zkaynak ve Risk Ynetimi Dr retim yesi Murat

  • Slides: 21
Download presentation
Özkaynak ve Risk Yönetimi Dr. Öğretim Üyesi Murat KESEBİR

Özkaynak ve Risk Yönetimi Dr. Öğretim Üyesi Murat KESEBİR

Özkaynak Yönetimi Özkaynak yönetiminin en temel özelliği sermaye yeterliliğini sağlamaktır. Bankalar özkaynaklarının ne kadar

Özkaynak Yönetimi Özkaynak yönetiminin en temel özelliği sermaye yeterliliğini sağlamaktır. Bankalar özkaynaklarının ne kadar olması gerektiği konusunda karar verirken üç noktaya önem verirler. Öncelikle bankaların özkaynağı iflas riskine karşı sigorta görevi görür. Özkaynakları yüksek bankaların varlıklarının değeri borçlarından yüksektir. İkinci olarak özkaynakların ne kadar yüksek olduğu banka sahiplerinin, yani bankanın hissedarlarının ne kadar getiri elde edeceğini belirler. Son olarak yasal olarak bankaların özkaynaklarının belirli bir sermaye yeterlilik oranının altına inmesine izin verilmez.

Özkaynak Yönetimi Bankaların özkaynağının bir bankanın iflasına nasıl engel olabileceğini anlamak için bilançolarının varlık

Özkaynak Yönetimi Bankaların özkaynağının bir bankanın iflasına nasıl engel olabileceğini anlamak için bilançolarının varlık tarafı birbirinin aynı olan iki bankaya bakalım. Verilen bilançoları milyon Türk Lirası cinsinden düşünelim. Bankaları birbirinden ayrıştıran şey iki bankanın sermayeleri arasındaki fark: Yüksek sermayeli bankanın sermayesinin varlıklarına oranı %10 iken düşük sermayeli bankada bu oran %5’dir.

Özkaynak Yönetimi Şimdi her iki bankanın da 11 milyon liralık kredisinin küresel finansal kriz

Özkaynak Yönetimi Şimdi her iki bankanın da 11 milyon liralık kredisinin küresel finansal kriz sırasında batan şirketler yüzünden geri ödenmediğini varsayalım. Böyle bir durumda bankanın alacaklarının değeri sıfırlandığından kredilerden 11 milyon lirayı düşmemiz gerekir. Ancak kredilerdeki bu düşüş özkaynakları da aynı oranda düşürecektir. Özkaynaklar (Net Değer) = Toplam varlıklar - Toplam yükümlülükler Bu durumda kredilerdeki düşüş özkaynakların düşmesine yani bankanın sermayesinin azalmasına yol açacaktır. Bu yeni durumda bankaların bilançosu aşağıdaki gibi gözükecektir.

Özkaynak Yönetimi Örneğimizde; yüksek sermayeli bankanın geri dönmeyen kredilerden uğradığı zararının özkaynaklarının yeterli olması

Özkaynak Yönetimi Örneğimizde; yüksek sermayeli bankanın geri dönmeyen kredilerden uğradığı zararının özkaynaklarının yeterli olması sayesinde rahatlıkla karşılayabildiği görülüyor. Yüksek sermayeli banka sermaye kaybına rağmen hâlâ daha pozitif bir net değere sahiptir. Aynı zarar düşük sermayeli bankanın batmasına yol açmıştır, bankanın net değeri eksiye düşmüş varlıkları borçlarını karşılayamaz hâle gelmiştir.

Varlık Getiri Oranı (ROA) Yukarıdaki tartışmada bankaların özkaynaklarının yüksek olmasının sağladığı avantajı gördük. Ancak

Varlık Getiri Oranı (ROA) Yukarıdaki tartışmada bankaların özkaynaklarının yüksek olmasının sağladığı avantajı gördük. Ancak bankanın sahip olduğu özkaynak seviyesi aynı zamanda banka sahiplerinin getirisini de belirler. Bu durumu anlayabilmek için banka kârl. Ilı¤ını ölçmekte kullanılan iki orana bakmak gerekir. Bunlardan ilki Varlık Getiri Oranı (ROA)’dır. Bankanın vergi sonrası kârının toplam varlıklarına oranıdır ve bankanın sahip olduğu her 1 TL’lik varlık başına ne kadar kâr ettiğini gösterir.

Varlık Getiri Oranı (ROA) Varlık getiri oranı bankanın faaliyeti sonucunda 1 liralık varlık başına

Varlık Getiri Oranı (ROA) Varlık getiri oranı bankanın faaliyeti sonucunda 1 liralık varlık başına hangi oranda kâr ettiğini gösterir. Bu anlamda ROA oranı bir bankanın ne kadar etkin işletildiğinin ölçüsüdür. ROA’nın yükselmesi varlıkların daha kârlı hâle geldiğini göstereceğinden arzu edilen bir durumdur ve bankanın etkinliğinin arttığına işaret eder.

Özkaynak Getiri Oranı (ROE) Diğer bir kârlılık göstergesi ise banka sahiplerinin hangi oranda kâr

Özkaynak Getiri Oranı (ROE) Diğer bir kârlılık göstergesi ise banka sahiplerinin hangi oranda kâr ettiğini gösteren Özkaynak Getiri Oranıdır (ROE). Bankanın vergi sonrası kârının özkaynaklarına oranıdır ve bankanın sahip olduğu her 1 liralık sermaye başına ne kadar kâr ettiğini gösterir. Bu çerçevede banka sahipleri açısından ROE daha anlamlı bir kârlılık göstergesidir.

Özkaynak Çarpanı Bu iki kârlılık göstergesini Özkaynak Çarpanı (EM) aracılı¤ı ile iliflkilendirmek mümkündür. Özkaynak

Özkaynak Çarpanı Bu iki kârlılık göstergesini Özkaynak Çarpanı (EM) aracılı¤ı ile iliflkilendirmek mümkündür. Özkaynak çarpanı afla¤ıdaki gibi yazılabilir:

Özkaynak Yönetimi Aynı oranda varlık için bir banka daha çok özkaynak tutarsa bunun özkaynak

Özkaynak Yönetimi Aynı oranda varlık için bir banka daha çok özkaynak tutarsa bunun özkaynak getiri oranını nasıl etkileyeceğini görelim. Bunu daha önce kullandığımız yüksek sermayeli banka-düşük sermayeli banka örneğine uygulayacağız. Kullanılan örnekte iki bankanın toplam varlığı birbirine eşitti (200 lira). Yüksek sermayeli bankayı Y ile düşük sermayeli bankayı D ile gösterecek olursak bu bankalar için özkaynak çarpanını aşağıdaki gibi hesaplayabiliriz:

Özkaynak Yönetimi Her iki bankanın da 4 milyon lira kâr ettiğini düşünelim, bankaların toplam

Özkaynak Yönetimi Her iki bankanın da 4 milyon lira kâr ettiğini düşünelim, bankaların toplam varlıkları aynı olduğu için varlık getiri oranları da eşit olacaktır. Hesaplarsak ROAY = ROAD = 4 milyon lira / 200 milyon lira = 0, 02 = %2. iki bankanın özkaynak getiri oranları hesaplandığında:

Özkaynak Yönetimi Görüldüğü üzere 1 liralık varlık başına elde edilen kârın her iki banka

Özkaynak Yönetimi Görüldüğü üzere 1 liralık varlık başına elde edilen kârın her iki banka için de %2 olmasına rağmen düşük sermayeli bankanın özkaynak getiri oranı %40 olurken yüksek sermayeli bankanın özkaynak getiri oranı %20’dir. Kısaca düşük sermayeli bankada 1 liralık özkaynak başına daha yüksek oranda kâr elde edilmiştir. Bu örnekten bulduğumuz sonucu genellersek belirli bir varlık getiri oranı için bankanın sermayesi ne kadar düşükse özkaynak getiri oranı o kadar yüksek olacaktır. Bu sonucu bankanın ortakları açısından değerlendirecek olursak bankada daha az sermaye tutmanın avantajlı olduğu sonucuna varabiliriz. Banka sahiplerinin çıkarı daha az sermaye tutmak yönündedir.

Özkaynak Yönetimi Özkaynakların iflas riskine karşı yüksek olması gerekirken (fayda) banka sermayesinin kârlılığı açısından

Özkaynak Yönetimi Özkaynakların iflas riskine karşı yüksek olması gerekirken (fayda) banka sermayesinin kârlılığı açısından çok yüksek olmaması (zarar) tercih edilir. Bu durumda özkaynak yönetimi açısından banka yöneticilerinin özkaynakların faydası ile zararı arasında uygun bir dengeyi sağlayacak özkaynak oranını bulması gerekir.

Risk Yönetimi – Likidite Riski Bankacılık faaliyetleri sırasında karşılan en önemli beş tür risk

Risk Yönetimi – Likidite Riski Bankacılık faaliyetleri sırasında karşılan en önemli beş tür risk olduğu söylenebilir. Bunlardan birincisi daha önce de bahsedilen likidite riskidir ve bankadan beklenmedik ve yüksek oranlarda mevduatın çıkması olasılığı olarak tanımlanır. Ekonomideki gelişmeler nedeniyle veya finansal sektöre olan güvenin azalması nedeniyle bankanın müşterilerinin likit fonlara olan talebinin aniden yükselmesi durumunda bankanın likidite ihtiyacını karşılamakta zorluğa düşmesi olasıdır. Bu riskle baş etmek için bankalarının likidite yönetimine önem vermeleri beklenir.

Kredi Riski Banka yönetecilerinin karşılaştıkları diğer bir risk kredi riskidir ve finansal sektörün yapısından

Kredi Riski Banka yönetecilerinin karşılaştıkları diğer bir risk kredi riskidir ve finansal sektörün yapısından kaynaklanan eksik bilgi ortamı bu riskin artmasına yol açar. Kredi riski verilen borçların geri ödenmemesi olasılığıdır. Bankanın bununla baş edebilmesi için öncelikle sahip olduğu bilgi eksikliğini gidermesi gerekir. Bunun için kredi verdiği müşterileri özenle seçmesi ve yüksek riskli olanlarını eleyebilmek üzere müşteri hakkında istihbarat toplaması gerekir. Bunun yanında kredi alan şirketlerin faaliyetlerini yakından izlenmesi de bilgi eksikliğini gidermeye yardımcı olacaktır.

Faiz Riski Banka yöneticilerinin karşılaştığı üçüncü tür risk faiz riskidir. Bankanın bilançosunu incelerken varlık

Faiz Riski Banka yöneticilerinin karşılaştığı üçüncü tür risk faiz riskidir. Bankanın bilançosunu incelerken varlık tarafından faiz geliri elde edildiğinden ve kaynak tarafına ise faiz ödendiğinden bahsedilmişti. Piyasadaki faiz oranı değişikliklerinin bankanın kârını dalgalandırması ihtimali bankaları faiz riski ile karşı kaşıya bırakır. Faiz riski bankanın bilançosunun varlık ve yükümlülük taraflarının vade yapısının ve faize karşı duyarlılıklarının farklı olmasından kaynaklanır. Daha önce de bahsettiğimiz gibi bankaların yükümlülükleri genel olarak kısa vadeli olma eğilimi taşırken varlıkların büyük kısmını oluşturan krediler genel olarak daha uzun vadelidirler. Bu durumda faiz oranlarındaki bir değişiklik bankanın faiz giderlerini ve gelirlerini birbirinden farklı etkileyecektir.

Faiz Riski Değişken faizli yükümlülükleri değişken faizli varlıklarından fazla olan bankaların kârları faizlerle ters

Faiz Riski Değişken faizli yükümlülükleri değişken faizli varlıklarından fazla olan bankaların kârları faizlerle ters yönlü hareket eder; faizler yükselirken kârlar düşer, faizler düşerken kârlar yükselir.

Piyasa Riski Finansal piyasaların gelişimi ve küreselleşmesi ile birlikte bankaların faaliyetleri arasında finansal piyasalarda

Piyasa Riski Finansal piyasaların gelişimi ve küreselleşmesi ile birlikte bankaların faaliyetleri arasında finansal piyasalarda yapılan alım satım (trading) daha yüksek oranda yer tutmaktadır. Ancak finansal araçların alım satımında fiyat değişikliği sonucunda zarar etme riski bulunur. Daha açık bir ifade ile finansal araçların fiyatının düşmesi satış fiyatının alış fiyatından düşük olmasına ve piyasa işlemlerinin zararla sonuçlanmasına yol açmaktadır. Özellikle gelişmiş ülke piyasalarında yaygın olan türev varlıkların değerlerindeki oynamaların banka bilançoların verdiği zarar 2008 sonunda patlak veren küresel krizin en belirgin özellikleri arasında yer almaktadır. Bu gelişmeler piyasa riskinin yönetiminin giderek artan önemini vurgulamaktadır.

Kur Riski Daha önce banka bilançosunu incelerken bankaların yurt dışından borçlanabileceğinden bahsedilmişti. Özellikle reel

Kur Riski Daha önce banka bilançosunu incelerken bankaların yurt dışından borçlanabileceğinden bahsedilmişti. Özellikle reel faizlerin yüksek olduğu 1990’larda yurtdışından düşük faizle borç alıp Türkiye’de Türk Lirası cinsinden yüksek faiz getirisi elde etmek bankaların yaygın olarak başvurdukları bir yöntemdi. Uluslararası piyasalardan kaynak kullanımı bankaları kur riskine açık bırakmaktadır. Kur riski döviz kurundaki oynaklık sonucunda bankaların zarar etme olasılığıdır. Tarihsel olarak Türkiye’nin çeşitli dönemlerde yaşadığı finansal krizlerde bankaların taşıdıkları kur riskinin yükselmesi önemli rol oynamıştır.

Kur Riski Kur riskinin nereden kaynaklandığını anlayabilmek için bankaların döviz cinsinden varlıkları ile borçları

Kur Riski Kur riskinin nereden kaynaklandığını anlayabilmek için bankaların döviz cinsinden varlıkları ile borçları arasındaki farka bakmak gerekir. Bankaların toplam döviz cinsinden varlıkları ile döviz cinsinden yükümlülükleri arasındaki farka döviz pozisyonu adı verilir. Daha önce tanımlandığı gibi döviz cinsinden varlıklar döviz borçlarından az ise banka dövizde açık pozisyon vermektedir. Bankanın döviz varlıklarının değeri 10 milyon $ ve döviz yükümlülüklerinin değeri ise 20 milyon $ olsun. Bu durumda bankanın 10 milyon $ açık pozisyonu bulunmaktadır. İlk başta döviz kurunun değeri 1$=1. 5 T olsun, buna göre açık pozisyonun TL karşılığı 15 milyon liradır. Küresel çalkalanmalar sonucunda TL’nin Dolar karşısında değer kaybettiğini düşünelim, öyle ki yeni durumda 1$= 2 T olsun. Bu durumda 10 milyon $’lık açık pozisyonun karşılığı 20 milyon liraya yükselecektir. Sadece kur değişikliği yüzünden bankanın borcu 10 milyon lira artmıştır. Bu yönde bir gelişme bankanın zarar etme riskini arttıracağı için bankaları zor durumda bırakacaktır.

Kur Riski Döviz cinsinden net olarak borçlanma eğiliminde olan bankalar açısından kur riski Türk

Kur Riski Döviz cinsinden net olarak borçlanma eğiliminde olan bankalar açısından kur riski Türk Lirasının değerinin düşme beklentisinin arttığı dönemlerde artacaktır. Genel olarak kur riski döviz piyasalarında oynaklığın arttığı dönemlerde daha yüksektir.