Dramann tarihsel geliimi r Gr Dr Melda KILI

  • Slides: 40
Download presentation
Dramanın tarihsel gelişimi Öğr. Gör. Dr. Melda KILIÇ

Dramanın tarihsel gelişimi Öğr. Gör. Dr. Melda KILIÇ

DÜNYADA YARATICI DRAMA

DÜNYADA YARATICI DRAMA

DÜNYADA YARATICI DRAMA • İlk adımlar İngiltere’de Harriet-Finley Johnson ve Caldwell Cook, Amerika’da Winifred

DÜNYADA YARATICI DRAMA • İlk adımlar İngiltere’de Harriet-Finley Johnson ve Caldwell Cook, Amerika’da Winifred Ward tarafından atılmıştır.

 • 1911’lerde sınıtfa uygulanan ilk drama dersleri ile ilgili olarak, bir köy öğretmeni

• 1911’lerde sınıtfa uygulanan ilk drama dersleri ile ilgili olarak, bir köy öğretmeni olan Harriet Finlay-Johnson’un adı geçer. • Bu ilk uygulamalar bir tür «make believe play» (öyleymiş gibi yapma oyunu) biçimindeydi.

 • O dönemlerde dramanın okul temsilleri ve tiyatrodan farklı bir olgu olduğuyla ilgili

• O dönemlerde dramanın okul temsilleri ve tiyatrodan farklı bir olgu olduğuyla ilgili çalışmalar yapılıyordu. Bir psikolog olan Sull (1897) şöyle demekteydi: • «Dramatizasyon çocuğun kendine yeni bir çevre yaratmasıdır. Dramada rol oynayan çocuğun aldığı zevk, herhangi bir izleyicinin değerlendirmesine bağlı değildir. » • Böylece drama bir süreç ve özellikle bir öğrenme süreci olarak Finlay-Johnson’un çok doğru anladığı biçimde gelişimine başlamıştır.

 • Johnson müfredattaki her konuyu dramatik eylem aracılığıyla öğretmeye çalışırken Cook, dramatik yöntemi

• Johnson müfredattaki her konuyu dramatik eylem aracılığıyla öğretmeye çalışırken Cook, dramatik yöntemi Shakespeare ve oyunlarını öğretmek için kullanmıştır.

 • Bir İngiliz olan Peter Slade, 1920’lerden itibaren çocuk gurupları ile drama çalışmalarını

• Bir İngiliz olan Peter Slade, 1920’lerden itibaren çocuk gurupları ile drama çalışmalarını denemeye başlamıştır. 1954 te çocuk draması isimli kitabını yayınlamıştır. • Slade, dramada özümleme, içtenlik, yaratıcılık ve değerlendirmeyi ön planda tutmuştur. • Dramanın bir yaşam oyunu olduğunu ve bu oyunun kurallarının geçerli olduğunu ifade etmiştir(Gönen ve Uyar, 1999; Önder, 2000)

 • Peter Slade, Çocuk Dramasının kendi başına bir sanat formu olduğunu ilk söyleyen

• Peter Slade, Çocuk Dramasının kendi başına bir sanat formu olduğunu ilk söyleyen eğitimcidir. • Yirmibeş yıllık gözlemleri sonucunda Slade, çocuğun bebeklikten başlayarak, yeni becerileri kazanma yoluyla kendi dramasını yarattığını ve bu dramanın, desteklendiği takdirde, okul çağından sonra bile gelişmeye devam edeceğini gözlemlemiştir. • Bu, bizim tiyatro diye bildiğimiz şeyden oldukça farklı bir yaratım ve ifade etmenin niteliğidir ve bunu çocuk doğal olarak yapar; bu sanatın kendine ait bir biçimi ve gelişimi vardır.

 • Slade’e göre, drama çok erken yaşlarda başlar. Küçük çocukların bir çok aktiviteleri

• Slade’e göre, drama çok erken yaşlarda başlar. Küçük çocukların bir çok aktiviteleri açık ya da yarı açık dramatik niteliklere sahiptir; yoğun bir dramatik niteliğe sahip oyunun beş yaşına kadar, dramatik oyunun ise yedi yaşına kadar kurulması gerekir. • Bebeğin, örneğin anlamsız sesler çıkarması, el çırpması, yumruğunu belirli bir ritmle vurması ve başını sallaması gibi hareket ve sesle ilgili ilk denemeleri, drama, sanat ve müziğin embriyo halindeki biçimleridir.

 • Slade 1954’lerde Finlay-Johnson’un «make believe play» vurgusuna doğallık boyutunu katarak kendiliğindenlik öğesinin

• Slade 1954’lerde Finlay-Johnson’un «make believe play» vurgusuna doğallık boyutunu katarak kendiliğindenlik öğesinin ve bugün kullandığımız doğaçlama tekniğinin de işin içine girmesine ön ayak olmuştur.

BRAIN WAY • 1960’larda ise Brain Way sınıfta dramaya duyusal yaşantıları ekleyerek «bireyin bireyselliğinin»

BRAIN WAY • 1960’larda ise Brain Way sınıfta dramaya duyusal yaşantıları ekleyerek «bireyin bireyselliğinin» ön plana çıkarılmasını sağlamıştır.

 • Ancak, bugünkü anlamında olduğu gibi dramanın önemi, bireysel yaşantıdan çok ortaklaşmacı bir

• Ancak, bugünkü anlamında olduğu gibi dramanın önemi, bireysel yaşantıdan çok ortaklaşmacı bir yaşantı sağlaması, her bireyin nasıl birbirinden ayrı olduğunu vurgulamak yerine, bireylerin hangi bakımlardan birbirine benzediğini, neleri ortak olarak paylaştıklarını ortaya çıkarmasıydı. Kişisel doğruların ortaya çıkması değil. . .

 • Peter Slade, öğrencisi Brian Way, II. Dünya Savaşı sırasında çeşitli güçlükler yaşayan

• Peter Slade, öğrencisi Brian Way, II. Dünya Savaşı sırasında çeşitli güçlükler yaşayan çocuklara drama yolu ile yardımcı olmaya çalışmıştır. • 1967’de yazdığı Drama Aracılığıyla Gelişim adlı kitabında, çocuk dramasının kişilik gelişimini etkilediğini ve eğitimde dramanın kaybolan bazı iç güçlerin ortaya çıkmasını sağladığını belirtmiştir.

 • Way’e göre, dünyada dramaya katılmayacak çocuk yoktur ve gelişim özellikleri göz önüne

• Way’e göre, dünyada dramaya katılmayacak çocuk yoktur ve gelişim özellikleri göz önüne alınarak engelli çocuklar dahil olmak üzere , her çocuk için drama etkinliği düzenlenebilir. • ABD’de ise 1963’te Viola Spolin, yetişkinler gibi çocukların da rol yapabileceğine dikkat çekmiştir.

 • Doroty Heatcote‘un 1970’lerde eğitimde drama konusunda yaptığı çalışmalarda drama, asıl olması gereken

• Doroty Heatcote‘un 1970’lerde eğitimde drama konusunda yaptığı çalışmalarda drama, asıl olması gereken biçimi almaya başlamıştır. • Heatcote, dramayı yeniden tanımlamaya girişmiş, drama ve eğitim arasındaki ilişkiyi irdelemiştir.

GAVIN BOLTON • Bolton(1979), Eğitime Dramanın Kuramına Giriş adlı kitabında drama konusunda daha bilişsel

GAVIN BOLTON • Bolton(1979), Eğitime Dramanın Kuramına Giriş adlı kitabında drama konusunda daha bilişsel ve analitik yönlere ağırlık veren bir yaklaşımı savunmuştur. • Bolton’a göre, içinde yaşanılan çevreye uyum, yaşamsal değer taşıdığı için eğitimde drama etkinlikleri de temel olarak uyumu amaçlamalıdır.

GAVIN BOLTON • Dramanın öğrenme/öğretme amacına yönelik olarak kullanılması gerektiğini savunur. • Heathcote ve

GAVIN BOLTON • Dramanın öğrenme/öğretme amacına yönelik olarak kullanılması gerektiğini savunur. • Heathcote ve Bolton, öğrenmede öğretmen kadar öğrencinin de sorumlu olduğunu; sonuç olarak drama dersine katılanların sürece tümüyle kendilerini kaptırmalarından çok sürecin farkında olmalarını ve sürecin oluşumuna katkıda bulunmalarını ister.

Winifred Ward • İngiltere’de yaşanan eğitim odaklı gelişmelere paralel olarak Amerika’da daha çok doğaçlama

Winifred Ward • İngiltere’de yaşanan eğitim odaklı gelişmelere paralel olarak Amerika’da daha çok doğaçlama odaklı yaratıcı drama çalışmaları başlamıştır ve bu yolla çocukların kendi oyunlarını kendilerinin üretmeleri amaçlanmıştır. • Ward, Northwestern Üniversitesi’nde öğretim elemanı olarak çalışmış ve 1925 yılında Amerika’da Evanston Çocuk Tiyatrosu’nu kurmuştur.

Winifred Ward • Edebi metinlerin doğaçlanarak canlandırılmasını esas alan bir yaklaşım savunmuştur. • «Oyun

Winifred Ward • Edebi metinlerin doğaçlanarak canlandırılmasını esas alan bir yaklaşım savunmuştur. • «Oyun yaratma» ve «oyun kurma» adını verdiği yöntemle okul çağındaki çocuklarla doğaçlamaya dayalı drama çalışmalarında gruplar tarafından çeşitli öykülerin canlandırılması üzerinde durmuştur.

Mc. Caslin • Mc. Caslin (1984), televizyon ve video oyunları çağının pasif çocuklarının yaşayarak,

Mc. Caslin • Mc. Caslin (1984), televizyon ve video oyunları çağının pasif çocuklarının yaşayarak, deneyerek daha aktif olabilmeleri ve yaşama katılabilmeleri için yaratıcı dramayı önermiştir. • Çocuğun aktif katılımcı olabilmesi için bedensel, bilişsel, duyuşsal ve sosyal yeteneklerinin yaratıcı drama ile geliştirilebileceğini vurgulamıştır.

Türkiye’de Okul Öncesi Eğitiminde Dramanın Kullanılması • Osmanlı döneminin sonuna doğru, bu alanda bir

Türkiye’de Okul Öncesi Eğitiminde Dramanın Kullanılması • Osmanlı döneminin sonuna doğru, bu alanda bir öncü olarak İsmail Hakkı Baltacıoğlu’nu görmekteyiz. Çünkü; Baltacıoğlu 1908’de, İstanbul’da Maarif Vekilliği(Eğitim Bakanlığı) görevindeyken okullarda tiyatroya yer vermiş, Meşrutiyet dönemi eğitiminin ders programlarına ‘Tarihi Temsiller’ adı altında ekler yaptırmıştır. Bu arada, ‘Mektep Temsillerinin Usul-ü Tedrisi’ adıyla bir bülten çıkartılmış, tiyatronun eğitim ve öğretim ile ilişkisine değinilmiştir.

 • Türkiye ‘de çocuklar için tiyatronun gerekliliği düşüncesi 19. yüzyılın sonlarında önem kazanmıştır.

• Türkiye ‘de çocuklar için tiyatronun gerekliliği düşüncesi 19. yüzyılın sonlarında önem kazanmıştır. • Dramatizasyonun okul öncesinde kullanılması ise 20. yüzyılın başlarında ele alınmıştır. • Meclis-i Kebir-i Maarif tarafından, 1913 tarihli Geçici İlköğretim Kanununun 4. maddesi gereği hazırlanıp yayınlanan, anaokullarının programlarını düzenleyen ve derslerin işleniş biçimleri konusunda öğretmenleri aydınlatma amacı taşıyan ve çok ayrıntılı olan 1914 tarihli belge, eğitimimize anaokulu düzeyinde dramatizasyonun ilk uygulamalarını getirmektedir.

Cumhuriyet döneminde, 1926 tarihli ilkokul programında İlkokul eğitim ve öğretim ilkeleri bölümünde, temsil (dramatik

Cumhuriyet döneminde, 1926 tarihli ilkokul programında İlkokul eğitim ve öğretim ilkeleri bölümünde, temsil (dramatik gösteriler) temel olarak kabul edilmiştir. Cumhuriyetten sonra okullarda dramatizasyon çalışmalarına çok önem verilmeye başlanmış, ulusal bayramlar için düzenlenen törenlerde ve belirli gün ve haftalarda, haftanın önemini belirtmeye yardım eden piyeslerin oynanması gelenek halini almıştır.

 • 1933 yılında Milli Eğitim Bakanlığı Cumhuriyetin onuncu yılı dolayısıyla bir dizi piyes

• 1933 yılında Milli Eğitim Bakanlığı Cumhuriyetin onuncu yılı dolayısıyla bir dizi piyes yayınlamıştır. • Daha sonra, 1962’de ortaokul programında öğrencilerin gördüklerini, okuduklarını, düşündüklerini temsille ifade etmeye çalışmaları gerektiği belirtilmiştir.

 • Selahattin Çoruh’un 1938 ‘de yayınlanan Okullarda Dramatizasyon adlı kitabı bu alanda önemli

• Selahattin Çoruh’un 1938 ‘de yayınlanan Okullarda Dramatizasyon adlı kitabı bu alanda önemli boşluğu doldurmuştur. • Daha sonra Nevide Gökaydın’ ın 1956’da Amerikalı uzmanlarla gerçekleştirdiği ve Ankara’da bir yıl süren sanat etkinlikleri ile drama çalışmalarını Milli Eğitim Bakanlığı Film Radyo Televizyon bölümü filme almıştır.

 • Emin Özdemir tarafından, 1965 yılında Uygulamalı Dramatizasyon adlı el kitabı yayınlanmıştır. •

• Emin Özdemir tarafından, 1965 yılında Uygulamalı Dramatizasyon adlı el kitabı yayınlanmıştır. • Kitapta dramatizasyon ‘’ hayattan sahneler öykünmeler, dramatik yaratmalar bir öyküyü, bir hayat durumunu, bir şiiri, olaylar dizisini, bir küme çocuğun konuya sıkıya bağlı kalmadan kendi hayal güçlerine göre canlandırması’’ şeklinde tanımlamıştır.

 • Parmak oyunu, sözsüz oyun(Pandomim) öykünmeler, bağımlı ve bağımsız dramatizasyon türlerinden söz edilmiştir.

• Parmak oyunu, sözsüz oyun(Pandomim) öykünmeler, bağımlı ve bağımsız dramatizasyon türlerinden söz edilmiştir. • Özdemir, eğitimde sınıfta dramatizasyon ile okul tiyatrosu kavramlarının ayrı şeyler olduğunu belirtmiştir.

 • Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, 1974 -75 öğretim yılında uygulamaya konulan yeni Ortaokul

• Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, 1974 -75 öğretim yılında uygulamaya konulan yeni Ortaokul Programı Taslağında, seçmeli dersler arasında tiyatro ile ilgili bir ders bulunmaktadır. İstekli öğrenciler haftada en az dört saat ve üç yıl süreyle dramatizasyon çalışmalarına yer verebileceklerdi.

 • Drama terimi, 1980’li yıllara kadar Milli Eğitim Bakanlığı’nda ‘’ temsil’’ ve ‘’dramatizasyon’’

• Drama terimi, 1980’li yıllara kadar Milli Eğitim Bakanlığı’nda ‘’ temsil’’ ve ‘’dramatizasyon’’ olarak yer almış, devlet tiyatro oyuncusu ve yönetmeni Tamer Levent’in 1980’li yıllarda gençlerle başlattığı ‘’Eğitimde Drama’’ çalışmaları, Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. İnci San’ın katkılarıyla güç kazanmıştır.

 • Drama ile ilgili çalışmalar sürekli gelişme göstermiş özellikle ezberci yaklaşımı yerine katılımcı,

• Drama ile ilgili çalışmalar sürekli gelişme göstermiş özellikle ezberci yaklaşımı yerine katılımcı, yaratıcı ve yorumcu bir yaklaşım yaygınlık kazanmıştır. • Türkiye’de yaratıcı dramanın çağdaş kullanımımda, kamuoyuna açılışın başlangıcı 1985 yılı olarak kabul edilir. Bu yıldan itibaren, ‘’uluslar arası Eğitimde Drama Semineri’’ düzenlenmiş ve sanat eğitimi kapsamında ve ayrıca bir öğretim yöntemi olarak dramaya yer veren yayınlar yapılmaya başlanmış, çok sayıda lisansüstü tezler hazırlanmıştır.

 • Milli Eğitim Bakanlığı, 1992 yılında bir hizmet içi eğitim programıyla konuya kapılarını

• Milli Eğitim Bakanlığı, 1992 yılında bir hizmet içi eğitim programıyla konuya kapılarını açmıştır. Okul öncesi eğitime yönelik resim, müzik, drama konularında hizmet içi eğitim programları sürdürülmüştür.

Kaynaklar • Adıgüzel, Ö. (2002). Yaratıcı drama. Ankara: Naturel. • Erdoğan T. (Ed. )

Kaynaklar • Adıgüzel, Ö. (2002). Yaratıcı drama. Ankara: Naturel. • Erdoğan T. (Ed. ) (2017). Drama. Ankara: Eğiten Kitap