SALIK HZMETLER MESLEK YKSEOKULU LK VE ACL YARDIM

  • Slides: 24
Download presentation
SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEOKULU İLK VE ACİL YARDIM PROGRAMI AYP-216 SAĞLIK YÖNETİMİ Öğr. Gör.

SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEOKULU İLK VE ACİL YARDIM PROGRAMI AYP-216 SAĞLIK YÖNETİMİ Öğr. Gör. Hayrettin KATİPOĞLU

Sağlık Hizmetlerinin Tarihsel Gelişimi AYP-216 SAĞLIK YÖNETİMİ Hafta-3

Sağlık Hizmetlerinin Tarihsel Gelişimi AYP-216 SAĞLIK YÖNETİMİ Hafta-3

SAĞLIK HİZMETLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ Kurtuluş Savaşı yıllarında yaşanan tüm olumsuz koşullara rağmen, ülkenin tamamını

SAĞLIK HİZMETLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ Kurtuluş Savaşı yıllarında yaşanan tüm olumsuz koşullara rağmen, ülkenin tamamını kapsayacak diğer kurumlardan bağımsız, bir sağlık teşkilatının gerekliliği düşünülmüş ve ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM) İcra Vekilleri Heyeti içinde sağlık ve sosyal yardımdan sorumlu bir bakanlığın kurulmasına karar verilmiştir. İstanbul’dakinden ayrı olarak Ankara’da TBMM tarafından 3 Mayıs 1920 tarihinde o zamanki adı Sıhhat ve İçtima-i Muavenat Vekâleti olan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı kurulmuş olup ilk sağlık bakanı Dr. Adnan Adıvar’dır. Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü daha sonra kapsam dışına çıkartılmış, bakanlığın adı da 1988 tarihinde Sağlık Bakanlığı olarak değiştirilmiştir.

Cumhuriyet Dönemi 1923 - 1937 Dönemi Sağlıklı bireylerde aşılama, çevre temizliği, sağlık eğitimi gibi

Cumhuriyet Dönemi 1923 - 1937 Dönemi Sağlıklı bireylerde aşılama, çevre temizliği, sağlık eğitimi gibi konulara öncelik verilmiş bunların yanı sıra tedavi edici ve rehabilite edici hizmetlerde de zamanla önemli mesafeler alınmıştır. Cumhuriyet’in ilk Sıhhiye Vekili Doktor Refik Saydam’dır. Doktor Refik Saydam, bakanlık açısından istikrarlı bir dönem olan, 14 yıllık Sıhhiye Vekâleti döneminde öncelikle halkın sağlığının korunması (hıfzıssıhha), ülke nüfusunun artırılması ve ülkenin sağlık sisteminin modernleşmesi konularında önemli çalışmalarda bulunmuştur. Refik Saydam “koruyucu/önleyici hizmetlere öncelik” verilmesini sağlamış, tedavi edici hizmetler ise yerel yönetimlere devredilmeye çalışılmıştır. Saydam döneminde Ankara, İstanbul, Sivas, Erzurum ve Diyarbakır’da Numune Hastaneleri açmıştır.

Cumhuriyet Dönemi 1923 - 1937 Dönemi Saydam döneminde, sağlık hizmetlerinin örgütlenmesinde, yetkileri ve hizmet

Cumhuriyet Dönemi 1923 - 1937 Dönemi Saydam döneminde, sağlık hizmetlerinin örgütlenmesinde, yetkileri ve hizmet olanakları oldukça genişletilmiş “hükûmet tabiplikleri” birimleri oluşturulmuştur. Sağlık Bakanlığı’nı illerde vali temsil eder, ancak, il sağlık müdürü vali adına sağlık hizmetlerinin organizasyonunu yürütür. İlçelerde ise sağlık hizmetlerinin sorumlusu, kaymakam olup adına işleri yürüten ise hükûmet tabibidir. Hükûmet tabipliklerine, ilçelerde bulaşıcı hastalıklarla savaş, adli hekimlik, fakir hastaların teşhis ve tedavisi ile genel idari işler verilmiştir. Bunlar özel muayenehane açabiliyor ve o bölgede eczane yoksa ilaç da satabiliyorlardı.

1937 – 1960 Dönemi Refik Saydam döneminden sonra 1960 yılına kadar görev yapan bakanların

1937 – 1960 Dönemi Refik Saydam döneminden sonra 1960 yılına kadar görev yapan bakanların tamamı onun ortaya koymuş olduğu uygulamaları sürdürmek ve geliştirmek üzerine yoğunlaşabilmişlerdir. Bakanlık için bir geçiş süreci sayılabilecek bu dönemde iki dönem Sağlık Bakanlığı görevinde bulunan Doktor Behçet Uz, çağın gereklerine uygun olan ve içinde bir Sağlık Bankası fikri de bulunan iki adet sağlık planı (Birinci 10 Yıllık Sağlık Planı)hazırlamışsa da bu planları her hali ile uygulama fırsatı bulamamıştır. Behçet Uz döneminde, sağlık hizmetlerinde bazı temel değişiklikler olmuştur: 1. Sıtma, tifüs ve çiçek salgınları yaşanmış ve 1945 yılında “Olağanüstü Sıtma Savaş Kanunu” çıkartılmıştır. 2. Türkiye’de verem hastalığı ile mücadele, 1949 yılına kadar “Verem Savaş Dernekleri” tarafından yürütülmekte iken, 1960 yılında Verem Savaş Genel Müdürlüğü kurularak bu hizmet bütünüyle Sağlık Bakanlığı’na geçmiştir.

Behçet Uz döneminde, sağlık hizmetlerinde bazı temel değişiklikler olmuştur: 3. Sosyal Sigortalar Kurumu(SSK), 1945

Behçet Uz döneminde, sağlık hizmetlerinde bazı temel değişiklikler olmuştur: 3. Sosyal Sigortalar Kurumu(SSK), 1945 yılında kurulmuştur. 4. 1952 yılında "Ana ve Çocuk Sağlığı Örgütü" kurulmuş, Ana ve Çocuk Sağlığı (AÇS) merkezleri, şubeleri ve istasyonları açılmıştır. 5. 1947 -1948 yıllarında Sağlık Bakanlığı yapan Dr. Behçet Uz, bir sağlık planı hazırlatmıştır. Buna göre, her 20. 000 nüfus (ya da 40 köy) için 10 hasta yatak kapasiteli, iki hekim, 11 hekim dışı sağlık personelinin görev yaptığı, koruyucu ve tedavi edici hizmetlerin entegre edilebileceği bir “sağlık merkezi” kurulması öngörülmüştür. 6. 1950 – 1960 yılları arasında, Bakanlık il ve bazı ilçelerde devlet hastaneleri açmaya başlamış, belediye hastanelerinin de zaman içinde Sağlık Bakanlığı’na devredilmesi planlanmıştır.

1960 -1980 yıllarında sağlık politikaları Ülkemizde, 1960 yılından itibaren sosyal devlet anlayışı benimsenmiştir. Sosyal

1960 -1980 yıllarında sağlık politikaları Ülkemizde, 1960 yılından itibaren sosyal devlet anlayışı benimsenmiştir. Sosyal devletin en önemli ayaklarından biri de halka etkin ve ücretsiz sağlık hizmeti sunumudur. Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesinin gerekçeleri: Sağlık hizmetlerinin birincil amacı, insanları hastalıklardan korumak ve gerektiğinde tedavi etmektir. İnsanlar hastalıklar sonucu sakat/sorunlu kalabilir, hatta yaşamlarını yitirebilirler. O zaman, sağlık hizmetlerinin ikincil ve üçüncül amaçlarından söz edilebilir. Hastalananların ileri tedavileri ve sakat kalanların rehabilitasyonudur.

1960 -1980 yıllarında sağlık politikaları Hekim ve diğer sağlık personelinin görevi sadece tedavi edici

1960 -1980 yıllarında sağlık politikaları Hekim ve diğer sağlık personelinin görevi sadece tedavi edici değil aynı zamanda koruyucu ve rehabilite edici hizmetler de sunmaktır. Kent merkezlerinde yoğunlaşan hastaneler, aşırı hasta müracaatlarına yanıt veremez duruma gelmişler, muayene ve tahlil/röntgen randevu uygulamalarına başlanmıştır. Koruyucu/önleyici hizmetler yerine getirilmediği için, hastalıkların kontrolünde güçlükler oluşmuştur. Sağlık hizmetleri çok pahalıya mal olmuş, kırsal yerlerdeki halk, sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanamaz hâle gelmişlerdir. 1961 yılında çıkartılan “ 224 sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi” hakkındaki Kanun, bu durumu düzeltmeyi ve sağlık hizmetlerini yeniden örgütlemeyi amaçlayan ilkelere sahiptir. Bu ilkeler, 1978 yılında Almatı'da toplanan Temel Sağlık Hizmetleri Konferansı’na katılan ülkeler tarafından da benimsenmiştir.

Sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi yasası 1961 yılında kabul edilmiş, 1963’de Muş ilinde pilot uygulama başlatılmış,

Sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi yasası 1961 yılında kabul edilmiş, 1963’de Muş ilinde pilot uygulama başlatılmış, 1 Ocak 1984 tarihi itibari ile de bütün Türkiye'de uygulamaya konulmuştur. Bu kanunda yer alan bazı ilkeler şunlardır: 1. Eşit ve sürekli hizmet: Yaşamın sürdüğü en uç noktadaki köylere kadar ulaşabilecek bir sağlık hizmet ağı kurulması öngörülmüştür. 2. Entegre hizmet: Sosyalleştirilmiş sağlık hizmetleri ile “dar bölgede çok yönlü hizmet” prensibi getirilmiştir. Koruyucu ve tedavi edici bütün hizmetler aynı birim tarafından(sağlık ocağı) verilir. Bu tür hizmete “entegre(birleştirilmiş) hizmet” denir.

Bu kanunda yer alan bazı ilkeler şunlardır: 3. Kademeli hizmet: Hastaların, önce birinci basamak

Bu kanunda yer alan bazı ilkeler şunlardır: 3. Kademeli hizmet: Hastaların, önce birinci basamak sağlık hizmeti veren kuruluşlarına(örneğin; sağlık ocağı) başvurmaları ve buralarda ayaktan tanı ve tedavi edilemeyenlerin ikinci basamak olan hastanelere sevk edilmeleri gerekir 4. Katılımlı hizmet: Halkın sağlık hizmetlerini benimsemesi ve sahip çıkması için her sağlık ocağında kurulması gereken “sağlık ocağı sağlık kurulu”nun toplumun sağlık eğitimine ve hizmet alımına aracılık etmesi istenmiştir. 5. Nüfusa göre hizmet: Sosyalleştirilmiş sağlık hizmetleri nüfus kriterine göre örgütlenmiştir. Her 5 -10. 000 kişi için bir sağlık ocağı, bölgedeki köylerde ya da mahallelerde ise yaklaşık her 2. 500 kişi için bir sağlık evi kurulması planlanmıştır. 6. Ekip hizmeti: Sağlık hizmetlerinin bir ekip tarafından yürütülmesi zorunluluğu vardır. Ekip, denince bilgi, beceri, yetki ve sorumluluk açısından bir diğerini tamamlayan, aynı amaç için bir arada çalışan değişik meslek mensupları olarak söylenebilir.

O dönem için üç tip sağlık ocağı gerçekleştirilmiştir: Köy tipi, ilçe tipi ve il

O dönem için üç tip sağlık ocağı gerçekleştirilmiştir: Köy tipi, ilçe tipi ve il tipi Sağlık ocaklarının planlanan başlıca görevleri: • • • Ana ve çocuk sağlığı, Aile planlaması, Sıtma, verem, frengi, lepra, trahom ile savaşı, Çevre sağlığı hizmetleri, Halk için sağlık eğitimi, Aşılama, Poliklinik hizmetleri, Evde hasta bakımı, İlk ve acil yardım, Laboratuvar işleri (preparat, serum ve öteki materyalin gönderilmesi), Ücretsiz ilaçların dağıtımı Sosyalizasyon Yasası’na göre, sağlık örgütlenmesinin en uç birimi sağlık evleri olup sağlık ocaklarına bağlı hizmet etmeleri öngörülmüştür. Sağlık evinde en az bir ebe görev yapar. Sosyalizasyon yasası ile 1960’lardan itibaren planlı döneme geçilmiş, beşer yıllık kalkınma planlarında ülkenin mevcut sağlık sorunları değerlendirilmiş, sağlık politikaları belirlenmiştir.

1980 -2002 Yılları arası sağlık politikaları Yeni anayasa ile(1982 Anayasası) sağlık hizmetlerinde devletin, icracı

1980 -2002 Yılları arası sağlık politikaları Yeni anayasa ile(1982 Anayasası) sağlık hizmetlerinde devletin, icracı olmadan çok düzenleyici ve denetleyici bir pozisyon alması kararlaştırılmıştır. Böylece sağlık hizmetlerinde devletin daha geri plana çekilmesi ve özel sektörün teşvik edilmesi planlanmıştır. 1990’lardan itibaren gündeme gelen diğer bir konu da sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi uygulamasına alternatif bir uygulama olan Aile hekimliği sistemidir. Bu dönemde yürütülen “Sağlık Reformu” çalışmalarının ana bileşenleri şunlardır: 1. Genel Sağlık Sigortasına geçilmesi, 2. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin aile hekimliği içinde çözümlenmesi, 3. Hastanelerin özerk hâle dönüşmesi, 4. Sağlık Bakanlığı’nın planlayıcı-denetleyici işlev kazanması…

1980 -2002 Yılları arası sağlık politikaları Sağlık Bakanlığı tarafından 2001 yılında yayınlanan “Sağlık Hizmetlerinin

1980 -2002 Yılları arası sağlık politikaları Sağlık Bakanlığı tarafından 2001 yılında yayınlanan “Sağlık Hizmetlerinin Yürütülmesi Hakkında Yönerge”de sağlık ocaklarında çalışan bütün personelin görevleri açıkça belirtilmiştir. Bunlardan hekimlerin görevleri aşağıda sıralanmıştır: 1. Aile planlaması hizmetleri, 2. Evlilik öncesi ve evlilikte danışmanlık hizmetleri, 3. 15 -49 yaş grubu kadınlarda sağlık sorunları, 4. Doğum öncesi, sonu izlem ve bakım, 5. Yeni doğan, bebeklik ve 1 -6 yaş dönemi çocukların bakımı, 6. Beslenme bozukluğu hastalıkları, 7. Okul sağlığı hizmetleri, 8. Çevre sağlığı hizmetleri,

1980 -2002 Yılları arası sağlık politikaları Bunlardan hekimlerin görevleri aşağıda sıralanmıştır: 9. Bulaşıcı hastalıklar,

1980 -2002 Yılları arası sağlık politikaları Bunlardan hekimlerin görevleri aşağıda sıralanmıştır: 9. Bulaşıcı hastalıklar, ishal ve paraziter hastalıklarla mücadele, 10. Bağışıklama hizmetleri, 11. Poliklinik, laboratuvar hizmetleri ve gerektiğinde sevk, 12. İlk yardım ve acil müdahale hizmetleri, küçük cerrahi müdahale, enjeksiyon ve pansuman hizmetleri, 13. Kronik hastalıklarla mücadele, 14. Ruh hastalığı ve geriatri hizmetler, 15. Kötü alışkanlıklarla mücadele, 16. Adli tabiplik ve bilirkişilik hizmetleridir. Sağlık ocağı hizmetlerinin en temel ilkesi “nüfusa göre örgütlenme”dir.

2003 Sonrası Dönem; Sağlıkta Dönüşüm Programı 2003 sonrası sağlık hizmetlerinin yeniden yapılandırılması acil eylem

2003 Sonrası Dönem; Sağlıkta Dönüşüm Programı 2003 sonrası sağlık hizmetlerinin yeniden yapılandırılması acil eylem planı çerçevesinde “Herkese Sağlık” adı altında birtakım hedefler ortaya konulmuştur. Acil eylem planının belirlenmesinden hemen sonra ise 2003 yılında Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP) hazırlanarak uygulamaya geçilmiştir. Sağlıkta Dönüşüm Programı SDP, sağlık hizmetlerinin etkili, verimli ve hakkaniyete uygun bir şekilde organize edilmesi, finansmanının sağlanması ve sunulmasını hedeflemiştir.

Sağlıkta Dönüşüm Programının Temel İlkeleri 1. İnsan merkezlilik: Sağlığın aile ortamında üretildiği gerçeğinden hareketle

Sağlıkta Dönüşüm Programının Temel İlkeleri 1. İnsan merkezlilik: Sağlığın aile ortamında üretildiği gerçeğinden hareketle birey “aile sağlığı” kavramı çerçevesinde ele alınmaktadır. 2. Sürdürülebilirlik: Ülkemiz koşulları ve kaynakları ile uyumlu olması ve kendini besleyerek bir devamlılık arz etmesi ilkesidir. 3. Sürekli kalite gelişimi: Hep daha iyiyi aramayı, sistemin hatalarından öğrenmeyi sağlayacak bir geri bildirim mekanizması oluşturulmasıdır. 4. Katılımcılık: İlgili tüm tarafların görüş ve önerilerinin alınması, yapıcı bir tartışma ortamının sağlanmasıdır.

Sağlıkta Dönüşüm Programının Temel İlkeleri 5. Uzlaşmacılık: Sektörün farklı bölümleri arasında karşılıklı çıkarları gözeterek

Sağlıkta Dönüşüm Programının Temel İlkeleri 5. Uzlaşmacılık: Sektörün farklı bölümleri arasında karşılıklı çıkarları gözeterek ortak noktalarda buluşma arayışlarıdır. 6. Gönüllülük: Sistem içerisinde yer alacak bütün birimlerin belirlenen amaçlara yönelik davranmalarını sağlama yöntemidir. 7. Güçler ayrılığı: Sağlık hizmetlerinin finansmanını sağlayan, planlamasını yapan, denetimi üstlenen ve hizmeti üreten güçlerin birbirinden ayrılması ilkesidir. 8. Desantralizasyon: Değişip gelişen koşullara ve çağdaş anlayışa uygun olarak yerinden yönetimin hayata geçirilmesi hedeflenmektedir. 9. Hizmette rekabet: Farklı hizmet sunucuları (özel sektör) ile sürekli kalite gelişimi ve maliyet azalmasına yönelik bir teşvik ortamı oluşacaktır.

Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın Bileşenleri 1. Planlayıcı ve denetleyici bir Sağlık Bakanlığı: Sağlık Bakanlığı sağlık

Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın Bileşenleri 1. Planlayıcı ve denetleyici bir Sağlık Bakanlığı: Sağlık Bakanlığı sağlık hizmetlerinin planlaması ve sunumu sırasında koruyucu hizmetlere öncelik verecek, birinci basamak sağlık hizmetleri güçlendirilecektir. 2. Herkesi tek çatı altında toplayan Genel Sağlık Sigortası: Sosyal Sigortalar Kurumu, BAG-KUR ve Emekli Sandığı’nın standart birliği sağlayamamış olması, farklı düzey ve yollarla hizmet üretmesi veya satın alması sonucu oluşan tablo olumsuzluğu nedeni ile sistemler birleştirilmiştir. 3. Yaygın, erişimi kolay ve güler yüzlü sağlık hizmet sistemi: Ülkenin sosyoekonomik ve coğrafi yapısı dikkate alınarak, çağdaş normlara uygun sağlık hizmeti sunma hedeflenmiştir.

Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın Bileşenleri 4. Güçlendirilmiş Temel Sağlık Hizmetleri ve Aile Hekimliği: Temel sağlık

Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın Bileşenleri 4. Güçlendirilmiş Temel Sağlık Hizmetleri ve Aile Hekimliği: Temel sağlık hizmetlerinin kurumsal konumu, diğer sağlık hizmetleri düzeylerinin üzerinde yetki ve kontrol sahibi olacak şekilde yapılandırılmıştır. 5. Etkili, kademeli sevk zinciri: Etkin bir sevk zincirinin kurulabilmesinin ön şartı, hastanın kendi seçtiği ve güvendiği bir hekimden birinci basamak hizmeti almasıdır. Hasta memnuniyetini de esas alan bir "aile hekimliği uygulaması" sistemin esasını oluşturmaktadır.

Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın Bileşenleri 6. İdari ve mali özerkliğe sahip sağlık işletmeleri: Hastanelerin tümü,

Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın Bileşenleri 6. İdari ve mali özerkliğe sahip sağlık işletmeleri: Hastanelerin tümü, sigorta kurumu ile sözleşme yapmak ve sevk zinciri esaslarına uymak kaydı ile tüm yurttaşlara hizmet verebileceklerdir. 7. Bilgi ve becerili, yüksek motivasyonlu sağlık çalışanı: Sağlıkta dönüşüm programının başarısı, büyük ölçüde uygun nitelikli ve gerekli insan kaynakları varlığına bağlı olacaktır. Sağlık sektörü çalışanı ve yöneticilerinin, Avrupa Birliği'ne uyum süreci de dikkate alınarak görev yetki ve sorumluluklarının tanımlanması sağlanmıştır. Bu uygulamalardan birisi de sözleşmeli personel çalıştırılmasıdır.

Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın Bileşenleri 8. Sistemi destekleyecek eğitim ve bilim kurumları: Ülkemizde sektörel analizleri

Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın Bileşenleri 8. Sistemi destekleyecek eğitim ve bilim kurumları: Ülkemizde sektörel analizleri yapabilecek, araştırmalar planlayacak, hükümetlere danışmanlık yapacak ve sektörün ihtiyaç duyduğu insan gücüne mezuniyet sonrası eğitimler verecek bir kuruma ihtiyaç vardır. Tıp eğitimi, tıpta uzmanlık sınavına hazırlık eğitimi olmaktan çıkarılıp, hekimleri Sağlıkta Dönüşüm Programı doğrultusunda hizmet vermeye yönlendirecek bilgi ve birikimle donatmayı hedeflemelidir. 9. Nitelikli ve etkili sağlık hizmetleri için kalite ve akreditasyon: Kurulacak olan "Ulusal Kalite ve Akreditasyon Kurumu", ruhsatlandırma, sertifikasyon ve akreditasyon konularını düzenleyecektir.

10. Akılcı ilaç ve malzeme yönetiminde kurumsal yapılanma: İlaç, malzeme ve tıbbi cihazların standardizasyonu,

10. Akılcı ilaç ve malzeme yönetiminde kurumsal yapılanma: İlaç, malzeme ve tıbbi cihazların standardizasyonu, ruhsatlandırması ü Ulusal ilaç kurumu; ü Tıbbi cihaz kurumu; ü Karar sürecinde etkili bilgiye erişim; Sağlık Bakanlığı’nın idari ve fonksiyonel açıdan yeniden yapılandırılması, tüm vatandaşların genel sağlık sigortası kapsamı altına alınması (Genel Sağlık Sigortası), sağlık kuruluşlarının tek çatı altında toplanması, hastanelerin idari ve mali açıdan özerk bir yapıya kavuşturulması, Aile hekimliği uygulamasına geçilmesi gerçekleşmiştir.

Sağlıkta Dönüşüm Programı Bileşenleri ü Anne ve çocuk sağlığına özel önem verilmesi, ü Koruyucu

Sağlıkta Dönüşüm Programı Bileşenleri ü Anne ve çocuk sağlığına özel önem verilmesi, ü Koruyucu hekimliğin yaygınlaştırılması, ü Özel sektörün sağlık alanına yatırım yapmasının özendirilmesi, ü Tüm kamu kuruluşlarında alt kademelere yetki devri, ü Kalkınmada öncelikli bölgelerde yaşanan sağlık personeli eksikliğinin giderilmesi, ü Sağlık alanında “e-dönüşüm projesinin” hayata geçirilmesi. Sonuçta Vekâlet’in kuruluşundan itibaren 55 adet Bakanın görev yaptığı göz önüne alındığında bir bakanın ortalama görev süresi yaklaşık 1, 6 yıl olarak karşımıza çıkmaktadır