TRKYEDE SYASET VE TOPLUM 4 HAFTA SINIF HALK

  • Slides: 16
Download presentation
TÜRKİYE’DE SİYASET VE TOPLUM 4. HAFTA SINIF, HALK VE ULUS SOSYO-EKONOMİK YAPININ TEMELLERİ Dr.

TÜRKİYE’DE SİYASET VE TOPLUM 4. HAFTA SINIF, HALK VE ULUS SOSYO-EKONOMİK YAPININ TEMELLERİ Dr. Edip Öncü

SOSYAL TABAKALAR Sosyolojide tabakalaşma, yapısal eşitsizlikleri anlatır. Yani, tabakalaşmadan söz ettiğimizde sistematik ve düzenli

SOSYAL TABAKALAR Sosyolojide tabakalaşma, yapısal eşitsizlikleri anlatır. Yani, tabakalaşmadan söz ettiğimizde sistematik ve düzenli olanları kast ederiz Tabakalaşma: “İnsanların ayrı gruplanmaları arasındaki yapısal eşitsizlikler” olarak basitçe tanımlanabilir. Toplumsal tabakalaşma, yalnızca gelir ve mülkiyet durumunu içermez, cinsiyet, etniklik gibi farklı konumlar da tabakalaşmanın konusu olabilir. Dr. Edip Öncü

SOSYAL TABAKALAŞMA ÇEŞİTLERİ Kölelik Kast Mülk Sahipleri (Toplumsal konum) Sınıf Dr. Edip Öncü

SOSYAL TABAKALAŞMA ÇEŞİTLERİ Kölelik Kast Mülk Sahipleri (Toplumsal konum) Sınıf Dr. Edip Öncü

OSMANLI SİSTEMİ/GELENEKSEL TÜRK TOPLUMU Kast, bir kişinin toplumsal konumunun yaşam boyu belirli olduğu toplumsal

OSMANLI SİSTEMİ/GELENEKSEL TÜRK TOPLUMU Kast, bir kişinin toplumsal konumunun yaşam boyu belirli olduğu toplumsal düzenlemedir. Bundan dolayı kast toplumlarında, farklı toplumsal seviyeler birbirine kapalıdır, yani tüm bireyler yaşamları boyunca doğdukları toplumsal seviyede kalmak zorundadırlar. Herkesin toplumsal konumu, doğumla kazanılan ve bundan dolayı sonradan değişeceğine inanılmayan kişisel öz niteliklerine –soy ve etnik bağ gibi anlaşılan (çoğunlukla fiziksel öz niteliklere ve ten rengine dayanan) atalarından gelen din ve kast- dayanır. Dr. Edip Öncü

GELENEKSEL TOPLUMDA TABAKALAR Geleneksel toplumlardaki tabakalar, birbirlerine karşı belirli görev ve sorumlulukları olan insan

GELENEKSEL TOPLUMDA TABAKALAR Geleneksel toplumlardaki tabakalar, birbirlerine karşı belirli görev ve sorumlulukları olan insan gruplarıdır. Bu konumlar, kuşaktan kuşağa aktarılırlar. Aristokrat/Din adamı/Üçüncü konum ayrımı, klasik feodalite düzeninin toplumsal tabakalaşmasını gösterir. Üçüncü sınıf olarak adlandırılanlar, serf, özgür köylü, zenaatkâr ve tüccarlardır. Osmanlı’da askeri (kalemiyye, ilmiyye ve seyfiyye) ve reaya (esnaf, çiftçi, gayrimüslim) ayrımı sosyal tabakalaşmayı gösterir. Yatay hareketlilik ve dikey hareketlilik… Modern anlamda kullanılan halk terimi aslında reayaya karşılık gelmektedir. Dr. Edip Öncü

SINIF NEDİR? Sınıf, modern toplumlardaki tabakalaşma sistemidir. Pek çok yönden, diğer sistemlerden farklıdır. Sınıfsal

SINIF NEDİR? Sınıf, modern toplumlardaki tabakalaşma sistemidir. Pek çok yönden, diğer sistemlerden farklıdır. Sınıfsal konum, bir kaç bileşenden oluşur: Piyasadaki konum (gelir, iş güvencesi, mesleki yükselme imkanları vb) İşteki konum (İşyerindeki işbölümü içindeki konum) Statü (kişinin toplumsal prestij hiyerarşisindeki konumu) Dr. Edip Öncü

SINIF DÜZENLERİ Sınıf, tabakalaşmanın erken biçimlerinden dört temel yönüyle ayrılır. Bunlar: 1. Sınıf Düzenleri

SINIF DÜZENLERİ Sınıf, tabakalaşmanın erken biçimlerinden dört temel yönüyle ayrılır. Bunlar: 1. Sınıf Düzenleri Değişkendir. Yasal ve dinsel hükümlerle kurulmazlar ve sınıflar arası sınırlar keskin değildir. Sınıflar arası evlilik vardır. 2. Sınıfsal Konumun Bazı Yanları Edinilir: Yalnızca doğumla edinilmez. Toplumsal değişkenlik (aşağı ve yukarı doğru) vardır ve diğer tiplerden daha yaygındır. 3. Sınıf Ekonomik Temellidir: Maddi kaynaklardaki eşitsizliklere, ekonomik ayrımlara dayanır. 4. Sınıf Düzenleri Büyük Çaptadır ve Kişisel Değildir: Diğer tabakalaşma dizgelerinde, eşitsizlikler, öncelikle kölesiyle efendisi ve onun altındaki Dr. Edip Öncü ve üst kast bireyleri arasında kişisel görev ve yükümlülük ilişkisiyle belirtilir.

SINIF DÜZENİ-ULUSA GİDEN YOL Sınıflar, yasal ya da dinsel buyruklarla kurulmazlar. Üyelik kalıtsal olarak

SINIF DÜZENİ-ULUSA GİDEN YOL Sınıflar, yasal ya da dinsel buyruklarla kurulmazlar. Üyelik kalıtsal olarak belirlenmez. Diğer tabakalaşma sistemlerine göre daha akışkandır. Sınıflar arası evlenme, biçimsel olarak kısıtlanmamıştır. Bir bireyin sınıfı, doğuştan verili değildir, en azından kısmen, elde edilir. Toplumsal hareketlilik diğer sistemlere göre daha yaygındır. Sınıflar, asıl olarak ekonomik farklılıklara dayanır. Sınıfsal farklılıklar, kişisel hak ve yükümlülüklere yansımaz. Dr. Edip Öncü

GELENEKSEL VS ÇAĞDAŞ (DOĞU VE BATI) CEMAAT Aile ve dostluk ilişkileri: Akrabalık, arkadaşlık, komşuluk

GELENEKSEL VS ÇAĞDAŞ (DOĞU VE BATI) CEMAAT Aile ve dostluk ilişkileri: Akrabalık, arkadaşlık, komşuluk Kişisel, yakın ve sürekli Doğuştan gelen statü ön plandadır Coğrafi, toplumsal hareketlilik sınırlıdır Aile, kilise vb. geleneksel kurumların belirlediği genel ve ahlaki kurallar Bireysel çıkarlara değil, ortak çıkarlara dayalı, ortak bir yaşam tarzı Güçlü toplumsal dayanışma Gelenek ve görenekten doğan yazısız normlar Tarıma dayalı ekonomi Entelektüel açıdan din ve sanat CEMİYET Bireysel çıkarlar ön plandadır Toplum ilişkileri sözleşmelere dayanır Yasama tarafından yazılı normlar düzenlenir Sanayiye dayalı üretim Entelektüel açıdan bilime dayalı cemiyetler Dr. Edip Öncü

MİLLET (ULUS) Ulus ortak dil, vatan, tarih, etnisite ve sosyo-psikolojik faktörlerin harmanlandığı ortak bir

MİLLET (ULUS) Ulus ortak dil, vatan, tarih, etnisite ve sosyo-psikolojik faktörlerin harmanlandığı ortak bir kültürle birbirine bağlı sabit insan topluluğudur. Ulus dendiğinde etnik anlamdan daha ziyade politik bir tanımlamadan bahsederiz. Ulus kendi özerkliğinin, bağımsızlığının, birliğinin ve belli çıkarlarının farkında olan ve bilincine varan kültürel ve siyasi bir topluluktur. Bazı milletler ortak bir etnik kökene dayanmakla birlikte çok kültürlü-çok etnili uluslar da bir hayli fazladır. Yaygın anlayışa göre ulus seferber olmuş ve kurumlaşmış etnik gruptur. Dr. Edip Öncü

ULUS OLMAK İÇİN… Toplulukta ortak bir dilin konuşulması, Topluluğun tarihsel geçmişe sahip olması, Şimdi

ULUS OLMAK İÇİN… Toplulukta ortak bir dilin konuşulması, Topluluğun tarihsel geçmişe sahip olması, Şimdi bir arada yaşayan bu topluluğun, gelecek için de bir arada yaşama inancında olması, Topluluktaki bireylerin birlik ve beraberlik içinde, ortak duyguları paylaşması, Toplulukta kültürel ortaklık bulunması gereklidir. Dr. Edip Öncü

9 UMDE: 28 NISAN 1923 Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Halkın kendisini idare etmesi esastır.

9 UMDE: 28 NISAN 1923 Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Halkın kendisini idare etmesi esastır. Milletin gerçek ve tek temsilcisi TBMM’dir. TBMM dışında hiçbir kuvvet ve hiçbir makam milletin kaderine hakim olamaz. Saltanatın kaldırılması ve milli egemenliğin asla bölünmez ve vazgeçilmez surette TBMM’nin tüzel kişiliğinde bulunması hükmü değiştirilemez ilkedir. Halkçılık ve devletçilik. Dr. Edip Öncü

SANAYİLEŞME NEDEN GEREKLİ? Bildiğimiz bütün uygarlıklar, tarım toplumlarında ortaya çıkmıştır. Bu toplumlar, iş bölümünün

SANAYİLEŞME NEDEN GEREKLİ? Bildiğimiz bütün uygarlıklar, tarım toplumlarında ortaya çıkmıştır. Bu toplumlar, iş bölümünün ve eşitsizliklerin arttığı, servet birikiminin, siyasal mekanizmaların ve ordunun ortaya çıktığı toplumlardır. Batı’da Bilim Devrimi, Sanayi Devrimi ve Amerikan İhtilali, Fransız İhtilali gibi gelişmelerle ortaya çıkan toplum türü sanayi ve burjuva toplumudur. Milli Ekonomi, 1920 lerde burjuva (kentsoylu), 1930 larda sanayici sınıf yaratma çabaları. Solidarizm-dayanışma… Dr. Edip Öncü

ÇAĞDAŞLIK Başkalarıyla birarada, dışarıdan bir kurtarıcıya ihtiyaç duymadan sosyal hayatın birlikte kurulmasıdır, Bilime, akla

ÇAĞDAŞLIK Başkalarıyla birarada, dışarıdan bir kurtarıcıya ihtiyaç duymadan sosyal hayatın birlikte kurulmasıdır, Bilime, akla ve eleştiriye dayanan seküler bir hayat sürmektir, Sanayi Devrimi ile birlikte modern toplum, kapitalist toplumla aynı anlamda kullanılmaya başlanmıştır, Modern kavramı da çağı yakalayan, onun en son ürünlerini üretenler ve tüketenler olarak anlaşılmaktadır. Dr. Edip Öncü

ÇAĞDAŞLAŞMA VE DAYANIŞMA İnsanların bir arada yaşamalarını sağlayan şey, toplumsal ve ahlakî dayanışmadır. Düşük

ÇAĞDAŞLAŞMA VE DAYANIŞMA İnsanların bir arada yaşamalarını sağlayan şey, toplumsal ve ahlakî dayanışmadır. Düşük işbölümü düzeylerinde, mekanik dayanışma vardır. İnsanlar birbirlerine ortak yaşantı ve inançlarla bağlıdırlar. Organik dayanışma, daha karmaşık toplumlarda görülür. Uzmanlaşmanın artmasıyla insanlar ekonomik olarak birbirlerine bağımlı hale gelirler. Mekanik dayanışma, küçük, geleneksel kapalı toplumlarda görülür Modern toplumlarda ise organik dayanışma vardır. Sağlıklı dayanışma organik dayanışmadır. Dr. Edip Öncü

SANAYI TOPLUMU VE BURJUVA KÜLTÜRÜ Sanayi toplumlarında kültürel biçim ve yapılar iki ana damardan

SANAYI TOPLUMU VE BURJUVA KÜLTÜRÜ Sanayi toplumlarında kültürel biçim ve yapılar iki ana damardan beslenir. Sanatsal ürünler, burjuva (kentli, kentsoylu) bireyinin gelişimine bağlı olarak, kültürün yaratıcı, kişiye özgü yanını vurgular. Yaratıcı bir faaliyeti anlatır. Bir şeyi, bir olayı, bir nesneyi herkesin gördüğünden farklı bir biçimde anlatma sanatın bireysel bir edim olduğunu vurgular. Bu haliyle sanat geleneksel kültürün döngüsellik ve tekrar unsurlarına karşı yaratıcılığın otantikliğini koymuştur. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir. Dr. Edip Öncü