ORTAHSAR MESLEK ETM MERKEZ MESLEK ET VE AHLK

  • Slides: 24
Download presentation
 ORTAHİSAR MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ MESLEK ETİĞİ VE AHİLİK

ORTAHİSAR MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ MESLEK ETİĞİ VE AHİLİK

MESLEK ETİĞİ TANIMI İş hayatındaki davranışları yönlendiren, onlara rehberlik eden etik prensipler ve standartların

MESLEK ETİĞİ TANIMI İş hayatındaki davranışları yönlendiren, onlara rehberlik eden etik prensipler ve standartların toplamına mesleki etik denilir. Meslek etiği, belirli bir meslek grubunun, meslek üyelerine emreden, onları belli kurallarla davranmaya zorlayan kişisel eğilimlerini sınırlayan, yetersiz ve ilkesiz üyeleri meslekten dışlayan, mesleki rekabeti düzenleyen ve hizmet ideallerini korumayı amaçlayan mesleki ilkeler bütünüdür.

MESLEKİ ETİK İLKELERİ Doğruluk İlkesi: Doğruluk; doğru sözlülük ve güvenirliğe işaret eden bir kavramdır.

MESLEKİ ETİK İLKELERİ Doğruluk İlkesi: Doğruluk; doğru sözlülük ve güvenirliğe işaret eden bir kavramdır. Etik davranış, başkaları ile ilişkilerde dürüst olmayı ve içtenliği gerektirir. İçten ve dürüst davranmayanlar, ilişkilerde kendi sonlarını hazırlarlar ve güven ortamı ortadan kalkar. En önemli zedeleyici davranış biçimi çoğunlukla korku ve güvensizlikten kaynaklanan yalan söylemedir. Kişiler yalandan uzak durarak üstlerine ve altlarına tam bir güven sağlamak zorundadır. İş hayatı içerisinde doğru davranış biçimlerini uygulamak, dürüst, adil, eşit ve tarafsız olmak, yalan söylememek meslek etiğinin temel ilkelerindendir.

Yasallık İlkesi: İş hayatında üretilen her türlü malın üretiminde ve çalışanlarla ilgili problemlerin çözümünde

Yasallık İlkesi: İş hayatında üretilen her türlü malın üretiminde ve çalışanlarla ilgili problemlerin çözümünde yasalara bağlı kalmak da mesleki etik ilkelerindendir. Günümüzde iş yaşamında gerek üretim alanını gerekse çalışma hayatını düzenleyen yasalar mevcuttur. Hatta yalnızca devletlerin değil uluslararası bir takım kuruluşların da bu konuda etkili olduğunu söyleyebiliriz. Hukuken suç teşkil eden emirlerin yerine getirilmemesi konusunda yöneticiler kesin tavır içinde olmalıdırlar.

Yeterlik İlkesi: İş hayatında her gün sürekli gelişmeler olmaktadır. Bu gelişmeleri takip etmek, kendini

Yeterlik İlkesi: İş hayatında her gün sürekli gelişmeler olmaktadır. Bu gelişmeleri takip etmek, kendini yenilemek, iş hayatına uyarlamak mesleki etik ilkeleri arasında önemli yer tutmaktadır. Meslekte sahip olunan mesleki boyut, o işi yapmak konusunda kişiye toplum içerisinde “uzman”, ”yetkili” veya “yeterli kişi” gibi kimlikler kazandırır. Bir işi yapabilmek için diploma ya da herhangi bir belge almak, gerçekte o kişiye söz konusu işi yapabilme konusunda hak ve yetki verir. Bu nedenle meslek elemanlarının iyi bir eğitimden geçmiş olmaları gereklidir. Yeterlik aynı zamanda sorumluluk alabilme, inisiyatif kullanabilme davranışıdır.

Güvenirlik İlkesi: Meslek olarak kabul edilen bütün işlerin kendine özgü etik değer ve ilkeleri

Güvenirlik İlkesi: Meslek olarak kabul edilen bütün işlerin kendine özgü etik değer ve ilkeleri vardır. Mesleğin üyeleri bu etik değer ve ilkelere uygun davranmak durumundadırlar. Uygun davranmadıkları durumda meslek etiği ilkeleri devreye girer. Genel mesleki etik davranış kurallarını şöyle sıralayabiliriz. - Yetersiz ve ilkesiz üyeleri meslekten ayırmak, - Meslek içi rekabeti düzenlemek, - Mesleğin ideallerini korumak. Bu durum meslek türüne, özelliğine hizmet alanına göre çeşitlilik alabilir.

Mesleğe Bağlılık İlkesi: Mesleki etik ilkelerinden biri de kişinin yaptığı işi önemsemesi ve en

Mesleğe Bağlılık İlkesi: Mesleki etik ilkelerinden biri de kişinin yaptığı işi önemsemesi ve en iyi şekilde yapmaya çalışmasıdır. Buna kısaca mesleğe bağlılık diyoruz. Kişinin iş hayatı içerisinde sürekli kendini geliştirmesi ve eğitim olanaklarından yararlanması işine verdiği önemi gösterir. Yalnızca kendi gelişimini yeterli görmeyip, meslektaşlarının mesleki gelişimine katkıda bulunmak ta meslek etiği içindedir. Mesleğe bağlılık kişinin işini sevmesine ve huzurlu bir ortamda çalışmasına katkıda bulunur. Bu da verimliliği artırır.

AHİLİK AHLAKI VE İLKELERİ “Ahi” kelimesi Arapça “kardeşim” manasına gelmektedir ayrıca “yiğitlik”, “kahramanlık” ve

AHİLİK AHLAKI VE İLKELERİ “Ahi” kelimesi Arapça “kardeşim” manasına gelmektedir ayrıca “yiğitlik”, “kahramanlık” ve “cömertlik” gibi anlamları olan Türkçe “akı” kelimesinden geldiği de belirtilmektedir. Ahiliğin; İslam’ın ilk asırlarında ortaya çıkan genç sanatkâr ve zanaatkârların bir araya gelmesiyle oluşmuş “fütüvvet” anlayışının devamı olduğuna dair görüşler de vardır. Türklerin yerleşik hayata geçmelerinde özellikle esnaf arasında bir örgütlenme biçimi olarak fütüvvet benimsenmiş ve bu da “Ahilik” olarak ortaya çıkmıştır.

Ahî Teşkilatı ise, Fütüvvet Teşkilatının Türkler tarafından geliştirilen ve özellikle Anadolu’da yayılmış bulunan bir

Ahî Teşkilatı ise, Fütüvvet Teşkilatının Türkler tarafından geliştirilen ve özellikle Anadolu’da yayılmış bulunan bir şeklidir. Moğol istilası ve bazı iç isyanlar sebebiyle Müslüman Türklerin birliği bozulduğunda halk tedirgin olmuştur. İşte böyle sıkıntılı bir dönemde halkı birbirine sevdiren ve yeniden birliği kuran manevi liderler ortaya çıkmıştır. Mevlâna, Yunus Emre ve Ahi Evran da bunların ileri gelenleridir.

Ahilik ve lonca teşkilatı arasındaki farklar Ahi teşkilatı bağımsızdır. Lonca teşkilatı devlet kontrollündedir. Müslüman

Ahilik ve lonca teşkilatı arasındaki farklar Ahi teşkilatı bağımsızdır. Lonca teşkilatı devlet kontrollündedir. Müslüman olma şartı vardır. Lonca teşkilatı tüm dinlere açıktır. Dayanışma örgütüdür. Zamanla kişisel menfaatler ön plana çıkmıştır.

AHİLİK AHLAKI Ahilikte meslek ahlâkı her şeyden önce gelmekteydi. Her birimin kendi denetleme organları

AHİLİK AHLAKI Ahilikte meslek ahlâkı her şeyden önce gelmekteydi. Her birimin kendi denetleme organları mevcuttu ancak herkesin kendine vicdani kontrolünün en doğru yol olduğu olgusu daha ağır basmaktaydı.

Çalışanlar arasında yamaklık, çıraklık, kalfalık, ustalık, yiğitbaşlık gibi evreler vardı. Bu evrelerin geçilmesinde çırak,

Çalışanlar arasında yamaklık, çıraklık, kalfalık, ustalık, yiğitbaşlık gibi evreler vardı. Bu evrelerin geçilmesinde çırak, kalfa ve ustalık ilişkisi, bir tür baba-evlat şeklinde saygı ve sevgiye dayalıydı. Her ahi bir “pir”e bağlanmak ve sanatın geleneksel büyükleri hakkında sözlü kültürü öğrenmek, hâl ve hareketlerini onlara uydurmak zorundaydı. Bu pirler maneviyatları güçlü, üstün insan ve örnek ahlâk sahibi kimselerdi.

Ahilik mensuplarının, pirlerine gönülden ve manen bağlanmaları işlerinde en küçük bir ihmal ve kusura

Ahilik mensuplarının, pirlerine gönülden ve manen bağlanmaları işlerinde en küçük bir ihmal ve kusura yer vermemelerini sağlamıştır. Aksi durumda bağlı olduğu pirin ona karşı sevgisinin azalacağı veya yok olacağına inanırlardı. Bu da kişinin işine yoğunlaşmasında dikkatli ve özenli olmasını sağlardı.

 AHİLİK İLKELERİ Bir Ahinin, bu kuruma kabul edilebilmesi için birtakım şartları kabul etmesi

AHİLİK İLKELERİ Bir Ahinin, bu kuruma kabul edilebilmesi için birtakım şartları kabul etmesi gerekirdi. Bu şartlarla yaşaması, bu kuralların dışına çıkmaması gerekirdi. Hemen hemen bütün fütüvvetnâmelerde yer alan “Ahinin açık ve kapalı olması gereken” özellikleri şunlardır:

Açık olanlar Ahinin eli açık (cömert), Kapısı açık (konuk sever), Sofrası açık olmalıdır (İkramdan

Açık olanlar Ahinin eli açık (cömert), Kapısı açık (konuk sever), Sofrası açık olmalıdır (İkramdan kaçınmamalıdır. ). Kapalı olanlar Ahinin gözü kapalı (Kimseye kötü gözle bakmamalı, kimsenin ayıbını araştırmamalıdır. ), Beli kapalı [Kimsenin ırzına, namusuna, haysiyet ve şerefine tasallut (saldırgan) etmemelidir. ], Dili kapalı olmalıdır (Kimseye kötü söz söylememelidir. ).

AHİNİN UYMASI GEREKEN KURALLAR *Ana babaya iyilik ve ihsanda (iyilik, bağışlama) bulunup yakın akrabayı

AHİNİN UYMASI GEREKEN KURALLAR *Ana babaya iyilik ve ihsanda (iyilik, bağışlama) bulunup yakın akrabayı ihmal etmemek, *Arkadaşlarına ve komşularına iyi davranmak, *Riyayı (ikiyüzlülük) terk etmek, *Büyüklere karşı hürmetli olmak, *Suçları affetmek, *Kendisinden aşağıda bulunanlara şefkatli davranmak, *Sözünde ve içinde adaletli olmak, *Hüsnüzan (iyi niyet) etmek, *İyi huylu ve güzel ahlâklı olmak, *İşinde ve hayatında doğru, güvenilir olmak,

*Sözünde ve sevgisinde vefalı olmak, sözünü bilmek, *Hizmette ve vermede ayırım yapmamak, *Yaptığı iyilikten

*Sözünde ve sevgisinde vefalı olmak, sözünü bilmek, *Hizmette ve vermede ayırım yapmamak, *Yaptığı iyilikten karşılık beklememek, *Güler yüzlü ve tatlı dilli olmak, *Hataları yüze vurmamak, *Dostluğa önem vermek, *Kötülük edenlere iyilikte bulunmak, *Hiç kimseyi azarlamamak, dedikoduyu terk etmek, *Komşularına iyilik etmek, *Daima samimi davranmak

Başkasının malına hıyanet etmemek, Sabır ehli olmak, Cömert, ikram ve kerem sahibi olmak, Daima

Başkasının malına hıyanet etmemek, Sabır ehli olmak, Cömert, ikram ve kerem sahibi olmak, Daima hakkı gözetmek, Öfkesine hâkim olmak, Suçluya yumuşak davranmak, Sır saklamak, gelmeyene gitmek, Dost ve akrabayı ziyaret etmek, İçi, dışı, özü, sözü bir olmak, Kötü söz ve hareketlerden sakınmak, Maiyetindekileri korumak ve gözetmek, Makam ve mevki sahibi iken mütevazı olmak, güçlü ve kuvvetli olunca affetmek,

Kimler Ahilik Teşkilatına kabul edilmez Münafıklar Müneccimler İçki içenler Tellallar (yalan söyleyen reklamcılar) Pişekârlar

Kimler Ahilik Teşkilatına kabul edilmez Münafıklar Müneccimler İçki içenler Tellallar (yalan söyleyen reklamcılar) Pişekârlar (sözünde durmayanlar) Zalimler , Gaddarlar Sayyadlar (keyfi avcılar) Muhtekirler (karaborsacılar) Kem gözlüler , Ayıp arayanlar, Cimriler Gıybet edenler , Bühtan kılanlar (iftiracılar, yalancılar)

AHİLİK TEŞKİLATININ MESLEKİ EĞİTİMDEKİ YERİ VE ÖNEMİ Çalışmayı ve üretmeyi şart koşan Ahilik sisteminde,

AHİLİK TEŞKİLATININ MESLEKİ EĞİTİMDEKİ YERİ VE ÖNEMİ Çalışmayı ve üretmeyi şart koşan Ahilik sisteminde, meslek edinmek, meslekte uzmanlaşmak ve kaliteli mal üretmek sistemin temel unsurlarındandı. Bu yüzden Ahilik sisteminde, mesleki eğitime özel önem verilmişti. Ahilik sisteminde mesleki eğitim çok küçük yaşlarda başladığı için, Ahi esnafının mesleğini ayrıntıları ile öğrenerek yetişmesi doğal bir sonuçtu. Ahilik sisteminin getirmiş olduğu ustaçırak ilişkisindeki karşılıklı güven duygusu, çırağın mesleğinde uzmanlaşması için, olumlu bir iş ortamı sağlıyordu. Öte yandan Ahiliğin ustaya yüklemiş olduğu, çırağını iyi yetiştirme sorumluluğu, ustanın bu konuya özen göstermesini zorunlu kılıyordu.

Ahilikte bir ustanın yetiştirebileceği çırak sayısının sınırlı tutulması, çıraklara ayrılan zaman ve gösterilen ilginin

Ahilikte bir ustanın yetiştirebileceği çırak sayısının sınırlı tutulması, çıraklara ayrılan zaman ve gösterilen ilginin düşmesini engelliyordu. Bu durum ise; çırağın mesleğinde iyi yetişmesine katkı sağlıyordu. Ahilik sisteminde, çıraklık sayısının bir standarda bağlanıp, sınırlı tutulması, insan kaynakları açısından kalifiye iş gücü oluşturmayı sağlıyordu. Ahilik sisteminin uygulandığı mesleki eğitimden geçen çırak, aynı zamanda ücret karşılığı üretime katılan, yani mal üreten bir kişiydi. Böylece çırak hem tecrübe ediniyor hem geçimini sağlıyor ve ham de iş gücünü ülke kalkınmasına katıyordu. Yani emekte, işte ve üretimde israftan kaçınılıyordu.

 Ahiliğin geliştirmiş olduğu, meslek edindirme ve mesleki eğitim sistemi olan çıraklık; teorik eğitim

Ahiliğin geliştirmiş olduğu, meslek edindirme ve mesleki eğitim sistemi olan çıraklık; teorik eğitim ile uygulamalı eğitimin aynı anda alınmasını sağlıyordu. Çırak ustasının yanında, ustasını gözlemleyerek, aldığı bilgilerle doğrudan üretime katılarak mesleki eğitimini tamamlıyordu. Ahilik sistemine giren çocuk, çıraklık ve kalfalık döneminde uzun yıllar uygulamalı olarak üretim sürecine katıldığı için, mesleğinin tüm inceliklerini öğrenip, uzmanlaşarak usta oluyordu.

Ahilik sisteminde mesleki eğitime verilen önem gereği; uzun yıllar eğitim alarak bir meslekte uzmanlaşmış

Ahilik sisteminde mesleki eğitime verilen önem gereği; uzun yıllar eğitim alarak bir meslekte uzmanlaşmış bir kişinin, o mesleği bırakıp başka bir meslekle uğraşmasına izin verilmezdi. Bu yasak mesleki eğitime ve kaliteye önem vermenin bir sonucudur. Bir in sanın eğitim almadığı bir alanda mesleki başarı elde etmesi, elbette düşünülemezdi.

DERSİMİZ SONA ERMİŞTİR BİZİ DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ

DERSİMİZ SONA ERMİŞTİR BİZİ DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ