Spor Ynetiminde Yasal Gelimeler Ynetim En geni anlamyla

Spor Yönetiminde Yasal Gelişmeler

Yönetim • En geniş anlamıyla, “amaçların etkili ve verimli bir biçimde gerçekleştirilmesi maksadıyla bir insan grubunda iş birliği ve koordinasyon sağlamaya yönelik faaliyetlerin tümünü” ifade eder. • Daha geniş bir anlatımla yönetim; örgüt amaçlarının etkili ve verimli olarak gerçekleştirilmesi için plânlama, örgütlenme, yürütme, koordinasyon ve kontrol fonksiyonlarına ilişkin, kavram, ilke, teori, model ve tekniklerin sistematik ve bilinçli bir biçimde maharetle uygulanması ile ilgili faaliyetlerin tümüdür.

Spor Yönetimi • Genel yönetimin bir parçası olan spor yönetimini, genel yönetimden ayırmak mümkün değildir. Bir başka ifade ile, genel yönetimde kullanılan kavram ve yöntemler spor yönetimi içinde aynen geçerlidir. • Bu noktadan hareketle spor yönetimi, genel yönetimin ilke, yönetim ve kurallarının spor alanına uygulanması olarak da kabul edilebilir. • Temel amacı da, spor faaliyetlerinin akılcı ve bilimsel bir biçimde yürütülmesinin yollarını araştırmak, bulmak ve bunları genel ilkelere dönüştürüp uygulamaktır. • Başka bir ifade ile spor yönetimi, spor alanına ilişkin karar ve hedeflerin gerçekleştirilmesine yönelik faaliyetlerle ilgilenir. Ayrıca, beden eğitimi ve spor programlarının geliştirilmesi, personel sağlanması ve yetiştirilmesi, spor kurum ve tesislerinin sevk ve idare edilmesi, denetlenmesi gibi konuları kapsar.

Türkiye’de Spor Yönetiminin Tarihsel gelişimi • Bir örgüt en az değişkeni içermektedir. Bunlar; görev yada amaç, insan, teknoloji ve yapıdır. Türk spor yönetimi de; sporun taşıdığı sosyo-kültürel önemi dolayısıyla değişmeye ihtiyaç duymaktadır. Bu gelişmeler ışığında Türk spor yönetiminin tarihsel gelişimine kısaca değineceğiz. TİCİ Öncesi Dönem • Ülkemizde spor kulüplerine benzer örgütlenmelerin ve ardından da ilk spor kulüplerinin ortaya çıkışı Osmanlı Devletinin son dönemlerine rastlamaktadır. Fişek’e göre Jimnastik derslerini okul programlarında yer aldığı 1863 yılı, ülkemizde spor ve spor yönetimi açısından başlangıç noktasıdır. 1863 yılında beden eğitimi dersi ilk kez bazı yüksek okulların idadileri(lise) ve 1869’da da Rüştiyelerin(ortaokul) ders programlarında yer aldı. • İlk federe birimler olan kulüplerin bir araya gelerek ilk kez “federatif bir çatı” altında toplandıkları lig aşamasıdır. İstanbul Futbol Birliği, hem futbol maçlarının düzenli ve programlı biçimde oynanmasını sağlayan bir “lig sistemi” getirmesi, hem de çok-kulüplü, tek sporlu “federatif yapı olması bakımından, Türkiye’nin spor tarihinde önemli bir yer tutar. • 1910 yılında İstanbul futbol liginin yeniden yapılanmasıyla, Kadıköy, FB, GS, Proggres, ve Struggles, kulüplerinin bir araya gelerek kurdukları bu oluşum 4 yıl sürmüştür.

• İFKL takımları, diğer mektep takımlarını ve Anadolu’dan bazı takımlarını bu lig oluşumuna almıyorlardı. Bu da yeni bazı oluşumları beraberinde getirmiştir. İFKL nin dışında kalan takımlar CUMA ve PAZAR LİGİ adı altında bir araya gelerek karşılaşmalar yaptılar. • 1908 yılında Meşrutiyetin ilanıyla Osmanlı Milli Olimpiyat Cemiyeti kuruldu. 1911 yılında Uluslar arası Olimpiyat Komitesi tarafından kabul edilerek tanındı. 1924 yılında Türkiye’nin olimpiyatlara katılmasına kadar geçen sürede Selim Sırrı Tarcan ile özdeşleşen “kişisel yönetim yapısıyla” OMOC, 1924 yılında Türkiye Milli Olimpiyat Cemiyeti olarak yeniden yapılanarak varlığını günümüze kadar devam ettirdi.

TİCİ Dönemi Türkiye'nin ilk spor teşkilatı olan "Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı yöneticileri seçimle belirlenmekte, bu yöneticiler de seçimle her federasyonun (Atletizm, Futbol, Güreş) yöneticilerini seçmekteydiler. İlk İdman Cemiyetleri'nin başkanlığına Ali Sami Yen, as başkanlıklara da Burhan Felek ve Ali Seyfi getirilmişti. Atatürk, Türk sporunun bu şekilde düzenlenmesine çok memnun olmuş, "Esas olan, bütün, her yaştaki Türkler için beden terbiyesini sağlamaktır" diyerek, sporda hedefin halkın sağlığı ve toplum sporu olduğuna işaret etmiştir. Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı 1922 yılı Nisan ayında resmi makamlar tarafından resmen tescil olunmuştur. • TİCİ nin Amaçları ve Spora İlişkin Somut Görevleri Şunlardır; • a) Sağlıklı kuşak yetiştirmek ve bu sağlıklı kuşak ile Türk ırkını takviye etmek • b) Her sınıf halkı ilgilendiren beden eğitimi ve spor faaliyetlerini yaygınlaştırmak • c) Ulusun bireylerini küçük yaştan itibaren örgütlenmeye ve birlikte hareket etmeye alıştırmak • d) Gençleri içki, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan uzak tutmak • e) Sağlam ve becerikli kişiler yetiştirerek askeri kuruluşların görevlerini kolaylaştırmak • f) Spor etkinlikleri yolu ile gençlere memleketlerini sevdirmek • g) Amatörlüğü koruyarak her yıl spor yarışmaları düzenlemek, yönetmek, rekorları onaylamak • h) Spora ilişkin yasaların çıkarılması ve spor alanı açılmasına ilişkin girişimlerde bulunulması • i) Uluslar arası örgütlerde ve bu arada Beynelminel Olimpiyat Cemiyetinde Türkiye’nin temsil edilmesi, federasyonların ve taşradaki temel örgütlenme birimleri olan İdman mıntıkalarının kurulması • j) Bir beden eğitimi ve spor yüksek okulunun açılarak spor konularında süreli yayınların yapılmasıdır. TİCİ nin iki tür üyesi vardı. Tüzel ve Özel üye. Tüzel üyeleri spor kulüpleri, özel üyeleri kişiler idi. TİCİ tüzüğüne göre; kişisel üyelerde amatör, sancağa bağlı, Türk uyruklu, temel haklara sahip ve örgüte parasal destek sağlamış olmak koşuları aranmakta, tüzel üyelerde ise; yasalara göre kurulan TİCİ ye girdikten sonra üyelerinden onda-biri ayrılmamış olan en az 25 üyesi ve 3 yıllık geçmişi bulunma ve kendi tüzüğünde profesyonelliği, kumarı, içkiyi ve siyasetle uğraşmayı men etmiş olmaları şartı aranıyordu.

Türk Spor Kurumu • 1922 yılından beri Türk sporunu yönetmekte olan bağımsız Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı tarihe karışırken, ortaya Cumhuriyet Halk Partisi tarafından Türkiye’ye davet edilen Alman spor adamı Dr. Carl Diem’ in hazırladığı modeldeki , Cumhuriyet Halk Partisine bağlı “Türk Spor Kurumu” çıkmıştı. • Türk Spor Kurumu, yarı resmi niteliğine ve CHP parti örgütünün parçası olmasına karşın, dernekler hukuku hükümlerine göre, 18 Şubat 1936 tarihinde sona eren kurultayında adını “Türk Spor Kurumu” olarak değiştirmiş bir “özel hukuk tüzel kişisi” bu yönüyle de Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı’nın yasal devamıdır. • İlk anda ki işlevi de, tek parti yönetiminin denetim ve gözetiminde, geniş kitlelere ülke çapında spor yaptırmaktır.

• Siyasi parti ve politikacılar gençliğe de, sporculara da , Türk sporuna da ezici ağırlıklarını her geçen gün biraz daha artan bir şekilde koymaktaydılar. . . 1936 yılında TSK ikinci başkanı Halit Bayrak imzasıyla yayınlanan bir genelgeyle, ülkedeki tüm sporcularının düzenlenecek bir törenle parti üyesi olmaları isteniyordu. Nitekim 29 Ekim 1936 günü bütün sporcular, il ve ilçelerde düzenlenen görkemli bir tören ile Cumhuriyet Halk Partisine üye yazılmışlardı. Kayıt töreninden sonra sporcular, ellerinde Türk bayrakları ve CHP flamalarıyla topluca resmi geçit yapmışlardı. Böylelikle ülkedeki lisanslı tüm sporcular CHP nin resmi üyesi olmuşlardı. Bu karar ile tüm sporcular siyasetin içine çekilmişlerdi.

Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü Dönemi • Cumhuriyet idaresi, beden eğitimini, çağdaş ölçülere uyarak, memleket gençliğinin umumi ve milli terbiyesinde esaslı bir amil (sebep, gerekçe) olmak üzere zamanla bu maksatla kurulan Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı ve Türk Kurumu gibi her bakımdan devletçe desteklenen hususi veya yarı resmi teşekküllerle yetinmemiş ve dünya hadiselerinin zorlayan tesirleri altında, gençliğin fikir terbiyesi kadar önemli saydığı “Beden Terbiyesini” 16 temmuz 1938 de yayınlanan Beden Terbiyesi Kanunu ile tam olarak devlet hizmetleri arasına almıştır.

Gençlik ve Spor Bakanlığının Kurulması • 1969 tarih 4951 sayılı yasaya dayanılarak kurulan Gençlik ve Spor Bakanlığı ulusal spor yönetimi içinde önemli bir yer alan gelişmedir. Çünkü Spor yönetimi ilk kez bir bakanlık düzeyinde örgütleniyordu. Bu döneme kadar bazen Başbakanlığa bazen de bakanlıklara bağlı olarak sporu sevk ve idare eden BTGM, Gençlik ve Spor bakanlığının kurulmasıyla, bu bakanlığa bağlı bir kuruluş haline gelmiştir.

Türk Spor Teşkilatında Mevcut • Durum GSGM ( 3289 Sayılı Kanun) Ülkemizdeki sportif faaliyetler 1938 yılında 3530 sayılı B. T. G. M. kanunu ve buna ilaveten çıkarılan tüzük ve yönetmeliklerle yürütülmüştür. Ancak ülkemizde her alanda olduğu gibi sporda da değişen ve gelişen şartlara uyum sağlaması amacıyla 25. 05. 1986 tarih ve 3289 sayılı kanunun 3530 sayılı kanunun esaslarına sadık kalınmak koşuluyla günün şartlarına cevap verecek şekilde hazırlanmış ve yürürlüğe girmiştir. • 3289 sayılı kanunun amacı, Başbakanlığa bağlı merkezde katma bütçeli ve tüzel kişiliğe sahip Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün, taşrada ise özel bütçeli Gençlik ve Spor İl ve İlçe Müdürlükleri’nin kurulmasına, teşkilat görev ve yetkilerine ait esas ve usulleri düzenlemektedir.

Bu kanun doğrultusunda GSGM’ nin görevleri şunlardır; • Vatandaşın ve okul dışı gençlerin fizik, moral güç ve yeteneklerini sağlayan beden eğitimi, oyun, cimnastik ve spor faaliyetlerini sevk ve idare etmek, gençliğin boş zamanının değerlendirilmesine ilişkin hizmetleri yürütmek, • Bilgi ve beceri kursları düzenlemek, gençlerin kötü alışkanlıklardan korunması için gerekli tedbirleri almak, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bütün öğretim kurumlarının, yurt içi ve yurt dışı spor faaliyetlerini programlamak, beden eğitimi ve spor faaliyetlerinin esaslarını tespit etmek, yürütmek, bu faaliyetlere ait araç, gereç ve benzeri ihtiyaçları karşılamak. • Okul dışı izcilik ve spor faaliyetler ile gençlik faaliyetlerini programlamak, düzenlemek, yönetmek ve gelişmesini sağlamak; spor idarecisi, antrenör, monitör, spor elemanları ve hakemleri yetiştirmek, eğitmek, sayılarını arttırmak, eğitim merkezleri kurmak, • Sporcu ve spor kulüpleri ile gençlik derneklerinin tescil, vize, aktarma işlemlerini yapmak, spor federasyonlarının kurulması ve spor dallarını belirlemek için gerekli usul ve esasları tayin ve tespit etmek, • Beden eğitimi, gençlik ve spor faaliyetleri için gerekli olan gençlik merkezler, otelleri, kampları ile saha tesis ve malzemelerini yapmak, yaptırmak, işletmek ve bu tesisleri vatandaşın istifadesine sunmak,

• Sporcu sağlığı ile ilgili tedbirleri almak, sporcu sağlık merkezleri açmak, açtırmak, işletmek, işletilmesine yardımcı olmak, sporcuların sigortalanması işlemlerini yapmak ve yaptırmak, • Spor müsabakalarında milletlerarası kurulların ve her türlü talimatın uygulanmasını sağlamak, futbol müsabakalarında müşterek bahis (Spor Toto ve Spor Loto) düzenlemek, yönetmek, • Beden eğitimi ve spor alanında teknik bilgi ve spora ilgi arttıracak yayınlar yapmak, faaliyetlerde bulunmak, gençliğin boş zamanlarının değerlendirilmesi hususunda diğer kuruluşlarla işbirliği yapmak, • Milletlerarası spor temas ve münasebetlerinde resmi merci görevi yapmak, bu kanuna göre tescili yapılmış bulunan spor kulüp ve kuruluşları ile spor amacını taşıyan teşekkül, sporcu ve spor elemanlarını denetlemek, • Başarılı sporculara ve çalıştırıcılara ayni ve nakdi yardım yapmak ve yapılmasını sağlamak, ödüllendirmek, İlgili mevzuat ve Bakanlıkça verilen benzeri görevleri yapmaktır.

Belediyelere Kanunlar Açısından Spor Konusunda Düşen Görevler • Ülkemizde yerel yönetimlerin görevi ayrıntılı şekilde liste usulü ile belirlenmiştir. Bu görevler yerel yönetimlerin gücüne göre, bazıları zorunlu, bazıları ise isteğe bağlı görevler olarak düzenlenmiştir. 1580 Sayılı Belediye Kanunu Açısından Belediyelere Spor Konusunda Düşen Görevler ; • 1930 tarih ve 1580 sayılı Belediyeler Kanununun 2. faslı 15. maddesinin 33. fıkrasında oyun ve spor yerleri yapmak, 54. fıkrasında Gençler için mahallin ihtiyacı ile mütenasip stadyumlar tesis etmek ve işletmek. 3030 Sayılı Büyük Şehir Belediye Kanunu Açısından Belediyelere Spor Konusunda Düşen Görevler ; • 27. 6. 1984 tarih ve 3030 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Kanununun 6. maddesinin (f) fıkrasında spor, dinlenme eğlence ve benzeri yerleri yapmak, yaptırmak, işletmek veya işlettirmek. • 25. maddesinde yeşil sahalar, spor tesisleri yapmak, yaptırmak, işletmek veya işlettirmek Büyükşehir belediyeleri ile ilçe belediyelerinin ayrı veya birlikte yürütecekleri ortak nitelikli görevleridir. • 25. maddenin (b) fıkrasında kamu-kurum ve kuruluşlarınca yapılıp işletilen biletle girilen en az 10. 000 kişilik spor sahaları kompleksi ve tabi eklentileri ile tesisleriyle en az 2. 000 kişilik kapalı spor salonlarından alınacak vergi resim ve harçlar Büyükşehir belediyelerine diğerleri ilçe belediyelerine aittir. • 26. 5. 1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirler Kanununun 21. maddesinde spor müsabakalarından biletle girilen yerlerde %10 oranında vergi alınması hükümleri bulunmaktadır.

3289 Sayılı G. S. G. M. Teşkilatı Kanunu Açısından Belediyelere Spor Konusunda Düşen Görevler ; • 3530 Sayılı Beden Terbiyesi Kanununu Döneminde, 14 Aralık 1983 Tarih ve 18251 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 179 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile belirlenen görevlerde : • Bakanlık hizmet alanına giren konularda mahalli idarelerle koordinasyonu sağlamakla sorumludur ( Madde 55). • Kamuya ait saha ve tesislerin kullanımında il özel idarelerine, belediyelere ve belediyelere bağlı kurumlara ait gençlik ve spor faaliyetlerinin yürütüldüğü saha ve tesislerden çok yönlü kullanılmak üzere ortaklaşa faydalanılması ve bunun bir protokolle düzenlenmesi sağlanacaktır (Madde 67/I-II). • Genel ve mevzii şehir imar planlarında yeterli büyüklükte arazi gençlik ve spor tesisleri için ayrılacaktır (Madde 68/1)

• Toplu konut ve sanayi siteleri gibi kalabalık yerleşim bölgelerinde gençlik ve spor tesisleri nüfusa göre belirlenecektir, hükümleri yer almıştır (Madde 68/II) • Belediyeleri de ilgilendiren 3289 Sayılı Kanunla, personel sayısı 500’den fazla olan bütün kuruluşlara, öncelikle kendi personeline beden eğitimi ve spor yaptırmak için yönetmelikle belirtilen esaslar çerçevesinde spor tesisleri yapma mecburiyeti getirilmiştir (Madde 26/1). • Yine 26. madde uyarınca nazım imar planlarında spor teşkilatlarının izni olmaksızın, spor tesisleri ile ilgili kısımları üzerinde değişiklik yapılmaz (Madde 26/III) hüküm ile, toplu konutlar, organize sanayi bölgeleri, küçük sanayi siteleri, eğitim kurumları ile fabrika projelerine spor alanı ve tesisi konulması zorunluluğu getirilmiştir (Madde 26/IV). • 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 14. maddesi ile, belediye ve il özel idarelerinin bir sene evvelki gelir toplamlarının ayrı %1’inin beden terbiyesi ve spor faaliyetleri için tahsis etmek zorunda olduğu hususu hükme bağlanmıştır.

Sekizinci Beş yıllık Kalkınma Planına Göre Yerel Yönetimlerin Spor Alanında Yapılması Öngörülenler ; • “Mahalli idarelerini gençlere yönelik kültür, sanat , geleneksel sporlar başta olmak üzere, spor, zeka oyunları satranç, folklor, okuma ve araştırma alışkanlığı kazandırıcı faaliyetleri düzenleyici ve teşvik edici programlar hazırlamaları, gençlik merkezlerinin yurt genelinde yaygınlaştırıcı çalışmalarına katkı sağlamaları , özel sektörün de bu alana yatırım yapması teşvik edilecek ve bu merkezlerde uzman personel istihdamı sağlanacaktır. ” ifadesine yer verilmiştir. • Ayrıca. “Spor tesisleri ve faaliyetlerinin, spor elemanlarının hizmet içi eğitimlerinin, mali ve idari açıdan tam bağımsız spor kulüpleri, federasyonlar ile özel teşebbüs ve mahalli idareler tarafından yapılması ve işletilmesi sağlanacak, kamu kesiminin görevi ise denetlemek, yönlendirmek, teşvik etmek ve bu alandaki bilim ve teknolojideki yenilikleri takip etmek olacaktır. ’’ Denmiştir.

Spor Yönetiminde Yapılan Son Yasal Düzenlemeler • Türk sporunda öncelikle, tüm federasyonlara getirilen özerk olma şartı Türk sporun ’da yeni bir kabuk değişimini gerçekleştiriyor. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün bünyesindeki tüm federasyonlar özerk yapılanmayı sağlamak için yönetim kurullarını profesyonel kişilerden oluşturuyor. Özerk federasyonlar mali ve idari yapısını güçlü kurmadığı sürece yıkılmaya, yok olmaya mahkumdur. • Federasyonların özerkleşmelerine ve mali sorunlarını çözümlemelerinde en önemli düzenlemelerden birisi de 13. 09. 2001 tarihinde çıkarılan GSGM Sponsorluk yasasının 16. 06. 2004 tarihinde geliştirilerek gerekli düzenlemeler yapılmasıdır.

Spor Yönetiminde Yapılması Düşünülen Yasal Düzenlemeler • TSK Kanun Tasarısı • Türk spor politikalarına, GSGM’nin yerine Başbakanlığa bağlı olarak kurulacak Spor Yüksek Kurumu yön verecek. Talepte bulunan ya da Spor Yüksek Kurumu tarafından uygun görülen federasyonlar özerk duruma getirilecek. • Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü (GSGM) tarafından hazırlanan ve kamuoyunda tartışmaya açılan yeni yasa tasarısı, Türk sporunda köklü değişiklikleri içeriyor. Yasa tasarısına göre, bundan böyle Türk spor politikalarına, GSGM’nin yerine, Başbakanlığa bağlı olarak kurulacak “Spor Yüksek Kurumu” yön verecek. Spor Düzenleme Kurulu, Başkanlık Kurulu, Tahkim Kurulu ve hizmet birimlerinden oluşacak olan Spor Yüksek Kurumu, yetkilerini Spor Düzenleme Kurulu aracılığıyla kullanacak. • Spor Yüksek Kurumu’nun temsil ve karar organı işlevini görecek olan Spor Düzenleme Kurulu, başkan ve ikinci başkanın yanısıra 9 üyeden oluşacak. • Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Başkanı, Türkiye Paralympic Komitesi Başkanı, Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu (TASKK) Genel Başkanı ile üniversitelerin spor bölüm başkanlarının kendi aralarından seçecekleri 1’er kişi, Spor Düzenleme Kurulu’nun doğal üyeleri olarak görev alacak. Diğer üyeler ise kamu kurum ve kuruluşlarında ya da özel sektörde en az 10 yıl deneyim sahibi kişiler arasından Bakanlar Kurulu’nca atanacak. • Bakanlar Kurulu, atamayla birlikte kurul başkanını ve ikinci başkanını da belirleyecek. Spor Düzenleme Kurulu Başkanı aynı zamanda Spor Yüksek Kurumu’nun da başkanı olacak.

• KURUL ÜYELERİ, YEMİN EDEREK GÖREVE BAŞLAYACAK • Spor Düzenleme Kurulu üyeleri 6 yıl için göreve gelirken, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu huzurunda, işlerini tam bir dikkat ve dürüstlükle yöneteceklerine, yasanın hükümlerine ve mevzuata aykırı hareket etmeyeceklerine ve ettirmeyeceklerine dair yemin ederek göreve başlayacak. • Göreve başlama ve ayrılma tarihlerinden itibaren 1 ay içinde mal beyanı verecek olan kurul üyeleri, ayrıca 2 yılda bir mal beyanında bulunacak. • SAHA VE TESİSLERİN KULLANILMASI • Yeni yasa tasarısına göre, genel ve katma bütçeli idare ve kurumlara, il özel idarelerine, belediyelerle bağlı kuruluşlarına, iktisadi devlet teşekküllerine ve kamu iktisadi kuruluşlarıyla her düzeydeki eğitim-öğretim kurumlarına ait spor tesisleri, spor faaliyetlerinde ortaklaşa kullanılacak. • Bu tesislerden Spor Yüksek Kurumu’nun etkinliklerinde herhangi bir izne tabi olmaksızın yararlanılması hükmü getirilirken, ortak kullanıma ilişkin esaslar protokolle belirlenecek.

• FEDERASYONLARA ÖZERKLİK VERİLİYOR • Halen GSGM çatısı altında bulunan federasyonlar, talep etmeleri veya uygun görülmesi durumunda Spor Düzenleme Kurulu kararıyla özerk statüye kavuşturulacak. Federasyonlara özerklik verilirken, faal sporcu sayısı, kulüp sayısı, Türkiye’deki yaygınlık düzeyi ve gelişme potansiyeli, gelir ve giderlerini karşılayabilme yeterliliği, olimpik olup olmadığı ve personel giderlerinin payı dikkate alınacak. Spor Düzenleme Kurulu, özerk olsun ya da olmasın tüm federasyonların elde ettikleri gelirlerin, sportif amaçlı kullanılıp kullanılmadığını denetleyecek. • TAŞRA PERSONELİ, YEREL YÖNETİMLERE DEVREDİLİYOR • Yeni yasa tasarısıyla, il ve ilçelerde sporla ilgili faaliyetleri sevk ve idare etme görevi yerel yönetimlere devrediliyor. Spor Yüksek Kurumu’nun kurulmasıyla birlikte, GSGM’nin merkez teşkilatındaki mevcut personel ve kadrolar Spor Yüksek Kurumu’na devredilecek. Hiçbir işleme gerek olmaksızın kadrolarına atanmış sayılacak olan bu personel, idari hizmet sözleşmesiyle sözleşmeli olarak istihdam edilecek. • Taşra personeli ise yerel yönetimlere devredilirken, durumlarına uygun kadrolara atanacak. Gençlik ve spor kulüpleri de yerel yönetimlerce tescil edilerek kurulacak. Mevcut kulüpler ise yasanın çıkmasından itibaren 1 ay içinde yerel yönetimlere tescillerini yaptırarak faaliyetlerini sürdürecek. Kurum, Futbolun gözetim ve denetimini de devralıyor.

Sonuç itibariyle; • Türk Spor Yönetimi, toplum ihtiyaçlarını karşılanabilmesi, devletin hantal yapısından ve bürokrasiden kurtularak dinamik bir yapıya kavuşması, uluslar arası spor arenasında başarılara imza atabilmesi için yenilenmesi gerekli görülmektedir. Ancak düzenlenen TSK’nın Ülkemizde sporu istenilenlerin dışında TSK’nın 29. Maddesinde belirtilen yetkilerin yerel yönetimlere devredilmesi, sporun siyasallaşmaması yönündeki çalışmalar ve düşüncelerle çelişmektedir. • Belediyeler kamu hizmeti vermelerinin yanında siyasetin ilk adımlaması olarak ta kabul edebileceğimiz, siyasi örgütlenme içeresindedirler. Böyle bir yapıya siyasetten tamamen uzak kalması geren spor yönetiminin belediyelere tamamen devredilmesi Türk Spor Yönetiminin 1936 yılındaki TSK döneminde oluşan siyasallaşmayla paralellik göstermesi muhtemeldir. Yasanın tekrar gözden geçirilerek, Üniversitelerin bu alanda bilimsel çalışmalarda bulunan akademisyenlerinden yardım ve görüşleri alınmalıdır.