Solunum ve Solunum Hz retim Grevlisi Sleyman Emre

  • Slides: 24
Download presentation
Solunum ve Solunum Hızı Öğretim Görevlisi Süleyman Emre Kocacan

Solunum ve Solunum Hızı Öğretim Görevlisi Süleyman Emre Kocacan

SOLUNUM �Vücudun enerji elde etmek için havadan oksijeni alarak vücuda zararlı olan karbondioksiti havaya

SOLUNUM �Vücudun enerji elde etmek için havadan oksijeni alarak vücuda zararlı olan karbondioksiti havaya geri verilmesi olayına solunum denir. � 1. Hücre solunumu: Mitokondrilerde ATP üretimi � 2. Dış solunum: Kan ile alveol arasındaki gaz değişimi � 3. İç solunum: Vücutta hücreler ile kan arasındaki oksijen alıp karbondioksit verme işi

SOLUNUM SİSTEMİNİN GÖREVLERİ 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. Oksijen ile karbondioksit değişimini

SOLUNUM SİSTEMİNİN GÖREVLERİ 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. Oksijen ile karbondioksit değişimini sağlamak Sesin oluşumunu sağlamak Ağlama, gülme, öksürme, aksırma ve üfleme Koku Vücut sıvılarında p. H'nın düzenlenmesi Anjiyotensin I' in, anjiyotensin II' ye dönüşmesi Solunum kasları yoluyla doğum, defekasyon ve ürinasyonu kolaylaştırmak.

Ventilasyon süreci �Havanın, atmosferden akciğerlere ve akciğerlerden atmosfere hareket etmesine ventilasyon (havalanma) denir. Ventilasyon

Ventilasyon süreci �Havanın, atmosferden akciğerlere ve akciğerlerden atmosfere hareket etmesine ventilasyon (havalanma) denir. Ventilasyon sürecinde havanın hareketi, akciğerler ile atmosfer arasındaki hava basıncı farklılığına bağlıdır. �Ventilasyon süreci, inspirasyon (soluk alma) ve ekspirasyon (soluk verme) olmak üzere iki aşamada gerçekleşir.

İnspirasyon: Havanın akciğerlere çekilmesidir. İnspirasyon aktif bir süreçtir. İnspirasyon sırasında diyafragma kasılarak açılır ve

İnspirasyon: Havanın akciğerlere çekilmesidir. İnspirasyon aktif bir süreçtir. İnspirasyon sırasında diyafragma kasılarak açılır ve göğüs boşluğunun dikey boyutunu hacim olarak artırır. Aynı anda kostaların yukarı ve dışa doğru hareketi ile göğüs boşluğunun hacmi genişler. Akciğer hacmindeki artma, akciğerlerde hava basıncını azaltır ve böylece atmosferdeki hava akciğerlere doğru ilerler. �� Ekspirasyon: İnspirasyon ile birlikte kasılmış olan diyafragma gevşeyerek yükselir ve göğüs boşluğunun dikey hacmi azalır. Kostalar aşağı ve içe doğru hareket ederek göğüs boşluğunun hacminde azalma olur. Akciğer hacmindeki azalma, akciğerlerdeki hava basıncını artırır ve böylece hava akciğerlerden atmosfere doğru verilir. ��

� Sakin solunumda inspirasyon aktif (enerji gerektiren) ekspirason pasif bir olaydır. İnspirasyonda diyafram kasılır

� Sakin solunumda inspirasyon aktif (enerji gerektiren) ekspirason pasif bir olaydır. İnspirasyonda diyafram kasılır akciğer genişler, inspirasyon sonra, akciğer elastik yapısı nedeniyle eski haline döner ve pasif olarak ekspirasyon gerçekleşir.

Yedek İnspirasyon Kasları Egzersiz esnasında devreye girerek hava akışını maksimuma çıkarırlar. - Eksternal interkostal

Yedek İnspirasyon Kasları Egzersiz esnasında devreye girerek hava akışını maksimuma çıkarırlar. - Eksternal interkostal kaslar - Skalen kas - Sternokleidomastoid kas - Serratus anterior kası

Yedek Ekspirasyon Kasları Egzersiz esnasında devreye girerek hava akışını maksimuma çıkarırlar. - Rectus abdominis

Yedek Ekspirasyon Kasları Egzersiz esnasında devreye girerek hava akışını maksimuma çıkarırlar. - Rectus abdominis Abdominal - İnternal oblik kaslar - Eksternal oblik - İnternal interkostal kaslar

ÜST SOLUNUM YOLLARI Burun Mukus salgılar, havayı filtre eder, nemlendirir ve ısıtır. Farinks Solunum

ÜST SOLUNUM YOLLARI Burun Mukus salgılar, havayı filtre eder, nemlendirir ve ısıtır. Farinks Solunum ve sindirimde kullanılan geçiş noktasıdır. Larinks Ekspirasyon sırasında titreşerek sesin oluşumunu sağlayan elastik yapıdaki cord vocal’leri (ses telleri) içerir.

İLETİCİ SOLUNUM YOLLARI İletici havayolu trakeden başlar. Trakea, Larinks ile bronşlar arasında kalan bölgedir.

İLETİCİ SOLUNUM YOLLARI İletici havayolu trakeden başlar. Trakea, Larinks ile bronşlar arasında kalan bölgedir. Trakea’nın ikiye ayrılarak oluşturduğu iki ana dal bronşu akciğerlere girer. Sağ ve sol iki ana bronşa ayrılması ile başlamak üzere alveollere kadar 20 -25 kez dallanır. Sağ akciğer sağ hemitoraks’ta yerleşiktir ve üç lobludur (sağ üst lob, sağ orta lob, sağ alt lob). Sol akciğer; sağ orta lobun homoloğu olan linguayı da içeren sol üst lob ve sol alt lob olarak bölünmüştür. Sağ ve sol akciğerler viseral plevra ile kaplıdır ve tümü pariyetal plevra ile örtülüdür.

� Bronşioller En küçük hava yollarıdır � Terminal bronşioller <0. 5 mm çapında

� Bronşioller En küçük hava yollarıdır � Terminal bronşioller <0. 5 mm çapında

ALVEOLAR SOLUNUM YOLLARI � Respiratuvar bronşioller, alveolar kanallar ve alveoller tarafından oluşur gaz alışverişinin

ALVEOLAR SOLUNUM YOLLARI � Respiratuvar bronşioller, alveolar kanallar ve alveoller tarafından oluşur gaz alışverişinin gerçekleştiği kısımlardır. 300 milyon alveol (60 -80 m 2) yüzey alanı � Alveol üç farklı hücre çeşidi (Tip I, II ve III hücreler) ile döşelidir. Tip I epitel hücreleri gaz değişiminden sorumlu olan birincil hücrelerdir. Tip II hücreler pulmoner sürfaktan sentezler ve hasarlanmadan sonra normal alveolar yapının yenilenmesinden sorumludurlar. Tip III pnömositler, fırça hücreleri olarak da bilinir.

SOLUNUM � 1. Akciğer ventilasyonu : Nefes almak dediğimiz bu basamakta hava akciğerlere alınır

SOLUNUM � 1. Akciğer ventilasyonu : Nefes almak dediğimiz bu basamakta hava akciğerlere alınır ve dışarı verilir. � 2. Solunum zarlarından gaz difüzyonu : Alveol kılcalları ile alveol havası arasındaki geçişlerin olduğu basamaktır. � 3. Oksijen ile karbondioksitin taşınması : Alveol kılcalları ile diğer dokuların kılcal damar yatakları arasında meydana gelen olaylardır. � 4. Kan ile dokular arası gaz değişimidir.

SOLUNUM SAYISI VE HIZI v Solunum hızı ve derinliği, beyin sapındaki medulla oblangatada bulunan

SOLUNUM SAYISI VE HIZI v Solunum hızı ve derinliği, beyin sapındaki medulla oblangatada bulunan solunum merkezi tarafından kontrol edilir. v Her soluk almada, akciğerlere giren ya da her soluk vermede akciğerlerden çıkan hava miktarına ‘tidal volüme’ (solunum havası) denir. Bu hava miktarı ortalama 500 cc’dir. Dinlenme anında her solunum genellikle aynı derinlikte gerçekleşir. Solunumun derinliği alınan hava miktarının normalin altında veya üstünde oluşuna göre derin ve yüzeyel olarak tanımlanır.

Normal bir yetişkinde, bir dakikadaki solunum sayısı dakikada 15 -20 arasındadır; 25 ten fazla,

Normal bir yetişkinde, bir dakikadaki solunum sayısı dakikada 15 -20 arasındadır; 25 ten fazla, 12 az ise sorun olabilir. Solunum hızı � Yenidoğanda : 30 -35 atım/dk � 0 -1 yaş: 26 -35 � 1 -6 yaş: 20 -30 � 6 -11 yaş: 18 -24 � 11 -16 yaş: 16 -24 � Yetişkin: 15 -20 � İler yaş: 12 -20 Solunum bozukluğu aynı zamanda vücut için gerekli oksijenin yetmezliği, zararlı karbondioksitin ise fazlalığı anlamını taşır. Nedeni ne olursa olsun solunum yetmezlikteki bir hasta ile karşılaşıldığında ilk yapılması gereken tedavi hastaya oksijen vermektir. Ancak bu tedavi mutlaka bir sağlık kurumunda ve hekimler tarafından yapılmalıdır. Bu esnada solunum sıkıntısını yaratan durum saptanarak nedene yönelik tedavi yapılmalıdır.

Solunumu Etkileyen Faktörler � Bireyin pozisyonu: Birey otururken ya da ayakta dururken göğüs kafesi

Solunumu Etkileyen Faktörler � Bireyin pozisyonu: Birey otururken ya da ayakta dururken göğüs kafesi serbesttir ve rahatlıkla yükselip alçalabilir. Birey yattığında ya da yere eğildiğinde akciğerler tam genişleyemez ve solunum hareketleri bozulur. � Fiziksel egzersiz: Fiziksel egzersiz sırasında ya da sonrasında hücrelerin oksijen ihtiyacı artar. Oksijen ihtiyacını karşılamak için Solunum derinliği ve dakikadaki solunum hızı artar. � Vücut sıcaklığı: Vücut sıcaklığının 0, 6 0 C artması solunum hızında dakikada 4 sayılık artışa neden olur. Metabolizmanın hızlanması, hücrelerin oksijen miktarını artırırken dokulardan atılacak karbondioksit miktarını da artırır. Bu nedenle, metabolizma faaliyetlerini artıran her olay, solunumun hızını etkiler.

Solunumu Etkileyen Faktörler � Ağrı ve bazı psikolojik sorunlar: Sempatik sinir sisteminin uyarılmasına bağlı

Solunumu Etkileyen Faktörler � Ağrı ve bazı psikolojik sorunlar: Sempatik sinir sisteminin uyarılmasına bağlı olarak solunumun hızı ve derinliği artar. � Bazı hastalıklar: Anemi, pnömotoraks (plevra boşlukları arasına hava girmesi ile alveollerin ya da akciğerin bir kısmının büzüşmesi), amfizem (göğüs duvarının genişleyerek fıçı göğüs hâlini alması), kas hastalıkları ve beyin travması gibi durumlarda solunumun hızı ve derinliği değişir. � Madde kullanımı: Sigara ve alkol gibi maddeler plevra zarında genişlemeye neden olur ve oksijenin alveoller ile eritrositler arasındaki hareketleri bozulur. Bu nedenle solunum hızı artar. � Bazı ilaçlar: Narkotik analjezikler (morfin, diazem vb. ), solunum merkezini deprese ederek solunumun hızı ve derinliğini etkiler.

Solunum Tipleri � Solunumun ritmi, düzenli (regüler) ve düzensiz (irregüler) olabilir. Yenidoğan (0– 28

Solunum Tipleri � Solunumun ritmi, düzenli (regüler) ve düzensiz (irregüler) olabilir. Yenidoğan (0– 28 günlük bebek) ve bebeklerde solunum merkezi tam olarak görevini yapmaya başlamadığından irregüler solunum görülebilir ve bu durum normaldir. � Takipne (taşipne): Solunum hızının normalin üzerinde olmasıdır. Solunum hızlı ve yüzeyseldir fakat düzenlidir. Bu durumda, hasta veya yaralı ile sürekli iletişim hâlinde olunmalı, korku ve endişelerini gidermeye çalışmalıdır. Ayrıca vücut sıcaklığı da kontrol edilmelidir. � Bradipne: Solunum hızının normalin altına inmesidir. Solunumun derinliği normal ve düzenlidir. Bu durum, bazı ilaçların ve hastalıkların yan etkisi olarak ortaya çıktığından, iyi bir öz geçmiş alınmalıdır. � Apne: Solunumun, geçici bir süre durmasıdır. Kalıcı olarak solunumun durması solunum arresti olarak adlandırılır.

�Dispne: Soluk alıp verme sırasındaki solunum güçlüğüdür. Hasta soluk alıp verme sırasında sıkıntı çeker.

�Dispne: Soluk alıp verme sırasındaki solunum güçlüğüdür. Hasta soluk alıp verme sırasında sıkıntı çeker. Bunun sonucunda kanın oksijenlenmesi bozulur. Solunum sırasında çok çaba harcandığından burun kanatları solunuma katılır ve yüz kızarır. �Hiperventilasyon: Solunumun hızı ve derinliğinin artmasıdır. Sadece solunum derinliğinin artması hiperpne olarak tanımlanır. Aşırı fiziksel güç sonucu ortaya çıkar. Bu durumda hasta hemen dinlendirilmelidir. Hasta iletişim kurularak hastaya derin ve yavaş soluk alıp vermesi söylenmelidir. Bu durum, solunum hızını düşürmede yardımcı olacaktır.

Solunum Sayma Tekniği � Solunum saymada en uygun pozisyon oturur pozisyondur. Solunum kısmen istemli

Solunum Sayma Tekniği � Solunum saymada en uygun pozisyon oturur pozisyondur. Solunum kısmen istemli olarak kontrol edildiğinden kişinin solunumunun sayıldığının farkına varmaması gerekir. Eğer hasta solunumunun sayıldığını anlarsa normal solunum düzenini değiştirebilir. � Hastanın üzeri örtülü ise göğüs ya da karın iniş çıkışlarının görülmesini engeller. Bu yüzden üzerindeki örtüler açılmalıdır. Ayrıca sizin pozisyonunuz da hastanın göğüs hareketlerini görebilecek şekilde olmalıdır. � Solunumun saymak için saniyeli saat gereklidir. İşlem öncesi eldiven giyilmelidir. � Kola nabız sayıyor gibi pozisyon verilir. Her soluk alma ve soluk verme aralığı bir solunum olarak değerlendirilir. Göğüs iniş ve çıkışları rahatlıkla görüldükten sonra saatin saniye göstergesi kontrol edilmelidir. Solunum saymaya başlarken saatin saniye ibresinin nerede olduğu unutulmamalıdır.

Solunum Sayma Tekniği � Eğer solunum düzenli ise 30 sn. sayıp iki ile çarparak

Solunum Sayma Tekniği � Eğer solunum düzenli ise 30 sn. sayıp iki ile çarparak dakikadaki solunum sayısı belirlenir. Bu süre, solunum hızı ve derinliği normal olan yetişkinler için yeterlidir. Eğer hastanın solunumun hızı ve derinliği normalden farklı ise ayrıca yenidoğan ve çocuk ise solunum 1 dakika süre ile sayılmaya devam edilir. � Solunumun hızı sayıldıktan sonra solunumun derinliği de gözlenmelidir. Solunum sayımında elde edilen sonuç, hasta gözlem formu veya derece kâğıdına doğru olarak yazılmalıdır. Yasal olarak yazılı kaynaklar her zaman önem taşır. Elde edilen bulgularda anormal bir durum gözlenmiş ise hekime de bu konu hakkında bilgi verilmelidir. � Solunum sayma işlemi, normalde, hasta veya yaralının tam dinlenme hâlinde yapılmalıdır.

Solunum yolunda kısmi ve tam tıkanma 1 -Kısmi Tıkanma : • Az da olsa,

Solunum yolunda kısmi ve tam tıkanma 1 -Kısmi Tıkanma : • Az da olsa, bir miktar hava geçişinin olduğu tıkanmadır. Belirtileri � * Öksürük � * Nefes alabilir � * Konuşabilir İlk yardım � * Oksürmeye teşvik edilir

2 -Tam tıkanma : Hava girişini tamamen engellendiği tıkanmadır. Belirtileri : � * Nefes

2 -Tam tıkanma : Hava girişini tamamen engellendiği tıkanmadır. Belirtileri : � * Nefes alamaz! � * Acı çeker, ellerini boynuna götürür ! � * Konuşamaz! � * Rengi morarmıştır � İlk yardım : � * Heimlich manevrası yapılır. � * Hasta ayakta ya da oturur pozisyonda olabilir. � * Bilinci ve ağız içi kontrol edilir. Sırtına (iki kürek kemiği arasına) 5 -7 kez vurulur. Nesnenin çıkıp - çıkmadığı ağız içerisinden kontrol edilir. � * Çıkmadıysa, arkadan sarılarak gövdesi kavranır. Bir el yumruk yapılarak, baş parmak çıkıntısı midenin üst kısmına, göğüs kemiği altına gelecek şekilde yerleştirilir. Diğer el ile yumruk yapılan el kavranır. Kuvvetle arkaya ve yukarı doğru bastırılır. Bu hareket 5 -7 kez yabancı nesne çıkıncaya kadar tekrarlanılır. � * Eğer nesne çıkmaz ve bilinç kaybı olursa; tıbbi yardım istenir (112). Hemen Temel Yaşam Desteği uygulanır.

TEŞEKKÜRLER

TEŞEKKÜRLER