DAE Dil lmini Aratrma Enstits Trke Trkede ve

  • Slides: 58
Download presentation
DİAE Dil İlmini Araştırma Enstitüsü (Türkçe ) Türkçede ve İngilizcede İsimler 2018 Bu çalışma

DİAE Dil İlmini Araştırma Enstitüsü (Türkçe ) Türkçede ve İngilizcede İsimler 2018 Bu çalışma ‘Tablolarla İngilizce Dilbilgisi’ adlı çalışmadan genişletiliyor… ön metin www. dilbilimleri. net 1

İsim (noun) Nedir? Tabiatta madde (maddi) olarak var olan ya da var olduğu düşünülen

İsim (noun) Nedir? Tabiatta madde (maddi) olarak var olan ya da var olduğu düşünülen (manevi) somut-conctete varlıkların; -Herhangi bir vasıta olmadan derlenip toparlanabilen, boyutları herkesin zihninde aşağı yukarı tasarlanabilen ve ayrı düşünülüp sayılabilenlerine … horse_at, angel_melek gibi. …Verilen adlara, -Tabiatta katı, sıvı, gaz ve tanecikler halinde bulunup, herhangi bir vasıta olmadan derlenip toparlanamayan, boyutları herhangi bir ölçülendirici ve miktar bildiren bir sözcük veya bir vasıta olmadan tasavvur edilemeyen, ayrı düşünülüp sayılamayanlarına … soil_toprak (katı) water_su (sıvı), air_hava (gaz), sand_kum (taneli) gibi. …Verilen adlara, Yine; Tabiatta bir şekilde var olup vasıtalarla dahi derlenip toparlanamayan, ayrı düşünülüp sayılamayan tabiat hadiseleri (natural phenomenon) adıyla adlandırılan olaylara … rain (yağmur), thunder (gök gürültüsü), darkness (karanlık) gibi. …Verilen adlara; 2

 Bu varlıkların; Aynı amaçla, ortak bir bağla bir arada bulunmalarına doğal kolektif: forest_orman,

Bu varlıkların; Aynı amaçla, ortak bir bağla bir arada bulunmalarına doğal kolektif: forest_orman, family_aile (anne, baba, çocuklar…) ya da aynı amaç ve ortak bir bağ oluşturmak için bir araya getirilme şekillerine … yapay kolektif: team_takım, dozen_düzine, bunch_demet, verilen adlara, Yine varlıkların: Aralarında herhangi bir ortak amaç veya ortak bir bağ bulunmayıp sadece işlev benzerliği: furniture _ mobilya (masa, dolap, yatak/baza v. s), Jewellery (mücevher) veya şekil benzerliği ( stairs_basamak, fence_çit) olanlarının almış oldukları ortakadlara, topluluk adlarına, Varlıkların; faliyetlerinin sonucu ortaya çıkmış gerçek/ mutlak isime verbal noun-Fiilden isim) play (oyun), writing (yazı). . . Yine; insan oğlunun hayatı anlamlandırmak ve hayatında kolaylık sağlamak için varlıkların nitelik ve niceliklerini belirten sıfatların veya varlıkların isimlerinden v. s oluşturulan ( öznel/ soyut-abstract ) anlayış ve kavramlara; beautiful (güzel) _beauty(güzellik), human (insan)_humanity (insanlık), Ve varlıkların aynı türden olanlarını birbirinden ayırmak için her birine verilen özel adlara ( Ali, Tom, Turkey) isim denir. 3

 İsmin gramer kategorileri nelerdir? Gramer kategorisi nedir? Bunu konuyu bir gramer kategorisi üzerinden

İsmin gramer kategorileri nelerdir? Gramer kategorisi nedir? Bunu konuyu bir gramer kategorisi üzerinden açıklayalım. Mesela, ismin belirlilik kategorisi nedir? Şöyle başlayabiliriz. Tabiatta hareketlerle birlikte eşyalarda vardır. Ve bu eşyaların kimisi tek bir tane olacak şekilde bulunabilirken mesela ‘ay, güneş…’, kimisi ise çoklu bir şekilde yer alırlar ‘yıldız’. Kişi varlıkların böyle tekil ve özel olmaları yüzünden bu eşyaları çoklu olarak düşünmez. Yani, ‘güneşler, aylar’ denmez. Çünkü varlıkları karşılayan adlar bu bir varlığa özeldir. Bunlar tekil ve özel varlıklardı adları da yine özel adlar oldu. Bundan başka tür adları da vardır. Mesela, ‘yıldız, kitap, ağaç…’ gibi. Yine kişi bütün bu kitap türünden, eğer özel bir adı yoksa, birini özel alabilir. Bu durumda kitap herhangi bir kitap değildir. Konuşan ve dinleyen için bu kitap tanınan bir kitaptır. Konuşan kişi bu kitaptan bahsederken ‘hani bildiğimiz, tanıdığımız bu kitap veya o kitap’ demek yerine bu manayı karşılayacak bir unsur kullanır. Ve, Arapçada; el kitap İngilizcede; the kitap Türkçede, kitap(ık) …. v. s unsurları ortaya çıkar. Hemen her dilde böyle unsurların bulunması bir gramer kategorisi oluşmasına neden olur. Buna ise (eşyada belirlilik/ bilindiklik/ tanınmışlık) kategorisi denir. Bunun da diller arasındaki karşılaştırmaya katkısı olur. Ve bütün bu kategoriler dil biliminin ‘gramer’ alt dalını oluşturur. Dillerin böyle genel gramer kategorilerine göre işlenmesi ise bu dilin grameri adlandırılır. 4

 İsmin gramer kategorileri nelerdir? - Cinsiyet kategorisi; İngilicede; -ess, Türkçede; (. . .

İsmin gramer kategorileri nelerdir? - Cinsiyet kategorisi; İngilicede; -ess, Türkçede; (. . . . ) - Tekillik ve çoğulluk kategorisi; İngilicede; -(e)s, Türkçede; (-ler/-lar ) - Belirlilik kategorisi; İngilizcede; ‘the’ artikeli, Türkçeçede; -ık eki - Hal/ Durum kategorisi İngilicede; (. . . . ) , Türkçede; (-i, -e, -den, -(y)le ) - Aitlik ve tamlama durumlarına; İngilicede; of / ‘s, Türkçede; -(n)-n 5

 Varlık nedir? Tabiatta madde olarak var olan ya da var olduğu düşünülen şeylere

Varlık nedir? Tabiatta madde olarak var olan ya da var olduğu düşünülen şeylere varlık denir. Maddi-somut varlık nedir? Madde olarak var olup belirli bir kütleye sahip, dokunulabilir, görülebilir, tadılabilir …v. s şeylere denir. İnsan, toprak, hava, su, gaz, kum, ışık… Manevi-somut varlık nedir? Tabiatta madde olarak var olmayan fakat bir çok insanın sözü edildiğinde zihinlerinde tasarlayabildikleri, maddi varlıklarla veya bir kısım sıfatlarla betimleyebildikleri şeyler… vampir (insan gibi), melek (kanatlı atla betimlenir), nur (ışıkla) Maddi/ somut varlığa ör: The doctors are working in the daytime. Manevi/ soyut varlığa ör: The vampires are working at night. 6

 Not: Dil bilgisinde manevi varlıklar maddi varlıklar gibi işlem görürler. Yani eğer manevi

Not: Dil bilgisinde manevi varlıklar maddi varlıklar gibi işlem görürler. Yani eğer manevi bir varlık, mesela vampir, insana benzer bir varlık gibi düşünülmüşse tıpkı insanlarda olduğu gibi dil bilgisinde işlem görürler. Çoğul şekilleri yapılabilir, cinsiyete ayrılabilir, sayılabilir. Eğer ‘nur’ gibi, ki nur ışıkla betimlenir, doğal fenomen adıyla adlandırılan bir isimse yine ışık isminde olduğu gibi sayılamayan isim gibi işlem görürler. Yani gramer açısından bakıldığında aslında bir varlığın madi veya manevi bir varlık olması önemli değildir. Nesnel (concrete) isim nedir? Maddi-somut ve manevi-somut varlıklar nesnel isimdir. Öznel/ soyut (abstract) isim nedir? Güzellik, ahlak, mutluluk, iyilik, insanlık, dürüstlük gibi tanım ve anlayışı kişiden kişiye değişkenlik gösterebilen isimlerdir. 7

Yapısına Göre İsimler Basit isim Anlamlı ya da anlamsız herhangi bir kelimeyle birleştirilmeden herhangi

Yapısına Göre İsimler Basit isim Anlamlı ya da anlamsız herhangi bir kelimeyle birleştirilmeden herhangi bir sıfat, fiil veya başka bir isimden türetilmeden varlıklara, kavramlara, anlayışlara v. s ad olmuş kök halindeki isme basit isim denir. Ör: an umbrella , an apple, a man, a pen v. s 8

Türemiş isim İsimlere, sıfatlara, fiillere v. s isim yapma eklerinin eklenmesiyle oluşturulan isimlere türemiş

Türemiş isim İsimlere, sıfatlara, fiillere v. s isim yapma eklerinin eklenmesiyle oluşturulan isimlere türemiş isim denir. İngilizcede isim yapma ekleri -er, -or , -ship , -dom, -ing, ence, -ism, -ment, -ness… gibi eklerdir. Ör: to teach (öğretmek) fiilinden __teacher (öğretmen ) ismi, free (özgür) sıfatından __ freedom (özgürlük ) ismi, king (kral) isminden __ kingdom ( krallık) ismi gibi. Türemiş isimler konusunu genişletelim. Türemiş isimler konusu bir dilde isimlerin veya sözcüklerin nasıl oluştuğunu bildirir. Yani konumuzu sözcük bilgisi olarakta adlandırabiliriz. Bundan sonra yeni bir sözcüğün ortaya çıkmasını bu pirensipler çerçevesinde inceleyebiliriz. 9

 _ ﻳﻢ ﺍﺍ ﺍﻟ _ Türkçe’nin isim türetme prensipi nasıl işler? ( Kök

_ ﻳﻢ ﺍﺍ ﺍﻟ _ Türkçe’nin isim türetme prensipi nasıl işler? ( Kök Türkçe 3 ) 2018 10

Türemiş isim -m eki; kes-im, çiz-im, yaz-ım, böl-üm, bas-ım, kıy-ım, duy-um, çarpım, çıkarım, tasarı-m,

Türemiş isim -m eki; kes-im, çiz-im, yaz-ım, böl-üm, bas-ım, kıy-ım, duy-um, çarpım, çıkarım, tasarı-m, öl-üm, yaşa-m, paylaş-ım, yerleş-im, dön-üm, at-ım-lık, sök-üm, çekim, sun-um, gir-iş-im, dön-üş-üm, ger-il-im, kar-ışım, titreşim, dev-in-im, dev-ir-im, kurul-um, sür-üm, … Yine, ‘Menig bargum yaktı. ’ _Yani ‘Benim gitmem yaklaştı‘ ‘bargum’ çekimli fiil yapısı üzerinde biraz duralım. Bu çekimli fiil şu haliyle üç ayrı parçadan oluşur Bunlar; ‘bar-’ ( git-/ var-/ ulaş-) ; fiil kökü ‘ -g-’ (-ük); bitmiş tarzda sıfat fiil eki ; varık(barık)_ gidik, bitik, sönük… ‘-m’ (-ım, -üm); aitlik eki; benim, kitabım, benim geçmişim, benim yaptıkım…, ve benim gidikim, ya da; Benim varıkım…( ‘meninğ barıgım bolsa manğa tuşgıl’) Yani; Benim barüküm… Nihayet; Benim bargum… … buraya kadar çekimli fiilimizi parçalarına ayırmış olduk. Fakat yapı bu son şekliyle kalmadı tabi. Bundan sonra, ‘Benim barığm/ barım. ’ olacak şekilde daralmaya gider. Gittiğinde ise bugünkü ‘gitim’, yazım, çizim… veya ‘sunum’ fiilden isim şeklini alır. Yani, bu günkü yazım, çizim, sunum… gibi fiilden isim yapılarının geçmişine gidersek karşımıza ; çizikim, yapıkım, sunukum… Veya; yapıgum, sunugum, barıgum… şekillerine rastlarız. 11

 Böyleyse demek ki ortada bir aitlik eki (-m), bir de bitmişlik veya oluşmuşluk

Böyleyse demek ki ortada bir aitlik eki (-m), bir de bitmişlik veya oluşmuşluk (-ük) durumu vardır. Yani, ‘sunum’ fiilden isim yapısında; sun-_fiil kökü, -uk_ bitmişlik eki -m _ aitlik eki ( birinci şahsın eki olsun) Peki, biz sunumum, sunumun, sunumumuz, sunumunuz, … gibi şahıslara göre çekimlerde yapabiliyiyoruz. Yaptığımızda ise ifadelerin her birinde bir –ük bitmişlik ve –m aitlik de bulunmuş olabilmekte ? Bu örnekleri; Benim çizimim, senin çizimin, onun çizimi…, Veya; Benim gidimim, senin gidimin… diyede çoğaltabiliriz. Yine ortada (saklı) bir –ük bitmişlik eki ve –m iyelik eki bulunuyorsa öylese biz bu -ük eki yerine diğer bitmişlik eklerini kolayca yerleştrebiliriz. Yani, Benim gitti(k)mim, Senin gittimin, … diyebilirdik, fakat demiyoruz artık, çünkü zaten ‘senin çizimin’ ifadesinde saklı bir –ık eki olduğunu biliyoruz. Burada dikkat çeken esas şey şudur. ‘yazım, çizim, sözüm… örrneklerinde bir bitmişlik vardır diyelim. Fakat –m eki şahsa ait bir ekti? Türkçe için bir şeyden bahsedelim. Türkçenin konuşulduğu bazı yörelerde batıl bir inanış vardır. Şöyle, çocukları erken yaşta ölen bir anneye doğacak çocuğunu satmasını söylerler. Belliki bunu bir uğursuzluk saymışlardır. Ve kadın ‘Ben bu yavrumu sattım. ’ Der. Bundan sonra çocuğun adı ‘Satılmış’ veya ‘Satım’ olarak koyulur. Evet ‘Satım’ yani ‘Sattım’ veya ‘Satıkım’ Durum şöyle oldu haber kipinde bir çekimli fiil sabitlenerek kalıcı isim (Satım) oldu. Ve bu isim içersinde bir bitmişlik ve birinci şahıs aitlik eki bulundu. Fakat isimden bir –t harfi düşmüştür. Oysa ‘küstüm çiçeği’ örneğinde bu –t hala bulunmakta ve istersek buna ‘küsüm çiçeği’ de diyebiliriz. Yani küstüm diyen çiçek veya küstüm olan çiçek. Yine küsü(tük)m olan. Veya, küsüm oluk, küsüm erük, küsümarük, küsmark, küsmak, küsmeğ, küsmey, küsme çiçeği. Yine; bardım, bar(dıg)m, barıgm arük, barıgmark, barıgma, barma … (barmak bardım) 12

 Yukarıdan buraya söylemeye çalıştığım üzere. Türkçede fiillerin mastar şeklinde bir bitmişlik ve muhatabın

Yukarıdan buraya söylemeye çalıştığım üzere. Türkçede fiillerin mastar şeklinde bir bitmişlik ve muhatabın hareketle birinci ağızdan kazanmış olduğu sahiplik yatmakta. Örneğin; Benim buraya erken gelme-k/-ğim/ gelmem/ gelimim/ gelikim/ geldimim/ geldi-k/-ğim …iyi oldu. cülesindeki bütün bu yapıların aynı bir bitmişliği bildirmesi bundandır. Yani; ‘yapmak’ fiilinin ayıklanması… yapımak yapıgmak yapugum arük / yapgum arük / Benim yapgum arur/ turur/ var yapugm ak … gibidir. 13

 Menig bargum yaktı. _Yani, ‘Benim gitmem yaklaştı’ Veya; ……. . . gitgum Şimdi;

Menig bargum yaktı. _Yani, ‘Benim gitmem yaklaştı’ Veya; ……. . . gitgum Şimdi; ……. . . gid-im Yani; ……. . . gidim yaklaştı. …Artık yerine; Benim gidimim/ sunumum (sunum oluk-um/ sunumgum) Senin sunumun/ Senin sunman var? İlkin; Benim sunum var. ……. . yapgum var/ arür yine; yap(ı)g-isü(k) var_ yapısı var yap(ı)k-isü(k) arür_ yapısar (şart kipi) yap(ı)g arisü(k) var/-dır_ yapası var/-dır (istek kipi) Ya da; Ben yap(ı)kum/ bar(u)gum_( gidik-im/ gittik-im ) veya; …. …. yapgum arür (oluyor) ------------- yine; yapgum arük-üsü(k) yok veya; ……. . yapgum arük (oluk ) yapım a-r-s ……. . yapığ-m a-ük yapmar-s ……. . yapı-mak yapmas -------yapmas’ısük ……. . yapı-mak (mastar) ----- yapmaklık yapmaz yapmas’ıs Senin yapmakın var mı? yapma(k)lı (gereklilik) yapmazdın yapma-sız yapımakın yapmadın yapıgımakın yapıgımarkın yapmadan yapıgım arükün yapgum arükün/ yaptım olukun/ yaptımın/ yapıkım olukun/ yapgumun 14

Türemiş isim -(y)ür eki; Fiil çekimlerinde ; hareketin hazır zamanda yapıldığını bildirir. Ör; O

Türemiş isim -(y)ür eki; Fiil çekimlerinde ; hareketin hazır zamanda yapıldığını bildirir. Ör; O an avtobuslan geliy-ir-dim. Fiillerdeki harekretin taşınmasında ; yapmak anlamındadır bu durumda özne sadece fiili üretir. Ör; Ali odasını süp-ürtü/ süp- yaptı. Kedi öl (t)-ürti. (fareyi) Fiil veya isim cümlelerinde mevcut durumun devam ettiğini bildirir. Ör; O bir öğrenci-d-ir. (oyuncud-ur) Ali işini bitirik-t-ir İsim çekimlerinde; eşyanın dil sahasında valığını sürdürdüğünü bildirir. Ör; Men atıg-ar-ür bindik. _ Bindiğim at (oluyor/ attır ) Türemiş isim olarak; fiille kastedilen hareketin eşyada kaldığını ve varlığını sürdürdüğünü bildirir. Ör; yatır, kısır, kusur ay-r-an uyruk öksürük 15

Türemiş isim -er eki; Fiil çekimlerinde; bir hareketin genellikle arada bir, sık, daima, sürekli…

Türemiş isim -er eki; Fiil çekimlerinde; bir hareketin genellikle arada bir, sık, daima, sürekli… gerçekleştiğini bildiren bir tarz ekidir. Ör; Her hafta sonu sinemaya giderim. Yine; geleceğe yönelik bir belirsizlik de bildirebilir. Ör; Biraz sonra gider bakarım. Kalılıcı isim olarak; Eşya ismi olarak; döner_ Döndürülerek pişirilen et v. s yiyecek. keser_ Kesme harereketini gerçekleştirmek için yapılmış el aleti. biçer döver_ Biçme ve dövme hareketini gerçekleştiren makine. İş ve meslek ; okur _ Bir yayını (gazete dergi) sürekli takip eden, daimi takipçisi yazar_ Yazmayı kendine iş edinmiş kişi. 16

Türemiş isim -ü(k) eki; Fiil çekimlerinde; harekete konu şahıs veya eşyanın hareketi artık yük

Türemiş isim -ü(k) eki; Fiil çekimlerinde; harekete konu şahıs veya eşyanın hareketi artık yük almış olduğunu ve hareketin sürdürülmediğini, bitik, bitmiş bir hareket olduğunu bildiren bitmişlik ekidir. Ör; Ben geldiğimde , o çoktan gidikti. …, ışıklar sönüktü. İsim çekimlerinde; Eşyanın (ismin) tanınmış, bilindik bir eşya olduğunu bildirir. Ör; Ali atı(k) bindi. (Ali adı ‘at’ olmuş şey bindi) Kalılıcı isim olarak; Eşya ismi olarak; örtü(k)_ Örtme hareketini karşılayan eşya. kürek_ kürer oluk/olmuş olan (küreken/ küreyen) kapak_kapar oluk/olmuş olan (kapakan) Yine; tüfek_ tüfff-en oluk / olmuş (tüfenek_tüfeng_tüfek) (kepenek_kepeng_kepek) (sürenek_süreng_sürek) (dilenek_dilek) 17

Türemiş isim -(ü)kü(k) eki; -gü Bu ek aslında genişletilmiş eklerdendir. Ekin ilk durumu –ük

Türemiş isim -(ü)kü(k) eki; -gü Bu ek aslında genişletilmiş eklerdendir. Ekin ilk durumu –ük ekidir. –Ükük eki ise -ük ekiyle isimleşmiş bir fiilin (sor-uk_soruğ_soru), ya ikinci bir ismi (sor-uk-uk_sorukuğ_sorgu) ya da aynı bir ismi (bil-ik; bil-ik-ik_bilikiğ_bilgi) karşılar. Yani, -gi eki tek başına ele alındığında isim fiil ekidir. Fiil çekimlerinde; bu şekli ile –gi eki fiil çekimlerinde kullanılan bir ek değildir. ? ? ? İsim çekimlerinde; İsim çekimlerinde isimleşmiş bu fiili belirli bir isim yapar. ör: Men bil-ük-ük bilitük. _Ben biliki (bilgiyi_bil-ük-ük) bildi. Kalılıcı isim olarak; sorgu_ sorgulamak, soruya tabi tutma olayı, sor-uk-uk_sorukuğ_sorgu(ğ) bilgi_ bilmek, bilmekle elde edilen şey, bil-ük-ük_bilüküğ_bilkü(ğ) Not; ‘bilgi’ isminin fiilden artırılılmış birinci şekli ‘bilik’tir, ‘bilgi’ ise fiilin ikinci kez artırılmış halidir. ‘sorgu’ ismi de yine öyle, ismin artırılmış birinci şekli ‘sor-u(k)’ dur, ‘sorgu’ ise artık ismin ikinci defa artırılmış şeklidir. 18

-ici/ -ucu (-itsük/ -itsi/ -çi ) eki; Fiil çekimlerinde; harekete konu kişinin hazır zamanda

-ici/ -ucu (-itsük/ -itsi/ -çi ) eki; Fiil çekimlerinde; harekete konu kişinin hazır zamanda haraketi yapısı olduğunu bildirir. Ör; Bu akşam ben kalıcıyım. …kalıcı(k). kalıtısı(ğ) kalıt-ısı ar-ük (kalıtısı oluk/ olmuş) Yada; kal-ıg-ıs- ık-arur (kalısı olur/ oluyor) kalıtsak kalı(ğ)sarr kalıçak kalısar, geliser, gidiser… Ör; O bu akşam bizde kalıçak Ör; O gelügitusik erük (gelisi oluk) … gelügitisig erük (geli edisi oluk-tur) geleg itsi-ğ/-y erk gele…. çiyek gel…. . . eç/c ek Kalılıcı isim olarak; yazıcı_ yazma hareketini yapan kişi veya alet. …. yazit-isü(k) yazitsiğ yaziçiy yazıcı 19

-itü(k) eki; Fiil çekimlerinde; bir hareketin hazır zamanda geçik/ geçmiş / geçirilmiş bir hareket

-itü(k) eki; Fiil çekimlerinde; bir hareketin hazır zamanda geçik/ geçmiş / geçirilmiş bir hareket olduğunu (geçmiş zamanı) bildirir. ör; O bana baa-ük-ür-it-ük. _. . . baugırtı(k)_. . . bağırdı ( çekimli fiil ) _ bağırtı ( çekimli fiilden kalan isim ) Fiil çekimlerinde; bir ismin –i (akuzatif) halini oluşturmada kullanılabilir. ör; Ben attük bin(i)tük. (Ben atı bindim) attı(g)_at oldu ya da; atı(k)_at oluk/ olmuş Kalılıcı isim olarak; saplantı(-k-ğ-y-ı)_ saplanan olmuş/ oldu(k) karartı_ kararan olmuş (kararık) çözelti_ çözülen olmuş bağırtı_ bağır(ıl)an olmuş süprüntü_süpür(ül)en olmuş 20

-iş (-isy ) eki; Fiil çekimlerinde; özne, hareketine ya bir başka özneyle karşılıklı veya

-iş (-isy ) eki; Fiil çekimlerinde; özne, hareketine ya bir başka özneyle karşılıklı veya birlikte sahiptir. (dilsel) … yapıcıdır. (fiziksel) Ör; Ali ile Veli dövüştü. _ … dövüsü oluk / dövüg-üs-iy-ük/ dövüsyük / dövüş-ük Ör; Ali ile veli yarıştı. … veya bir nesneye karşı sahiptir (dilsel) yapıcıdır. Ör; Ali Veli ile dövüştü. Ör; Ol menim birle yaz-ış-ık. _ yazıg-ıs-ük-ük ( Benim gibi yazısı oluk, tanısı oluk_tanışık) _ yazığ-ıs-ıy-ük _ yazıy-ısyık _ … -ış-…. Kalılıcı isim olarak; Eşya ismi olarak; Eşanın sahip olduğu hareketiyle adlandırılmış olmasıdır. Ya da hareketin geçekleştirilmesi için yapılmış eşya veya yer. giriş_ girmek hareketi için yapılmış yer, ‘girisi olan yer’ Veya ‘çıkış’ Ayrıca; _ kar-ıg-is-yık _(karışık)__ Çok karisyik bir durum. _ yak-ığ-is-y-ık-(i)l-i(k) _ (yakısıklı_yakışıklı) _ sar-ığ-is-y-ın__ sarısın _(sarısı olan) 21

Türemiş isim -il eki; il’işmek ( ilisi olmak), il’işik ( ilisi oluk ), ilgisi

Türemiş isim -il eki; il’işmek ( ilisi olmak), il’işik ( ilisi oluk ), ilgisi oluk (ilügüsük oluk), ilişkili (ilişik ilük_ilişkiyle ilgili); ilmek; bağlı olmak, alakalı olmak; takmak, takınmak, döndürüp çevirip takmak; çevirmek, çevrelemek, kendine veya kendinde çevirmek … anlamlarını veren edilgenlik , olganlık kategorilerini oluşturmak için kullanılan fakat esasen etken olan fiilden kalmış bir ektir. Fiil çekimlerinde; edilgen fiil; Ali dövüldü. Özne; kırıldı, yazıldı, çizildi, … olgan fiil; Ali yıkıldı. Özne; çözüldü, bozuldu, büzüldü, kir (i)lendi, … Fiil çekimlerinde; Emir kipi oluşturabilir; Çekil !, Kaçılın !, yaz-g-il !, … Fiilden kalan isim; kurmaktan_kurul, … Seçil , Sevil, Anıl, … İsim eki olarak; -il eki –ük ekiyle desteklenerek (-ilük/ -lük, -lık ) eşyayı tarifler. O eşya (gözlük) veya yer ki asıl eşyaya (odun-luk) bağıntılıdır. Onun için yer alır. Ve sonra yer (çamlık) bu eşyayla anılır olur. Arıca, -(i)lük eki bir isimden önce kullanılırsa tamlama oluşturur ve ekteki –k ünsüzü istenirse düşürülür. Ör; taşlı yol, engelelli arazi, çamlı tepe, … -lük ekli sözcük yalın kullanıldığunda –k ünsüzü yerindedir. Ör; çamlık, taşlık, odunluk, gözlük, kulaklık, kitaplık, … Fakat, isim özel isimler veya soy isimleriyle yalın olarak kullanılmasına rağmen –k ünsüzü kalkar. Çünkü bu olmaz ise bir şey için yapılmış, hazırlanmış (kurbanlık koyun) anlamını verir. Ör; Çayırlı, Yokuşlu, Develi …, 22

 Evet, Türkçe’nin isim yapma eklerinin şimdilik bir kısmını görmüş olduk. Gözümüze çarpan şey

Evet, Türkçe’nin isim yapma eklerinin şimdilik bir kısmını görmüş olduk. Gözümüze çarpan şey isie şu oldu. Aslında buraya kadar görmüş olduğumuz bu isim yapma ekleri aynı zamanda fiil ve isim çekimlerinde de kullanılan eklerdi. Öyleyse işi başından alalım. Öncelikle ekleri belirleyelim. Bunun için Türkçenin kapalı (sessiz) seslerini bir sıralayalım. Bunlar ses guruplarına göre şöyledir. Tek (kapalı) sessizler; üB / üP/ i. F i. D/ i. T üK/ H/ Ğ/ Y i. L M. . i. N e. R, ve üR i. S/ Z(ss) Çift (kapalı) sessizler; Çı. . / Cı. . (Ç = ts = itsük) . . Ş. . (Ş= isy. . ) 23

Birleşik isim Anlamlı ya da anlamsız iki veya daha çok kelimenin bir araya gelmesiyle

Birleşik isim Anlamlı ya da anlamsız iki veya daha çok kelimenin bir araya gelmesiyle oluşturulan isimlere bileşik isimler denir Ör: brother- in- low (kayın birader) v. s not: farklı anlamlara sahip isimler, bileşik bir isim oluştururken anlam değişikliğine uğrayabilir. Preposition’larla oluşturulan bileşik isimler tire (-) işaretiyle birbirinden ayrılırlar. 24

Anlamına Göre İsimler Özel isim (proper noun) Aynı türden varlıkları birbirinden ayırmak için varlıkların

Anlamına Göre İsimler Özel isim (proper noun) Aynı türden varlıkları birbirinden ayırmak için varlıkların her birine ayrı verilen adlara özel isim denir. Bunlar ; İnsan ve hayvan adları ( Ahmet, Mehmet, Tom, Christina, Tom and Jerry, Tekir, Karabaş v. s) Cami, restoran kilise vs adları ( Sultan Ahmet ) Coğrafi adlar ( London, Turkey, England ) ör: Eastren Anatolia is east of the Turkey. _ Doğu Anadolu Türkiyenin doğusudur. Not : İngilizcede ayların ve günlerin baş harfleri büyük harflerle yazılır. Ör_January (ocak), February (şubat) , Monday (Pazartesi) v. s 25

Genel(common) isim Somut (concrete) isim Sayılabilen isim ne demektir? Bir isim sayılabiliyorsa bu demektir

Genel(common) isim Somut (concrete) isim Sayılabilen isim ne demektir? Bir isim sayılabiliyorsa bu demektir ki, tekil ve çoğul şekilleri yapılabilir yani çoğul ekinini (-(e)s_-ler/lar) alabilirler. Yine, bağlayıcı fiilleri de (be= am/ is/ are_ -dır/ -dırlar); isim tekil ise tekil şekliyle (am/ is_-dır), isim çoklu isim ise çoğul şekilleriyle (are_-dırlar) kullanılır, Vasıtasız somut isim (countable_sayılabilirler) Tabiatta madde olarak var olan ya da var olduğu düşünülen varlıkların boyutları aşağı yukarı tasavvur edilebilen, ayrı var olup sayılabilenleridir. ör an apple_apples, a man__men v. s Tekil isimlerle kullanılan önlükler a(an) one this, that… same, such … every … each either, neither other another … 26

 Çoğul isimlerle kullanılan önlükler some (bir kaç) two, three these, those, same, such

Çoğul isimlerle kullanılan önlükler some (bir kaç) two, three these, those, same, such all … both …. … … … many a suit of…. clothes/ armour… an item of… information/ news/ clothing… 27

 Not: country (yer, mahal) anlamında sayılamayan, (ülke, devlet) anlamında sayılabilen isimdir. hair (saç)

Not: country (yer, mahal) anlamında sayılamayan, (ülke, devlet) anlamında sayılabilen isimdir. hair (saç) anlamında sayılamayan, (saç teli) anlamında sayılabilen isimdir. glass (cam) anlamında sayılamayan, (bardak) anlamında sayılabilen isimdir. iron (demir) anlamında sayılamayan, (ütü) anlamında sayılabilen isimdir. light (ışık) anlamında sayılamayan, (lamba) anlamında sayılabilen isimdir. paper (kağıt) anlamında sayılamayan, (yaprak) anlamında sayılabilen isimdir. people (ahali, teba) anlamında sayılamayan, (halk, millet) anlamında sayılabilen isimdir. dress (giysi-kadın giysisi) anlamında sayılamayan, (elbise) anlamında sayılabilen isimdir. cloth (bez, kumaş) sayılmayan somut, clothe (çamaşır, elbise) sayılamayan topluluk ismidir. travel (seyahat) sayılamaz, journey (yolculuk) sayılabilir. fruit (meyve) genel anlamda sayılamayan, vegetables(sebze) sayılabilen isimdir. spor, müzik v. s isimler aktivite anlamında kullanılırsa çoğul eki alabilir sports (spor aktiviteleri) 28

 Vasıtasız somut isim ; Tabiatta madde olarak var olan ya da var olduğu

Vasıtasız somut isim ; Tabiatta madde olarak var olan ya da var olduğu düşünülen varlıkların her hangi bir vasıta olmadan derlenip toparlanamayan, sınıflara ayrılamayan, boyutları bir başka boyutlandırıcı, ölçülendirici (kg, metre)v. s vasıta olmadan tasavvur edilemeyen ve de sayılamayanlarıdır. ör: a glass of water (su) bir bardak su, a bowl of soup (çorba) bir tas çorba. Görüldüğü gibi burada ‘bardak’ ve ‘tas’ vasıta olarak kullanılmıştır. Bu tip isimler tabiatta katı, sıvı, gaz ve tanecikler halinde bulunurlar. Bu türdeki isimlerin vasıtaları sayılabilir çoğulları yapılabilir. ör : three glasses of water (üç bardak su), the glasses of water (su bardakları) gibi… Katılar (solids) : butter (yağ), gold (altın), wood (odun), v. s Sıvılar (liquids) : water (su) , oil (sıvı yağ) , milk (süt)… Gazlar (gases) : air (hava) , nitrogen (nitrojen)… Taneli (particles) : sand (kum), rice (pirinç), grass (çim) v. s 29

 much a lot of, lots of, plenty of some/ any … (biraz/hiç) a

much a lot of, lots of, plenty of some/ any … (biraz/hiç) a little (less, least), little, quite little… a bar of… chocolate/ soap… a block of… ice… a stick of… dynamite/ chalk/ plastic… a drop of… water/ oil… a grain of… sand/ salt/ rice/ corn… a strip of… cloth/ tape/ land a loaf of…. . bread… a lump of… sugar/ coal… a slice of… bread/ cake/ meat… a speck of. . dust… a sheet of… paper/ metal/ plastic… a flash of… light… 30

 Kollektif isimler (collective nouns) Farklı özellik ve işlevlere sahip tekil varlıkların herhangi bir

Kollektif isimler (collective nouns) Farklı özellik ve işlevlere sahip tekil varlıkların herhangi bir amaçla, ortak bir bağla bir arada bulunmalarına doğal kolektif; orman (forest), ordu (army), kalabalık (crowd) … ya da aynı amaçla bir araya getiriliş şekillerine yapay kolektif; takım (team), gurup (group), düzine (dozen), demet (bunch), buket (bouquet) verilen adlara kollektif isim denir. Kollektif isimlerin kapsamında birçok kişi ya da nesne vardır; fakat her kişi ya da nesne bir kollektif ad oluşturmaz. Örnek olarak kollektif adlardan olan family (aile) ismini ele alalım, her ailede bir çok insan vardır, fakat her insan bir aile değildir. Yine, kollektif adların genel özelliklerinden bahsederken sonrasında gelen fiili tekil olarak kullanmalıyız. Kollektif adların kapsamındaki varlıkların her birini ayrı kastediyorsak eğer, sonrasında gelecek fiili çoğul olarak kullanmalıyız. ör; Our team is strong_ Bizim takım güçlüdür. Our team are running very fast_ Bizim takım (dakiler) hızlı koşar (koşuyorlar) 31

 Topluluk isimleri Aralarında herhangi ortak bir amaç, ortak bir bağ olmadan toplu olarak

Topluluk isimleri Aralarında herhangi ortak bir amaç, ortak bir bağ olmadan toplu olarak bir arada bulunan ya da bir arada bulundukları düşünülen bir kısım varlıkların (basamak, trabzan, çit, parmaklık ) ve işlevsel (mobilya, takı) benzerliklerinden dolayı aldıkları ortak adlara topluluk ismi denir. baggage (bagaj), furniture (mobilya), rubbish (çöp), blongings ( özel eşya), money (para-lira değil), gentry (orta sınıf), cattle(ahır hayvanları), poultry (kümes hayvanları), police (polis), surroundings (etraf), sweeping (süprüntü), people (ahali-millet halk değil), traffic (trafik) food (yiyecek), juice (içecek), information (malumat)… Bahsederken buzdolabı, çamaşır makinesi, fırın, bulaşık makinesi demek yerine kolaylık olsun diye beyaz eşya denmiştir. ör: Beyaz eşya; buz dolabı, çamaşır makinesi, fırın, bulaşık makinesinin v. s ortak adıdır. Her buz dolabı bir beyaz eşyadır. (kollektif isimlerde ise her ağaç bir orman değildir mantığı vardır. ) topluluk adları bir çok varlığı topluca kapsadığından anlam olarak çoğulluk kastederler. My furniture is new. _ Mobilyam (daki masa sandalye v. s) yenidir 32 (ler)…

 Soyut isimler (abstract noun) a) isim soylu: İsimlerden oluşturulan isimler… ör; human (insan)_humanity

Soyut isimler (abstract noun) a) isim soylu: İsimlerden oluşturulan isimler… ör; human (insan)_humanity (insanlık), … b) sıfat soylu: Sıfatlardan oluşturulan isimler… ör; happy (mutlu) sıfatından_hapiness (mutluluk) ismi… c) anlayış ve kavramlar: Ahlak_morality, Aşk_love 33

İsimlerde Çoğulluk Kategorisi İsimlerde oğulluk ve tamlama kategorisi İngilizcede isimlerin çoğul hali –s çoğulluk

İsimlerde Çoğulluk Kategorisi İsimlerde oğulluk ve tamlama kategorisi İngilizcede isimlerin çoğul hali –s çoğulluk takısının ismin sonuna eklenmesiyle oluşturulur. the girl _(kız), girls_(kızlar) —————– Çoğul canlı varlıklarda tamlama ve aitlik durumu (‘) işaretinin ismin sonuna getirilmesiyle oluşturulur. the girl’s _(kızın), the girls’ _ (kızların) —————— fakat; 1. Sonu -s[s], -sh [ ʃ ], -ch[ ʧ ], -x[eks], tch[ ʧ ], z [ z] harfleri ya da sesleri ile biten isimlerde okunuşta kolaylık sağlamak için -s takısının önüne –e ünlüsü kaynaştırılır ve [iz] olarak okunur. bus_buses [ bʌsız], glass_gasses [ gla: sız], fox_foxes [ fɔksız], brush_brushes[ brʌʃız ] princess _ princesses. . . v. s …. . prenses/ prensesler princess‘s _ princesses‘ …. prensesin/ prenseslerin waitress‘s _ waitresses‘ ——————— Not: horse_horses [hɔ: (r)sız], price_prices [praısız], house_houses [haʊsız], nurses[nɜ: (r)sız] yazılışta –e harfiyle bittiklerinden ikinci bir –e harfine gerek kalmadan yanlızca –s 34 çoğul takısıyla çoğul hale sokulurlar ve yine [iz]olarak okunur.

 İsimler –f [f] harfi ile biterse -f harfi –v harfine dönüştürülür ve –es

İsimler –f [f] harfi ile biterse -f harfi –v harfine dönüştürülür ve –es çoğul takısı eklenir. Ör: half_halves Eğer –f sesinden sonra –e harfi varsa ikinci bir –e kaynaştırma harfine gerek kalmaz ve sadece –s çoğul eki eklenerek çoğul hale sokulur. –f harfi ise yine de –v harfine dönüştürülür. Ör: life_ lives… fakat, sonu –f ile biten bazı isimler ve -ff ile biten tüm isimler sadece -s takısıyla çoğul hale getirilir ve [s] olarak okunur. Ör: bliefs, roofs, chiefs, griefs, handkerchief, cliffs, cuffs, muffs, istisna: scarf_scarfs/ scarves, wharf_wharfs/ wharves, dwarf_dwarfs/ dwarves, turf_turf/ turves isimleri görüldüğü gibi iki şekilde de çoğul yapılabilirler. —————– wife‘s wives‘ 35

3. İsimler; O harfiyle biter ve -o harfinden önce ünsüz bir ses varsa -es

3. İsimler; O harfiyle biter ve -o harfinden önce ünsüz bir ses varsa -es takısıyla çoğul yapılır. Ör: patato_patatoes, hero_heroes negro_negroes, tomato_tomatoes v. s fakat: İngilizceye yabancı dillerden giren bazı isimler ( piano, dynamo, photo, kilo v. s ) ve bazı İngilizce isimler sadece –s takısıyla çoğul hale sokulurlar. Ör: zeros, portofilos, radios v. s gibi ————— hero‘s heroes’ negro‘s negroes‘ —————– 36

4. isimler –y harfiyle biter ve –y harfinden önce ünsüz bir harf gelirse –y

4. isimler –y harfiyle biter ve –y harfinden önce ünsüz bir harf gelirse –y harfi –i harfine dönüştürülerek –es takısı eklenir Ör: city_cities, family_families, factory_factories v. s Fakat; -y harfinden önce ünlü bir harf varsa herhangi bir değişiklik yapılmadan –s çoğul eki eklenir. Ör: days, plays, boys, toys v. s —————– lady‘s ladies‘ boy‘s boys‘ 37

 İngilizcede bir kısım isimlerin çoğulları köklerindeki sesli harflerin değiştirilmesiyle yapılır, bunlar; a tooth_teeth

İngilizcede bir kısım isimlerin çoğulları köklerindeki sesli harflerin değiştirilmesiyle yapılır, bunlar; a tooth_teeth a goose_ geese a mouse_mice a louse_lice Not: a man_ men a woman_women Not: man ve woman isimleri bileşik isimlerin başlarında yer alıyorlarsa birleştiği sözcükle beraber çoğul yapılırlar. Ör: women doctors gibi. Bileşik isimlerin sonlarında yer alıyorlarsa birleştikleri isimlere çoğul takısı konulmaz. Ör: postman_ postmen —————– man’s men’s woman’s women’s woman’s doctor women’s doctors postman’s postmen‘ s ————— 38

 -en ile çoğul yapılan isimler: ox_oxen, child_children, brother_brothers/ brethren (özellikle kilise dilinde) -en

-en ile çoğul yapılan isimler: ox_oxen, child_children, brother_brothers/ brethren (özellikle kilise dilinde) -en harfleri ile çoğul yapılırlar. —————— child’s children’s —————— birleşik isimlerde çoğulluk: Bileşik isimlerde çoğul takısı esas sözcüğe konulur. ör: brother-in-law_ brothers-in-law, diğer bileşik isimlerde sona konur ör: toothbrush_toothbrushes —————— brother-in-law’s brother’s-in-laws ___________ Yunan ve Latin kökenli isimler: Yunan ve Latinceden İngilizceye girmiş isimler kendi dillerinde oldukları gibi de çoğulyapılabilir. ör: phenomenon_phenomena, datum_data, crisis_crises, 39 stimulus_stumuli…

 daima çoğul halde kullanılan isimler: İki parçadan oluşan eşya isimleri tongs(maşa), scissors(makas), spectacles

daima çoğul halde kullanılan isimler: İki parçadan oluşan eşya isimleri tongs(maşa), scissors(makas), spectacles (gözlük), scales (terazi), trousers (pantolon)… Bu isimler tekil halde kullanılmak istendiğinde a pair of (bir çift) ya da sayısı belirtilmek istendiğinde two pairs of(iki çift) gibi sözcüklerden yararlanılır. çoğul eki almadan çoğul olarak kullanılabilen isimler: deer(geyik) fish(balık) swine(domuz) sheep(koyun) trout (alabalık), aircraft (uçak), gibi isimler çoğul eki almazlar. Sonu [ş] ve [ç] sesleriyle biten ülkelerin halklarından bahsederken çoğul eki kullanılmaz. English (İngilizler), Scotch, Swedish, Polish, Spanish, British ‘The’ tanım edatıyla sıfattan oluşturulan isimler çoğul olarak kullanılırlar. The good (iyiler), The rich( zenginler), The disabled (özürlüler), The wounded (yaralılar) 40

 çoğul eki almayan ve çoğul olarak kullanılmayan isimler: 1. a) Tabiatta tek olarak

çoğul eki almayan ve çoğul olarak kullanılmayan isimler: 1. a) Tabiatta tek olarak bulunan varlıklar: the sun (güneş), the moon (ay), the world (dünya), the earth (yerküre) 1. b) Zaman sözcükleri: today (bugün), tomorrow (yarın), yesterday (dün), moment (an) … January (ocak), Monday (pazartesi), Tuesday (Salı)…winter (kış), summer (yaz)…(eğer; ’yazları’, ‘salıları’ denirse çoğul eki alabilirler. ) 1. c) Sayılamayan isimler: water(su), butter (yağ) fire (ateş) 1. d) Diğerleri : Advice (öğüt), friendship (arkadaşlık), work(iş), information(malümat), progress(ilerleme) knowledge(bilgi) —————————— the sun’s, the moon’s, the world’s today’s, yesterday’s, tomorrow’s 41

İsimlerde Belirlilik/ Belirsizlik Kategorisi İsimlerde (eşyada) belirlilik/ belirsizlik; (eşyanın) tanıdık, özel bir eşya olması

İsimlerde Belirlilik/ Belirsizlik Kategorisi İsimlerde (eşyada) belirlilik/ belirsizlik; (eşyanın) tanıdık, özel bir eşya olması ( Harf-i tarif ‘el’ / Article ‘the’/ -ük hali ) nedir ? Herşeyden önce Türkçede -k ekinden söz edelim biraz. Ek (-k eki ) ‘boz-uk saat, aç-ık kapı, kır-ık kalem, çiz-ik araba…vs. ’ fiillerle kullanıldığında eşyanın fiille kastedilen hareketi yük almış olduğunu ya da fiille kastedilen hareketin eşya üzerinden geçmiş olduğunu bildirir. Ve aslında fiillerin bitmiş durumunu, fiilin kazanmış olduğu sıfat halini (sıfat fiili) oluşturur. Yine aynı –k eki; sar-mak’ tan _sarık, bat-mak’ tan_ batık, örtmek’ ten_ örtü ( -ğ/-k ) Ayrıca, ‘düüt’ yansımasından ‘dü-d-ük’ gibi fiil veya yansımayı yük almış, taşımış olan anlamında eşya adı da oluşturur. Ve hatta, ‘tanı-d-ık’ gibi -t ekini almış bir fiili de yine taşıyan, yük alık/ almış olan anlamında (tanıdık adam) sıfatlaştırır. Sonuç olarak bütün bunlara bakıldığında –k ekinin bir yük alma veya taşıma görevi üstlendiği görülmektedir. 42

 Peki eşya hep böyle hareketleri mi yük alır sadece, Ör; At ( bir

Peki eşya hep böyle hareketleri mi yük alır sadece, Ör; At ( bir binek hayvanı. ) At--ıg Ali at--ıg bindi Yine; kapıg (kapı) kapık--ık/ …y-ığ/ …yı Ali kapık--ıg açtı. (kapıy-ı açtı …ıy--ı Ör; örtük (örtü) örtük—ük Ali örtük--üg örttü ( örtüyü örttü ) -üy --ü Şöyle, karşımızda bir eşya var ve eğer, eşyayı hiç görmemiş veya bilmemiş isek eşya için; Bu nedir? Deriz. Ve bu şey için bir ad ararız. Bunu eşyayı dil sahasına çıkarıp ondan konuşmak için yaparız. Demek ki eşya veya varlık dil sahasına çıkabilmek için bir ada ihtiyaç duyar. Böylece başlangıçta eşya ile adlar (isimler) arasında da yük alma veya taşıma -eşyanın ismi taşıması anlamında- bir ilişki kuruldu. 43

 Burasını biraz genişletelim. Başlangıçta dedik, Aslında isimle kastedilen eşyanın tanıdık veya bilindik bir

Burasını biraz genişletelim. Başlangıçta dedik, Aslında isimle kastedilen eşyanın tanıdık veya bilindik bir eşya olması durumu, yani belirlilik durumu iki yerde ortaya çıkar. Birincisi sohbet anı veya olay anıdır. ‘Kitabı satın aldım’ örneğinde ‘kitab-ı’ derken öncesinde sohbete konu olmuş bir kitaptan konuşuyoruz demektir. Yani olay şöyleydi. ‘Dün Ali ile kitap fuarına gittik. Orada ülkeleri tanıtan çok güzel resimli bir kitap görmüştüm’ ve ben, ‘Kitabı satın aldım’ Evet bu cümlelerde konu edilen kitap özel bir kitap olarak karşımıza çıktı. Özel diyoruz çünkü bu kitap diğer herhangi bir çok kitaptan belirli biri halini aldı. Bu bakımdan ‘kitap’ isimi özel ad gibi durdu. Bu durum, kişi veya diğer şeylere konulan özel adlara benzer bir durum. Farkı ise eşyanın cins veya tür adınının sadece bir eşyayı özelleştirmesi oldu. Arapça dil bilgisinde ‘el’ takılı isim eşyanın özel adıdır denmekle kastedilen şey bütün bunlardır. İngilizcede ‘the’ articlesinde de durum aynıdır. 44

 İkincisi ise daha geniş, başlangıca dönük bir durumdur. Yani şöyle, ‘İnsan Rabbine karşı

İkincisi ise daha geniş, başlangıca dönük bir durumdur. Yani şöyle, ‘İnsan Rabbine karşı gerçekten çok nankördür. ’ ( Kur’an ). Örneğimizde bahsedilen isim tabiatta varlık olarak yer almış diğer bütün canlı türlerinden birini, insanı özel almıştır. ‘Biz Adem oğlunu (insanı) temiz şeylerle besinlendirdik. ’ Burada da yine aynı türün (insanın) doğal yapısının diğer canlılardan farklı yapıldığı bildirilirken isim yine özel alınmış, ifade içerisinde ise nesne olarak yer almıştır. Ve ‘insan’ (el-insane) demekle bu bir tür kastedilmiştir. Fakat Arapçada yine de ‘el’ takısı alır. ( el insan_ inne(e)linsane …). Buradaki durum ise şudur. Aslında ‘insan’ demekle ‘insan olan/ insan olmuş şey’ denmek istenir. Ve ta başlangıca ismin eşyaya ad olarak konmasına kadar gidilir. Şöyle, Diyelim ki iki kişiyiz ve biz karşımızdaki bir eşyaya ad koymak istedik. Eşyamız veya canlımız, hızlı koşan, dört ayaklı … vesaire bir canlı olsun. Oldu ki kararlaştırdık ve bu canlıya ‘at’ dedik. Ve eşyayı adlandırdık. Bundan sonra ‘the at, el at, atıg’ demekle adı ‘at olmuş’ eşya demek isteriz. Ve her defasında bu başlangıca döneriz. İşte Arapça ve İngilizcede ‘the’ ve ‘el’ takısının sıkça kullanılması bu yüzdendir. Aynı durum göreceğimiz gibi Türkçede de vardı. Ve bu, ‘Tağ-ıg ukrukın egmez. ’ Şeklindedir. Ata sözüyle; ‘Dağ olan şey, bir dağ, iple eğilmez. ’ anlamı verilir 45

 İşte isimlerle kullanılan belirtme/ belirlilik bildiren dil unsurları bu ihtiyaçtan ortaya çıkmıştır. Şöyle

İşte isimlerle kullanılan belirtme/ belirlilik bildiren dil unsurları bu ihtiyaçtan ortaya çıkmıştır. Şöyle devam edelim. Tabiatta bir taraftan eşyalar veya varlıklar dolaşırken diğer tarafta adlar veya isimler dolaşırlar. Bütün mesele (genel veya özel) hangi eşyanın hangi adı yük aldığıdır. Kişi, ‘Kırtasiyeden birkaç kalem, bir çanta bir de defter aldım’ dediğinde, henüz dil sahasına çıkmayan veya kişinin dil sahasına çıkarmadığı, belirsiz, bir veya birkaç varlık sohbete konu olmuştur. Bundan sonra ‘çantayı (çanta olmuş olanı/ çanta adını yük alanı ) Ali’ye, ‘kalemi (kalem olmuş olanı/ kalem adını taşıyanı ) Veli’ye verdim. ’ Derse eşyalar artık konuşma sahasına çıkmışlardır demektir. İşte ismin belirtme veya yük alma ya da eşyaya ismi yük aldırma yine ismi eşyaya yükleme durumu budur. Yükleme durumu ismin akuzatif durumuydu. Bu halde konuşan kişi önsesinden sohpete konu etmiş olduğu bir eşyayı yeniden anlatıyordur. Yani dinleyen için eşya ikinci kez işitiliyordur. Konuşan kişi, ben, ilk defa; ‘Kitabı satın aldım. ’ dersem demek ki dinleyici olan siz, bir kitap mevzusundan haberdarsınız. Olaya eşya olan ‘kitap’ tarafından baktığımızda ise ‘kitap’ söhbette yer almış olma bakımından sözü edilmiş, üzerinden söz geçmiş bir eşya, bir bakıma üzerinde söz oluşmuş bir eşya… ya da eşya söz olmuş eşya veya ad veya isim olmuş bir eşyadır. Ali kalem buldu. ( belirsiz/ bilinmeyen bir kalem ‘a pen’ ) Ali kalem-i buldu. ( belirli/ bilinen bir kalemi ‘the pen’) Örneklerindeki gibi. Örnekteki eşya ( yani ‘kalem’ sözü ) cümlede nesne göreviyle yer aldı. Fakat birincisinde, eksiz olanında, herhangi bir kalem, daha hiç sözü edilmemiş bir kalem varken; ikincisinde bilinen, konu olmuş bir kalem vardır. 46

Bundan sonra, ‘Kalem kırmızı bir kalemdi. ’ Dendiğinde, ‘kalem olmuş’ eşya kırmızıydı denmek istenir.

Bundan sonra, ‘Kalem kırmızı bir kalemdi. ’ Dendiğinde, ‘kalem olmuş’ eşya kırmızıydı denmek istenir. Fakat isim bu kez özne olarak ifadede yer alır. Ve genede bu eşyanın bilinen bir eşya olduğu (ifadede bilinmişlik bildiren bir ek unsuru, –i unsuru olmasa da) durumdan anlaşılır. Bütün bu cümlelerdedeki eşya ‘kalem’ sözü, ‘kalem olmuş şey’ anlamında kulllanıldı. Devam edelim, ‘Güneş balçıkla sıvanmaz. ’ Yani, ‘Güneş olan şey…’ yine, ‘Dağ iple eğilmez. ’ Yani, ‘Dağ olmuş şey…’ örneklerinde de aynı durum vardır. Farkındaysak bu son örneklerde ‘güneş’ ve ‘dağ’ sözleri ilk defa işitiliyor. Ve bir ikinci defa sohpete konu olma durumu da yoktur. Fakat biz yine de bir belirlilik hissederiz. Bu, birinci örnekte ‘güneş’ iken ikincisinde ‘dağ’ oldu. Güneş dendiğinde herkes güneşin nasıl bir eşya olduğunu bilirken. ‘Dağ’ da ise böyle bir bilinmişlik, bilinen, belirli bir dağ da yoktur. Fakat, ‘dağ olmuş olan şey, bir dağ olmuş, dağ olan şey’ diyerek sözü genişletirsek ortada belirli bir eşya olmasada bir tanınmışlık, zihinlerdeki bir tanınmadan bahsedebiliriz. Bu cümlenin aslı; ‘Tağ-ıg ukrukın egmez. ’ Şeklindedir. Ata sözüyle; ‘Dağ olan şey iple eğilmez. ’ anlamı verilir. Tıpkı bugünkü, ‘İnsan (olan, bir insan ) böyle bir şey yapmaz’ söylemlerindeki gibi. Örnekteki -ıg ek unsuru eşyayı belirli, bilinen bir eşya yapar. Ve bu yapıda –ıg ekli eşya, ( halı hazırda ) ‘dağ’ adını taşımış olan eşyadır. Bu arada –ıg ekli isim cümle içerisinde özne olarak yer alıyor. İşte ismin –i akuzatif/ nesneli hali belirlilik, tanınınan belirli bir eşyayı bildirirken, ismin özne hali ise bazen veya çoğu kez belirli bir’lik bildirmezse de bir tanınmışlığı haber verir. 47

 Görüntüyü daha da netleştirelim. ‘Ali ateşi? yaktı. ’ ‘ Ateş? ? alev ile

Görüntüyü daha da netleştirelim. ‘Ali ateşi? yaktı. ’ ‘ Ateş? ? alev ile söndürülmez. ’ Örneklerinde işaretli yerlerde ifadeden düşmüş harfler vardır aslında. Birinci cümlede bir -g(-ğ) harfi, ikincisinde -ıg/(-ığ) eki düşmüştür. Bu cümlelerin aslı; ‘Ali otug yaktı’ (ot = od/ ateş demektir) Bügün; ‘Ali odug---oduğ--odu yaktı’ (‘the’ ot/ ateş) yani- Otug ayguç birle öç-ürmez. (ata sözüdür) Bügün; ‘Od ayguç/ alev ile sönmez’ Yani, Od -olan şey- ayguç birle öçürmez Gördüğümüz şey şudur. 1. Birinci cümlede isim ( od_ateş ) nesne gibi kullanılırken, ikincisinde özne oldu. 2. İsimlerin eklerinde (-ug ekinde) bir değişme de yoktur. ‘The’ artikeline dikkat edelim. Dikkat edelim çünkü, Türkçedeki –i(-ig) eki ingilizcede ‘the’ artikeline karşılık geliyor. Bu arada İngilizce ve diğer dilleri konuşanlar Türkçede böyle bir tanıdıklık unsuru, harf-i tarif, article bulmaya zorlanırsa bu eski fakat artık -özne durumunda- işletilmeyen bir –ıg ekiydi. Bugün ise isimin nesne … ( üzerine bir hareket yöneltilmeyen, veya, üzerinden bir hareket çıkmayan nesne, yalın nesne) …olarak yer aldığı durumlarda tanıdık/ bilinen/ belirli bir nesne (-i ekli nesne) olarak varlığını devam ettirir. 48

 Örnekler, Ali found a pen. _ Ali kalem ( herhangi bir kalem) buldu.

Örnekler, Ali found a pen. _ Ali kalem ( herhangi bir kalem) buldu. Ali found the pen. _ Ali kalem-i buldu Ali kalem olmuş olan şey buldu. Şu ana kadar ismin tanıdık olan isim, tanıdık olmayan isim durumunu, –i durumunu gördük. Yani belirtili nesne demiyoruz artık tanıdık, belirli eşya diyoruz çünkü ek, –ıg eki ismin sadece nesne halinde kullanılmazdı. Hem zaten ‘–i/ -ig’ eki bir ismi nesneleştirmek için değil, eşyayı tanıdık eşya sahasına almak için işletilirdi. Öyleyse, Türkçede, isimlerin tanıdık olması kategorisi/ harf-i tarif nedir? ………………………… kısaca ‘–i(k)’ dir. 49

 İsmin hal kategorisi; –i/-e/-den/-ile hali Peki bundan sonra, tanınan ve bilinen bu eşyaya

İsmin hal kategorisi; –i/-e/-den/-ile hali Peki bundan sonra, tanınan ve bilinen bu eşyaya karşı bir hareket yöneltme veya eşyadan bir hareket yön alma durumu olamaz mı? Olabilir tabi ki! Şöyle, ‘I touch the table_ Masaya dokundum. ’ derken Bir hareket yöneltmekten söz ederken, ‘I like the table_Masadan hoşlandım’ derken eşyadan bir hareket yön almaktan bahsederiz. (diyelim. ) Ve eşya her iki durumda da yine tanınan, bilinen (‘the’ artikel’i olan ) bir eşyadır. Devam edelim, öncelikle örneklerimiz, Ali saw an horse. _ Ali bir at gördü. ----------------------- Eşya/ varlık/ ‘at’ artık söz olmuştur. The horse was white. _ Atığ beyazdı. yani, At olmuş (şey) beyazdı. Ali saw the horse. _ Ali atıg gördü. Ali at olmuş (şey) gördü. Ali touched the horse. _ Ali atıga dokundu. Ali at olmuş-a (şey-e) dokundu. Ali liked the horse. _ Ali atıgdan hoşlandı. Ali at olmuş-tan (şey-den) hoşlandı. Ali walked with the horse. _ Ali atıgla (birle) yürüdü. Ali at olmuş-la(şey-le) yürüdü. Örneklerimizi gördük. Bu arada –ıg ekinin ingilizcede ‘the’ artikeline denk geldiğinide biliyoruz artık. Örneklere İngilizce tarafından baktığımızda ‘the’ + isim, ‘the horse’, her bir cümlede aynı biçimde bir değişiklik olmadan yer almıştır. 50

 Peki bundan sonra, tanınan ve bilinen bu eşyaya karşı bir hareket yöneltme veya

Peki bundan sonra, tanınan ve bilinen bu eşyaya karşı bir hareket yöneltme veya eşyadan bir hareket yön alma durumu olamaz mı? Olabilir tabi ki! Şöyle, ‘I touch the table_ Masaya dokundum. ’ derken Bir hareket yöneltmekten söz ederken, ‘I like the table_Masadan hoşlandım’ derken eşyadan bir hareket yön almaktan bahsederiz. (diyelim. ) Ve eşya her iki durumda da yine tanınan, bilinen (‘the’ artikel’i olan ) bir eşyadır. Devam edelim, öncelikle örneklerimiz, Ali saw an horse. _ Ali bir at gördü. ----------------------- Eşya/ varlık/ ‘at’ artık söz olmuştur. The horse was white. _ Atığ beyazdı. yani, At olmuş (şey) beyazdı. Ali saw the horse. _ Ali atıg gördü. Ali at olmuş (şey) gördü. Ali touched the horse. _ Ali atıga dokundu. Ali at olmuş-a (şey-e) dokundu. Ali liked the horse. _ Ali atıgdan hoşlandı. Ali at olmuş-tan (şey-den) hoşlandı. Ali walked with the horse. _ Ali atıgla (birle) yürüdü. Ali at olmuş-la(şey-le) yürüdü. Örneklerimizi gördük. Bu arada –ıg ekinin ingilizcede ‘the’ artikeline denk geldiğinide biliyoruz artık. Örneklere İngilizce tarafından baktığımızda ‘the’ + isim, ‘the horse’, her bir cümlede aynı biçimde bir değişiklik olmadan yer almıştır. 51

 Artık bütün bu durumları daha da netleştirebiliriz. 1. Bir cümlede eşya , belirsiz,

Artık bütün bu durumları daha da netleştirebiliriz. 1. Bir cümlede eşya , belirsiz, tanınmayan veya tanıdık olmayan bir eşya gibi görev alabileceği gibi, belli, belirli, tanınan veya tanıdık olan bir eşya, yani kendi türü içinden özel olan bir tanesi gibi de görev alabilir. Ali at gördü. ( belirsiz, bilinmeyen, tanınmayan bir at ) Ali atı gördü. ( belirli, bilinen, tanınan bir at ) 2. Cümlede tanıdık, belli veya belirli bir eşya olarak yer alan isim bu yönüyle yani tanıdık/ aşina olunmuş bu yönüyle cümlelerde özne veya nesne olarak da görev alabilir. At beyazdı. ( belirli, bilinen, tanınan bir eşya/ isim/ ‘at’ ) (özne) Ali atı sevdi. ( belirli, bilinen, tanınan bir eşya/ isim/ ‘at’ ) (nesne) 3. Bundan sonra tanıdık, belli veya belirli bir eşya olarak yer alan isim bu yönüyle yani tanıdık/ aşina olunmuş yönüyle cümlelerde nesne olarak yer alırken bir hareketi üstüne yön almış da olabilir. Veya kendisine bir hareket yönetilmiş belirli bir eşya, isim, nesne de olabilir. Ali ata dokundu. ( belirli, bilinen, tanınan bir eşyaya/ isime/ ‘ata’ ) (nesne) Yine, hareketin kendinden çıkma olduğunu, veya hareketin kendi üzerinden yön alınmış olduğunu da bildirebilir. Ali attan hoşlandı. ( belirli, bilinen, tanınan bir eşyadan/ isimden/ ‘at’tan) (nesne) 52

 Öyleyse ortaya şöyle bir durum çıkar. İsmin belirli/ belirtilili ( belirtili nesne) veya

Öyleyse ortaya şöyle bir durum çıkar. İsmin belirli/ belirtilili ( belirtili nesne) veya belirsiz (belirtisiz nesne) durumları ile diğer –e, -den durumları birbirinden ayırılır. Yani belirli (the. . _ -i ) durumda olan bir isim cümle içerisinde –e, de, -den halindeki bir isimle birlikte de bulunabilirler. Ali going to the school. _ Ali okula ( bilinen/ tanınan/ okul olmuş bulunan yere) gitti. I liked the car_ Ben arabadan ( bilinen/ araba olmuş bulunan şeyden) hoşlandım. Gibi. İşte bütün bu durmlarda isim belirli, tanıdık, aşina olunmuş bir isim halinde bulundu. Böylelikle isimler, A) Belirli ve belirsiz isimler. B) Belirli (‘the’ artikle’si olan) isimlerin cümlede özne veya neyne olarak yer alması. C) Belirli (‘the’ artikle’si olan) nesnede –e yönelme, -den çıkma durumları. …diye alt başlıklara ayrılırlar. 53

Türkçede –de, -den, -e hali nedir? Öncelikle birkaç örnek görelim. Örneklerimiz, _ Kitabı masa-dan

Türkçede –de, -den, -e hali nedir? Öncelikle birkaç örnek görelim. Örneklerimiz, _ Kitabı masa-dan aldım. _ Otobüs durak-tan uzaklaştı. _ Ayla Fransa-dan döndü. …örnekleri olsun. Örneklerde ‘ Fransa ve Ayla’ isimleri yükleme konu unsur, cümlelerin taşıyıcı unsuru öznelerdir. Diğer, ‘masa , durak, Fransa’ isimleri ise birer yer adlarıdır. Yani, cümleyi yer bakımından tamamlayan tamamlıklardır, çünkü ifadelerde yer alan fiillerin, ‘almak, uzaklaşmak, gelmek’ fiillerinin taban anlamları böyle bir yer ve adını talep ederler. Yine ifadeler öznelerin bu yerlerden uzaklaşma, çıkma halinde olduklarını da bildirirler. Fakat çıkmış olan ya da uzaklaşmış olan eklerin iliştrildiği yer adları değil öznelerin veya nesnenin (kitap) kendisidir. ‘Ayşe Fransadan döndü. ’ demekle öncesisinde Fransada olan Ayşe, Fransada bulunma durumunu değiştirmiş bulundu denmek istenir. Peki örneklerimizde yer alan yer adlarına bir ek –den eki eklemekle ne amaçlanır? Yani –den eki ifadeye ne gibi bir zenginlik katar? Aslında durum şudur. ‘Ayla Fransa’dan döndü. ’ Demekle Ayla’nın bulunulan yere gelmesinden başka Ayla’nın dönmesi hareketinden önce kendisinin Fransada olduğu da belirtilmektedir. Yani ‘Ayla’ aynı zamanda Fransadaydı. Öyleyse –den ekiyle bir öncesindelik, öznenin hareketten önce nerede yer aldığı da belirtiliyordur. Bu yer alma durumu ise –de halindeki bir durumdu aynı zamanda. 54

 Şöyle, Öncesinde Ayla Fransada bulunuyordu. ‘Ayla Fransa’dan döndü’ demekle. Fransa’da bulunan Ayla veya

Şöyle, Öncesinde Ayla Fransada bulunuyordu. ‘Ayla Fransa’dan döndü’ demekle. Fransa’da bulunan Ayla veya bulunmuş olan Ayla döndü. Denmek istenir. Demekki –den ekinden önce –de eki vardır. Öyleyse –den eki –de ekiyle bildirilen durumun sonrasıdır. Ya da sonrasında oluşan durumu bildirir. _ Saat beşte evdeydi. Örneğinde de aynı durum vardır. Bu örnek, ‘Saat beş bulunan zaman evdeydi’ diye de söylenebilir. Bu kez ise bulunma durumu yani –de durumu zamanda bulunma durumudur. Yani özne bir zamanda bulunuyordur. Yukarıdaki örneklerde öznenin bir yerde bulunma durumundan basedilirken bu örnekte bir zamanda bulunmasından söz edilmiştir. Yine, ‘Ayla saat beşten sonra geldi. ’ demekle Ayla’nın saat beşte başka bir yerde bulunduğu vurgulanmak istenmiştir. _ Haberi Ayla’dan öğrendim. Örneğinde de yine –den ekiyle aynı şey vurgulanmak istenir. Bu örnekte ise –de bulunma durumu sahip olma kişide veya şahısta bulunma durumu vurgulanır. Yani haber öncesinde Ayla’da bulunuyordu. Veya Ayla’da idi. Başka bir örnekle devam edelim. Mesela, ‘Ali okuldan eve gelmişti. ’ Haberiyle Ali’nin çıkan sonuca göre evde olduğunu anlıyoruz. Yani, öznenin (Ali’nin) hazır zamanda bulunduğu ev’dir. Fakat öncesinde okuldaydı. Yukarıdan bu tarafa –den ekiyle; bir yerde, zamanda, şahısta bulunma durumlarının sonraki halini –den halini gördük. 55

 Toparlayalım; İsmin halleri, İsimlerde hal (noun case) ya da, Öznenin(şahsın), nesnenin(eşyanın), veya hareketin(

Toparlayalım; İsmin halleri, İsimlerde hal (noun case) ya da, Öznenin(şahsın), nesnenin(eşyanın), veya hareketin( fiilinin); Bir yer, zaman, veya şahısta; bulunmuş, (-den durumu_ablative) bulunuyor, (-de durumu_lokative) bulunacak olması (-e durumu_dative) nedir? Ne işe yarar’ Bir örnekle başlayalım. Örneğimiz ‘Ali gelmişti. ’ örneği olsun. Bu cümlede bir özne ‘Ali’ bir de bir tarza (-miş) ve zamana(-di) bağlı hareket (gel-mek hareketi) vardır. Ve cümlede başka herhangi bir açıklayıcı unsur da yoktur. Demek ki cümle bir şahsı ve bu şahsın yapmış olduğu hareketi haber veriyordur sadece. Fakat bu tarafta biz bu şahsın yani Ali’nin o anda, geçmişteki o anda yanımızda olduğunu da haber veriyoruz aynı zamanda. Yani ‘Ali’ o an yanımızdaydı. Veya cümleyi şimdiki zamana taşırsak ‘Ali’ şu an yanımızdadır. Şimdi ise ifadeye bir isim, bir yer ismi, mekan bildiren bir yer adı katalım. Ve bu yer adına bir hal eki de koymayalım. Ve ifademiz şöyle olsun. ‘Ali geldi okul. ’ Gelmek fiili ikili soru talep eden fiillerdendir. Geldi. Kim geldi? Ali geldi? Ali nereye geldi? Veya Ali nereden geldi? Görüldüğü gibi ‘Ali geldi okul’ demekle bir anlam elde edilemiyor. Çünkü Ali okula mı geldi? Ali okuldan mı geldi? kestiremiyoruz. İşte –den ve –e eklerine bu yüzden ihiyaç duyulur. 56

 Bundan sonra haber, ‘ Ali okul-dan geldi’ olarak verilmişse, yani –den ekiyle verilmişse

Bundan sonra haber, ‘ Ali okul-dan geldi’ olarak verilmişse, yani –den ekiyle verilmişse demekki şimdi burada (bura-da) olan yani –de bulunma halinde olan Ali’nin mekan bakımından önceki durumu nerede (-de) bulunma durumu vurgulanmak isteniyordur. Eğer ifade, ‘Ali okula gelmişti’ Veya ifadeyi şimdiki zamana taşırsak, ‘Ali okula geldi. ’ Bu kez Ali’nin yer veya mekan bakımından sonraki durumu nerede (-de) bulunma durumu vurgulanmak isteniyordur. Yani ‘Ali okuldadır veya okulda bulunuyor, fakat öncesinde okulda bulunmuyordu denmek isteniyordur. Buraya kadar gelinen noktada bir şey gözümüze çarpıyor. Bu da şahsın yani Ali’nin mekanda bulunma bakımından öncelik ve sonralık durumudur. Şu ana kadar şahsın yani cümlenin kurucu elemanı öznenin öncelik ve sonralık bakımından bir mekenda bulunma durumunu gördük. Bundan sonra cümle elamanlarından nesnenin veya eşyanın da öncelik ve sonralık bakımından bir mekanda bulunma durumu vardır. Örneğimiz, ‘Telefonu masanın üzerinden aldım’ örneği olsun. Bu örnek ‘Masanın üzerinde olan telefonu aldım. ’şeklindede söylenebilir. Yine aynı şekilde burada da ‘Telefonu masadan aldım. ’ Demekle telefonun öncesinde masada olduğunu ve artık bu durumun bitmiş olduğunu vurgulamak istemişimdir. ‘Telefonu masanın üzerine koydum. ’ Dersem telefonun öncesinde masanın üzerinde olmadığını, onu oraya sonradan koyduğumu, yani şimdi masada olan telefonun masada bulunması durumunun sonradan oluştuğunu ve bu durumun devam ettiğini vurgulamak istemişimdir. 57

 Aslında ortada bir bitmişlik ve devam etme durumu vardır. Öyleyse ismin –den hali

Aslında ortada bir bitmişlik ve devam etme durumu vardır. Öyleyse ismin –den hali bitmişliği, -e hali bir devamlılığı bildirir. Fakat bu tarz olayı cümlelerin yüklemlerinde yer alan isim veya fiil türünden sözcüklerde bulununan tarzlar değil, bu kez özne veya nesnenin hareketlerini gerçekleştirirken karşılarındaki yerin mevcudiyetinin bitip (perfect) bitmediğini (progressive_devam eden) …bildirme amacını taşıyan tarz olayıdır. Şöyle, İstanbuldan geldim. Derken, Geldiğim yer İstanbul oldu. / yer aldı/ bulundu İstanbul’a gidiyorm. Derken, Gittiğim yer İstanbul oluyor. / yer alıyor/ bulunuyor Denmek istenir. Yine bu bulunmuş ve bulunuyor olma durumu şahıslar üzerinden de bildirilebilir. Şöyle, Kitabı Ali’den aldım. Derken, kitabı aldığım (kişi) Ali oldu. / yer aldı/ bulundu Kitabı Ali’e aldım. Derken ise, kitabı aldığım (kişi) Ali oluyor. Denmek istenir. Bütün bu durumlardaki yer ve şahıslar olayda yer almış (-den) veya yer alıyor (-e) olan pozisyonundadırlar. Ve bu yer alık olma veya yer alıyor/ bulunuyor olma durumu dil sahasında gerçekleşen bir mevcudiyet olur. Yoksa tabiatta bu yer veya varlıklar belki hala varlığını sürdürüyordur. 58