HIRSTYANLIK HIRSTYANLIK Gnmzde dnyann her tarafnda mensuplar bulunan
HIRİSTİYANLIK
HIRİSTİYANLIK � Günümüzde dünyanın her tarafında mensupları bulunan ve dünya nüfusunun 1/5`nin, yaklaşık olarak bir buçuk milyar civarında insanın dini olan Hıristiyanlık; Filistin Bölgesi`nde doğmuştur. � Hıristiyanlık; vahye ve kutsal kitaba dayanan, özde tek tanrılı olmakla beraber, sonradan Üçleme/ Teslis`e Teslis yer veren ilahi kaynaklı bir dindir.
HIRİSTİYANLIK � Bu dinde Peygamber, Melek, Ahiret ve Kader gibi dini kavramlar bulunmaktadır. � Bu durum Hıristiyanlık anlayışına özgüdür ve ``Hıristiyanlık İnanç Felsefesi`ne Felsefesi` `` uygundur.
HIRİSTİYANLIK � ``İsa-Mesih`` merkezli bir din olan Hıristiyanlık; günümüzde de, Yahudiliğin inanç, ibadet ve gelenekleri ile Yunan-Roma aleminin kültlerini birleştiren bir kurtarıcı din olarak ifade edilmektedir. � Hıristiyanlık , aynı zamanda Nasıralı İsa`yı merkez alan bir ``Yahudi Mesihi Hareketi`` olarak da değerlendirilmektedir.
HIRİSTİYANLIK � İsa`nın havarilerinin arasına sonradan giren Pavlus`un yorumları ile farklı bir nitelik ve mahiyet kazanmıştır. � Bundan dolayı bu din, Pavlus Hıristiyanlığı şeklinde nitelendirilmiş ve kabul görmüştür.
HIRİSTİYANLIK v A) HIRİSTİYANLAR VE HIRİSTİYANLIK � Hıristiyan kelimesi, Yunanca ``Hristos``tan ``Hristos`` gelmekte ve Mesih`e bağlı olmayı ifade etmektedir. Bu anlamda İbranice`de, yağlanmış anlamında, `Maşiah` kelimesi kullanılmaktadır. Çünkü Yahudilikte krallar, vazifeye başlamadan önce `kutsal yağ` ile yağlanmaktadır. � Böyle bir uygulama; Yahudilerin `Gelecek Kurtarıcıları`nın bu şekilde adlandırılmalarına sebep olmuştur. � Bundan dolayı, İsa`da kendisini bir ``Yahudi ve Mesih`` olarak açıklamıştır.
HIRİSTİYANLIK � İsa bu açıklamayı yaptığı dönemlerde Filistin, Roma İmparatorluğu`nun hakimiyeti altındaydı. Yahudiler, çeşitli mezheplere bölünmüş, dini konular çıkar meselesi olmuştu. � Tek Tanrı inancına sahip Yahudiler, putperest Romalılar`dan kurtulma yollarını arıyorlardı. Bunun için bir kurtarıcı, `Mesih` bekliyorlardı.
HIRİSTİYANLIK � Böyle bir ortamda Hz. İsa ortaya çıkmış ve insanları hak yola çağırmıştı. � Ancak dinin özünden kopmuş olan Yahudi din adamları, Hz. İsa`nın söylediklerini kabul etmemişlerdi. � Buna karşılık sadece halktan saf, temiz ve samimi bazı kimseler ona inanmıştı.
HIRİSTİYANLIK � İsa`nın davetine uymak istemeyen ve menfaatlerini ön planda tutan Yahudiler, onu şikayet etmişlerdi ve bu şikayet üzerine ``Çarmıh Olayı`` gerçekleşmişti.
HIRİSTİYANLIK � Çarmıh olayı ile birlikte İsa`ya inananlar, `Çarmıh` üzerine inançlar geliştirmişlerdi. � Buna karşılık Yahudiler de, Mesih muzaffer olacak, çarmıha gerilemez diyerek, İsa`nın mesih olmadığına hükmetmiş ve onu `Peygamber` olarak kabul etmemişlerdir. � Böylece Yahudiler, İsa`yı asi, suçlu, sıradan bir insan olarak görürken; Hıristiyanlar da onu tanrılaştırmışlardı.
HIRİSTİYANLIK � İslam Çarmıh Olayı`na yeni bir anlayış getirip, çarmıha gerilenin Hz. İsa olmadığını açıklamıştır. Bunun yanında İslam; Hz. İsa`nın, Tanrı`nın değil Meryem`in oğlu ve Allah`ın kulu ve elçisi olduğunu belirtmiştir.
HIRİSTİYANLIK � Hz. İsa`dan sonra ona inananlarda bir artış ve ilgi olmuştur. Bu artış ve ilgi; Roma`nın baskısının ve zulmünün sertleşmesine sebep olmuştur. � Böyle bir süreçte Pavlus`un da aralarında bulunduğu İsa`ya inananlar, ondan yaklaşık 15 -20 yıl Pavlus sonra Antakya`da bir araya gelmişler ve kendilerini ``Hıristiyanlar`` olarak adlandırmışlardır. � İsa`ya inananların Hıristiyan olarak adlandırılması ilk defa bu toplantıda olmuştur. Çünkü İnciller`de Hıristiyanlık gibi bir adlandırmaya rastlanılmamaktadır.
HIRİSTİYANLIK � Roma`nın baskı ve şiddetine rağmen Hıristiyanlık, İsa`ya inananlar vasıtası ile çeşitli bölgelere kadar yayılmıştır. � Ancak Pavlus`un Hıristiyan oluşu cemaate yeni bir hamle kazandırmakla beraber, Hıristiyanlar arasında fikri ayrılıkların doğmasına ve bölünmeye yol açmıştır.
HIRİSTİYANLIK � İlk ``Yahudi-Hıristiyanlar``, ``Yahudi-Hıristiyanlar`` diğer Hıristiyanlardan farklı özelliklere sahipti. Bunlar, Hıristiyanlığı Yahudiler arasında yaymayı gaye edinmişlerdi; bu dinin Yahudilerin dışında yayılmasını istemiyorlardı. � Yahudi geleneğinden korudukları ve devam ettirdikleri şeylerin başında `tevhid anlayışı` geliyordu.
HIRİSTİYANLIK � Roma İmparatoru Konstantin, 313 yılındaki Milan Fermanı ile Hıristiyanlara karşı hoşgörü dönemini başlattı.
HIRİSTİYANLIK � 381 yılında İstanbul`da toplanan konsilde (İstanbul Konsili) şöyle açıklanmıştır: Ø Tanrı Baba, Baba doğmamış, doğurulmamıştır. Ø Oğul İsa ise doğmuş, doğurulmuştur. Ø Ø Kutsal Ruh, Ruh Tanrı`dan çıkmıştır. � Böylece konsil kabul edilmiş, Kutsal Ruh`un da Tanrı olduğu kararı alınmış ve Teslis`in üç unsuru tamamlanmış olup, Teslis inancı ortaya çıkmıştır.
HIRİSTİYANLIK � Hıristiyanlığın genişlemesine ve yayılmasına paralel olarak hem dini hem de siyasi güç kavgası başlamıştır. Bu çerçevede Roma Piskoposu. Diğerleri karşısında güç kazanarak ``Papa`` (baba) ünvanını almıştır. � 476 yılında Roma`nın siyasi yönden çökmesi sonucunda Papa, sadece kilisenin değil bütün Batı dünyasının lideri olmuştur.
HIRİSTİYANLIK � Roma`ya karşı Doğu Kiliseleri`nin temsilciliğini ise Bizans Patrikliği yapmaya başlamıştır. � Hıristiyanlık; özellikle batı dünyasında, siyasi ilişkiler, baskılar ve misyoner faaliyetler ile yayıldı. Bu yayılma devresi, 11. yy`da İskandinav ülkelerinin Hıristiyanlaştırılması ile tamamlandı. � Bütün bu gelişmeler, beraberinde iç mücadeleleri de getirmişti. Bu dini ve siyasi mücadeleler, 1054 yılında kesin bölünmeye yol açtı.
HIRİSTİYANLIK � Roma Kilisesi`ne `evrensel, evrensellik` anlamında ``Katolik``, ``Katolik`` Bizans Kilisesi`ne de ` öze bağlı, doğru doktrin` anlamında ``Ortodoks`` denildi.
HIRİSTİYANLIK � Bununla beraber İslam`ın yayılması karşısında Türkler`e yönelik Haçlı Seferleri başlatıldı. Ancak Haçlı Seferleri bile onların bir araya gelmesini sağlamaya yetmedi. � Türkler, 1453 yılında Bizans`a son vererek, İstanbul` daki çeşitli Hıristiyan gruplarına hiç kimsenin yapamayacağı şekilde dini hoşgörü gösterdi.
HIRİSTİYANLIK � Orta Çağ`da kilise ve devlet arasında büyük sıkıntılara yol açan gerginlikler başlamıştır. � Filistin`deki kutsal toprakları Müslümanlardan kurtarmak gayesi ile Haçlı Seferlerini başlatan ve yetkilerini kötüye kullanan Roma Kilisesi, Reform Hareketleri`nin doğmasına yol açmıştır. Böylece Hıristiyanlık; Ø Monofizitlik, Katoliklik, Ortodoksluk ve Protestanlık olmak üzere temel mezheplere bölünmüş ve günümüze kadar gelmiştir.
HIRİSTİYANLIK v B) KURAN-I KERİME GÖRE HZ. İSA VE HIRİSTİYANLIK � Kuran`da, Hz. İsa ve Hıristiyanlık hakkında özet bilgiler yer almaktadır. Bu bilgiler; Hz. İsa`nın annesinin Hz. Meryem`in ailesi ile başlar. � Bu aile, ``Al-i İmran``dır İmran`` ve seçkindir. Hz. İsa`nın annesi Meryem, seçkin kılınan bu ailelerden Ali İmran`a mensuptur.
HIRİSTİYANLIK � İsrailoğulları`ndan İmran`ın karısı (İslam kaynaklarında Hanne, Hıristiyan kaynaklarında Anna), hamile kalır ve karnındakini Allah`a adar. Bir kızı olur ve adını ``Meryem`` koyar. O kızını ve onun soyunu koruması için Allah`a dua eder ve Meryem`in himayesi, Hz. Zekeriya`ya verilir. � Adağa uyularak Meryem, mabede bırakılır, orada hayatını ibadet ile geçirir. Allah tarafından rızıklandırılır. Hz. Zekeriya, oraya her geldiğinde Meryem`in yiyeceğini hazır bulur. Zekeriya, ona bu kimden diye sorduğunda, ondan ``Allah tarafından`` cevabını alır.
HIRİSTİYANLIK � Meryem; iffetli, temiz, faziletli olarak büyür ve annesinin duasına uygun her çeşit kötülüklerden uzak tertemiz bir şahsiyete ulaşır. � Yüce Allah, Meryem`i önemli bir durum için hazırlıyordu. Böylece Yüce Allah, yaratmanın bütün çeşitlerini bildiğini ve kendi koyduğu yaratılış kanunlarının üstüne çıkabileceğini göstermiş olacaktı. � Ve o zaman gelir. Cebrail, Meryem`e insan şeklinde görünür. Meryem irkilir ve ondan Allah`a sığınır. Cebrail, kendisinin Allah`ın ona bir erkek çocuk vereceğini müjdelemek üzere görevlendirildiğini söyler.
HIRİSTİYANLIK � Meryem, kendisinin iffetli bir kimse olduğunu, kendisine hiç kimse dokunmamış iken bunun nasıl olacağını sorması üzerine Cebrail, bunun Allah`a kolay olduğunu söyler. � Bütün yaratılışlardaki mucize, burada da kendini gösterir. Ve Meryem, kimse dokunmadan hamile kalır. Meryem gebe kalınca uzak bir yere çekilir.
HIRİSTİYANLIK � Meryem doğum yapınca çocuğunu alıp gelir. Onu kınarlar. Bu durum karşısında Meryem, beşikteki çocuğun cevap vermesini işaret eder. Beşikteki çocuk ile nasıl konuşacaklarını sorduklarında ```çocuk`` ; kendisinin Allah`ın kulu ve elçisi olduğunu, Allah`ın kendisine `kitap` verdiğini, insanlara yararlı olmak üzere gönderildiğini söyler.
HIRİSTİYANLIK � Hz. İsa büyür ve peygamberlikle görevlendirilir. Allah`ın emirlerini İsrailoğulları`na tebliğ eder. Ancak İsrailoğulları Hz. İsa`ya inanmazlar. � Hz. İsa`nın yanında yer alan Havariler, İsa`ya uyarlar ve İncil`è inanırlar. Onlar, peygamberleri tanıyan, Allah`ın birliğini bilen kimselerdir.
HIRİSTİYANLIK � İsrailoğulları, Hz. İsa ve havarilerin Allah yolundaki çalışmalarını önlemek için İsa`yı öldürmeye karar verirler. Allah da onların planlarını boşa çıkarır. İsa sanarak ona benzeyen başka birini çarmıha gererler. � `` Meryem oğlu İsa Mesih`i öldürdük`` derler. � Halbuki onlar İsa`yı değil başka birini öldürmüşlerdir. Allah onu kendi katına yükseltmiştir.
HIRİSTİYANLIK � İsa`nın yükseltilmesi olayından sonra ona inananlar artar. Ancak Hıristiyanlar`da, İsrailoğulları gibi doğru yolu kaybederler, sapıtırlar. Zira onlardan bir kısmı Hz. İsa`ya Allah, bir kısmı Allah`ın oğlu, bir kısmı da ``Üçten Biri``dir diyerek küfre düşerler. � Onların bu taşkınlıkları üzerine Kuran`da , Allah`tan başkalarını tanrılaştıran Hıristiyanları uyarmak üzere bir çok ayet bulunmaktadır. � Kuran, Hz. İsa’nın, doğumundan yükseltilmesine kadar geçen süreçte, Allah’ın kulu ve elçisi olduğunu, tebliğle ve insanları ‘’Hak yol/Doğru yol’’ a çağırmakla görevlendirildiğini açıklamaktadır.
HIRİSTİYANLIK � Kuran; Hz. İsa’ya inananların zaman içerisinde yoldan çıkmalarına, Allah’a ortak koşmalarına, Hak olmayan şeyleri söylemelerine ve ‘’oluşturdukları topluluklarına’’ na da temas etmektedir. kullanmaktadır.
HIRİSTİYANLIK � Ancak ‘’Ehl-i Kitap’’ teriminin yer aldığı Ayetlerde ‘’Nasraniler/Hıristiyanlar’’ da muhatap alınmıştır. Ali İmran Suresi’ndeki şu ayet buna iyi bir örnektir: ‘’Ey Ehl-i Kitap! Aramızda eşit olan bir kelimeye gelin. Yalnız Allah’a tapalım ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım; birbirimizi Allah’tan başka tanrılar edinmeyelim…’’ Bu Ayette Yüce Allah, inananlar arasında ortak noktanın Allah’ın varlığı ve birliği (tevhid) olduğunu, Hıristiyanlığın aslında tevhid inancının bulunduğunu belirtmektedir.
HIRİSTİYANLIK � Kuran-ı Kerim, genellikle Hıristiyanları, Yahudiler ile birlikte ve hitap sırasına göre, Yahudiler’den sonra muhatap alır. Yahudi ve Hıristiyanlar, sadece kendilerinin cennete girebileceklerini ileri sürüp tartışmaya girmektedirler. � Onlardan her biri doğru yol olarak kendi dinini ileri sürmekte, karşısındakinin ancak o dine girmekle kurtulabileceğini iddia etmektedir.
HIRİSTİYANLIK � Kuran’a göre, Yahudiler gibi, Hıristiyanlar da verdikleri sözde durmadıkları için kıyamete kadar aralarına düşmanlık ve kin salınmıştır. Hz. Muhammed, onlara da gönderilmiş bir elçidir. O, Ehl-i Kitap’ın gizledikleri ve sakladıkları şeylerin çoğunu onlara açıklamıştır. Ancak Yahudiler ve Hıristiyanlar, kendilerinin ‘’Allah’ın oğulları ve sevgilileri’’ olduklarını söyleyerek Hz. Muhammed’e karşı çıkmışlardır.
HIRİSTİYANLIK � Kur’an-ı Kerim, Hz. İsa’nın da Yüce Allah’ın kulu ve elçisi olduğunu, onun da tevhidi tebliğ ettiğini açıklar. Hz. İsa’nın tanrılaştırılmasına karşı çıkar, onun bir peygamber olduğunu ve kendisine İncil verildiğini belirtir. İncil, bir hidayet ve nur kaynağıdır; öğüt vericidir, yol göstericidir.
HIRİSTİYANLIK � İncil’de; Hıristiyanların, Allah’a, ahiret gününe inanmaları ve iyi işler yapmaları emredilmiştir. Ancak Ehl-i Kitap, kitaplarındakilere uymamış, dinlerinde aşırı gitmiş, ahitlerini bozmuş, uygulamaları gereken hükümlere sırt çevirmiştir. Yahudi hahamları gibi, Hıristiyan rabbanileri de üzerlerine düşenleri yapmamış, çevresindekileri günah söz söylemekten, düşmanlıktan ve haram yemekten alıkoymamışlardır.
HIRİSTİYANLIK � Meryem oğlu İsa’yı tanrı edinen Hıristiyanlar, ‘’Allah, üçüncüsüdür’’ diyerek doğru yoldan sapmışlar, tevhid çizgisinden uzaklaşmışlardır. Tevhidden uzaklaşan Hıristiyanları Yüce Allah, dinlerinin özüne, tevhid ve İslam yoluna çağırmaktadır. � Kur’an-ı Kerim’e göre Müminler, Yahudileri ve Hıristiyanları veli edinmemelidir.
HIRİSTİYANLIK C) HIRİSTİYAN KUTSAL KİTABINA GÖRE İSA VE HIRİSTİYANLIK � Hıristiyanlık; İsa ile başlayan ve İsa’nın tebliğ ettiği öğretiler ile oluşan, ‘’Mesih-İsa’’ merkezli bir dindir. Bu merkez ile ilgili en sağlam ve güvenilir kaynak ‘’Kutsal Kitaptır/Yeni Ahittir’’. Bundan dolayı İsa-Mesih’in hayatı ve mesajları ile ilgili bilgiler, Hıristiyanlarca kabul edilen Dört İncil ile Elçilerin İşleri’nden çıkarılmaktadır.
HIRİSTİYANLIK � Ancak Hıristiyan Kutsal Kitabı’nda İsa ile ilgili detaylı bilgiler mevcut olmasına rağmen ‘’Hıristiyan’’ ve ‘’Hıristiyanlık’’ gibi terimlere rastlanmamaktadır. Bu terimler, ilk defa, İsa’dan sonra tahmini 46/47 yıllarda Antakya’da kullanılmıştır.
HIRİSTİYANLIK Dört İncil ve Elçilerin İşleri’ndeki bilgilere göre Mesih-İsa’nın hayatı, mesajları ve Hıristiyanlık özet olarak şöyledir: � Tanrı, Cebrail’i (Gabriel), Galile’nin Nasıra şehrinde Davud soyundan Yusuf’un nişanlısı Meryem’e gönderir. Melek, Meryem’e, Tanrı’nın huzurunda inayet bulacağını, bir erkek çocuk doğuracağını, bu erkek çocuğa ‘’Allah’ın Oğlu’’ denileceğini, adının İsa konulacağını, Davud’un tahtının ona verileceğini bildirir. Ayrıca bu doğumun kutsal Ruh vasıtası ile olacağı da haber verilir.
HIRİSTİYANLIK � Kayser Ogüst (Augustus) tarafından nüfus sayımı yapılması emredilir. Herkes yazılmak için kendi şehrine gider. Yusuf da yazılmak için nişanlısı Merryem ile Nasıra’dan Beytlehem’e (Beytüllahim) gelir. Orada iken Meryem oğlunu doğurur. Ancak Meryem, handa yer olmadığı için oğlunu kundağa sarıp bir yemliğe yatırır. Bu esnada Melek, o yörede bulunan çobanlara, ‘’Davud’un kentinde bir kurtarıcının doğduğunu, onun Rab olan Mesih olduğunu’’ müjdeler.
HIRİSTİYANLIK � İşaret olarak da ‘’kunduğa sarılmış, yemlikte yatan bir bebek bulacaklarını’’ bildirir. Bu kurtarıcı, ‘’Rab Mesih’’ tir. Onlar da bu kurtarıcıyı görmek üzere, Beytlehem’e giderler ve orada Meryem ile beraber çocuğu bulurlar. � Onun bir kurtarıcı olduğuna inanıp Tanrı’ya hamd ederek geriye dönerler. Çocuk, sekizinci gün sünnet edilir ve kendisine ‘’Tanrı kurtarıcı/Tanrı bizimle’’ anlamında ‘’İsa/İmmanuel’’ ismi verilir.
HIRİSTİYANLIK � İsa, kırk günlük iken, Meryem ile Yusuf, Yahudi şeriatına göre arınma günlerinin bitiminde İsa’yı Tanrı’ya sunmak üzere Kudüs’e götürür ve orada bir çift kumru veya iki güvercin takdim edilir.
HIRİSTİYANLIK � İsa on iki yaşında iken, geleneğe uyularak, Fısıh Bayramı’nda Kudüs’e götürülür. Anası-babası geldikleri yere dönerken İsa Kudüs’te unutulur. Onlar, İsa’nın orada kaldığını farkedemezler. � Daha sonra ailesi, İsa’nın orada kaldığını anlayıp ararlar ve onu Mabed’te din alimleri arasında tartışmalar yaparlarken bulurlar. İsa’nın sorduğu sorular ve verdiği cevaplar, oradakileri hayretler içerisinde bırakır. Ailesi onu alıp Nasıra’ya geri döner.
HIRİSTİYANLIK � İsa, Nasıra’dan ayrılarak Ürdün Nehri’nin olduğu yerdeki Zevulun ve Naftali yöresinde, Celile Gölü kıyısında bulunan Kafernahum’a yerleşir. Vaktin tamam olduğunu, Tanrı’nın Krallığı’nın yakında geleceğini, tövbe ve İncil’e iman etmelerini bildirir. � Üç gün sonra o, Kana’da, bir düğüne geçer ve suyu şarap yaparak ilk mucizesini gösterir. Bir gün sonra balık mucizesi bunu takip eder. İnananlar çoğalır. O da, bir gün inananlar arasından ‘’Havari’’ adını verdiği on iki kişi seçer.
HIRİSTİYANLIK � � İsa’nın Seçtiği Havariler’den en bilinenleri kendine vekil edindiği; Petrus ve O’na ihanet eden; Yahuda İskariyot’tur. Belli bir süre sonra insanlar, başka şehirlerden gelerek İsa’nın etrafında toplanırlar. İsa, onlara vaaz eder ve ne demek istediğini çeşitli örnekler ile açıklar. Ayrıca bu süre zarfında İsa, kötü ruhlara karşı kudretini gösterme, şeytan ve cinlere hükmedip onları kaçırma, felçli bir hastanın günahlarını affedip ona şifa verme, bir kötürümü iyileştirme gibi çeşitli mucizelerini de gösterir.
HIRİSTİYANLIK � ‘’Gerçekten sen Allah’ın oğlusun’’ diyerek İsa’nın ayaklarına kapanırlar. İsa, ‘’Göklerin Hükümdarlığı’’ nın insanların sahip olacağı en değerli şey olduğunu da bildirir. O, Tanrı’nın Hükümdarlığı’na girebilmek için bütün varlıklarını vermeye hazır olmalarını tebliğ eder ve Havarilerine nasıl dua edeceklerini öğretir. Bu duada: Tanrı’ya ‘’Baba’’ denilmesini ve dileklerini ‘’Göklerdeki Baba’’ dan istemelerini bildirir.
HIRİSTİYANLIK � İsa, Havarilerine, kendisinin kim olduğunu sorar. Onlar da ‘’Vaftizci Yahya, İlyas, Yeremya veya Peygamberlerden biri ‘’ olarak farklı şekillerde cevap verirler. Simon/Simun Petrus ise ona ‘’Sen Mesih, Allah’ın Oğlusun’’ cevabını verir. İsa, petru’u tasdik eder, bunu gizli tutmalarını ister ve Petrus’u kendine vekil seçer.
HIRİSTİYANLIK � İsa, küçük çocukları takdis eder. Kendisini destekleyenlere Tanrı’yı ve komşuyu sevmeyi öğütler. . Yaşanılan dünyanın sonunun geleceğini, ‘’Ahiret Mahkemesi’’ nin kurulacağını bildirir. � Kudüs’te, Başkahin Kayafa, Sadhedrin’ de(Yahudi Konseyi)bir toplantı düzenleyerek İsa’nın yaptıklarının kendileri için tehlike oluşturduğunu ifade eder. Onun öldürülmesi gerektiği belirtilir. Bu arada on iki havariden biri olan Yahuda İskariyot, Başkahinler ile İsa’yı yakalatmak için otuz gümüş karşılığında anlaşır ve onun yakalanması için fırsat kollar.
HIRİSTİYANLIK � İsa, Havarileri ile Getsemani denilen yere varır, ölüm korkusuna kapılır ve onlara, ‘’Kalkın gidelim, işte bana ihanet edecek olan yaklaşıyor’’ der. O henüz konuşurken on iki Havariden biri olan Yahuda ile beraber başkahinler ve kılıçlı sopalı kalabalık bir grup gelir. Yahuda, daha öncesinde ‘’Kimi öpersem odur. Onu tutun’’ diye anlaştığı başkahinler ile İsa’ya yaklaşır ve onu öper. Bunun üzerine İsa yakalanır. İsa’nın yakalanması üzerine şakirtlerinin hepsi onu terk eder ve kaçarlar.
HIRİSTİYANLIK � İsa, hakaretler altında Meclis’ in önüne getirilir. Mecliste ona ‘’Sen Allah’ın Oğlu musun? ’’ diye sorulunca İsa, ‘’Evet, ben oyum!’’ der. Onlar da ‘’Artık şahitlere ne ihtiyacımız var? Zira kendi ağzından işittik’’ derler. Sabah olunca bütün başkahinler ile kavmin/halkın ihtiyarları toplanıp İsa’nın suçluluğuna ve ölüm cezasını hakettiğine karar verirler.
HIRİSTİYANLIK � İsa’yı ele veren Yahuda, İsa’nın mahkum olduğunu duyunca, ihaneti karşılığında almış olduğu otuz gümüş lirayı Mabede fırlatır ve gidip kendini asar.
HIRİSTİYANLIK � İsa, daha sonra Romalı Vali Pilatus (Pilate) tarafından sorguya çekilip yargılanmak üzere hükümet konağına götürülür. Pilatus, dışarı çıkıp bu adama karşı ne şikayetiniz var diye halka sorar. Bu soru üzerine de onlar, ‘’Eğer bu adam kötülük etmemiş olsaydı, onu sana getirmezdik’’ cevabını verirler. Pilatus, ‘’Onu siz alıp şeriatınıza göre yargılayınız’’ deyince Yahudiler, ‘’Kimseyi öldürme hakkımız yoktur’’ derler.
HIRİSTİYANLIK � İsa’nın haça gerilmesi istenir. Ancak Pilatus, İsa’nın doğru bir adam olduğunu ve bundan dolayı da onun kanına girmek istemediğini söyler. Fakat bütün halk, İsa’nın ‘’Haça Gerilmesi’’ nde ısrar eder. Valinin bayramlarda, sadece Yahudiler için suçlulardan birisini affetme geleneği var. O sırada iki suçlu öne çıkar. Bunlardan biri İsa, diğeri de meşhur hırsız Barabbas’tır,
HIRİSTİYANLIK � Adet olduğu üzere Vali Pilatus, ‘’İsa’yı mı yoksa Barabbas’ı mı salıvereyim? ’’ diye sorar. Halk, Barabbas’ın affedilmesini ister. Pilatus da usule/geleneğe uyar ve Barabbas’ı salıverir. İsa kırbaçlatılır ve kırbaçlattırıldıktan sonra Haça gerilmesi için halka teslim edilir. Valinin askerleri; onunla alay ederler, üzerine tükürürler ve kamışla başına vururlar.
HIRİSTİYANLIK � İsa, Golgota (Kafa Kemiği) diye adlandırılan tepeye götürülür. İsa ‘’Allah’ım, beni niçin bıraktın? ’’ Diye feryat eder, ruhunu teslim eder. O esnada Mabeddeki perde, yukarıdan aşağıya yırtılarak ikiye bölünür. Yer sarsılır, kayalar yarılır, mezarlar açılır, ölmüş olan birçok kutsal kişinin cesetleri dirilir. Karşısında olan yüzbaşı ve çevresindekiler, onun ruhunu nasıl teslim ettiğini görünce, ‘’Bu adam hakikaten Allah’ın oğlu idi’’ derler.
HIRİSTİYANLIK � İsa’nın bacaklarının kırılması istenir. Fakat öldüğü için bundan vazgeçilir. Askerlerden biri, onun böğrünü mızrak ile deler. Oradan hemen kan ve su çıkar. İsa’nın cesedini kabre koymak üzere Pilatus’tan izin alırlar. Yahudilerin adeti üzerine onu kokulu otlarla beraber kefene sarıp mezara koyarlar.
HIRİSTİYANLIK � Mecdelli Meryem ile diğer Meryem, İsa’nın mezarını görmeye giderler. Ancak İsa’nın mezarının boş olduğunu fark ederler. Melek, onlara İsa’nın ölüler arasından dirildiğini, Galile’ye gittiğini ve İsa’yı orada görebileceklerini söyler. Onlar da sevinçle şakirtlere haber vermek için koşarlar. Birden bire İsa ile karşılaşırlar. İsa, onlara, kardeşlerine Galile’ye gitmelerini söylemelerini ve onu orada görebileceklerini bildirir.
HIRİSTİYANLIK � İncillere göre ölümünden üç gün sonra dirilen ve kırk gün havariler ile birlikte yaşayan İsa; ‘’Allah’ın Ülkesi, Tanrı’nın Egemenliği’’ hakkında konuşur; onlara iman edip vaftiz olanların kurtulacağını, iman etmeyenlerin ise cehenneme gideceğini bildirir. İsa’ya inananların cinleri kovacaklarını, ellerine yılan alabileceklerini, zehir içerlerse ölmeyeceklerini ve hasta iyileştirme gibi mucizelere sahip olacaklarını haber verir.
HIRİSTİYANLIK � Onlara Kutsal Ruh’u gönderir. Hepsi Kutsal Ruh ile dolar. � Petrus, onlara bir konuşma yapar, tövbe etmelerini, İsa-Mesih namına vaftiz olmalarını söyler. Böylece ilk Hıristiyanlar, Havarilerin öğrettikleri şekilde bir cemaat halinde yaşamaya başlarlar.
- Slides: 59