yaş ve gelişim aşamalarına göre gösterdikleri gelişim özellikleri çocukların hastaneye hazırlık aşamasını etkilemektedir.

Çocuğun mizacı; Çocuğun mizacı çocuğun gelişimsel özellikleri gibi kalıtım ve çevre faktörünün etkisi ile

Çocuğun mizacı; Çocuğun mizacı çocuğun gelişimsel özellikleri gibi kalıtım ve çevre faktörünün etkisi ile oluşmakta olup, çocuğun hastane yaşantısında etkili olmaktadır. Bilindiği gibi zor ve kolay çocuklar mizaca göre tanımlanır. Hastane yaşantısında özellikle dışa dönük ve kolay olan çocuklar içe dönük ve zor olan çocuklara göre hastane ortamından daha az etkilenirler.

Daha önceki hastalık deneyimleri; Öğrenmenin en kalıcı yolu, yaşantı yoluyla öğrenmeye dayanmaktadır. Bu nedenle

Daha önceki hastalık deneyimleri; Öğrenmenin en kalıcı yolu, yaşantı yoluyla öğrenmeye dayanmaktadır. Bu nedenle çocukların bir önceki yaşantı deneyimleri bir sonraki yaşantının temelini oluşturmaktadırlar. Zor bir hastane süreci yaşamış olan bir çocuğun ikince kez hastane yaşantısına hazırlanmasında da güçlükler yaşanabilir.

Hastalığı ve hastanede yatmayı algılayışı; Çocuklar hastalığı ve hastaneye yatmayı algılayışı gelişimsel özellikleri özellikle

Hastalığı ve hastanede yatmayı algılayışı; Çocuklar hastalığı ve hastaneye yatmayı algılayışı gelişimsel özellikleri özellikle de bilişsel gelişimsel özellikleri doğrultusunda algılarlar. Bu nedenle, çocukların hastaneyi algılayışını olumlu yönde geliştirebilmek için çocukların gelişimsel özelliklerinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

Tanının ciddiyeti; Bazı çocuklar, ağır hastalıkların üstesinden gelmekte zorlanabilirler ve çok acı çekebilirler. Bu

Tanının ciddiyeti; Bazı çocuklar, ağır hastalıkların üstesinden gelmekte zorlanabilirler ve çok acı çekebilirler. Bu nedenle hastane yaşantısına hazırlayıcı programların içeriği oluşturulurken hastalığın ve tanının ciddiyeti göz önünde bulundurulmalıdır.

Hastalığın süresi ve türü/tipi; Kronik hastalıklar ile kanser gibi hastalıklar, zehirlenme gibi hastalıklara göre

Hastalığın süresi ve türü/tipi; Kronik hastalıklar ile kanser gibi hastalıklar, zehirlenme gibi hastalıklara göre uzun sürmesi nedeniyle çocukları daha fazla yıpratabilmektedir. Bu nedenle, hastane yaşantısına hazırlayıcı programlarının içeriği oluşturulurken hastalığın süresi ve türü/tipi de göz önünde bulundurulmalıdır.

Ağrı ve hareket kısıtlılığının derecesi; Özellikle kanser hastalığı olan çocukların ağrı nedeniyle hareket kısıtlılığı,

Ağrı ve hareket kısıtlılığının derecesi; Özellikle kanser hastalığı olan çocukların ağrı nedeniyle hareket kısıtlılığı, bu çocukların hastane yaşantısına uyumunu zorlaştırmaktadır.

Tanı ve tedavi amacıyla yapılan müdahalelerin tipi ve sıklığı; Çok sık aynı tıbbi müdahalelerin

Tanı ve tedavi amacıyla yapılan müdahalelerin tipi ve sıklığı; Çok sık aynı tıbbi müdahalelerin yapılması ve bu müdahalelerin ağrı gibi olumsuz sonuçlara neden olması çocukların hastaneye hazırlanma sürecini olumsuz etkilemektedir.

Çocuk ve ailenin sahip olduğu destek hizmetleri; Maddi ve maddi olmayan tüm yasalar ve

Çocuk ve ailenin sahip olduğu destek hizmetleri; Maddi ve maddi olmayan tüm yasalar ve hizmetler çocukların hastaneye hazırlanma sürecinde etkili olmaktadır. Hastane yaşantısına hazırlayıcı eğitim programları ve niteliği; Yukarıdaki belirtilen tüm faktörler göz önünde bulundurularak planlanmış hastane yaşantısına hazırlayıcı programlar bu sürecin kolay atlatılmasını sağlayabilmektedir.

Çocuğun Hastane Yaşantısına Hazırlanma Sürecinde Ebeveyn Çevresel faktörlerin çocuğun gelişiminde ne kadar önemli olduğunu

Çocuğun Hastane Yaşantısına Hazırlanma Sürecinde Ebeveyn Çevresel faktörlerin çocuğun gelişiminde ne kadar önemli olduğunu açıklayan kuramcıların görüşleri incelendiğinde çocuğun hastane yaşantısına hazırlanma sürecinde ailenin gerekliliği açıkça görülebilir.

Freud’a göre yaşamın ilk birkaç yılı kişilik oluşumundaki en önemli yıllarıdır. İlk deneyimler birey

Freud’a göre yaşamın ilk birkaç yılı kişilik oluşumundaki en önemli yıllarıdır. İlk deneyimler birey için çok önemlidir. Çocukların dürtüleri ile sosyal çevrenin ilk etkileşimleri daha sonraki öğrenme, sosyal uyum ve anksiyete ile başa çıkma örüntülerini belirler. Dürtü, Biyolojik ihtiyaçları karşılama amacına yönelik bir davranışa iten güç olarak tanımlanmaktadır.

Sosyal çevre derken burada annenin çocukla etkileşimi ve çocuğa nasıl davrandığı önemlidir. Erikson ise,

Sosyal çevre derken burada annenin çocukla etkileşimi ve çocuğa nasıl davrandığı önemlidir. Erikson ise, kişilik gelişimde toplum ve kültürün önemini vurgulamış, kültürel özelliklerin bireyi etkilediğini ve bireyi çevresi ile bir bütün olarak alınabileceğini belirtmiştir.

Erikson’un sosyal-duygusal gelişimin her bir evresi, biri olumlu diğeri olumsuz iki duygusal durum çatışmasını

Erikson’un sosyal-duygusal gelişimin her bir evresi, biri olumlu diğeri olumsuz iki duygusal durum çatışmasını kapsar. Erikson’a göre bireyin belirli bir evrede temel psikolojik görevi, bu duygusal çatışmayı olumlu yönde çözmektir. Bu süreçte ailelerin ve öğretmenlerin görevi, çocuklara gelişimin her bir evresinde onlar için kritik bir öneme sahip olan olumlu duygusal hallerini sürdürmelerine yardımcı olmaktır.

Ebeveynlerin Yaşadıkları Duygular; Çocuğun iyileşmesine ilişkin endişelerin olması Hastane ortamının yabancı olması, tanımadıkları birçok

Ebeveynlerin Yaşadıkları Duygular; Çocuğun iyileşmesine ilişkin endişelerin olması Hastane ortamının yabancı olması, tanımadıkları birçok materyal ve araçlar ile karşılaşmaları Çocuğun bakımında sağlık personeline göre kendilerini daha önemsiz hissetmeleri

Çocuğun hastalığı nedeniyle suçluluk duymaları Evdeki diğer aile üyeleri için endişe etmeleri Ekonomik sorunlar

Çocuğun hastalığı nedeniyle suçluluk duymaları Evdeki diğer aile üyeleri için endişe etmeleri Ekonomik sorunlar Çocuğun hastalığı ve tepkileri hakkında yeterli bilgiye sahip olmamaları

GELİŞİM DÖNEMLERİNE GÖRE ÇOCUĞUN HASTANE YAŞANTISINA HAZIRLANMASI Hastaneye yatırılma, çocuk için önemli bir anksiyete

GELİŞİM DÖNEMLERİNE GÖRE ÇOCUĞUN HASTANE YAŞANTISINA HAZIRLANMASI Hastaneye yatırılma, çocuk için önemli bir anksiyete nedenidir. Çocuk sevdiklerinden ayrı kalmaktadır. Bulunduğu hastane ortamında yakından ya da hiç tanımadığı doktor, hemşire, bakıcılar gibi sık değişen bireyler bulunmakta ve onlarla zorunlu olarak iletişime girmektedir. Bir de bu bireylerin belirttiği ve çocuğun sağlığı ile ilgili birçok görevi çocuğun yerine getirme zorunluluğu olması, çocuğun hastaneye alışması sürecini daha da güçleştirmektedir.

Hasta çocuk diğer hasta çocukların yaşadığı zorluk ve duygulardan çok fazla etkilenmektedir. Hasta çocuğun

Hasta çocuk diğer hasta çocukların yaşadığı zorluk ve duygulardan çok fazla etkilenmektedir. Hasta çocuğun aynı zamanda yapılacak müdahalelerin neler olduğunu bilmemesi, eğer bu müdahaleleri bilse bile onların yarattığı zorlukları tahmin edememesi çocuğun korku ve endişesini arttırmaktadır. Ancak hasta çocuğun karşılaştığı bu olaylara karşı verdiği tepkiler gelişim düzeylerine, ilgi ve ihtiyaçlarına ve hastalık türüne göre farklılaşmaktadır.

Bu nedenle hastaneye yatacak ve yatan çocuğun öncelikle yaş ve gelişim özelliklerinin bilinmesi, çocuğun

Bu nedenle hastaneye yatacak ve yatan çocuğun öncelikle yaş ve gelişim özelliklerinin bilinmesi, çocuğun ilgi ve çevre kaynaklı ihtiyaçlarının da farkında olunması ve çocuğun verebileceği tepkilerin tahmin edilebilmesi hastane personeli tarafından uygun destek programlarının hazırlanmasını ve çocuğun hastane yaşantısına uyumunu kolaylaştırılabilir.

Bebeklik Dönemi (0 -1 Yaş) Bebeklik dönemi, çocukların bir daha asla bu kadar hızlı

Bebeklik Dönemi (0 -1 Yaş) Bebeklik dönemi, çocukların bir daha asla bu kadar hızlı büyüyemedikleri ve gelişmedikleri dönem olarak ifade edilir. Bu dönem Bowlby, Erikson ve Freud’un belirttiği gibi özellikle duygusal gelişim açısından ebeveynler ve çocukları arasında güvenli bağın kurulması açısından oldukça önemli bir süreçtir ve bu dönemde inanılmaz bir değişim ve gelişim görülür.

Bebek için bakımın bir kişi tarafından ve tutarlı olarak verilmesi önemlidir. Bakım veren kişinin

Bebek için bakımın bir kişi tarafından ve tutarlı olarak verilmesi önemlidir. Bakım veren kişinin aktif bir şekilde konuşması ve etkileşimde bulunması çocuğun güven duygusunu geliştirir. Bebek, annesinin ona sarılmasıyla, kucaklamasıyla, ses tonuyla sevildiğini hisseder. Bu nedenle hastane yaşantısına hazırlanma ve sonraki süreçte bebek ağrı ve sıkıntıdan kurtulmak için anneye yönelik geliştirdiği güvenli bağlanma sonucunda hastane yaşantısına hazırlanma sürecinde problem yaşamayabilir.

Bu güvenli bağlanmanın desteklenmesi ve gelişmesi için hastane ortamında da annenin bebeğin, fiziksel, duygusal

Bu güvenli bağlanmanın desteklenmesi ve gelişmesi için hastane ortamında da annenin bebeğin, fiziksel, duygusal ve sosyal tüm gereksinimlerini zamanında ve tutarlı bir şekilde karşılaması gereklidir.

Hastane ortamında bulunan bebeğe uygulanan müdahaleler, bebeğin rutinlerinin bozulması, annenin yaşadığı korku ve endişe

Hastane ortamında bulunan bebeğe uygulanan müdahaleler, bebeğin rutinlerinin bozulması, annenin yaşadığı korku ve endişe gibi duygular nedeniyle anne bebeğin gereksinimlerini bebeğin istediği nitelikte yerine getiremeyebilir. Ancak, mümkün olduğunca bebeklerin anneleri tarafından kucağa alınarak beslenmeleri ve bu beslenmenin sağlanabileceği ortamların hastanede oluşturulması gereklidir.

Ebeveynler ve sağlık personeli çocuğa uygulanan müdahalelere izin verdiği sürece bebeğin günlük rutinlerin gerçekleşmesi

Ebeveynler ve sağlık personeli çocuğa uygulanan müdahalelere izin verdiği sürece bebeğin günlük rutinlerin gerçekleşmesi için uygun ortamlar yaratmalıdırlar. Günlük rutinlerin olması bebeğin duygusal olarak rahatlamasını sağlayarak tutarlı tepkiler verebilmesine destek olabilir. Kısaca, hastane yaşantısına hazırlanan çocuğun günlük rutinlerinin nasıl şekilleneceği planlanmalıdır.

Ayrıca, farklı nedenlerle acil olarak hastane ortamıyla tanışmak zorunda kalan çocuğun hastane yaşantısına hazırlanması

Ayrıca, farklı nedenlerle acil olarak hastane ortamıyla tanışmak zorunda kalan çocuğun hastane yaşantısına hazırlanması hemen mümkün olmayabilir. Acil yatış ve acil müdahaleler bebeğin anneden bir anda ayrılmasına neden olabilir. Bebek böyle bir durumda ayrılık anksiyetesi yaşar. Bu yüzden yabancı kişilerle güvenli ilişkiyi kurması gerekir. Bebeğin yabancı kişilerle güvenli bir ilişki kurabilmesi için onları tanımaya ihtiyaçları vardır. Bu yüzden yabancı kişi olarak ifade edilen sağlık personeli yumuşak bir ses tonu kullanarak konuşmalı, göz hizasında iletişim kurmalı, aradaki güvenli mesafeyi korumalı, ani ve zorlayıcı hareketlerden kaçınmalıdır.

İlk Çocukluk Dönemi (2 -3 Yaş) Bebeklik döneminde çocukların hastane yaşantısına hazırlanmasına yönelik belirtilen

İlk Çocukluk Dönemi (2 -3 Yaş) Bebeklik döneminde çocukların hastane yaşantısına hazırlanmasına yönelik belirtilen tüm noktalar, ilk çocukluk dönemi çocukları içinde geçerli olan noktalardır. Bağlanma bu dönemde de önemli bir nokta olup, ayrılık anksiyetesi ile ilgili süreçte yine yoğun duygular yaşanabilir. Hastanede, ayrılık anksiyetesini azaltmak için hem çocuk hem de aile açısından şunlar önerilebilir;

 Anne ya da aile bireylerinden biri çocuğun hem duygusal hem de tıbbi açıdan

Anne ya da aile bireylerinden biri çocuğun hem duygusal hem de tıbbi açıdan hazırlanma sürecinde eşlik etmeli ve çocuğun yanında kalmalı yani sağlıklı iletişim kurmalıdır. Çocuklar gelişim özellikleri, ilgi ve hastalıklarının türüne göre etkinliklere yönlendirilmelidir. Bu dönemde bilişsel olarak sembolik oyunları tercih eden çocukla sembolik oyunlar oynanabilir; çevredeki bir çok nesne ve varlığın hareketleri, sesleri tekrar edilebilir.

İlk çocukluk döneminde de bebeklik döneminde olduğu gibi hastaneye yatış olduktan sonra hastalık türü

İlk çocukluk döneminde de bebeklik döneminde olduğu gibi hastaneye yatış olduktan sonra hastalık türü izin verdiği sürece çocukların rutinlerin oluşturulması çok önemlidir. Sosyal gelişim açısından bu dönemde, bağımsız olmak isteyen çocuğun bağımsızlığının engellenmesi hasta çocuğun daha fazla kuşku ve utanç duyguları yaşamasına neden olur. Bu olumsuz duyguların anlaşılması ve çocuklarda bu duyguların azaltılması için daha net sözcüklerle iletişime geçilmeli ve oyunlardan yararlanılmalıdır.

Okul Öncesi Dönem (3 -6 yaş) Çocuklar bu dönemde ben merkezci özelliğe sahiptir. Ebeveyn,

Okul Öncesi Dönem (3 -6 yaş) Çocuklar bu dönemde ben merkezci özelliğe sahiptir. Ebeveyn, hasta çocuğun bu gelişim özelliği nedeniyle çocuğun gözüyle onun yaşadıklarını anlamaya çalışmalı ve ona sakin bir şekilde yaklaşmalıdır. Bu dönemde çocuklarda cansız nesnelere canlılık özellikleri yükleme yani animizm özelliği ve sembolik oyun özelliği de görüldüğü için bu iki özellik çocukların hastane yaşantısına hazırlanmasında rahatlama açısından kullanılabilecek ve oyunlarına aktarılabilecek özellikler arasında yer alır.

Özellikle hastaneyle tanışan hasta çocuk “neden ve niçin buradayım? bana neler yapılıyor? Bana ne

Özellikle hastaneyle tanışan hasta çocuk “neden ve niçin buradayım? bana neler yapılıyor? Bana ne olacak” gibi bir çok soru sorabilir. Bu nedenle, ebeveynler ve sağlık personelleri sabırla davranıp çocukların sordukları soruları yanıtlamalı, öğrenme isteklerinin giderilmesi ve rahatlaması için hasta çocukla sohbet etmeli ve çocuğu dinlemelidir.

Bunun yanında bu dönemde çocuklar terk edilmek, sakat kalmak ve vücut organlarından birinin işlevini

Bunun yanında bu dönemde çocuklar terk edilmek, sakat kalmak ve vücut organlarından birinin işlevini yitirmesinden korkmaktadırlar.

Hastaneye geldikten sonra bu korkuları daha fazla görülebilmektedir. Bu nedenle bu duyguların azaltılması için

Hastaneye geldikten sonra bu korkuları daha fazla görülebilmektedir. Bu nedenle bu duyguların azaltılması için bilişsel olarak somut açıklamalar gerekmektedir. Sohbet sırasında çocukların soruları doğru bilgiyi içerecek şekilde yanıtlanmalıdır. Ancak bu yanıtlar çocuğun anlayabileceği somut ifadelerle açıklanmalı, çünkü bu dönem çocukları somut olarak ifade edilebilen nesne/varlık, eylem isimlerini net olarak anlayabilirler.

Okul Dönemi (6 -12 Yaş) Piaget’e göre bu dönemdeki çocuklar, zihinsel yetenekleri ile yeterliliğini

Okul Dönemi (6 -12 Yaş) Piaget’e göre bu dönemdeki çocuklar, zihinsel yetenekleri ile yeterliliğini ortaya koyabildiği, benmerkezcilikten kurtulduğu ve başkalarının da kendilerine göre düşüncelerinin olabileceğini kavradığı için çocuk, ebeveyn ve aile bireylerinin endişe ve korkularını daha net olarak görebilir. Dolayısıyla ebeveyn ve aile bireylerinin korku ve endişelerini çocuğa çok yansıtmamaları gerekmektedir.

Hasta olan çocuklarda güvensizlik ve aşağılık duygusunun oluşma riski yüksek olup, hastane yaşantısı sürecinde

Hasta olan çocuklarda güvensizlik ve aşağılık duygusunun oluşma riski yüksek olup, hastane yaşantısı sürecinde bu duygular daha fazla yaşandığı için, hasta çocukların başarı sağlayabilecekleri, mutlu olabilecekleri etkinlikler ile desteklenmeleri önemlidir. Örneğin, hastane yaşantına hazırlık süresince satranç gibi bildikleri masabaşı oyunlar oynanabilir.

Eğer böyle bir sistem varsa, çocuğun ödevlerini hastanede yapması onu rahatlatabilir. Çocuk hastaneye yatış

Eğer böyle bir sistem varsa, çocuğun ödevlerini hastanede yapması onu rahatlatabilir. Çocuk hastaneye yatış için geldiğinde de yattığı serviste çalışan sağlık personeli ile tanıştırılmalı ve hangi tür müdahalelerin yapılacağı konusunda uzmanlar açıklama yapmalıdır. Kendisine ne gibi işlemler yapılabileceği, nasıl bir tedavi ve bakım uygulanacağı, bunların sonucunda neler olabileceği anlatılır.

Çocuğun doktorun hastalığı ve tedavisi ile ilgili sorular sorabilmesine izin verilmelidir. Tedavi programı ve

Çocuğun doktorun hastalığı ve tedavisi ile ilgili sorular sorabilmesine izin verilmelidir. Tedavi programı ve yapılan müdahaleler hakkında kısaca bilgi verilmelidir. Ağrı ve diğer fiziksel rahatsızlıklar hakkında verilen gerçekçi bilgiler çocuk ve doktoru arasında güveni arttırır. Açıklamalar sırasında basit tıbbi terminoloji kullanılabilir.

Hastaneye yatışın geçici bir durum olduğu ifade edilerek servisteki diğer çocuklarla tanıştırılması ve iletişimi

Hastaneye yatışın geçici bir durum olduğu ifade edilerek servisteki diğer çocuklarla tanıştırılması ve iletişimi sağlanmalıdır. Servisin yemek saatleri ve hasta ziyaret saatleri açıklanmalıdır. Tuvalet, banyo, çağırma zili, oyun odasının ve televizyon odasının yeri gösterilerek servis tanıtımı yapılmalıdır. Çocuğun kendi bakımına katılmasının ve seçim şansı verilmesinin çocuğun otonomi duygusunun gelişmesine katkı sağlamaktadır.

Bu dönem çocukları hastaneye yatış için gelirken sevdiği eşyaları yanlarında getirmelerine izin verilmelidir. Doldurulmuş

Bu dönem çocukları hastaneye yatış için gelirken sevdiği eşyaları yanlarında getirmelerine izin verilmelidir. Doldurulmuş hayvanları, kız çocuklar için bebekleri, erkek çocuklar için arabaları, değer verdikleri diğer oyuncaklar, favori kitapları, dergileri, pijama, battaniye ve terlikleri, iç çamaşırları, yastığı, video oyunları, yaş grubuna bağlı olarak telefonu ve bilgisayarı getirmeleri desteklenmelidir.

Bu dönem çocukları cesur görünmek isterler. Bu nedenle, müdahaleler sırasında korkmadıklarını ve ebeveynlerinin yanlarında

Bu dönem çocukları cesur görünmek isterler. Bu nedenle, müdahaleler sırasında korkmadıklarını ve ebeveynlerinin yanlarında kalmasına gerek olmadığını söyleyebilirler. Ancak korkularının farkında olunarak müdahaleler açıklanmalı, ebeveynlerin bakıma katılmaları ve stresli durumlarda çocuğun yanında olmaları desteklenmelidir.

Ergenlik Dönemi (12 -18 yaş) Hastanede olmanın ergenler üzerindeki etkilerini ve onların hastalık zamanındaki

Ergenlik Dönemi (12 -18 yaş) Hastanede olmanın ergenler üzerindeki etkilerini ve onların hastalık zamanındaki ihtiyaçları düşünüldüğünde, öncelikle ergenlerin çocuklardan farklı oldukları kabul edilmelidir. 1959’da Platt Raporu’nda belirtilen tavsiyelere göre ergenlerin ihtiyaçlarının farklı oluşu ergenler için farklı alanların olması gerektiğini tanımlar.

Ergenler hastaneye yatırıldıklarında, eğer ergen hastalar için özel bir bölüm yoksa, yaşlarına veya yatak

Ergenler hastaneye yatırıldıklarında, eğer ergen hastalar için özel bir bölüm yoksa, yaşlarına veya yatak uygunluklarına bağlı olarak yetişkin veya çocuk ünitelerinde tedavi edilebilirler. Her ergenin kendine ait farklı bir bakış açısı vardır. Bazıları nerede tedavi gördüklerini önemsemez. Bazıları ise çocuk ya da yetişkin alanında yatmalarını kendilerine değer verilmediği şeklinde yorumlar.

Hasta ergenlerin çoğunluğunun daha önceki hastane deneyimleri nedeniyle bir yetişkin gibi başa çıkacakları varsayılmaktadır.

Hasta ergenlerin çoğunluğunun daha önceki hastane deneyimleri nedeniyle bir yetişkin gibi başa çıkacakları varsayılmaktadır. Bilindiği gibi Piaget'ye göre birey, ergenlik dönemi ile birlikte yetişkin gibi düşünebilme özelliklerini kazanır. Ancak bu düşünce biçimi, ergenin yetişkin gibi karar verdiği veya yetişkin gibi problem çözdüğü anlamına gelmemektedir.

Ergenlerin en çok istediği şey devamlı bir mahremiyetin sağlanması olduğu için, ana ünite ortamından

Ergenlerin en çok istediği şey devamlı bir mahremiyetin sağlanması olduğu için, ana ünite ortamından uzaklaşıp, hem sessizce zaman geçirebileceği hem de aynı yaştaki benzer hastalarla iletişim içinde olabileceği bir alanın olması gereklidir. Ergen, özgür ve bağımsız olmak istediği için, eğer mümkünse ergenin kendi bakımı ile ilgili kararlara katılmasına izin verilmelidir.

Ergen hastaneye yatmadan bir, iki hafta önce hastalık, müdahaleler gibi konularda ergene bilgi verilmelidir.

Ergen hastaneye yatmadan bir, iki hafta önce hastalık, müdahaleler gibi konularda ergene bilgi verilmelidir. Ebeveyn ve sağlık personeli tıbbi konuları dürüst şekilde onunla tartışabilmeli, ergen karar verme sürecinde etkin bir şekilde yer almalıdır. Ergenin tartışmalara katılmasını sağlamak, mantık oyunlarıyla uğraşmasını desteklemek, resim, müzik, şiir gibi etkinliklere izleyici olarak değil uğraşı olarak katılmasına olanak tanımak onun hastane yaşantısına hazırlanmasına katkı sağlayabilecek etkinlikler arasında yer almalıdır.

HASTANE YAŞANTISINA HAZIRLAYICI EĞİTİM Çocuklara Yönelik Hastane Yaşantısına Hazırlayıcı Eğitimler Hastaneye ilk defa gelen

HASTANE YAŞANTISINA HAZIRLAYICI EĞİTİM Çocuklara Yönelik Hastane Yaşantısına Hazırlayıcı Eğitimler Hastaneye ilk defa gelen bir çocuk, büyük bir korku ve kaygı içindedir. Hastane personelinden çekinebilir, kullanılacak araçlardan korkar. Bu durum da çocuğun tedavi sürecinde büyük kaygı duymasına neden olur.

Tedavi sırasında güçlük çıkartabilir, sağlık personelinin işini zorlaştırır ve bu durum çocuğun, sağlığına olumsuz

Tedavi sırasında güçlük çıkartabilir, sağlık personelinin işini zorlaştırır ve bu durum çocuğun, sağlığına olumsuz yansımalara sebep olabilir. Bu nedenle hastanede yatan çocuk, çocuğun ailesi ve hastane personeli için ortaya çıkabilecek çeşitli olumsuz durumları ortadan kaldırmak için öncelikle çocuğun korku ve kaygılarını gidermek gerekir.

Bunun için de hasta çocuğun hastane yaşantısına hazırlayıcı programın eğitimin uygulanması gerekmektedir. Bu eğitimin,

Bunun için de hasta çocuğun hastane yaşantısına hazırlayıcı programın eğitimin uygulanması gerekmektedir. Bu eğitimin, çocuk gelişimci ve bu konuda uzman eğitimciler tarafından uygulanması ve eğitime doktor, hemşire gibi sağlık personelinin destek vermesi önemlidir.

Çocuklara Yönelik Hastane Yaşantısına Hazırlayıcı Eğitimi Hazırlarken Göz Önünde Bulundurulması Gerekenler Çocukların gelişim özellikleri,

Çocuklara Yönelik Hastane Yaşantısına Hazırlayıcı Eğitimi Hazırlarken Göz Önünde Bulundurulması Gerekenler Çocukların gelişim özellikleri, ilgi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. Çocukların bireysel farklılıklarına uygun olmalıdır. Çocuğun hastalığının gereksinimleri ve sınırlılıkları göz önünde bulundurulmadır.

Eğitim hazırlanırken çevrenin ve hastanenin olanakları da göz önünde bulundurulmalıdır. Çocuğun bildiklerinden başlamalı ve

Eğitim hazırlanırken çevrenin ve hastanenin olanakları da göz önünde bulundurulmalıdır. Çocuğun bildiklerinden başlamalı ve deneyerek öğrenmesine olanak tanımalıdır. Çocuğun kendisinin ve başkalarının duygularını fark etmesi desteklenmelidir.

Özellikle okul öncesi dönem çocukları için en uygun öğrenme yöntemi olan oyun tüm etkinliklerin

Özellikle okul öncesi dönem çocukları için en uygun öğrenme yöntemi olan oyun tüm etkinliklerin temelinde yer almalıdır. Eğitim hazırlanırken ebeveyn/aile ve içinde bulunulan çevrenin özellikleri dikkate alınmalıdır. Eğitim sürecinde çocuğun ve ebeveynlerin etkin katılımı sağlanmalıdır. Eğitime katılan ebeveynler de eğitimcileri model alarak, çocuklarına hastalıkları konusunda nasıl açıklama yapacaklarını, yaklaşımlarının nasıl olacağını belirlemelidirler.

Çocukların gelişim özellikleri, ilgi ve ihtiyaçlarına göre hazırlanacak olan hastaneye hazırlayıcı konular aşağıdaki şekilde

Çocukların gelişim özellikleri, ilgi ve ihtiyaçlarına göre hazırlanacak olan hastaneye hazırlayıcı konular aşağıdaki şekilde sıralanabilir; Sağlık: Büyüme ve gelişme, vücut organlarının tanıtımı ve fonksiyonları, vücut sağlığını koruma (temizlik, uyku, beslenme), çevre sağlığı konuları sağlık konusu içerisinde yer olabilir.

Hastane: Hastane bölümleri, oyun odaları, ameliyathane, iyileşme odası, röntgen odası, tedavi odaları, laboratuvarlar, eczane

Hastane: Hastane bölümleri, oyun odaları, ameliyathane, iyileşme odası, röntgen odası, tedavi odaları, laboratuvarlar, eczane gibi hastane içi bölümlerinin ne amaçla kullanılacağı konusunda çocuğa bilgi verilmesi önemlidir. Hastane süreci: Hastanede kaldığı sürede hasta çocuğun beslenme, uyku, tuvalet ihtiyaçlarının karşılanması, ziyaret, refakat, arkadaşlık, haberleşme, oyun, vb. konularına ilişkin bilgiler yer alabilir.

 Hastane personeli: Doktor, hemşire, çocuk gelişimci öğretmen, psikolog, diyetisyen, sosyal hizmet uzmanı, hastane

Hastane personeli: Doktor, hemşire, çocuk gelişimci öğretmen, psikolog, diyetisyen, sosyal hizmet uzmanı, hastane idari personeli, sekreter ve diğer yardımcı personelin görevleri ve bu sağlık personelinin hasta çocuğun hangi gereksinimlerine cevap vereceği konusunda bilgi verilmelidir.

 Hastanede kullanılan aletler: Pansuman için gerekli araçlar, (enjektör, iğne, pamuk, sargı bezi, mersol,

Hastanede kullanılan aletler: Pansuman için gerekli araçlar, (enjektör, iğne, pamuk, sargı bezi, mersol, alkol, plaster, pens vb. ) röntgen makinası, stetoskop, otoskop gibi aletlerin ne amaçla ve nasıl kullanılacağı konusunda farkındalık yaratılmalıdır.

 Hastanede yapılan tıbbi müdahaleler: Hastaneye yatma işlemleri, çocuk servisleri, ameliyat öncesi, ameliyat, ameliyat

Hastanede yapılan tıbbi müdahaleler: Hastaneye yatma işlemleri, çocuk servisleri, ameliyat öncesi, ameliyat, ameliyat sonrası, ameliyat çeşitleri, yoğun bakım işlemleri, pansuman, enjeksiyon, laboratuvar teknikleri, röntgen çekimi, diş sağlığı kontrolü, serum ve kan verilmesi gibi müdahalelerin ne amaçla ve nasıl kullanılacağı konusunda bilgi verilmelidir.

Çocuklara Yönelik Hastaneye Hazırlayıcı Eğitim Etkinlikleri; Hastaneye geziler düzenleme Film, slayt gösterileri Çocuk kitapları

Çocuklara Yönelik Hastaneye Hazırlayıcı Eğitim Etkinlikleri; Hastaneye geziler düzenleme Film, slayt gösterileri Çocuk kitapları ve okuma terapisi Kartlar Kart oyunları Afiş, poster ve panolar Müzik Televizyon, video, CD yayınları

Resim çizme Oturumlar düzenleme Haberleşme kutusu Sanat çalışmaları Çevre gezileri Hastaneye davet edilen ziyaretçiler

Resim çizme Oturumlar düzenleme Haberleşme kutusu Sanat çalışmaları Çevre gezileri Hastaneye davet edilen ziyaretçiler Bilgisayar iletişim Dramatizasyon

KAYNAKLAR Altıntaş, TT. , Bıçakçı, MY. , «Çocukların Hastane Yaşantısına Hazırlanması ve Hastaneye Hazırlayıcı

KAYNAKLAR Altıntaş, TT. , Bıçakçı, MY. , «Çocukların Hastane Yaşantısına Hazırlanması ve Hastaneye Hazırlayıcı Eğitim» , Hasta Çocukların Gelişimi ve Eğitimi, (Edit: A. Bütün Ayhan), s. 80/109, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir, 2015. Başbakkal, Z. , Sönmez, S. , Celasin N. Ş. , Esenay, F. I (2010). 3 -6 yaş grubu çocuğun akut bir hastalık nedeniyle hastaneye yatışa karşı davranışsal tepkilerinin belirlenmesi. Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi. 7 (1). Baykoç, N. (2006). Hastanede çocuk ve genç. Ankara: Gazi Kitabevi Törüner, E. K. , Büyükgönenç, L. (2012). Çocuk Sağlığı Temel Hemşirelik Yaklaşımları. Ankara: Göktuğ Yayıncılık.