ANNE KARDE EVLAT DOST ve ARKADA GLSEREN YURTTA

  • Slides: 25
Download presentation
ANNE, KARDEŞ, EVLAT, DOST ve ARKADAŞ… GÜLSEREN YURTTAŞ , Lütfen hoparlörünüzü açınız…

ANNE, KARDEŞ, EVLAT, DOST ve ARKADAŞ… GÜLSEREN YURTTAŞ , Lütfen hoparlörünüzü açınız…

Gülseren, 1972 yılında Bilecik ili Gölpazarı ilçesinde, 4 çocuklu bir ailenin 2. çocuğu olarak

Gülseren, 1972 yılında Bilecik ili Gölpazarı ilçesinde, 4 çocuklu bir ailenin 2. çocuğu olarak dünyaya geldi.

İlk ve Orta öğrenimini Gölpazarı’nda tamamadıktan sonra, 1988 yılında Yıldız Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri

İlk ve Orta öğrenimini Gölpazarı’nda tamamadıktan sonra, 1988 yılında Yıldız Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bö l ü m ü n ü kazanarak İstanbul’a geldi.

Üniversite öğrenimi yanı sıra ; Yıldız Üniversitesi kitap kulübü , satranç kulübü çalışmaları, arkadaşları

Üniversite öğrenimi yanı sıra ; Yıldız Üniversitesi kitap kulübü , satranç kulübü çalışmaları, arkadaşları ile birlikte kurduğu tiyatro grubu faaliyetleri ile birlikte Maslak Kız Yurdu folklor ekibinde yer aldı. Kaldığı yurtta kültür ve sanat kulübü kurma çalışmaları yaptı.

Aynı zamanda çalışıp öğrenim giderlerinin bir bölümünü karşılamaya çalışıyordu.

Aynı zamanda çalışıp öğrenim giderlerinin bir bölümünü karşılamaya çalışıyordu.

1992 yılında üniversiteden mezun oldu. Artık şantiye ve ofis çalışmaları arasında koşturmaya başlamıştı.

1992 yılında üniversiteden mezun oldu. Artık şantiye ve ofis çalışmaları arasında koşturmaya başlamıştı.

2001 Yılında HKMO’da İstanbul şube müdürü olarak çalışmaya başladı.

2001 Yılında HKMO’da İstanbul şube müdürü olarak çalışmaya başladı.

HKMO’nda sürdürdüğü rutin görevleri ile birlikte çok yoğun çalışarak; Arşiv Dökümantasyon Dosyalama Sisteminin Kurulması,

HKMO’nda sürdürdüğü rutin görevleri ile birlikte çok yoğun çalışarak; Arşiv Dökümantasyon Dosyalama Sisteminin Kurulması, Sn. S. Gökşin Seylam ile birlikte; 30. yılında HKMO İstanbul Şubesi kitabı, HKMO İstanbul Şubesi Genel Kurulları 1976 -2006 kitabı, Temsilcilik El Kitabı, Türkiye’de Kadastro 1923 -2006 kitabı gibi kalıcı sistemler ve eserler bırakmıştır.

2007 yılında HKMO’nda sürdürdüğü görevinden istifa ederek eylül ayı başında deniz ölçmelerinde görev alacağı

2007 yılında HKMO’nda sürdürdüğü görevinden istifa ederek eylül ayı başında deniz ölçmelerinde görev alacağı Detek Ltd. Şti. ’nde çalışmaya başladı.

Detek Ltd. Şti’nde henüz 1 ay bile çalışamadan İş Güvenliğine yönelik gerekli önlemlerin alınmaması

Detek Ltd. Şti’nde henüz 1 ay bile çalışamadan İş Güvenliğine yönelik gerekli önlemlerin alınmaması nedeni ile bir vincin bomunun kopması ve üzerine düşmesi sonucu elim bir şekilde vefat etmiştir.

Gülseren’ i bir ‘‘İŞ KAZASI’’ sonucu kaybettik. O artık yok… Bıraktığı boşluk asla dolmayacak…

Gülseren’ i bir ‘‘İŞ KAZASI’’ sonucu kaybettik. O artık yok… Bıraktığı boşluk asla dolmayacak… Ülkemizde her gün Gülseren gibi bir çok insanı ‘‘İŞ KAZALARI’’ sonucu kaybediyoruz…

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın açıkladığı veriler, iş kazalarının her geçen yıl giderek arttığını,

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın açıkladığı veriler, iş kazalarının her geçen yıl giderek arttığını, önlem alınması gerektiğini göstermiyor muydu ? Gülseren’i, Melen Çayı’nın İstanbul’a getirilmesi gibi büyük ve önemli bir projede , bilirkişi raporunda belirtilen, periyodik bakımları yapılmayan bir vincin düşen bomunun altında, 6 ay gibi kısa bir süreye sıkıştırılmış böylesine tehlikeli bir şantiyede, hiçbir risk analizi yapılmadan ‘alınmış’ (!) ‘iş güvenliği tedbirleri’ sonucunda kaybettik. . Ve maalesef, bu elim kaza bile hala ders olmadı bize. .

ONU KAYBETTİĞİMİZDEN BU GÜNE İHMALLER CAN ALMAYA, YAKINLARINI, GELECEĞİ, BAŞKA HAYATLARI DA BERABERİNDE KARARTMAYA

ONU KAYBETTİĞİMİZDEN BU GÜNE İHMALLER CAN ALMAYA, YAKINLARINI, GELECEĞİ, BAŞKA HAYATLARI DA BERABERİNDE KARARTMAYA DEVAM EDİYOR…

19 Ekim 2007 Sarıyer'de, aşırı yük yüzünden frenleri tutmayınca İETT otobüsüne çarparak Derya Demir'in

19 Ekim 2007 Sarıyer'de, aşırı yük yüzünden frenleri tutmayınca İETT otobüsüne çarparak Derya Demir'in (27) çamur içinde ölmesine ve 3 kişinin de yaralanmasına neden olan kamyon, İSKİ'nin taşeronu Bakır İnşaat'a ait çıktı. 9 Ekim 2007: Beton dökümü sırasında kalıplar çöktü ve Harun Çakmak adında, 26 yaşında İnşaat Mühendisi hayatını kaybetti. Yaralanan 11 işçi Niğde Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı.

İstanbul Zeytinburnu'ndaki bir iş merkezinde 31 Ocak 2008 sabahı meydana gelen patlamada 22 kişi

İstanbul Zeytinburnu'ndaki bir iş merkezinde 31 Ocak 2008 sabahı meydana gelen patlamada 22 kişi hayatını kaybetti, 120 kişi yaralandı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ‘binada kaçak havai fişek ve maytap imal edildiğini, işyerlerinin ruhsatsız olduğunu’ belirtti.

14 Temmuz 2009 Boya işçisi Hayati Kılıç, Şanlıurfa’da bir apartmanda demir iskelenin halatlarının kopması

14 Temmuz 2009 Boya işçisi Hayati Kılıç, Şanlıurfa’da bir apartmanda demir iskelenin halatlarının kopması sonucu düşerek hayatını kaybetti, bir diğer işçi yaralandı. 29 Temmuz 2010 Zonguldak Ereğli ilçesi Ustaoğlu gemi tersanesinde iskele çökmesi sonucu Şenol Tönen, Osman Yüksel, Mehmet Coşkun, ve Tuncay Güner hayatını kaybetti. 24 Ağustos 2010 23 yaşındaki üniversite öğrencisi işçi Ömer Çetin, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü kontrolünde yürütülen Ataşehir’deki Rotary Lisesinin inşaatından düşerek hayatını kaybetti.

17 Mayıs 2010 Zonguldak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında grizu patlaması

17 Mayıs 2010 Zonguldak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında grizu patlaması sonucu 30 kişi hayatını kaybetti, Başbakan kader dedi… Rakamlar toplu cinayet diyor…

Bugüne kadar 44 kot taşlama işçisi hayatını kaybetti. 1200 silikozis hastası hastanelere başvurdu. Çalışma

Bugüne kadar 44 kot taşlama işçisi hayatını kaybetti. 1200 silikozis hastası hastanelere başvurdu. Çalışma Bakanlığı 2009’da kot kumlamayı yasakladı ancak kaçak atölyelerde kot kumlama devam ediyor.

Türk gemi inşa sanayiinin belkemiği olan Tuzla tersanelerinde, 2000 yılından bu yana toplam 142

Türk gemi inşa sanayiinin belkemiği olan Tuzla tersanelerinde, 2000 yılından bu yana toplam 142 işçi, iş kazalarında hayatını kaybetti.

2003 yılında 76 bin olan kayıtlı iş kazaları 2004 de 83 bin 2005 de

2003 yılında 76 bin olan kayıtlı iş kazaları 2004 de 83 bin 2005 de 73 bin 2006 da 79 bin 2007 de 80 bin 602’ye 2008 de 72 bin 963’ e yükselmiştir. 2009 rakam açıklanmadı. 2003 de 811 kişi iş kazasında ölmüş ve bu rakam 2004 de 843 kişi 2005 de 1096 kişi 2006 da 916 kişi 2007 de 1044 kişi 2008 de 866 kişiye ulaşmıştır. (kayıtsız ölümler hariç) 2009 rakam açıklanmadı. bu rakamlar yeni ölümlerin habercisi değil midir?

İş kazası sonucu ölümlerde her üç ölümden biri inşaat sektöründe gerçekleşti.

İş kazası sonucu ölümlerde her üç ölümden biri inşaat sektöründe gerçekleşti.

Çalışma Bakanlığı verilerine göre; Türkiye’de her yıl 80 bin iş kazası meydana geliyor. Bu

Çalışma Bakanlığı verilerine göre; Türkiye’de her yıl 80 bin iş kazası meydana geliyor. Bu kazaların 1. 600’ü ise ölümle sonuçlanıyor. Her gün 4 çalışan, iş kazası ve meslek hastalığından dolayı hayatını kaybediyor. “Bu bir kader değildir. Ülkemizde bu denli ölümlü iş kazası görülmesinin ana nedeni işverenlerin kazaları engelleyici tedbirlere kaynak ayırmamasıdır”

“Bildik demeçler veriliyor ekranlardan, gerekli bütün tedbirlerin alındığı yalanı durmadan tekrarlanıyor. Belki de inanmak

“Bildik demeçler veriliyor ekranlardan, gerekli bütün tedbirlerin alındığı yalanı durmadan tekrarlanıyor. Belki de inanmak istiyor insan, umutsuzluğun ortasında bir teselli gerek” “Boşlukta asılı tarih ve tekrar kelimeleri” Gülseren Yurttaş’ın kaleminden Aralık 2001

“Adalete inanan nadir insanlardan biriydi. Hiç bir zaman adaletsizliği, hukuksuzluğu normal standartlar olarak görmedi.

“Adalete inanan nadir insanlardan biriydi. Hiç bir zaman adaletsizliği, hukuksuzluğu normal standartlar olarak görmedi. Hiç yetinmeden, hep daha ötesine, ilerisine bakarak bütün hayatı mücadeleyle geçti. Yaşadığı gibi de ayrıldı aramızdan. Öyle sessiz sakin değil, mücadele devam ediyor. İnsan olabilmek için, sevebilmek, üretebilmek, yaşayabilmek , yaşatabilmek için. “ Hatice Yurttaş