DAVRANIIN TEMEL LKELER 1 DAVRANI TRLER Davranlar tepkilerin
- Slides: 30
DAVRANIŞIN TEMEL İLKELERİ 1
DAVRANIŞ TÜRLERİ Davranışlar, tepkilerin olma özelliklerine bağlı olarak iki türlüdür; 1. Tepkisel davranış 2. Edimsel davranış 2
DAVRANIŞ TÜRLERİ (1) Tepkisel Davranış; Tüm sağlıklı organizmalar öğrenmeyi gerektirmeksizin bazı uyaranlara tepkide bulunacak şekilde dünyaya gelirler. Aynı sağlıklı organizma türünün üyeleri, aynı davranış dağarcılığıyla donatılmışlardır ve bu davranışlar öğrenilmemiştir. Bu tür davranışlar “Tepkisel Davranışlar” olarak bilinmektedir. 3
Tepkisel davranış uyandırıcı uyaranın ortaya çıkarttığı davranış olarak tanımlanmaktadır. Tepkinin oluşmasını sağlayan bu uyarana “Uyandırıcı Uyaran” denilmektedir. Tepkinin oluşması için uyandırıcı uyarandan başka hiç bir şey gerekmemektedir. Tepkisel davranışlar, düz kas ve salgı bezleriyle ilgilidir. 4
Kişinin yaşam süresince, tepkisel davranışlar nerdeyse hiç değişme göstermemektedir. Ancak bunun iki istisnası vardır; Bazı refleksler organizma olgunlaşınca kaybolur. Örneğin, bebeğin üçüncü aydan sonra, avuç içinde tutma refleksi kaybolur. Bazı reflekslerde sonradan gelişmektedir. Örneğin; cinsel dürtülerin gelişmesi ve üreme 5
Uyandırıcı Uyaran (U) Tepkisel davranış (T) Göze gelen parlak ışık Ağızdaki limon suyu Ani yüksek ses Dize vurma Göz bebeğinin küçülmesi Salyalanma İrkilme Dizin kalkması 6
Uyandırıcı uyaran ve oluşturduğu tepkiyle birlikte “Refleks” kavramını oluşturur. İnsan aynı zamanda canlılar yaşamını ve iç dengesinin sürdürebilmek için çok sayıda reflekslerle donatılmış olarak doğar. 7
Tepkisel Koşullanma Yeni uyaranın tepkisel davranışı çıkartma yeteneğinin kazanması sürecinde tepkisel koşullanma denilmektedir. Koşullanma Öncesi Koşullanma Süreci Etin dile değmesi Uyandırıcı Uyaran (UU) Koşulsuz Uyaran(Ksuz. U) Salyalanma var Koşulsuz Tepki Zil Nötr Uyaran (NU) Salyalanma Yok Tepki yok Etin dile değmesi+ Zil (UU) (Ksuz. U) + NU Salyalanma var Koşulsuz Tepki Zil Koşullu Uyaran (KU) Salyalanma var Koşullu Tepki 8
(2) Edimsel Davranış Belli uyaranların varlığında oluşan ve sonuçları olan davranışlara edimsel davranış denilmektedir. Edimsel davranış, çizgili kas, yani istemli kas kontroluyla ilgilidir. Problem çözme, konuşma, yürüme, yemek yeme, giyinme gibi davranışlar edimsel davranış örnekleridir. 9
Edimsel davranış, davranışın önceki oluşumunun sonuçlarıyla yada etkileriyle tekrar olma olasılığı olan herhangi bir davranıştır. Edimsel davranış dinamiktir ve çevreyle olan etkisine bağlı olarak sürekli değişiklik göstermektedir. 10
Edimsel davranışı kontrol eden uyaran olayları, edimi anında izleyenlerdir. İzleyen uyaran, otomatik olarak edime yol açmaz. Ancak, bir kez edimsel davranış oluştuktan sonra, edimsel davranışın tekrar oluşması, davranışın sonuçlarına, izleyen olaylara bağlıdır. Ayrıca, edimsel davranışın sonuçları sadece edinim değil bir dizi edimsel davranış öncesi koşullarını da tanımlama işlevini görür. 11
Edimsel Davranışın Sonuçlarının İki İşlevi Çocuğun davranışının sonuçları, gösterdiği davranışı doğrudan etkilemektedir. Sonuçların sistematik uyarlanmasıyla davranış değiştirilir. Yani arttırılır, azaltılır, başlatılır yada söndürülür. 12
Davranışın ilerde olma olasılığını göreceli olarak davranışı anında izleyen çevresel değişkenler (uyaranlar) etkilemektedir. Davranışın sonuçları iki biçimden birine göre gerçekleşir. 1. Çevreye yeni uyaran sunma yada ekleme 2. Çevrede var olan uyarana son verme yada ortamdan geri çekme. 13
1 - Çevreye yeni uyaran ekleme; Bebeğin el ve kollarını hareket ettirmesiyle beşikte asılı nesnelere dokunması, asılı nesnelerin sallanma ve ses çıkarmasına neden olur. Çevreye (beşikte asılı nesneler ve bebeğin el kol hareketleri) nesnelerin sallanması ve ses çıkması şeklinde yeni uyaranlar eklenmiştir. a- Nesnelerin sallanması ve çıkan sesler bebeğin beşikte asılı nesneye yönelik dokunma eylemlerinin ileride olma olasılığını arttırmaya hizmet ederse, nesnelerin sallanma ve ses çıkartmaları pekiştireç ve bu sürece pekiştirme denilmektedir. 14
b- Nesnelerin sallanması ve çıkan sesler, bebeğin beşikte asılı nesneye yönelik dokunma eylemlerinin ileride olma olasılığını azaltmaya hizmet ederse, nesnelerin sallanması ve çıkan seslere cezalandırıcı uyaran (itici uyaran) , bu sürece de I. tür ceza denilmektedir. Davranışın oluşumundan sonra çevreye yeni uyaranın eklenmesinin davranış üzerindeki etkisi, davranışın ileride oluşumunu arttırıcı yada azaltıcı şekilde olmaktadır. 15
2 - Çevredeki uyaranların oluşumlarını engelleme; Beşikte asılı nesnelerin sallanması ve çıkan sesin, bebeğin nesnelere dokunmaya yönelik el kol hareketlerini arttırdığını (pekiştirdiğini) varsayalım. Nesnelerin sallanması ve çıkan sesin dokunmaya yönelik el hareketlerinin sonucunda değil de otomatik olarak oluşturulduğunu farz edelim. Bebeğin el kol hareketleri sırasında elin asılı nesnelere dokunmasıyla nesneler sallamasın ve ses kesilsin. Yani davranışın önceden olmuş olan sonucunu oluşumu engellensin. 16
a- Bu durumda, nesnelerin sallanma ve ses çıkarmasına (pekiştirici uyarana) bebeğin dokunmaya yönelik el kol hareketlerine son verdiğinden, sallantılara yönelen el hareketleri azalırsa, bu sürece ceza denilmektedir. Davranışın sonuçları olan çevredeki pekiştirici uyaran olaylarının oluşumlarının engellenmesi, davranışın oluşum sıklığını azaltır. Bu sürece, ikinci tür ceza denilmektedir. Davranışı sürdüren pekiştireçlere son verme sonucunda, davranışın sıklığında azalma olması sürecine II tür ceza denir. 17
b- Şimdide el hareketlerinin sonucunda ortaya çıkan nesnelere dokunma acı versin ve çıkan ses rahatsız edeci olsun, yani itici yada cezalandırıcı olsun. Asılı nesnelerin sallanması ve ses çıkarmasını engelleyecek şekilde el hareketleri olur. Dokunma ve rahatsız edici sesin ortaya çıkmasını engelleyen el hareketlerinde artış olur. Buna göre, acı veren yada hoş olmayan durumların ortaya çıkmasını engelleyen davranışların sıklığında artış olmasına olumsuz pekiştirme denilmektedir 18
Bu durumda dokunma ve ses üretmeye son veren el hareketleri itici uyaran olduğunda, bir şeye dokunmadan uzak durma pekiştireçtir. Çünkü bu tür davranışların sıklığında artış vardır. 19
Davranışla ilgili sonuçların iki işlevi vardır; Birincisi, işlem olarak, davranışa uyaran eklenir yada çekilir. Etki olarak, davranışın ileride oluşum sıklığı artar yada azalır. 20
İkincil olarak, pekiştirme etkisiyle tekrar ortaya çıkan tepkiler önceki tepkilerden çok az da olsa farklı olabilir. Ancak, önceki tepkinin ortak elemanlarını kapsamaktadır. Pekiştirme süreciyle güçlendiren tepkilerin topoğrafyası farklılaşır, yani tepki de çeşitlenmeler olur. Örneğin; “MERHABA” deme tepkisi pekiştirildiğinde başlangıçta abartılı olan söyleme biçimi, merhaba demenin olağan olarak söylenmesine yaklaşan şekilde söylenir. Bu sonuç merhaba tepkilerinin söylenme biçiminin topoğrafyasında değişiklik olmasındandır. 21
Davranış üzerinde çevrenin ve koşulların etkisi dikkate alınmadan bazı uyaran olayları pekiştireç ve ceza olarak belirtilmez. Farklı koşullar altında aynı uyaran olayı davranışın sıklığını arttırabilir yada azaltabilir. Arttığında bu sürece pekiştirme ve azalttığında ise ceza denilmektedir. 22
Davranışları izleyen uyaran olaylarının hoş oldukları için davranışı arttıracak ve itici – hoş olmadıkları için davranışı azaltacak etkiye sahip olacağı varsayılmamalıdır. Davranışın sıklığında oluşan farklılıklar, gözlenip, kayıt edilerek belirlenmelidir. 23
İzlerlik; Davranış öncesi uyaran, geçmişte davranışın bazı sonuçlarıyla (izleyen olaylarla) birlikte bulunması nedeniyle, davranışı kontrol etme özelliğini kazanır. Yani, davranış öncesindeki uyaranın davranışı kontrol etmesi kendiliğinden olmaz. Edimsel davranışı tam olarak kontrol edenin davranışın sonuçları (izleyen olayları) olduğu söylenebilir. Değişik izleyen olayları (sonuçlarıyla) birlikte bulunan davranış öncesi olaylar, davranışı ne tür sonuçların izleyeceğine işaret eder. 24
Üç Evreli İzlerlik Üç evreli izlerlik kavramı, edimsel davranışın oluşmasını kontrol eden çevresel olayların neler olduğuna açıklık kazandırmaktadır. Davranış öncesi uyaran, tepkinin ortaya çıkmasına zemin hazırlayan çevresel durumu yada koşulları ifade etmektedir. 25
Davranış boşlukta olmaması nedeniyle her tepkinin davranış öncesi uyaran vardır. Herhangi bir uyaranın varlığında edim pekiştirildiğinde, bu uyaranın varlığında edimin oluşum sıklığı yükselir. Zamanla bu uyaran bir bakıma davranışı kontrol etme özelliğini kazanır. Bu tür uyaranlar tepkiyi oryaya çıkarıcı değil tepkinin oluşması ve pekiştirilmesine zemin hazırlayan uyaranlardır. Bu uyaranlar, “Ayırdedici Uyaran” olarak isimlendirilmektedir. 26
Çevreyle organizma etkileşiminin gösterilmesi üç öğenin belirlenmesini gerektirir; • Tepkinin oluşmasına zemin hazırlayan ayırdedici uyaran, • Tepkinin kendisi • İzleyen olayın pekiştirici uyaran olması Bu üç öğenin kendi aralarında ki ilişkisine pekiştirmenin izlerliği denilmektedir. 27
İzlerlik terimi, bu üç öğenin davranış öncesi uyaran, davranış ve davranışın sonucunun birbirinden bağımsız olmadıklarını da belirtmektedir. İzleyen olayın bir tepkiyi izlediği söyleniyorsa tepki mutlaka izleyen olaydan önce oluşmaktadır. İnsan davranışını kontrol eden aşağı yukarı bilinene her şeyde üç öge davranış öncesi uyaran, davranış ve davranışı izleyen olay-izlerlilik içinde yer almaktadır. 28
Tüm uygulamalı davranış analizi uygulamaları, üç evreli izlerliliğin bir yada daha fazla bölümün uyarlanmasını içermektedir. Yeni davranışı oluştururken ve devam etmekte olan programı değiştirirken, davranış analizcisi üç evreli izlerlilik içindeki öğelerin ilişkisini dikkate alır. 29
Kaynakça TEKİN-İFTAR E. , «Davranış Değiştirme Ders Notları» Anadolu Üniversitesi, Engelliler Enstitüsü, Eskişehir, 2000 30
- Uzlaşımsallık
- Ikinci döngüsel tepkilerin koordinasyonu hangi aylar
- Ikinci döngüsel tepkiler
- Lkeler
- Lkeler
- Mukavemetin temel ilkeleri
- Terim anlam
- Virginia henderson 14 temel gereksinim
- ödemeler bilançosu ana hesap grupları
- Ekonominin ilgilendiği temel sorunlar
- Ohsas 18001'in temel felsefesi hangisidir
- Iş hukukunun temel kavramları
- Muhasebe denklemi
- Bilgisayar temel bilgiler
- Niosh kaldırma denklemi örnekleri
- Dini yorum farklılıklarının sebepleri 10. sınıf slayt
- Giddens yapılaşma kuramı
- Duygu ve içerik yansıtma örnekleri
- Atıflarda düştüğümüz yanılgılar
- Kültürel görelilik nedir
- Vygotsky temel zihinsel işlevler
- Iletişimin temel öğeleri
- Iş kurma sürecinin temel adımları
- Temel empati basamakları
- Hakan vargün
- şii mezhebi
- Roper logan tierney yaşam modeli
- Temel hak ve özgürlüklerin durdurulması
- Programlamanın temel kavramları
- Kuramsal temel ne demek
- Satışların maliyeti tablosu