MKROBYOLOJ II 1 Rickettsia ENFEKSYONLARI Rickettsiaceae fam Rickettsia
MİKROBİYOLOJİ II 1
Rickettsia ENFEKSİYONLARI Rickettsiaceae fam Rickettsia cinsi Ehrlichiaceae fam Ehrlichia, Aegyptianella, Anaplasma, Cowdria ve Neorickettsia
Rickettsia - Genel Özellikler ◙ Rickettsial mikroorganizmalar, Bergey's Manual of Systematic Bacteriology'e (2001) göre, Alphaproteobacteria sınıfında, Rickettsiales takımında yer alırlar. ◙ Riketsiaları (order Rickettsiales); Rickettsiaceae ve Ehrlichiaceae olmak üzere iki familya oluşturur. ◙ Rickettsiaceae familyasındaki Rickettsia cinsi organizmalar genel olarak makrofajları, lökositleri ve endotelial hücreleri hedefler. ◙ Ehrlichiaceae familyası; Ehrlichia, Aegyptianella, Anaplasma, Cowdria ve Neorickettsia cinslerini içerir.
Rickettsia - Etiyoloji ◙ Rickettsialar; sadece konakçı hücrelerinde çoğalabilen (obligat intrasellüler), küçük kokobasil şeklinde (0. 3 0. 5 x 0. 8 2 µm) veya pleomorfik, hareketsiz bakteri grubunu oluşturur. ◙ Gram negatif olmakla birlikte anilin boyaları ile iyi boyanmadığından Gimenez, Macchiavello, Stamp veya Giemsa gibi metotlarla boyanmalıdır. Leishman gibi Romanowsky metodu da tercih edilebilir. ◙ Elektron mikroskopik olarak ve kimyasal olarak Gram negatif bakterilere benzerler. ◙ Riketsialar hücre duvarlarında peptidoglikana sahiptirler.
Rickettsia - Etiyoloji ◙ Konakçı hücre bağımlılığı ve bazik boyalara zayıf affinite göstermelerine ilaveten bir omurgasız vektöre gereksinim duymaları ile konvansiyonel bakterilerden ve klamidialardan ayrılırlar. ◙ Endotoksik aktiviteleri vardır. ◙ Riketsialar, embriyolu yumurtada, doku kültürü hücrelerinde veya laboratuvar hayvanlarında (kobay ve fare) üretilebilir. ◙ Optimal ısı 33 35°C‘ dir. Generasyon süresi 9 saattir. ◙ Riketsialar, bazı Proteus suşlarının somatik antijenleri ile kros reksiyon verirler. ◙ Bu fenomen, (Weil Felix reaksiyonu) Riketsiyal enfeksiyonların tanısında kullanılır.
Rickettsia - Etiyoloji ◙ Hücre kültüründe iyi bir üreme için, riketsia türüne bağlı olarak bir kaç hafta inkübasyona ihtiyaç vardır. ◙ Riketsialar için transaminazlar, dehidrogenazlar, sitrik asit siklus enzimlerinin kullanımı ve glutamat temel besindir. Glikolitik aktivite zayıftır. Riketsial adenozin difosfat (ADP) hücre membranlarına geçerek konakçı adenozin trifosfataza (ATP) değişir. ◙ Bazı tifus riketsiaları tarafından hemolizinler üretilir. ◙ Riketsialar, endotoksine benzer lipopolisakkaritler içerir. Bunlar koruyucu antikor üretimini güçlü bir şekilde uyardıklarından Gram negatif bakterilerin gerçek endotoksinlerinden farklıdırlar.
Rickettsia - Patogenez ◙ İnfeksiyonlar vasküler sistemde başlar. ◙ Organizmalar endotelial ve fagositik hücrelerde prolifere olur ve kan yoluyla yayılırlar. ◙ İnfekte endotelial hücrelerin hiperplazisi ile oluşan küçük trombuslar nedeniyle, küçük kan damarlarında tıkanma şekillenir. ◙ Ateş, hemorajik lekeler, zihin bulanıklığı, şok, derialtı ve derinin parçalı gangreni bildirilen belirti ve lezyonlardır. ◙ Bu klinik belirtilerin; kısmen riketsiaların endotoksine benzer maddeleriyle olduğu düşünülmektedir.
Rickettsia - Patogenez ◙ Parazitizasyondaki adımlar; adherens, endositoz ve fagozom hasarıdır. Adherens, konakçı hücresinin yüzey reseptörleri tarafından kolaylaştırılır. ◙ Riketsialar, endotelial hücrelere, aktif olarak başlattığı endositoz yoluyla girerler. ◙ Yutulmadan sonra riketsialar fosfolipaz aracılığıyla fagozomal membranı harap eder ve sitoplazma içerisinde veya bazı vakalarda (spotted fever) nukleus içerisinde replike olurlar. ◙ Replikasyon, endotelial hücre nekrozu ve vaskülit ile sonuçlanır. Bu da; vasküler bozukluklara, hemoraji, ödem, perfüzyon yetersizliklerine, tromboz ve nekroza sebep olur.
• Kan örneğinde Rickettsia rickettsii’nin endotel hücrelerinde immunohistolojik yöntemlerle boyaması (kırmızı renkli)
Rickettsia - Epizootiyoloji ◙ ◙ Tifusun (R. prowazehii), Murine tifusun (R. typhi) ve Scrub çalılık tifusunun (R. tsutsuga-mushi) etiyolojik ajanlarını da kapsayan çoğu Rickettsia türleri primer olarak insan patojenleridir. ◙ İnsanların yaygın riketsial hastalığı olan; Rickettsia rickettsii‘ nin sebep olduğu Kayalık Dağları Humması, köpekleri de etkiler. ◙ Patojenitesi yüksek olan bu mikroorganizmalar, küçük kan damarlarının endotelial hücrelerine karşı bir affinite gösterirler.
Rickettsia - Epizootiyoloji ◙ E. chaffeensis ve E. sennetsu gibi insan patojenleri dışındaki Ehrlichia türleri evcil ve yabani hayvanların patojenleridir. ◙ Bunların lökositler veya trombositlere karşı affiniteleri vardır ve fagozom/lizozom füzyonunu inhibe ederek fagozomlar içerisinde canlı kalır ve replike olurlar. ◙ Ruminantlarda Heartwater (kalpte sıvı toplanması) nın nedeni olan Cowdria ruminantium etkenleri hastalığın başlangıç fazında makrofajları ve lenfoid dokuların diğer hücre tiplerini parazitize ederler. ◙ Organizmalar, vücutta endotelial hücrelerde memb rana bağlı vakuoller içerisinde lokalize olurlar.
Rickettsia - Epizootiyoloji ◙ Neorickettsia cinsi içerisindeki iki tür (E. chaffeensis ve E. sennetsu), köpeklerde akut, ateşli bir hastalığa sebep olur. ◙ Predominant olarak lenf nodüllerinde lokalize olan bu organizmalar yaygın lenfadenopati yaparlar. ◙ Anaplasma türleri ve Aegyptianella pullorum kırmızı kan hücrelerinin vakuolleri içerisinde bulunur. ◙ Rickettsia infeksiyonlarında immunite hem hücresel, hem de humoraldir.
Rickettsia - Epizootiyoloji ◙ Riketsia infeksiyonlarında bulaşma; 1. Memelilerde infekte bir artropodun (kene, bit, pire veya mite) beslenmesinin bir sonucu olarak deriye doğrudan penetrasyon yoluyla, 2. Artropodlarda, infekte hayvanların kanının emilmesi sonucunda, 3. Artropodtan sonraki nesillere infekte yumurta ile, 4. Alabalık zehirlenmesinde olduğu gibi infekte trematodların sindirim yoluyla alınmasıyla olur. ◙ Konakçı hayvanlar ve artropod vektörler, riketsiaların çoğu için rezervuardırlar.
Rickettsia - Epizootiyoloji ◙ Ehrlichia canis, Anaplasma marginale gibi riketsial organizmalar latent infeksiyonlar yapar. ◙ Riketsialar, artropodlarda tükrük bezleri, ovaryumlar ve diğer organlara yayılmadan önce midenin epithelial hücrelerinde replike olur. ◙ Artropod konakçı hayvanda beslendiğinde organizmayı bulaştırır. ◙ R. rickettsii gibi organizmalar transovarial bulaşma yoluyla bir kene populasyonunda bulunur. ◙ Aynca, kenelerde E. canis ve E. phagocytophila transstadial olarak bulaşır. ◙ Rickettsiales üyelerinin çoğunluğu artropodlarla taşınır fakat bazı Ehrlichia türlerinin vektörleri henüz net olarak tanımlamamıştır.
Rickettsia - Epizootiyoloji ◙ Neorickettsia türlerinde görülen trematod ile taşınma E. risticii'nin yaşam siklusu içinde de görülebilir. ◙ Rickettsia'ların çoğu konak hücreleri dışında dayanıksızdır. ◙ Rickettsial organizmalar genellikle konakçı spesifiktirler. Bazı artropod ve/veya trematod vektörleri Rickettsiaların çoğunun taşınmasında rol oynadığından, bu organizmalara bağlı olan hastalıklar belirli coğrafik alanlarda görülürler. ◙ Klinik bulgular Rickettsial hastalık etkeni tarafından hedeflenen özel hücre tipini yansıtır. ◙ Kayalık Dağlar Humması önemli bir zoonotik hastalıktır.
RICKETTSIA RICKETTSII INFEKSIYONLARI Köpeklerde Kayalık Dağlar Humması (Rocky Mountain Spotted Fever. RMSF)
Kayalık Dağlar Humması ◙ Rickettsia richettsii‘ nin sebep olduğu Kayalık Dağlar Humması esas olarak insanları ve köpekleri etkiler. ◙ İxodid keneleri doğal olarak taşıyıcıdır. Mevsimsel prevelans ergin kene aktivitesine paraleldir. ◙ Keneler etkeni infekte küçük yabani memeliler üzerinden beslenirken alırlar. ◙ Hastalığın inkübasyon periyodu, 2 10 gündür ve süresi genellikle 2 haftadan daha kısadır. ◙ İnfekte köpeklerin endotelial hücrelerinde replike olan organizmalar vaskülit, artmış vasküler geçirgenlik ve hemorajiye neden olur.
Kayalık Dağlar Humması ◙ ◙ ◙ ◙ Klinik belirtiler; yüksek ateş (40°C), depresyon, konjuktivit, retinal kanamalar, kas ve eklem ağrısı, öksürük, dispne anoreksia, kusma, diare ve estremitelerde ödemdir. İnfekte köpeklerin yaklaşık % 80'inde meydana gelen nörolojik bozukluklar zihin bulanıklığı, ataksi, ense sertliği, nöbetler ve koma şeklinde olur.
Kayalık Dağlar Humması ◙ Klinik belirtiler ◙ Hafif hastalığı olan ve infeksiyonun erken döneminde sağaltılan köpekler genellikle iyileşir. ◙ Ağır hastalıkta kardiovasküler, nörolojik bozukluklar ve böbrek hasarı sonucunda ölüm meydana gelebilir. ◙ Post mortem olarak yaygın kanamalar, splenomegali ve generalize lenfadenopati bulunur.
Kayalık Dağlar Humması ◙ Teşhis ◙ Endemik bölgelerde kenelere maruz kalmış olan sistemik hastalıklı köpeklerde kayalık dağlar humması düşünülmelidir. ◙ Ancak diğer kene kaynaklı hastalıklar (ehrlichiosis, babesiosis, borreliosis) göz önünde bulundurulmalıdır. ◙ ELISA veya indirekt fluoresan antikor testi diagnostiktir. ◙ Weil Felix reaksiyonu RMSF için yardımcı bir tarama testidir. Sonuçlar spesifik riketsial testler ile doğrulanmalıdır. ◙ Hastalığın akut fazı sırasında belirgin trombositopeni ve lökopeni bulunabilir.
Kayalık Dağlar Humması ◙ ◙ ◙ Sağaltım R. rickettsii, kloramfenikol, tetrasiklinler ve fluoroquinolonlara duyarlıdır. Genellikle 24 saat içerisinde klinik iyileşme sağlayan tetrasiklin ile sağaltıma 2 hafta devam edilmelidir. İnfeksiyonun ağır şekilde seyrettiği düşkün köpeklerde destekleyici tedavi gereklidir. Hastalıktan korunmak için, kenelerin sık olarak temizlenmesi önerilmektedir. Bu hastalık zoonotik olduğundan bu işlem sırasında eldiven giyilmelidir.
EHRLICHIA INFEKSIYONLARI ◙ Ehrlichia'lar; beyaz kan hücrelerinin riketsial parazitleridir ◙ İntrasitoplazmik veziküller içerisinde çoğalırlar. ◙ 1 µm çapından küçük elementer cisimciklerden oluşan, 4 µm çapından küçük olan koloniler (morulalar) kan smear’larının boyanmasıyla veya immunofluoresansla gösterilebilir. ◙ Ehrlichia'lar, kanda oda ısısında 10 gün, buzdolabında 14 gün ve 80°Cde 1, 5 yıl infeksiyöz durumda kalabilir.
EHRLICHIA INFEKSIYONLARI ◙ Ehrlichia'ların 12 türü tanımlanmıştır: 1. 2. 3. 4. 5. 6. E. bovis, E. canis, E. chaffeensis, E. equi, E. ewingii, E. muris, 7. E. ondiri, 8. E. ovina, 9. E. phagocytophila, 10. E. platys, 11. E. ristiici 12. E. sennetsu.
EHRLICHIA INFEKSIYONLARI ◙ E. canis İnfeksiyonları: Canine Monositik Ehrlichiosis (CME) ◙ E. ewingii İnfeksiyonları: Canine Granulositik Ehrlichiosis ◙ E. platys İnfeksiyonları: Canine Siklik Trombositopeni ◙ E. equi İnfeksiyonları: Equine Granulositik Ehrlichiosis ◙ E. ondiri İnfeksiyonları: Sığır Petesial Humması (Bovine Petechial Fever) ◙ E. phagocytophila İnfeksiyonları: Tick borne fever TBF (Kene Humması)
Ehrlichia canis Infeksiyonları: Canine Monositik Ehrlichiosis (CME) ◙ Ehrlichia canis, canine monocytic ehrlichiosis (CME)'in etkenidir. ◙ Hastalığın sinonimleri; ◙ canine rickettsiosis, ◙ canine hemorrhagic fever, ◙ tracker dog disease, ◙ canine tick typhus, ◙ Nairobi bleeding disorder, ◙ tropical canine pancytopenia
Canine Monositik Ehrlichiosis (CME) ◙ E. canis, obligat intrasellüler mikroorganizmalar arasında yer alır. ◙ Etken küçük, Gram negatif, kokoid bir bakteri olup, dolaşımdaki monositlerde intrasitoplazmik olarak morula adı verilen kümeler halinde görülür. ◙ Etken mononüklear hücreler içerisinde ikiye bölünerek ürer. ◙ E. canis, diğer Ehrlichia'lar gibi dolaşımdaki lökositleri ve diğer hücreleri infekte eder. ◙ Karaciğer, dalak ve lenf nodüllerinde retiküloendotelyal hücrelerinde yerleşip, özellikle mononükleer makrofaj ve lenfositlerde replike olurlar.
• Ehrlichia chaffeensis infeksiyonunda monosit, makrofaj ve granulosit tahribi
Canine Monositik Ehrlichiosis (CME) ◙ Tüm köpek ırkları E. canis ile infekte olabilir. Ancak, Alman çoban köpeklerinin (GSD) diğer ırklardan daha duyarlı olduğu görülmüştür. ◙ Rhipicephalus sanguineus (kahverengi kene) ana vektörlerden biridir ve transstadial bulaşma olur. ◙ Deneysel olarak Dermacentor variabilis ile de infeksiyonun taşındığı saptanmıştır. ◙ Hastalıkta diğer önemli bir bulaşma faktörü; etkeni taşıyan canine'ler (köpekgiller)dir. ◙ Özellikle vahşi canine'ler infeksiyonun rezervuarları olarak, evcil köpekler için bir tehlike oluşturmaktadır.
Canine Monositik Ehrlichiosis (CME) ◙ İnfekte bir konakçıdan ayrıldıktan sonra keneler, etkeni, 5 ay süreyle duyarlı köpeklere taşıyabilir. ◙ Köpekler sıklıkla akut hastalıktan kurtulduktan sonra 2 yıl süreyle taşıyıcı olarak kalırlar. ◙ E. canis infeksiyonu geniş bir coğrafik dağılım gösterir ve bu vektörün dağılımı ile ilişkilidir. ◙ Hastalık tropik ve subtropik alanlarda yaygın olmakla ılıman iklime sahip alanlarda da gözlenmektedir.
Canine Monositik Ehrlichiosis (CME) - Klinik ◙ İnkubasyon periyodu 1 3 haftaya kadar uzayabilir ve bunu takiben hastalık akut, subklinik ve kronik fazlara ilerleyebilir. ◙ Akut faz; vaskülit ve trombpsitopeni ile karakterizedir. ◙ Intravasküler koagulasyon görülebilir. ◙ Ateş, lökopeni ve anemi vardır. Çoğu köpekte akut faz 4 6 haftada sonlanır. ◙ Akut fazı takiben infekte köpeklerin çoğu iyileşir. ◙ Fakat bazılarında klinik bulguların minimal olduğu ancak devamlı düşük kan hücre değerlerinin görüldüğü, aylar ve yıllarca süren subklinik faza geçebilir.
Canine Monositik Ehrlichiosis (CME) - Klinik ◙ Subklinik fazdaki köpekler; etken başarılı bir şekilde elimine edilmezse yaşamı tehdit eden şiddetli kronik hastalık safhasına geçebilir. ◙ Bunun; ◙ köpeğin ırkına, hayvanın bağışıklık durumuna, stres koşullarına, diğer parazitlerle ko infeksiyonuna, coğrafik yerleşime, mikroorganizmanın suşuna veya persiste reinfeksiyona, sürü duyarlılığına, immunosupresyona ve infekte eden E. canis suşlarının virulansına ◙ bağlı olduğu sanılmaktadır.
Canine Monositik Ehrlichiosis (CME) - Klinik ◙ Kronik infektelerde iki klinik tipten birisi gelişir. 1. Hafif (ılımlı) kronik tip: ◙ Bu formun tanınması daha zor olsa da genellikle ölümcül değildir ve sağaltıma olumlu cevap verir. 2. Şiddetli kronik tip: ◙ Bu formda ağır klinik bulgular (anemi, lökopeni, trombositopeni, depresyon, anoreksi, pireksi, şiddetli zayıflama ve kanamaya eğilim) 60 120 gün sonra ortaya çıkar. ◙ Köpeklerde immun yetmezlik olduğundan sekonder bakteriyel infeksiyonlar gözlenir.
Canine Monositik Ehrlichiosis (CME) ◙ Bu infeksiyonlar, genellikle, ekstremitelerde ortaya çıkar ve dekübital ülserlerle komplike olur. ◙ Hemorajiler, nörolojik bozukluklar, periferik ödem ve aşırı zayıflama ile birlikte persistent kemik iliği depresyonu hastalığın bu fazı için karakteristiktir. ◙ Sonuçta ölüme götüren hipotansif şok gelişebilir. ◙ Bu hastalıkta oküler semptomlar da görülmektedir.
Canine Monositik Ehrlichiosis (CME) ◙ Bu oküler semptomlar; ◙ konjunktivitis, konjunktival ya da iridial petejiler ve ekimozlar, korneal ödem, panuveitis, hyphema, sekonder glaukom, retinal hemoraji ve retinal ayrılmadır. Hiperproteinemi sıkça rastlanan laboratuvar bulgusudur. ◙ Diğer biyokimyasal anormallikler ise; hipoalbumine mi, hiperglobulinemi ve hipergammaglobulinemidir. ◙ Akut ve kronik hastalık durumunda nörolojik bulgular gözlenebilir. ◙ Nörolojik belirtiler, hemorajiler, vaskulitis, yaygın plazma hücre infiltrasyonu ve meningslerde perivasküler kılıf oluşumuna bağlı şekillenebilir.
Canine Monositik Ehrlichiosis (CME) ◙ ◙ Teşhis Endemik bölgelerde kenelere maruz kalan köpeklerdeki tipik klinik ve hematolojik bulgular canine monositik ehrlichiosisi düşündürebilir. Ancak, hastalığın tanısı gençlerde güçtür, bunun nedenlerinden biri; hastalığa ait patognomonik bir bulgunun olmayışıdır. E. canis morulası, periferik kandan hazırlanan Giemsa ile boyanmış preparatlarda mononuklear hücreler içerisinde saptanabilir.
Canine Monositik Ehrlichiosis (CME) ◙ Hastalığın teşhisinde; indirekt fluoresan antikor (IFA) tekniği kullanılarak E. canis antikorlarının tespiti ile teşhis konulabilir. ◙ Bu test CME'in teşhisinde 'Gold standart' olarak kabul edilir. 1: 10 veya üzerindeki antikor titreleri infeksiyon olarak kabul edilebilir. ◙ E. canis izolasyonunda hücre kültürü kullanılmaktadır. ◙ Doku kültürüne inokulasyonu yapılan etkenin üremesi 1 8 hafta süre ile kontrol edilir. ◙ Genel olarak tercih edilen hücre kültürü köpek periferal (makrofaj) hücre hatlarıdır. ◙ E. canis doku ve kanda PCR ile saptanabilir.
• DH 82 hücrelerinde Ehrlichia chaffeensis’in IFA ile teşhisi
Canine Monositik Ehrlichiosis (CME) ◙ Genel bir kural olarak erken tanısı ve sağaltıma başlama bu hastalık için çok önemlidir. Tetrasiklin, ehrlichiosis için sağaltımda en iyi seçenektir. ◙ Akut veya ılımlı kronik hastalıklarda 24 48 saat içinde olumlu gelişme gösterirler. ◙ Şiddetli kronik ehrlichiosis sağaltıma yavaş cevap verir. ◙ Doksisiklin ve kloramfenikol etkili antibiyotiklerdir. ◙ Sıvı replasmanı veya kan transfüzyonları gerekli olabilir. ◙ Endemik bölgelere giren duyarlı köpeklerde kısa süreli profilaktik önlem olarak tetrasiklinler uygulanabilir.
Canine Monositik Ehrlichiosis (CME) ◙ Söz konusu ilaçların yanı sıra; ◙ vitaminler ◙ ve sekonder infeksiyonlar için diğer bazı antibiyotikler kullanılabilir. ◙ Hastalıktan korumada, önlem olarak; ◙ kene mücadelesi yapılması ◙ ve serolojik olarak pozitif hayvanların toplu olarak yaşadıkları yerden eliminasyonu önerilmektedir.
Ehrlichia ewingii İnfeksiyonları: Canine Granulositik Ehrlichiosis ◙ Yakın zamanlarda ABD'de tanımlanan bu hastalığa Ehrlichia ewingii sebep olur. ◙ Nötrofiller, patojen için primer hedef hücrelerdir. ◙ Hafif klinik belirtiler gösteren infekte köpekler iyileşirler.
Ehrlichia platys İnfeksiyonları: Canine Siklik Trombositopeni ◙ Hastalığın sebebi olan Ehrlichia platys trombositlere yerleşir. ◙ Yaklaşık 10 gün aralıklarla tekrarlayıcı trornbositopeni olan infekte köpekler genellikle asemptomatiktir. ◙ indirekt immuno fluoresan ile saptanan serokonversiyon, infeksiyondan yaklaşık 2 hafta sonra gösterilebilir.
Ehrlichia risticii İnfeksiyonları: Potomac At Humması (Potomac horse fever) ◙ Equine monositik ehrlichiosis ve Equine ehrlichial kolitis olarak ta bilinen Potomac at humması; akut bir diare sendromudur. ◙ Etken Ehrlichia risticii‘ dir. ◙ Potomak at humması yaz aylarında oluşur. ◙ Hastalığın bulaşmasında bir trematod vektörün varlığı ileri sürülmüştür. ◙ Enjeksiyon yoluyla ve infekte materyalin yenilmesiyle de bulaşma olduğu düşünülmektedir. ◙ Kedi ve köpekler deneysel olarak infekte edilebilirler.
Potomac At Humması (Potamac horse fever) ◙ E. risticii, kolondaki kriptlerin epithelial hücrelerini ve aynı zamanda monositleri, doku makrofajlarını ve mast hücrelerini hedefler. ◙ İyileşen atlarda bağışıklık oluşur. ◙ Klinik belirtiler; ateş, iştahsızlık, halsizlik, depres yon, diare, karın ağrısı, lökopeni ve laminitistir. ◙ Diare görülen vakalarda mortalite oranı %30'a ulaşabilir. ◙ E. risticii, transplasental olarak bulaşabilir, uterus infeksiyonu ve atıklara neden olabilir. ◙ Nekropside en belirgin lezyon; ülseratif gastroenterittir.
Potomac At Humması (Potamac horse fever) ◙ Hastalığın teşhisinde; nonspesifik olmakla birlikte klinik belirtiler endemik bölgelerde hastalığı düşün dürebilir. Etken monositler içerisinde gösterilebilir. ◙ İndirekt immunofluoresan veya ELISA testleriyle saptanan yükselen antikor titresi aktif infeksiyonu gösterir. ◙ Sağaltımda, erken verilen tetrasiklin mortaliteyi %10'un altına düşürebilir. ◙ İntravenoz yolla 7 gün süreyle uygulanan oksitetrasiklin terapötik olarak etkilidir. ◙ Hastalıktan korunmada, inaktif aşılar ticari olarak mevcuttur.
Ehrlichia equi İnfeksiyonları: Equine Granulositik Ehrlichiosis ◙ Equine Ehrlichiosis olarak bilinen bu hastalığa E. equi sebep olur. ◙ E. equi nin doğal konakçısı atlardır. Eşekler, koyun, keçi, köpek, kedi ve maymunlar deneysel olarak infekte edilebilir. ◙ Bulaşma yolu kesin olarak bilinmemektedir. Keneler muhtemel vektörlerdir. ◙ Hastalık geç sonbahar kış döneminde ortaya çıkar. ◙ Etkilenen hücreler granülositlerdir. ◙ Temel lezyon; tromboz ve trombositopeni ile ilgili bir vaskülittir. ◙ Ödem ve hemorajiler tipik olarak distal ekstremite lerde bulunur. Vasküler değişiklikler, testis ve ovaryumlarda da belirgindir.
Ehrlichia equi İnfeksiyonları: Equine Granulositik Ehrlichiosis ◙ Klinik olarak infeksiyon genç taylarda belirgin değildir. Yaşlı atlarda daha ağır seyreder. ◙ Ateş, iştahsızlık, depresyon, ataksi, ekstremitelerde ödem, anemi, sancı, mukoz membranlarda peteşial hemorajiler ve lokomotor problemler görülür. ◙ Hastalıkta mortalite oranı düşüktür. ◙ Ölümler; düşme veya solunum yolu infeksiyonları gibi nadir sekonder komplikasyonlardan dolayı olur. ◙ İyileşen atlar reenfeksiyona dirençlidir. ◙ Köpeklerde de E. equi ile klinik infeksiyonlar bildirilmiştir.
Ehrlichia equi İnfeksiyonları: Equine Granulositik Ehrlichiosis Teşhis ◙ E. equi morulalarının, hastalığın akut fazı sırasında nötrofiller içerisinde gösterilmesine dayanır. ◙ İndirekt immunofluoresan ile saptanan yükselmiş antikor titreleri ve belirgin lökopeni diğer hastalık göstergeleridir. ◙ Tetrasiklin ile sağaltım etkilidir.
Ehrlichia ondiri Infeksiyonları: Sığır Peteşial Humması (Bovine Petechial Fever) ◙ “Ondiri Hastalığı” olarak da bilinen, hem yabani hem de evcil ruminantlarda görülen bovine peteşial hummasına Ehrlichia ondiri sebep olur. ◙ E. ondiri‘ nin başlangıçta dalakta replike olduğu ve diğer organlara yayıldığı düşünülmektedir. Klinik bulgular ◙ Yüksek, dalgalı ateş, süt veriminde azalma, görünen mukoz membranlarda yaygın peteşilerdir. ◙ Ödem ve konjuktivadaki peteşiler “Detached egg” (suda kalıp haşlanmış yumurta göz görüntüsüne sebep olur.
Ehrlichia equi İnfeksiyonları: Sığır Petesial Humması (Bovine Petechial Fever) ◙ Bu ağır vakalar için tipik olan bir özelliktir. ◙ Ölüm, sıklıkla akciğer ödeminden kaynaklanır. ◙ İyileşen hayvanlar taşıyıcı hale gelir ve en az 2 yıl reenfeksiyona direnç gösterir. ◙ Organizmalar sıklıkla Giemsa metodu ile boyanmış periferik kan yaymalarında granülositler içerisinde görülür. ◙ Tetrasiklinler hastalığın sadece inkübasyon periyodunda uygulandığında etkilidir.
Ehrlichia phagocytophila İnfeksiyonları: Tick borne fever - TBF (Kene Humması) ◙ Kene Humması, E. phagocytophila‘ nın sebep olduğu evcil ve yabani ruminantların bir rickettsial hastalığıdır. ◙ Ana vektör Ixodes ricinus isimli, transstadial bulaşmanın oluştuğu bir kenedir. ◙ Etkenin konakçısı olan ruminantlara bulaşma infekte kenelerin ısırması yoluyla, daha nadir olarak da bulaşık aletlerle olur. ◙ İyileşen hayvanlar 2 yıl kadar infekte kalırlar. ◙ Etken, granulosit ve monositleri infekte eder. ◙ TBF'nin patogenezi diğer ehrlichiosislere benzer. ◙ Trombositopeni ve lökopeni oluşur. ◙ Lezyonlar splenomegali ve hemorajilerdir.
Tick borne fever - TBF (Kene Humması) ◙ Histolojik olarak; belirgin bir şekilde lenfoid elementlerin kaybı gözlenir. ◙ Hastalığın inkübasyon periyodu; 10 13 gündür. ◙ Klinik belirtiler; ateş, iştahsızlık, depresyon, hızlanmış nefes alıp verme, genç hayvanlarda büyüme hızında azalmadır. ◙ Daha önce hastalıkla karşılaşmamış gebe hayvanların, hastalığın endemik olarak görüldüğü çiftliklere transferinden sonra süt veriminde düşüş, atıklar veya ölü doğumlar meydana gelebilir. ◙ İnfekte hayvanların çoğu 2 hafta içerisinde iyileşir.
Tick borne fever - TBF (Kene Humması) ◙ Genç hayvanlarda hastalık çok hafif seyreder. ◙ Sekonder infeksiyonlara duyarlılığın artması; nötrofillerin parazitizasyonu, lökopeni ve B lenfositlerini etkileyen lenfopeniden dolayı olabilir. ◙ Bununla birlikte; ◙ E. phagocytophila, humoral ve hücresel immun cevapları deprese eder ve bunun sonucu olarak keneler tarafından taşınan hastalıklar olan kene piyemisi ve louping ill hastalıklarına genç koyunların duyarlılıklarını artırır.
Tick borne fever - TBF (Kene Humması) Teşhis ◙ Endemik bölgelerdeki kene ile infekte olmuş ruminantlarda bu hastalık göz önünde bulundurulmalıdır. ◙ Giemsa ile boyanmış kan smear’larında nötrofillerin %70’inden fazlası hastalığın ateşli döneminde intrasitoplazmik mavi morula içerir. ◙ Antikor titrelerini saptamada indirekt immunofluoresan kullanılır ve bir komplement fikzasyon testi tanımlanmıştır.
Tick borne fever-TBF (Kene Humması) ◙ ◙ Sağaltım Tetrasiklinler etkilidir. Süt veren infekte sığırlara oksitetrasiklin verilmelidir. Kenelerin kontrolü hastalığın önlenmesinde önemli bir konudur. Yaşamlarının ilk 2 3 haftasında kuzulara uygulanan uzun etkili tetrasiklinler E. phagocytophila ile infeksiyona karşı koruyucu olabilir.
Cowdria ruminantium İnfeksiyonları Heartwater (Cowdriosis) ◙ Cowdria ruminantium ’un sebep olduğu Heartwater (cowdriosis), görülen ruminantların ağır bir hastalığıdır ◙ (Özellikle, Afrika'nın aşağı Sahra bölgesi ve bazı Karayib adalarıyla sınırlı bölgelerde). ◙ African heartwater disease olarak da anılan hastalık yalnızca kanın parenteral yoldan vücuda girmesiyle bulaşır. ◙ Amblyomma türlerine ait keneler ana vektörlerdir.
Heartwater (Cowdriosis) ◙ Yeni doğan hayvanlar dirençlidir. ◙ Wildebeest gibi yabani ruminantlar subklinik olarak infekte olurlar. ◙ Klinik hastalık buzağılarda, kuzularda ve infeksiyonla ilk kez karşılaşan Bostauris sürülerinde görülebilir. ◙ Etken, iyileşmeden sonraki 2 ay içerisinde kaybolur. ◙ Ancak bağışıklık 5 yıl kadar kalır. ◙ Evcil yerli sığır sürülerinde hastalık nispeten daha hafif seyirli olarak görülebilir ve taşıyıcılık durumu 8 ay kadar devam edebilir.
Heartwater (Cowdriosis) ◙ ◙ ◙ Patogenez C. ruminantium, retikuloendotelial hücrelerde, özellikle; makrofajlarda ve sentral sinir sistemindeki kapillarların endotelial hücrelerinde çoğalır. Damar endotelindeki hasar sonucunda permeabilite artar ve yaygın peteşiyel hemoraji ortaya çıkar. Yaygın ödem, efüzyonlar (sıvı toplanması) epithelial ve endothelial hemorajiler görülür. Perikardial efüzyon sürekli değildir. Dalak, lenf nodülleri ve karaciğer büyür.
Heartwater (Cowdriosis) Klinik belirtiler ◙ Hastalıkta 1 4 haftalık bir inkübasyon periyodunu takiben görülen klinik belirtiler değişkendir. ◙ Perakut formda; birkaç saatlik ateşi, kollaps ve konvülziyonlar sonucunda ölüm izler. ◙ Akut formda; ani gelişen ateş sonrasında birkaç saat içerisinde nervöz bozukluklar ortaya çıkar. ◙ Nörolojik belirtiler; ◙ çiğneme hareketi, ◙ göz kapaklarında seyirme, ◙ yüksek adımlı yürüme, ◙ dönme ve yatalaklık hale gelme şeklindedir.
Heartwater (Cowdriosis) ◙ ◙ ◙ Klinik belirtiler Sıklıkla akut vakalarda 1 2 gün içerisinde ölüm görülür ve bu konvulziyonlar esnasında meydana gelir. Subakut hastalıkta; lezyonlar hidroperikardium, hidrotoraks, pulmoner ödem ve konjesyondur. Splenomegali, aşırı mukozal ve serozal kanamalar görülebilir. Subklinik bir form da tanımlanmıştır.
Heartwater (Cowdriosis) ◙ ◙ Teşhis Endemik bölgelerde nervöz belirtiler ve postmortem bulgular hastalığı düşündürebilir. Giemsa ile boyanmış beyin dokusu preparatlarında endotelial hücrelerin çekirdeklerine yakın olarak yerleşmiş organizmalar görülebilir. Klinik olarak infekte sığırlardan alınan dokularda etkenleri saptamak amacıyla polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) kullanılabilir. C. ruminantium antikorlarını saptamak için; indirekt immunofluoresan, ELISA ve Western blot en uygun tekniklerdir.
Heartwater (Cowdriosis) ◙ ◙ Sağaltım Hastalığın erken dönemlerinde uygulanan tetrasiklin etkili olabilir. Tetrasiklin sağaltımı ile beraber; infekte koyunların kanıyla yapılan inokulasyonla sağlanan immunizasyon kullanılabilir. Hastalıktan korumada, kene kontrolü pahalıdır ve pratik değildir.
Neorickettsia helminthoeca infeksiyonları Alabalık (Salmon) Zehirlenmesi Hastalığı ◙ N. helminthoeca’nın sebep olduğu bu hastalık, Canidae’lerin lenforetiküler dokularını etkiler. ◙ Ateş, lenf nodüllerinin şişmesi ve hemorajik enteritle karakterize ölümcül olan akut bir infeksiyondur. ◙ N. helminthoeca, sıklıkla morula oluşturacak şekilde makrofajların sitoplazmalarında çoğalır. ◙ Her bir neoricketsia, sitoplazma içerisinde dağınık bir şekilde bulunabilen, küçük boyutlara sahip kokobasillerdir ve Giemsa boyamayla gösterilebilirler. ◙ Hücre kültürlerinde üretilebilirler.
◙ ◙ ◙ Alabalık (Salmon) Zehirlenmesi Hastalığı Hastalık Kuzey Amerika’nın kuzeybatısı Pasifik kıyısıyla sınırlıdır ve alabalıkların göç ettiği şehirlere yakın bölgelerde oluşur. Etken bir trematodun (Nanophyetus salmincola) salyangoz balık köpek siklusundaki gelişimsel aşamaları sırasında geçer. Köpekler trematod metacercariae taşıyan çiğ alabalık yediklerinde infekte olurlar. N. helminthoeca; trematodun, canine konakçının intestinal mukozasına yapışmasını takiben kan dolaşımına karışır. Bakterinin lenfoid dokularda replikasyonu yagın lenfadenopati ile sonuçlanır. Nonsuppuratif bir meningoensefalit yaygındır.
Alabalık (Salmon) Zehirlenmesi Hastalığı ◙ Hastalık belirtileri, çiğ balığın yenilmesinden yaklaşık 7 gün sonra ani olarak gelişir. ◙ Ateş, iştahsızlık, kilo kaybı, halsizlik ve depresyonu, inatçı kusma ve kanlı ishal izler. ◙ Sağaltılmayan köpeklerin %90 kadarında 7 10 gün içerisinde ölüm meydana gelir. ◙ Sağ kalanlar genellikle reinfeksiyona dirençlidir.
Alabalık (Salmon) Zehirlenmesi Hastalığı Teşhis ◙ Endemik bölgelerde çiğ balık yenmiş olması ve ağır şekilde hasta köpeklerin dışkılarında trematod (N. salmincola) yumurtalarının bulunması infeksiyonu düşündürür. ◙ Giemsa ile boyanmış lenf nodülü aspiratları içerisindeki makrofajlarda organizmalar gösterilebilir. ◙ İnfeksiyon, canine parvovirus 2 ve canine distemper virustan ayırt edilmelidir.
Alabalık (Salmon) Zehirlenmesi Hastalığı ◙ ◙ Sağaltım Hastalığın erken döneminde uygulanırsa, parenteral yoldan verilen penisilin, tetrasiklinler, sulfonamidler ve kloramfenikol etkili olabilir. Dehidre veya anemik hayvanlarda destekleyici sağaltım gerekebilir. Endemik bölgelerde köpekler çiğ balıkla beslenmemelidir. Aşısı yoktur.
Neorickettsia elokominica İnfeksiyonları: Elokomin fluke fever ◙ Etken, N. elokominica, N. helminthoeca’ dan morfolojik olarak farklı değildir ve aynı trematod vektöre sahiptir. ◙ Alabalık zehirlenmesinden daha hafif bir hastalıktır. ◙ Canidae, ayılar, rakunlar ve dağ gelinciklerini de içeren daha geniş bir konakçı dağılımına sahiptirler. ◙ N. elokominica infeksiyonu N. helminthoeca infeksiyonu ile birlikte bulunabilir ◙ ve iki mikroorganizma arasında çapraz korunma yoktur.
ANAPLASMA İNFEKSİYONLARI Anaplasmosis
Anaplasmosis ◙ Anaplasma cinsi mikroorganizmalar Giemsa ile boyanmış kan yaymalarında 0. 2 0. 4 mikron çapında pleomorfik şekilde görülürler. ◙ İnfekte hayvanların eritrositleri üzerinde veya plazmasında serbest şekilde bulunabilirler. ◙ Kısa zincirler veya düzensiz gruplar halinde olabilirler. ◙ Bulaşma; artropod vektörler veya infekte hayvanların kan içeren dokularının parenteral inokulasyonu yoluyla olur. ◙ Cerrahi aletler veya şırıngaların uygun olmayan dezenfeksiyonu sonucu infeksiyonlar şekillenebilir. ◙ Primer klinik belirti; kronik anemidir.
Anaplasmosis 1. 2. 3. 4. Anaplasma cinsi 4 tür içerir. Anaplasma marginale, 4 Anaplasma türü içerisinde en önemli patojendir. A. ovis, nadiren koyunlarda anaplasmosise neden olur, keçi ve geyikler için infektiftir. A. caudatum, kuyruk benzeri uzantıya sahiptir ve sığır infeksiyonlarında görülmüştür. A. centrale de sığırlarda bulunur, daha hafif bir anaplasmosise neden olur.
Anaplasma marginale İnfeksiyonları: SIĞIR ANAPLASMOSİSİ (GALL) ◙ A. marginale, kan smearlarının Giemsa boyamalarında, eritrositlerin periferinde mor noktalar (1 mm) şeklinde görünür. ◙ Bu inkluzyon cisimcikleri, 2 tabakalı membranla kaplı 10 kadar initial cisimciği (her biri <4 OO nm) içeren membran bağlı vakuollerdir. ◙ İnitial cisimcikler; DNA ve RNA içerir. Fakat hücre duvarları yoktur. ◙ Etkenler, kene hücre kültürlerinde ürerler. ◙ Aerobiktirler, katalaz pozitiftir ve ekzojen aminoasitleri kullanırlar. 70°C'de saklanırlar. ◙ Değişken temel major yüzey proteinleri (Msp) içeren antijenik suşları vardır ve diğer Anaplasma türleri ile kros reaksiyon verirler.
◙ ◙ ◙ ◙ Sığır Anaplasmosisi (Gall Hastalığı) Enfeksiyon tüm kıtalarda görülür. Tropikal ve subtropikal bölgelerdeki sığırları ve su buffaloları etkiler. İnfekte ruminantlar A. marginale'nin rezervuarıdır. Hastalık, genellikle bir veya daha yaşlı sığırlarda görülür. İyileşen hayvanlar infekte olarak kalırlar ve ana rezervuarı oluştururlar. İnfeksiyonun diğer bir kaynağı yabani ruminantlardır. Bulaşma; infekte kanın parenteral olarak vücuda girmesi ile şekillenir. Sıklıkla kene ve kan emen insektler, aynı zamanda kontamine aletler ve transplasental ve konjunktival maruziyet bulaşmada rol oynar. Uzun sureli taşıyıcılık kenelerde görülür.
Sığır Anaplasmosisi - Patogenez ◙ İnitial cisimcikler, Msp 1 ile hücre yüzeylerine yapıştıktan sonra, ◙ endositozis ile eritrositlere girerler ◙ ve endozomlar içerisinde ikiye bölünerek çoğalırlar. ◙ Yeni initial cisimcikler eritrosit yüzeyinden salıverilir ◙ ve hücre hasarı olmayan bitişik hücrelere geçerler.
Sığır Anaplasmosisi – Klinik belirtiler ◙ İnkubasyon süresi; 2 12 hafta arasında değişir ve akut, subakut ve kronik formlarda seyreder. ◙ Subklinikten perakut ölümlere kadar değişen tablo görülebilir. Klinik görünümde anemi hakimdir. ◙ Hastalıkta, infekte eritrositlere karşı bir immun cevap olabilir ve makrofaj sistemi eritrositleri uzaklaştırır ve bu da anemi, ikterus, safra stazisi, splenomegali ve hepatomegaliye neden olur. Az miktarda intravaskü ler hemolizis vardır, hemoglobinuri yoktur. ◙ Hastalık; ateş, anemi ve sarılıkla karakterize olup ayrıca anoreksi, depresyon, zayıflama, konstipasyon, süt veriminde azalma ve abortlar görülebilir.
Sığır Anaplasmosisi ◙ Dikkatsiz müdahale edilirse, infekte sığırlar hipoksiden dolayı aniden ölebilirler. Eğer tedavi edilmezse akut hastalık sıklıkla ölümcüldür. ◙ Genç (6 aylıktan küçük) buzağılarda infeksiyonlar hafiftir ve bir taşıyıcılık durumunun gelişmesine neden olur. ◙ Taşıyıcı hayvanlar strese maruz kaldıklarında hafif klinik belirtiler gösterebilir. ◙ Endemik bir bölgeye gelen duyarlı, bir yaşındaki hayvanlarda ağır klinik belirtiler gelişmekle birlikte çoğu iyileşir. ◙ Etkenle ilk kez karşılaşan yetişkin sığırlarda (3 yaş) ise mortalite %50'ye ulaşabilir.
Sığır Anaplasmosisi Teşhis ◙ Strese giren yerli sığırlardaki veya endemik bir bölgeye giren ve hastalıkla ilk kez karşılaşan sığırlardaki klinik belirtiler ve hematolojik bulgular bu hastalığı düşündürebilir. ◙ Giemsa ile boyanmış kan preparatlarında eritrositlerin periferik bölgelerine yakın yerleşimli yoğun boyalı cisimcikler görülebilir. ◙ Tanıda akridin oranı ile nükleik asitlerin nonspesifik boyaması kullanılabilir.
Sığır Anaplasmosisi ◙ ◙ Teşhis Ateşin ortaya çıkışından sonraki yaklaşık 10 günde, eritrositlerin %50 kadarı etkilenebilir ve organizmalar en fazla sayıdadır. Rutin kan boyamaları ilk bir kaç haftadan sonra infeksiyonu saptayamayabilir. Kan yaymalarında organizmalar immunofluoresansla tanımlanabilir. Teşhisin doğrulanması için şüpheli kanın splenektomize buzağılara enjeksiyonu gerekir.
Sığır Anaplasmosisi ◙ ◙ Teşhis Latent infeksiyonlarm saptanmasında serolojik testler önemli bir değere sahiptir. Bu testler; komplement fikzasyon testi, latex aglutinasyon testi, card aglutinasyon testi, kapillar aglutinasyon testi, radioimmunoassay, ELISA ve dot enzymelinked immunosorbent assay'dir. Radyoaktif RNA probları, cins spesifik DNA probları ve polimeraz zincir reaksiyonuna (PCR) dayanan metotlar etkenin saptanmasında kullanılan duyarlı tekniklerdir.
Sığır Anaplasmosisi ◙ ◙ ◙ Sağaltım Tetrasiklin, A. marginale 'ye karşi etkilidir. Hastalığın erken döneminde uzun etkili oksitetrasiklin kullanılabilir. Antibiyotikler klinik vakalarda parenteral olarak uygulanmalıdır. Ağır vakalarda destekleyici sağaltım önemlidir. Endemik bölgelerde kontrol önlemleriyle birlikte yerli sığırlarda stresin minimize edilmesi amaçlanır. Vektörler azaltılmalıdır.
Sığır Anaplasmosisi ◙ İnfekte hayvanların uzaklaştırılması ile eradikasyon başarılabilir. ◙ Endemik bölgelerde çalışan Veteriner Hekimler; boynuz kesme, kastrasyon, aşılama ve kan alımı gibi işlemler yaptıklarında hayvandan hayvana geçerken aletlerin dezenfeksiyonu konusunda dikkatli olmalıdır. ◙ Endemik bölgelere alınmadan önce hayvanlar aşılanmalıdır. ◙ Sadece sığırlarda kullanılan A. marginale'ye karşı kısmi bir koruma sağlayan canlı bir A. centrale aşısı bulunmaktadır. ◙ Attenue ve inaktive A. marginale aşıları da mevcuttur.
Aegyptianella pullorum infeksiyonları Kanatlılarda Aegyptianellosis ◙ Aegyptianella pullorum 'un sebep olduğu bu hastalık; ◙ kümes hayvanları ve yabani kuşların bir anemisidir. ◙ Etken; eritrositler, lökositler, mononüklear fagositler ve plazmada bulunabilen, Anaplasma benzeri bir organizmadır. ◙ Akdeniz ülkelerinde, Balkanlar, Güney Afrika'da ve Güney Doğu Asya'da görülür. ◙ Vektör; Argus genusundan bir kenedir.
Aegyptianella pullorum infeksiyonları Kanatlılarda Aegyptianellosis ◙ Sıklıkla kanatlı spiroketozisi ile birlikte görülür. ◙ İnfekte kanatlılarda akut hastalıkta; tüylerde kabarma, iştahsızlık, ishal, paraliz, anemi ve hipertermi görülür. ◙ Lezyonlar hepatosplenomegali ve serozal yüzeylerde nokta şeklinde hemorajilerdir. ◙ Giemsa ile boyanmış kan smearlarında eritrositler içerisinde multiple inklüzyonlar görülür ve organizmalar fagositler içerisinde veya plazma içerisinde serbest şekilde bulunabilir. ◙ A. pullorum, tetrasiklinlere ve tiyosemikarbazona duyarlıdır. Kenelerin kontrolü önemlidir.
- Slides: 94