HUKUKUN UYGULANMASI Yarglama ve yaptrmlarn hayata geirilmesi geni

  • Slides: 18
Download presentation
HUKUKUN UYGULANMASI Yargılama ve yaptırımların hayata geçirilmesi, geniş anlamıyla hukukun uygulanmasıdır. Hukukun uygulanması yargı

HUKUKUN UYGULANMASI Yargılama ve yaptırımların hayata geçirilmesi, geniş anlamıyla hukukun uygulanmasıdır. Hukukun uygulanması yargı örgütünü oluşturan yargı organlarının kararlarına gerekçe ve dayanak yapacakları hukuk kurallarını kullanmaları anlamına gelir. Hukuk kurallarının yargı organları tarafından kararlara dayanak yapılması yanında hukukun uygulanması başka bir anlam daha taşır. Öncelikle devlet, yani kamu görevlileri görevlerini yerine getirirken hukuk kurallarından yetki alırlar ve ancak hukuk kurallarının çizdiği sınırlar içerisinde eylemde bulunabilirler.

Bunun yanında kamu görevlilerine verilen görev de zaten hukukun öngördüğü düzenin kurulması ve devam

Bunun yanında kamu görevlilerine verilen görev de zaten hukukun öngördüğü düzenin kurulması ve devam ettirilmesidir. Demek ki, hukuk kurallarının uygulanmasında en büyük rol kamu görevlilerine aittir. Üstelik, birinci ünitede gördüğümüz gibi yaptırımlar sadece yargı organları tarafından değil idari makamlar tarafından da uygulanabilir. Dolayısıyla hukukun uygulanması başlığı altında incelenecek konular sadece yargı organlarının faaliyetleriyle değil, bütün kamu görevlileri ile ilgilidir. Ne var ki hukuk devletinin gereği

Yargı organları, bakmakta oldukları davalarda kararlarını hukuka dayandırmalıdırlar. Bu gerekliliğin yerine getirilebilmesi için yanıtlanması

Yargı organları, bakmakta oldukları davalarda kararlarını hukuka dayandırmalıdırlar. Bu gerekliliğin yerine getirilebilmesi için yanıtlanması gereken ilk soru, ‘Bu davada uygulanacak hukuk (kuralları) nedir? ’ sorusudur. Yargı organı kararını savunurken ‘X kararını verdim çünkü Y hukuk kuralı böyle gerektiriyor. ’ diyebilmelidir. İşte uygulanacak hukuk kuralının, hukuk sistemine ait bir hukuk kuralı olup olmadığının belirlenmesine yönelik belirleme ‘Hukukun Kaynakları’ başlığı altında incelenir.

Kanun Hükmünde Kararname Bir KHK çıkarabilmek için öncelikle Meclisten yetki almak gerekir. Kanun hükmünde

Kanun Hükmünde Kararname Bir KHK çıkarabilmek için öncelikle Meclisten yetki almak gerekir. Kanun hükmünde kararnameler (KHK), Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan ve kanun hükmünde olan kurallardır. Asıl olarak Meclise ait olan yasama (yasa çıkarma) yetkisi kısmen idareye (yürütme-hükûmet-bakanlar kurulu) verilmiş görünse de bakanlar kurulu bu yetkiyi belli koşullar altında kullanabilmektedir. Anayasa, bakanlar kurulunun olağan dönemlerde

Tüzük kanunların uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere çıkarılır. Anayasa tarafından Bakanlar Kuruluna

Tüzük kanunların uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere çıkarılır. Anayasa tarafından Bakanlar Kuruluna tanınmış hukuk kuralı yaratma yetkilerinden birisi de tüzük yapma yetkisidir. Anayasa tüzüğün, bir kanunun uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere çıkarılabileceğini söyler. Tüzükler genellikle, kanunda yer alan tüzük çıkarılacağına dair hükme dayanılarak yapılır. Ancak bir tüzük çıkartmak için böyle bir hükmün bulunması zorunlu koşul değildir.

Tüzükler Bakanlar Kurulu tarafından hazırlanarak yapılır, ancak tüzük taslağının Danıştay incelemesinden geçirilmesi zorunludur. Danıştay

Tüzükler Bakanlar Kurulu tarafından hazırlanarak yapılır, ancak tüzük taslağının Danıştay incelemesinden geçirilmesi zorunludur. Danıştay Bakanlar Kurulu tarafından hazırlanan tüzük taslağını inceler, hukukî değerlendirmesi sonucunda ya taslakta herhangi bir değişiklik yapmaz, yahut da değişiklikler içeren yeni bir taslak hazırlar. Bakanlar Kurulu Danıştay’ın değişikliklerle hazırladığı taslağı kabul etmek zorunda değildir. İstediği takdirde Danıştay’a incelenmek üzere gönderdiği taslağı aynen kabul ederek tüzük olarak çıkartabilir. Ancak

Yönetmelik Devlet devasa bir örgüttür ve bu örgüt kendi içinde pek çok organ, kurum

Yönetmelik Devlet devasa bir örgüttür ve bu örgüt kendi içinde pek çok organ, kurum ve kurulusu barındırır. Bu organ, kurum ve kuruluşlar yürüttükleri faaliyetler çerçevesinde, kanunların ve tüzüklerin uygulanabilmesi için kanunlarda açıkça yer almayan hususlarda pek çok düzenlemenin yapılmasına ihtiyaç duyar. İhtiyaç duyulan bu daha ayrıntılı ve teknik düzenlemeler, Anayasa’nın verdiği yetkiyle Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilikleri tarafından yönetmelik adı verilen metinlerle gerçekleştirilir. Yönetmelikler kanun ve tüzüklere, dolayısıyla da her hâlükârda kanunlara dayanır. Aynı

Yönetmeliklerin hepsi Resmi Gazete’de yayımlanmak zorunda değildir. İlgili mevzuatta belirtilen türdeki yönetmelikler Resmi Gazete’de

Yönetmeliklerin hepsi Resmi Gazete’de yayımlanmak zorunda değildir. İlgili mevzuatta belirtilen türdeki yönetmelikler Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girerken böyle bir koşulun bulunmadığı yönetmelikler usulüne uygun şekilde ilan edilmekle yürürlüğe girerler. Yönetmeliklerin yargısal denetimi idari yargı tarafından gerçekleştirilir. Bakanlıkların yönetmelikleri ile kamu tüzel kişiliklerinin ülke çapında uygulanan yönetmelikleri, Danıştay tarafından denetlenir. Kamu kurumu ile kamu kuruluşu niteliğindeki meslek kuruluşlarının belli bir yörede

Yürürlüğe Girme Genellikle kanunlarda “yürürlük” baslığı taşıyan bir madde yer alır. Kanunların yürürlüğe girip

Yürürlüğe Girme Genellikle kanunlarda “yürürlük” baslığı taşıyan bir madde yer alır. Kanunların yürürlüğe girip girmediğinin belirlenmesi için, kanunun kendi içerisinde yürürlüğe giriş tarihiyle ilgili bir hüküm içerip içermediğine bakılır. Kanunlar genellikle bu yönde bir hüküm içerir. Söz konusu hüküm, ya kanunun Resmî Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte yürürlüğe gireceğini söyler, k bu durumda Resmî Gazete’de yayımlandığı andan

Yürürlükten Kalkma Yürürlükten kalkma konusunda ilk olarak belirtilmesi gereken nokta, kural olarak yürürlükten kaldırma

Yürürlükten Kalkma Yürürlükten kalkma konusunda ilk olarak belirtilmesi gereken nokta, kural olarak yürürlükten kaldırma yetkisine sahip olan makamın, o hukuk kuralını yaratan makam olduğudur. Aynı şekilde, bir hukuk kuralı, aynı türden hukuk kuralı ile değiştirilir veya kaldırılır. Dolayısıyla bir kanun, ancak bir kanun ile değiştirilecek veya kaldırılacak, yönetmelik de yine bir yönetmelik ile değiştirilecek veya yönetmeliği çıkaran makam tarafından

Hakların Kazanılmasında İyiniyet Kavramı Bir hakkın kazanılabilmesi için, kanunen aranan şartların var olması veya

Hakların Kazanılmasında İyiniyet Kavramı Bir hakkın kazanılabilmesi için, kanunen aranan şartların var olması veya kazanmaya engel bir durumun bulunmaması gerekir. Gerekli şartlardan biri mevcut değil veya hakkın geçişini engelleyen bir sebebin varlığı söz konusuysa o hakkın geçerli bir şekilde kazanılması mümkün olmaz. Bir eşya üzerindeki hakkın devren kazanılabilmesi için, bu eşyayı devreden kişinin onun üzerinde (maliki olarak) tasarruf yetkisine sahip olması gerekir. Aksi takdirde, bu hakkın ondan kazanılması söz konusu olmaz. Oysa iyiniyet kurumu bu tür durumlarda hakların geçerli şekilde

İyiniyet, sadece mal varlığı haklarında değil, kişilik haklarının (örneğin; aile hukuku ile ilgili bir

İyiniyet, sadece mal varlığı haklarında değil, kişilik haklarının (örneğin; aile hukuku ile ilgili bir kısım hakların) doğması, kazanılması, hüküm ve sonuçlarını meydana getirmesinde de önemli rol oynar. İyiniyet en çok hakların devren kazanılmasında rol oynar.

İyiniyetin Unsurları İyiniyetten söz edebilmek için belirli özellikleri bulunan bir bilgisizliğin varlığı gereklidir. TMK.

İyiniyetin Unsurları İyiniyetten söz edebilmek için belirli özellikleri bulunan bir bilgisizliğin varlığı gereklidir. TMK. m. 3 ikinci fıkrasında yer alan, “Ancak, durumun gereklerine göre, kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyiniyet iddiasında bulunamaz” şeklindeki hüküm, bilgisizliğin niteliğinin belirlenmesi için iyiniyetin bazı unsurlarının mevcut olduğu ve bunların araştırılması gerektiği sonucunu ortaya koymaktadır. İyiniyetin unsurları üçe ayrılarak incelenebilir: 1. Kişi hatalı (yanlış) bir bilgiye sahip veya bilgisiz olmalıdır. 2. Bu hatalı (yanlış) bilgi veya

KAMU HUKUKU-ÖZEL HUKUK AYRIMININ BELİRLENMESİNDE BAŞVURULAN ÖLÇÜTLER Egemenlik Ölçütü Bu ölçüte göre, hukuki bir

KAMU HUKUKU-ÖZEL HUKUK AYRIMININ BELİRLENMESİNDE BAŞVURULAN ÖLÇÜTLER Egemenlik Ölçütü Bu ölçüte göre, hukuki bir ilişkinin tarafları ya da taraflarından birisi devletin egemenlik yetkisine dayanıyorsa o ilişki bir kamu hukuku ilişkisi olarak nitelendirilmelidir. Zira egemenlik devletin en temel niteliğidir ve devlet bu yetkisine dayanarak hukuki ilişki kurmaktadır. Devlet, egemenlik yetkisini haiz olduğundan hukuki ilişkide özel kişilere kıyasla üstün konumdadır. Öte yandan, egemenlik ölçütü her

Menfaat Ölçütü Menfaat ölçütü, kamu hukuku kurallarının kamusal menfaatleri koruduğu, özel hukuk kurallarınınsa gerçek

Menfaat Ölçütü Menfaat ölçütü, kamu hukuku kurallarının kamusal menfaatleri koruduğu, özel hukuk kurallarınınsa gerçek ve tüzel kişilerin menfaatlerini koruduğu düşüncesine dayanır. Ancak menfaat kavramı pek çok durumda belirsizdir. Üstelik kamu menfaatleri ile özel kişilerin menfaatleri arasında sınır çizmenin göründüğü kadar kolay olmadığının da altı çizilmelidir. Zira özel hukuka dair kuralların önemli bir kısmı ya kamu menfaatiyle de

İrade Hürriyet Ölçütü Bu ölçüt, hukuki bir ilişkide tarafların o ilişkiyi kurmak veya sona

İrade Hürriyet Ölçütü Bu ölçüt, hukuki bir ilişkide tarafların o ilişkiyi kurmak veya sona erdirmek konusunda ne kadar serbest oldukları esasına dayanır. Buna göre taraflar bağımsızsa o ilişki özel hukuk ilişkisi sayılmalıdır. Buna karşılık, ilişkinin niteliği irade serbestisine dayanmıyor ve uyulması gereken kurallar önceden belirleniyorsa o ilişki kamu hukuku ilişkisi sayılmalıdır. Ancak evlenme örneğinde olduğu üzere kişiler evlenmeye kendileri karar verse de, evlilik kurumunun kuralları devlet

Eşitlik Ölçütü Bu ölçüte göre, hukuki bir ilişkinin tarafları eşit statüde ise o ilişki

Eşitlik Ölçütü Bu ölçüte göre, hukuki bir ilişkinin tarafları eşit statüde ise o ilişki özel hukuk ilişkisi; taraflardan birisi kamu gücüne dayanarak daha üst bir statüde ise o ilişki kamu hukuku ilişkisi kabul edilmelidir. Bu açıdan bakıldığında taraflardan birisi devlet olsa dahi ilişki eşit bir ilişki ise özel hukuk ilişkisinden söz edilebilir. Ancak eşitlik ölçütü, devletlerin özel hukuk bağlamında kurdukları sözleşme ilişkilerini ve devletlerarası ilişkileri açıklamakta yetersiz kalmaktadır.

Pragmatik Ölçüt Pragmatik ölçüte göre, hukuk gibi geniş bir alan pratik nedenlerle kamu hukuku

Pragmatik Ölçüt Pragmatik ölçüte göre, hukuk gibi geniş bir alan pratik nedenlerle kamu hukuku ve özel hukuk ilişkileri ayrılmalıdır. Bu ölçüt bilimsel olmaktan çok uygulama ve öğretme yöntemleri açısından geliştirilmiştir. Nitekim Türkiye’de de hukuk fakülteleri Kamu Hukuku ve Özel Hukuk biçiminde bölünmekte; yüksek lisans eğitimi kamu hukuku-özel hukuk ayrımına göre verilmektedir. Uygulama Yöntem Ölçütü Bu ölçüte göre, re’sen (kendiliğinden) uygulanan hukuk kuralları kamu hukuku alanına ilişkindir. Buna karşılık tarafların iradelerine bağlı olarak