El Hareketleri ve Tokalama El Skma Hemen hemen

El Hareketleri ve Tokalaşma (El Sıkışma) Hemen hemen tüm toplumlarda insanlar birbirleriyle karşılaştıklarında el sıkışırlar. Bu hareket birbirlerine karşı duydukları sevgi ve saygının belirtisi olarak kabul görür. Ancak el sıkışma, sıkışma tarzına göre değişik mesajlar içerir. Bu mesajları üstünlük, eşitlik ve boyun eğme şeklinde tanımlanabilir. Tokalaşma, dokunuşun gücü sayesinde hakkınızda çok kısa bir zaman diliminde çok şey söyler. “Unutmayın ki maymun psikolojisinde, eli öne uzatmak bir kabullenilmiş teslimiyet hareketidir. Çatışmayı sona erdirmek ve bağ kurmak için kullanılan bir teslimiyet sinyalidir. Elini uzatan bir maymun, elinin daha dominant bir maymun tarafından ısırılmasını göze alır. Bunu bu denli abartmanıza gerek yok ama tokalaşmanızı bir güç ya da hakimiyet sinyali olarak kullanmak oldukça etkilidir. Daha az çatışma ve daha Fazal uyum sağlamak üzere kullanılır”. Normal bir tokalaşma süresi 3 saniye sürer ve kişinin bizi görmekten mutlu olup olmadığını gösterebilir. Sizi gördüğüne mutlu olan kişi sözlerinize de dikkat kesilerek iletişim kurma isteğini gösterir.

Gevşek bir el sıkışma utangaçlığın, bazı durumlarda sorumluluk alma güçlüğü çekmenin ve kendini bir şeye vermekte zorlanmanın, işareti olabilir. Bu aynı zamanda bir tükenmenin, depresyonun ve her şeye karşı bir ilgisizliğin, boş vermenin yansıması olabilir.

Parmak ucundan tutma da hedefini şaşırmış bir gergin kol uzatma gibidir; kullanıcı karşıdakinin parmaklarını yanlışlıkla tutar. Hareket yapanın karşısındakine karşı hevesli ve istekli bir tavrı varmış gibi görünse de aslında kendine güven eksikliği çekmektedir. Gergin kol uzatma gibi parmak ucu tutmanın da esas amacı karşıdakini rahat edebileceği bir mesafede tutmaktır. Çok sert ve kaba bir el sıkışma bir kızgınlığa, önemsememe, hor görme ve diğerine hükmetme ihtiyacını gösterebilir. • Büyük kol hareketleriyle yapılan bir tokalaşma ise büyük bir heyecanı yansıtır.

Karşımızdaki kişiye samimi ve içten duygularımızı ifade etmek için onun elini iki elle sıkarız. Bu şekilde iki elle yapılan el sıkma hareketi karşıdaki kişiye iyi niyet ve güven duygusu göstermenin işareti olarak yorumlanır. Politikacılar ve doğulu devlet adamları tarafından kullanılan bu tür el sıkışma biçimi, o insanlar için büyük çoğunlukla gerçek duyguları yansıtmaktan çok bir gösteri niteliğindedir. James, “iki elle karşıdaki kişinin tek elini tutmayı El Sandviçi olarak adlandırır. Dışarıdan oldukça dostane bir hareket gibi görünür ama kurbanı kapana kıstırarak çaresiz bırakacağından tehditkar bir imada bulunabilir”

İnsan uzun zamandır görmediği eski bir arkadaşıyla bu şekilde el sıkışabilir ancak ilk defa karşılaştığı veya çok az tanıdığı bir kişinin elini bu şekilde sıkması bir çıkar beklentisi olarak düşünülür. Benzer şekilde el sıkışırken, sol eliyle karşısındaki kişinin kolunu veya omzunu tutmak da o kişiye karşı duyulan özel duyguları gösterir. Karşıdaki kişinin kolunu veya omuzunu tutan kişi böylece onun mahrem alanına girmekte sakınca görmediğini ifade etmiş olur. Bu el sıkışma biçimi yakın arkadaşlar arasında ve bu duyguların karşılıklı olarak yaşandığı durumlarda kabul edilebilecek bir el sıkışma biçimidir. Aksi takdirde insanlarda rahatsızlık yaratır

Çevremizde, okulda ve siyasi arenada bazı kişilerin ellerini çatı şeklinde birleştirdiği sahnelere şahit oluruz. Bu hareketi kullananlar genelde kendine güvenen kişilerdir. Allan yaptığı gözlem ve araştırmalar sonunda bu hareketin genellikle alt-üst etkileşimi içerisinde kullanıldığını ve kullananın kendine güveni veya ben her şeyi bilirim havasında olduğunu gösteren bir hareket olduğunu söylemektedir.

Kollarını Kavuşturma Kol kavuşturma hareketi bir kapalılık işareti olarak değerlendirilir. Bunun dışında, üşüyen bir insanın da kollarını kavuşturduğuna şahit oluruz. Bazen de ellerini kavuşturmak birisine konsantre olmayı gösterebilir. Bir başka izlenim ise; “ben bu pozisyonda çok rahatım” demektir. “Kol kavuşturma ile ilgili olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan araştırmalar çok ilginç birtakım sonuçlar ortaya koymuştur. …Bir öğrenci grubundan bir dizi konferansa katılmaları istenmiş ve her öğrenciye kol ve bacaklarını kavuşturmamaları ve rahat, gevşek bir oturma biçimi benimsemeleri talimatı verilmiş.

İnsanları cezbetme ve çekicilik İnsanlar çeşitli kişilik özelliklerini gruplamak için şema tipleri kullanırlar: bu şema tiplerinden biri de nazik birisinin aynı zamanda iyi olacağına inanmaktır. “İyi olan güzeldir”, görünüşüne göre, fiziksel özellikleri güzel olan birinin aynı zamanda daha başka birçok harika niteliği olduğu düşünülür. Bu bir kalıp yargıdır. Eğer bir kadın veya erkek fiziksel olarak dikkat çekici ise aynı zamanda iyi kalplidir, anlayışı yaygındır. Bu kalıp yargıyı destekleyen dilimizde ‘kalbinin güzelliği yüzüne vurmuş’ deyimidir. Sosyal hayatın en önemli alanlarından biri olan iş hayatında da fiziksel çekicilik etkisini göstermektedir. İşe alımlar üzerine yapılan araştırmalarda fiziksel çekiciliğin etkili olduğu bilimsel olarak belirlenmiştir.

Aynı jest ve mimikleri kullanma sanatı İki kişi güçlü bir duygu bağlantısına sahip olduğunda bilinçsizce bir benzeşleşme meydana geldiği gözlemlenmiştir. Bu süreç karşılıklı olarak işler. Yani bu teknikle amaç karşınızdaki kadından duygusal bağlantıyı kuvvetlendirmesi için bazı jestleri yansıtması beklenir. Bu da çok kullanılan bir manipülasyon tekniğidir. Böylesi bir durumda hızlıca bir analiz yapınız, sözel olmayan dilinin her detayını analiz etmede 1 saat harcamayın. Konuşmaya başladığınızda kızın başını eğme, konuşma hızı, duruş, yüz ifadesi ve el kol hareketleri gibi beden hareketlerini etkileşim içerisinde yansıttığı farkedilir. Mesela, 10 dakika sonra yaptığı benzer ifadeyi kullanın, konuşma hızınızı adapte edin ve elbette bir gülümsemeyle cevap verin. “Bir kadın ve bir erkek büyük çoğunlukla birlikte olup olmayacaklarına Tramitz’e göre ilk 30 saniyede, Grammer’e göre ise ilk 10 dakikada karar vermektedirler.

Gülümseme, bir cezbetme silahı Gülümseme basit bir dudak hareketi olmaktan çok şey ifade eder. Eğer herkese aynı şekilde gülümsüyorsanız, gülümsemeniz değerinden kaybeder. Birçok kişiyle karşılaştığınızda her birini farklı bir gülümsemeyle selamlayın. Eğer bir grup içindeki insanlardan birisine diğerlerine göre çok fazla önem veriyorsanız o halde ona özellikle çok sıcak bir gülümseme gösterin. Gülümsemenin etkililiği Missouri Üniversitesini araştırmacıları tarafından ortaya konuldu. Kadınlardan bir kafede oturan erkeklerle bakışmaları istendi. Kimi zaman gülümseyeceklerdi kimi zamanda normal bakacaklardı. Bu durumun %60’ında kadın erkeğe gülümsediğinde, erkek onunla tanışmaya çalışıyordu. Gülümsemenin olmadığı durumlarda ise, erkek sadece %20 lik oranda kontak kurmaya çalışıyordu. O halde birisiyle tanışma ve görüşmeye çalışanlar için gülümseme etkili bir silahtır. Açıkçası, gülümsemesinden yararlanmayı bilmek karşı tarafı cezbetmede inanılmaz etkilidir, özellikle bu gülümseme karşılıklı olduğunda.

Bakış, beden dilinin yapı taşıdır. • Eğer beden dilinde bir temel öge varsa, bu kesinlikle gözlerdir. • Gerçektende gözler hakkında söylenen şu aşağıdaki sözler çok yerinde söylenmiş sözlerdir: “Gözler kalbin aynasıdır”. “Uzun uzadıya konuşmaya gerek yok, bir bakış yeter”. Özellikle birisiyle konuşurken bakışını kaçırmaktan veya gözlerini aşağı dikmekten kaçınmak gerekir. Ancak tek bir noktaya sabitlenmekte doğru değildir. Firari, kaypak veya utangaç izlenimi bırakır. Bakışların yönü nerede ve kiminle olmak istediğinizi de gösterir. Birisi konuşurken sürekli olarak kapıya ya da gelip geçenlere bakmak oradan gitme isteğinizi veya başka birisiyle konuşmayı arzu ettiğinizi belirtir. Bir kadın sizinle konuştuğunda, o anda söylediği şeye ilgi duyduğunuzu göstermek için gözlerine bakın. • Gerçekte hiçbir şey size bakmayan biriyle konuşmaktan daha kötü olamaz. Zira o kişi sizde konuştuklarınıza ilgi duymadığına dair izlenim uyandırır. Elbette, söz konusu edilen umulan etkiye sahip olamama durumunda baygın bakma değil. • Yine de sürekli olarak ona bakarak onu sıkma riskinden de kaçınmak gerekir. Zaman zaman bakışı kaçırmak, başka yana bakmak uygun olacaktır.

Ellerinizi kullanın! • Beden dili üzerine tavsiyelere nokta koymak için, bu açıklamaları daha bir canlı ve anlaşılır şekilde tamamlayalım. Gerçekte bir konuşmayı canlı kılmak için, elleri kullanmaktan etkili başka bir şey yok. Eller tartışmasız sözsüz iletişimin en güçlü araçlarından biridir. Hem konuşma anında sözel ifadeleri güçlendirir, hem de fiziki temas aracıdır. Gerçek veya Yalan Yıllardır yalan söyleyen kişinin karşısındaki kişinin gözlerine bakmadığı düşünüldü. Oysa yapılan araştırmalar tersini söylemektedir. Yalancı birisi isteyerek kendisine inanılıp inanılmadığını doğrulamak için karşısındaki kişinin gözlerine bakar. Yalanı ortaya çıkarmak için tek bir belirtiden söz etmek doğru değildir. Bu durum birçok şeye bağlıdır: Eğer kişi yalan söylemekten gurur duyarsa, birisine yalan söylemekten kaygı duyarsa, birisini üzmemek için yalan söylerse gibi yalana özgü belirtiler söz konusu edilebilir. İyi yalan söylemek için, iyi bir komedyen olmak gerekir. Ama bazıları oynama eğilimi gösterse bile bazen gerçeği anlamak sadece bir saniye sürer. Eğer şaşkınlık ifadesi daha uzun sürerse, şaşkınmış gibi görülme çabası vardır. Ne hissettiğimizi maskelemek istediğimizde, yüzümüzü bir heyecan kaplar. Bunu canımız sıkıldığını göstermek istemediğimiz için yaparız. Mesela: Herşeyin yolunda olduğunu söyleriz ama gergin gülümsememiz tersini söyler. Sarfettiğimiz sözlerle beden dilimiz arasındaki tutarsızlık, yalanı ifşa eder.

Ayrıca bakışları kaçırmak bir yalanın göstergesi olmayabilir. Zira bazen öyle küstah, utanmazlarla karşılaşılır ki, bakışlarını muhatabının yüzüne çevirir ve gözlerini kaçırmaz. Ama arada bir fark vardır: Samimi kişinin jestleri daha uyumlu ve ölçülüdür. Alışıldığı üzere, yalan durumunda çok daha az göz kırpma vardır. Genellikle, yalancı kişi cümlelerin sonunda ağzını tamamen kapatır. Beden dilini kendisini ele vermesin diye kontrol altına almaya çalışır. Ellerini tutar veya tam tersine daha fazla hareket yapar. O durumda her şey abartılır. Şehir efsanesi ellerini çok hareket ettiren kişinin yalan söylediğini söyler. Ama uzmanlara göre ellerin hareketinde bir kopma, bir uyumsuzluk olup olmadığına bakmak gerekir. Normal zamanlarda ellerini çok kullanmayan birisi birden bire onları devreye sokmuşsa bu yalanın bir belirtisidir. Ancak şunu ayırt etmekte yarar vardır; ellerini sertçe hareket ettirmek her zaman için bir yalanın işareti olarak görülmemelidir. Bu belki bir kızgınlığı, bir stresi açığa vuran işarettir. Daha fazla kaşınmalar baş gösterir. Sol el kilit noktalarda saklanma eğilimine girer. Omuzlar büzüşür. Kişi daha fazla su içer. Çünkü tükrük bezleri daha az salgılanır.

İnsanların Yalan Söylediğini Ele Veren İşaretler İnsanlar birer yalan uzmanı veya anormal derecede yalancı olmadıkları sürece yalan söylediklerinde, normal bir konuşma sırasında takınacakları tavırlardan farklı pozisyonlar alma alışkanlıklarına sahiptirler. Eğer bir kişi yalan söylüyorsa, jest ve duygularında bir müddet anormallikler hissedecektir. Yalancı birisi çok uzun sürecek ve hemen kesilecek çok gecikmiş bir duygu ifadesine sahip olacaktır. Eğer siz şakayla gülen ve gülüşü sert bir şekilde kesilen bir insanla birlikteyseniz onun kesinlikle göstermeye çalıştığı kadar gülünç birisi olmadığını düşünebilirsiniz. Yani öylesine gülmüş ve o sırada gülünüleceğini düşünerek ruhsuz şekilde gülüp aniden de gülmesine son vermiştir. • Yalan söyleyen bir kişi çok sahte ve sert bir fiziki ifade sergileyecektir. Rahatlamış, gevşemiş olmak yerine kollarda olduğu kadar bacak ve ellerinde az da olsa bir hareket görülecek ve bir gerilim altında olacaktır. • Bir kişinin yalan söylediğini onun jestlerinden anlamak için, sergilediği jest ve an arasındaki uyuma dikkat kesilmek önemli bir yaklaşımdır.

Bir kişinin yalanını jestlerine bakarak anlamak istiyorsanız onun gözlerini takibe alın. Yalancı bir kişi genellikle kaçamak bakışlara sahiptir. Gözleri ise çevreyi dolaşır. Gözlerini sürekli bir taraflara yönelterek karşısındakinin veya başkalarının kendisine odaklaşmasını engel olmaya çalışır. Bilinçiz bir şekilde yalancı bilir ki kendi bakışı kendisini ele verir. Bu noktada şunu da unutmamak gerekir ki bazı uzman yalan söyleyen kişiler bu hataya düşmemek için bakışlarını kontrol etmekte yeteneklidirler. Bu yüzden bu göz hareketi birisinin yalan söyleyip söylemediğini anlamak için tek başına yeterli değildir. Muhtemeldir ki yalan söylemek üzere olan kişi sürekli olarak burnuna dokunma, ellerini yüzüne, boğazına ve ağzına götürme refleksleri verir. Eğer bir kişi aşırı derecede terliyorsa onun üzerine yoğunlaşabilirsiniz. Eğer bu kişi normalde hiç böyle olmuyorsa, kesinlikle birşeyler saklıyor demektir. Eğer bir kişinin size yalan söyleyip söylemediğini bilmek istiyorsanız o kişinin kafa hareketlerine de bakmak gerekir. Gerçekten de birçok uzman yalan söyleyen kişilerin kafalarını söyledikleri şeyin tersine bir hareketle çevirdiklerini doğrulamaktadır. Boğaz temizlemek. Kıpırdamadan oturmak, her zamankinden daha az hareket etmek. Bu da “Hiç kıpırdamazsam, beden dilim hiçbir şeyi ele vermez” der gibi bir ifadesiz surat numarası olabilir. Fazla ifadeli olmak, elleri sallamak ve çok konuşmak. Sözel ishalin beden dili versiyonudur. • Bunların dışında yalan söyleyen kişinin boğazı ve ağzı kuruyorsa veya nefesini düzenlemeye çalışıyorsa bu belirtiler de değerlendirilmeye alınmalıdır. Aynı zamanda yalan söyleyen kişi alışıldığından daha hızlı konuşmaya ve nefes alıp vermeye başlar.