BLSEL VE DL GELM Giri Bilisel geliim kimi
BİLİŞSEL VE DİL GELİŞİMİ Giriş Bilişsel gelişim kimi kaynaklarda “zihinsel gelişim” olarak anılır. Biliş sözcüğü akıl, bilgi, bellek, akıl yürütme, anımsama, unutma, problem çözme, kavramlar ve düşünce gibi zihinsel işlevleri ifade eder (Yeşilyaprak, 2002). Başka bir ifadeyle, biliş, insanların dünyayı öğrenmeleri ve anlamalarınaanlamlandırmalarına kaynaklık eden zihinsel faaliyetleri ifade eder. Bilişsel gelişim, bireylerin zihinsel yapı, becerileri ve süreçlerindeki değişimleri konu alır.
Giriş Marcy Driscoll’a göre, bilişsel gelişim, “bebeğin farklılaşmamış-özelleşmemiş zihinsel becerilerinin yetişkin kavramsal yetkinliğine ve problem çözme becerilerine dönüşme” sürecidir.
Giriş Kısacası, bilişsel gelişim, bebeğin reflekslerden ibaret olan ve kendisiyle etrafındaki nesne ve kişileri ayırt edemediği basit zihinsel becerilerinden - hastalıklara çareler bulan tıp uzmanlığına, Nobel ödülü kazanan bilim ve sanat insanlarına nasıl bir süreç takip ederek ve ne tür yaşantılardan geçerek dönüştüğümüzü betimleme çabasındadır.
Jean PIAGET (1896 -1980) "Çocuklar yalnızca kendi keşfettikleri şeyleri gerçek anlamda kavrayabilirler. Onlara bir şeyleri şipşak öğretmeye kalkıştığımızda, bunları kendilerinin yeniden keşfetmelerini engellemiş oluruz. " 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 4
Piaget, aslında ilk çalışmalarına Paris’te Binet Laboratuvarında zeka testi geliştirme ile başlamıştır. Çalışmalarını yürütürken, çocukların zeka testlerindeki maddelere, doğru yanıtları kadar yanlışlarının da anlamlı olduğunu ve yaş gruplarına göre benzerlik gösterdiğini fark etti. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 5
Jean PIAGET (1896 -1980) Jean Piaget, meslek hayatının büyük bir bölümünü çocukları dinleyip, gözleyerek ve dünyanın her köşesinden bilim adamlarının aynı konuda hazırladıkları raporları inceleyerek geçirdi. Çocuklarda akıl yürütme , ahlaki yargılar, kavramların kazanılması, çalışmalar dil kullanımı gibi yapmıştır. alanlarda Piaget sonuçta, çocukların yetişkinlerden çok farklı düşündüklerini ortaya koydu. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 6
Jean PIAGET Jean Piaget'nin çocukların (1896 -1980)bilgiyle doldurulacak boş çuvallar olmayıp bilginin etkin yapıcıları oldukları, sürekli olarak kendilerine özgü kuramlar üretip bunları sınadıkları yönündeki görüşü; kuşaklar boyunca eğitimciler tarafından saygıyla karşılandı. Piaget’in bilişsel gelişim kuramı, felsefi ve biyolojik temelleri olan, kendi içinde tutarlı ve evrensel olarak kabul edilen bir kuramdır. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 7
Bilişsel Gelişim İle ilgili temel kavramlar Zihinsel gelişimin bütün aşamaları için geçerli olan bu temel kavramlar: Örgütleme (organizasyon) Şema Bilişsel yapı Uyum sağlama (Adaptasyon) Özümseme Düzenleme (Uyma) Dengeleme 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 8
Örgütleme (organizasyon) İnsan zihni, edindiği bilgi, yaşantı ve davranışları kendi içinde birbirleri ile ilişkilendirme, sistemli, bütüncül “örgütlenmiş” bir hale getirme çabasındadır. Örgütlenmiş bilgi, düşünce ya da davranış kalıplarına “şema” denir. Her ikisi eş kavramlar olarak kullanılsa da, çocuklar için şema, yetişkinler için bilişsel yapı kavramları da kullanılmaktadır. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 9
Örgütleme (organizasyon) Yaşamın ilk dönemlerinde, doğuştan getirilen emme, yakalama gibi ilk şemalarla ve reflekslerle dünyayı tanıma çabaları gözlenir. Ancak geçirilen yaşantılarla, başlangıçta daha basit olan şemalar gittikçe daha karmaşık şemalara dönüşür. Örn, bir şehir ile ilgili ilk şemamız o şehri gördükten sonra yeniden şekillenebilir ya da bir insanı tanıdıktan sonra değişebilir. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 10
Uyum sağlama (Adaptasyon) Uyum sağlama, kişinin dış dünya ile ilişkilerinde, kendi içinde ve çevresi ile giderek daha üst bir denge içinde olmasını ifade eder. Yaşamı sürdürmek ve çevreyi anlamlandırmak açısından gereklidir. Bu süreçte organizma bazen kendisinin sahip olduğu yapıları bazen de çevreden gelen uyarıcıları düzenleme çabasındadır. Bu iki ayrı süreçle sağlanır: özümseme ve düzenleme 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 11
a) Özümseme Bireyin, kendinde var olan bilişsel yapılarla çevresine uyumunu sağlayan bilişsel bir süreçtir. Diğer bir deyişle; çocuğun karşılaştığı yeni bir olayı, fikri, objeyi, kendisinde daha önceden var olan bilişsel yapı içine alması sürecidir. Çevresine, kendisinde var olan bilişsel yapılarla tepkide bulunmasıdır. Bir bakıma bilgiyi içselleştirmeyi, sindirmeyi ifade eder. Örnek olarak çocuğun koyunları köpek şeması içine yerleştirmesi bir özümleme örneğidir. Özümsenen bilgi, daha önceki şemalardan çok farklı olduğu durumlarda şemalarda değişime ihtiyaç vardır. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 12
b) Düzenleme (Uyma) Yeni obje olay, durumları anlamak, bilmek için var olan yapıların yeniden şekillendirilmesi, biçimlendirilmesi de gerekmektedir. İşte mevcut şemayı yeni durumlara, objelere, olaylara göre yeniden biçimlendirme sürecine “düzenleme” (accomodation) adı verilmektedir. Her yaşantı özümleme ve düzenlemeyi kapsar. Eğer mevcut bilişsel yapılar, yeni durumlara cevap vermek için uygun ise özümleme yapılır. Yeterli değil ise mevcut bilişsel yapılar yeniden düzenlenir. Bu yeniden düzenleme kabaca, öğrenmeye eş değer görülmektedir. Yeniden düzenleme olmadan tek başın özümlemeyle öğrenme ve dolayısıyla gelişme mümkün değildir. Yukarıdaki örnekleri devam ettirecek olursak, koyunları köpek şeması içinde özümleyen çocuk, koyunlarla etkileşimde bulunduğunda koyuların köpeklerden farklı olduğunu görür ve köpeklere ilişkin şemasını yeniden düzenler. Belki koyunlar için ayrı bir şema oluşturur. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 13
Özümleme ve düzenleme süreçleri, bebeğin emmesinden yetişkinin öğrenmesine kadar farklı karmaşıklık düzeylerinde meydana gelebilir. Örneğin; Piaget’nin bilişsel gelişim kuramı konusunda kitap yazan bir yazar, bu konuyla ilgili çok çeşitli kaynakları okur. Elde ettiği bilgilerden daha önce bildiklerini kendinde var olan şemalar içine özümleme yoluyla alır; yeni karşılaştığı bilgiler için ise, var olan şemalarını yeniden değişikliğe uğratarak ya da şemalarına eklemeler yaparak düzenleme sürecine baş vurur. Sonuç olarak tüm bilme etkinlikleri, özümleme ve düzenlemeyi kapsar. Ancak, ilk yaşantılar, son yaşantılara göre daha çok düzenleme içerir. Daha sonra yaşantılar birikerek bilişsel yapıların çoğalması ile, yetişkinler daha çok özümleme daha az düzenleme yapabilir hale gelebilirler. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 14
Öğretmen: Otomobile başka ne deriz? Öğrenci: Araba. Öğretmen: Araba ne işimize yarar? Öğrenci: Arabaya bineriz. Öğretmen: Bindiğimiz arabalara “taşıt” deriz. Öğrenci: Öyleyse otomobil de bir taşıttır. Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına göre, yukarıdaki soru-cevap tekniğini uygulayan bir öğretmen, öğrencisinde aşağıdaki süreçlerden hangisinin gelişmesine yardımcı olmaya çalışmaktadır? A) Ayırt etme B) Tümdengelim C) Özümleme D) Özelden özele akıl yürütme E) Toplu monolog 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 15
Babası bir kâğıda 2 + 3 = yazar ve Banu’ya sonucun ne olduğunu sorar. Banu bir elinde 2, diğerinde 3 parmağını kaldırıp parmaklarını 1’den başlayarak sayar ve sonucun 5 olduğunu söyleyip boş kutunun içine yazar. Bununla birlikte, farklı sayılarla birkaç toplama işleminin ardından, babası 2 + 3 yazarak Banu’dan tekrar toplamasını ister. Banu bu işlemin sonucunu her defasında parmaklarını kullanarak hesaplar, aynı sayfada daha önce yaptıklarına bakmayı düşünemez. Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına göre, Banu’nun daha önce yaptığı işlemler için parmaklarını kullanıp aynı sayfada daha önce yaptıklarına bakmayı düşünememesi, aşağıdaki bilişsel becerilerden hangisinin tam olarak gelişmediğini gösterir? A) Özelden özele akıl yürütme B) Tümevarımsal düşünme C) Odaktan uzaklaşma D) Hipotetik düşünme E) Aynılık-değişmezlik ilkesi 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 16
Dengeleme (Uyma) Piaget’ye göre, bilişsel gelişimin temelindeki itici güç, dengeleme kavramında yatmaktadır. Ona göre, tüm organizmalar, doğuştan, kendileri ve başkalarıyla uyumlu ilişkiler kurmalarını sağlayacak özelliklere sahiptirler. Yani organizmanın tüm donanımı, en yüksek uyumu sağlamaya yöneliktir. Dengeleme de bu içsel eğilimi, yaşantılarla organize edici bir süreçtir. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 17
Dengeleme (Uyma) Bilişsel gelişimde dengeleme, bireyin özümleme ve düzenleme yoluyla çevremize uyum sağlayarak dinamik bir dengeye ulaşması sürecidir. Gelişen bireyin çevresiyle tüm etkileşimlerinde dengeleme süreci yer alır. Dengeleme süreci bireyin çevreye uyumunu ve dengeye ulaşmasını sağlar. Ancak, bireyin denge durumu durağan (statik) değildir. Dolayısıyla ortaya çıkan yeni uyarıcılarla, bireyin denge durumu bozulur. Bu dengesizlik, özümleme ve düzenleme yoluyla giderilir ve yeni bir denge durumu sağlanır. Öğrenme, büyük ölçüde organizmanın denge durumunun bozulmasına ve dengenin, yeniden daha üst düzeye kurulmasına bağlıdır. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 18
Dengeleme (Uyma) Gelişimin sağlanabilmesi için bilişsel yapıdaki dengenin dinamik olması gerekir. Dengeleme sürecini harekete geçirebilmek için, bu süreç içinde yer alan özümleme ve düzenleme etkinliklerinin dengeli bir şekilde yer alması gerekir. Bireyi tamamen bilişsel yapıyı yeniden düzenlemeye zorlayan ya da tamamen özümlemeye yönelten etkileşimler dengeleme sürecini harekete geçirmez. Eğer öğretmenler, çocukların düzeyinin altında davranışlar kazandırmaya çalışırlarsa, verilen bilgiyi kolaylıkla özümleyeceklerinden ilgileri dağılır. Onlar için bir dengesizlik söz konusu olmadığından dengeyi kurma içinde bir çabaları olmaz. Çocukların düzeyinin çok üstünde problem çözmeleri beklendiğinde de, halihazırda var olan şemalarıyla harekete geçmeleri mümkün olamayacağından problemi çözmekten vazgeçerler. Bu her iki durumda da dengeleme meydana gelmez. Dolayısıyla da ne öğrenme ne de gelişme meydana gelir. En üst düzeyde gelişim, özümleme ve düzenleme dinamik bir dengede olduğu zaman gerçekleşir. Etkili bir dengeleme ve ilerleme olması için, problem ve halihazırda bireyin sahip olduğu bilişsel yapılar arasındaki fark orta düzeyde olmalıdır. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 19
En Tanınmış Deneylerinden Biri… Piaget: Rüzgâr nasıl oluşur? Julia: Ağaçlar. P: Nereden biliyorsun? J: Onları kollarını sallarken gördüm. P: Bu nasıl rüzgâr oluşturuyor? J: (Elini yüzünün önünde sallayarak) İşte böyle. Ama onların kolları daha uzun. Hem daha çok ağaç var. P: Okyanuslardaki rüzgâr nasıl oluşuyor? J: Karadan oraya esiyor. Yok, yok. Dalgalardan. . . Piaget, erişkin ölçütlerine aykırı olmakla birlikte, Julia’nin görüşlerinin “yanlış da sayılamayacağını”, bunların oldukça mantıklı ve çocuğun bilgi edinme sürecine uygun olduğunu gördü. Çocuğun bilgisini sınarken “doğru” ya da “yanlış” biçiminde bir ayrıma gidilmesi olayın tam olarak kavranamaması ve çocuğa yeterince saygı gösterilmemesi demekti. Piaget’nin amacı, rüzgarla ilgili sohbetten yola çıkarak, çocukların sözel bir açıklama getirmede erişkinler denli becerikli olamadıklarında başvurdukları yöntemlerle ilgili bir kuram oluşturmaktı. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 20
ÇOCUĞA NASIL DAVRANMALI? Kendisi bir eğitimci değildi ve böylesi durumlarda nasıl bir tavır takınılması gerektiği yönünde asla kurallar koyma yoluna gitmedi. Gelgelelim, çalışmaları büyüklerin çocuğun davranışlarını hemen düzeltme yoluna gitmelerinin son derece yanlış olabileceğini, onlara kendi kuramlarını oluşturma olanağını tanımanın çok daha yararlı olduğunu ortaya koyuyor. Piaget bu görüşünü belirtirken, “Çocuklar yalnızca kendi keşfettikleri şeyleri gerçek anlamda kavrayabilirler. Onlara bir şeyleri şipşak öğretmeye kalkıştığımızda, bu şeyleri kendilerinin yeniden keşfetmelerini engellemiş oluruz. ” demiştir. Piaget’in izinden gidenler çocukların, nesnelerin gözden yittiklerinde yok oldukları, ayla güneşin insanı sürekli izlediği, büyük şeylerin yüzdüğü ve küçüklerin dibe çöktüğü türünde ilkel fizik yasalarına sonsuz bir hoşgörüyle yaklaşırlar. Einstein, kendi geliştirdiği görecelik kuramının mantığa aykırı gelmesinden olsa gerek, özellikle de Piaget’nin yedi yaşındaki çocukların daha hızlı gitmenin daha çok zaman aldığı konusunda diretmeleri yönündeki görüsünden çok etkilendi. Hemen her eğitimci Piaget’nin çocuğun gelişimiyle ilgili olarak öne sürdüğü dört aşamayı ezbere bilse de, onun çok daha önemli görüşleri, belki de eğitimciler tarafından “çok ağdalı” bulunduğu için, pek iyi bilinmez. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 21
Piaget’nin Zihinsel Gelişim Dönemleri Bilişsel gelişim dönemlerinden her dönem, bir önceki dönemin özelliklerini de kapsar. Daha önceki dönemin özellikleri yeniden düzenlenip formüle edilerek bir sonraki döneme aktarılır. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 22
Piaget’nin Zihinsel Gelişim Dönemleri 1 - Duyusal Devinim (Motor) Dönemi (0 -2 Yaş) 2 - İşlem Öncesi Dönem (2 -7 Yaş) 3 - Somut İşlem Dönemi (7 -11 Yaş) 4 - Soyut İşlem Dönemi (12 -. . . ) 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 23
Duyusal Devinim (Motor) Dönemi (0 -2 Yaş) Dış dünyayı keşfetmede duyularını ve motor becerilerini kullanır. Yetişkin bir insan gibi akıl yürütme, düşünme beklenmez. Dünyayı tanımada temel yollar deneme-yanılma ve taklittir. Dönemin en önemli kazanımı “belleğin ve dolayısı ile düşünmenin başlangıcıdır” Piaget bu dönemde bebeği “küçük bir bilim adamına” benzetir. Merakını ve anlama ihtiyacını gidermeye sağlayan içsel güdülenme yeni doğanın ve çocuğun aktifliğinin temel nedenidir. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 24
Dönemin Özellikleri Nesnelerin sürekliliğini (kalıcılığını) kazanılır. Örneğin; 6 aylık bir bebek gözünün önündeki bir nesne kaldırıldığında, yok olduğunu böyle bir nesnenin evrende bulunmadığını düşünür. 9 aylık bir bebek ise gözünün önünden kaldırılan nesnenin evrende var olduğunu düşünür ve onu değişik şekillerde aramaya çalışır. Aynı zamanda da kişi sürekliliğini kazanılır kişi sürekliliği daha önce kazanılır. Nesne sürekliliğinin kazanılması ile bir nevi düşünme başlar. Çocuk dünyayı zihninde temsil etmeye başlar. Yani iç temsil süreci başlar. Bellek ilk kez kullanılmaya başlanır. Kavram ve dil gelişimi başlangıcı, olayları ve nesneleri zihninde sembolleştirmeye başlar. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 25
Dönemin Özellikleri Döngüsel (devresel ) hareketler; çıngırağı vuran çocuk hoşuna gitmesi sonucu tekrar çıngırağa vurması gibi. Ayağını salladığında bebek beşiğinde ses çıkarsa yani sesi çıkarmak için ayağını sallama hareketini tekrarlar, çocuk yaptığı bir davranışı tekrarlamaktadır. Piaget’ye göre ‘egzersiz’ olarak da adlandırılan bu tekrarlayan yaşantılar, bebeğin yeni kazandığı beceriyi, yeni öğrendiği bilgiyi özümsemek ve şemalarına yerleştirebilmek için yapılmaktadır. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 26
Dönemin Özellikleri Ertelenmiş Taklit bir davranış örneğini ya da modelini takip ve kopya etme yeteneğidir. Çocuğun dağarcığında bulunan davranışlarla başlar. Yeni doğan bebek ellerini açıp kapayabilir. Bu davranış yakalama refleksiyle ilgilidir. Eğer, anne bebekle oynarken ellerini açıp kapamaya başlarsa bebek bir süre sonra onu taklit edecektir. Annenin davranışı bebeğin aynı hareketi yapmaya sevk etmiştir. Çocuk gözlemlediği bir davranışı zihninde tutup, bir süre sonra sergileyebilmektedir. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 27
Dönemin Özellikleri Ses bulaşması: Bir odaya 4 – 5 adet bebek bir araya getirilirse ve bu bebeklerin sadece 1 tanesi ağlamaya başlayınca diğer bebeklerin de ağlamasıdır. Bebeklerin böyle davranmasının nedeni ise; ağlama sesinin kendisinden geldiğini idrak edememesi. Bebek ben ve diğerlerini ayıramamaktadır. Ses bulaşmasında kurtulan bir bebek benlik kavramının geliştiğini söyleyebiliriz. Benlik, kişinin kendisini algılama biçimidir. Kişilik, bireylerin farklı davranışları kişiliği belirler. Kimlik; ergenlikte ortaya çıkar. Kendini algılamanın daha ötesi. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 28
Dönemin Özellikleri Deneme – yanılma yoluyla öğrenme. Örneğin; 5 aylık bir bebek bir battaniyenin üzerindeki topu uzanarak topu almaya çalışır ve bunu başaramayarak vazgeçer. 10 aylık bir bebek ise uzanarak topu elde edemiyorsa, (yeni öğrenme şemaları kazandığı için) başka yollar arar ve battaniyeyi kendisine doğru çekerek topu elde eder. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 29
İşlem Öncesi Dönem (2 -7 Yaş) İşlem öncesi dönemdeki çocukların nedensellik, ahlaki yargı, dilin kullanılması, sıralama, sınıflandırma ve korunum gibi konularda oldukça fazla deneyleri bulunmaktadır. Bu dönem kendi içinde iki aşama halinde ele alınmaktadır. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 30
a) Sembolik Dönem (Kavram Öncesi Dönem)(2 -4 Yaş) Sembolik İşlev ve Sembolik oyunlar: Çocuk hayal gücünü kullanarak düşünür. Çubuğu tabanca gibi kullanır. Boş çay fincanın da çay varmış gibi içmeye başlar. Nesneleri başka şeylerin yerine kullanabilir. Sembolleştirme kapasitesi en çok kendini sembolik (-miş gibi oyun) oyunda ve geniş hayal gücünde gösterir. Hayal ile gerçeği ayırt etmede zorlanırlar. İmgesel düşünebilmenin ve zengin hayal gücünün etkisi ile hayali arkadaşların gözlenebileceği bir yaşam dönemidir. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 31
a) Sembolik Dönem Animizm: Yaşayan ve yaşamayan nesneler arasında ayrım yapamama durumunda ortaya çıkan karmaşadır. Çocuk cansız nesnelere canlılık özellikleri yükler. Örneğin; bir çocuk oyuncak bebekle canlıymış gibi konuşur. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 32
a) Sembolik Dönem Ben merkezcilik: Çocuğa göre dünyanın merkezi kendisidir. Kendisinin bildiğini herkesin bildiğini ve kendisinin gördüğünü herkesin gördüğünü düşünür. Kendisini başkasının yerine koyamaz. Telefonla konuşurken kendisinin gördüğünü karşısındakinin de gördüğünü düşünür. Çocukların oyunları da paraleldir. Yani tek başlarına oynarlar. Egosantrik düşünme başlar. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 33
2010 kpss Dört yaşındaki Beste, babasına “Sana kitap okuyayım mı? ” der ve bir hafta önce satın alınan masal kitabının resimlerine bakarak masalı okur gibi anlatır. Daha önce annesi birkaç kez okuduğu için masalı ezberleyen Beste, babasına masalı okurken bazı bölümleri unutur. Babası hatırlattığında, Beste ezberlediğinden emin, “Sen bu masalı bilmiyorsun. ” diyerek karşı çıkar. Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına göre, Beste’nin babasına karşı çıkmasının altında yatan bilişsel süreç aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) Özelden özele akıl yürütme B) Uyum kurma C) Odaktan uzaklaşma D) Benmerkezci düşünme E) Aynılık-değişmezlik ilkesi 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 34
a) Sembolik Dönem Ortak (Kollektif) Monolog: Çocuklar bir arada toplu konuşma halinde etkileşime girer. Hep bir ağızdan ve birbirlerine karşılık vermeden konuşurlar. Sadece kendi konuşmasıyla ilgilenir. Paralel Oyun: Bu yaş çocukları oyun ortamında bir arada bulunsalar da her biri kendi bireysel oyunu ile meşgul görünmektedir. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 35
b) Sezgisel Dönem (5 -7 yaş) Bu aşamada çocuklar mantık kuralları ile düşünmek yerine algılarına ve sezgilerine dayanarak düşünür ve buna göre çıkarsamada bulunurlar. Örneğin, “peki neden böyle? ” tarzında bir neden sonuç bağlantısı sorusu sorulduğunda “işte” diyerek yanıt verir, zira, aslında “bana nedenini sormayın bilmiyorum ama sezgilerim bana bunun böyle olduğunu söylüyor”dur. Bu dönemde çocuk, nesnelerin sembolik imgelerini zihninde tasarlayabilmekle birlikte, zihinsel işlem yapmayı gerektiren nitelikleri kazanamamış görünmektedir. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 36
Sezgisel Dönemin Özellikleri Korunum ilkesi gerçekleşmez, Korunum, görünüşteki değişiklilere rağmen, bir şey eklenip çıkarılmadıkça, nesnelerin aynı kalacağının anlaşılmış olmasıdır. Piaget 5 yaşlarında bir çocukla deney yapar; iki bardak var bardakların uzunlukları aynı, içindeki su seviyeleri de. Piaget çocuğa hangi bardakta su fazla diye bir soru yöneltince ikisi de aynı cevabını alır. Bu bardakların bir tanesini geniş yayvan bir bardağa boşaltarak hangi bardakta su fazla diye tekrar sorunca uzun bardaktaki cevabını alır. ( A=B ama B=A anlaşılmaz) 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 37
Sezgisel Dönemin Özellikleri Odaktan Uzaklaşama: Dikkatli bir olayın ya da nesnenin diğer yönlerini dışarıda bırakarak yalnızca bir yönüne yoğunlaştırma eğilimine, odaklaşma denilmektedir. Sıvı miktarı deneyinde çocuğun bardağın boyu üzerinde yoğunlaşması ve bardağın daha geniş olduğu için aynı miktar suyu alabileceğini düşünememesi odaklaşmaya örnek gösterilebilir. Küçük çocukların işlek yollarda karşıdan karşıya geçmekte zorlanmaları da odaklaşma ile ilgilidir. Çocuk trafik kurallarına uygun olarak önce soluna, sonra sağına tekrar soluna baktığında her seferinde ilk baktığını unutabilmekte, daha doğrusu o anda baktığı tarafa odaklamaktadır. Bir elmayı dörde böldüğümüzde, çocuk elmaları değerlendirirken sadece sayılar üzerinde odaklanır ya da merkezlenir. Dört çeyrek elmanın bir elmadan fazla olduğunu zanneder. Buda çocuk da korunum ya da kitlenin değişmezliği sürecindeki odaklama veya merkezleme kavramlarıyla açıklanır. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 38
2010 kpss Babası bir kâğıda 2 + 3 = yazar ve Banu’ya sonucun ne olduğunu sorar. Banu bir elinde 2, diğerinde 3 parmağını kaldırıp parmaklarını 1’den başlayarak sayar ve sonucun 5 olduğunu söyleyip boş kutunun içine yazar. Bununla birlikte, farklı sayılarla birkaç toplama işleminin ardından, babası 2 + 3 yazarak Banu’dan tekrar toplamasını ister. Banu bu işlemin sonucunu her defasında parmaklarını kullanarak hesaplar, aynı sayfada daha önce yaptıklarına bakmayı düşünemez. Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına göre, Banu’nun daha önce yaptığı işlemler için parmaklarını kullanıp aynı sayfada daha önce yaptıklarına bakmayı düşünememesi, aşağıdaki bilişsel becerilerden hangisinin tam olarak gelişmediğinigösterir? A) Özelden özele akıl yürütme B) Tümevarımsal düşünme C) Odaktan uzaklaşma D) Hipotetik düşünme E) Aynılık-değişmezlik ilkesi 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 39
2008 kpss Beş yaşındaki Ayşe ailesiyle çıktıkları tatilde farklı yöreleri görme fırsatı bulmuştur. Anaokuluna başladığında, ilk derste öğretmeni “Tatilde nerelere gittiniz? ” diye sormuştur. Ayşe söz almış, tatilde uğradıkları en son iki kasabanın ismini hatırlayabilmiş, ama daha önce gördükleri yerlerin ismini hatırlamakta zorlanmıştır. Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına göre, tatilin başlangıcında gördüğü kasabaları hatırlayamaması, Ayşe’nin hangi bilişsel özelliğinin tam olarak gelişmemiş olmasından kaynaklanmaktadır? A) Odaktan uzaklaşma B) Canlandırmacılık (Animizm) C) Tek yönlü sınıflama D) Benmerkezci düşünme E) Özelden özele akıl yürütme 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 40
Sezgisel Dönemin Özellikleri Tersine çevirememe: Bir işlemi tersinden düşünemezler. Bir bardaktan sürahiye boşaltılan suyun tekrar bardağa doldurulması halinde önceki düzeyine geleceğini düşünemezler. A=B dir fakat B=A değildir. İlk akıl yürütmeyi kullanma faaliyetleri başlar. Tek yönlü mantık yürütme. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 41
Sezgisel Dönemin Özellikleri Tek yönlü Düşünme: İşlemlerin zihinde ters çevrilememesi ile ilişkili bir kavramdır. Bu dönemde bir çocuktan olayları oluş sırasına göre anlatması istendiğinde olayı anlattığı ancak tersinden anlat dendiğinde sorun yaşadığı görülmektedir. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 42
Sezgisel Dönemin Özellikleri Sınıflama; Maddelerin sadece bir özelliğine göre sıralayabilir ve sınıflandırabilir. Örneğin; çocuğa on tane topu vererek sadece renklerine göre sınıflandırmasını bekleyebiliriz. –özelden özele düşünme- 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 43
2008 kpss Annesi Mehmet’e İngilizce çalıştırırken aralarında şöyle bir diyalog geçer: Anne ― Notebook ne demektir? Mehmet ― Defter. Anne ― Peki book ne demektir? Mehmet ― “Ter”. Annesinin sorusuna Mehmet’in doğru yanıt verememesinin nedeni, Piaget’nin bilişsel gelişim kuramındaki hangi kavramla açıklanabilir? A) Uyum kurma B) Özelden özele akıl yürütme C) Kelime korunumu D) Sembolik düşünme E) Devresel tepki 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 44
Kpss 2009 Buğra ilköğretim I. sınıfa devam etmektedir. Amcasıyla arasında şöyle bir konuşma geçer: Amcası : Okumayı öğrendin mi? Buğra : Evet. Amcası : O hâlde, bana “A” harfiyle başlayan üç isim söyle? Buğra : Ayva, … Ayşe, Ay. Amcası : Peki “Be” harfiyle başlayanları söyle? Bu durum Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına göre aşağıdaki kavramlardan hangisiyle açıklanabilir? A) Özelden özele akıl yürütme B) Tümevarımsal düşünme C) Canlandırmacılık (animizm) D) Tümdengelimsel düşünme E) Anoloji Buğra : … (sessizlik olur) Amcası : Beste … Buğra : Olmaz ki! “Bı” ile başlayan demeliydin. Biz öyle öğrendik. Buğra okulda “B” harfini “Bı” sesiyle öğrendiği için soruyu yanıtlayamamıştır. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 45
Somut İşlem Dönemi (7 -11 Yaş) Organize ve mantıklı düşünme Nesneleri mantıklı sıraya koyma Eşyanın korunumu prensiplerini kavrama yeteneği Somut yollarla problem çözme Birçok aritmetiksel işlemi zihinden yapabilme (3+4 = 7) Üst düzey sınıflandırmalar (renk, uzunluk) yapabilme “Sayı”, “hayvan” gibi kategoriler oluşturarak içini doldurmaya başlama Ben merkezlilikten uzaklaşma 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 46
Somut İşlem Dönemi Korunum kavramı kazanılır. Odaktan uzaklaşma var. Herhangi bir nesnenin biçimi ya da mekandaki konumu değiştiğinde; miktar, ağırlık ve hacminde değişiklik olmayacağı -aynı kaldığı anlayışı - ilkesidir. Maddelerin görünümü değişse bile özü değişmez. Örneğin; bir anne iki çikolatayı 4 ve 8 yaşındaki çocuklarına birkaç parçaya bölecektir. 4 yaşındaki çocuk en çok parçanın olduğu tabaktaki çikolataları ister, korunumu kavrayamama. 8 yaşındaki çocuk ise herhangi bir tabağı isteyecektir. Korunumu kavramıştır. Korunum gelişimi; madde uzunluk (6 -7), sayı/alan (7 -8), ağırlık/hacim (9 -12) 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 47
Somut İşlem Dönemi Çok Boyutlu Sınıflandırma: Örneğin; çocuklara 10 tane top verdiğimiz zaman topları; renk, ağırlık ve boyutlarına göre sınıflandırmalarını istersek bunu rahatlıkla yapabilirler. Odaktan Uzaklaşma (Merkeziyetçilik): Çocuk, nesneye herhangi bir şey çıkarılıp eklenmedikçe aynılığın sürdüğünü kavramaktadır. Mantıklı düşünme başlar. Somut özelliklerdeki problemleri çözebilirler. İşlemleri tersine çevirebilir. A=B ise B=A diyebilir. Mantıksal düşünmenin başladığı dönem. Oyunlar paralel olmaktan ziyade işbirliği içerisindedir. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 48
Betül annesine “Anne, kendini öldürenler hapishaneye mi gömülür? ” diye sorar. Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına göre, “Betül’ün bu çıkarımda bulunmasının nedeni” ile “içinde bulunduğu bilişsel gelişim dönemi” aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir? A) Deneme - yanılma yoluyla öğrendiğinden işlem öncesi dönem B) Sezgisel olarak ayırt edebildiğinden işlem öncesi dönem C) Tümevarımsal düşünmeye başladığından somut işlemler dönemi D) Esnek düşünme geliştiğinden somut işlemler dönemi E) Varsayımlara dayalı düşündüğünden soyut işlemler dönemi 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 49
Soyut İşlem Dönemi (12 yaş ve sonrası) Bİlişsel gelişimin en üst aşamasıdır. 12 yaşından başlar yetişkinlik dönemine kadar sürer. Çocukluk dönemindeki “şimdi ve burada” ile sınırlı olan düşünme biçiminden mantıklı, bilimsel, soyut düşünen, ve herhangi bir durumda değişik olasılıkları göz önünde bulunduran bir düşünme biçimine geçilmiştir. Ergenlik döneminde kazanılan soyut düşünme, kendisini en çok edebiyatta ortaya koymaktadır. Piaget soyut düşünmeye herkesin geçmesinin mümkün olamayacağını ya da sadece bir alanda mesela edebiyat, fizik ya da mekanik işlerde ilerleme olabileceğini belirtmiştir. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 50
Soyut İşlem Dönemi (12 yaş ve sonrası) Soyut mantık prensiplerini işletme Hipotezler oluşturma ve test etme Tümdengelim, tümevarım gibi zihinsel işlemleri yapabilme Somut bağlantılardan ziyade soyut kavramlarla rahatça düşünebilme Oranlar, cebirsel dönüştürmeler ve diğer saf soyutlamaları yapabilme (Eğer a + b = x ise a= xb ) Mantıksal akıl yürütmeler (klasik mantık) yapılabilme Değer ve inanç sistemini yapılandırma 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 51
2009 kpss Mustafa Öğretmen derste Cumhuriyet Döneminde elde edilen kadın hakları konusunda bir tartışma ortamı yaratır. Öğrencilerden Nazan söz alarak, “Atatürk kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesini sağlamasaydı, ben sınıf arkadaşım Kemal’le aynı sırada oturamayacaktım. ” der. Nazan’ın bu sözü, Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına göre aşağıdaki kavramlardan hangisiyle açıklanabilir? A) Özelden özele akıl yürütme B) Benmerkezci düşünme C) Bağdaştırma D) Tümdengelim E) Tümevarım 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 52
Hipotetik Düşünme Ergen, problemde görünenin ötesine geçip, çözümle ilgili olası yolları belirlemekte ve seçenekleri test etmektedir. Çocuk ve ergen arasındaki problemin çözümüne yaklaşımdaki bir diğer farklılık; çocuk ergen gerçek ilgisiz gerçek olasılık 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 53
Bilimsel Düşünme Olasılıklar dahilinde düşünen ergenin akıl yürütmesindeki farklılık, sorunların çözümünde daha sistematik düşünmesidir. Bazı benzer denemelerden sonra deneyi durdurmakta, tüm olası hipotezlerin listesini yapmakta ve denemeye başlamaktadır. Hipotezlerini test ederken, etmenleri ayrıştırmakta ve her birinin etkisini, diğer etmenleri sabit tutarak araştırmaktadır. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 54
İleriye-Geriye Doğru Dönüşebilme Zaman perspektifini kazanılması anlamına gelir. Ergen geçmiş, bugün ve gelecek bağlantısını kurabilir. Örn; “eğer kurtuluş savaşı kazanılmasa idi ne olurdu” ya da “Avrupa Birliğine girmezsek ne olur? ” gibi sorular üzerinde gerçekçi olarak tartışabilir. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 55
Metabiliş Ergenin kendi düşüncesi ve başkalarının düşüncesi hakkında konuşabilme becerisidir. Bu ergene kendinin inceleme ve kendini düzenleme olanağı kazandırmaktadır. Bakış açısı alma metabilişle bağlantılı bir kavramdır. Ergen kendi düşünceleri ve başkalarının düşüncelerine yönelik farkındalık geliştirdikçe, başkalarının aynı konuda farklı düşüncelerinin olabildiğini ya da aynı durumun herkesçe farklı algılanabildiğini görmektedir. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 56
Ergen Benmerkezciliği David Elkind ergenlik dönemindeki benmerkezci düşünmenin iki farklı görünümü olduğunu kabul etmektedir: Hayali Seyirci (hipotetik seyirci), Kişisel Efsane (kişisel söylence, kişisel mit) 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 57
Somut operasyon dönemi ile formal operasyon döneminin düşünme biçimlerinin karşılaştırılması Somut operasyon Formal operasyon Bilinen eşya veya olayların gözlenebilen nitelikleri üzerinde akıl yürütülür. Hipotetik nitelikler, ikinci dereceden ilişkiler, postülalar ve kuramlar üzerinde akıl yürütülür. Düşüncelerin ifade edilmesinde dil kullanılır. Düşüncelerin ifade edilmesinde dille birlikte dil dışı simgeler de kullanılır. Düşünme süreci gözlemlerle başlar. Düşünme süreci gözlemlerin yanında hayal edilen olası hallerle de başlar. Uzun bir düşünme sürecinde adım izlenecek yöntemin verilmesi gereklidir. Uzun bir düşünme sürecini, amaç ve araçlar verilmek koşuluyla, kendisi planlar. Kendi düşünme süreçlerinin farkında değildir, kendi tutarsızlıklarını göremez; dış gerçeklerle çelişkili düşüncelerini nasıl değerlendireceğini bilemez. Kendi düşünme süreçlerinin farkındadır; kendi düşüncelerini eleştirir; diğer bilinen gerçekleri ölçüt alarak kendi yargılarının doğruluğunu yoklar. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 58
Değişik Dönemdeki Çocukların Sorulara Verdikleri Cevaplar Soru Yaşla Birlikte Açıklama Örnekleri Nehirdeki su kendine nasıl akar? Botlar (5) Nehirdeki taşlar onu akıtır (8) Arkadan gelen diğer sular onu iter (9) Su ağırdır, aşağıya doğru akar (11) 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 59
Değişik Dönemdeki Çocukların Sorulara Verdikleri Cevaplar Soru Yaşla Birlikte Açıklama Örnekleri Bu çakılı Aynı kalacak (Niçin? ) O, aynı kalmak suyun içine zorunda (7) atacağım. Su yükselecek mi, alçalacak Alçalacak (Niçin? ) Sebebi, çakıl ağırdır (8) mı, yoksa aynı mı kalacak? Yükselir (Niçin? ) Bu çakıl yer tutar (11) 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 60
Değişik Dönemdeki Çocukların Sorulara Verdikleri Cevaplar Soru Yaşla Birlikte Açıklama Örnekleri Bulutlar neden düşmez? Onu Allah tutar (5) Onu gök tutar (7) Onu hava kaldırır (9) Düşmezler. Onlar hafif (10) 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 61
Zihin Gelişimini Etkileyen Temel Etkenler Piaget zekayı çevreye uyum yeteneği olarak tanımlar. Kişi çevresiyle akıllıca başa çıkabildiği, değişen çevre koşullarına hızlı ve etkin uyum yapabildiği ölçüde zekidir. İnsan zekasının gelişmesinde; Olgunlaşma Deneyim Toplumsal aktarma Dengeleme etkili olur. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 62
2008 kpss Aşağıdakilerden hangisi bilişsel öğrenme yaklaşımının temel sayıltılarından birisi değildir? A) Öğrenme sürecine aktif olarak katılım zorunludur, öğrenme kendiliğinden ortaya çıkmaz. B) Ön bilgiler ve bilişsel beceriler öğrenmeyi etkiler. C) Birey, maruz kaldığı uyarıcılara kendisi anlam verir ve yorumlar. D) Anlamlandırma ve yorumlama süreci öğrenmeyi etkiler. E) Öğrenmenin ortaya çıkması için pekiştireç gereklidir 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 63
Kuramın Eğitim Uygulamalarına Katkıları Eğitimin amacı nedir? Ne öğrenmeliyiz? Gibi temel soruların cevapları üzerinde durmuştur. Piaget: 1. Geleneksel eğitim yöntemini birçok yönü ile eleştirmiştir. 2. Çocuğun eğitim sürecinde aktif olması gerektiğini belirtir. 3. Ona göre belleğe dayalı sınavlar gereksizdir. 4. Çocuk düşüncesi ile yetişkin düşüncesi niteliksel olarak farklıdır. 5. Çocuğun benmerkezciliği sosyal etkileşim ile azaltılabilir. 6. İnsanlarda doğuştan gelen anlamaya ve öğrenmeye yönelik “içsel bir motivasyon” vardır. 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 64
“Bilgi ne tek başına çocuktan ne de nesneden ortaya çıkar. Bilgiyi oluşturan çocuk ve nesne arasındaki etkileşimdir. ” Jean Piaget 10/24/2020 Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi 65
LEV SEMENOVİCH VYGOTSKY Vygotsky Marksist bir Rus psikologdu. Piaget’nin insan gelişimine bakış açısını sosyal ve kültürel bağlamı (context) hesaba katmadığını vurgulayarak eleştirdi. Vygotsky 38 yaşında ölmüştür. Bu kısa yaşamına rağmen insan gelişimine anlamamız yönündeki katkıları azımsanacak gibi değildir. 66
VYGOTSKY İnsanların üst düzeyde zihinsel fonksiyonlara sahip oluşlarının kaynağını sorgulamıştır. Bu kaynağın insanların içinde yaşadıkları sosyo-kültürel yapı/bağlam olduğunu düşünmüştür. Daha spesifik olarak bu kaynağın sosyal süreç olduğu sonucuna varmıştır. Bireyin bilişsel gelişimini kişisel bir çaba olarak yani bireysel psikoloji bakış açısıyla değil, bireyi toplum-içindeki-birey olarak algılamıştır. 67
VYGOTSKY Vygotsky’e göre sosyal süreçler giderek zihinsel süreçlere dönüşürler. Vygotsky Piaget’nin önerdiği dengeleme vb. gibi süreçlerin hiçbirinin tek başına zihinsel gelişimi açıklayamayacağı kanısındadır. Vygotsky’e göre insan davranışı doğal koşullar atlında gözlenmelidir. Değişik türler arasında kıyaslar yapılmalıdır. 68
VYGOTSKY Tarihsel koşullar gelişim üzerinde önemli etkiye sahiptirler. Bilimsel incelemenin konusu birey değil, bireyin sosyokültürel bağlam içindeki etkileşimleridir fikrindedir. Gelişim bir sosyalleşme süreci değil, sosyal etkileşimlerin zihinsel süreçlere çevrilmesi/dönüştürülmesidir. Çocuğun kültürel gelişiminde her fonksiyon iki kez vukuu bulur; ilkin sosyal olarak çocuk ve çevresi arasındasonra çocuğun zihninde 69
VYGOTSKY Bu anlamda bütün üst seviyedeki zihinsel süreçlerin orijinleri kişiler arası ilişkilerdir. Kişiler arası etkileşimler çocuğun zihnindeki tartışma ve değerlendirmelere dönüştürülür. Bu dış dünya ve bireyin zihni arasındaki bağı Vygotsky’nin deyimiyle araç ve işaretler sağlar. 70
VYGOTSKY Vygotsky’e göre çocuklar kendilerine konuşurken (self-talk) bunu Piaget’nin zannettiği gibi benmerkezci oldukları için değil, bunu kendi düşünüşlerini düzenlemek için yaparlar. Çocuklar büyüdükçe bu kendiyle sesli konuşma fısıldamaya, sonra sessiz dudak hareketlerine dönüşür 71
VYGOTSKY Daha sonra da bu konuşma tümden içsel bir şekilde olur. 4 -7 yaşlarında kendiyle konuşma en yüksek seviyeye ulaşır ve 9 yaşına doğru içsel düzeye ulaşır. Ancak bu tür süreçler daha zeki çocuklarda daha erken/hızlı olur. Vygotsky’e göre kendine konuşmanın sessiz bir şekle gelmesi bilişsel gelişim açısından çok önemlidir. 72
VYGOTSKY Yani bunu yapabilen kişi kendi zihninde daha hızlı ve daha kolay ve daha ustalaşmış bir tarzda bilişsel işlemler yapabilmektedir. Bu yüzdendir ki biz yetişkinler zor durumdayken daha sesli bir şekilde düşünürüz çünkü zor durumdayken insanlar daha çok gelişimsel olarak eski (geri) basamaklara has davranışlara gerileyebilmektedir (regression). 73
VYGOTSKY Vygotsky’e göre dil bilişsel gelişimin vazgeçilmez bir parçasıdır. Dil ise takdir edileceği üzere sosyal yaşamın bir gereği ve sonucudur. Vygotsky dilin bilişsel gelişime katkısını da nitekim sosyal bağlamın katkıları arasında sayar. Bugün de bilinmektedir ki, dil açısından zengin çevre koşullarında yaşamak bilişsel gelişime manidar katkılar yapar. 74
VYGOTSKY İçsel konuşmanın aracı olduğundan, kişinin soru sormasına, fikirler üretmesine, düşünmeye araç olan kavram ve kategorileri sağlamakla dil bilişsel gelişimde temel bir önem arz eder. Vygotsky’e göre dilin önemi ayrıca dilin sosyal etkileşimin temel aracı olmasından da kaynaklanır. Vygotsky kişinin gelişiminde kişiyi tek başına ele almamaktadır. 75
Yakınsal/yaklaşık Gelişim Alan (the zone of proximal development) Mesela bebekle konuşmanın yanı sıra, bebeğin çevresinde birbirleriyle konuşmak suretiyle de kişiler çocuğun gelişimini etkilerler- bu etkide araç yine dildir. Yakınsal/yaklaşık gelişim alan (the zone of proximal development) kavramı Vygotsky’nin en temel kavramlarındandır. Vygotsky’e göre gelişim her zaman daha karmaşığa doğru giden bir hiyerarşi arz ettiğinden, çocuklar kendilerinin hemen önündeki eşikleri aşmak için rehberliğe ihtiyaç duyarlar 76
Yakınsal/yaklaşık gelişim alan (the zone of proximal development) Burada sözü edilen alan çocuğun tek başına beceremeyeceği ama bir başkasının az bir yardımıyla baş edebileceği becerilere ilişkin “gelişmeye açık alan” kastedilir. Vygotsky çocukların gelişiminde sadece yetişkinlerin değiş diğer çocukların da önemli olduğunu vugurlamıştır (birbirlerine örnek teşkil etme ve rehberlik etmekle). 77
Yakınsal/yaklaşık gelişim alan (the zone of proximal development) Yakınsal/ yaklaşık gelişim alanı denen alan, eğitimin ve ebeveynlerin gelişime katkıda bulunmak anlamında kullanabilecekleri alandır. Vygotsky’e göre kişiler ve gruplar beraberce hatırlayabilir ve problem çözebilirler. 78
Yakınsal/yaklaşık gelişim alan (the zone of proximal development) Mesela oyuncağını kaybetmiş bir çocuğun babası tekrar sorular sorar ve en son çocuk oyuncağın arabada unutulduğu sonucuna bu sayede varabilir bu da tıpkı içsel diyalog gibi diğerleriyle diyalogun da düşünme ve problem çözme gibi bilişsel işlemlerde önemli araç olduğunu gösterir 79
Yakınsal/yaklaşık gelişim alan (the zone of proximal development) Mesela bu oyuncağın yerini bulma örneğinde “oyuncağı kim buldu? Sorusunun yanıtı tek başına çocuk ya da tek başına baba değildir- cevap; ikisi beraber buldular. Böyle bir yaşantıdan sonra çocuğun aynı problem çözme yöntemini ondan sonraki benzeri durumlarda kullanması olasıdır. Vygotsky’e göre gelişimin amacı kişinin düşünsel süreçlerinde giderek özerkleşmesi -özgürleşmesidir. 80
BRUNER’İN BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMI Jerome Bruner (1966) Piaget’ten sonra bilişsel gelişim kavramını evrensel bir anlayışla incelemiştir. Bruner’e göre (1980) bilişsel gelişim, yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Gelişim: eylemsel (enactive), imgesel (imaginative) ve sembolik (sembolic) olarak adlandırılan belli başlı üç gelişim aşamasından oluşur. Bruner’in gelişim kuramına ilişkin karakteristik özellikler aşağıdaki gibi maddeleştirilebilir. 81
Bilişsel gelişim, tepkilerin uyarıcıdan bağımsız hale gelmesidir. Başlangıçta çocuklar uyarıcıların etkisi altındadır, uyarıcı tepkiyi yönlendirir. Değişik uyarıcılara belli yollarla tepkide bulunurlar. Ancak zamanla, tepkileri artan bir şekilde uyarıcıdan bağımsız hale gelir. Çocukta dilin kazanılmasıyla uyarıcıları kontrol etme, yönlendirme, daha özgün davranma gözlenir 82
Bilişsel gelişimin ayırt edici önem taşıyan bir başka evresi, sosyal farkındalık, bilincinin edinilmesidir. Sosyal farkındalık, bireyin belli bir sosyo-kültürel bağlama uygun davranma yeterliğinin anlatımıdır. Kişisel ve sosyal farkındalık bilinci, alternatif davranış seçenekleri geliştirmek açısından yararlıdır. Böylece birey davranışlarını, diğer insanların tepkide bulunma biçimlerine göre şekillendirir. Ayrıca bu yolla çok boyutlu ve esnek bir referans sistemi geliştirerek, sosyal yaşama etkin ve üretken bir şekilde katılır. 83
Bilişsel gelişim için sistemli bir öğretici -öğrenici etkileşimi gereklidir. Bruner’e göre baba, anne, öğretmen ve toplumun diğer üyeleri çocuğa öğretmelidir. Sadece bir kültür içine doğmak, tam bir bilişsel gelişim için yeterli değildir. Öğreticiler, kültürü yorumlayarak çocukla paylaşmalıdır. Bu nokta, Vygotsky’nin kuramında da önem taşımaktadır. 84
Bilişsel gelişimde dil önemli bir anahtardır. İnsanlar dili kullanarak birbiriyle iletişim kurarlar. Dünyanın kavramlarını dil yoluyla öğrenir, öğretir, sorunlarını dil yoluyla tartışırlar, Dilin doğası ve işlevleri Bilişsel gelişimin bir parçası olarak görülmektedir. Bilişsel gelişim, aynı zamanda birçok seçenekle baş etme yeteneğinde artıştır. Etkinlikleri yapma sırasında, değişik birçok duruma sırasıyla dikkat etmek gerekmektedir. Küçük bir çocuğun nesnenin çarpıcı özelliğinde odaklaşması ile ergenin olayları bilimsel bir şekilde incelemesi arasında fark vardır. Bruner Bilişsel gelişimi Piaget’ye benzer bir şekilde incelediğini belirtmektedir. Her ikisi de dünyaya ilişkin bilginin kodlanması, işlenmesi, depolanması ve sıralanması üstünde durmuşlardır. 85
BRUNER’İN BİLİŞSEL GELİŞİM DÖNEMLERİ 1. EYLEMSEL DÖNEM (ENACTIVE STAGE) (0 -3 YAŞ) Bilişsel gelişimde ilk aşama eylemsel dönemdir. Çocuk, bu dönemde çevreyi eylemlerle anlar; nesnelerle doğrudan ilişki kurar ve nesnelerin anlamı çocukların onlarla ne yaptığına bağlıdır, çevresindeki nesnelerle ilgili yaşantıyı onlara dokunarak, vurarak, ısırarak, hareket ettirerek kazanır. Onlar için nesneler bazı eylemler yaptıkları şeylerdir. Örneğin; kaşık, yemek yediği; bisiklet, bindiği birer nesnedir. Çocuk yaparak ve deneyerek öğrendiği için bu evreye eylemlerle temsil evresi de denilebilir. Bu dönemde bisiklete binmeyi öğretirken, ne sözel sembol, ne de imge kullanabilirsiniz. Çocuklar en kolay psikomotor eylemlerle öğrenebilirler. Çocukların yaparak öğrenmesi söz konusudur. Sözcükleri de onlara ilişkin eylemlerle öğrenirler. Yetişkinler bile bazen yeni bir şeyi öğrenirken, eylemsel döneme dönebilirler. Örneğin otomobil kullanmayı öğrenme vb. Sonuç olarak Bilişsel gelişimin eylemsel döneminde olan çocuklar için, en kolay anlaşılabilir mesajlar eylemlerdir. Bilginin eylemlerle temsil edilme formuna, Gardner “Devinduyumsal zeka” adını vermektedir. 86
2. İMGESEL DÖNEM Bilişsel gelişimin ikinci düzeyi, imgesel dönemdir. Bu dönemde bilgi, imgelerle taşınmaktadır. Görsel bellek gelişmiştir. Ancak, çocuğun kararları dile değil, duyu organları yoluyla edindiği duyusal etkilere dayalıdır. Çocuklar, algılarının tutsağıdır. Herhangi bir nesneyi, olayı, durumu nasıl algılarlarsa zihinlerinde o şekilde canlandırırlar. Bu evrede çocuklar kendi algısal dünyalarının tutsağıdır. Çocuklar bu dönemde herhangi bir nesneyi, olayı görmeden de resmedebilirler. Örneğin; Çocuk, oturma odasını çizebilir; bir ev resmini görmeden de ev çizebilir. Bu dönem Piaget’nin işlem öncesi dönemine karşılık gelmektedir. Gardner, bilginin imgelerle temsil edilmesine “uzaysal zeka” adını vermektedir. 87
3. SEMBOLİK DÖNEM Bilişsel gelişimin sonucu düzeyi sembolik dönemdir. Çocuk artık bu dönemde etkinlik ya da açıklayan sembolleri kullanır. Bu evre, Piaget’in soyut işlemler evresinin karşılığıdır ve 12 yaş civarında başlar. Çocuk dil, mantık, matematik, müzik, vb. alanların sembollerini kullanarak iletişim kurabilir. Buna göre bilim adamları, doktorlar ve müzisyenler yaygın biçimde sembolik sistemi kullanırlar. Sembolik dönem, yaşantıların formüle edilmesine olanak sağlar. Örneğin; Ex 2; B=I (PXE). Ayrıca, bu dönemde kısa cümlelerle, anlamsal olarak zengin ifadeler oluşturulabilir. Örneğin; damlaya göl olur; boş teneke çok ses çıkarır, vb. Semboller yoluyla, az sembolle çok şey ifade edilebildiği gibi; eylemlerle ve imgelerle açıklanamayan olay nesne ve durumlar daha kolay ve etkili olarak ifade edilebilir. Bireyin sembolik döneme ulaşması, zengin yaşantılar kazanmasını sağlar. 88
Bruner, çocukların eylemsel temsil döneminden imgesel ve sembolik temsil dönemlerine ilerlediğine inanmaktadır. Ancak bu durum, yetişkinlerin yaşantılarını artık eylemler ve imgelerle kodlayamayacağı anlamına gelmez. Artan yaş ve yaşantılarla, sembolik sistem daha çok kullanılır. Ancak, bazı meslek alanlarındaki kişilerde örneğin; cerrahlarda, sporcularda, piyanistlerde eylemsel kodlama sistemi daha gelişmiştir. Görsel sanatlar alanındaki kişilerde de imgesel temsil süreçleri daha baskındır. 89
Kuramının Eğitim Alanına Katkıları Brunere göre bilişsel gelişimin temel amacı, bireye dünyanın ve gerçeğin bir modelini sunmaktır. Brunere göre eğitim, öğrencinin aktif olarak bir durumu açıklamaya çalışmasına ve öğeler arasındaki ilişkileri keşfetmesine izin vermelidir. Bu nedenle küçük ayrıntıları ezberlemek yerine “büyük resmi” keşfetmesini sağlayacak yönergeler verilmelidir. Eğitimci öğrenciye her şeyi söylemeden kendisinin bilgiyi keşfetmesini ve “aha!” ya da “buldum!” yaşantısı yaşamasını sağlamalıdır. Buluş Yoluyla Öğrenme denilen bu yöntemde, öğretmenin görevi öğrencinin öğrenmesine rehberlik etmektir. Sarmal (Spiral) Öğrenme Bruner’in bir diğer katkısıdır; öğretmenin aralıklı olarak ana konu ilerlemekte olan konunun 90 bağlantısını gösterdiği bir yaklaşımdır
Bruner’in öğrenmeye ilişkin bir diğer görüşü de, öğrenmenin ödül elde etmek gibi dışsal bir motivasyonla değil, merakını gidermek, öğrenme hazzı yaşamak, buldum! Deneyimi yaşamak, anlamak ve açıklamak gibi içsel bir motivasyon ile daha kalıcı olduğunu savunmasıdır. 91
Bir öğretim yaklaşımı olarak son zamanlarda eğitim sistemimizde de uygulamaya geçilen yapısalcılık (constructivist) Piaget, Vygotsy ve Bruner’in görüşlerine dayanarak geliştirilmiş popüler bir uygulamadır. 92
DİL GELİŞİMİ Dil evrimsel süreç içerisinde insan türünün karmaşık geliştirdikleri karmaşık ilişkilerine araç olsun diye gelişen bir iletişim aracıdır. Dilin gelişimine paralel olarak insan beyni de karmaşıklaşmıştır. Dil hem sosyal bir varlık olmamızın bir sonucudur hem de aracıdır. Aynı ifade genel sembol ve işaret kullanımı için de geçerlidir. 93
Dilin Tanımı Yani iletişim kurma ve iletişim kurmaya araç teşkil eden semboller (dil ya da dil dışı semboller) hem sosyal bir varlık olmanın bir gereği hem de sosyal bir varlık olmanın sonucudurlar. Bireyin gelişiminde de dil hem bilişsel gelişimin bir aracı hem de bir sonucudur. 94
Dilin Tanımı Aksan (1979) dili “duygu, düşünce ve isteklerin bir toplumsal ses ve anlam yönünden ortak öğeler ve kurallardan yararlanılarak başkalarına aktarılmasını sağlayan, çok yönlü, çok gelişmiş simgesel bir dizge” olarak tanımlar 95
Dil sembollerden oluşan bir dizgedir. Çocukların sembollerle düşünmeye başlamasına paralel olarak dilin edinilmesi meydana gelir. Yazılı ve konuşma dili olara ikiye ayrılır. Yazılı dil daha özenle yapılandırılmış kurallarla işlerken konuşma dilinin temel amacı kolaylık ve kullanışlılık olduğundan, daha düzensizdir. Yazı dilinde daha çok sözcük varken, konuşma dili tekrarlar, vurgular ve sözel olmayan dilin zenginliklerini de taşır. 96
Dil ve Kültür Dünya üzerinde 4000 civarında dil vardır. İnsanların konuştukları dillerin benzer kimi özellikleri dilde bir evrensellik olduğunu gösterir. Öte yandan, dil konuşulduğu kültürel bağlamın özelliklerini taşımakla da yereldir. Dil hem kültürün bir ürünü olarak hem de kültürün şekillenmesinde rol oynayan bir faktör olarak nitelendirilir 97
Dil ve Kültür Ayni şekilde dil kültürü yansıttığı gibi kendisini konuşan kişinin özellikleri hakkında ipuçları verir. Konuşurken nasıl bir şive ile konuşulduğu, hangi sözcüklerin kullanıldığı ve hangilerin kullanılmadığı kişi hakkında önemli bilgiler aktarır. 98
Dil Nasıl Gelişir? Dil gelişimi özellikle fiziksel ve bilişsel gelişime paralel olarak ortaya çıkar Yeni doğan çocuklar ağlama dışında iç dünyalarını yansıtan ya da dış dünyaya tepkilerini ifade edecek başka dilsel bir araç kullanamazlar. Ancak üç aylıkken duygusal kimi tepkilerinin belirtisi sayılacak bazı sesler çıkarırlar. Bu seslerin çıkarıldığı süre giderek uzar. 99
Dil Nasıl Gelişir? Dil gelişimi insan gelişiminin diğer temel alanlarından olduğu gibi yaşa paralel bir seyir izler. Benzer yaştaki çocuklar dil gelişimi açısında benzerlikler gösterirler. Elbette bu benzerliklerin yanı sıra bireysel ve kültürel kimi farklar da taşırlar. Çocukların içine doğdukları ortamda konuşulan ve ilk öğrendikleri dil ana dilleridir. Dolayısıyla da, ses ve anlamsal yapısıyla kendine has bir yapısı olan bir dili edinirler. 100
Dil Nasıl Gelişir? Her bir dil evreni kendine özgü şekillerde zihinsel temsiller taşır ve her dilin kendine özgü anlatım ve evrene bakış açıları taşır. Aynı dili konuşan insanlar dahi hem kişisel özelliklerinden dolayı hem de kendi yerel özellikleri açısından farklılıklar taşıyabilir. Dil, insanların tarihine, yaşam biçimlerine, ne derecede yazılı bir tarihe sahip olduğuna vb. koşullara göre de farklılıklar gösterir. Eskimo dillerinde kar ve kar ile ilgili kelime sayısı diğer dillere kıyasla daha fazla sözcük taşır. 101
Dil gelişimi ile ilgili kuramlar 1. Davranışçı Görüş Bu görüşe göre, çocuklar konuşulan dili, herhangi bir şeyi öğrendikleri gibi öğrenirler. Çevreden gelen birçok ses uyaranının zamanla sınıflandırılması, şekillendirilmesi ve benzer durumlarda aynı ses ve tepkilerin verilmesi gerçekleşmektedir. Anne veya önemli diğer kişilerin çocukla ilişkilerinde vermiş oldukları tepkiler çocuk tarafından zamanla dile dönüştürülür. Ödül ve ceza gibi pekiştirenler yoluyla bu gelişim sürdürülür. Sonuçta konuşma şekillenir. Pekiştirilmenin yanı sıra, bebeklerin sıklıkla duydukları sesleri taklit etmeleri de dilin kazanılmasında önemli yer almaktadır. 102
2. Sosyal Etkileşim Kuramı Davranışçı yaklaşımın bir ileri boyutu olan sosyal etkileşim kuramı da dil kazanımını doğrudan taklit ve model alma ile ilişkilendirmektedir. Bu kuramda, dil öğreniminde sosyal ve kültürel ortamdan etkilenildiği vurgulanır. 3. Ana dili yaklaşımı Dil kazanımı ile ilgili başka bir görüştür. Bu yaklaşım, dilin genetik olarak aktarıldığını ve tüm insanların dil kazanım araçlarına önceden sahip olduklarını savunmaktadır. 103
Noam Chomsky Dil gelişimi kuramları arasında en çok ilgi gören yaklaşım Lennenberg (1965, 1967) ve Noam Chomsky’nin (1957) öncülüğünü yaptığı psikolenguistik kuramlardır. Bu yaklaşımlar arasında Chomsky’nin bakış açısıdır. 104
Noam Chomsky insanın dil öğrenmeye yatkın bir aygıt/mekanizma/program (language aquisition device) ile doğduğunu ve dili ne zaman nasıl öğreneceklerinin bu program dâhilinde olduğunu savunur. 105
Noam Chomsky bu mekanizma sayesinde çocukların dilsel öğeleri seçebildikleri ve edindiklerini ifade eder. Bu yaklaşımı destekleyen iki temel bulgu vardır. Birincisi, çocukların dil gelişimi seyri ve bu seyirde olup biten temel değişimler bütün dil ve kültürlerde paralellik göstermesi. 106
Noam Chomsky İkincisi, çocuklar yapılandırılmış bir dile yeteri kadar maruz kalmadıklarında dahi belli bir düzeyde dil edindikleridir. Bu işiten anne-babaların doğuştan duymayan bebekleriyle yapılan çalışmalarda görülmüştür. Bu ebeveynlerden bir kısmı, çocuklar konuşma dilini öğrenebilsinler umuduyla- bilerek çocuklara işaret dili öğretmezler. 107
Noam Chomsky Goldin-Meadow (1977) bu bebeklerle yaptığı çalışmada bu çocukların ebeveynlerinden gözlemlediklerinin dışında işaretlerle kendilerini ifade etmeye çalıştıklarını gözlemlemiştir. Chomsky dili öğrenmek ile yürümeyi öğrenmenin benzer olduğunu ve her ikisinin de temelde olgunlaşma sürecince belirlenen bir seyre göre değişim gösterdiğini savunur. 108
Noam Chomsky’ye göre dil edinme aygıtı, biri temel biri de yüzeysel olmak üzere iki yapıdan ibarettirler: Temel yapı kavramların düşünsel düzeyi ile ilgiliyken, yüzeysel yapı da sözcüklerle ilgilidir. Dil gelişiminde bu iki süreç hem beraber hem de ayrı işler. Temel yapı genellikle yüzeysel yapıdan önce oluşur. 109
Noam Chomsky Başka bir ifadeyle, çocuklar ilkin seslerin ilgili oldukları anlamları kavradıktan sonra ilgili yüzeysel yapıyı oluştururlar. Chomsky’nin kuramı hakkında hatırlanması gereken en önemli noktalardan biri de, dil edinme aygıtı kısmen dilsel çevreden bağımsız işliyor olsa da (Goldin-Meadow, 1977) ancak dilin konuşulduğu sosyal bir ortamda etkili bir şekilde işlerlik kazanır. 110
Kişinin, doğuştan getirdiği dil donanımları beyin ile ilgilidir. Beyin, dil sisteminin yöneticisi ve kendisi de bir donanımdır. Konuşma, temelde beyin kabuğundaki iki alan tarafından kontrol edilmektedir. Konuşma ve konuşulan dili anlama ile ilgili Broca ve Wernickle alanları beyin lokalizasyonuna ilişkin iki merkezdir. Broca alanı, beynin konuşma ile ilgili seslendirme yeteneğinin odak noktasıdır ve konuşmadaki sesleri kontrol eder. Wernickle alanı ise konuşma seslerinin tanınması ve ayırt edilmesi ile ilgilidir. Dili her türlü ifade biçimiyle anlama yeteneği, Wernickle alanının incinmesi ile önemli ölçüde aksar. Genel olarak Wernickle alanı duyusal, Broca alanı ise motor alandır. Diğer taraftan, dil gelişimini tamamen biyolojik donanım olarak açıklamak imkânsızdır. Dil, hem donanım, hem de kazanım ile ilgili bir alandır. Dil, belli evreler veya zamanla kazanılan kurallar bütünüdür. Çocuk, çevreyle iletişim sonucu ister bilişsel süreçler, ister taklit, isterse model alma gibi yollarla dil kazanımını elde eder. Dil gelişiminin nasıl ortaya çıktığına ilişkin farklı görüşler aşağıda yer almaktadır. 111
Dil yeterliliği için beş tür bilgiye ihtiyaç vardır. Bunlar, fonoloji, morfoloji, semantik, sentaks ve pragmatiktir. Fonoloji, dilin temel ses yapılarını araştırır. Her dilde aynı olan seslerin yanı sıra farklı sesler de bulunmaktadır. Çocuk, dilinin gelişiminde ilk olarak seslerle karşılaşır ve bu sesler üzerinde yeterlilik kazanır. Bu seslere fonem adı verilmektedir. Morfoloji, dildeki, anlam içeren en küçük birimleri inceleyen bilim dalıdır. Bu birimlere morfem adı verilmektedir. Semantik genel olarak dilin anlam yönünü ele almaktadır. Cümlelerin, kelimelerin incelemesini anlam açısından yapmaktadır. Cümlelerin kural ve yapı açısından incelemesini yapan bilim ise sentakstır. Sentaks, kelimelerden oluşan cümlelerin kurallarını işleten sistemdir. Pragmatik ise, farklı sosyal kontekstleri yöneten kuralları araştırmaktadır. Kullanılan dilin sosyal bağlamda kullanım uygunluğu, yani pragmatiklerle çocuklar, küçük yaşlarında nezaket ifadelerini, argo sözcükleri, emir kavramlarını, dilek ve arzularını iletme kurallarını öğrenirler. Örneğin 5 yaşındaki bir çocuk 2 yaşındaki bir çocuğa bir şeyler anlatırken, kendisine pragmatik bilgi verilmiş gibi, daha basit cümleler kullanır, yavaş konuşur ve onun anlaması için sözcüklerini tekrarlar. 112
Dil Gelişimi Dönemleri 1. Ağulama Evresi a. Ağlama evresi (0 -2 ay) b. Babıldama evresi (2 -5 ay) c. Çağıldama-heceleme evresi (6 -12 ay) 2. Tek Sözcük Evresi (12 -18 ay) 3. Telgrafik Konuşma Evresi (18 -24 ay) 4. İlk Dilbilgisi (gramer) Süreci (24 -60 ay) 113
Ağulama Evresi Bu evre yaşamın ilk yılından ibarettir ve 3 alt evreden oluşur: Ağlama, babıldama ve çağıldama. Ağlama evresi (0 -2 ay) ◦ Bebeklikte ağlama bilinçsizce ve refleksif bir tepki de olsa bebeklerin ihtiyaçlarını belli etmelerine yarar. ◦ Bunun yanı sıra, ağlama ileride çıkarılacak seslerin oluşumu için bir ön hazırlık niteliği de taşır. ◦ Bu aylarda bebekler ağlamanın yanı sıra “ooo” ya da “aaah” gibi ünlü sesler çıkarırlar. 114
Babıldama evresi (2 -5 ay) Bu evrede bebekler “da-da” gibi hem ünlü hem de ünsüz sesler çıkarırlar. Bu dönemde çıkarılan sesler ana dile has değildirler ve evrenseldirler. Dünyanın bütün bebekleri benzer sesler çıkarırlar bu evrede. 115
Çağıldama-heceleme evresi (612 ay) Bebeğin konuşma dilini öğreninceye dek çıkardığı sesler dil edinmeye zemin hazırlar. Yaşamın ilk iki yılında sözcük çıkarmaya yaklaşıldıkça bebeğin çıkardığı anlamsız sesler azalır. Bu evre bebeğin ilk hecelerini çıkarır. 1 yaşa doğru ilk anlamlı kelimelerini söyler. Kelime çıkarılmasına doğru ana dilin etkisi önem kazanmaya başlamıştır. 116
Tek sözcük evresi (12 -18 ay) Bu evrede çocuk ilk sözcüğünü çıkarır ve bu sözcüğü birden fazla amaçla kullanır. Mesela “anne” diyorsa bu sözcük “anne gitme, ” anne gel, ” vb. anlamlar taşıyabilir. Bu dönemde çocuğun etrafındaki insanlar çocuğa zengin dilsel öğeler sunarak- kendisine modellik ederek dil gelişimine katkıda bulunabilirler. 117
Tek sözcük evresi (12 -18 ay) Örneğin, bebek annenin odaya dönmesi üzerine “anne” dediğinde “evet, anne geldianne sana bak ne getirdi” vb. zengin karşılıklar verilebilir ancak bu tür konuşmalar yapılırken bebeğin tepkilerini gösterebileceği zaman aralığı tanınmalıdır. Çocuklar için isim öğrenmek daha kolaydır ve daha önce edinilir isimler. Bunun yanı sıra çocuğun dile ilişkin bilgisi söyleyebildiği sözcüklerle sınırlı değildir. 118
Telgrafik Konuşma Evresi (1824 Ay) Çocuklar ilk 12. ay civarı bir ya da birkaç kelime söyleyebilirken, iki yaş dolayı bu sayı kimi çocuklarda elli-kimilerindeyse birkaç yüz bile olabilmekte. Çocuklar iki yaş civarından itibaren oldukça yüksek bir hızla bildikleri kelime sayısına yenilerini eklerler. Telgrafik konuşma evresinde çocuk iki kelimeden oluşan cümlecikler kurarlar. 119
Telgrafik Konuşma Evresi (1824 Ay) Burada da tıpkı ilk sözcüklerinde olduğu gibi “anne gel” gibi bir ifadeyi birden fazla amaç için kullanırlar. Bu kullanımların anlamlarını aile bireyleri kısa sürede anlarlar. Bebeğin iki ve ya üç sözcüğü bir arada kullanmasıyla dil bilgisini ilk kullanma olarak algılanır 120
İlk Dil Bilgisi (Gramer) Süreci (24 -60 Ay) İki ile üç yaş arasında çocuklar 300 civarında kelime bilirler. Bu dönemde dil yapısına dair bilgi oldukça hızlı bir şekilde gelişir. Bu çocuklar soru sormaya ve konuşmaya oldukça heveslidirler. Bu çocukların konuşmaları her zaman akıcı olmazsa da 3 -4 ve ya daha çok kelimeden oluşan sözcükler kullanırlar 121
İlk Dil Bilgisi (Gramer) Süreci Cümlede artan sayıda kelime kullanmanın ortaya çıkmasına paralel olarak bu kelimeleri dizme bilgisi de gelişir. Gramer öğrenmede denemeyanılma önemli rol oynar. Üç yaşında çocuk adını, cinsiyetini ve yaşını söyleyebilir. 122
İlk Dil Bilgisi (Gramer) Süreci Kendisine sorulan soruların hepsini yanıtlayamazsa da cevaben ne beklendiğini çoğu kez bilir. Bu yaşta çocukların bildikleri kelime sayısı 1000 civarındadır (Cüceloğlu, 2006). Çocukların gramer öğrenme seyirleri benzerdir. Benzer yaştaki çocuklar benzer hatalar yaparlar. 123
İlk Dil Bilgisi (Gramer) Süreci İki-beş yaş çocuklar fiillerin zamanlarında değişlikler yapabilir ve giderek yetişkin konuşmalarındaki karmaşıklığa doğru ilerleyen bir seyirde gramer bilgisi öğrenir. Çocukların dil gelişiminde çokça etmen rol oynar. Ailede dilin ne zenginlikte kullanıldığı, anne-baba tutumları, ailenin sosyal sınıfı, dil dışı etkinlik zenginliği, çocuğun genel sağlık durumu ve gelişim ortamının ruhsal sağlığa ne derecede destekleyici bir ortam olduğu. 124
ÇOCUK SÖZLÜĞÜ AAba : abla Atta (adda) : sokağa çıkmak B- bili : tavuk CCız : ateş, yakış GGulu : hindi PPiş piş : uyumak VVak vak : ördek, kaz Vırak vırak : kurbağa Vız vız : arı 125
Ergenlik ve Yetişkinlikte Dil Gelişimi İleriki dönemlerde ergenlik ve yetişkinlikte dil gelişimine bakıldığında, dili farklı şekillerde kullanma olanakları sunulduğunda, sözcük dağarcığı ve anlama kapasitesi gittikçe artacak, konuşma ile birlikte okuma ve yazma yönünden de kendini geliştirecektir. 13 -17 yaşları arasında, ergenlerin yazım dilinde yeterlikleri konuşma dilindeki yeterliliklerinin düzeyine ulaşılabilmektedir. Keza, sosyal ve bilimsel etkinliklere katıldıkça soyut dili anlama ve kapasitesi gittikçe artacaktır. 126
Dil Gelişimi için Eğitimcilere öneriler 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. İyi bir model olmak. Okul öncesinde kitap, dergi gazete ile tanıştırmak Okul ortamında zengin materyaller bulundurmak. Okuma-yazma etkinlikleri yaptırmak. Telaffuz için yüksek sesle okuma etkinlikleri Okuma ve yazmada dikte çalışmaları İletişim becerilerini geliştirmek için sınıf içi tartışma benzeri etkinlikler Aksan farklılıklarına dikkat etmelidir. 127
- Slides: 127