RENME ve RENMENN GELM renene ait zellikler Tre

  • Slides: 27
Download presentation
ÖĞRENME ve ÖĞRENMENİN GELİŞİMİ

ÖĞRENME ve ÖĞRENMENİN GELİŞİMİ

Öğrenen’e ait özellikler • Türe özgü hazır olma: Bir türün normal tüm üyeleri uygun

Öğrenen’e ait özellikler • Türe özgü hazır olma: Bir türün normal tüm üyeleri uygun koşullarda bir davranışı gösterebiliyor ise o zaman bu davranış türe özgü olarak kabul edilebilir 3. Dolayısıyla bireyin öğrenme sürecindeki kazanımları onun türüne ait biyolojik yapısı ile sınırlandırılmıştır. En geniş öğrenme aralığına sahip olan insan bile biyolojik donanımı çerçevesinde öğrenebilir. Öğrenmeyi etkileyen tüm faktörleri olumlu hale getirseniz bile insanın uçmayı öğrenmesi mümkün olamayacaktır.

 • Olgunlaşma: Öğrenme yaşantılarında birey için belirleyici faktörlerden biri de onun olgunluk düzeyidir.

• Olgunlaşma: Öğrenme yaşantılarında birey için belirleyici faktörlerden biri de onun olgunluk düzeyidir. Olgunluk kısaca organizmanın bir şeyi öğrenebilmesi için gerekli olan psiko-fiziksel potansiyel güçtür. Yaşlara göre ortalama olgunluk düzeylerinden söz edilse de olgunluk düzey kazanımları bireyden bireye farklılık gösterir 6. • Olgunlaşma yaşa bağlı olarak bireyin genetik yapısının kapsamında yer alan değişimlerin ortaya çıkmasıdır. Olgunlaşma kavramı türe özgü hazır bulunuşluk kavramıyla yakından ilgilidir. Çünkütüre özgü hazır olma olgunlaşmanın ön koşuludur.

 • Dikkat: Dikkatin farklı tanımları da vardır. Dikkat, sinir sisteminin üst düzeyde uyarılmasıdır.

• Dikkat: Dikkatin farklı tanımları da vardır. Dikkat, sinir sisteminin üst düzeyde uyarılmasıdır. Bilişsel süreçler algılama ve düşünce ilgili faaliyetleri harekete geçirir. Diğer bir tanımlama ile dikkat, seçici olarak bakma, dinleme, koklama, tatma ve hissetme sürecidir.

Dikkatin Özellikleri • 1 - Değişkenlik: Bilişsel işleme sürecinde dikkat bir uyarıcıdan diğer bir

Dikkatin Özellikleri • 1 - Değişkenlik: Bilişsel işleme sürecinde dikkat bir uyarıcıdan diğer bir uyarıcıyakayabilir. Dikkatin bu özelliği bellek sürecini olumsuz etkiler ve öğrenmenin niteliğini düşürür

 • 2 - Seçicilik: Bireyin dikkati çevresindeki uyaranlardan seçilen biri üzerinde yoğunlaşır. Bazı

• 2 - Seçicilik: Bireyin dikkati çevresindeki uyaranlardan seçilen biri üzerinde yoğunlaşır. Bazı araştırmacılar dikkatin seçicive eleyici olduğunu vurgularlar. Özellikle birey birden fazla uyaran ya da uyaran grubu ile karşıya kalırsa uyaranlardan biri üzerinde dikkatini yoğunlaştırmayı diğerini arka planda bırakmayı tercih eder.

 • 3 - Farkındalık: Dikkat düzeyi farkında olmamaktan, tümüyle farkında olmaya kadar geniş

• 3 - Farkındalık: Dikkat düzeyi farkında olmamaktan, tümüyle farkında olmaya kadar geniş bir aralık içinde yer alır ve farkındalık esnektir. Örneğin: siz ders çalışıyorken dikkatiniz çalıştığınız materyale yöneliktir. Ancak biri size seslenirse dikkatiniz hemen size seslenen kişiye yönelecektir.

 • 4 - Otomatiklik: Shiffrin’e göre dikkat otomatiktir, bir uyarıcıyla karşılaşıldığında, tanıma işlemi

• 4 - Otomatiklik: Shiffrin’e göre dikkat otomatiktir, bir uyarıcıyla karşılaşıldığında, tanıma işlemi tamamlanıncaya kadar ikinci bir uyarıcı seçilemez.

 • 4 - Otomatiklik: Bir görüşe göre dikkat otomatiktir, bir uyarıcıyla karşılaşıldığında, tanıma

• 4 - Otomatiklik: Bir görüşe göre dikkat otomatiktir, bir uyarıcıyla karşılaşıldığında, tanıma işlemi tamamlanıncaya kadar ikinci bir uyarıcı seçilemez. • Diğer görüşe göre ise dikkat birden fazla uyarana açık olabilir. Ancak böyle bir durumda dikkat kaynaklar arasında bölünür. Kaynaklardan birine tam dikkat edilirken diğer kaynaklardan gelen bilgi minimum düzeyde anahtar sözcükleri kaydedebilir ama bu yeterli düzeyde olmaz.

 • 6 -Güdülenme: Bireyin güdülenme nedenleri dikkat sürecini de etkiler. Öğrencinin başarı beklentisi

• 6 -Güdülenme: Bireyin güdülenme nedenleri dikkat sürecini de etkiler. Öğrencinin başarı beklentisi dikkatin yoğunlaşması konusunda olumlu bir katkıda bulunurken, başarısız olacağı düşüncesidikkatin yoğunlaşmasını engeller.

 • 7 -Yaş: Dikkat süresi yaşla beraber artar. Dikkat süresi okul öncesi dönemlerde

• 7 -Yaş: Dikkat süresi yaşla beraber artar. Dikkat süresi okul öncesi dönemlerde çok kısayken yetişkinlikte daha uzun zaman dilimlerini kapsar.

Genel Uyarılmışlık Hali ve Kaygı: • Bir insanın bir konuyu öğrenebilmesi için o insanın

Genel Uyarılmışlık Hali ve Kaygı: • Bir insanın bir konuyu öğrenebilmesi için o insanın uyarılmış olması gerekir. Eğer bu olmazsa öğrenme gerçekleşmez. Fazla uyarılmışlık da bireyde kaygı ve heyecana neden olur. İleri derecede kaygı öğrenmeyi olumsuz etkiler. İleri düzeyde kaygı hallerinde birey soyut düşünebilme yeteneği, zihin esnekliği, ve akıcılığı olumsuz etkilenebilir 5. Yine yüksek düzeyde kaygı öğrencilerin dikkatlerini çalıştıkları konuya yoğunlaştırmalarını engelleyebilir. Bu konuda yapılan çalışmalar kaygı ile öğrenme arasındaki ilişkinin akademik bağlı olduğunu göstermektedir. Özellikle orta düzeyde akademik yeteneğe sahip öğrenciler için yüksek kaygı başarısızlık için önemli bir belirleyicidir.

Motivasyon (güdü): • Motivasyon ihtiyaçları, dürtüleri, ilgileri kapsar. Fizyolojik kökenli güdüler (açlık, susuzluk vb.

Motivasyon (güdü): • Motivasyon ihtiyaçları, dürtüleri, ilgileri kapsar. Fizyolojik kökenli güdüler (açlık, susuzluk vb. ) dürtü olarak adlandırılmaktadır. İnsanlara özgü(başarma gibi)dürtülere ise ihtiyaç denmektedir. Güdüler organizmayı uyararak onu belli bir davranışa doğru yöneltir. Fiziksel ve psikolojik aktiviteleri başlatma, yönetme ve devam ettirmeyi kapsayan her türlü süreç motivasyon olarak ele alınmaktadır.

Bu süreç sırasıyla şöyle ifade edilebilir. İhtiyaç → Dürtü → Güdü → güdülenme →

Bu süreç sırasıyla şöyle ifade edilebilir. İhtiyaç → Dürtü → Güdü → güdülenme → Davranış → Öğrenme • Zekâ: Günümüzde zekâ kavramı yetenek ile eş anlamlı kullanılmaktadır. İlk zekâ testini hazırlayan Binet ile bu günkü kullanılan anlamına kavuşmuştur. Gerçekte zekânın ne olduğu açık olarak bilinemekle birlikte bu konuda çalışanlar zekânın kalıtımsal ve çevresel faktörlerin ortak bir sonucu olduğunu düşünmektedirler. Zekâ bireyin gözlemlenebilir zihinsel davranışları içeren tanımlamalar ve ölçümler ile değerlendirilmektedir. Araştırmacılar zekânın farklı özelliklerine vurgu yapan tanımlar kullanmışlardır. Binet zekâyı soyut düşünebilme özelliğini merkez alarak iyi muhakeme edebilme, iyi hüküm verebilme, eleştirisel bir görüşe sahip olma biçiminde tanımlamaktadır 17

 • Yaş: Bireylerin yaşlarına göre içinde bulunduğu gelişim dönemi farklılık gösterir. İnsan yaşamı

• Yaş: Bireylerin yaşlarına göre içinde bulunduğu gelişim dönemi farklılık gösterir. İnsan yaşamı ilk 20 yıllık dönemde çarpıcı ve büyük değişiklikleri içeren bir süreç izler. Yaşamını sürdürmesini sağlayacak pek çok şey öğrenir. İlerleyen yaşlarla birlikte öğrenme süreci aynı hızda olmasa da devam eder. Yaş; takvim yaşı, psikolojik yaş, sosyal yaş olarak karşımıza çıkar. Biyolojik yaş organların işlev görme kapasitesidir. Psikolojik yaş bireyin uyum sağlama kapasitesidir. Öğrenme yaşantıları ile de bağlantılıdır. Sosyal yaş ise bireyden yaşına bağlı olarak beklenen sosyal rol ve beklentileri kapsamaktadır 27. Bireyin öğrenme kazanımlarında hepsinin farklı etkileri vardır.

 • Bellek: Öğrenme süreci bilgi işlemenin de sürecidir. Bu anlamda ele alındığında bellek,

• Bellek: Öğrenme süreci bilgi işlemenin de sürecidir. Bu anlamda ele alındığında bellek, bilgi işlemenin tüm aşamalarında karşımıza çıkar. Genel olarak bellek, bilginin zaman içinde saklanmasıdır. En ilkel varlıklardan en gelişmiş organizmalara tüm canlı varlıklar geçirdikleri değişikliklerin izlerinin taşırlar. Her yaşantı daha sonraki yaşantı üzerinde etkide bulunur. Bellek öğrenme yoluyla edinilen kazanımları saklamak ve gerektiğinde tekrar kullanabilme ihtiyacımızı karşılar. Bellek, bilgiyi kodlama depolama ve geri getirme süreçleri ile bir süreden sonra geri getirme becerisidir. Bellek, uyaranların algılanması, düzenlenmesi, saklanması ve gerektiğinde hatırlanması, kullanılması boyutlarını kapsar. Bireyin yetenekleri, güdüleri, inançları, tutumu ve deneyimlerinden etkilenir. Bu süreçte birey seçicidir ve aktif rol oynamaktadır.