LALARIN ETKSN DETREN FAKTRLER LALARIN ETKSN DETREN FAKTRLER

  • Slides: 197
Download presentation
İLAÇLARIN ETKİSİNİ DEĞİŞTİREN FAKTÖRLER

İLAÇLARIN ETKİSİNİ DEĞİŞTİREN FAKTÖRLER

İLAÇLARIN ETKİSİNİ DEĞİŞTİREN FAKTÖRLER § İlacın veriliş yolu § İlacın veriliş zamanı ( kronofarmakoloji

İLAÇLARIN ETKİSİNİ DEĞİŞTİREN FAKTÖRLER § İlacın veriliş yolu § İlacın veriliş zamanı ( kronofarmakoloji ) § Vücut ağırlığı § Yaş § Eliminasyon organlarının hastalıkları § Cinsiyet § Genetik faktörler § Tolerans § Diğer ilaçların vücutta bulunması

İLACIN GİS'DEN EMİLMESİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER § İLACIN FARMASÖTİK PREPARATINA AİT FAKTÖRLER: § Solüsyon şeklinde

İLACIN GİS'DEN EMİLMESİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER § İLACIN FARMASÖTİK PREPARATINA AİT FAKTÖRLER: § Solüsyon şeklinde uygulanan ilacın emilimi, süspansiyona göre daha hızlıdır. § Katı farmasötik şekiller ise mide-bağırsak kanalında emilmeden önce disintegrasyon ( katı şeklin küçük taneciklere parçalanması ) ve dissolüsyon ( taneciklerin içindeki ilaç moleküllerinin mide veya bağırsak sıvısında çözünmesi ) süreçlerine maruz kalırlar. § Bu iki olayın hızı, katı şekilli ilaçların emilim hızını etkiler. Disintegrasyon ve dissolüsyon in vitro ortamda, deney tüpünde test edilebilir.

MİDENİN BOŞALMASINI GECİKTİREN FAKTÖRLER § Katı, yağlı ve sıcak besinler, § Ülser, § Hareket,

MİDENİN BOŞALMASINI GECİKTİREN FAKTÖRLER § Katı, yağlı ve sıcak besinler, § Ülser, § Hareket, § Heyecan, § Ayakta durmak, § Bazı ilaçlar ( antikolinerjik ilaçlar, ganglion blokerleri, nikotin, morfin, beta-adrenerjik agonistler ).

MİDENİN BOŞALMASINI HIZLANDIRAN FAKTÖRLER § Soğuk, sulu besinler, § Bol su içmek, § Açlık,

MİDENİN BOŞALMASINI HIZLANDIRAN FAKTÖRLER § Soğuk, sulu besinler, § Bol su içmek, § Açlık, § Hafif egzersiz, § Yatma pozisyonu, § Sigara içmek, § Bazı ilaçlar ( örn. metoklopramid ).

İLAÇLARIN BAĞIRSAKLARDAN EMİLMESİNİ DEĞİŞTİREN FAKTÖRLER I § İnce bağırsakların emilim yüzey, midenin emilim yüzeyinin

İLAÇLARIN BAĞIRSAKLARDAN EMİLMESİNİ DEĞİŞTİREN FAKTÖRLER I § İnce bağırsakların emilim yüzey, midenin emilim yüzeyinin yaklaşık 1000 katıdır. § Mide p. H'ı, mide boşalması ve bağırsak hareketleri, partikül büyüklüğü, besinlerin varlığı, postür, egzersiz, absorbsiyon alanını azaltan hastalıklar ( örn. Crohn hastalığı ), bazı ilaçları metabolize eden doğal intestinal mikroflora, uygulandıkları yerden geçen kan akımını düşüren ilaçlar ( örn. Vazokonstriktörler ) ilaçların bağırsaktan emilmesini azaltır. § Şok, hipotansiyon, konjestif kalp yetmezliği, miksödem ve arter tıkanıklığı gibi durumlarda doku kan akımının ( perfüzyonunun ) azalması ilaçların absorbsiyon hızlarını azaltır.

İLAÇLARIN BAĞIRSAKLARDAN EMİLMESİNİ DEĞİŞTİREN FAKTÖRLER II § Safra salgısı, diazepam, griseofulvin, spirironolakton gibi suda

İLAÇLARIN BAĞIRSAKLARDAN EMİLMESİNİ DEĞİŞTİREN FAKTÖRLER II § Safra salgısı, diazepam, griseofulvin, spirironolakton gibi suda az çözünen bazı ilaçların absorbsiyonunu arttırır. § Ampisilin, tetrasiklinler levodopa, metotreksat, penisilamin, isoniazid gibi bazı ilaçların absorbsiyonlarının besinlerle etkilenmemesi için aç karna alınması gerekir. § İlaçların su ile alınması absorbsiyonlarını arttırabilir.

İLK GEÇİŞ ETKİSİ § İlk geçiş etkisi, ilaçların sistematik dolaşıma katılmadan önce önemli miktarda

İLK GEÇİŞ ETKİSİ § İlk geçiş etkisi, ilaçların sistematik dolaşıma katılmadan önce önemli miktarda metabolize edilmesidir. § Bağırsaklar, karaciğer ve akciğerde gerçekleşebilir.

BAĞIRSAK MUKOZASINDA İLK GEÇİŞ ETKİSİNE UĞRAYAN BAZI İLAÇLAR Dietilstilbestrol A-metildopa İsoproterenol Progesteron Klorazepat Testosteron

BAĞIRSAK MUKOZASINDA İLK GEÇİŞ ETKİSİNE UĞRAYAN BAZI İLAÇLAR Dietilstilbestrol A-metildopa İsoproterenol Progesteron Klorazepat Testosteron Klorpromazin Tiramin Levodopa

BRONŞİYAL MUKOZADA İLK GEÇİŞ ETKİSİNE UĞRAYAN BAZI İLAÇLAR ( İNHALASYONLA UYGULANAN İLAÇLAR İÇİN) İsoproterenol

BRONŞİYAL MUKOZADA İLK GEÇİŞ ETKİSİNE UĞRAYAN BAZI İLAÇLAR ( İNHALASYONLA UYGULANAN İLAÇLAR İÇİN) İsoproterenol Nikotin

KARACİĞERDE İLK GEÇİŞ ETKİSİNE UĞRAYAN BAZI İLAÇLAR Amitriptilin Morfin Aspirin Narkotik Aneljezikler ve Antagonistleri

KARACİĞERDE İLK GEÇİŞ ETKİSİNE UĞRAYAN BAZI İLAÇLAR Amitriptilin Morfin Aspirin Narkotik Aneljezikler ve Antagonistleri Budesanid Nitritler Dekstropropoksifen Nitrogliserin Dopamin Nortriptilin İmipramin Oksprenolol İsosorbit Dinitrat Östradiol Klormetiazol Pentazosin Klorpromazin Prezapam Kortizol Progesteron Labetalol Proparanolol Levodopa Salbutamol Lidokain Serotonin Meperidin Verapamil Metoprolol

ENTEROHEPATİK SİRKÜLASYON § Enterohepatik sirkülasyon, safra yolu ile atılan ilaçların giderek azalan bir biçimde

ENTEROHEPATİK SİRKÜLASYON § Enterohepatik sirkülasyon, safra yolu ile atılan ilaçların giderek azalan bir biçimde GİS' den yeniden emilip sistemik dolaşıma katılmasıdır. § Genellikle ilaçların karaciğerde oluşan glukronat ve sülfat konjugatları ince bağırsaklara atılınca, burada beta-glukronidaz ve sülfataz tarafından hidrolize uğrayarak, ilaçlar tekrar serbest hale geçer ve geri emilerek tekrar sirkülasyona girer.

ENTEROHEPATİK SİRKÜLASYONA GİREN BAZI İLAÇLAR Digitoksin Klorpromazin Fenitoin Morfin Fenoltalein Östrojenler Karbamazepin Rifampisin Karbenoksolon

ENTEROHEPATİK SİRKÜLASYONA GİREN BAZI İLAÇLAR Digitoksin Klorpromazin Fenitoin Morfin Fenoltalein Östrojenler Karbamazepin Rifampisin Karbenoksolon Steroit Yapılı İlaçlar Kloramfenikol Tiroksin

İLAÇLARI MEMBRANLARDAN TAŞIYICI SİSTEMLER § Membranlardan kendiliğinden kolayca geçemeyen ilaçlar için bağırsaklarda, kan-beyin bariyerinde,

İLAÇLARI MEMBRANLARDAN TAŞIYICI SİSTEMLER § Membranlardan kendiliğinden kolayca geçemeyen ilaçlar için bağırsaklarda, kan-beyin bariyerinde, böbrek tübüllerinde ve benzeri bariyerlerde taşıyıcı sistemler bulunur. § Bu sistemler ilaçların emiliminde, dağılımında, atılımında hatta ilaç etkilerinde önemli rol oynayabilirler. Etkilerini hücre içinde göstermesi gereken ilaçlar hücre membranlarını bu yolla geçebilirler veya etkiye rezistan hücrelerde hücre dışına bu yolla atılabilirler. § Bu sistemlerin önemlilerinden birisi P-glikoprotein sistemidir.

P-GLİKOPROTEİNİN SUBSTRATI OLAN BAŞLICA İLAÇLAR Amprenavir Loperamid Deksametazon Nelfinavir Digoksin Ondansetron Doksurobisin Paklitaksel Eritromisin

P-GLİKOPROTEİNİN SUBSTRATI OLAN BAŞLICA İLAÇLAR Amprenavir Loperamid Deksametazon Nelfinavir Digoksin Ondansetron Doksurobisin Paklitaksel Eritromisin Sakinavir Etoposid Siklosporin Feksofenadin Takrolimus İndinavir Terfenadin Kinidin Vinblastin Kortizol

İLAÇLARIN PROTEİNLERE BAĞLANMASI VE KANDA TAŞINMASINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER § Eğer bir ilaç proteinlere bağlanma

İLAÇLARIN PROTEİNLERE BAĞLANMASI VE KANDA TAŞINMASINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER § Eğer bir ilaç proteinlere bağlanma bölgelerini doyurabileceği miktardan daha fazla konsantrasyonda bulunuyorsa proteinlere bağlanma onun serbest konsantrasyonunu önemli ölçüde etkilemez. § Ancak tersi de söz konusu olabilir.

PLAZMA ALBUMİNİNE BAĞLANAN BAZI İLAÇLAR İLAÇ TERAPÖTİK KONSANTRASYONDA BAĞLANMA ORANI ( % ) BAĞLANMA

PLAZMA ALBUMİNİNE BAĞLANAN BAZI İLAÇLAR İLAÇ TERAPÖTİK KONSANTRASYONDA BAĞLANMA ORANI ( % ) BAĞLANMA BÖLGESİNİ İŞGAL ORANI ( % ) Diklofenak 99. 5 <1 Diazepam Varfarin 95 -99 <1 Amiltriptilin Nortriptilin Klorpromazin İmipramin Desmetilipramin İndometasin 90 -95 <1 Sülfisoksazol Tolbutamid Valproik Asit 90 -95 50 -60

PLAZMADA ALBUMİNE BAĞLANAN BAZI İLAÇLAR İLAÇ TERAPÖTİK KONSANTRASYONDA BAĞLANMA ORANI ( % ) BAĞLANMA

PLAZMADA ALBUMİNE BAĞLANAN BAZI İLAÇLAR İLAÇ TERAPÖTİK KONSANTRASYONDA BAĞLANMA ORANI ( % ) BAĞLANMA BÖLGESİNİ İŞGAL ORANI ( % ) Fenitoin 90 3 Hidralazin 85 -90 <1 Kinin 70 -90 <1 Lidokain 50 <1 Aspirin 50 50

İYON TUZAĞI VE BÖBREKLERDEN İLAÇ ATILIMININ DEĞİŞTİRİLMESİ § Zayıf asit veya zayıf baz ilaçların

İYON TUZAĞI VE BÖBREKLERDEN İLAÇ ATILIMININ DEĞİŞTİRİLMESİ § Zayıf asit veya zayıf baz ilaçların dağılımını etkileyen olaylardan biri de iyon tuzağıdır. § Pasif difüzyona uygun bir membranla ayrılmış iki kompartıman arasında p. H farkı varsa, bu farka bağlı olarak ilaç daha fazla iyonize olabileceği kompartımanda toplanır. İyonize olmayan kısımlar membrandan geçebildiği için her iki kompartımanda eşit miktarda bulunur. § Örn. Aşırı dozda zayıf asit almış hastada idrarın alkali hale getirilmesi ile ( bikarbonat, asetazolamid, sitrat, laktat veya asetat verilerek) ilacın iyon halinde kalması ve tübüler reabsorbsiyonunun azaltılması sağlanabilir. § Zayıf baz yapısında bir ilacın idrarla atılımı ise idrarın amonyum klorür, askorbik veya mandelik asit ile asit hale getirilmesi ile hızlanır.

İLAÇLARIN AGONİSTİK ETKİLERİ I § Agonizma: Bir ilacın etkisinin diğer bir ilaç tarafından arttırılması.

İLAÇLARIN AGONİSTİK ETKİLERİ I § Agonizma: Bir ilacın etkisinin diğer bir ilaç tarafından arttırılması. § Sumasyon (Aditif Etkileşme): Benzer etkiyi oluşturan ilaçlar birlikte verildiklerinde oluşturdukları kombine etkinin, bunların tek başlarına oluşturdukları etkilerim matematiksel toplamına eşit olmasıdır (1+1=2). § Örn. Asetilsalisilik asit + parasetamol

İLAÇLARIN AGONİSTİK ETKİLERİ II § Sinerjizm: Kombine edilen iki ilacın meydana getirdiği etkinin, her

İLAÇLARIN AGONİSTİK ETKİLERİ II § Sinerjizm: Kombine edilen iki ilacın meydana getirdiği etkinin, her birinin tek başına meydana getireceği etkinin cebirsel toplamından daha büyük olması (1+1=3). Örn. Ampisilin + Sulbaktam veya Trimetoprim + Sülfametoksazol. § Potansiyalizayson (Supra-aditif Etki): Kendisi tek başına verildiğinde beklenen etkiyi yaratmayan bir ilacın diğer bir ilacın etkisini arttırmasıdır (0+1=2). Örn. Kokainin katekoleminlerin etkisini arttırması. Ayrıca bir ilaç diğerinin reseptör sıklığını artırarak etkisini potansiyalize edebilir (Örn. Tiroksinin, beta reseptör sıklığını arttırıp katekoleminlerin etkisini potansiyelize etmesi).

İLAÇ AGONİZMALARI İÇİN ÖRNEKLER Birinci İlaç İkinci İlaç Agonizma Sonucu Oluşan Etki Alkol Sedatifler

İLAÇ AGONİZMALARI İÇİN ÖRNEKLER Birinci İlaç İkinci İlaç Agonizma Sonucu Oluşan Etki Alkol Sedatifler Aşırı Sedasyon Aminoglikozitler Furosemid Nefratoksik Etki ACE İnhibitörleri, Süksinilkolin K Koruyucu Diüretikler Hiperkalemi Kürar Aminoglikozitler Nöromüsküler Blok Artışı Aspirin Sülfonilüreler Hipoglisemi Aspirin Parasetamol Daha Fazla Analjezi İnsülin ve Oral Antidiyabetikler Beta-blokerler Hipoglisemi

İLAÇ ANTAGONİZMASI I § Kimyasal Antagonizma: Antagonistin, agonist ile kimyasal olarak birleşerek onu etkisiz

İLAÇ ANTAGONİZMASI I § Kimyasal Antagonizma: Antagonistin, agonist ile kimyasal olarak birleşerek onu etkisiz hale getirmesidir. Kimyasal antagonistlerin çoğu antidot olarak kullanılır. § Farmakolojik Antagonizma: Etkileri doğrudan veya dolaylı olarak aynı reseptöre bağlanabilen iki ilaç arasındaki antagonizma şeklidir. Farmakolojik antagonizma kompetetif veya non-kompetetif türde olabilir.

FARMAKOLOJİK ANTAGONİZMA İÇİN ÖRNEKLER İLAÇ FARMAKOLOJİK ANTAGONİSTİ Atropin Fizostigmin Benzodiazepinler Flumazenil Histamin Antihistaminikler Muskarinik

FARMAKOLOJİK ANTAGONİZMA İÇİN ÖRNEKLER İLAÇ FARMAKOLOJİK ANTAGONİSTİ Atropin Fizostigmin Benzodiazepinler Flumazenil Histamin Antihistaminikler Muskarinik İlaçlar, Asetilkolin Esteraz İnhibitörleri Atropin Narkotik Aneljezikler Nalokson Nondepolarizan Nöromüsküler Blokerler Asetilkolin Esteraz İnhibitörleri Sempatomimetik Vazokonstriktörler Alfa-Adrenerjik Reseptör Blokerleri

REVERSİBL KOMPETETİF ANTAGONİZMA I § En sık rastlanılan antagonizma türüdür. Kompetetif antagonist, agonistle aynı

REVERSİBL KOMPETETİF ANTAGONİZMA I § En sık rastlanılan antagonizma türüdür. Kompetetif antagonist, agonistle aynı reseptörün aynı bağlanma bölgesiyle yarışarak etki yapmasını engelleyen ilaçtır. § Reversibl kompetitif antagonizmada antagonist varlığında agonistin log konsantrasyon -yanıt eğrisi, eğimi veya maksimum değeri değişmeden sağa kayar, kayma miktarına doz oranı ( r ) denir. § Doz Oranı = antagonist varlığındaki agonist konsantrasyonu antagonist ortamda yokken agonist konsantrasyonu

NON-KOMPETETİF ANTAGONİZMA 1 • Non-kompetetif antagonist: Agonistle aynı bölgeye bağlanmayan antagonisttir. • Irreversibl antagonizma:

NON-KOMPETETİF ANTAGONİZMA 1 • Non-kompetetif antagonist: Agonistle aynı bölgeye bağlanmayan antagonisttir. • Irreversibl antagonizma: Non-kompetetif antagonizmanın bir türüdür. Antagonistler reseptörlere kovalent bağlarla irreversibl olarak bağlanırlar. Bu durumda (yedek reseptör yoksa) agonistin dozu ne kadar arttırılırsa arttırılsın yanıt maksimuma ulaşmaz ve doz-yanıt eğrisinin şekli değişir. • Fizyolojik antagonizma: İlaçların birbirlerine zıt fizyolojik etkiler oluşturmalarıdır. (örn. Noradrenalin ve histaminin kan basıncı üzerine birbirine zıt etkileri)

FİZYOLOJİK ANTAGONİZMA İÇİN ÖRNEKLER İLAÇ FİZYOLOJİK ANTAGONİSTİ Amfetamin Klorpromazin, Beta-blokerler Barbitüratlar ve Narkotik Analjeziklerle

FİZYOLOJİK ANTAGONİZMA İÇİN ÖRNEKLER İLAÇ FİZYOLOJİK ANTAGONİSTİ Amfetamin Klorpromazin, Beta-blokerler Barbitüratlar ve Narkotik Analjeziklerle Solunum Depresyonu Kafein, Doksapram Beta-Blokerler Glukagon, Atropin Efedrin, Fenilpropanamin, Tiramin Noradrenalin Salıverici Etkileri Alfa-Metiltirozin Konvulsif Maddeler Diazepam, Volatil Anestetikler Noradrenalin ve Benzeri Vazokonstriktörler Kolin Esterleri, Nitratlar, Histamin Propranolol ve Furosemidin Antihipertansif Etkileri Aspirin, İndometasin Trisiklik Antidepresanlar Fizostigmin

FARMAKOKİNETİK ETKİLEŞİMLER • İlaçlar birbirleriyle emilim, dağılım, metabolizma ve atılım düzeyinde etkileşebilirler. • Bu

FARMAKOKİNETİK ETKİLEŞİMLER • İlaçlar birbirleriyle emilim, dağılım, metabolizma ve atılım düzeyinde etkileşebilirler. • Bu etkileşimler sonucunda emilim azaltılırsa veya metabolizması hızlandırılırsa etkisi ve plazma konsantrasyonunda azalma, metabolizması inhibe edilirse etkide artma ve plazma konsantrasyonunda yükselmeye neden olur. • Bu durumlar özellikle terapötik pencereleri dar olan ve uzun süre kullanılması gereken ilaçlarda daha fazla önem taşır. İlaç etkileşimlerinin örnekleri çok fazla sayıdadır. • Modern tıpta bu etkileşimlerin olmadığını sağlıklı kontrolü , reçetedeki ilaçların etkileşimlerini araştıran bilgisayar programlarıyla yapılmaktadır.

İLAÇ METABOLİZMASINI ARTTIRAN FAKTÖRLER İNDÜKLEYİCİ ETKİLENEN İLAÇ Benzo(a)piren Teofilin Klorsiklizin Steroit Hormonlar Etklorvinil Varfarin

İLAÇ METABOLİZMASINI ARTTIRAN FAKTÖRLER İNDÜKLEYİCİ ETKİLENEN İLAÇ Benzo(a)piren Teofilin Klorsiklizin Steroit Hormonlar Etklorvinil Varfarin Glutetimit Antipirin, Glutetimit, Varfarin Griseofulvin Varfarin Barbitüratlar ( Sekabarbital hariç) Barbitüratlar, Kloramfenikol, Klorpromazin, Kortizol, Kumari n Antikoagülanlar, Desmetilimipramin, Digitoksin, Doksurubi sin, Östradiol, Fenilbutazon, Fenitoin, Kinin, Testosteron Fenilbutazon Aminopirin, Kortizol, Digitoksin, Fenitoin Kortizol, Deksametazon, Digitoksin, Teofilin Rifampisin Kumarin Antikoagülanlar, Digitoksin, Glukokortikoidler, Metadon, Metoprolol, Oral Kontraseptifler, Prednisolon, Propranalol, Kinidin

İLAÇ METABOLİZMASINI İNHİBE EDEN İLAÇLARA ÖRNEKLER İNHİBİTÖR ETKİLENEN İLAÇ Allopurinol Antitiripsin, Dikumarol, Probenesit, Tolbutamid

İLAÇ METABOLİZMASINI İNHİBE EDEN İLAÇLARA ÖRNEKLER İNHİBİTÖR ETKİLENEN İLAÇ Allopurinol Antitiripsin, Dikumarol, Probenesit, Tolbutamid Dietilpentenamid Dikumarol Fenitoin Disülfiram Antipirin, Etanol, Fenitoin, Varfarin Etanol Klordiazepoksit(? ), Diazepam(? ), Metanol Fenilbutazon Fenitoin, Tolbutamid Greyfurt ( suyu)* Alprazolam, Atorvastatin, Sisaprid, Siklosporin, Midazolam, Triazolam İsoniazid Antipirin, Dikumarol, Probenesit, Tolbutamid Ketokonazol Siklosporin, Astemizol, Terfenadin Kloramfenikol Antipirin, Dikumarol, Prebeesit, Tolbutamid

İLAÇ METABOLİZMASINI İNHİBE EDEN İLAÇLARA ÖRNEKLER İNHİBİTÖR ETKİLENEN İLAÇ Nortiptilin Antipirin Oral Kontraseptifler Antipirin

İLAÇ METABOLİZMASINI İNHİBE EDEN İLAÇLARA ÖRNEKLER İNHİBİTÖR ETKİLENEN İLAÇ Nortiptilin Antipirin Oral Kontraseptifler Antipirin Sekobarbital Simetidin Klordiazepoksit, Diazepam, Varfarin Troleandomisin Tefilin, Metilprednisolon *Greyfurt suyu içeriği bağırsaklardan ilaçların atılımında rol oynayan P-Glikoproteinlerin de inhibitörüdür ve siklosporin gibi ilaçların biyoyararlanımını arttırır.

ÖNEMLİ İLAÇ ETKİLEŞİMLERİNDEN BAZILARI ETKİLEŞİME YOL AÇAN ETKİLENEN YORUM Allopurinol Antipirin, Dikumarol, Probenesit, Tolbutamid

ÖNEMLİ İLAÇ ETKİLEŞİMLERİNDEN BAZILARI ETKİLEŞİME YOL AÇAN ETKİLENEN YORUM Allopurinol Antipirin, Dikumarol, Probenesit, Tolbutamid Metabolizmaları inhibe olur. Aminolglikozitler Loop Diüretikleri Ototoksisite artışı Antasitler Demir, Florokinolonlar, Ketokonazol, Tetrasiklinler İlaç emiliminde azalma Antimuskarinik İlaçlar İnce Bağırsaktan Emilen İlaçlar Mide boşalması geciktiği için etki başlamasının gecikmesi Barbitüratlar ( Özellikle Fenobarbital ) Antifungal Azoller, Antikoagülanlar, Barbitüratlar, Desmetilmipradin, Digitoksin, Doksurubisin, Östradiol, Fenilbutazon, Fenitoin, Kalsiyum Kanal Blokerleri, Kinidin, Kinin, Kloramfenikol, Klorpromazin, Kortikosteroitler, Kortizol, Kumarin, Testosteron, Varfarin Enzim indüksiyonu nedeniyle metabolizma artışı Beta-blokerler § İnsülin Hipoglisemik etkilerin artışı § Prozasin İlk doz senkobunun daha belirgin olması

ÖNEMLİ İLAÇ ETKİLEŞİMLERİNDEN BAZILARI ETKİLEŞİME YOL AÇAN ETKİLENEN YORUM Disülfiram, Metronidzaol, Bazı Sefalosporinler ve

ÖNEMLİ İLAÇ ETKİLEŞİMLERİNDEN BAZILARI ETKİLEŞİME YOL AÇAN ETKİLENEN YORUM Disülfiram, Metronidzaol, Bazı Sefalosporinler ve Sülfonamidler, Griseofulvin, Klorpropamid, Kloramfenikol Etanol Aldehit Dehidrogenez bloke olduğu için alkol alımı sonrası bulantı, kusma, baş ağrısı, hipotansiyon Eritromisin Astemizol, Sisaprid, Terfenadin, Teofilin Etkilenen ilaç metabolizmasının inhibisyonuna bağlı toksisite riski artışı Etanol Sedatif, Hipnotikler, Opioidler, Trisiklik Antidepresanlar, Antihistaminikler Santral sinir sistemi depresyonunda artış, ataksi, kaza yapma riskinde artış Fenitoin Doksisiklin, Metadon, Kinidin, Oral Kontraseptifler, Verapamil Enzim indüksiyonu sebebiyle metabolizma artışı Fenilbutazon Aminopirin, Kortizol, Digitoksin Enzim indüksiyonu sebebiyle metabolizma artışı H 1 - Bloker Antihistaminikler Antimuskarinikler, Sedatifler Etki artışı İsoniazid Antipirin, Dikumarol, Probenesit, Tolbutamid Metabolizmaları inhibe olur Karbamezapin Doksisilin, Östrojen, Progesteron, Haloperidol, Teofilin, Varfarin Enzim indüksiyonu sebebiyle metabolizma artışı

ÖNEMLİ İLAÇ ETKİLEŞİMLERİNDEN BAZILARI ETKİLEŞİME YOL AÇAN ETKİLENEN YORUM Ketokonazol Astemizol, Sisaprid, Terfenadin Etkilenen

ÖNEMLİ İLAÇ ETKİLEŞİMLERİNDEN BAZILARI ETKİLEŞİME YOL AÇAN ETKİLENEN YORUM Ketokonazol Astemizol, Sisaprid, Terfenadin Etkilenen ilaç metabolizmasının inhibisyonuna bağlı kardiyak aritmi riski artışı Siklosporin, Lovastatin, Varfarin Metabolizmaları inhibe olur. Kinidin Varfarin Klirens azalmasına bağlı plazma digoksin seviyelerinde artış Kloramfenikol Antipirin, Dikumarol, Probenesit, Tolbutamid Metabolizmaları inhibe olur. MAO İnhibitörleri Katekolamin Salgılatanlar ( Amfetamin, Efedrin) Sinir terminallerinden noradrenalin salgılanmasına artış Tiramin içeren yiyecek ve içecekler Nonsteroidal Antiinflamatuar İlaçlar Hipertansif kriz ACE İnhibitörleri ACE inhibitörü etkinliği azalması Antikoagülanlar Trombosit agregasyonu azalmasına bağlı kanama riskinde artış Furosemid Diüretik etkide azalma

ÖNEMLİ İLAÇ ETKİLEŞİMLERİNDEN BAZILARI ETKİLEŞİME YOL AÇAN ETKİLENEN YORUM Rifampisin Antifungal Azoller, Digitoksin, Glikokortikoidler,

ÖNEMLİ İLAÇ ETKİLEŞİMLERİNDEN BAZILARI ETKİLEŞİME YOL AÇAN ETKİLENEN YORUM Rifampisin Antifungal Azoller, Digitoksin, Glikokortikoidler, Kinidin, Kortikosteroitler, Kumarin Antikoagülanlar, Metadon, Metoprolol, Oral Konstraseptifler, Prednizolon, Propranolol, Teofilin, Tolbutamid Enzim indüksiyonu sebebiyle metabolizma artışı Safra Asidi Bağlayıcı Reçineler Parasetamol, Kardiyak Glikozitler, Tiazitler, Tiroksin Etkilenen ilacın emiliminde azalma Salisilatlar Heparin, Varfarin Kanama riskinde artış Kortikosteroitler Gastrik mukozada aditif toksisite Metotreksat Klirens azalması, metotreksat toksisitesinde artış Sülfinpirazon Ürikozürik etkinin azalması

ÖNEMLİ İLAÇ ETKİLEŞİMLERİNDEN BAZILARI ETKİLEŞİME YOL AÇAN ETKİLENEN YORUM Selektif Seratonin Reuptake İnhibitörleri MAO

ÖNEMLİ İLAÇ ETKİLEŞİMLERİNDEN BAZILARI ETKİLEŞİME YOL AÇAN ETKİLENEN YORUM Selektif Seratonin Reuptake İnhibitörleri MAO İnhibitörleri Seratonin Sendromu: hipertansiyon, taşikardi, kas rijiditesi, hipertermi, konvülsiyon Simetidin Benzodiazepinler, Lidokain, Fenitoin, Kinidin, Teofilin, Varfarin Metabolizmaları inhibe olur Tiazitler Kardiyak Glikozitler Hipokalemiye bağlı toksisite artışı Lityum Total vücut suyu azalmasına bağlı plazma lityum düzeylerinde artış

ÖNEMLİ İLAÇ ETKİLEŞİMLERİNDEN BAZILARI ETKİLEŞİME YOL AÇAN ETKİLENEN YORUM Troleandomisin Teofilin, Metilprednizolon Metabolizmaları inhibe

ÖNEMLİ İLAÇ ETKİLEŞİMLERİNDEN BAZILARI ETKİLEŞİME YOL AÇAN ETKİLENEN YORUM Troleandomisin Teofilin, Metilprednizolon Metabolizmaları inhibe olur. Varfarin Anabolik Steroidler, Aspirin, Nonsterodial Antiinflamatuar İlaçlar, Kinidin, Tiroksin Farmakodinamik mekanizmalara bağlı antikoagülan etki artışı Barbitüratlar, Karbamazepin, Rifampisin Varfarini metabolize eden sitokrom P 450 sistemi indüksiyonuna bağlı antikoagülan etkinin azalması Simetidin, Eritromisin, Lovastatin, Metronizadol Varfarin metabolizması İnhibisyonuna bağlı antikoagülan etki artışı

SİTOKROM P-450 İZOENZİM SUBSTRAT, İNHİBİTÖR VE İNDÜKLEYİCİLERİ İZOENZİM SUBSTRAT İNHİBİTÖR İNDÜKLEYİCİ CYP 3 A

SİTOKROM P-450 İZOENZİM SUBSTRAT, İNHİBİTÖR VE İNDÜKLEYİCİLERİ İZOENZİM SUBSTRAT İNHİBİTÖR İNDÜKLEYİCİ CYP 3 A 4/5 Alfentanil Makrolidler Dalfobristin Aminoglutetimit Alprozolam Metadon Danazol Barbitüratlar Amiodaron Metilprednizolon Delavirdin Karbamazepin Amiodipin Mibefranil Diltiazem Deksametazon Astemizol Midazolam Eritromisin Griseofulvin Atorvastatin Mifepriston Etinil Östradiol Nafsilin Bepridil Mikonazol Flukonazol Fenitoin Bromokriptin Nefazodon Fluvoksamin Rifampisin

SİTOKROM P-450 İZOENZİM SUBSTRAT, İNHİBİTÖR VE İNDÜKLEYİCİLERİ İZOENZİM SUBSTRAT İNHİBİTÖR İNDÜKLEYİCİ Dapson Paklitaksel Greyfurt

SİTOKROM P-450 İZOENZİM SUBSTRAT, İNHİBİTÖR VE İNDÜKLEYİCİLERİ İZOENZİM SUBSTRAT İNHİBİTÖR İNDÜKLEYİCİ Dapson Paklitaksel Greyfurt ( suyu) Tiazolidinedionlar ( Rosiglitazon, Pioglitazon ) Deksametazon Parasetamol İtrakonazol Diazepam Prednizolon İsoniazid Dihidroergotamin Progesteron Ketokonazol Dihidropiridin Rapamisin Kinidin Diltiazem Ritonavir Kinupristin Disopiramid Sakuinavir Klaritromisin Doksorubusin Serivastatin Kloramfenikol

SİTOKROM P 450 İZOENZİM SUBSTRAT, İNHİBİTÖR VE İNDÜKLEYİCİLERİ İZOENZİM SUBSTRAT İNHİBİTÖR Ergotamin Sertralin Metilprednizolon

SİTOKROM P 450 İZOENZİM SUBSTRAT, İNHİBİTÖR VE İNDÜKLEYİCİLERİ İZOENZİM SUBSTRAT İNHİBİTÖR Ergotamin Sertralin Metilprednizolon Etinilöstradiol Siklofosfamid Metronidazol Etoposid Siklosporin Mibefranil Felodipin Simvastatin Mikonazol Fentanil Sisaprid Nefazodon Finasterid Spironolakton Nifedipin Flutamid Sufantanil Nikardipin Gestoden Sülfametoksazol Norfloksasin İNDÜKLEYİCİ

SİTOKROM P 450 İZOENZİM SUBSTRAT, İN HİBİTÖR VE İNDÜKLEYİCİL ERİ İZOENZİM SUBSTRAT İNHİBİTÖR İfosfamid

SİTOKROM P 450 İZOENZİM SUBSTRAT, İN HİBİTÖR VE İNDÜKLEYİCİL ERİ İZOENZİM SUBSTRAT İNHİBİTÖR İfosfamid Takrolimus Oksikonazol İndinavir Tamoksifen Prednizolon İsradipin Terfenadin Ritonavir Karbamazepin Testosteron Siklosporin İNDÜKLEYİCİ

SİTOKROM P 450 İZOENZİM SUBSTRAT, İN HİBİTÖR VE İNDÜKLEYİCİLE Rİ İZOENZİM SUBSTRAT İNHİBİTÖR Kuetipiapin

SİTOKROM P 450 İZOENZİM SUBSTRAT, İN HİBİTÖR VE İNDÜKLEYİCİLE Rİ İZOENZİM SUBSTRAT İNHİBİTÖR Kuetipiapin Tetrahidrokannabinol Takrolimus Kinidin Binol Telitromisin Kinin Triazolam Troleandomisin Kokain Troleandomisin Verapamil İNDÜKLEYİCİ

SİTOKROM P 450 İZOENZİM SUBS TRAT, İNHİBİTÖR V E İNDÜKLEYİCİLER İ İZOENZİM SUBSTRAT Kortizol

SİTOKROM P 450 İZOENZİM SUBS TRAT, İNHİBİTÖR V E İNDÜKLEYİCİLER İ İZOENZİM SUBSTRAT Kortizol Varfarin Lidokain Verapamil Loratidin Vinblastin Losartan Vinkristin Lovastatin Zonisamid İNHİBİTÖR İNDÜKLEYİCİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ALKİLLEYİCİ İLAÇLAR ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR Sisplatin, metastatik, nonseminomatöz germ hücreli karsinom, primer veya ileri evredeki

ALKİLLEYİCİ İLAÇLAR ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR Sisplatin, metastatik, nonseminomatöz germ hücreli karsinom, primer veya ileri evredeki ve refrakter over kanserleri, mesane kanserleri ve baş - boyunun skuamöz hücreli kanserlerinde endikedir. Hodgkin ve non-Hodgkin lenfoma, nöroblastoma, sarkoma, idrar kesesi, Gebelikte, ağır kemik iliği mide, akciğer, özofagus, serviks ve depresyonu olan hastalarda, CISPLATIN TEVA IV prostat kanserlerinde, miyeloma, ağır böbrek yetmezliği olan Flakon (Sisplatin melanoma, küçük hücreli akciğer hastalarda ve sisplatine aşırı kanserleri ve osteosarkomanın 25 mg etken duyarlılığı olduğu önceden tedavisinde endikedir. Sisplatin maddesidir. ) bilinen hastalarda metastatik testiküler kanser kontrendikedir. tedavisinde diğer antineoplastik ajanlar ile birlikte kombinasyon şeklinde endikedir. Sisplatinin vinblastin ve bleomisin ile kombinasyonunun oldukça etkili olduğu bildirilmiştir. Sisplatin akciğer karsinomunda da kombinasyon şeklinde endikedir. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Şok: Şok nadiren ortaya çıkabilir. Hastaların bakımı çok büyük dikkatle ve tam gözetim altında yapılmalıdır. Bir anormallik durumunda ikinci tedavi kürü durdurulmalı ve uygun önlemler alınmalıdır. Gastrointestinal: Hemen tüm hastalarda bulantı, kusma, iştahsızlık ve stomatit'ten şikayetçi olur. Diyare, karın ağrısı ve kabızlık gibi diğer Tek başına veya diğer antineoplastik ilaçlarla birlikte 20 -120 gastrointestinal semptomlar da bazen görülebilir. Üriner: Bazı vakalarda böbrek yetmezliği görülebildiğinden, mg/m 2 arasında değişen dozlarda verilebilir. Önerilen doz hastaya verilmeden 8 -12 saat önce infüzyon 1 -2 litre sıvı verilerek hastalar böyle bir değişiklik açısından sıkı kontrol altında bulundurulmalıdır. BUN, serum kreatinin ve kreatinin hidrasyon uygulanır. Metastaz Testis Tümörleri: Sisplatin: Günde klirensi değerleri gibi laboratuvar parametrelerinde bir anormallik saptağında tedavinin kesilmesi ve gerekli 20 mg/m 2 i. v. olarak 5 gün uygulanır. Doz her 3 haftada bir 3 defa önlemlerin alınması gerekir. Hematüri ve idrarda protein gibi diğer bozukluklarda ortaya çıkabilir. Hematolojik: daha verilir. Bleomisin: Haftada 30 ünite i. v. olarak (her haftanın Pansitopeni, lökopeni, trombositopeni ve anemi görülebilir. Otolojik: Yüksek frekanslı seslerde işitme kaybı, 2. günü) 12 hafta arkaya verilir. Vinblastin: Haftada 2 defa sağırlık ve tinnitus ortaya çıkabilir. Doz yükseltildikçe işitme organı bozuklukları sıklığıda artar. Bilhassa, günde 80 mg/m 2 ve total doz olarak 300 mg/m 2'nin üzerinde uygulandığında vakalarda eğilim belirgin hale gelebilir, bu haftanın 1. ve 2. günleri 0. 15 -0. 2 mg/kg i. v. olarak uygulanır yüzden hastalar sıkı gözlem altında bulundurulmalıdırlar. Psiko-nörolojik: Ekstremitelerde uyuşma gibi periferik (toplam 8 doz). Bu doz uygulamasına yanıt veren hastalarda 4 haftada bir 2 yıl süre ile 0. 3 mg/kg i. v. olarak vinblastin sinir sistemi semptomları, konuşma bozuklukları, baş ağrısı, seyrek olarak da tat alma bozukluğu ortaya çıkabilir. Buna ek olarak nadiren görme bozuklukları (papilla ödemi, retrobulber nörit, kortikal körlük gibi), sık olmayarak uygulanabilir. Metastaz Yumurtalık Tümörleri: Sisplatin her 3 da bilinç bozuklukları ve konvülsiyonlar görülebilir. Bu vakalarda uygulamaya devam edilmemelidir. Aşırı haftada bir haftanın 1. günü 50 mg/m 2 i. v. olarak uygulanır. Doksorubisin: Her 3 haftada bir, haftanın 1. günü 50 mg/m 2 i. v. Duyarlılık: Döküntü, anafilaktoid belirtiler ortaya çıkabilir. Sıcak basmaları seyrek görülür. Karaciğer: SGOT, SGPT, olarak uygulanır. Kombine tedavide sisplatin ve doksorubusin üre, alkali fosfataz gibi karaciğer fonksiyon testlerinin değerlerinde yükselme gibi bozukluklar bazen görülebilir. arkaya uygulanır. Sisplatin tek başına uygulanacaksa 4 Kardiyovaksüler Bozukluklar: Seyrek vakalarda konjestif kalp yetmezliği, palpitasyon, taşikardi ve atriyal haftada bir 100 mg/m 2'lik doz verilerek 4 haftada bir tekrarlanır. fibrilasyon görülebilir. Elektrolitler: Sodyum, potasyum, klor, kalsiyum, fosfor ve magnezyum gibi elektrolitlerde bozukluklar ortaya çıkabilir. Diğer Değişiklikler: Bazı vakalarda genel durum bozukluğu, baş dönmesi, alopesi, ateş, jeneralize ödem, hipotansiyon, hıçkırık, hipomagnesemi ve hipokalsemi ortaya çıkabilir.

ALKİLLEYİCİ İLAÇLAR ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR Sisplatin, metastatik, nonseminomatöz germ hücreli karsinom, primer veya ileri evredeki

ALKİLLEYİCİ İLAÇLAR ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR Sisplatin, metastatik, nonseminomatöz germ hücreli karsinom, primer veya ileri evredeki ve refrakter over kanserleri, mesane kanserleri ve baş - boyunun skuamöz hücreli kanserlerinde endikedir. Hodgkin ve non-Hodgkin lenfoma, nöroblastoma, sarkoma, idrar kesesi, mide, akciğer, Gebelikte, ağır kemik iliği özofagus, serviks ve prostat depresyonu olan hastalarda, CISPLATINUM Fla kanserlerinde, miyeloma, ağır böbrek yetmezliği olan kon (Sisplatin melanoma, küçük hücreli akciğer hastalarda ve sisplatine aşırı etken kanserleri ve osteosarkomanın duyarlılığı olduğu önceden maddesidir. ) tedavisinde endikedir. Sisplatin bilinen hastalarda metastatik testiküler kanser kontrendikedir. tedavisinde diğer antineoplastik ajanlar ile birlikte kombinasyon şeklinde endikedir. Sisplatinin vinblastin ve bleomisin ile kombinasyonunun oldukça etkili olduğu bildirilmiştir. Sisplatin akciğer karsinomunda da kombinasyon şeklinde endikedir. VERİLİŞ YOLU Testis kanseri, mesane kanseri, böbrek ve üreter tümörleri ve prostat kanserinde standart tedavi olarak A şeması, ya da hastanın durumuna göre alternatif olarak C şeması seçilir. Over kanserinde standart tedavi olarak B şeması, alternatif tedavi olarak da hastanın durumuna göre A veya C şeması tercih edilir. Baş-boyun habis tümörlerinde ise D şeması standart tedavi, hastanın durumuna uygun olarak da B şeması alternatif tedavi olarak uygulanır. Küçük hücreli olmayan akciğer kanserinde E şeması standart tedavi, hastanın durumuna göre de F şeması alternatif tedavi olarak kullanılır. Özofagus kanserinde B şeması standart, A şeması ise hastanın durumuna göre alternatif tedavidir. Uterus serviksi kanserinden A şeması standart, hastanın durumuna göre de E şeması alternatif tedavi olarak tercih edilir. Nöroblastoma ve mide kanserinde ise E şeması uygulanır. A şeması: Her kürde 5 gün süreyle günde 15 -20 mg/m 2 Cisplatinum uygulanır ve en az 2 hafta süre ile tedaviye ara verilir. Ardından, kür tekrarlanır. B şeması: Her kürde 50 -70 mg/m 2 Cisplatinum, bir defada uygulanır ve tedaviye en az 3 hafta süre ile ara verilir. Ardından, kür tekrarlanır. C şeması: Her kürde 25 -35 mg/m 2 Cisplatinum, bir defada uygulanır ve tedaviye en az bir hafta süre ile ara verilir. Ardından, kür tekrarlanır. D şeması: Her kürde 5 gün süreyle günde 10 -20 mg/m 2 Cisplatinum uygulanır ve en az 2 hafta süre ile tedaviye ara verilir. Ardından, kür tekrarlanır. E şeması: Her kürde 70 -90 mg/m 2 Cisplatinum bir defada uygulanır ve tedaviye en az 3 hafta süre ile ara verilir. Ardından, kür tekrarlanır. F şeması: Her kürde 5 gün süreyle günde 20 mg/m 2 cisplatinum uygulanır ve tedaviye en az 2 hafta süre ile ara verilir. Ardından, kür tekrarlanır. YAN ETKİSİ Şok: Şok nadiren ortaya çıkabilir. Hastaların bakımı çok büyük dikkatle ve tam gözetim altında yapılmalıdır. Bir anormallik durumunda ikinci tedavi kürü durdurulmalı ve uygun önlemler alınmalıdır. Gastrointestinal: Hemen tüm hastalarda bulantı, kusma, iştahsızlık ve stomatit'ten şikayetçi olur. Diyare, karın ağrısı ve kabızlık gibi diğer gastrointestinal semptomlar da bazen görülebilir. Üriner: Bazı vakalarda böbrek yetmezliği görülebildiğinden, hastalar böyle bir değişiklik açısından sıkı kontrol altında bulundurulmalıdır. BUN, serum kreatinin ve kreatinin klirensi değerleri gibi laboratuvar parametrelerinde bir anormallik saptağında tedavinin kesilmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekir. Hematüri ve idrarda protein gibi diğer bozukluklarda ortaya çıkabilir. Hematolojik: Pansitopeni, lökopeni, trombositopeni ve anemi görülebilir. Otolojik: Yüksek frekanslı seslerde işitme kaybı, sağırlık ve tinnitus ortaya çıkabilir. Doz yükseltildikçe işitme organı bozuklukları sıklığıda artar. Bilhassa, günde 80 mg/m 2 ve total doz olarak 300 mg/m 2'nin üzerinde uygulandığında vakalarda eğilim belirgin hale gelebilir, bu yüzden hastalar sıkı gözlem altında bulundurulmalıdırlar. Psiko-nörolojik: Ekstremitelerde uyuşma gibi periferik sinir sistemi semptomları, konuşma bozuklukları, baş ağrısı, seyrek olarak da tat alma bozukluğu ortaya çıkabilir. Buna ek olarak nadiren görme bozuklukları (papilla ödemi, retrobulber nörit, kortikal körlük gibi), sık olmayarak da bilinç bozuklukları ve konvülsiyonlar görülebilir. Bu vakalarda uygulamaya devam edilmemelidir. Aşırı Duyarlılık: Döküntü, anafilaktoid belirtiler ortaya çıkabilir. Sıcak basmaları seyrek görülür. Karaciğer: SGOT, SGPT, üre, alkali fosfataz gibi karaciğer fonksiyon testlerinin değerlerinde yükselme gibi bozukluklar bazen görülebilir. Kardiyovaksüler Bozukluklar: Seyrek vakalarda konjestif kalp yetmezliği, palpitasyon, taşikardi ve atriyal fibrilasyon görülebilir. Elektrolitler: Sodyum, potasyum, klor, kalsiyum, fosfor ve magnezyum gibi elektrolitlerde bozukluklar ortaya çıkabilir. Diğer Değişiklikler: Bazı vakalarda genel durum bozukluğu, baş dönmesi, alopesi, ateş, jeneralize ödem, hipotansiyon, hıçkırık, hipomagnesemi ve hipokalsemi ortaya çıkabilir.

ALKİLLEYİCİ İLAÇLAR ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR Sisplatin, metastatik, nonseminomatöz germ hücreli karsinom, primer veya ileri evredeki

ALKİLLEYİCİ İLAÇLAR ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR Sisplatin, metastatik, nonseminomatöz germ hücreli karsinom, primer veya ileri evredeki ve refrakter over kanserleri, mesane kanserleri ve baş - boyunun skuamöz hücreli kanserlerinde endikedir. Hodgkin ve non-Hodgkin lenfoma, nöroblastoma, sarkoma, idrar kesesi, mide, akciğer, Gebelikte, ağır kemik iliği özofagus, serviks ve prostat depresyonu olan hastalarda, CISkanserlerinde, miyeloma, ağır böbrek yetmezliği olan PLATINUM Flakon melanoma, küçük hücreli akciğer hastalarda ve sisplatine aşırı (Sisplatin etken kanserleri ve osteosarkomanın duyarlılığı olduğu önceden maddesidir. ) tedavisinde endikedir. Sisplatin bilinen hastalarda metastatik testiküler kanser kontrendikedir. tedavisinde diğer antineoplastik ajanlar ile birlikte kombinasyon şeklinde endikedir. Sisplatinin vinblastin ve bleomisin ile kombinasyonunun oldukça etkili olduğu bildirilmiştir. Sisplatin akciğer karsinomunda da kombinasyon şeklinde endikedir. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Şok: Şok nadiren ortaya çıkabilir. Hastaların bakımı çok büyük dikkatle ve tam gözetim altında yapılmalıdır. Bir anormallik durumunda ikinci tedavi kürü durdurulmalı ve uygun önlemler alınmalıdır. Gastrointestinal: Hemen tüm hastalarda bulantı, kusma, iştahsızlık ve stomatit'ten şikayetçi olur. Diyare, karın ağrısı ve kabızlık gibi diğer gastrointestinal semptomlar da bazen görülebilir. Üriner: Bazı vakalarda böbrek yetmezliği görülebildiğinden, hastalar böyle bir değişiklik açısından sıkı kontrol altında bulundurulmalıdır. BUN, serum kreatinin ve kreatinin klirensi değerleri gibi laboratuvar parametrelerinde bir anormallik saptağında tedavinin kesilmesi ve gerekli Kümulatif nefrotoksiteyi dikkate alarak her 3 -4 haftada bir kez önlemlerin alınması gerekir. Hematüri ve idrarda protein gibi diğer bozukluklarda ortaya çıkabilir. Hematolojik: uygulanır. Böbrek fonksiyonu bozuk hastalarda düşük dozlarda Pansitopeni, lökopeni, trombositopeni ve anemi görülebilir. Otolojik: Yüksek frekanslı seslerde işitme kaybı, uygulanır. Hastaya diüretik infüzyonu aralıksız 24 saat sağırlık ve tinnitus ortaya çıkabilir. Doz yükseltildikçe işitme organı bozuklukları sıklığıda artar. Bilhassa, günde yapılmalıdır. Bir sonraki dozu böbrek fonksiyonu normale 80 mg/m 2 ve total doz olarak 300 mg/m 2'nin üzerinde uygulandığında vakalarda eğilim belirgin hale gelebilir, dönene kadar verilmemelidir. Erişkinlerde ve çocuklarda tek bu yüzden hastalar sıkı gözlem altında bulundurulmalıdırlar. Psiko-nörolojik: Ekstremitelerde uyuşma gibi ajanla tedavi: Her 3 -4 haftada bir tek i. v. dozla 50 -120 mg/m 2 periferik sinir sistemi semptomları, konuşma bozuklukları, baş ağrısı, seyrek olarak da tat alma bozukluğu veya her 3 -4 haftada bir 5 gün boyunca 15 -20 mg/m 2. ortaya çıkabilir. Buna ek olarak nadiren görme bozuklukları (papilla ödemi, retrobulber nörit, kortikal körlük Kombinasyon tedavisi: Genelde halihazırdaki Cis-Platinum içeren gibi), sık olmayarak da bilinç bozuklukları ve konvülsiyonlar görülebilir. Bu vakalarda uygulamaya devam çoklu tedavi şemalarında her 3 -4 haftada bir 20 mg/m 2 veya edilmemelidir. Aşırı Duyarlılık: Döküntü, anafilaktoid belirtiler ortaya çıkabilir. Sıcak basmaları seyrek görülür. daha yüksek dozlar uygulanır. Karaciğer: SGOT, SGPT, üre, alkali fosfataz gibi karaciğer fonksiyon testlerinin değerlerinde yükselme gibi bozukluklar bazen görülebilir. Kardiyovaksüler Bozukluklar: Seyrek vakalarda konjestif kalp yetmezliği, palpitasyon, taşikardi ve atriyal fibrilasyon görülebilir. Elektrolitler: Sodyum, potasyum, klor, kalsiyum, fosfor ve magnezyum gibi elektrolitlerde bozukluklar ortaya çıkabilir. Diğer Değişiklikler: Bazı vakalarda genel durum bozukluğu, baş dönmesi, alopesi, ateş, jeneralize ödem, hipotansiyon, hıçkırık, hipomagnesemi ve hipokalsemi ortaya çıkabilir.

ALKİLLEYİCİ İLAÇLAR ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR Sisplatin, metastatik, nonseminomatöz germ hücreli karsinom, primer veya ileri evredeki

ALKİLLEYİCİ İLAÇLAR ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR Sisplatin, metastatik, nonseminomatöz germ hücreli karsinom, primer veya ileri evredeki ve refrakter over kanserleri, mesane kanserleri ve baş - boyunun skuamöz hücreli kanserlerinde endikedir. Hodgkin ve non-Hodgkin lenfoma, nöroblastoma, sarkoma, idrar kesesi, mide, akciğer, Gebelikte, ağır kemik iliği özofagus, serviks ve prostat depresyonu olan hastalarda, KEMOPLAT Flakon kanserlerinde, miyeloma, ağır böbrek yetmezliği olan (Sisplatin etken melanoma, küçük hücreli akciğer hastalarda ve sisplatine aşırı kanserleri ve osteosarkomanın maddesidir. ) duyarlılığı olduğu önceden tedavisinde endikedir. Sisplatin bilinen hastalarda metastatik testiküler kanser kontrendikedir. tedavisinde diğer antineoplastik ajanlar ile birlikte kombinasyon şeklinde endikedir. Sisplatinin vinblastin ve bleomisin ile kombinasyonunun oldukça etkili olduğu bildirilmiştir. Sisplatin akciğer karsinomunda da kombinasyon şeklinde endikedir. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Şok: Şok nadiren ortaya çıkabilir. Hastaların bakımı çok büyük dikkatle ve tam gözetim altında yapılmalıdır. Bir anormallik durumunda ikinci tedavi kürü durdurulmalı ve uygun önlemler alınmalıdır. Gastrointestinal: Hemen tüm hastalarda bulantı, kusma, iştahsızlık ve stomatit'ten şikayetçi olur. Diyare, karın ağrısı ve kabızlık gibi diğer gastrointestinal semptomlar da bazen görülebilir. Üriner: Bazı vakalarda böbrek yetmezliği görülebildiğinden, Non-seminamatöz germ hücreli karsinom - metastatik: Erişkin ve hastalar böyle bir değişiklik açısından sıkı kontrol altında bulundurulmalıdır. BUN, serum kreatinin ve kreatinin çocuklar: 20 mg/m 2 sisplatin bleomisin ve etopozit ile birlikte i. v. klirensi değerleri gibi laboratuvar parametrelerinde bir anormallik saptağında tedavinin kesilmesi ve gerekli infüzyon yoluyla 5 gün süreyle günde tek doz olarak verilebilir. 3 önlemlerin alınması gerekir. Hematüri ve idrarda protein gibi diğer bozukluklarda ortaya çıkabilir. Hematolojik: hafta arayla 2 veya daha fazla siklüs tekrarlanır. Over Kanseri Pansitopeni, lökopeni, trombositopeni ve anemi görülebilir. Otolojik: Yüksek frekanslı seslerde işitme kaybı, ileri evrede Siklofosfamid ile kombinasyon şeklinde: Erişkinler: 21 sağırlık ve tinnitus ortaya çıkabilir. Doz yükseltildikçe işitme organı bozuklukları sıklığıda artar. Bilhassa, günde 80 gün arayla i. v. infüzyon ile tek doz 50 -60 mg/m 2. Paklitaksel ile mg/m 2 ve total doz olarak 300 mg/m 2'nin üzerinde uygulandığında vakalarda eğilim belirgin hale gelebilir, bu Erişkinler: 21 gün arayla i. v. infüzyon ile tek doz 75 mg/m 2. yüzden hastalar sıkı gözlem altında bulundurulmalıdırlar. Psiko-nörolojik: Ekstremitelerde uyuşma gibi periferik Mesane Kanseri - ileri evrede: Diğer neoplastik ajanlarla sinir sistemi semptomları, konuşma bozuklukları, baş ağrısı, seyrek olarak da tat alma bozukluğu ortaya çıkabilir. kombinasyon şeklinde 3 -4 hafta arayla i. v. olarak 50 -70 mg/m 2 Buna ek olarak nadiren görme bozuklukları (papilla ödemi, retrobulber nörit, kortikal körlük gibi), sık olmayarak dozunda tek ajan şeklinde uygulanır. Baş-boyun skuamöz hücreli da bilinç bozuklukları ve konvülsiyonlar görülebilir. Bu vakalarda uygulamaya devam edilmemelidir. Aşırı kanseri: Erişkinler: Florourasil ile kombinasyon şeklinde 21 -28 Duyarlılık: Döküntü, anafilaktoid belirtiler ortaya çıkabilir. Sıcak basmaları seyrek görülür. Karaciğer: SGOT, SGPT, gün arayla 1. günde i. v. infüzyon yoluyla tek doz olarak 100 üre, alkali fosfataz gibi karaciğer fonksiyon testlerinin değerlerinde yükselme gibi bozukluklar bazen görülebilir. mg/m 2 uygulanır. Kardiyovaksüler Bozukluklar: Seyrek vakalarda konjestif kalp yetmezliği, palpitasyon, taşikardi ve atriyal fibrilasyon görülebilir. Elektrolitler: Sodyum, potasyum, klor, kalsiyum, fosfor ve magnezyum gibi elektrolitlerde bozukluklar ortaya çıkabilir. Diğer Değişiklikler: Bazı vakalarda genel durum bozukluğu, baş dönmesi, alopesi, ateş, jeneralize ödem, hipotansiyon, hıçkırık, hipomagnesemi ve hipokalsemi ortaya çıkabilir.

ALKİLLEYİCİ İLAÇLAR ENDİKASYONLAR Sisplatin, metastatik, nonseminomatöz germ hücreli karsinom, primer veya ileri evredeki ve

ALKİLLEYİCİ İLAÇLAR ENDİKASYONLAR Sisplatin, metastatik, nonseminomatöz germ hücreli karsinom, primer veya ileri evredeki ve refrakter over kanserleri, mesane kanserleri ve baş - boyunun skuamöz hücreli kanserlerinde endikedir. Hodgkin ve non-Hodgkin lenfoma, nöroblastoma, sarkoma, idrar kesesi, mide, akciğer, PLACIS Enjektabl özofagus, serviks ve prostat Flakon (Sisplatin kanserlerinde, miyeloma, melanoma, küçük hücreli akciğer etken kanserleri ve osteosarkomanın maddesidir. ) tedavisinde endikedir. Sisplatin metastatik testiküler kanser tedavisinde diğer antineoplastik ajanlar ile birlikte kombinasyon şeklinde endikedir. Sisplatinin vinblastin ve bleomisin ile kombinasyonunun oldukça etkili olduğu bildirilmiştir. Sisplatin akciğer karsinomunda da kombinasyon şeklinde endikedir. KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Şok: Şok nadiren ortaya çıkabilir. Hastaların bakımı çok büyük dikkatle ve tam gözetim altında yapılmalıdır. Bir anormallik durumunda ikinci tedavi kürü durdurulmalı ve uygun önlemler alınmalıdır. Gastrointestinal: Hemen tüm hastalarda bulantı, kusma, iştahsızlık ve stomatit'ten şikayetçi olur. Diyare, karın ağrısı ve kabızlık gibi diğer gastrointestinal semptomlar da bazen görülebilir. Üriner: Bazı vakalarda böbrek yetmezliği görülebildiğinden, hastalar böyle bir değişiklik açısından sıkı kontrol altında bulundurulmalıdır. BUN, serum kreatinin ve kreatinin klirensi değerleri gibi laboratuvar parametrelerinde bir anormallik saptağında tedavinin kesilmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekir. Hematüri ve idrarda protein gibi diğer Metastatik testis tümörleri: Dört kürlük uygulama için her üç bozukluklarda ortaya çıkabilir. Hematolojik: Pansitopeni, lökopeni, trombositopeni ve anemi görülebilir. Gebelikte, ağır kemik iliği Otolojik: Yüksek frekanslı seslerde işitme kaybı, sağırlık ve tinnitus ortaya çıkabilir. Doz yükseltildikçe işitme haftada birbirini izleyen (aralıksız 5 gün için günlük doz 20 depresyonu olan hastalarda, mg/m 2) 12 doz için haftanın ikinci gününde 30 ünite bleomisin, organı bozuklukları sıklığıda artar. Bilhassa, günde 80 mg/m 2 ve total doz olarak 300 mg/m 2'nin üzerinde ağır böbrek yetmezliği olan 4 uygulama için her 3. haftanın 1. ve 2. günlerinde beher vücut uygulandığında vakalarda eğilim belirgin hale gelebilir, bu yüzden hastalar sıkı gözlem altında hastalarda ve sisplatine aşırı ağırlığı başına 0. 2 mg vinblastin verilir. Metastatik yumurtalık bulundurulmalıdırlar. Psiko-nörolojik: Ekstremitelerde uyuşma gibi periferik sinir sistemi semptomları, duyarlılığı olduğu önceden konuşma bozuklukları, baş ağrısı, seyrek olarak da tat alma bozukluğu ortaya çıkabilir. Buna ek olarak tümörleri: Her üç haftada bir kez 50 mg/m 2 Placis ve 50 bilinen hastalarda mg/m 2 doksorubisin (ilaçlar sırayla uygulanmalıdır). Tek ajan nadiren görme bozuklukları (papilla ödemi, retrobulber nörit, kortikal körlük gibi), sık olmayarak da bilinç kontrendikedir. bozuklukları ve konvülsiyonlar görülebilir. Bu vakalarda uygulamaya devam edilmemelidir. Aşırı Duyarlılık: olarak: Her üçüncü haftada damariçi yoluyla 100 mg/m 2. Döküntü, anafilaktoid belirtiler ortaya çıkabilir. Sıcak basmaları seyrek görülür. Karaciğer: SGOT, SGPT, üre, alkali fosfataz gibi karaciğer fonksiyon testlerinin değerlerinde yükselme gibi bozukluklar bazen görülebilir. Kardiyovaksüler Bozukluklar: Seyrek vakalarda konjestif kalp yetmezliği, palpitasyon, taşikardi ve atriyal fibrilasyon görülebilir. Elektrolitler: Sodyum, potasyum, klor, kalsiyum, fosfor ve magnezyum gibi elektrolitlerde bozukluklar ortaya çıkabilir. Diğer Değişiklikler: Bazı vakalarda genel durum bozukluğu, baş dönmesi, alopesi, ateş, jeneralize ödem, hipotansiyon, hıçkırık, hipomagnesemi ve hipokalsemi ortaya çıkabilir.

ALKİLLEYİCİ İLAÇLAR ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR Sisplatin, metastatik, nonseminomatöz germ hücreli karsinom, primer veya ileri evredeki

ALKİLLEYİCİ İLAÇLAR ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR Sisplatin, metastatik, nonseminomatöz germ hücreli karsinom, primer veya ileri evredeki ve refrakter over kanserleri, mesane kanserleri ve baş - boyunun skuamöz hücreli kanserlerinde endikedir. Hodgkin ve non-Hodgkin lenfoma, nöroblastoma, sarkoma, idrar kesesi, mide, Gebelikte, ağır kemik iliği akciğer, özofagus, serviks ve PLATOSINdepresyonu olan prostat kanserlerinde, S Enjektabl hastalarda, ağır böbrek miyeloma, melanoma, küçük Flakon (Sisplatin yetmezliği olan hastalarda hücreli akciğer kanserleri ve etken ve sisplatine aşırı duyarlılığı osteosarkomanın tedavisinde maddesidir. ) olduğu önceden bilinen endikedir. Sisplatin metastatik hastalarda kontrendikedir. testiküler kanser tedavisinde diğer antineoplastik ajanlar ile birlikte kombinasyon şeklinde endikedir. Sisplatinin vinblastin ve bleomisin ile kombinasyonunun oldukça etkili olduğu bildirilmiştir. Sisplatin akciğer karsinomunda da kombinasyon şeklinde endikedir. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Şok: Şok nadiren ortaya çıkabilir. Hastaların bakımı çok büyük dikkatle ve tam gözetim altında yapılmalıdır. Bir anormallik durumunda ikinci tedavi kürü durdurulmalı ve uygun önlemler alınmalıdır. Gastrointestinal: Hemen tüm hastalarda bulantı, kusma, iştahsızlık ve stomatit'ten şikayetçi olur. Diyare, karın ağrısı ve kabızlık gibi diğer gastrointestinal semptomlar da bazen görülebilir. Üriner: Bazı vakalarda böbrek yetmezliği görülebildiğinden, hastalar böyle bir değişiklik açısından sıkı kontrol altında bulundurulmalıdır. BUN, serum kreatinin ve kreatinin klirensi değerleri gibi laboratuvar parametrelerinde bir anormallik saptağında tedavinin kesilmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekir. Hematüri ve idrarda protein gibi diğer bozukluklarda ortaya çıkabilir. Hematolojik: Pansitopeni, lökopeni, trombositopeni ve anemi görülebilir. Otolojik: Yüksek frekanslı seslerde işitme kaybı, sağırlık ve tinnitus ortaya çıkabilir. Doz yükseltildikçe işitme organı bozuklukları sıklığıda artar. 80 -100 mg/m 2/gün i. v. olarak bir kerede veya altıya Bilhassa, günde 80 mg/m 2 ve total doz olarak 300 mg/m 2'nin üzerinde uygulandığında vakalarda bölünerek verilir ve her üç haftada bir tekrarlanır. Ya da 15 eğilim belirgin hale gelebilir, bu yüzden hastalar sıkı gözlem altında bulundurulmalıdırlar. Psiko-20 mg/m 2/gün hesabıyla i. v. olarak beş gün arkaya nörolojik: Ekstremitelerde uyuşma gibi periferik sinir sistemi semptomları, konuşma bozuklukları, baş verilir ve her üç haftada bir tekrarlanır. ağrısı, seyrek olarak da tat alma bozukluğu ortaya çıkabilir. Buna ek olarak nadiren görme bozuklukları (papilla ödemi, retrobulber nörit, kortikal körlük gibi), sık olmayarak da bilinç bozuklukları ve konvülsiyonlar görülebilir. Bu vakalarda uygulamaya devam edilmemelidir. Aşırı Duyarlılık: Döküntü, anafilaktoid belirtiler ortaya çıkabilir. Sıcak basmaları seyrek görülür. Karaciğer: SGOT, SGPT, üre, alkali fosfataz gibi karaciğer fonksiyon testlerinin değerlerinde yükselme gibi bozukluklar bazen görülebilir. Kardiyovaksüler Bozukluklar: Seyrek vakalarda konjestif kalp yetmezliği, palpitasyon, taşikardi ve atriyal fibrilasyon görülebilir. Elektrolitler: Sodyum, potasyum, klor, kalsiyum, fosfor ve magnezyum gibi elektrolitlerde bozukluklar ortaya çıkabilir. Diğer Değişiklikler: Bazı vakalarda genel durum bozukluğu, baş dönmesi, alopesi, ateş, jeneralize ödem, hipotansiyon, hıçkırık, hipomagnesemi ve hipokalsemi ortaya çıkabilir.

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU Akut Miyeloblastik Lösemi: Tek başına veya diğer antiblastik

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU Akut Miyeloblastik Lösemi: Tek başına veya diğer antiblastik ilaçlarla kombine halde, bu Daha önce kalp hastalığın her safhasının saptanmış olmasının, tedavisinde endikedir. daunorubisinin Promiyelositik lösemi tedavisinde DAUNOMİCİNA Fl kardiyotoksisitesini arttırıci de tercih edilir. Akut Lenfoblastik akon bir risk faktörü olup olmadığı Lösemi: Bu hastalıkta remisyon Her kürde 9 gün arkaya i. v. yolla 30 -60 mg/kg/gün (Daunorubisin konusunda yeterli veri sağlamada etkilidir. Ancak yan uygulanır. Kürler 1 -1. 5 ay aralarla tekrarlanır. HCl 20 mg etken mevcut değildir. Bu nedenle etkilerinden ve başka tedavi maddesidir. ) müstahzarın ağır veya daha yollarının mevcut oluşundan dolayı önceden saptanmış kalp ancak diğer ilaçlara dirençli hastalığında kullanılması vakalarda endikedir. önerilmez. Rabdomyosarkoma ve nöroblastomada da, olumlu yanıtlar alınmıştır. YAN ETKİSİ En önemli yan etkileri miyelosupresyon ve kardiyotoksisitedir. alopesi de sık görülen bir yan etkidir ancak genellikle reversibldir. Uygulamadan 5 -10 gün sonra (hastalık nedeni ile zaten mevcut değilse) stomatit görülebilir. Stomatit özellikle dilin lateral sınırları ve sublingual mukozada ağrılı erozyonlar halindedir. Bulantı, kusma, diyare gibi gastrointestinal bozukluklar görülebilir. Uygulama sırasında ekstravazasyonu ağır nekroza yol açabilir. Özellikle küçük venalar kullanıldığında veya bir venaya tekrar enjeksiyon yapıldığında flebioskleroz görülebildiği rapor edilmiştir.

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR Terapötik programın bir parçası olarak neoplozmanın çeşitli tiplerinin tedavisinde kullanılır. ADRİBLASTİNA

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR Terapötik programın bir parçası olarak neoplozmanın çeşitli tiplerinin tedavisinde kullanılır. ADRİBLASTİNA Fl Gerek akut ve gerekse kronik akon lösemide yanıt alınmıştır. (Doksorubisin Lenfoma, yumuşak nesiç HCl 10 mg etken sarkoması, nöroblastoma, akciğer maddesidir. ) ve göğüs kanserleri bu ilacın uygulanmasından sonra gerilemiştir. KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Ağızda ülserasyon veya kemik Solid tümörlerde, kemik iliği normal olduğunda 3 haftalık iliği depresyonu bulunduğu aralıklarla ve 3 gün süreyle günde 0, 6 mg/kg veya 2 gün hallerde tekrarlanmamalıdır. alopesi, ağızda ülserasyon, kemik iliği depresyonu meydana getirebilir. Bulantı, kusma, diyare gibi süreyle günde 0. 8 mg/kg ve akut lösemide başlangıç dozu 3 Bazı hallerde ağızda gastrointestinal bozukluklar görülebilir. Kalpte taşikardi, EKG'da T dalgasının düzlenmesi ve ST düşüklüğü gün süreyle günde 0. 4 -0. 5 mg/kg'dır. Elde edilen antilösemik ülserasyon olmadan önce gibi etkiler görülebilir. Hastaların %1'inde konjestif kalp yetersizliği görülmüştür. 550 mg/m 2'lik kümülatif ve miyelosupresif etkiye göre bu tertip 2. ve hatta 3. defa, her başlangıçta bir yanma hissi bir dozdan sonra kardiyotoksisite ihtimali artar. enjeksiyon arası 7 -10 günden az olmamak üzere olur ki, böyle bir durumda tekrarlanabilir. ilacın tekrarı önerilmez.

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Over kanserli hastalar ile yapılan klinik

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Over kanserli hastalar ile yapılan klinik çalışmalarda (her 4 haftada bir 50 mg/m 2) en sık görülen yan etki palmar. Over Kanseri: Caelyx hastalık ilerlemediği ve hastanın tedaviyi plantar eritrodisestezidir (PPE). PPE'nin görülme sıklığı %44 -46. 1'dir. Bu etkiler genelde hafif olmakla birlikte, tolere etmeyi devam ettirdiği sürece her 4 haftada bir 50 mg/m 2 %17 -19. 5 oranında ciddi (III. Derece) vakalar rapor edilmiştir. Hayatı tehdit edici (IV. Derece) vakaların insidansı dozunda i. v. yoldan uygulanır. İnfüzyon reaksiyonları riskini en <%1'dir. PPE nadir olarak tedavinin durdurulmasına yol açmıştır (%3. 7 -7). PPE ağrılı, maküler eritemli deri aza indirmek için, ilk doz 1 mg/dakika'dan daha hızlı erüpsiyonları ile karakterizedir. Bu yan etki genellikle tedavinin ikinci veya üçüncü siklusundan sonra gözlenir. verilmemelidir. Eğer hiçbir infüzyon reaksiyonu gözlenmez ise, PPE profilaksisi ve tedavisinde günde 50 -150 mg piridoksin ve kortikosteroidler kullanılmıştır fakat bu tedavi şekli daha sonraki infüzyonlar 60 dakikalık bir zaman dilimi içinde faz III çalışmalarla incelenmemiştir. PPE'yi önlemek ve tedavi etmek için diğer stratejiler arasında doksorubisin uygulanabilir. İnfüzyon reaksiyonu gelişen hastalarda: Toplam uygulamasından 4 veya 7 gün sonra başlayarak el ve ayaklara soğuk su uygulamak (suya batırma, banyo veya dozun %5'i ilk 15 dakika içinde verilmelidir. Eğer reaksiyon yüzme), aşırı ısı/sıcak sudan koruma ve sıkı çorap, eldiven, ayakkabı giyilmesinden kaçınılması suretiyle el ve gelişmeksizin tolere edilebilirse sonraki 15 dakikada infüzyon hızı ayakları serin tutmak yer almaktadır. PPE gelişmesi, doz miktarı ve aralıkları ile ilişkili görünmektedir. Bu iki katına çıkarılmalıdır. Eğer tolere edilebilirse, toplam doz takip reaksiyon bazı hastalarda şiddetli ve zayıf düşürücü olabilir ve tedavinin kesilmesini gerektirebilir. Diğer sıklıkla Platin esaslı kemoterapi eden 1 saat içerisinde (toplam 90 dakika) bitirilmelidir. AIDS-KS görülen yan etkiler, stomatit/mukozit ve bulantı; AIDS-KS hastalarında (her 2 haftada bir 20 mg/m 2) rejimlerinden cevap alınamayan hastaları: Caelyx her 2 -3 haftada bir 20 mg/m 2 dozda i. v. olarak miyelosupresyondur (çoğunlukla lökopeni şeklinde). Tedavi edilen hastaların %5'inden fazlasında rapor edilen kadınlarda, ilerlemiş over kanseri verilmelidir. İlaç birikimi ve yüksek toksisite önlenemeyeceği için, tedaviye bağlı istenmeyen etkiler: Asteni, eritem, bitkinlik, ateş, güçsüzlük, muköz membran bozukluğu, ağrı, tedavisinde endikedir. AIDS'e bağlı 10 günden kısa aralıklardan sakınılmalıdır. Terapötik bir cevaba Bileşenlerine veya karın ağrısı, anoreksi, kabızlık, diyare, dispepsi, ağızda ülserasyon, mukozit NOS, bulantı, stomatit, kusma, Kaposi Sarkomunda (KS) düşük CD 4 ulaşılabilmesi için, hastalar 2 -3 ay boyunca tedavi edilmelidir. doksorubisin HCl lökopeni , anemi, nötropeni, trombositopeni, parestezi, somnolans, farenjit, alopesi, kuru cilt, PPE, anormal sayımı (<200 CD 4 lenfositi/mm 3) ve formülasyonlarına karşı aşırı Terapötik cevabı sürdürmek için, tedavi, ihtiyaç duyulduğu pigmentasyon, döküntü, renksiz deri. Hayatı tehdit edici (IV. Derece) hematolojik etkilerin insidansı sırasıyla yaygın mukokütanöz veya viseral sürece devam ettirilmelidir. Tüm hastalar: Hastalarda erken duyarlılık reaksiyonları CAELYX İnfüzyon %1. 6, %0. 4, %2. 9 ve %0. 2'dir. Lökopeniye bağlı sepsis seyrek olarak gözlenmiştir (%1). Büyüme faktörü desteğine tutulumu olan hastalarda da infüzyon reaksiyonu semptomu ve belirtileri gözlenirse infüzyon Solüsyonu gösteren hastalarda ve nadir olarak (<%5) ve transfüzyon desteğine hastaların yaklaşık %15'inde ihtiyaç duyulmuştur. %1 -5 arasında endikedir. Sistemik kemoterapide ilk hemen durdurularak uygun tedavi ajanları (antihistamin ve/veya (Doksorubisin HCl emziren kadınlarda bildirilen diğer istenmeyen etkiler; başağrısı, alerjik reaksiyon, titremeler, enfeksiyon, göğüs ağrısı, sırt ağrısı, ilaç olarak veya vinka alkaloidi, kontrendikedir. Lokal tedavi ya kısa etkili kortikosteroidler) verilmeli ve infüzyona daha yavaş 20 mg etken kırıklık hali, vazodilatasyon, kardiyovasküler bozukluk, oral moniliyazis, ağızda ülserasyon, özofajit, bulantı ve bleomisin ve konvansiyonel da sistemik alfa-interferon ile olarak yeniden başlanmalıdır. PPE, stomatit veya hematolojik maddesidir. ) doksorubisinden (veya diğer kusma, gastrit, disfaji, ağızda kuruluk, flatulans, gingivit, hipokromik anemi, periferik ödem, kilo kaybı, toksisite gibi advers olayları tedavi etmek için doz azaltılabilir etkili bir şekilde tedavi antrasiklinlerden) en az ikisini içeren dehidrasyon, kaşeksi, miyalji, sersemlik, uykusuzluk, anksiyete, nöropati, depresyon, hipertoni, dispne, öksürük veya geciktirilebilir. Karaciğer fonksiyonu bozuk hastalarda, edilebilecek AIDS-KS bir kombinasyon ile tedavi artışı, vesikülobüllöz döküntü, kaşıntı, eksfoliyatif dermatit, ciltte bozukluklar, makülopapüler döküntü, hastalarında kullanılmamalıdır. deneyim kazanılıncaya kadar, doz azaltılmalıdır. Tedavi edilmesine rağmen hastalığı terleme, akne, herpes zoster, ciltte ülserasyon, konjunktivit, tat bozuklukları, idrar yolu enfeksiyonu, disüri ve başladığında, eğer bilirubin 1. 2 -3 mg/dl arasında ise ilk doz %25 ilerlemiş veya ilaçları tolere vajinittir. Doksorubisin ile sürdürülen klinik araştırmalarda ortaya çıkan klinik olarak anlamlı laboratuvar oranında azaltılır. Eğer bilirubin >3 mg/dl ise ilk doz %50 azaltılır. edememiş AIDS-KS hastalarında anormallikleri, total bilirubinde (genellikle karaciğer metastazı olan hastalarda) (%5) ve serum kreatinin Hasta ilk dozu, serum bilirubininde veya karaciğer enzimlerinde ikinci tercih olarak kullanılır. düzeyinde (%5) artışları içermiştir. AST'de yükselmeler daha az sıklıkta bildirilmiştir (<%1). En sık görülen yan artış olmadan tolere edebilirse, 2. siklusdaki doz bir sonraki doz etkinin, hastaların yaklaşık yarısında gözlenen miyelosupresyon olduğu görülmüştür. Lökopeni, bu popülasyonda düzeyine yükseltilebilir. Örneğin ilk doz %25 azaltılmışsa 2. en sık karşılan istenmeyen etkidir; nötropeni , anemi ve trombositopeni gözlenmiştir. Bu etkiler, tedavinin siklusta tam doza çıkarılır; ilk doz %50 azaltılmışsa 2. siklusta tam erken dönemlerinde ortaya çıkabilir. Hematolojik toksisite doz azaltılmasını, tedavinin askıya alınmasını ya da dozun %75'ine çıkarılır. Tolere edildiği takdirde doz daha sonraki geciktirilmesini gerektirebilir. Hastalarda mutlak nötrofil sayımı <1, 000/mm 3 ve/veya trombosit sayımı sikluslarda tam doza yükseltilebilir. Caelyx karaciğer metastazı <50, 000/mm 3 olduğunda, tedavi geçici olarak durdurulmalıdır. Daha sonraki sikluslarda mutlak nötrofil sayımı olan ve biluribin ve karaciğer enzimleri normalin üst sınırının 4 <1, 000/mm 3 düştüğünde, kan sayımını desteklemek amacıyla eş zamanlı tedavi olarak G-CSF (ya da GM-CSF) katına kadar yükseldiği hastalarda uygulanabilir. Caelyx verilebilir. AIDS-KS hastalarında uygulamadan sonra fırsatçı infeksiyonlar gözlenir; bu reaksiyonlar, HIV'e bağlı uygulamasından önce ALT/AST, alkalen fosfataz ve bilirubin gibi immün yetmezliği olan hastalarda sıklıkla gözlenmektedir. Klinik çalışmalarda en sık gözlenen fırsatçı klinik testleri kullanarak karaciğer değerlendirilmelidir. infeksiyonlar, kandidiyazis, sitomegalovirus, herpes simpleks, Pneumocystis carinii pnömonisi ve mycobacterium avium kompleksi olmuştur.

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR DOXORUBICINDabur Flakon (Doksorubisin etken maddesidir. ) KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU En sık

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR DOXORUBICINDabur Flakon (Doksorubisin etken maddesidir. ) KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU En sık kullanılan doz şeması, üç haftada bir 60 -75 mg/m 2'lik miktarın tek dozda intravenöz enjeksiyon uygulanmasıdır. Daha az sıklıkla kalp yetersizliği oluşturduğu Terapötik programın bir parçası bildirilen alternatif doz şeması, haftada 20 mg/m 2 dozdur. 3 -4 olarak neoplozmanın çeşitli Ağızda ülserasyon veya kemik haftada bir, 3 gün süreyle, günde 20 -30 mg/m 2 olarak ta tiplerinin tedavisinde kullanılır. iliği depresyonu bulunduğu kullanılmaktadır. Doz, ileri yaşa bağlı kemik iliği yetersizliği, Gerek akut ve gerekse kronik hallerde tekrarlanmamalıdır. tedavi öncesi mevcut olan veya neoplastik kemik iliği lösemide yanıt alınmıştır. Lenfoma, Bazı hallerde ağızda infiltrasyonuna bağlı kemik iliği yetersizliği olan hastalarda azaltılmalıdır. Doz; serum bilirübini 12 -30 mcg/ml ise %50, 30 yumuşak nesiç sarkoması, ülserasyon olmadan önce nöroblastoma, akciğer ve göğüs başlangıçta bir yanma hissi mcg/ml ve üzerinde ise %75 azaltılmalıdır. İntravenöz yolla kanserleri bu ilacın uygulanan Doxorubicin-Dabur'un toplam dozu 550 mg/m 2'yi olur ki, böyle bir durumda uygulanmasından sonra ilacın tekrarı önerilmez. aşmamalıdır. Göğüs bölgesine radyoterapi yapılmış veya başka kardiyotoksik ilaç tedavisi alan hastalar için, toplam dozun 450 gerilemiştir. mg/m 2'de sınırlandırılması önerilmektedir. %0. 9 Na. Cl veya %5 dekstroz enfüzyonu setinden yavaş-yavaş uygulanmalıdır. Doz, 3 -5 dakikadan daha kısa sürede uygulanmamalıdır. YAN ETKİSİ alopesi, ağızda ülserasyon, kemik iliği depresyonu meydana getirebilir. Bulantı, kusma, diyare gibi gastrointestinal bozukluklar görülebilir. Kalpte taşikardi, EKG'da T dalgasının düzlenmesi ve ST düşüklüğü gibi etkiler görülebilir. Hastaların %1'inde konjestif kalp yetersizliği görülmüştür. 550 mg/m 2'lik kümülatif bir dozdan sonra kardiyotoksisite ihtimali artar.

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR DOXOTEVA Flakon (Doksorubisin etken maddesidir. ) KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR DOXOTEVA Flakon (Doksorubisin etken maddesidir. ) KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Doksorubisin hidroklorür, sadece iv uygulama için hazırlanmıştır. İlacın, %5'lik dekstroz ya da %0. 9'luk sodyum klorür enjeksiyonu ile seyreltilip, kelebek iğneden tercihen büyük bir vene yavaş bir şekilde uygulanması önerilir. Mümkünse, lenfatik drenaj veya eklemler üzerindeki venlerden kaçınmalıdır. Enjeksiyon hızı, venlerin bulunduğu yerlere ve enjekte edilecek doza bağlıdır. Terapötik programın bir parçası Ağızda ülserasyon veya kemik Ama yine de 3 -5 dakikadan daha az olmamalıdır. Doz olarak neoplozmanın çeşitli doksorubisin hidroklorürün toplam doz limiti 550 mg/m 2'dir. iliği depresyonu bulunduğu tiplerinin tedavisinde kullanılır. hallerde tekrarlanmamalıdır. Siklofosfamid gibi kardiyotoksik özelliğe sahip diğer ajanlarla aynı alopesi, ağızda ülserasyon, kemik iliği depresyonu meydana getirebilir. Bulantı, kusma, diyare gibi Gerek akut ve gerekse kronik Bazı hallerde ağızda ülserasyon anda tedavi edilen ya da mediastinal alanda radyoterapi görmüş gastrointestinal bozukluklar görülebilir. Kalpte taşikardi, EKG'da T dalgasının düzlenmesi ve ST düşüklüğü gibi lösemide yanıt alınmıştır. Lenfoma, olmadan önce başlangıçta bir hastalarda bu limit daha azdır (400 mg/m 2). Önerilen doz, 21 gün etkiler görülebilir. Hastaların %1'inde konjestif kalp yetersizliği görülmüştür. 550 mg/m 2'lik kümülatif bir dozdan yumuşak nesiç sarkoması, yanma hissi olur ki, böyle bir aralıklarda tek doz olarak intavenöz enjeksiyon ile 60 -75 sonra kardiyotoksisite ihtimali artar. nöroblastoma, akciğer ve göğüs mg/m 2'dir. Neoplastik ilik infiltrasyonu, irradyasyon ya da durumda ilacın tekrarı kanserleri bu ilacın kemoterapiden önce ve yaşlılığa bağlı olarak yetersiz kemik iliği önerilmez. uygulanmasından sonra gerilemiştir. rezervine sahip hastalarda doz düşüktür. Alternatif doz aralığı; haftalık dozlarda olacak şekilde 20 mg/m 2, her 4 haftada tekrarlanmak üzere arkaya üç gün, günde 30 mg/m 2. Bilirubin seviyesi yüksek hastalarda, doksorubisin hidroklorür dozu: Serum bilirubin 1. 2 -3 mg/dl ise, önerilen dozun %50'si; serum bilirubin >3 mg/dl ise, önerilen dozun %20'si.

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Farmorubicin tek başına kullanıldığında erişkinler için

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Farmorubicin tek başına kullanıldığında erişkinler için tavsiye edilen doz, vücut yüzeyinin her m 2’si için 60 -90 mg’dır. İlaç i. v. olarak 3 -5 dakikalık bir sürede enjekte edilmeli ve tedavi hastanın hematomodüler durumu da gözönüne alınarak, 21 günde bir tekrarlanmalıdır. Kemik iliği fonksiyonu daha önce uygulanan radyoterapi ve kemoterapi, yaş veya kemik iliği Epirubisin, daha önce Meme karsinomu, malign lenfoma, neoplastik infiltrasyonları nedeni ile bozulmuş olanlara daha doksorubisin veya yumuşak doku sarkoması, mide, düşük dozlar uygulanması (60 -70 mg/m 2) önerilir. Bir devrede daunorubisin gibi diğer karaciğer, pankreas ve akciğer uygulanacak total doz, birbirini takip eden 2 -3 güne bölünerek antrasiklinlerin maksimum karsinomu, over karsinomu dahil verilebilir. İlaç diğer antitümör ajanlarla birlikte kullanıldığında alopesi: Genellikle reversibildir. Tedavi edilen vakaların %80 -90’ında görülür. Mukozit: Tedaviye başlandıktan kümülatif dozları ile tedavi olmak üzere bir çok tümör dozun yeterince azaltılması gerekir. Orta derecede karaciğer sonraki 5 -10 gün içinde görülür. Genellikle dilin yan bölümleri boyunca ve sublingual mukozada görülen, EPIRUBICIN(FLAK görmüş şahıslarda, çeşidinde epirubisin ile tedaviden bozukluğunda (bilirubin 1, 4 -3 mg/100 ml veya BSP retansiyonu bazı bölgelerde ağrılı erozyonlara yol açan stomatit şeklindedir. Bulantı, kusma, diyare gibi gastrointestinal ON) (Epirubisin radyoterapi veya diğer cevap alınmaktadır. İntravesikal antitümör ilaçların yol açtığı %9 -15) dozun %50 oranında azaltılmasını gerektirir. Ağır rahatsızlıklar, hiperpireksi ve nadiren ateş, titreme ve ürtiker bildirilmişir. Anafilaksi görülebilir. İntravesikal HCl etken olarak uygulandığında, mesanedeki karaciğer bozukluğunda ise (bilirubin >3 mg/100 ml veya BSP uygulamalardan sonra absorbsiyon minimum düzeyde olduğundan sistemik yan etkilere pek rastlanmaz. maddesidir. ) ağır miyelosupresyon karsinomun in-si tu’nun ve papiler saptanan hastalarda, halen retansiyonu >%15) doz %75 oranında azaltılmalıdır. Daha sık olarak kimyasal sistit (bazen kanamalı) görülebilir. transisyonel hücre karsinomunun İntravesikal Uygulama: Mesanenin papiller transisyonel hücre veya daha önce kalp tedavisinde ve transüretral fonksiyonlarında bir bozukluk karsinomunda 8 hafta süre ile her hafta 50 mg olarak rezeksiyondan sonra nükslerin belirlenmiş olanlarda uygulanmalıdır. Lokal toksisite görüldüğünde (örn. kimyasal önlenmesinde yarar sağlamaktadır. kontrendikedir. sistit) dozun 30 mg’a indirilmesi tavsiye edilir. Karsinoma insitu’da hastanın tahammülü gözlenmek kaydıyla doz 80 mg’a kadar yükseltilebilir. Yüzeysel tümörlerin transüretral rezeksiyonundan sonra, nükslerin önlenmesi amacı ile 4 hafta süre ile her hafta 50 mg olarak uygulanmalı, bunu takriben 11 ay süre ile her ay 1 defa 50 mg tatbik edilmelidir.

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Farmorubicin tek başına kullanıldığında erişkinler için

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Farmorubicin tek başına kullanıldığında erişkinler için tavsiye edilen doz, vücut yüzeyinin her m 2’si için 60 -90 mg’dır. İlaç i. v. olarak 3 -5 dakikalık bir sürede enjekte edilmeli ve tedavi hastanın hematomodüler durumu da gözönüne alınarak, 21 günde bir tekrarlanmalıdır. Kemik iliği fonksiyonu daha önce uygulanan radyoterapi ve kemoterapi, yaş veya kemik iliği neoplastik Meme karsinomu, malign lenfoma, Epirubisin, daha önce infiltrasyonları nedeni ile bozulmuş olanlara daha düşük dozlar yumuşak doku sarkoması, mide, doksorubisin veya uygulanması (60 -70 mg/m 2) önerilir. Bir devrede uygulanacak karaciğer, pankreas ve akciğer daunorubisin gibi diğer total doz, birbirini takip eden 2 -3 güne bölünerek verilebilir. İlaç karsinomu, over karsinomu dahil antrasiklinlerin maksimum alopesi: Genellikle reversibildir. Tedavi edilen vakaların %80 -90’ında görülür. Mukozit: Tedaviye başlandıktan diğer antitümör ajanlarla birlikte kullanıldığında dozun yeterince olmak üzere bir çok tümör çeşidinde kümülatif dozları ile tedavi sonraki 5 -10 gün içinde görülür. Genellikle dilin yan bölümleri boyunca ve sublingual mukozada görülen, bazı FARMORUBİCİ(FLA epirubisin ile tedaviden cevap görmüş şahıslarda, radyoterapi azaltılması gerekir. Orta derecede karaciğer bozukluğunda KON)(Epirubisin bölgelerde ağrılı erozyonlara yol açan stomatit şeklindedir. Bulantı, kusma, diyare gibi gastrointestinal alınmaktadır. İntravesikal olarak veya diğer antitümör ilaçların (bilirubin 1, 4 -3 mg/100 ml veya BSP retansiyonu %9 -15) dozun rahatsızlıklar, hiperpireksi ve nadiren ateş, titreme ve ürtiker bildirilmişir. Anafilaksi görülebilir. İntravesikal HCI etken uygulandığında, mesanedeki yol açtığı ağır miyelosupresyon %50 oranında azaltılmasını gerektirir. Ağır karaciğer bozukluğunda maddesidir. ) uygulamalardan sonra absorbsiyon minimum düzeyde olduğundan sistemik yan etkilere pek rastlanmaz. Daha sık ise (bilirubin >3 mg/100 ml veya BSP retansiyonu >%15) doz %75 karsinomun in-si tu’nun ve papiler saptanan hastalarda, halen olarak kimyasal sistit (bazen kanamalı) görülebilir. oranında azaltılmalıdır. İntravesikal Uygulama: Mesanenin papiller transisyonel hücre karsinomunun veya daha önce kalp tedavisinde ve transüretral fonksiyonlarında bir bozukluk transisyonel hücre karsinomunda 8 hafta süre ile her hafta 50 mg olarak uygulanmalıdır. Lokal toksisite görüldüğünde (örn. kimyasal rezeksiyondan sonra nükslerin belirlenmiş olanlarda önlenmesinde yarar sağlamaktadır. kontrendikedir. sistit) dozun 30 mg’a indirilmesi tavsiye edilir. Karsinoma insitu’da hastanın tahammülü gözlenmek kaydıyla doz 80 mg’a kadar yükseltilebilir. Yüzeysel tümörlerin transüretral rezeksiyonundan sonra, nükslerin önlenmesi amacı ile 4 hafta süre ile her hafta 50 mg olarak uygulanmalı, bunu takriben 11 ay süre ile her ay 1 defa 50 mg tatbik edilmelidir.

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR ZAVEDOS (FLAKON) (İdarubisin HCI etken maddesidir. ) KONTRENDİKASYONLAR Endikasyonları: Ağır böbrek

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR ZAVEDOS (FLAKON) (İdarubisin HCI etken maddesidir. ) KONTRENDİKASYONLAR Endikasyonları: Ağır böbrek ve karaciğer Erişkinlerdeki nükseden veya inatçı yetmezliği veya kontrol altına nonlenfositer lösemilerde remisyon alınamamış bir enfeksiyon sağlamak amacıyla erişkinlerde ve varlığında uygulanmamalıdır. çocuklarda akut lenfositer löseminin sekonder tedavisinde kullanılır. VERİLİŞ YOLU Akut non-lenfositer lösemi: Erişkinlerde önerilen doz sitarabinle kombine olarak 3 gün süreyle günde i. v. yolla 12 mg/m 2'dir. ANLL'de tek başına veya kombine olarak kullanıldığında önerilen başka bir doz tablosu ise 5 gün süreyle günde i. v. yolla 8 mg/m 2'dir. Akut lenfositer lösemi: Tek başına kullanıldığında ALL'de önerilen doz erişkinlerde 3 gün süreyle günde i. v. yolla 12 mg/m 2; çocuklarda 3 gün süreyle 10 mg/m 2'dir. YAN ETKİSİ En önemli iki yan etkisi miyelosupresyon ve kardiyak toksisitedir. Diğer yan etkiler arasında hastaların çoğunda görülen reversibl alopesi, akut bulantı ve kusma, genellikle oral mukozayı kapsayan ve tedaviye başlandıktan 310 gün sonra görülen mukozit, özofajit ve diyare, ateş, titreme, deri döküntüsü ve karaciğer enzimlerinde ve bilirubinde yükselme sayılabilir. İdarubisinin tek başına veya sitarabinle birlikte kullanımıyla ağır, bazan öldürücü enfeksiyonlar görülmüştür. İdarubisin uygulandıktan sonraki 1 -2 gün boyunca idrar kırmızı renk alabilir. Hastalar, bunun endişeye kapılacak bir durum olmadığı konusunda uyarılmalıdır.

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR MITOXANTRONE I İlerlemiş meme kanseri, non. V Flakon Hodgkin lenfoma ve

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR MITOXANTRONE I İlerlemiş meme kanseri, non. V Flakon Hodgkin lenfoma ve yetişkinlerin (Mitoksantron akut nonlenfositik lösemilerinde HCl 2 mg/ml etken (ANLL) endikedir. maddesidir. ) KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Hormon tedavisine cevap vermeyen prostat kanseri: 12 -14 mg/m 2 21 gün arayla kısa i. v. infüzyon halinde. Yetişkinlerde akut nonlemfositik löseminin başlangıç terapisi kombinasyonu: İndüksiyon için; önerilen günlük doz 12 mg/m 2'dir. 1 -3 günleri Önerilen dozlarda verilmesiyle düşük düzeyde bir lökopeni beklenilmelidir. Lökopeni genellikle geçici olup, en arasında i. v. infüzyon şeklinde ve 100 mg/m 2 sitarabin 7 gün düşük değere 10 günde erişilir ve çoğunlukla 21. günde normale döner. Trombositopeni oluşabilir , anemi ise boyunda 24 saatlik sürekli infüzyon şeklinde 1 -7 günleri arasında. daha nadirdir. Zayıf ya da önceden yoğun kemoterapi almış hastalarda kemik iliği depresyonu daha şiddetli ve İlerlemiş meme kanseri, non- Bu kür sonrası yeterli cevap alınmazsa, ikinci bir indüksiyon kürü uzun süreli olabilir. İlerlemiş meme kanseri ve lenfomalarda, mitoksantronun 21 günde bir enjekte edilmesiyle en Hodgkin lenfoma ve 2 gün mitoksantron ve 5 gün sitarabin aynı dozlarda uygulanabilir. sık ortaya çıkan yan etkiler bulantı ve kusmadır. Diğer bir yan etkisi alopesi olup, genellikle hafif seyreder ve yetişkinlerin akut nonlenfositik Şiddetli ve ölümcül hematolojik olmayan zehirlenmeler birinci tedavinin kesilmesiyle birlikte düzelir. Daha nadir bildirilen yan etkilerse amenore, iştahsızlık, kabızlık, ishal, lösemilerinde (ANLL) endikedir. indüksiyon kür uygulaması sırasında görülürse, toksik belirtiler dispne, yorgunluk hali, ateş, gastrointestinal kanama, stomatit/mukozit gibi durumlardır. Zaman zaman klinik geçmeden ikinci küre başlanmamalıdır. Önerilen konsolidasyon önemi olan kardiyovasküler yan etkiler sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunda azalma, EKG değişiklikleri, akut terapisi, mitoksantron 1. ve 2. gün 12 mg/m 2 i. v. infüzyon aritmiler oluşabilir. Keza dijital ve/veya diüretik tedavisine iyi yanıt veren konjestif kalp yetmezliği gelişebilir. şeklinde ve 5 gün boyunca 100 mg/m 2 sitarabin 24 saatlik sürekli infüzyon şeklinde uygulanır. Birinci kür, son indüksiyon terapisinden 6 hafta sonra başlarken, ikinci konsolidasyon kürü birinci kürden 4 hafta sonra başlatılır.

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ İntravenöz uygulama: 1. İlerlemiş Meme Kanseri,

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ İntravenöz uygulama: 1. İlerlemiş Meme Kanseri, Hodgkin Dışı Lenfoma, Primer Hepatoselüler Karsinoma, Nüks Over Kanseri: Monoterapi olarak ilk kürün başlangıç dozu vücut yüzeyinin her m 2'si için 14 mg önerilir. Bu doz 21 gün sonra tekrarlanabilir. Kemik iliği rezervleri azalan hastalarda ya da genel sağlık durumu bozuk hastalarda başlangıç dozu 12 mg/m 2'ye düşürülmelidir. Eğer 21 gün sonra lökosit ve trombosit sayımı normal seviyelere döner ise, önceki doz uygulanır. Kombine tedavi; monoterapide önerilen başlangıç dozunun 2 -4 mg/m 2 mitoksantron düzeyinde azaltılması Önerilen dozlarda verilmesiyle düşük düzeyde bir lökopeni beklenilmelidir. Lökopeni genellikle geçici olup, en düşük tavsiye edilir. Daha sonraki dozu bireysel gelişmeye veya değere 10 günde erişilir ve çoğunlukla 21. günde normale döner. Trombositopeni oluşabilir , anemi ise daha nadirdir. İlerlemiş meme kanseri, non-Hodgkin miyelosüpresyonun şiddeti ve süresine bağlı olarak düzenlenmelidir. Zayıf ya da önceden yoğun kemoterapi almış hastalarda kemik iliği depresyonu daha şiddetli ve uzun süreli olabilir. MITOXANTRONE lenfoma ve yetişkinlerin akut 2. Akut Lenfoblastik Lösemi: Erişkinlerde akut löseminin indüksiyon İlerlemiş meme kanseri ve lenfomalarda, mitoksantronun 21 günde bir enjekte edilmesiyle en sık ortaya çıkan yan BAXTER Mitoksantrona karşı aşırı nonlenfositik lösemilerinde (ANLL) Flakon(Mitoksantr duyarlılılığı olduğu bilinenlerde tedavisinde birbirini takip eden beş gün süre ile günde 10 -12 etkiler bulantı ve kusmadır. Diğer bir yan etkisi alopesi olup, genellikle hafif seyreder ve tedavinin kesilmesiyle birlikte endikedir. mg/m 2 önerilir. İntraplevral uygulama: İlerlemiş Meme Kanseri ve düzelir. Daha nadir bildirilen yan etkilerse amenore, iştahsızlık, kabızlık, ishal, dispne, yorgunluk hali, ateş, on HCl 2 mg/ml kontrendikedir. Hodgkin Dışı Lenfomanın plevral metastazları: Tek doz 20 -30 mg etken maddesidir. ) gastrointestinal kanama, stomatit/mukozit gibi durumlardır. Zaman zaman klinik önemi olan kardiyovasküler yan önerilir. İlk dozun plevra boşluğunda tutulma zamanı 48 saattir. 48 etkiler sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunda azalma, EKG değişiklikleri, akut aritmiler oluşabilir. Keza dijital ve/veya saatlik sürenin sonunda eksüda tekrar direne edilir. Eğer direne diüretik tedavisine iyi yanıt veren konjestif kalp yetmezliği gelişebilir. edilen eksüda miktarı 200 ml'den az ise ilk tedavi siklusu bitirilir. 200 ml'den daha fazla ise tekrar 30 mg uygulanır. 2. doz yerinde bırakılabilir. Bir siklus için maksimum doz 60 mg'dır. 4 hafta sonra tekrar edilebilir. Sitostatik ilaçlarla sistemik tedavi intraplevral mitoksantron uygulamasından 4 hafta önce ve 4 hafta sonraya kadar yapılmamalıdır. Yavaş i. v. enjeksiyon şeklinde (5 dakikadan daha uzun sürede) uygulanabilir. Kısa süreli (15 -30 dakika) infüzyon şeklinde de uygulanabilir.

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR . İlerlemiş meme kanseri, non. MİTOXANTRON Hodgkin lenfoma ve yetişkinlerin Flakon(Mitoksantr

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR . İlerlemiş meme kanseri, non. MİTOXANTRON Hodgkin lenfoma ve yetişkinlerin Flakon(Mitoksantr akut nonlenfositik lösemilerinde on HCl 2 mg/ml (ANLL) endikedir. etken maddesidir) KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ İntravenöz uygulama: Meme Ca, non-Hodgkin lenfoma, karaciğer Ca, over Ca: Tek ilaç olarak kullanıldığında ilk kürün başlangıç dozu olarak vücut yüzeyinin her m 2'si için 14 mg mitoksantron önerilir. Bu doz 21 gün sonra tekrarlanabilir. Kemik iliği rezervleri azalan hastalarda ya da genel sağlık durumu bozuk hastalarda başlangıç dozu 12 mg/m 2'ye ya da hematolojik parametrelerin tekabül ettiği dozlara düşürülmelidir. 21 gün sonra akyuvarlar ve trombosit sayımı normal seviyelere döner ise, genellikle önceki doz uygulanır. Diğer miyelotoksik etkili antineoplastik ilaçlarla kombine edildiğinde monoterapide önerilen başlangıç dozunun vücut yüzeyinin beher metrekaresi için 2 -4 mg mitoksantron düzeyinde azaltılması tavsiye edilir. Akut lösemi: İndüksiyon tedavisinde birbirini takip eden 5 gün süre ile günde vücut Önerilen dozlarda verilmesiyle düşük düzeyde bir lökopeni beklenilmelidir. Lökopeni genellikle geçici olup, en yüzeyinin beher metrekaresi için 10 -12 mg mitoksantron önerilir. düşük değere 10 günde erişilir ve çoğunlukla 21. günde normale döner. Trombositopeni oluşabilir , anemi ise Eğer indüksiyon kürü esnasında şiddetli ya da hayatı tehdit edici daha nadirdir. Zayıf ya da önceden yoğun kemoterapi almış hastalarda kemik iliği depresyonu daha şiddetli ve hematolojik olmayan etkiler ortaya çıkarsa, ikinci küre ancak uzun süreli olabilir. İlerlemiş meme kanseri ve lenfomalarda, mitoksantronun 21 günde bir enjekte edilmesiyle Mitoksantrona karşı aşırı duyarlılılığı olduğu bilinenlerde bu yan etkiler azaldıktan sonra başlanabilir. İntraplevral en sık ortaya çıkan yan etkiler bulantı ve kusmadır. Diğer bir yan etkisi alopesi olup, genellikle hafif seyreder ve uygulama (meme Ca ve non-Hodgkin lenfomanın plevral tedavinin kesilmesiyle birlikte düzelir. Daha nadir bildirilen yan etkilerse amenore, iştahsızlık, kabızlık, ishal, kontrendikedir. metastazlarında): Tek doz 20 -30 mg önerilir. Tedaviden önce dispne, yorgunluk hali, ateş, gastrointestinal kanama, stomatit/mukozit gibi durumlardır. Zaman zaman klinik mümkün olduğu kadar fazla plevral eksüda direne edilmelidir. İlk önemi olan kardiyovasküler yan etkiler sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunda azalma, EKG değişiklikleri, akut mitoksantron dozunun plevra boşluğunda tutulma zamanı 48 aritmiler oluşabilir. Keza dijital ve/veya diüretik tedavisine iyi yanıt veren konjestif kalp yetmezliği gelişebilir. saattir. Bu süreç içinde sitostatik ilacın plevra içinde iyi dağılabilmesini sağlıyabilmek için hastalar istirahat etme durumu dışında tutulmalıdır. 48 saat sonra eksüda tekrar direne edilir. Direne edilen eksüda miktarı 200 ml'den az ise ilk tedavi siklüsü bitirilir. 200 ml'den daha fazla ise tekrar 30 mg mitoksantron uygulanır. Bundan önce hematolojik parametreler kontrol edilmelidir. İkinci doz yerinde bırakılabilir. Bir tedavi siklusu için maksimum doz 60 mg'dır. Dört hafta sonra lökosit ve trombosit sayıları normal değerlerde ise uygulama tekrar edilebilir. Sitostatik ilaçlarla sistemik tedavi intraplevral mitoksantron uygulamasından 4 hafta önce ve 4 hafta sonraya kadar yapılmamalıdır.

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR MİTOXANTRON İlerlemiş meme kanseri, non. EBEWE Hodgkin lenfoma ve yetişkinlerin Flakon(Mitoksantr

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR MİTOXANTRON İlerlemiş meme kanseri, non. EBEWE Hodgkin lenfoma ve yetişkinlerin Flakon(Mitoksantr akut nonlenfositik lösemilerinde on HCl 2 mg/ml (ANLL) endikedir. etken maddesidir. ) KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ İntravenöz uygulama: Meme Ca, non-Hodgkin lenfoma, karaciğer Ca, over Ca: Tek ilaç olarak kullanıldığında ilk kürün başlangıç dozu olarak vücut yüzeyinin her m 2'si için 14 mg mitoksantron önerilir. Bu doz 21 gün sonra tekrarlanabilir. Kemik iliği rezervleri azalan hastalarda ya da genel sağlık durumu bozuk hastalarda başlangıç dozu 12 mg/m 2'ye ya da hematolojik parametrelerin tekabül ettiği dozlara düşürülmelidir. 21 gün sonra akyuvarlar ve trombosit sayımı normal seviyelere döner ise, genellikle önceki doz uygulanır. Diğer miyelotoksik etkili antineoplastik ilaçlarla kombine edildiğinde monoterapide önerilen başlangıç dozunun vücut yüzeyinin beher metrekaresi için 2 -4 mg mitoksantron düzeyinde azaltılması tavsiye edilir. Akut lösemi: İndüksiyon tedavisinde Önerilen dozlarda verilmesiyle düşük düzeyde bir lökopeni beklenilmelidir. Lökopeni genellikle geçici olup, en birbirini takip eden 5 gün süre ile günde vücut yüzeyinin beher düşük değere 10 günde erişilir ve çoğunlukla 21. günde normale döner. Trombositopeni oluşabilir , anemi ise daha metrekaresi için 10 -12 mg mitoksantron önerilir. Eğer indüksiyon nadirdir. Zayıf ya da önceden yoğun kemoterapi almış hastalarda kemik iliği depresyonu daha şiddetli ve uzun süreli kürü esnasında şiddetli ya da hayatı tehdit edici hematolojik olabilir. İlerlemiş meme kanseri ve lenfomalarda, mitoksantronun 21 günde bir enjekte edilmesiyle en sık ortaya Mitoksantrona karşı aşırı olmayan etkiler ortaya çıkarsa, ikinci küre ancak bu yan etkiler duyarlılılığı olduğu bilinenlerde çıkan yan etkiler bulantı ve kusmadır. Diğer bir yan etkisi alopesi olup, genellikle hafif seyreder ve tedavinin azaldıktan sonra başlanabilir. İntraplevral uygulama (meme Ca ve kontrendikedir. kesilmesiyle birlikte düzelir. Daha nadir bildirilen yan etkilerse amenore, iştahsızlık, kabızlık, ishal, dispne, yorgunluk non-Hodgkin lenfomanın plevral metastazlarında): Tek doz 20 -30 hali, ateş, gastrointestinal kanama, stomatit/mukozit gibi durumlardır. Zaman zaman klinik önemi olan mg önerilir. Tedaviden önce mümkün olduğu kadar fazla plevral kardiyovasküler yan etkiler sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunda azalma, EKG değişiklikleri, akut aritmiler oluşabilir. eksüda direne edilmelidir. İlk mitoksantron dozunun plevra Keza dijital ve/veya diüretik tedavisine iyi yanıt veren konjestif kalp yetmezliği gelişebilir. boşluğunda tutulma zamanı 48 saattir. Bu süreç içinde sitostatik ilacın plevra içinde iyi dağılabilmesini sağlıyabilmek için hastalar istirahat etme durumu dışında tutulmalıdır. 48 saat sonra eksüda tekrar direne edilir. Direne edilen eksüda miktarı 200 ml'den az ise ilk tedavi siklüsü bitirilir. 200 ml'den daha fazla ise tekrar 30 mg mitoksantron uygulanır. Bundan önce hematolojik parametreler kontrol edilmelidir. İkinci doz yerinde bırakılabilir. Bir tedavi siklusu için maksimum doz 60 mg'dır. Dört hafta sonra lökosit ve trombosit sayıları normal değerlerde ise uygulama tekrar edilebilir. Sitostatik ilaçlarla sistemik tedavi intraplevral mitoksantron uygulamasından 4 hafta önce ve 4 hafta sonraya kadar yapılmamalıdır.

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR . İlerlemiş meme kanseri, non. NEOTALEM Flakon Hodgkin lenfoma ve yetişkinlerin

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR . İlerlemiş meme kanseri, non. NEOTALEM Flakon Hodgkin lenfoma ve yetişkinlerin (Mitoksantron akut nonlenfositik lösemilerinde HCl 2 mg/ml etken (ANLL) endikedir. maddesidir) KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ İlerlemiş göğüs kanseri, non-hodgkin lenfoma, heptoma: Tek ajan olarak: Neotalem'in önerilen başlangıç dozu 21 günde Önerilen dozlarda verilmesiyle düşük düzeyde bir lökopeni beklenilmelidir. Lökopeni genellikle geçici olup, en tekrarlanabilen tek i. v. doz şeklinde 14 mg/m 2'dir. Kemik iliği düşük değere 10 günde erişilir ve çoğunlukla 21. günde normale döner. Trombositopeni oluşabilir , anemi ise rezervi düşük hastalarda bu dozun 12 mg/m 2 olması önerilir. 21 daha nadirdir. Zayıf ya da önceden yoğun kemoterapi almış hastalarda kemik iliği depresyonu daha şiddetli ve gün içinde lökosit ve trombosit değerleri normale dönmüşse uzun süreli olabilir. İlerlemiş meme kanseri ve lenfomalarda, mitoksantronun 21 günde bir enjekte edilmesiyle Mitoksantrona karşı aşırı duyarlılılığı olduğu bilinenlerde evvelki doz tekrarlanabilir. Kombinasyon tedavisi: Tek ajan olarak en sık ortaya çıkan yan etkiler bulantı ve kusmadır. Diğer bir yan etkisi alopesi olup, genellikle hafif seyreder ve kullanıldığında önerilen dozun 2 -4 mg/m 2 daha azı olmalıdır. kontrendikedir. tedavinin kesilmesiyle birlikte düzelir. Daha nadir bildirilen yan etkilerse amenore, iştahsızlık, kabızlık, ishal, Akut non-lenfositik Iösemide tek ajan olarak kullanımında dispne, yorgunluk hali, ateş, gastrointestinal kanama, stomatit/mukozit gibi durumlardır. Zaman zaman klinik remisyonun başlaması için önerilen doz günlük tek i. v. doz önemi olan kardiyovasküler yan etkiler sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunda azalma, EKG değişiklikleri, akut şeklinde 5 gün arkaya 12 mg/m 2'dir. Kombinasyon tedavisi: aritmiler oluşabilir. Keza dijital ve/veya diüretik tedavisine iyi yanıt veren konjestif kalp yetmezliği gelişebilir. Daha yeni deneyimler elde edilene kadar dikkatle kullanılmalıdır.

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ İlaç şiddetli interstisyel pnömoni veya pulmoner

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ İlaç şiddetli interstisyel pnömoni veya pulmoner fibroza yol açabildiğinden, dikkatli gözlemler yapılmalı, Aa. DO 2, Pa. O 2 veya DLCO da herhangi bir değişiklik ya da göğüs röntgen filmlerinde herhangi bir normal dışı bulgu görüldüğünde veya öksürük, efor dispnesi ya da raller duyulması gibi klinik belirtiler geliştiği taktirde uygulama derhal durdurulmalı, adrenokortikotrop hormon uygulaması ve bazı uygun antibiyotiklerle tedaviye başlanmalıdır. Seyrek durumlarda şoka yol açabildiğinden, herhangi bir bulgu veya belirti görüldüğünde tedavi hemen durdurulur ve uygun önlemler alınır. Habis lenfomalı hastalarda şok daha çok uygulamanın 1 -2. Şiddetli pulmoner fonksiyon haftalarında geliştiğinden, bu hastalarda başlangıç ve ikinci dozu 5 mg (potens) veya daha düşük tutulur. İlaca bozuklukları bulunan veya Skuamöz Hücreli Kanserler: karşı akut reaksiyonlar ortaya çıkmayacağı kesinleştikten sonra doz alışılmış düzeye yükseltilir. Bazı vakalarda göğüs röntgen filmleri Deri kanserleri, baş-boyun döküntü, ürtiker ve eritroderm gibi aşırı duyarlılık belirtileri görülebildiğinden, böyle vakalarda tedavi bulguları diffüz fibrotik kanserleri, akciğer kanseri, durdurulmalıdır. Ateş bazen enfeksiyondan 4 -5 saat sonra, bazen de daha geç ortaya çıkabilir. Ateş ile doz değişiklikler veya diğer uterus serviksi kanseri. BLEOCIN-S Total doz 300 mg'dır. Bu doz haftada 1 -2 kez 10 -20 mg/m 2 arasında doza cevap ilişkisi bulunduğundan dolayı, ateş şiddetli olduğu taktirde, daha kısa aralıklarla daha Lenfomalar: Hodgkin hastalığı, herhangi değişiklikler bulunan Ampul(Bleomisin olarak uygulanır. 400 mg total dozdan fazla kullanımlarda düşük doz uygulanır, veya uygulamadan önce antihistaminik ve antipiretik ilaçlar verilir. Tedavi sırasında kanser hastalarda; bu veya benzeri bir retikülosarkom, lenfosarkom. sülfat 15 mg (IU) pulmoner toksisite insidansı şiddetle artacağından çok odağının hızla nekroze olması sonucu görülebilen kanamalara dikkat etmek gerekir. Deride hipertrofi, Testiküler Kanserler: Embriyonal ilaca (peptomisin) aşırı etken dikkatli olunmalıdır. Uygulamalar i. v. , i. m. , i. a. pigmentasyon, tırnaklarda deformasyon ve renk bozuklukları benzeri dermatit alopesi ve angular stomatit gibi duyarlılık hikayesi bulunan hücreli koriokarsinoma, maddesidir. ) ve s. c. olarak gerçekleştirilir. skleroderma benzeri değişiklikler ortaya çıkabilir. Bu yan etkiler tedavi başlangıcını takip eden 1 -3 dakika içinde teratokarsinomada tek ajan ya hastalarda; şiddetli böbrek ortaya çıkar. Ciltte bazen hiperestezi ve paresteziyeulaşabilen değişiklikler olabilir. Ağız içerisinde, dil ve da diğer kemoterapötik ajanlarla bozukluğu bulunan hastalarda ve şiddetli kardiyak sorunları dudaklarda ülserasyonlar görülebilir. Kümülatif doz yaklaşık 150 mg (potens) veya üstüne ulaştığında bu birlikte kullanılır. bulunan hastalarda değişikliklerin ne zaman çıkabileceklerini görmek amacıyla özellikle dikkat edilmelidir. İştahsızlık, bulantı ve kontrendikedir. kusma ve bazen de diyare görülebilir. Karaciğer bozuklukları nadiren görülür. Oligüri gibi böbrek bozuklukları görülebilir. Bazen idrar yaparken ağrı, pollakiüri ve idrar birikmesi hissi gibi üriner bozukluklarla ilgili belirtilere yol açabilir. Nadiren hematüri görülebilir. Sistit ve hemorajik sistit görülebilir. Lökopeni, trombositopeni ve anemi oluşabilir. Genel durum bozukluğu veya bazen baş ağrısı ve baş dönmesi görülebilir. Nadiren dezoryantasyon ve agresif davranışlar görülebilir. Devamlı intravenöz enjeksiyon ven duvarında hipertrofi ve uygulama yeri etrafındaki venöz lümenin daralmasına neden olabilir. Tümörün yerinde ağrı oluşabilir.

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ İlaç şiddetli interstisyel pnömoni veya pulmoner

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ İlaç şiddetli interstisyel pnömoni veya pulmoner fibroza yol açabildiğinden, dikkatli gözlemler yapılmalı, Aa. DO 2, Pa. O 2 veya DLCO da herhangi bir değişiklik ya da göğüs röntgen filmlerinde herhangi bir normal dışı bulgu görüldüğünde veya öksürük, efor dispnesi ya da raller duyulması gibi klinik belirtiler geliştiği taktirde uygulama derhal durdurulmalı, adrenokortikotrop hormon uygulaması ve bazı uygun antibiyotiklerle tedaviye başlanmalıdır. Seyrek durumlarda şoka yol açabildiğinden, herhangi bir bulgu veya belirti görüldüğünde tedavi hemen durdurulur ve uygun önlemler alınır. Habis lenfomalı hastalarda şok daha çok Şiddetli pulmoner fonksiyon uygulamanın 1 -2. haftalarında geliştiğinden, bu hastalarda başlangıç ve ikinci dozu 5 mg (potens) veya daha Skuamöz Hücreli Kanserler: Deri bozuklukları bulunan veya düşük tutulur. İlaca karşı akut reaksiyonlar ortaya çıkmayacağı kesinleştikten sonra doz alışılmış düzeye kanserleri, baş-boyun kanserleri, göğüs röntgen filmleri yükseltilir. Bazı vakalarda döküntü, ürtiker ve eritroderm gibi aşırı duyarlılık belirtileri görülebildiğinden, akciğer kanseri, uterus serviksi bulguları diffüz fibrotik böyle vakalarda tedavi durdurulmalıdır. Ateş bazen enfeksiyondan 4 -5 saat sonra, bazen de daha geç ortaya değişiklikler veya diğer kanseri. Lenfomalar: Hodgkin çıkabilir. Ateş ile doz arasında doza cevap ilişkisi bulunduğundan dolayı, ateş şiddetli olduğu taktirde, daha BLEOLEM Ampul Total doz 300 mg'dır. Bu doz haftada 1 -2 kez 10 -20 mg/m 2 herhangi değişiklikler bulunan hastalığı, retikülosarkom, kısa aralıklarla daha düşük doz uygulanır, veya uygulamadan önce antihistaminik ve antipiretik ilaçlar verilir. (Bleomisin olarak uygulanır. 400 mg total dozdan fazla kullanımlarda lenfosarkom. Testiküler Kanserler: hastalarda; bu veya benzeri sülfat 15 mg (IU) pulmoner toksisite insidansı şiddetle artacağından çok dikkatli Tedavi sırasında kanser odağının hızla nekroze olması sonucu görülebilen kanamalara dikkat etmek gerekir. Embriyonal hücreli bir ilaca (peptomisin) aşırı Deride hipertrofi, pigmentasyon, tırnaklarda deformasyon ve renk bozuklukları benzeri dermatit alopesi ve etken olunmalıdır. Uygulamalar i. v. , i. m. , i. a. ve s. c. olarak duyarlılık hikayesi bulunan koriokarsinoma, angular stomatit gibi skleroderma benzeri değişiklikler ortaya çıkabilir. Bu yan etkiler tedavi başlangıcını maddesidir. ) gerçekleştirilir. teratokarsinomada tek ajan ya da hastalarda; şiddetli böbrek takip eden 1 -3 dakika içinde ortaya çıkar. Ciltte bazen hiperestezi ve paresteziyeulaşabilen değişiklikler diğer kemoterapötik ajanlarla bozukluğu bulunan olabilir. Ağız içerisinde, dil ve dudaklarda ülserasyonlar görülebilir. Kümülatif doz yaklaşık 150 mg (potens) birlikte kullanılır. hastalarda ve şiddetli veya üstüne ulaştığında bu değişikliklerin ne zaman çıkabileceklerini görmek amacıyla özellikle dikkat kardiyak sorunları bulunan edilmelidir. İştahsızlık, bulantı ve kusma ve bazen de diyare görülebilir. Karaciğer bozuklukları nadiren hastalarda kontrendikedir. görülür. Oligüri gibi böbrek bozuklukları görülebilir. Bazen idrar yaparken ağrı, pollakiüri ve idrar birikmesi hissi gibi üriner bozukluklarla ilgili belirtilere yol açabilir. Nadiren hematüri görülebilir. Sistit ve hemorajik sistit görülebilir. Lökopeni, trombositopeni ve anemi oluşabilir. Genel durum bozukluğu veya bazen baş ağrısı ve baş dönmesi görülebilir. Nadiren dezoryantasyon ve agresif davranışlar görülebilir. Devamlı intravenöz enjeksiyon ven duvarında hipertrofi ve uygulama yeri etrafındaki venöz lümenin daralmasına neden olabilir. Tümörün yerinde ağrı oluşabilir.

ENDİKASYONLAR LEUNASE. Akut lösemi (kronik lösemi Flakon(Asparagin vakalarının akut hecmeleri dahil), az 10000 IU

ENDİKASYONLAR LEUNASE. Akut lösemi (kronik lösemi Flakon(Asparagin vakalarının akut hecmeleri dahil), az 10000 IU etken habis lenfomada endikedir. maddesidir) KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU Pankreatit olanlarda veya pankreatit hikayesi Çoğunlukla günde veya iki günde bir 50 -200 IU/kg i. v. olarak bulunanlarda, asparaginaza uygulanır. Doz hastanın yaşına ve semptomlara göre karşı geçmişlerinde aşırı ayarlanabilir. duyarlılık hikayesi bulunan hastalarda kontrendikedir. YAN ETKİSİ Alerjik reaksiyonlar: Kızarıklık, ürtiker, artralji, ödem, hipotansiyon, respiratuvar distres ve anafilaksi gibi ani ölüme neden olabilecek alerjik reaksiyonlar görülebilir. Hepatik: Karaciğer fonksiyonlarında anormallikler olabilir ve bazı hastalarda fatal seyredebilir. AST (SGOT), ALT (SGPT), serum alkalenfosfataz, bilirubin (direkt, indirekt), gamaglobulin ve amonyak artabilir. Hiperammonemiye bağlı bilinç bozukluğu görülebileceğinden, hasta periyodik kontrollerle dikkatle izlenme. Iidir. Plazmada kolestrol, fibrinojen, albumin(periferik ödem), kalsiyum düşebilir. Herhangi bir anormal bulgu görülmesi durumunda, uygulama durdurulmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır. Hematolojik: Düşük fibrinojen konsantrasyonuna bağlı uzamış trombin, protrombin, parsiyel protrombin değerleri sıkça görülebilir. Faktör V ve VIII de belirgin, faktör VII ve IX da değişken bir düşüş görülebilir. Hipofibrinojemiye bağlı fatal kanamalar ve intrakraniyel hemoraji oluşabilirken, belirgin koagülopati nadirdir. Beyin kanaması, beyin enfarktüsü ve akciğer kanaması gibi şiddetli koagülasyon bozuklukları (fibrinojen, protrombin, plazminojen, AT III, ve protein C vb. ) görülebileceğinden, hasta sık laboratuvar kontrolleriyle izlenmelidir. Geçici kemikiliği depresyonu nadiren görülebilir. Asparaginazın hematolojik etkileri nadiren tedavinin kesilmesini gerektirir. Pankreatik: Asparaginaz tedavisinde, pankreas hücrelerinin nekrozu ve inflamasyonu veya azalmış insülin sentezi nedeniyle, pankreas fonksiyon bozukluğu sıklıkla oluşabilir. Normal serum amilaz konsantrasyonlarına rağmen, fulminan ve fatal pankreatit görülebilir. Hipoinsülinemi ile giden poliüri, glikozürik hiperosmolar, nonketotik hiperglisemi görülebilir. Her ne kadar hiperglisemi genellikle geçici olup, tedavinin kesilmesine ve insülin kullanımı ile i. v. sıvı kullanımına yanıt verse de, diyabetik ketoasidoz fatal olabilir. Renal: Genellikle prerenal azotemi ve beraberinde artmış kalsiyum ve fosfor atılımı oluşur. Geçici proteinüri nadirdir. Akut renal yetmezlik görülebilir. Sinir Sistemi: EEG değişiklikleri, hipereksitabilite veya MSS depresyonu, somnolans, letarji, konvülziyon, koma, ajitasyon, baş ağrısı, baş dönmesi ve orta derece ile ağır derece arası halüsinasyonlar görülebilir. Nadiren tremor ve artmış kas tonusu ile belirgin parkinson benzeri bir sendrom oluşabilir. Gastrointestinal: Çoğu hastada hiperammonemiye bağlı bulantı ve kusma, anoreksi, abdominal kramplar ve kilo kaybı oluşur. Diyare, oral ve intestinal ülserler nadiren oluşabilir. Diğer: Bakteriyel endotoksinlere bağlı olduğu düşünülen; üşüme, ateş, terleme görülebilir. Ürik asit nefropatisine ve EEG değişikliklerine neden olabilecek hiperürisemi olasılığı unutulmamalıdır. Yeterli hidrasyon, idrarın alkalizasyonu ve/veya allopurinol uygulaması ile ürik asit etkileri azaltılabilir.

DİGER KANSER İLAÇLARI ENDİKASYONLAR GLIVEC Film Tablet(İmatinib mesilat etken maddesidir. ) KONTRENDİKASYONLAR Yeni tanı

DİGER KANSER İLAÇLARI ENDİKASYONLAR GLIVEC Film Tablet(İmatinib mesilat etken maddesidir. ) KONTRENDİKASYONLAR Yeni tanı konmuş Philadelphia kromozomu pozitif kronik faz, akselere faz Philadelphia kromozomu pozitif, blastik faz Philadelphia kromozomu pozitif, diğer tedavilere dirençli Philadelphia kromozomu pozitif kronik miyeloid lösemi (KML) hastalarında. İlk tanısı Philadelphia kromozomu pozitif KML olan ancak tedavi ile Philadelphia kromozomu negatif hale gelen kronik/akselere/blastik faz kronik miyeloid lösemi hastalarında. KML olan 3 yaş ve üzerindeki çocuklarda birinci basamak tedavide. Erişkin hastalarda rezekte edilemeyen ve/veya metastatik malign C-kit Aktif madde ya da reseptörü taşıyan gastrointestinal eksipiyanlardan herhangi stromal tümör (GIST) hastalarında. birine karşı aşırı duyarlılıkta Yeni tanı konulmuş Philadelphia kontrendikedir. kromozomu pozitif akut lenfoblastik lösemi (Ph+ ALL) hastalarında klinik yararı gösterilmiş çoklu ajanlı kemoterapi şemaları ile kombine olarak remisyon indüksiyonu amacıyla. Relaps-refrakter Ph+ALL hastalarında klinik yararı gösterilmiş çoklu ajanlı kemoterapi şemaları ile kombine olarak remisyon indüksiyonu amacıyla. FIP 1 L 1 -PDGFRA füzyon geni laboratuvar incelemeleriyle gösterilen hipereozinofilik sendrom ve sistemik mastositoz hastalarında kullanılabilir. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ İlerlemiş evrede kronik miyeloid lösemi (KML) ya da malign GIST bulunan hastalarda, altta yatan hastalığa bağlı semptomların çok çeşitli olması, ilerlemesi ve beraberinde çok sayıda ilaç kullanılması nedeniyle advers olayların nedeninin saptanmasını zorlaştıran çeşitli yanıltıcı tıbbi koşullar bulunabilir. Hastaların çoğu belli zaman noktalarında advers olaylar yaşamışlardır, ancak bunların çoğu hafif-orta düzeyde olmuş, sadece kronik fazdaki hastaların %1'inde, hızlanmış fazdaki hastaların %2'sinde ve blast krizi bulunan hastaların da KML'deki Dozaj: Kronik faz KML bulunan hastalar için önerilen %5'inde ilaçla ilişkili advers olaylar nedeniyle ilaç bırakılmıştır. GIST çalışmasında, hastaların %3'ü ilaçla dozaj 400 mg/gün, hızlanmış faz ya da blast krizi bulunanlar ilişkili advers olaylar nedeniyle imatinibi bırakmıştır. İki istisna dışında, KML ve GIST hastalarındaki advers için önerilen dozaj ise 600 mg/gün'dür. Reçetelenen doz oral reaksiyonlar benzer olmuştur. GIST'de daha az miyelosüpresyon olmuş ve intratümöral hemorajiler sadece olarak günde 1 kez yemekle birlikte ve büyük bir bardak suyla GIST popülasyonunda görülmüştür. En sık bildirilen ilaçla ilişkili advers olaylar hafif bulantı, kusma, diyare, alınmalıdır. Tedavi, hasta yarar sağladığı sürece devam miyalji, kas krampları ve döküntü olmuş, bunlar kolaylıkla tedavi edilmiştir. Yüzeyel ödemler, tüm ettirilmelidir. Hastalığın ilerlemesi (herhangi bir zamanda), en çalışmaların ortak bir bulgusu olmuş, daha çok periorbital ya da alt ekstremite ödemleri şeklinde ortaya az 3 aylık tedaviden sonra tatmin edici bir hematolojik yanıt çıkmıştır. Bununla birlikte, bu ödemler nadiren ciddi olmuş, diüretiklerle, diğer destek tedavileriyle ya da bazı alınamaması, daha önce elde edilmiş olan hematolojik yanıtın hastalarda doz azaltılarak tedavi edilmiştir. Plevra efüzyonları, asit, pulmoner ödem ve yüzeyel ödemle kaybolması gibi durumlarda, ağır ilaç reaksiyonu ve ağır birlikte ya da ödemsiz hızlı kilo alımı gibi çeşitli advers olaylar bütün olarak sıvı retansiyonu şeklinde lösemiyle ilişkili nötropeni ya da trombositopeni yoksa, kronik tanımlanabilir. Bu olaylar genellikle imatinib tedavisi kesilerek ve diüretiklerle ya da diğer uygun destek fazda hastalık bulunanlarda dozun 400 mg'den 600 mg'ye önlemleriyle tedavi edilebilir. Bununla birlikte, bu olayların çok azı ciddi ya da yaşamı tehdit eder nitelikte yükseltilmesi ya da hızlanmış faz veya blast krizi bulunan olabilir ve blast krizi olan bir hasta karmaşık bir plevra efüzyonu, konjestif kalp yetmezliği ve böbrek hastalarda da dozun 600 mg'den 800 mg'ye (günde iki kez 400 yetmezliği klinik hikayesiyle ölmüştür. Çok yaygın (>%10): Nötropeni, trombositopeni , anemi, baş mg şeklinde) yükseltilmesi düşünülebilir. GIST'deki dozaj: ağrısı, bulantı, kusma, diyare, dispepsi, karın ağrısı, periorbital ödem, dermatit/egzema/döküntü, kas spazmı Rezekte edilemeyen ve/veya metastatik malign GIST bulunan ve krampları, kas-iskelet ağrısı, eklemde şişme, sıvı retansiyonu ve ödem, yorgunluk. Yaygın (>%1 -<%10): hastalar için önerilen doz 400 mg/gündür. Değerlendirmelerin Febril nötropeni, pansitopeni, anoreksi, baş dönmesi, tat alma bozuklukları, paresteziler, uykusuzluk, tedaviye yetersiz yanıtı ortaya koymaları durumunda, advers konjunktivit, göz yaşı artışı, plevra efüzyonu, epistaksis, karında şişkinlik, gaz, konstipasyon, ağız kuruluğu, ilaç reaksiyonları göstermeyen hastalarda dozun 400 mg'dan yüz ödemi, göz kapağı ödemi, kaşıntı, eritem, kuru cilt, alopesi, gece terlemeleri, pireksi, güçsüzlük, sertlik, 600 mg'a yükseltilmesi düşünülebilir. GIST hastalarındaki kilo artışı. Nadir (>%0. 1 -<%1): Sepsis, pnömoni, herpes simplex, herpes zoster, üst solunum yolu tedavi hastalık ilerleme gösterinceye kadar devam etmelidir. enfeksiyonu, dehidratasyon, hiperürisemi, hipokalemi, hiperkalemi, hiponatremi, iştah artışı, depresyon, İmatinib kullanıldığında eğer ciddi hematolojik olmayan advers hemorajik inme, senkop, periferik nöropati, hipoesteziler, somnolans, migren, göz irritasyonu, bulanık reaksiyon gelişirse, tedavi olay ortadan kalkıncaya kadar görme, konjunktival hemoraji, göz kuruması, orbital ödem, vertigo, kalp yetmezliği, pulmoner ödem, durdurulmalıdır. Eğer bilirubin, normal sınırın üst limitini taşikardi, hematom, hipertansiyon, hipotansiyon, kızarma, periferik soğukluk, dispne, öksürük, (IULN) 3 kattan fazla aşacak şekilde yükselirse ya da karaciğer gastrointestinal hemoraji, melena, asit, gastrik ülser, gastrit, gastro-özofageal reflü, ağız ülserasyonu, transaminazlarında IULN değerinin 5 katından fazla artış geğirme, sarılık, hepatik enzim artışı, hiperbilirubinemi, peteşiler, kontüzyon, terlemede artış, ürtiker, olursa, İmatinib, bilirubin düzeyleri <1. 5 x. IULN ve transaminaz onikoklazis, fotosensitivite reaksiyonu, purpura, anjiyoödem, siyatik, böbrek yetmezliği, jinekomasti, düzeyleri < 2. 5 x. IULN düzeyine ininceye kadar durdurulmalıdır. memede büyüme, skrotal ödem, huzursuzluk, hemoraji, kanda alkalin fosfataz artışı, kanda kreatinin artışı, Daha sonra Glivec tedavisi azaltılmış bir günlük dozda (örn. 400 kilonun azalması. Sitopenilerin ortaya çıkışı, aynı zamanda açıkça hastalığın evresine de bağlı olmuş, evre 3 -300 mg ya da 600 -400 mg) devam ettirilebilir. ya da 4 nötropenilerin ve trombositopenilerin kronik fazdaki KML ile karşılaştırıldığında (%33 nötropeni ve %17 trombopeni), blast krizi ve hızlanmış fazda 2 ila 3 kat daha fazla olmuştur (nötropeni ve trombositopeni için sırasıyla %58 -62 ve %42 -58). Kronik faz KML evre 4 nötropeni ve trombopeni hastaların sırasıyla %8 ve <%1'inde gözlenmiştir. Nötropenik ve trombositopenik periyotların medyan süresi genellikle sırasıyla 2 ve 3. haftalar arasında ve 3 ve 4. haftalar arasında yer almıştır.

DİGER KANSER İLAÇLARI ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR Yeni tanı konmuş Philadelphia kromozomu pozitif kronik faz, akselere

DİGER KANSER İLAÇLARI ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR Yeni tanı konmuş Philadelphia kromozomu pozitif kronik faz, akselere faz Philadelphia kromozomu pozitif, blastik faz Philadelphia kromozomu pozitif, diğer tedavilere dirençli Philadelphia kromozomu pozitif kronik miyeloid lösemi (KML) hastalarında. İlk tanısı Philadelphia kromozomu pozitif KML olan ancak tedavi ile Philadelphia kromozomu negatif hale gelen kronik/akselere/blastik faz kronik miyeloid lösemi hastalarında. KML olan 3 yaş ve üzerindeki çocuklarda birinci basamak tedavide. Erişkin GLIVEC hastalarda rezekte edilemeyen Aktif madde ya da Kapsül(İmatinib ve/veya metastatik malign C-kit eksipiyanlardan herhangi mesilat 100 mg reseptörü taşıyan gastrointestinal birine karşı aşırı duyarlılıkta etken maddesidir. stromal tümör (GIST) hastalarında. kontrendikedir. ) Yeni tanı konulmuş Philadelphia kromozomu pozitif akut lenfoblastik lösemi (Ph+ ALL) hastalarında klinik yararı gösterilmiş çoklu ajanlı kemoterapi şemaları ile kombine olarak remisyon indüksiyonu amacıyla. Relaps-refrakter Ph+ALL hastalarında klinik yararı gösterilmiş çoklu ajanlı kemoterapi şemaları ile kombine olarak remisyon indüksiyonu amacıyla. FIP 1 L 1 PDGFRA füzyon geni laboratuvar incelemeleriyle gösterilen hipereozinofilik sendrom ve sistemik mastositoz hastalarında kullanılabilir. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ İlerlemiş evrede kronik miyeloid lösemi (KML) ya da malign GIST bulunan hastalarda, altta yatan hastalığa bağlı semptomların çok çeşitli olması, ilerlemesi ve beraberinde çok sayıda ilaç kullanılması nedeniyle advers olayların nedeninin saptanmasını zorlaştıran çeşitli yanıltıcı tıbbi koşullar bulunabilir. Hastaların çoğu belli zaman noktalarında advers olaylar yaşamışlardır, ancak bunların çoğu hafif-orta düzeyde olmuş, sadece kronik fazdaki KML'deki Dozaj: Kronik faz KML bulunan hastalar için önerilen dozaj 400 mg/gün, hızlanmış faz ya da blast krizi bulunanlar için hastaların %1'inde, hızlanmış fazdaki hastaların %2'sinde ve blast krizi bulunan hastaların da %5'inde ilaçla önerilen dozaj ise 600 mg/gün'dür. Reçetelenen doz oral olarak ilişkili advers olaylar nedeniyle ilaç bırakılmıştır. GIST çalışmasında, hastaların %3'ü ilaçla ilişkili advers olaylar nedeniyle imatinibi bırakmıştır. İki istisna dışında, KML ve GIST hastalarındaki advers reaksiyonlar benzer günde 1 kez yemekle birlikte ve büyük bir bardak suyla olmuştur. GIST'de daha az miyelosüpresyon olmuş ve intratümöral hemorajiler sadece GIST popülasyonunda alınmalıdır. Tedavi, hasta yarar sağladığı sürece devam ettirilmelidir. Hastalığın ilerlemesi (herhangi bir zamanda), en az görülmüştür. En sık bildirilen ilaçla ilişkili advers olaylar hafif bulantı, kusma, diyare, miyalji, kas krampları ve döküntü olmuş, bunlar kolaylıkla tedavi edilmiştir. Yüzeyel ödemler, tüm çalışmaların ortak bir bulgusu olmuş, 3 aylık tedaviden sonra tatmin edici bir hematolojik yanıt daha çok periorbital ya da alt ekstremite ödemleri şeklinde ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte, bu ödemler alınamaması, daha önce elde edilmiş olan hematolojik yanıtın nadiren ciddi olmuş, diüretiklerle, diğer destek tedavileriyle ya da bazı hastalarda doz azaltılarak tedavi edilmiştir. kaybolması gibi durumlarda, ağır ilaç reaksiyonu ve ağır lösemiyle ilişkili nötropeni ya da trombositopeni yoksa, kronik Plevra efüzyonları, asit, pulmoner ödem ve yüzeyel ödemle birlikte ya da ödemsiz hızlı kilo alımı gibi çeşitli advers olaylar bütün olarak sıvı retansiyonu şeklinde tanımlanabilir. Bu olaylar genellikle imatinib tedavisi fazda hastalık bulunanlarda dozun 400 mg'den 600 mg'ye yükseltilmesi ya da hızlanmış faz veya blast krizi bulunan kesilerek ve diüretiklerle ya da diğer uygun destek önlemleriyle tedavi edilebilir. Bununla birlikte, bu olayların hastalarda da dozun 600 mg'den 800 mg'ye (günde iki kez 400 çok azı ciddi ya da yaşamı tehdit eder nitelikte olabilir ve blast krizi olan bir hasta karmaşık bir plevra efüzyonu, mg şeklinde) yükseltilmesi düşünülebilir. GIST'deki dozaj: konjestif kalp yetmezliği ve böbrek yetmezliği klinik hikayesiyle ölmüştür. Çok yaygın (>%10): Nötropeni, Rezekte edilemeyen ve/veya metastatik malign GIST bulunan trombositopeni , anemi, baş ağrısı, bulantı, kusma, diyare, dispepsi, karın ağrısı, periorbital ödem, hastalar için önerilen doz 400 mg/gündür. Değerlendirmelerin dermatit/egzema/döküntü, kas spazmı ve krampları, kas-iskelet ağrısı, eklemde şişme, sıvı retansiyonu ve ödem, tedaviye yetersiz yanıtı ortaya koymaları durumunda, advers ilaç yorgunluk. Yaygın (>%1 -<%10): Febril nötropeni, pansitopeni, anoreksi, baş dönmesi, tat alma bozuklukları, reaksiyonları göstermeyen hastalarda dozun 400 mg'dan 600 paresteziler, uykusuzluk, konjunktivit, göz yaşı artışı, plevra efüzyonu, epistaksis, karında şişkinlik, gaz, mg'a yükseltilmesi düşünülebilir. GIST hastalarındaki tedavi konstipasyon, ağız kuruluğu, yüz ödemi, göz kapağı ödemi, kaşıntı, eritem, kuru cilt, alopesi, gece terlemeleri, hastalık ilerleme gösterinceye kadar devam etmelidir. İmatinib pireksi, güçsüzlük, sertlik, kilo artışı. Nadir (>%0. 1 -<%1): Sepsis, pnömoni, herpes simplex, herpes zoster, üst kullanıldığında eğer ciddi hematolojik olmayan advers reaksiyon solunum yolu enfeksiyonu, dehidratasyon, hiperürisemi, hipokalemi, hiperkalemi, hiponatremi, iştah artışı, gelişirse, tedavi olay ortadan kalkıncaya kadar durdurulmalıdır. depresyon, hemorajik inme, senkop, periferik nöropati, hipoesteziler, somnolans, migren, göz Eğer bilirubin, normal sınırın üst limitini (IULN) 3 kattan fazla irritasyonu, bulanık görme, konjunktival hemoraji, göz kuruması, orbital ödem, vertigo, kalp yetmezliği, aşacak şekilde yükselirse ya da karaciğer transaminazlarında pulmoner ödem, taşikardi, hematom, hipertansiyon, hipotansiyon, kızarma, periferik soğukluk, dispne, öksürük, IULN değerinin 5 katından fazla artış olursa, gastrointestinal hemoraji, melena, asit, gastrik ülser, gastrit, gastro-özofageal reflü, ağız ülserasyonu, geğirme, İmatinib, bilirubin düzeyleri <1. 5 x. IULN ve transaminaz düzeyleri sarılık, hepatik enzim artışı, hiperbilirubinemi, peteşiler, kontüzyon, terlemede artış, ürtiker, onikoklazis, < 2. 5 x. IULN düzeyine ininceye kadar durdurulmalıdır. Daha sonra fotosensitivite reaksiyonu, purpura, anjiyoödem, siyatik, böbrek yetmezliği, jinekomasti, memede büyüme, Glivec tedavisi azaltılmış bir günlük dozda (örn. 400 -300 mg ya da skrotal ödem, huzursuzluk, hemoraji, kanda alkalin fosfataz artışı, kanda kreatinin artışı, kilonun azalması. 600 -400 mg) devam ettirilebilir. Sitopenilerin ortaya çıkışı, aynı zamanda açıkça hastalığın evresine de bağlı olmuş, evre 3 ya da 4 nötropenilerin ve trombositopenilerin kronik fazdaki KML ile karşılaştırıldığında (%33 nötropeni ve %17 trombopeni), blast krizi ve hızlanmış fazda 2 ila 3 kat daha fazla olmuştur (nötropeni ve trombositopeni için sırasıyla %58 -62 ve %42 -58). Kronik faz KML evre 4 nötropeni ve trombopeni hastaların sırasıyla %8 ve <%1'inde gözlenmiştir.

ALKİLLEYİCİ İLAÇLAR ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Busulfex kullanılmadan önce seyreltilmelidir. Bir merkezi

ALKİLLEYİCİ İLAÇLAR ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Busulfex kullanılmadan önce seyreltilmelidir. Bir merkezi venöz Busulfanın en yaygın yan etkisi kemik iliği depresyonu, özellikle de trombositopenidir. Gastrointestinal etkiler: kateter yoluyla iki saatlik enfüzyon şeklinde her 6 saatte bir ve 4 Normal terapötik dozlarda nadiren mide bulantısı, kusma ve diyare gibi gastrointestinal etkiler kaydedilmiştir. gün süreyle toplam 16 doz olarak uygulanır. Busulfan'ın kan. Günlük tedavinin bölünmüş dozlar halinde uygulanmasıyla kontrol altına alınabilir. Pulmoner etkiler: beyin bariyerini geçtiği ve nöbetlere yol açtığı bilindiğinden, Genellikle birkaç yılı aşan uzun süreli tedavilerden sonra nadiren, ilerleyen dispne ve inatçı kuru öksürükle tüm hastalara fenitoin premedikasyonu yapılmalıdır. Fenitoin, birlikte diffüz interstisyel pulmoner fibroz görülmüştür. Histolojik özellikleri arasında büyük hiperkromatik busulfan plazma AUC'sini %15 oranında azaltır. Diğer çekirdekleri olan dev hücrelerin varlığı ve alveolar ve bronşiyoler epitelyumda atipik değişiklikler bulunur. Bir antikonvülzanların kullanılması daha yüksek bir VOD (Venokez pulmoner toksisite yerleşirse busulfanın kesilmesine rağmen prognoz iyi değildir ve kortikosteroidlerin Oklüsif Disease) ve nöbet riskine yol açabilir. Diğer yararlı olduğuna dair çok az bilgi mevcuttur. Başlangıç genellikle gizlidir, fakat akut da olabilir. Akciğer antikonvülzanların kullanılmasının gerekli olduğu durumlarda patolojisi süperempoze enfeksiyonlarla komplike olabilir. Pulmoner ossifikasyon ve distrofik kalsifikasyon plazma busulfan seviyeleri izlenmelidir. İlk dozundan önce görüldüğü de bildirilmiştir. Busulfanın neden olduğu subklinik akciğer toksisitesine ilave etkileri olabilir. antiemetikler verilmeli ve belirlenmiş bir şemaya göre, Busulfex Kronik miyelojen löseminin palyatif Dermatolojik etkiler: En yaygın deri reaksiyonu hiperpigmentasyondur. Özellikle esmer tenlilerde olmak üzere Busulfana dirençli olduğu kullanımı boyunca uygulamaya devam edilmelidir. Dozu, tedavisinde endikedir. Tamamen hastaların %5 -10'unda görülür. Özellikle boyun, üst gövde, meme uçları, karın ve avuç içi kıvrımlarında bilinen hastalarda uyarlanmış ideal vücut ağırlığına göre uygulandığında, klerans tedavi edici etkisinin olmamasına belirgindir. Diğer nadir cilt reaksiyonları arasında ürtiker, eritema multiforme, eritema nodosum alopesi, BUSULFEX IV kullanılmamalıdır. Daha önce tahmini daha iyi yapılır. Kemik iliği veya preferik projenitör kan rağmen, total granülosit kitlenin porphyria cutanea tarda, allopurinol tipi bir döküntü, cildin tam anhidrozla aşırı kuruması ve duyarlılığı, oral Ampul(Busulfan 6 ilaca karşı aşırı duyarlılık hücresi nakillerinden önce bir hazırlık rejimi elemanı olarak azalmasında, hastalık mukoz membranların kuruması, dudak çatlaması bulunur. Hepatik etkiler: Kolestatik sarılık ve karaciğer mg/ml etken reaksiyonu göstermiş siklofosfamid ile birlikte kullanımında Busulfex'in normal semptomlarının hafifletilmesinde fonksiyonu anormallikleriyle ilgili bazı raporlar bulunmakla beraber normal terapötik dozlarda busulfanın maddesidir. ) hastalara verilmemelidir. KLL, yetişkin dozu, hangisi daha az ise, mevcut vücut ağırlığı veya ve hastanın klinik durumunun genellikle belirgin derecede hepatotoksik olmadığı düşünülür. Bununla beraber, kronik granülositik lösemi için akut lösemi ve KML'nin blastik ideal vücut ağırlığının kilogramı için 0. 8 mg olup doz her 6 saatte geliştirilmesinde etkilidir. en az iki yıl süreyle düşük dozda busulfanla tedavi edilen hastaların postmortem retrospektif raporlarında krizinde etkili değildir. bir ve 4 gün süreyle (toplam 16 doz) uygulanır. Kilolu ve aşırı sentrilobuler sinüzoidal fibroz görüldüğü bildirilmiştir. Yüksek dozda busulfan tedavisinden sonra kilolu hastalarda BUSULFEX dozunun uyarlanmış ideal vücut hiperbilüribinemi, sarılık, hepatik veno-oklüzif hastalık ve hepatoselüler atrofi ve nekroz beraberinde ağırlığına dayalı olarak verilmesi gerekir. İdeal vücut ağırlığı sentrilobüler sinüzoidal fibroz gözlenmiştir. Oftalmik etkiler: Busulfan tedavisi sırasında bazen bilateral de (İVA) hesaplanması (boy cm, ağırlık kg olarak): İVA (kg; erkek)= olabilen katarakt ve lens değişiklikleri görüldüğü bildirilmiştir. Öncesinde yüksek dozda busulfan tedavisi 50+0. 91 x (boy-152); İVA (kg; kadın)= 45+0. 91 x (boy-152). uygulanan kemik iliği transplantasyonu sonrasında kornea incelmesi bildirilmiştir. Diğer etkiler: Yüksek dozda Uyarlanmış ideal vücut ağırlığı (UİVA) hesaplanması: UİVA= İVA busulfan verilmiş erişkinlerde konvülsiyonlar gözlenmiştir. Busulfanın yan etkisi olarak myasthenia gravis, + 0. 25 x (mevcut ağırlık-İVA). Siklofosfamid, Busulfex ile hemorajik sistit ve jinekomastinin de görüldüğü bildirilmiştir. Busulfanla tedavi edilen hastalarda uterin, kombine olarak BMT-3 gününde (Bone Marrow Transportservikal, bronşiyal ve diğer epitelleri etkileyen yaygın displazi dahil birçok histolojik ve sitolojik değişiklikler Kemik İliği Transplantasyonu) ve 16'ncı Busulfex dozundan 6 gözlenmiştir. Bu raporların çoğu uzun süreli kullanımla ilgiliyse de yüksek dozda kısa süreli kullanım sonrasında saat sonra başlayarak, iki gün süreyle ve her gün 60 mg/kg da geçici epitelyal anormallikler gözlenmiştir. dozda bir saatlik infüzyon şeklinde uygulanır.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ 2 hafta boyunca her gün 2500 mg/m

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ 2 hafta boyunca her gün 2500 mg/m 2 dozunda uygulanmasından sonra bir hafta dinlenme dönemi bırakılması önerilir. Toplam günlük dozu iki doza (sabah ve akşam) bölünerek ve yemekten sonraki 30 dakika içinde verilmelidir. Hastalığın ilerlemesi ya da tedavinin tolere edilememesi durumunda tedavi kesilmelidir. Uygulanmaya bağlı toksisiteye semptomatik tedavi ve/veya doz modifikasyonu (tedavinin Lokal ilerlemiş ya da metastatik kesilmesi ya da doz uyarlanması olarak) ile yaklaşılabilir. Doz, bir meme kanseri olan hastaların kez azaltıldığında, daha ileri bir tarihte artırılmamalıdır. tedavisinde; antrasiklin içeren Toksisite durumundaki doz uyarlamaları: Evre 1: Aynı doz. Evre Gastrointestinal: En sık rastlanan advers reaksiyonlar geri dönüşümlü olan ve kümülatif olmayan sitotoksik tedavinin başarısız Floropirimidin tedavisine ciddi 2: İlk görüldüğünde: Evre 0 -1’e dönene dek tedaviyi kesiniz; bir gastrointestinal bozukluklardır. Bunlar; diyare, bulantı, kusma, karın ağrısı ve stomatit gibi ciddi (evre 3 -4) olmasından sonra taksan grubu sonraki tedavi kürüne önerilen dozun %100’ü ile tekrar ve beklenmeyen reaksiyonlardır. Kutanöz: El-ayak sendromu (palmar- plantar eritrodezestezi); uyuşma, dezestezi/parestezi, kemoterapötiklerle kombinasyon XELODA Film başlayınız. İkinci kez görüldüğünde: Evre 0 -1’e dönene dek hikayesi olan hastalarda ve karıncalanma, ağrısız veya ağrılı şişlik veya eritem, deskuamasyon, bül oluşumu veya şiddetli ağrı ile Tablet(Kapesitabi halinde endikedir. Bu hastalar tedaviyi kesiniz; bir sonraki tedavi kürüne önerilen dozun %75’i karakterizedir ve hastaların %46’sında gözlemlenir. Dermatit %0. 3’ü ciddi olmak üzere hastaların %11’inde florourasile (Kapesitabin n etken önceden taksan ve antrasiklin ile tekrar başlayınız. Üçüncü kez görüldüğünde: Evre 0 -1’e metaboliti) bilinen görülür. alopesi nadirdir ve hastaların %4’ünde görülür. Genel advers reaksiyonlar: Halsizlik, mukoza almışlar ise kapesitabin tek başına maddesidir. ) dönene dek tedaviyi kesiniz; bir sonraki tedavi kürüne önerilen enflamasyonu, ateş, asteni, bitkinliktir. Nörolojik: Başağrısı, parestezi, tat bozuklukları, baş dönmesi ve hipersensitivitesi olanlarda monoterapi olarak endikedir. Ayrıca dozun %50’si ile tekrar başlayınız. Dördüncü kez görüldüğünde: uykusuzluktur. Kardiyovasküler: Alt ekstremitede ödem görülmüştür. Hematolojik: Nötropeni , anemi, ve kontrendikedir. kapesitabin metastatik kolorektal Tedaviyi tamamen kesiniz. Evre 3: İlk görüldüğünde: Evre 0 -1’e lökopeni görülmüştür. Diğerleri: Anoreksi. kanserin birinci basamak dönene dek tedaviyi kesiniz; bir sonraki tedavi kürüne önerilen tedavisinde endikedir. dozun %75’i ile tekrar başlayınız. İkinci kez görüldüğünde: Evre 0 -1’e dönene dek tedaviyi kesiniz; bir sonraki tedavi kürüne önerilen dozun %50’si ile tekrar başlayınız. Üçüncü kez görüldüğünde: Tedaviyi tamamen kesiniz. Evre 4: Tedaviyi tamamen kesiniz. Eğer hastanın iyiliği için tedavisinin sürdürülmesi gerekiyor ise, toksisite Evre 0 -1’e dönene dek tedaviyi kesiniz; bir sonraki tedavi kürüne önerilen dozun %50’si ile tekrar başlayınız.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR Çocuklarda ve erişkinlerde görülen akut miyelostik lösemide (AML) remisyonun başlatılması ve

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR Çocuklarda ve erişkinlerde görülen akut miyelostik lösemide (AML) remisyonun başlatılması ve idamesi amacıyla kullanılır. Ayrıca akut lenfositik lösemi (ALL) ve kronik miyelostik löseminin (KML) blast fazında da kullanılır. AML: Aynı tedavi programına çocukların verdiği yanıt oranı erişkinlerden daha yüksektir. ALL: Diğer tedavilerden sonra alevlenme dönemine giren ALEXAN Ampul(Sit ALL'de tek başına veya diğer antineoplastiklerle birlikte etki arabin (Sitosin Sitarabine karşı aşırı duyarlılığı olanlarda kontrendikedir. arabinosid) etken gösterir. Meningeal lösemide intratekal kullanım: Sitarabin akut maddesidir. ) lösemide intratekal olarak kullanılabilir. Doz, SSS bulgularının tipine ve şiddetine, ayrıca daha önceki tedaviden alınan yanıta bağlı olarak saptanır. SSS'deki fokal lösemik tutulmalar radyoterapiden daha fazla yarar görürler. Akut meningeal löseminin başarılı tedavisinden sonra profilaktik olarak üçlü tedavi yapılması yararlı olur. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Akut nonlenfositik lösemide diğer antimetabolit ilaçlarla kombine olarak devamlı i. v. enfüzyon yoluyla 100 mg/m 2/gün Sitarabin sendromu: Ateş, miyalji, kemik ağrısı, göğüs ağrısı, makülopapüler döküntüler, konjonktivit, halsizlikle olarak (tedavinin 1 -7. gün arası) veya yine aynı günler boyunca i. v. kendini gösteren bir sendromdur. İlaç uygulandıktan 6 -12 saat sonra ortaya çıkar. Bu sendromun tedavisinde enjeksiyon şeklinde 12 saatte bir 100 mg/m 2 olarak verilir. veya önlenmesinde kortikosteroidler kullanılır. Hematolojik: Sitarabin kemik iliğini baskılayıcı bir ilaç olduğu için Tedaviye dirençli akut lösemide 2 -3 haftalık aralarla tedavi sırasında anemi, lökopeni, trombositopeni, megaloblastoz, retikülositlerde azalma görülebilir. Bu tekrarlanmak üzere her 12 saatte bir 3 g/m 2 olacak şekilde 4 -12 reaksiyonların şiddeti doza ve tedavi programına bağlıdır. Periferik yayma ve kemik iliği morfolojisinde hücresel doz verilir. Meningeal lösemide intratekal uygulamada doz, 4 gün değişiklikler görülebilir. Enfeksiyonlar: Selüler veya hümoral bağışıklığı etkileyen dozlarda tek başına veya diğer boyunca günde 1 kez 5 -75 mg/m 2 ile 4 günde bir kez 5 -75 mg/m 2 sitostatiklerle birlikte kullanılan sitarabine bağlı olarak viral, bakteriyel, fungal, parazitik veya saprofitik arasında değişir. En çok kullanılan doz şeması, beyin-omurilik enfeksiyonlar görülebilir. Bu enfeksiyonlar hafif olduğu gibi ağır, hatta ölümcül de olabilir. En sık görülen yan etkiler: İştahsızlık, bulantı, kusma (hızlı i. v. enjeksiyonun ardından), diyare, oral veya anal enflamasyon veya sıvısı bulguları normale dönene kadar her 4 günde bir 30 ülserasyon, karaciğer işlev bozukluğu, ateş, döküntü, tromboflebit, kanama. mg/m 2'dir. Bulgular normale döndükten sonra bir uygulama daha yapılır.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR . Çocuklarda ve erişkinlerde görülen akut miyelostik lösemide (AML) remisyonun başlatılması

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR . Çocuklarda ve erişkinlerde görülen akut miyelostik lösemide (AML) remisyonun başlatılması ve idamesi amacıyla kullanılır. Ayrıca akut lenfositik lösemi (ALL) ve kronik miyelostik löseminin (KML) blast fazında da kullanılır. AML: Aynı tedavi programına çocukların verdiği yanıt oranı erişkinlerden daha yüksektir. ALL: Diğer tedavilerden sonra alevlenme dönemine giren ALL'de tek başına ARACELL Flakon(Sitara veya diğer antineoplastiklerle Sitarabine karşı aşırı duyarlılığı birlikte etki gösterir. Meningeal bin (Sitosin olanlarda kontrendikedir. arabinosid) etken lösemide intratekal kullanım: Sitarabin akut lösemide intratekal maddesidir) olarak kullanılabilir. Doz, SSS bulgularının tipine ve şiddetine, ayrıca daha önceki tedaviden alınan yanıta bağlı olarak saptanır. SSS'deki fokal lösemik tutulmalar radyoterapiden daha fazla yarar görürler. Akut meningeal löseminin başarılı tedavisinden sonra profilaktik olarak üçlü tedavi yapılması yararlı olur. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Ara-Cell 50 mg/ml, yüksek doz tedavi amacıyla kullanılır. Yüksek doz tedavi genellikle 1 -3 g sitarabin/m 2 hesabı ile 1 -3 saatlik intravenöz enfüzyon şeklinde 12 saatlik intervallerle 4 -6 gün kadar kullanılır. Konvansiyonel dozlarda, sitarabin solüsyon 20 mg/ml aşağıdaki durumlarda uygulanır. Akut lösemi vakalarında remisyon indüksiyonu için konvansiyonel dozlar 100 -200 mg Sitarabin/m 2/gün olup genellikle sürekli enfüzyon veya 5 -10 gün boyunca kısa enfüzyonlar şeklinde olabilir. Remisyonun devamı için gereken dozlar 70 -200 mg sitarabin/m 2/gün olup çabuk i. v. enjeksiyonlar veya 4 haftalık aralarla 5 günlük s. c. enjeksiyonlar Sitarabin sendromu: Ateş, miyalji, kemik ağrısı, göğüs ağrısı, makülopapüler döküntüler, konjonktivit, halsizlikle şeklindedir. Non-Hodgkin lenfoma tedavisi: Yetişkinler: Uygun kendini gösteren bir sendromdur. İlaç uygulandıktan 6 -12 saat sonra ortaya çıkar. Bu sendromun tedavisinde bir polikemoterapötik model kullanılır. Tedavi siklusunun 8. günü veya önlenmesinde kortikosteroidler kullanılır. Hematolojik: Sitarabin kemik iliğini baskılayıcı bir ilaç olduğu için sitarabin 300 mg/m 2 şeklinde uygulanır. Çocuklar: Hastalığın tedavi sırasında anemi, lökopeni, trombositopeni, megaloblastoz, retikülositlerde azalma görülebilir. Bu safhasına ve histolojik tipine bağlı olarak farklı dozların reaksiyonların şiddeti doza ve tedavi programına bağlıdır. Periferik yayma ve kemik iliği morfolojisinde hücresel kullanıldığı değişik tedavi protokollerinin bir parçası olarak, değişiklikler görülebilir. Enfeksiyonlar: Selüler veya hümoral bağışıklığı etkileyen dozlarda tek başına veya diğer sitarabin çocuklardaki non-hodgkin lenfomaların tedavisinde sitostatiklerle birlikte kullanılan sitarabine bağlı olarak viral, bakteriyel, fungal, parazitik veya saprofitik kullanılır. İntratekal tedavi: Her 2 -7 günler arası 5 -30 mg enfeksiyonlar görülebilir. Bu enfeksiyonlar hafif olduğu gibi ağır, hatta ölümcül de olabilir. En sık görülen yan sitarabin/m 2 ile yapılır. Normal olarak, kümülatif nörotoksisite etkiler: İştahsızlık, bulantı, kusma (hızlı i. v. enjeksiyonun ardından), diyare, oral veya anal enflamasyon veya tehlikesinden dolayı, intratekal tedavideki doz intervalleri 3 -5 ülserasyon, karaciğer işlev bozukluğu, ateş, döküntü, tromboflebit, kanama. günden daha az olmamalıdır. Genellikle uygulanan doz her 4 günde bir uygulanan 30 mg sitarabin/m 2'dir. Genellikle, polikemoterapi modellerinin bir parçası olarak sitarabin 50 mg/ml'lik dozlarda uygulanır. Sitarabin solüsyon 50 mg/ml yalnızca intravenöz olarak kullanılmalıdır. Renal veya hepatik yetmezlik durumunda konvansiyonal dozlarda azaltma gerekmemektedir. Sitarabin hemodiyalize edilebilir. Bu nedenle diyaliz hastalarına diyaliz esnasında veya hemen öncesinde doğrudan sitarabin solüsyon 50 mg/ml uygulanmamalıdır.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU Çocuklarda ve erişkinlerde görülen akut miyelostik lösemide (AML) remisyonun

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU Çocuklarda ve erişkinlerde görülen akut miyelostik lösemide (AML) remisyonun başlatılması ve idamesi amacıyla kullanılır. Ayrıca akut lenfositik lösemi (ALL) ve kronik miyelostik löseminin (KML) blast fazında da kullanılır. AML: Aynı tedavi programına çocukların verdiği yanıt Akut non-lenfositik lösemide i. v. uygulama: İndüksiyon oranı erişkinlerden daha tedavisinde diğer antikanser ilaçlarla kombine olarak mutat yüksektir. ALL: Diğer tedavilerden sitarabin dozu; her 12 saatte bir, 100 mg/m 2 i. v. (1 -7 günler) sonra alevlenme dönemine veya 100 mg/m 2/gün devamlı i. v. infüzyon (1 -7 günler) şeklinde CYTARABINE Amp giren ALL'de tek başına veya diğer uygulanır. Meningeal lösemide intratekal uygulama Sitarabin, ul ( Sitarabine karşı aşırı duyarlılığı antineoplastiklerle birlikte etki akut lösemide 5 mg/m 2 ile 75 mg/m 2 vücut yüzey alanı dozları olanlarda kontrendikedir. etken maddesidir. gösterir. Meningeal lösemide arasında intratekal olarak kullanılmıştır. Kullanım sıklığı 4 gün ) intratekal kullanım: Sitarabin akut süre ile günde 1 defalık tedavi rejiminden, her 4 günde bir lösemide intratekal olarak yapılan tedavi rejimi arasında değişir. Serebrospinal sıvı kullanılabilir. Doz, SSS bulgularının bulguları normal hale gelene kadar en sıklıkla kullanılan doz; her tipine ve şiddetine, ayrıca daha 4 günde 1. 30 mg/m 2'dir. önceki tedaviden alınan yanıta bağlı olarak saptanır. SSS'deki fokal lösemik tutulmalar radyoterapiden daha fazla yarar görürler. Akut meningeal löseminin başarılı tedavisinden sonra profilaktik olarak üçlü tedavi yapılması yararlı olur. YAN ETKİSİ Sitarabin sendromu: Ateş, miyalji, kemik ağrısı, göğüs ağrısı, makülopapüler döküntüler, konjonktivit, halsizlikle kendini gösteren bir sendromdur. İlaç uygulandıktan 6 -12 saat sonra ortaya çıkar. Bu sendromun tedavisinde veya önlenmesinde kortikosteroidler kullanılır. Hematolojik: Sitarabin kemik iliğini baskılayıcı bir ilaç olduğu için tedavi sırasında anemi, lökopeni, trombositopeni, megaloblastoz, retikülositlerde azalma görülebilir. Bu reaksiyonların şiddeti doza ve tedavi programına bağlıdır. Periferik yayma ve kemik iliği morfolojisinde hücresel değişiklikler görülebilir. Enfeksiyonlar: Selüler veya hümoral bağışıklığı etkileyen dozlarda tek başına veya diğer sitostatiklerle birlikte kullanılan sitarabine bağlı olarak viral, bakteriyel, fungal, parazitik veya saprofitik enfeksiyonlar görülebilir. Bu enfeksiyonlar hafif olduğu gibi ağır, hatta ölümcül de olabilir. En sık görülen yan etkiler: İştahsızlık, bulantı, kusma (hızlı i. v. enjeksiyonun ardından), diyare, oral veya anal enflamasyon veya ülserasyon, karaciğer işlev bozukluğu, ateş, döküntü, tromboflebit, kanama.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Çocuklarda ve erişkinlerde görülen akut miyelostik lösemide

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Çocuklarda ve erişkinlerde görülen akut miyelostik lösemide (AML) remisyonun başlatılması ve idamesi amacıyla kullanılır. Ayrıca akut lenfositik lösemi (ALL) ve kronik miyelostik löseminin (KML) blast fazında da kullanılır. AML: Aynı tedavi programına çocukların Erişkin akut miyelostik lösemisi remisyon indüksiyonu tek ilaç verdiği yanıt oranı erişkinlerden tedavisi: 5 gün 24 saatin üstünde (120 saat) sürekli i. v. infüzyon Sitarabin sendromu: Ateş, miyalji, kemik ağrısı, göğüs ağrısı, makülopapüler döküntüler, konjonktivit, daha yüksektir. ALL: Diğer ile günlük 200 mg/m 2 sitarabin total doz 1000 mg/m 2 yaklaşık halsizlikle kendini gösteren bir sendromdur. İlaç uygulandıktan 6 -12 saat sonra ortaya çıkar. Bu sendromun tedavilerden sonra alevlenme tedavisinde veya önlenmesinde kortikosteroidler kullanılır. Hematolojik: Sitarabin kemik iliğini baskılayıcı bir 2 haftada bir tekrar edilerek hematolojik cevaba göre dönemine giren ALL'de tek başına CYTARABINE ilaç olduğu için tedavi sırasında anemi, lökopeni, trombositopeni, megaloblastoz, retikülositlerde azalma modifikasyonlar yapılmalıdır. İdame tedavisi: Genellikle veya diğer antineoplastiklerle DBL Flakon Sitarabine karşı aşırı duyarlılığı indüksiyon programlarının modifikasyonlarıdır. Tedavi kürleri görülebilir. Bu reaksiyonların şiddeti doza ve tedavi programına bağlıdır. Periferik yayma ve kemik iliği (Sitarabin (Sitosin birlikte etki gösterir. Meningeal olanlarda kontrendikedir. arasındaki süre daha uzundur. Çocuklarda akut miyelostik morfolojisinde hücresel değişiklikler görülebilir. Enfeksiyonlar: Selüler veya hümoral bağışıklığı etkileyen arabinosid) etken lösemide intratekal kullanım: dozlarda tek başına veya diğer sitostatiklerle birlikte kullanılan sitarabine bağlı olarak viral, bakteriyel, fungal, lösemi (AML) indüksiyon ve idame tedavisi: Erişkin dozunun Sitarabin akut lösemide intratekal maddesidir. ) parazitik veya saprofitik enfeksiyonlar görülebilir. Bu enfeksiyonlar hafif olduğu gibi ağır, hatta ölümcül de vücut ağırlığı veya yüzey alanı şeklinde verildiği yerlerde olarak kullanılabilir. Doz, SSS pediyatrik dozaj aynı şekilde hesaplanabilir. Akut lenfositik olabilir. En sık görülen yan etkiler: İştahsızlık, bulantı, kusma (hızlı i. v. enjeksiyonun ardından), diyare, oral bulgularının tipine ve şiddetine, lösemi (ALL): ALL'de kullanılan dozaj şemaları bazı veya anal enflamasyon veya ülserasyon, karaciğer işlev bozukluğu, ateş, döküntü, tromboflebit, kanama. ayrıca daha önceki tedaviden modifikasyonlarla AML'de kullanılanların benzeridir. alınan yanıta bağlı olarak saptanır. SSS'deki fokal lösemik tutulmalar radyoterapiden daha fazla yarar görürler. Akut meningeal löseminin başarılı tedavisinden sonra profilaktik olarak üçlü tedavi yapılması yararlı olur.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR . Çocuklarda ve erişkinlerde görülen akut miyelostik lösemide (AML) remisyonun başlatılması

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR . Çocuklarda ve erişkinlerde görülen akut miyelostik lösemide (AML) remisyonun başlatılması ve idamesi amacıyla kullanılır. Ayrıca akut lenfositik lösemi (ALL) ve kronik miyelostik löseminin (KML) blast fazında da kullanılır. AML: Aynı tedavi programına çocukların verdiği yanıt oranı erişkinlerden daha yüksektir. ALL: Diğer tedavilerden sonra alevlenme dönemine giren ALL'de tek başına CYTONAL Ampul veya diğer antineoplastiklerle Sitarabine karşı aşırı (sitarabin etken birlikte etki gösterir. Meningeal duyarlılığı olanlarda lösemide intratekal kullanım: maddesidir) kontrendikedir. Sitarabin akut lösemide intratekal olarak kullanılabilir. Doz, SSS bulgularının tipine ve şiddetine, ayrıca daha önceki tedaviden alınan yanıta bağlı olarak saptanır. SSS'deki fokal lösemik tutulmalar radyoterapiden daha fazla yarar görürler. Akut meningeal löseminin başarılı tedavisinden sonra profilaktik olarak üçlü tedavi yapılması yararlı olur. VERİLİŞ YOLU Akut lösemide 3 -6 mg/kg/gün veya 100 -200 mg/m 2/gün olarak iki eşit kısımda veya sürekli enfüzyon şeklinde i. v. olarak, kronik miyeloid löseminin blastik faza dönüşümünde 75 -100 mg/m 2/gün olarak ayda 5 gün arkaya i. v. olarak ve non-Hodgkin lenfomada 10 -30 mg/m 2, intratekal olarak haftada 3 kere uygulanır. YAN ETKİSİ Akut lösemide 3 -6 mg/kg/gün veya 100 -200 mg/m 2/gün olarak iki eşit kısımda veya sürekli enfüzyon şeklinde i. v. olarak, kronik miyeloid löseminin blastik faza dönüşümünde 75 -100 mg/m 2/gün olarak ayda 5 gün arkaya i. v. olarak ve non-Hodgkin lenfomada 10 -30 mg/m 2, intratekal olarak haftada 3 kere uygulanır.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Fludara diğer ilaçlar ile karıştırılarak kullanılmamalıdır. Yalnız

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Fludara diğer ilaçlar ile karıştırılarak kullanılmamalıdır. Yalnız i. v. yol ile verilmesi önerilir. Paravenöz uygulamalarda herhangi lokal yan etki bildirilmemesine rağmen bu tip uygulamadan kaçınılmalıdır. Yetişkinler: Önerilen doz, i. v. uygulama şeklinde 5 müteakip gün için, her gün 25 mg/m 2 vücut yüzeyidir. Kürler 28 En sık görülen yan etkiler miyelosupresyon (nötropeni, trombositopeni ve anemi), ateş, soğuk algınlığı ve günlük aralarla tekrarlanır. Her flakon, 2 ml enjeksiyonluk su enfeksiyondur. Ayrıca oluşabilecek yan etkiler kırıklık, yorgunluk, iştahsızlık, bulantı, kusma ve halsizliktir. ilavesi ile kullanıma hazırlanır. Elde edilen çözeltinin her ml'si 25 Tedavi altındaki KLL hastalarında ciddi oportunistik enfeksiyonlar meydana gelmiştir. Ağır seyreden yan mg fludarabin fosfat içerir. Böbrek fonksiyon bozukluğu bulunan etkilerden dolayı ölüm olguları bildirilmiştir. En sık bildirilen ve ilaçla daha kesin ilintili olan yan etkiler: KLL hastalarda kreatinin klirensi 30 -70 ml/dk arasındaysa doz %50 hastaların çoğunda hematolojik yan etkiler (nötropeni, trombositopeni ve anemi) bildirilmiştir. Ağır ve Daha önce en azından bir standart İlaca ya da bileşenlerine karşı oranına kadar azaltılmalıdır. Toksisitenin belirlenmesi için alkilleyici ajan içeren tedaviye cevap kümülatif miyelosupresyon görülebilir. Klinik açıdan önemli bir hemolitik anemi nadiren bildirilmiştir. KLL hipersensitivite durumunda ve hematolojik izleme gerçekleştirilmelidir. Gereksinim duyulan doz hastalarında tümör lizis sendromu oluşabilmektedir. Bu komplikasyon hiperürisemi, hiperfosfatemi, FLUDARA FLAKON vermemiş ya da hastalığı böyle bir kreatinin klirensi <30 ml/dak hastanın vücut yüzeyine göre hesaplanır. İntravenöz bolüs hipokalsemi, metabolik asidoz, hiperpotasemi, hematüri, ürat kristalüri ve renal yetmezlik ile (Fludarabin tedaviye rağmen ilerleme göstermiş olan, renal yetmezliğe sahip enjeksiyonu için doz, ilaveten 10 ml %0. 9 sodyum klorür ile dilüe seyredebilmektedir. Sendromun oluşma safhasında böbrekler civarında ağrı ve hematüri meydana gelebilir. fosfat etken B-hücresi kronik lemfositik lösemili hastalarda kontrendikedir. edilir. Alternatif olarak, öngörülen dozu 100 ml %0. 9 sodyum maddesidir. ) (KLL) hastaların tedavisinde Hepatik ve pankreatik enzim değişiklikleri oluşabilir. Nadir olgularda KLL hastalarında halsizlik, ajitasyon, Gebelik ve süt verme klorür ile dilue edip yaklaşık 30 dak. içinde enfüzyon şeklinde konfüzyon, görme bozuklukları meydana gelmiştir. Ayrıca periferik nöropati ve koma bildirilmiştir. Pnömoni endikedir. döneminde kontrendikedir. vermek mümkündür. KLL’li hastalarda Fludara en iyi tedavi yanıtı gözlenmiştir. Dispne, öksürük ve interstisyel pulmoner infiltrasyon ile karakterize olan pulmoner (tam ya da parsiyel remisyon, genelde 6 kür) elde edilinceye hipersensitivite reaksiyonları bildirilmiştir. Bulantı ve kusma, iştahsızlık, diyare, stomatit ve gastrointestinal kadar uygulanmalı ve sonra ilaç kesilmelidir. lg-NHL’lı hastalarda kanama gibi sindirim sistemi bozuklukları bildirilmiştir. Ödem sıkça bildirilmiştir. Nadir olgularda hemorajik sistit Fludara tedavisinin, en iyi yanıt (tam ya da parsiyel remisyon) gözlenmiştir. Deri döküntüleri bildirilmiştir. İleri derecede nadir olgularda toksik epidermal nekroliz (Lyell alınıncaya kadar sürdürülmesi önerilir. En iyi tedavi yanıtı hastalığı) gelişebilir. alındıktan sonra 2 tedavi kürü daha düşünülmelidir. Klinik çalışmalarda, lg-NHL’lı hastaların çoğuna 8 kürden fazla tedavi uygulanmamıştır. Gebe personel, Fludara ile temas etmemelidir.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ En sık görülen yan etkiler miyelosupresyon (nötropeni,

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ En sık görülen yan etkiler miyelosupresyon (nötropeni, trombositopeni ve anemi), ateş, soğuk algınlığı ve enfeksiyondur. Ayrıca oluşabilecek yan etkiler kırıklık, yorgunluk, iştahsızlık, bulantı, kusma ve halsizliktir. Tedavi altındaki KLL hastalarında ciddi oportunistik enfeksiyonlar meydana gelmiştir. Ağır seyreden yan etkilerden dolayı ölüm olguları bildirilmiştir. En sık bildirilen ve ilaçla daha kesin ilintili olan yan etkiler: KLL hastaların Daha önce en azından bir standart İlaca ya da bileşenlerine karşı çoğunda hematolojik yan etkiler (nötropeni, trombositopeni ve anemi) bildirilmiştir. Ağır ve kümülatif alkilleyici ajan içeren tedaviye cevap Önerilen doz, oral yoldan 5 müteakip gün için, her gün 40 miyelosupresyon görülebilir. Klinik açıdan önemli bir hemolitik anemi nadiren bildirilmiştir. KLL hastalarında hipersensitivite durumunda ve mg/m 2'dir. Kürler 28 günlük aralarla tekrarlanır. Tabletler bütün FLUDARA vermemiş ya da hastalığı böyle bir kreatinin klirensi <30 ml/dak tümör lizis sendromu oluşabilmektedir. Bu komplikasyon hiperürisemi, hiperfosfatemi, hipokalsemi, metabolik Tablet(Fludarabin tedaviye rağmen ilerleme göstermiş halde su ile yutulmalı, çiğnenmemeli ve kırılmamalıdır. Tedavi olan, renal yetmezliğe sahip asidoz, hiperpotasemi, hematüri, ürat kristalüri ve renal yetmezlik ile seyredebilmektedir. Sendromun oluşma süresi, tedavinin başarısına ve ilaca olan tolerabiliteye bağlıdır. fosfat etken B-hücresi kronik lemfositik lösemili safhasında böbrekler civarında ağrı ve hematüri meydana gelebilir. Hepatik ve pankreatik enzim değişiklikleri hastalarda kontrendikedir. maddesidir. ) (KLL) hastaların tedavisinde Fludara en iyi tedavi yanıtı alınana kadar (tam ve parsiyel oluşabilir. Nadir olgularda KLL hastalarında halsizlik, ajitasyon, konfüzyon, görme bozuklukları meydana gelmiştir. Gebelik ve süt verme endikedir. remisyon, genelde 6 kür) uygulanmalı ve sonra ilaç kesilmelidir. döneminde kontrendikedir. Ayrıca periferik nöropati ve koma bildirilmiştir. Pnömoni gözlenmiştir. Dispne, öksürük ve interstisyel pulmoner infiltrasyon ile karakterize olan pulmoner hipersensitivite reaksiyonları bildirilmiştir. Bulantı ve kusma, iştahsızlık, diyare, stomatit ve gastrointestinal kanama gibi sindirim sistemi bozuklukları bildirilmiştir. Ödem sıkça bildirilmiştir. Nadir olgularda hemorajik sistit gözlenmiştir. Deri döküntüleri bildirilmiştir. İleri derecede nadir olgularda toksik epidermal nekroliz (Lyell hastalığı) gelişebilir.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR - KONTRENDİKASYONLAR Küçük hücreli dışı akciğer kanseri: Sisplatin ile birlikte gemsitabin lokal

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR - KONTRENDİKASYONLAR Küçük hücreli dışı akciğer kanseri: Sisplatin ile birlikte gemsitabin lokal olarak ilerlemiş (operasyon uygulanamayan Evre IIIA veya IIIB) veya metastatik (Evre IV) küçük hücreli dışı akciğer kanserli hastaların ilk basamak tedavisi için endikedir. Gemsitabin lokal olarak ilerlemiş veya metastatik küçük hücreli dışı akciğer kanserli erişkin hastaların palyatif tedavisi için endikedir. Pankreas kanseri: Gemsitabin lokal olarak ilerlemiş veya metastatik pankreas GEMZAR IV Gemsitabin, ilaca karşı bilinen Flakon(gemsitabin adenokarsinomlu hastaların tedavisi aşırı duyarlılığı olan hastalarda hidroklorur etken için endikedir. Gemsitabin 5 -FU’e kontrendikedir. refrakter olan pankreas kanserli maddesidir. ) hastaların tedavisinde de endikedir. Mesane kanseri: Gemsitabin+sisplatin kombinasyonu kas invazyonu yapan metastazlı ya da metastazsız evre IV transizyonel hücreli mesane kanserinin tedavisinde endikedir. Terapötik Aktivite: Platin refrakter nüks, over kanserlerinde ve metastatik meme kanserleri tedavisinde tek başına veya diğer ajanlarla kombine olarak endikedir. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Küçük hücreli dışı akciğer kanseri: Kombine kullanım: Sisplatin ile birlikte gemsitabin iki doz rejiminde kullanılabilir. Üç haftalık takvimde kullanılan gemsitabinin dozu 1250 mg/m 2’dir ve 30 Hematolojik: Gemsitabin kemik iliğini baskıladığından, gemsitabin uygulamasından sonra anemi, lökopeni ve dakikalık i. v. infüzyonla 21 günlük siklusun 1. ve 8. günlerinde trombositopeni meydana gelebilir. Genellikle hafif-orta şiddette olan kemik iliği baskılanması, kendini özellikle verilmiştir. Doz azaltımı hastada gözlenen toksisite miktarına granülosit, sayısında daha çok hissettirir. Trombositopeni de yaygın biçimde bildirilmiştir. Gastrointestinal: dayanarak ayarlanır. Dört haftalık takvimde kullanılan Hastaların üçte iki kadarında gelişen karaciğer transaminaz enzim anormallikleri, genellikle hafiftir, zamanla gemsitabinin dozu 1000 mg/m 2’dir ve 30 dakikalık i. v. infüzyonla şiddetlenmez ve tedavinin kesilmesini nadiren gerektirir. Ancak gemsitabin karaciğer fonksiyon bozukluğu olan 28 günlük siklusun 1, 8 ve 15. günlerinde verilmiştir. Doz azaltımı hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Bulantı ve bulantıya eşlik eden kusma şeklindeki advers etkilerin herbiri, hastanın yaşadığı toksisite miktarına dayanarak ayarlanır. Sisplatin hastaların sırasıyla üçte bir kadarında görülmüştür. Bu advers olay hastaların yaklaşık %20’sinde tedavi gerektirir, 3 veya 4 haftada bir 75 -100 mg/m 2 arasındaki dozlarda nadiren dozu sınırlar ve standart antiemetiklerle kolayca tedavi edilir. Renal: Hastaların yaklaşık yarısında hafif kullanılmıştır. Tek ajan kullanımı: Erişkinler: Gemsitabinin önerilen proteinüri ve hematüri bildirilmiştir. Az sayıda hastada etiyolojisi bilinmeyen böbrek yetmezliği olgusu bildirilmiştir dozu 1000 mg/m 2’dir ve 30 dakikalık i. v. infüzyonla verilir. Bu ve bunlara çok ender olarak hemolitik üremi dahil olmuştur. O nedenle, gemsitabin, böbrek fonksiyon bozukluğu rejim üç hafta süreyle haftada bir kez tekrarlanmalı ve arkasından olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Alerjik: Döküntü hastaların yaklaşık %25’inde bildirilmiştir ve hastaların bir hafta dinlenme dönemine geçilmelidir. Bu dört haftalık siklus yaklaşık %10’unda kaşıntı gözlenir. Deskuamasyon, vezikül oluşumu ve ülserleşme ender olarak bildirilmiştir. daha sonra tekrarlanır. Pankreas kanseri: Erişkinler: Gemsitabinin Anafilaksi de nadiren bildirilmiştir. Solunum sistemi: İnfüzyondan sonra hastaların %1’inden önerilen dozu 1000 mg/m 2’dir ve 30 dakikalık i. v. infüzyonla verilir. azında bronkospazm bildirilmiştir. Parenteral tedavi gerekebilir. Gemsitabin ilaca karşı bilinen aşırı duyarlılığı olan Bu rejim, 7 hafta süreyle haftada bir kez tekrarlanmalı ve hastalara uygulanmamalıdır. Enjeksiyonun ardından birkaç saat içinde oluşan dispne hastaların yaklaşık %8’inde arkasından bir hafta dinlenme dönemine geçilmelidir. Sonraki bildirilmiştir. Gemsitabin ile ilişkili olarak bazen şiddetli olabilen pulmoner etkiler (pulmoner ödem, interstisyel sikluslar 4 haftada bir, birbirini izleyen 3 haftada bir kez yapılan pnömonit veya erişkin solunum bozukluğu sendromu [ARDS]) nadiren bildirilmiştir. Bu tip etkiler oluştuğunda enjeksiyonları içermelidir. Mesane kanseri: Kombine kullanım: gemsitabinin kesilmesi düşünülmelidir. Diğer etkiler: Gribe benzer semptomlar hastaların yaklaşık %20’sinde Gemsitabinin önerilen dozu 1000 mg/m 2’dir ve 30 dakikalık i. v. bildirilmiştir. Bu durum genellikle hafiftir, kısa sürelidir ve nadiren doz sınırlayıcı tarzdadır. Ateş, baş ağrısı, sırt infüzyonla verilir. Doz sisplatin ile kombine olarak 28 günlük ağrısı, üşüme, miyalji, asteni ve anoreksi en sık bildirilen semptomlardır. Öksürük, rinit, kırıklık, terleme ve siklusun 1, 8 ve 15. günlerinde verilmelidir. Sisplatin 70 mg/m 2 uykusuzluk sıklıkla bildirilir. Ateş ve asteni de izole semptomlar olarak sıklıkla bildirilir. Ödem/periferik ödem önerilen dozda gemsitabinin ardından 1. günde veya 28 günlük hastaların yaklaşık %30’unda bildirilmiştir. Bazı yüz ödemleri olguları nadiren bildirilmiştir. Pulmoner ödem siklusun 2. gününde verilir. Bu dört haftalık siklus daha sonra nadiren bildirilir (%1). Ödem/periferik ödem genellikle hafif-orta derecededir, nadiren doz sınırlayıcı tarzdadır ve tekrarlanır. Bir klinik çalışma sisplatin 100 mg/m 2 dozunda bazen ağrılı olarak bildirilir. Hastaların %13’ünde alopesi (sıklıkla minimal saç dökülmesi); %10 uyku hali; %8 kullanıldığında daha fazla kemik iliği baskılanması olduğunu diyare, %7 oral toksisite (acılık hissi ve eritem), %6 kabızlık bildirilmiştir. Bazı hipotansiyon olguları bildirilmiştir. göstermiştir. Gemsitabin alan hastalar her dozdan önce trombosit, Miyokard enfarktüsü, konjestif kalp yetmezliği ve aritmi gözlenmiştir, ancak gemsitabinin kardiyak toksisiteye lökosit ve granülosit sayımı açısından izlenmeli, gerektiğinde neden olduğunu gösteren bir kanıt yoktur. gemsitabin dozu azaltılmalı veya hematolojik toksisite olduğunda kesilmelidir.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Gerekli tecrübesi olan kliniklerde kullanılmalıdır. Ekstravazasyondan sakınmak

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Gerekli tecrübesi olan kliniklerde kullanılmalıdır. Ekstravazasyondan sakınmak için gerekli önlemleri aldıktan sonra ampul içeriğini antekübital vene hızla enjekte edin. İğneyi batırın ve hastanın kanını şırnganın ortasına kadar çekin böylece küçük bir hava kabarcığı tüpteki kanı fluoressinden ayıracaktır. Aydınlık odada, iğnenin uçundaki deriyi gözleyerek kanı yavaşça vene geri enjekte edin. Eğer iğne ekstravazate olmuşsa hastanın kanı cilt altında toplanacak ve şişme olacaktır, bu durumda FLUORESCITE Kornea üzerindeki patolojik enjeksiyon hiç fluoressin enjekte edilmeden durdurulmalıdır. Bulantı ve baş ağrısı, Gl distres, senkop, kusma, hipotansiyon ve hipersensitivitenin diğer belirtileri meydana %10 IV lezyonların, göz fundusunun ve iris Ekstravazasyon olmadığından emin olunduğunda, odanın gelir. Kalp krizi, basilar arter iskemisi, ciddi şok konvülziyonlar, enjeksiyon bölgesinde tromboflebit ve nadir Preparatın bileşenlerinden Ampul(Fluoressin vaskülaritesinin diagnostik herhangi birine aşırı duyarlılık ışıkları söndürülür ve fluoressin enjeksiyonu tamamlanır. Retina olarak ölüm vakaları rapor edilmiştir. Enjeksiyon bölgesinde solüsyonun ekstravazasyonu, bölgede yoğun sodyum 10 % fluoressein anjiyografi ve gösterenlerde kontrendikedir. ve koroidal damarda lüminesans 9 -14 saniyede ortaya çıkar ve ağrıya ve enjeksiyon yapılan kolda ağır ağrıya sebep olur. Genel ürtiker ve kaşıntı, bronkospazm ve anaflaksi etken anjiyoskopisinde endikedir. standart izleme aletiyle gözlenebilir. Eğer muhtemel rapor edilmiştir. Enjeksiyondan sonra acı bir tad oluşabilir. maddesidir. ) bir allerji şüphesi varsa i. v. uygulamadan önce, intradermal olarak 0. 05 ml enjekte edilir ve enjeksiyonu takiben 30 -60 dak içinde ortaya çıkmasını sağlayacak bir intradermal cilt testi yapılır. Çocuklar için doz vücut ağırlığının her 4. 5 kg'ı başına 35 mg olarak hesaplanır. Venlerine zor ulaşılan hastalarda, anjiyogramın erken dönemlerinin gerekmediği sistoid moleküler ödem gibi olgularda, 1 g Fluorescite oral olarak uygulanır. Boyanın göz dibinde belirmesi için genellikle 10 -15 dk. gereklidir.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR Akut lösemi tedavisinde endikedir. Remisyon indüksiyonunda yararlıdır MERCAPTOPURIN ve akut lenfoblastik lösemiyle

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR Akut lösemi tedavisinde endikedir. Remisyon indüksiyonunda yararlıdır MERCAPTOPURIN ve akut lenfoblastik lösemiyle akut Tablet(Merkaptop miyeloid lösemide idame ürin 50 mg etken tedavisinde özellikle endikedir. Aynı zamanda kronik granülositik lösemi maddesidir. ) tedavisinde de kullanılır. KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU Tedavide ortaya çıkabilecek komplikasyonlara göre Günlük doz 2. 5 mg/kg'dır. yarar/zarar ilişkisinin gözönüne alınması gerekir. YAN ETKİSİ Başlıca yan etkisi lökopeni ve trombositopeniye yol açan kemik iliği supresyonudur. Merkaptopürin insan ve hayvanlarda hepatotoksiktir. İnsanlardaki histolojik bulgularda hepatik nekroz ve biliyer staz görülmüştür. Karaciğer fonksiyon testlerinin izlenmesi, karaciğer toksisitesinin erken ortaya çıkmasına olanak sağlar. Merkaptopürin tedavisi yeterince erken durdurulursa bu genellikle reversibldir; fakat öldürücü karaciğer hasarı da meydana gelmiştir. Bazen anoreksi, bulantı ve kusma kaydedilmiştir. Merkaptopürin tedavisi sırasında oral ülserasyon kaydedilmiş ve nadiren de barsak ülserasyonu meydana gelmiştir. Nadiren ateş ve deri döküntüsü görülebilir.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR Akut lösemi tedavisinde endikedir. Remisyon indüksiyonunda yararlıdır PURIve akut lenfoblastik lösemiyle

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR Akut lösemi tedavisinde endikedir. Remisyon indüksiyonunda yararlıdır PURIve akut lenfoblastik lösemiyle akut NETHOL Tablet(M miyeloid lösemide idame erkaptopürin 50 tedavisinde özellikle endikedir. Aynı mg etken zamanda kronik granülositik lösemi maddesidir. ) tedavisinde de kullanılır. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Başlıca yan etkisi lökopeni ve trombositopeniye yol açan kemik iliği supresyonudur. Merkaptopürin insan ve hayvanlarda hepatotoksiktir. İnsanlardaki histolojik bulgularda hepatik nekroz ve biliyer staz görülmüştür. Tedavide ortaya çıkabilecek Erişkinlerde ve çocuklarda normal günlük doz 2. 5 mg/kg'dır. Karaciğer fonksiyon testlerinin izlenmesi, karaciğer toksisitesinin erken ortaya çıkmasına olanak sağlar. komplikasyonlara göre Ancak uygulamanın dozu ve süresi Puri-nethol ile birlikte Merkaptopürin tedavisi yeterince erken durdurulursa bu genellikle reversibldir; fakat öldürücü karaciğer hasarı yarar/zarar ilişkisinin gözönüne verilen diğer sitostatik ilaçların türleri ve dozlarına bağlıdır. da meydana gelmiştir. Bazen anoreksi, bulantı ve kusma kaydedilmiştir. Merkaptopürin tedavisi sırasında oral alınması gerekir. ülserasyon kaydedilmiş ve nadiren de barsak ülserasyonu meydana gelmiştir. Nadiren ateş ve deri döküntüsü görülebilir.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR Trofoloblastik neoplazmalar ve EMTHEXATE Table lösemi gibi neoplastik hastalıkların t(Metotreksat 2. 5

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR Trofoloblastik neoplazmalar ve EMTHEXATE Table lösemi gibi neoplastik hastalıkların t(Metotreksat 2. 5 ve diğer tedavi şekillerine cevap mg etken vermeyen ağır rekalsitran psoriazis maddesidir. ) vakalarının tedavisinde endikedir. KONTRENDİKASYONLAR Böbrek ve karaciğer fonksiyon bozuklukları ve önceden bilinen kan diskrazilerinde (örneğin kemik iliği hipoplazisi, lökopeni, trombositopeni veya anemi) kontrendikedir. VERİLİŞ YOLU Metotreksat dozu, doz aralıkları, toplam doz, diğer sitostatik ilaçlarla ve folinik asitle kombinasyon bilgimizin gelişmesine paralel olarak sık değişime uğramaktadır. Metotreksat bu alanda deneyimli ve son gelişmelerden haberdar hekimlerce uygulanmaktadır. YAN ETKİSİ En önemli advers reaksiyonlar arasında ülseratif stomatit, lökopeni, bulantı ve abdominal distres sayılabilir. Bildirilen diğer advers reaksiyonlar ise halsizlik, çabuk yorulma, titreme ve ateş, şuur bulanıklığı ve enfeksiyona karşı direnç azalması olarak özetlenebilir. Genel olarak advers reaksiyonların sıklığı ve şiddeti doza bağımlıdır. Cilt: Eritematöz döküntüler, kaşıntı, ürtiker, fotoduyarlılık, depigmentasyon, alopesi, ekimoz telanjiektazi, akne ve fronkül. Aynı anda UV'ye maruz kaldığında psoriazis lezyonları artabilir. Kan: Kemik iliği depresyonu, lökopeni, trombositopeni , anemi, hipogamaglobulinemi, değişik yerlerden hemoraji, septisemi. Sindirim Sistemi: Jinjivit, faranjit, stomatit, anoreksi, kusma, diyare, hematemez, melena, GI ülserasyonlar ve kanama, enterit, akut karaciğer atrofisi ile sonlanan hepatik toksisite, nekroz, yağlı dejenerasyon, periportal fibroz ve hepatik siroz. Ürogenital Sistem: Renal yetmezlik, azotemi, sistit, hematüri, oogenez ve spermatogenezde bozukluklar, geçici oligospermi, menstrüal disfonksiyon, infertilite, abatus, fetal defektler, ağır nefröpati. Merkez Sinir Sistemi: Baş ağrıları, dalgınlık, bulanık görme, afazi, hemiparazi ve konvülziyonlar, muhtemelen kanamaya veya intraarteriyel kateterizasyon komplikasyonlarına bağlı. İntratekal uygulamadan sonra konvülziyon, parezi, Guillan-Barre sendromu ve BOS basınç artışı gözlenmiştir. Bildirilen diğer komplikasyonlar arasında pnömonitis, metabolik değişiklikler, diyabetin ağırlaşması, osteoporotik etkiler, doku hücrelerinde abdominal değişiklikler ve hatta ani ölümler bulunmaktadır.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ En önemli advers reaksiyonlar arasında ülseratif stomatit,

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ En önemli advers reaksiyonlar arasında ülseratif stomatit, lökopeni, bulantı ve abdominal distres sayılabilir. Bildirilen diğer advers reaksiyonlar ise halsizlik, çabuk yorulma, titreme ve ateş, şuur bulanıklığı ve enfeksiyona karşı direnç azalması olarak özetlenebilir. Genel olarak advers reaksiyonların sıklığı ve şiddeti doza bağımlıdır. Cilt: Eritematöz döküntüler, kaşıntı, ürtiker, fotoduyarlılık, depigmentasyon, alopesi, ekimoz telanjiektazi, akne ve fronkül. Aynı anda UV'ye maruz kaldığında psoriazis lezyonları artabilir. Kan: Kemik iliği Trofoloblastik neoplazmalar ve Böbrek ve karaciğer fonksiyon Trofoblastik tümörlerde 5 gün süreyle i. m. Yolla günde 15 -30 mg depresyonu, lökopeni, trombositopeni , anemi, hipogamaglobulinemi, değişik yerlerden hemoraji, septisemi. EMTHEXATElösemi gibi neoplastik hastalıkların bozuklukları ve önceden uygulanır. Daha sonra bir hafta ara verilerek toksik etkilerin Sindirim Sistemi: Jinjivit, faranjit, stomatit, anoreksi, kusma, diyare, hematemez, melena, GI ülserasyonlar ve S Flakon(Metotrekve diğer tedavi şekillerine cevap bilinen kan diskrazilerinde ortadan kalktığı görülünce aynı doz yinelenir. Bu uygulama 3 -5 kanama, enterit, akut karaciğer atrofisi ile sonlanan hepatik toksisite, nekroz, yağlı dejenerasyon, periportal sat etken vermeyen ağır rekalsitran psoriazis (örneğin kemik iliği hipoplazisi, kez tekrarlanır. Akut lösemi beyin zarına ulaştığında intratekal fibroz ve hepatik siroz. Ürogenital Sistem: Renal yetmezlik, azotemi, sistit, hematüri, oogenez ve maddesidir. ) vakalarının tedavisinde endikedir. lökopeni, trombositopeni veya yolla 0. 2 -0. 5 mg/kg uygulanır. spermatogenezde bozukluklar, geçici oligospermi, menstrüal disfonksiyon, infertilite, abatus, fetal defektler, ağır anemi) kontrendikedir. nefröpati. Merkez Sinir Sistemi: Baş ağrıları, dalgınlık, bulanık görme, afazi, hemiparazi ve konvülziyonlar, muhtemelen kanamaya veya intraarteriyel kateterizasyon komplikasyonlarına bağlı. İntratekal uygulamadan sonra konvülziyon, parezi, Guillan-Barre sendromu ve BOS basınç artışı gözlenmiştir. Bildirilen diğer komplikasyonlar arasında pnömonitis, metabolik değişiklikler, diyabetin ağırlaşması, osteoporotik etkiler, doku hücrelerinde abdominal değişiklikler ve hatta ani ölümler bulunmaktadır.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ En önemli advers reaksiyonlar arasında ülseratif stomatit,

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ En önemli advers reaksiyonlar arasında ülseratif stomatit, lökopeni, bulantı ve abdominal distres sayılabilir. Bildirilen diğer advers reaksiyonlar ise halsizlik, çabuk yorulma, titreme ve ateş, şuur bulanıklığı ve enfeksiyona karşı direnç azalması olarak özetlenebilir. Genel olarak advers reaksiyonların sıklığı ve şiddeti doza bağımlıdır. Cilt: Eritematöz döküntüler, kaşıntı, ürtiker, fotoduyarlılık, depigmentasyon, alopesi, ekimoz telanjiektazi, akne ve fronkül. Aynı anda UV'ye maruz kaldığında psoriazis lezyonları artabilir. Kan: Kemik iliği Böbrek ve karaciğer fonksiyon Trofoloblastik neoplazmalar ve Trofoblastik tümörlerde 5 gün süreyle i. m. Yolla günde 15 -30 mg depresyonu, lökopeni, trombositopeni , anemi, hipogamaglobulinemi, değişik yerlerden hemoraji, septisemi. EMTHEXATEbozuklukları ve önceden Sindirim Sistemi: Jinjivit, faranjit, stomatit, anoreksi, kusma, diyare, hematemez, melena, GI ülserasyonlar ve lösemi gibi neoplastik hastalıkların uygulanır. Daha sonra bir hafta ara verilerek toksik etkilerin S Flakon(metotrek bilinen kan diskrazilerinde ve diğer tedavi şekillerine cevap ortadan kalktığı görülünce aynı doz yinelenir. Bu uygulama 3 -5 kanama, enterit, akut karaciğer atrofisi ile sonlanan hepatik toksisite, nekroz, yağlı dejenerasyon, periportal sat etken (örneğin kemik iliği hipoplazisi, vermeyen ağır rekalsitran psoriazis kez tekrarlanır. Akut lösemi beyin zarına ulaştığında intratekal fibroz ve hepatik siroz. Ürogenital Sistem: Renal yetmezlik, azotemi, sistit, hematüri, oogenez ve maddesidir. ) lökopeni, trombositopeni veya spermatogenezde bozukluklar, geçici oligospermi, menstrüal disfonksiyon, infertilite, abatus, fetal defektler, vakalarının tedavisinde endikedir. yolla 0. 2 -0. 5 mg/kg uygulanır. anemi) kontrendikedir. ağır nefröpati. Merkez Sinir Sistemi: Baş ağrıları, dalgınlık, bulanık görme, afazi, hemiparazi ve konvülziyonlar, muhtemelen kanamaya veya intraarteriyel kateterizasyon komplikasyonlarına bağlı. İntratekal uygulamadan sonra konvülziyon, parezi, Guillan-Barre sendromu ve BOS basınç artışı gözlenmiştir. Bildirilen diğer komplikasyonlar arasında pnömonitis, metabolik değişiklikler, diyabetin ağırlaşması, osteoporotik etkiler, doku hücrelerinde abdominal değişiklikler ve hatta ani ölümler bulunmaktadır.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ En önemli advers reaksiyonlar arasında ülseratif stomatit,

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ En önemli advers reaksiyonlar arasında ülseratif stomatit, lökopeni, bulantı ve abdominal distres sayılabilir. Bildirilen diğer advers reaksiyonlar ise halsizlik, çabuk yorulma, titreme ve ateş, şuur bulanıklığı ve enfeksiyona karşı direnç azalması olarak özetlenebilir. Genel olarak advers reaksiyonların sıklığı ve şiddeti doza bağımlıdır. Cilt: Eritematöz döküntüler, kaşıntı, ürtiker, fotoduyarlılık, depigmentasyon, alopesi, ekimoz Trofoloblastik neoplazmalar ve Böbrek ve karaciğer fonksiyon telanjiektazi, akne ve fronkül. Aynı anda UV'ye maruz kaldığında psoriazis lezyonları artabilir. Kan: Kemik iliği METHOTREXATE lösemi gibi neoplastik hastalıkların bozuklukları ve önceden depresyonu, lökopeni, trombositopeni , anemi, hipogamaglobulinemi, değişik yerlerden hemoraji, septisemi. Trofoblastik tümörlerde 5 gün süreyle i. m yoldan günde 15 -30 AMPHAR Ampul( ve diğer tedavi şekillerine cevap bilinen kan diskrazilerinde Sindirim Sistemi: Jinjivit, faranjit, stomatit, anoreksi, kusma, diyare, hematemez, melena, GI ülserasyonlar ve mg uygulanır. Daha sonra bir hafta ara verilerek toksik etkilerin kanama, enterit, akut karaciğer atrofisi ile sonlanan hepatik toksisite, nekroz, yağlı dejenerasyon, periportal metotreksat vermeyen ağır rekalsitran psoriazis (örneğin kemik iliği ortadan kalkması sağlanır ve aynı doz tekrarlanır. Bu uygulama etken vakalarının tedavisinde endikedir. hipoplazisi, lökopeni, fibroz ve hepatik siroz. Ürogenital Sistem: Renal yetmezlik, azotemi, sistit, hematüri, oogenez ve en az 4 kez yinelenir. maddesidir. ) trombositopeni veya anemi) spermatogenezde bozukluklar, geçici oligospermi, menstrüal disfonksiyon, infertilite, abatus, fetal defektler, ağır nefröpati. Merkez Sinir Sistemi: Baş ağrıları, dalgınlık, bulanık görme, afazi, hemiparazi ve konvülziyonlar, kontrendikedir. muhtemelen kanamaya veya intraarteriyel kateterizasyon komplikasyonlarına bağlı. İntratekal uygulamadan sonra konvülziyon, parezi, Guillan-Barre sendromu ve BOS basınç artışı gözlenmiştir. Bildirilen diğer komplikasyonlar arasında pnömonitis, metabolik değişiklikler, diyabetin ağırlaşması, osteoporotik etkiler, doku hücrelerinde abdominal değişiklikler ve hatta ani ölümler bulunmaktadır.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR METHOTREXATE DBL Flakon(Metot reksat etken maddesidir. ) Trofoloblastik neoplazmalar ve lösemi gibi

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR METHOTREXATE DBL Flakon(Metot reksat etken maddesidir. ) Trofoloblastik neoplazmalar ve lösemi gibi neoplastik hastalıkların ve diğer tedavi şekillerine cevap vermeyen ağır rekalsitran psoriazis vakalarının tedavisinde endikedir. KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ En önemli advers reaksiyonlar arasında ülseratif stomatit, lökopeni, bulantı ve abdominal distres sayılabilir. Bildirilen diğer advers reaksiyonlar ise halsizlik, çabuk yorulma, titreme ve ateş, şuur bulanıklığı ve enfeksiyona karşı direnç azalması olarak özetlenebilir. Genel olarak advers reaksiyonların sıklığı ve şiddeti doza bağımlıdır. Cilt: Eritematöz döküntüler, kaşıntı, ürtiker, fotoduyarlılık, depigmentasyon, alopesi, ekimoz telanjiektazi, akne ve fronkül. Aynı anda UV'ye maruz kaldığında psoriazis lezyonları artabilir. Kan: Kemik iliği depresyonu, lökopeni, Böbrek ve karaciğer fonksiyon İntramüsküler, intravenöz, intraarteriyel ve intratekal yol ile trombositopeni , anemi, hipogamaglobulinemi, değişik yerlerden hemoraji, septisemi. Sindirim Sistemi: Jinjivit, bozuklukları ve önceden bilinen uygulanabilir. Dozaj hastanın vücut ağırlığı ve yüzeyi ile saptanır. faranjit, stomatit, anoreksi, kusma, diyare, hematemez, melena, GI ülserasyonlar ve kanama, enterit, akut kan diskrazilerinde (örneğin Değişik neoplastik hastalıklarda Methotrexate faydalı bir etki ile, karaciğer atrofisi ile sonlanan hepatik toksisite, nekroz, yağlı dejenerasyon, periportal fibroz ve hepatik siroz. kemik iliği hipoplazisi, lökopeni, tek başına veya diğer sitotoksik ajanlar ile kombinasyon halinde Ürogenital Sistem: Renal yetmezlik, azotemi, sistit, hematüri, oogenez ve spermatogenezde bozukluklar, geçici trombositopeni veya anemi) oligospermi, menstrüal disfonksiyon, infertilite, abatus, fetal defektler, ağır nefröpati. Merkez Sinir Sistemi: Baş kullanılmıştır. kontrendikedir. ağrıları, dalgınlık, bulanık görme, afazi, hemiparazi ve konvülziyonlar, muhtemelen kanamaya veya intraarteriyel kateterizasyon komplikasyonlarına bağlı. İntratekal uygulamadan sonra konvülziyon, parezi, Guillan-Barre sendromu ve BOS basınç artışı gözlenmiştir. Bildirilen diğer komplikasyonlar arasında pnömonitis, metabolik değişiklikler, diyabetin ağırlaşması, osteoporotik etkiler, doku hücrelerinde abdominal değişiklikler ve hatta ani ölümler bulunmaktadır.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ En önemli advers reaksiyonlar arasında ülseratif stomatit,

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ En önemli advers reaksiyonlar arasında ülseratif stomatit, lökopeni, bulantı ve abdominal distres sayılabilir. Bildirilen diğer advers reaksiyonlar ise halsizlik, çabuk yorulma, titreme ve ateş, şuur bulanıklığı ve enfeksiyona karşı direnç azalması olarak özetlenebilir. Genel olarak advers reaksiyonların sıklığı ve şiddeti doza bağımlıdır. Cilt: Eritematöz döküntüler, kaşıntı, ürtiker, fotoduyarlılık, depigmentasyon, alopesi, ekimoz telanjiektazi, akne ve fronkül. Aynı anda UV'ye maruz kaldığında psoriazis lezyonları artabilir. Kan: Kemik iliği Trofoloblastik neoplazmalar ve Böbrek ve karaciğer fonksiyon İntramüsküler, intravenöz, intraarteriyel ve intratekal yol ile depresyonu, lökopeni, trombositopeni , anemi, hipogamaglobulinemi, değişik yerlerden hemoraji, septisemi. METHOTREXATE lösemi gibi neoplastik hastalıkların bozuklukları ve önceden uygulanabilir. Dozaj hastanın vücut ağırlığı ve yüzeyi ile saptanır. Sindirim Sistemi: Jinjivit, faranjit, stomatit, anoreksi, kusma, diyare, hematemez, melena, GI ülserasyonlar ve EBEWE Flakon(M ve diğer tedavi şekillerine cevap bilinen kan diskrazilerinde Değişik neoplastik hastalıklarda Methotrexate faydalı bir etki ile, kanama, enterit, akut karaciğer atrofisi ile sonlanan hepatik toksisite, nekroz, yağlı dejenerasyon, periportal etotreksat etken vermeyen ağır rekalsitran psoriazis (örneğin kemik iliği hipoplazisi, tek başına veya diğer sitotoksik ajanlar ile kombinasyon halinde fibroz ve hepatik siroz. Ürogenital Sistem: Renal yetmezlik, azotemi, sistit, hematüri, oogenez ve maddesidir. ) vakalarının tedavisinde endikedir. lökopeni, trombositopeni veya kullanılmıştır. spermatogenezde bozukluklar, geçici oligospermi, menstrüal disfonksiyon, infertilite, abatus, fetal defektler, anemi) kontrendikedir. ağır nefröpati. Merkez Sinir Sistemi: Baş ağrıları, dalgınlık, bulanık görme, afazi, hemiparazi ve konvülziyonlar, muhtemelen kanamaya veya intraarteriyel kateterizasyon komplikasyonlarına bağlı. İntratekal uygulamadan sonra konvülziyon, parezi, Guillan-Barre sendromu ve BOS basınç artışı gözlenmiştir. Bildirilen diğer komplikasyonlar arasında pnömonitis, metabolik değişiklikler, diyabetin ağırlaşması, osteoporotik etkiler, doku hücrelerinde abdominal değişiklikler ve hatta ani ölümler bulunmaktadır.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR METHOTREXATE TEVA Flakon(Met otreksat 50 mg/2 ml etken maddesidir) Trofoloblastik neoplazmalar ve

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR METHOTREXATE TEVA Flakon(Met otreksat 50 mg/2 ml etken maddesidir) Trofoloblastik neoplazmalar ve lösemi gibi neoplastik hastalıkların ve diğer tedavi şekillerine cevap vermeyen ağır rekalsitran psoriazis vakalarının tedavisinde endikedir. KONTRENDİKASYONLAR Böbrek ve karaciğer fonksiyon bozuklukları ve önceden bilinen kan diskrazilerinde (örneğin kemik iliği hipoplazisi, lökopeni, trombositopeni veya anemi) kontrendikedir. VERİLİŞ YOLU Metotreksat dozu, doz aralıkları, toplam doz, diğer sitostatik ilaçlarla ve folinik asitle kombinasyon bilgimizin gelişmesine paralel olarak sık değişime uğramaktadır. Metotreksat bu alanda deneyimli ve son gelişmelerden haberdar hekimlerce uygulanmaktadır. YAN ETKİSİ En önemli advers reaksiyonlar arasında ülseratif stomatit, lökopeni, bulantı ve abdominal distres sayılabilir. Bildirilen diğer advers reaksiyonlar ise halsizlik, çabuk yorulma, titreme ve ateş, şuur bulanıklığı ve enfeksiyona karşı direnç azalması olarak özetlenebilir. Genel olarak advers reaksiyonların sıklığı ve şiddeti doza bağımlıdır. Cilt: Eritematöz döküntüler, kaşıntı, ürtiker, fotoduyarlılık, depigmentasyon, alopesi, ekimoz telanjiektazi, akne ve fronkül. Aynı anda UV'ye maruz kaldığında psoriazis lezyonları artabilir. Kan: Kemik iliği depresyonu, lökopeni, trombositopeni , anemi, hipogamaglobulinemi, değişik yerlerden hemoraji, septisemi. Sindirim Sistemi: Jinjivit, faranjit, stomatit, anoreksi, kusma, diyare, hematemez, melena, GI ülserasyonlar ve kanama, enterit, akut karaciğer atrofisi ile sonlanan hepatik toksisite, nekroz, yağlı dejenerasyon, periportal fibroz ve hepatik siroz. Ürogenital Sistem: Renal yetmezlik, azotemi, sistit, hematüri, oogenez ve spermatogenezde bozukluklar, geçici oligospermi, menstrüal disfonksiyon, infertilite, abatus, fetal defektler, ağır nefröpati. Merkez Sinir Sistemi: Baş ağrıları, dalgınlık, bulanık görme, afazi, hemiparazi ve konvülziyonlar, muhtemelen kanamaya veya intraarteriyel kateterizasyon komplikasyonlarına bağlı. İntratekal uygulamadan sonra konvülziyon, parezi, Guillan-Barre sendromu ve BOS basınç artışı gözlenmiştir. Bildirilen diğer komplikasyonlar arasında pnömonitis, metabolik değişiklikler, diyabetin ağırlaşması, osteoporotik etkiler, doku hücrelerinde abdominal değişiklikler ve hatta ani ölümler bulunmaktadır.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Metoject haftada bir enjekte edilir. Romatoid artritli

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Metoject haftada bir enjekte edilir. Romatoid artritli yetişkin hastalarda önerilen başlangıç dozu, haftada bir kez 7. 5 mg metotreksat'tır. Hastalığın kişideki aktivitesine ve hastanın toleransına bağlı olarak başlangıç dozu dereceli olarak haftada 2. 5 mg arttırılabilir. Haftalık doz 25 mg'ı geçmemelidir. Yaklaşık 4 -8 hafta sonra, tedaviye cevap beklenebilir. Terapötik olarak istenilen sonucun elde dilmesi üzerine doz dereceli olarak en düşük etkin bakım dozuna azaltılmalıdır. Psoriyazis vulgaris ve En önemli advers reaksiyonlar arasında ülseratif stomatit, lökopeni, bulantı ve abdominal distres sayılabilir. psoriyatik artrit hastalarında dozaj tedaviden bir hafta önce aşırı Bildirilen diğer advers reaksiyonlar ise halsizlik, çabuk yorulma, titreme ve ateş, şuur bulanıklığı ve enfeksiyona duyarlılıkla ilgili advers reaksiyonları ortaya çıkaracak, 5 -10 karşı direnç azalması olarak özetlenebilir. Genel olarak advers reaksiyonların sıklığı ve şiddeti doza bağımlıdır. mg'lık bir test dozunun parenteral olarak uygulanması tavsiye Cilt: Eritematöz döküntüler, kaşıntı, ürtiker, fotoduyarlılık, depigmentasyon, alopesi, ekimoz edilmektedir. Tavsiye edilen başlangıç dozu, haftada bir kez 7. 5 telanjiektazi, akne ve fronkül. Aynı anda UV'ye maruz kaldığında psoriazis lezyonları artabilir. Kan: Kemik iliği Böbrek ve karaciğer fonksiyon mg'dır. Doz dereceli olarak arttırılabilir fakat genellikle haftalık depresyonu, lökopeni, trombositopeni , anemi, hipogamaglobulinemi, değişik yerlerden hemoraji, septisemi. Trofoloblastik neoplazmalar ve bozuklukları ve önceden doz 25 mg'ı geçmemelidir. Yaklaşık 2 -6 hafta sonra, tedaviye METOJECT Şırınga lösemi gibi neoplastik hastalıkların bilinen kan diskrazilerinde Sindirim Sistemi: Jinjivit, faranjit, stomatit, anoreksi, kusma, diyare, hematemez, melena, GI ülserasyonlar ve cevap beklenebilir. Renal zayıflığı olan hastalarda Metoject zayıf (Metotreksat ve diğer tedavi şekillerine cevap (örneğin kemik iliği kanama, enterit, akut karaciğer atrofisi ile sonlanan hepatik toksisite, nekroz, yağlı dejenerasyon, periportal renal fonksiyonlu hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Kreatin etken fibroz ve hepatik siroz. Ürogenital Sistem: Renal yetmezlik, azotemi, sistit, hematüri, oogenez ve vermeyen ağır rekalsitran psoriazis hipoplazisi, lökopeni, klirensi (ml/dak) >50 ise %100, 20 -50 ise %50, <20 ise Metoject maddesidir. ) spermatogenezde bozukluklar, geçici oligospermi, menstrüal disfonksiyon, infertilite, abatus, fetal defektler, vakalarının tedavisinde endikedir. trombositopeni veya anemi) kullanılmamalıdır. Hepatik zayıflığı olan hastalarda, özellikle ağır nefröpati. Merkez Sinir Sistemi: Baş ağrıları, dalgınlık, bulanık görme, afazi, hemiparazi ve konvülziyonlar, kontrendikedir. alkole bağlı karaciğer hastalığı geçirmiş veya geçirmekte olan muhtemelen kanamaya veya intraarteriyel kateterizasyon komplikasyonlarına bağlı. İntratekal uygulamadan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır. Eğer bilirubin >5 mg/dl (85. 5 sonra konvülziyon, parezi, Guillan-Barre sendromu ve BOS basınç artışı gözlenmiştir. Bildirilen diğer mcmol/l) ise, metotreksat kontrendikedir. Yaşla beraber folat komplikasyonlar arasında pnömonitis, metabolik değişiklikler, diyabetin ağırlaşması, osteoporotik etkiler, doku rezervlerinin azalmasıyla olduğu kadar azalan karaciğer ve hücrelerinde abdominal değişiklikler ve hatta ani ölümler bulunmaktadır. böbrek fonksiyonlarına bağlı olarak yaşlı hastalarda doz azaltılmasına gidilebilir. Juvenil idiyopatik artritin poliartritik formlarının görüldüğü 16 yaşından küçük çocuklarda dozaj, 1015 mg/m 2/haftadır. Yetersiz etkinlik durumunda haftalık dozaj 20 mg/m 2/haftaya arttırılabilir. Juvenil idiopatik artritte kullanımı intramüsküler enjeksiyonla sınırlandırılmıştır. Metoject enjeksiyon intramüsküler, intravenöz veya subkutan yolla verilebilir.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR TREXAN Tablet ( Metotreksat 2. 5 mg etken maddesidir. ) Trofoloblastik neoplazmalar

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR TREXAN Tablet ( Metotreksat 2. 5 mg etken maddesidir. ) Trofoloblastik neoplazmalar ve lösemi gibi neoplastik hastalıkların ve diğer tedavi şekillerine cevap vermeyen ağır rekalsitran psoriazis vakalarının tedavisinde endikedir. KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU Böbrek ve karaciğer fonksiyon bozuklukları ve önceden bilinen kan diskrazilerinde Oral yolla birbirini müteakip 5 günü geçmeyecek şekilde 30 (örneğin kemik iliği mg/m 2'yi geçmeyen tek dozlar halinde uygulanır. hipoplazisi, lökopeni, trombositopeni veya anemi) kontrendikedir. YAN ETKİSİ En önemli advers reaksiyonlar arasında ülseratif stomatit, lökopeni, bulantı ve abdominal distres sayılabilir. Bildirilen diğer advers reaksiyonlar ise halsizlik, çabuk yorulma, titreme ve ateş, şuur bulanıklığı ve enfeksiyona karşı direnç azalması olarak özetlenebilir. Genel olarak advers reaksiyonların sıklığı ve şiddeti doza bağımlıdır. Cilt: Eritematöz döküntüler, kaşıntı, ürtiker, fotoduyarlılık, depigmentasyon, alopesi, ekimoz telanjiektazi, akne ve fronkül. Aynı anda UV'ye maruz kaldığında psoriazis lezyonları artabilir. Kan: Kemik iliği depresyonu, lökopeni, trombositopeni , anemi, hipogamaglobulinemi, değişik yerlerden hemoraji, septisemi. Sindirim Sistemi: Jinjivit, faranjit, stomatit, anoreksi, kusma, diyare, hematemez, melena, GI ülserasyonlar ve kanama, enterit, akut karaciğer atrofisi ile sonlanan hepatik toksisite, nekroz, yağlı dejenerasyon, periportal fibroz ve hepatik siroz. Ürogenital Sistem: Renal yetmezlik, azotemi, sistit, hematüri, oogenez ve spermatogenezde bozukluklar, geçici oligospermi, menstrüal disfonksiyon, infertilite, abatus, fetal defektler, ağır nefröpati. Merkez Sinir Sistemi: Baş ağrıları, dalgınlık, bulanık görme, afazi, hemiparazi ve konvülziyonlar, muhtemelen kanamaya veya intraarteriyel kateterizasyon komplikasyonlarına bağlı. İntratekal uygulamadan sonra konvülziyon, parezi, Guillan-Barre sendromu ve BOS basınç artışı gözlenmiştir. Bildirilen diğer komplikasyonlar arasında pnömonitis, metabolik değişiklikler, diyabetin ağırlaşması, osteoporotik etkiler, doku hücrelerinde abdominal değişiklikler ve hatta ani ölümler bulunmaktadır.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Zexate Enjektabl Solüsyon, intravenöz, intratekal ve intramüsküler

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Zexate Enjektabl Solüsyon, intravenöz, intratekal ve intramüsküler yollarla uygulanabilir. Haftada bir kan sayımı yapılmalıdır. Koryokarsinom, benzer trofoblastik hastalıklar ve koryoadenoma destruens: Günlük 15 -30 mg dozlarda i. m. olarak 5 gün metotreksat verilir. Lösemi başlangıç tedavisi: Günlük olarak 3. 3 mg/m 2 metotreksat ile beraber 60 mg/m 2 prednizon verilir. İdame tedavisi: Haftalık toplam doz 30 mg/m 2 olacak En önemli advers reaksiyonlar arasında ülseratif stomatit, lökopeni, bulantı ve abdominal distres sayılabilir. şekilde, haftada iki kez i. m. olarak ya da 14 günde bir 2. 5 Bildirilen diğer advers reaksiyonlar ise halsizlik, çabuk yorulma, titreme ve ateş, şuur bulanıklığı ve enfeksiyona mg/kg i. v. olarak metotreksat verilir. Meningeal karşı direnç azalması olarak özetlenebilir. Genel olarak advers reaksiyonların sıklığı ve şiddeti doza bağımlıdır. lösemi: Meningeal lösemi proflaksisi için metotreksat intratekal Cilt: Eritematöz döküntüler, kaşıntı, ürtiker, fotoduyarlılık, depigmentasyon, alopesi, ekimoz olarak uygulanmalıdır. 1 yaşından küçük çocuklarda 6 mg, 1 telanjiektazi, akne ve fronkül. Aynı anda UV'ye maruz kaldığında psoriazis lezyonları artabilir. Kan: Kemik iliği. Trofoloblastik neoplazmalar ve Böbrek ve karaciğer fonksiyon yaşındaki çocuklarda 8 mg, 2 yaşındaki çocuklarda 10 mg, 3 ve depresyonu, lökopeni, trombositopeni , anemi, hipogamaglobulinemi, değişik yerlerden hemoraji, septisemi. lösemi gibi neoplastik hastalıkların bozuklukları ve önceden daha büyük çocuklarda 12 mg uygulanır. Lenfomalar: Evre I-II Sindirim Sistemi: Jinjivit, faranjit, stomatit, anoreksi, kusma, diyare, hematemez, melena, GI ülserasyonlar ve ZEXATE Flakon(M ve diğer tedavi şekillerine cevap bilinen kan diskrazilerinde Burkitt tümöründe 4 -8 gün oral olarak 10 -25 mg/gün verilir. Evre kanama, enterit, akut karaciğer atrofisi ile sonlanan hepatik toksisite, nekroz, yağlı dejenerasyon, periportal etotreksat etken vermeyen ağır rekalsitran psoriazis (örneğin kemik iliği hipoplazisi, III'de metotreksat ile beraber diğer anti tümör ilaçlar verilebilir. fibroz ve hepatik siroz. Ürogenital Sistem: Renal yetmezlik, azotemi, sistit, hematüri, oogenez ve maddesidir) vakalarının tedavisinde endikedir. lökopeni, trombositopeni veya Evre III lenfosarkomlar günlük 0. 625 -2. 5 mg/kg metotreksat ile spermatogenezde bozukluklar, geçici oligospermi, menstrüal disfonksiyon, infertilite, abatus, fetal defektler, ağır anemi) kontrendikedir. kombine ilaç tedavilerine yanıt verebilirler. Mycosis fungoides: nefröpati. Merkez Sinir Sistemi: Baş ağrıları, dalgınlık, bulanık görme, afazi, hemiparazi ve konvülziyonlar, Metotreksat i. m. olarak haftalık 50 mg veya haftada iki kez 25 mg muhtemelen kanamaya veya intraarteriyel kateterizasyon komplikasyonlarına bağlı. İntratekal uygulamadan şeklinde verilebilir. Osteosarkoma: Etkili bir kemoterapi rejimi sonra konvülziyon, parezi, Guillan-Barre sendromu ve BOS basınç artışı gözlenmiştir. Bildirilen diğer birkaç sitotoksik kemoterapötik ajan ve lökovorinle kurtarma ile komplikasyonlar arasında pnömonitis, metabolik değişiklikler, diyabetin ağırlaşması, osteoporotik etkiler, doku beraber yüksek dozda metotreksat tedavisini gerektirir. Yüksek hücrelerinde abdominal değişiklikler ve hatta ani ölümler bulunmaktadır. doz metotreksat tedavisi başlangıç dozu 12 g/m 2'dir. Psoriazis: Başlangıç dozu parenteral olarak 5 -10 mg şeklinde önerilmektedir. Metotreksat 5 gün 2. 5 mg'lık oral doz şeklinde veya haftalık 10 -25 mg i. v. doz olarak verilir. Refrakter romatoid artrit: Gerilemeyi indüklemek için aralıklı olarak düşük dozlarda metotreksat verilir.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR Akut lösemi, özellikle akut miyeloid LANVİS Tablet(Tio lösemi ve akut lenfoblastik

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR Akut lösemi, özellikle akut miyeloid LANVİS Tablet(Tio lösemi ve akut lenfoblastik lösemi Tedavide ortaya çıkabilecek guanin 40 mg tedavisinde endikedir. Aynı komplikasyonlara göre etken zamanda kronik granülositik lösemi yarar/zarar ilişkisinin göz tedavisinde de kullanılır. maddesidir. ) önüne alınması gerekir. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Tioguanin kombine tedavinin bir parçası olduğu için, görülen yan etkileri yalnızca bu ajana bağlamak mümkün İndüksiyon dozu günde 1 -2'ye bölünmüş dozlar halinde 100 -200 değildir. Tioguaninin de yer aldığı tedavilerde gastrointestinal intolerans, stomatit, barsak nekrozu ve mg/m 2 vücut yüzeyi kadardır. İdame dozu günde 1 -2'ye perforasyonu, karaciğer fonksiyon bozukluğu ve sarılık (tedavi durdurulduğunda reversibl olabilir), karaciğerin bölünmüş dozlar halinde 60 -200 mg/m 2'dir. Tedavi süresi venooklüzif hastalığının meydana geldiği kaydedilmiştir. Bu durum tedavi kesildiğinde birçok olguda reversibl hastanın durumuna göre ve kullandığı diğer sitotoksik ajanların olabilir. Sitozin arabinozinle birlikte yüksek kümülatif dozlarda tioguanin kullanan akut miyelogenes lösemisi özelliklerine göre değişmektedir. olan bir hastada sentrilobular hepatik nekroz bildirilmiştir. Bu hasta aynı zamanda oral kontraseptif de alıyordu.

VİNKA ALKALOİDLERİ ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR Akut lösemilerin tedavisinde endikedir. Diğer onkolitik ajanlarla kombine olarak Hodgkin

VİNKA ALKALOİDLERİ ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR Akut lösemilerin tedavisinde endikedir. Diğer onkolitik ajanlarla kombine olarak Hodgkin hastalığı, non-Hodgkin habis lenfomalar (lenfositik, mikst-hücreli, histiyositik, indifferansiyel, nodüler ve diffüz tip) rabdomiyosarkoma, nöroblastoma, Wilm tümörü, östeojenik sarkoma, VINCRISTINE IV Gebelik, laktasyon, Charcotmikozis fungoires, Ewing sarkoması, Flakon (vinkristin Marie Tooth sendromunun meme kanseri, habis melanoma, sülfat etken demyelinize şeklinde küçük hücreli akciğer kanseri ve maddesidir. ) kontrendikedir. çocukluk çağı jinekolojik tümörlerde kullanılır. Vinkristin splenektomi ve adrenokortikal steroidlerle kısa süreli tedaviye yanıt vermeyen gerçek idiyopatik trombositopenik purpuralı hastalarda kullanılabilir; ancak bu hastalıkta ilk tedavi ajanı olarak kullanılmamalıdır. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Genellikle yan etkiler reversibl ve doza bağlıdır. En sık rastlanan yan etki saç dökülmesi, en sıkıntılısıysa kökeni nöromüsküler olanıdır. Vinkristin haftalık tek doz uygulandığında lökopeni, nörotik ağrı ve kabızlık gibi yan etkiler genellikle kısa sürelidir (7 günden az). Bu etkiler dozaj azaltıldığında azalır ya da kaybolur, uygulanacak Yetişkinlerde 1. 4 mg/m 2, haftada 2 mg'ı aşmamalıdır. Çocuklarda dozun bölünerek verilmesi durumundaysa fazlalaşır. Saç dökülmesi, duyu kaybı, parestezi, yürümede güçlük, dozaj 1. 5 -2 mg/m 2'dir. spastik yürüyüş ve derin tendon refleksleri kaybı gibi yan etkiler en az tedavi süresince kalıcı olurlar, çoğu kez tedavi bırakıldıktan yaklaşık 6 hafta sonra kaybolurlar. Bazı hastalardaysa nöromüsküler güçlükler uzun süre devam edebilir. İdame tedavisi sırasında saç tekrar uzayabilir.

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ İlacın içerdiği maddelerden herhangi birine aşırı duyarlılık;

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ İlacın içerdiği maddelerden herhangi birine aşırı duyarlılık; kan değerlerinde ciddi değişiklikler, kemik iliği depresyonu, kanama; Farklı kanser formlarının palyatif Hematolojik: Lökopeni ve nötropeni ile miyelosupresyon , anemi, immünosupresyon. Gastrointestinal malabsorbsiyon, ağır karaciğer tedavisinde tek başına veya kanal: Anoreksi, mukozit, stomatit, farenjit, özofajit, enterit, ülserler (özellikle ağız boşluğu), hemoraji, İntravenöz 5 -florourasil hızlı intravenöz bolus enjeksiyon veya malabsorbsiyon görülmektedir. Bulantı, kusma ve diyare antiemetiklerle ve antidiyareik ajanlarla tedavi kolorektal ve meme kanserlerinin ve böbrek fonksiyon yavaş infüzyon şeklinde verilebilir. Ampul içeriği direkt olarak ve edilebilir. Deri: Dermatit, kuru cilt, geçici ekzantem, ürtiker, kaşıntı, fotosensitivite, alopesi, tedavisinde kombine olarak, ayrıca bozuklukları; ağır FLUOROURACIL pankreas bezi, karaciğerin malign enfeksiyonlar, herpes zoster, hızla periferik bir venden uygulanabilir. 5 gün süreyle günde 500 hiperpigmentasyon, akne, fronküloz, fissür, telanjiektazi, kutanöz kanama; nadiren tırnakların kaybı ve tırnak Dabur varisella, stomatit, ağız tümörlerinde, karaciğer mg/m 2 (12 -13. 5 mg/kg), 4 haftalık aralıklarla tekrar. 6 hafta değişiklikleri; avuç içi ve ayak tabanlarında eritem genellikle 5 -fluorourasil tedavisi kesildikten 5 -7 gün sonra Fivoflu Ampul(5 boşluğu ve gastrointestinal metastazında ve anal kanserde süreyle veya gerektiği kadar haftada 600 mg/m 2 (15 mg/kg). azalır; piridoksin ile de tedavi edilebilir (100 -150 mg/gün). Kardiyovasküler: Prekardiyal ağrı, iskemi, geçici EKG Florourasil etken ülserasyonlar, endikedir. Fluorourasil, over Yavaş intravenöz infüzyon için ilaç 500 ml %5 dekstroz ile değişiklikleri, kardiyak enfarktüs. Sinir sistemi: Nadiren konfüzyon, somnolans, ataksi, öfori, fotofobi, maddesidir. ) psodömembranöz enterit. kanserinde, servikal kanserde, seyreltilmeli ve 5 gün ardarda 2 -5 saat içinde infüze edilmelidir. nistagmus, retrobulbar nevrit, disartri, MSS fonksiyonlarında reversibl bozukluklar. Diğer: Hemolitik anemi, Yaygın karaciğer metastazında Bu kürler dört haftada bir tekrarlanabilir. mesane ve prostat kanserinde karaciğer hasarı (nadiren nekroz), böbrek bozuklukları, hiperürisemi, spermatojenez ve ovülasyonda (düşük degradasyon) dikkat endikedir. bozukluklar, anafilaktik şok derecesine kadar varabilen bronkospazm, öksürük, burun kanaması, çok nadir edilmelidir. 5 -Fluorourasil olarak lakrimal akışta artma ve lakrimal kanalın daralması. hamilelikte kesinlikle kontrendikedir.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR Malign plevral mezotelyomalı hastaların tedavisinde platin ile ALIMTA İnfüzyon kombine olarak endikedir.

ANTİMETABOLİTLER ENDİKASYONLAR Malign plevral mezotelyomalı hastaların tedavisinde platin ile ALIMTA İnfüzyon kombine olarak endikedir. Tek Solüsyonu(Pemet başına, daha önceki kemoterapisi rekset başarılı olmayan lokal olarak disodyum 500 mg ilerlemiş veya metastatik küçük etken hücreli dışı akciğer kanseri maddesidir. ) hastalarının tedavisinde endikedir. İlacın içerdiği maddelerden herhangi birine karşı bilinen aşırı duyarlılıkta kontrendikedir. Malign plevral mezotelyoma: Önerilen pemetrekset dozu her 21 günlük kürün ilk gününde 10 dakikalık intravenöz infüzyon KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ şeklinde uygulanmak üzere, 500 mg/m 2'dir. Önerilen sisplatin dozu her 21 günlük kürün ilk gününde pemetrekset infüzyonunun tamamlanmasından yaklaşık 30 dakika sonra, iki saatlik bir süreyle infüzyon ile uygulanmak üzere, 75 mg/m 2'dir. Klinik uygulamaya uygun olarak, sisplatin verilmeden önce Sisplatin ve pemetrekset kullanmak üzere randomize olan hastaların %10 ve daha fazlasında (sık sık) bildirilmiş ve/veya sonrasında hastaların hidrasyonu sağlanmalıdır. Küçük olan klinik olarak anlamlı genel toksisite kriterleri (GTK) toksisiteleri: Nötrofil, lökosit, hemoglobin, hücreli dışı akciğer kanseri: Önerilen pemetrekset dozu her 21 trombosit, bulantı, kusma, stomatit, farenjit, anoreksi, diyare, konstipasyon, yorgunluk, sensoriyel nöropati, günlük kürün ilk gününde 10 dakikalık intravenöz infüzyon kreatinin klirensinde azalma, döküntü, alopesi. Sık (>%1 -=<%5): Artmış AST, ALT ve GGT, enfeksiyon, yüksek şeklinde uygulanmak üzere, 500 mg/m 2'dir. Premedikasyon ateş, febril nötropeni, böbrek yetmezliği, göğüs ağrısı ve ürtikerdir. Yaygın: Konjunktivit, dispepsi, rejimi: Cilt reaksiyonlarının sıklık ve şiddetini azaltmak için, dehidratasyon, tat alma bozukluğu. Sisplatin ve pemetrekset kullanmak üzere randomize olan hastaların pemetrekset uygulamasının önceki gününde, uygulama =<%1'inde bildirilmiş olan klinik olarak anlamlı GTK toksisiteleri aritmi ve motor nöropatiyi içermektedir. Tek gününde ve uygulamadan sonraki günde kortikosteroid ajan olarak pemetrekset ve beraberinde folik asit ve B 12 vitamini takviyesi uygulanmak üzere randomize verilmelidir. Verilen kortikosteroid oral olarak günde iki kez edilmiş ve tek ajan dosetaksel uygulanmak üzere randomize edilmiş hastaların %5'inden fazlasında bildirilmiş uygulanan 4 mg deksametazona eşdeğer olmalıdır. Toksisiteyi olan istenmeyen etkiler: Sık sık: Hemoglobin, lökosit, nötrofil, granülosit, bulantı, anoreksi, kusma, stomatit, azaltmak için pemetrekset ile tedavi edilen hastalara vitamin farenjit, diyare, yorgunluk, döküntü, kepeklenme. Yaygın: Trombosit, konstipasyon, ateş, SGPT (ALT), SGOT desteği de verilmelidir. Hastalar günlük olarak oral folik asit (AST), kaşıntı, alopesi. Pemetrekset kullanmak üzere randomize olan hastaların >%1 ve %5'inde (yaygın) veya folik asit içeren (350 ile 1000 mcg) multivitamin bildirilmiş olan klinik olarak anlamlı GTK toksisiteleri: Sensoriyel nöropati, motor nöropati, abdominal ağrı, kullanmalıdırlar. İlk pemetrekset dozundan önceki yedi günde artmış kreatinin, febril nötropeni, enfeksiyon olmaksızın nötropeni, alerjik reaksiyon/aşırı duyarlılık ve en az beş doz folik asit alınmalı ve bu doz uygulaması tüm tedavi multiform eritemdir. Pemetrekset kullanmak üzere randomize olan hastaların =<%1'inde bildirilmiş olan klinik kürü boyunca ve son pemetrekset dozundan sonra da 21 gün olarak anlamlı GTK toksisiteleri supraventriküler aritmiyi içermektedir. Tek ajan pemetrekset ile üç Faz 2 daha devam ettirilmelidir. Hastalara ilk pemetrekset dozundan çalışmasının birleştirilmiş sonuçları ve (n= 164) Faz 3 tek ajan pemetrekset çalışması arasında nötropeni önceki haftada ve bunun ardından her üç kürde i. m. B 12 (sırasıyla %12. 8'e karşılık %5. 3) ve alanin transaminaz yükselmesi (sırasıyla %15. 2'ye karşılık %1. 9) dışında klinik vitamini (1000 mcg) enjeksiyonu yapılmalıdır. Bunun dışında olarak anlamlı Grad 3 ve Grad 4 laboratuvar toksisiteleri benzer olmuştur. Bu farklılıklar hasta pemetrekset uygulaması ile aynı günde ek B 12 vitamini popülasyonundaki farklılığa bağlı olarak ortaya çıkmış olabilir. Çünkü Faz 2 çalışmaları hem daha önce enjeksiyonları da uygulanabilir. Pemetrekset uygulanan hastalar kemoterapi almamış hem de daha önce yoğun şekilde tedavi uygulanmış, önceden mevcut karaciğer her dozdan önce trombosit sayımını da içeren, tam kan sayımı metastazları ve/veya anormal başlangıç karaciğer fonksiyon testleri bulunan meme kanseri hastalarını ile izlenmelidir. Bir sonraki kürün başlangıcındaki doz ayarlaması içermiştir. bir önceki tedavi küründeki en düşük hematolojik sayımlara veya maksimum hematolojik olmayan toksisiteye dayanarak yapılmalıdır. Laboratuvar bulguları düzelene kadar tedavi ertelenebilir. Çocuklarda güvenilirlik ve etkinliği araştırılmamış olduğundan, pemetreksetin 18 yaşın altındaki hastalarda kullanılması önerilmemektedir.

ALKİLLEYİCİ İLAÇLAR ENDİKASYONLAR CISPLATIN EBEWE IV Flakon(Sisplatin etken maddesidir. ) Sisplatin, metastatik, nonseminomatöz germ

ALKİLLEYİCİ İLAÇLAR ENDİKASYONLAR CISPLATIN EBEWE IV Flakon(Sisplatin etken maddesidir. ) Sisplatin, metastatik, nonseminomatöz germ hücreli karsinom, primer veya ileri evredeki ve refrakter over kanserleri, mesane kanserleri ve baş - boyunun skuamöz hücreli kanserlerinde endikedir. Hodgkin ve non-Hodgkin lenfoma, nöroblastoma, sarkoma, idrar kesesi, mide, akciğer, Gebelikte, ağır kemik iliği özofagus, serviks ve prostat depresyonu olan hastalarda, kanserlerinde, miyeloma, ağır böbrek yetmezliği olan melanoma, küçük hücreli akciğer hastalarda ve sisplatine aşırı kanserleri ve osteosarkomanın duyarlılığı olduğu önceden tedavisinde endikedir. Sisplatin bilinen hastalarda metastatik testiküler kanser kontrendikedir. tedavisinde diğer antineoplastik ajanlar ile birlikte kombinasyon şeklinde endikedir. Sisplatinin vinblastin ve bleomisin ile kombinasyonunun oldukça etkili olduğu bildirilmiştir. Sisplatin akciğer karsinomunda da kombinasyon şeklinde endikedir. KONTRENDİKASYONLAR Sisplatin uygulamasından 2 -12 saat öncesi ve uygulamadan en az 6 saat sonrasına kadar yeterli hidratasyon sürdürülmelidir. Erişkin ve çocuklarda: Sisplatin dozu hastalığa, beklenilen terapötik etkiye, bireysel yanıta ve birlikte kullanılan diğer kemoterapötik ajanlara bağlıdır. Genel dozaj şeması erişkin ve çocukların çoğuna uygulanabilir. Sisplatin 6 -8 saatlik bir sürede i. v. infüzyonla bir defada uygulanmalıdır. Erişkin ve çocuklarda sisplatinin önerilen dozu her 3 -4 haftada bir tek i. v. doz şeklinde 50 -120 mg/m 2'dir ya da her 3 -4 haftada bir 5 gün boyunca günde i. v. olarak 15 -20 mg/m 2'dir. Eğer ilaç diğer kemoterapötik ajanlarla birlikte kullanılacaksa dozaj ayarlanmalıdır. Sisplatinin genel dozu her 3 -4 haftada bir 20 mg/m 2 yükseltilir. Böbrek yetmezliği olan veya kemik iliği fonksiyonları baskılanmış hastalarda dozaj azaltılmalıdır. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Şok: Şok nadiren ortaya çıkabilir. Hastaların bakımı çok büyük dikkatle ve tam gözetim altında yapılmalıdır. Bir anormallik durumunda ikinci tedavi kürü durdurulmalı ve uygun önlemler alınmalıdır. Gastrointestinal: Hemen tüm hastalarda bulantı, kusma, iştahsızlık ve stomatit'ten şikayetçi olur. Diyare, karın ağrısı ve kabızlık gibi diğer gastrointestinal semptomlar da bazen görülebilir. Üriner: Bazı vakalarda böbrek yetmezliği görülebildiğinden, hastalar böyle bir değişiklik açısından sıkı kontrol altında bulundurulmalıdır. BUN, serum kreatinin ve kreatinin klirensi değerleri gibi laboratuvar parametrelerinde bir anormallik saptağında tedavinin kesilmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekir. Hematüri ve idrarda protein gibi diğer bozukluklarda ortaya çıkabilir. Hematolojik: Pansitopeni, lökopeni, trombositopeni ve anemi görülebilir. Otolojik: Yüksek frekanslı seslerde işitme kaybı, sağırlık ve tinnitus ortaya çıkabilir. Doz yükseltildikçe işitme organı bozuklukları sıklığıda artar. Bilhassa, günde 80 mg/m 2 ve total doz olarak 300 mg/m 2'nin üzerinde uygulandığında vakalarda eğilim belirgin hale gelebilir, bu yüzden hastalar sıkı gözlem altında bulundurulmalıdırlar. Psiko-nörolojik: Ekstremitelerde uyuşma gibi periferik sinir sistemi semptomları, konuşma bozuklukları, baş ağrısı, seyrek olarak da tat alma bozukluğu ortaya çıkabilir. Buna ek olarak nadiren görme bozuklukları (papilla ödemi, retrobulber nörit, kortikal körlük gibi), sık olmayarak da bilinç bozuklukları ve konvülsiyonlar görülebilir. Bu vakalarda uygulamaya devam edilmemelidir. Aşırı Duyarlılık: Döküntü, anafilaktoid belirtiler ortaya çıkabilir. Sıcak basmaları seyrek görülür. Karaciğer: SGOT, SGPT, üre, alkali fosfataz gibi karaciğer fonksiyon testlerinin değerlerinde yükselme gibi bozukluklar bazen görülebilir. Kardiyovaksüler Bozukluklar: Seyrek vakalarda konjestif kalp yetmezliği, palpitasyon, taşikardi ve atriyal fibrilasyon görülebilir. Elektrolitler: Sodyum, potasyum, klor, kalsiyum, fosfor ve magnezyum gibi elektrolitlerde bozukluklar ortaya çıkabilir. Diğer Değişiklikler: Bazı vakalarda genel durum bozukluğu, baş dönmesi, alopesi, ateş, jeneralize ödem, hipotansiyon, hıçkırık, hipomagnesemi ve hipokalsemi ortaya çıkabilir.

ALKİLLEYİCİ İLAÇLAR ENDİKASYONLAR Sisplatin, metastatik, nonseminomatöz germ hücreli karsinom, primer veya ileri evredeki ve

ALKİLLEYİCİ İLAÇLAR ENDİKASYONLAR Sisplatin, metastatik, nonseminomatöz germ hücreli karsinom, primer veya ileri evredeki ve refrakter over kanserleri, mesane kanserleri ve baş - boyunun skuamöz hücreli kanserlerinde endikedir. Hodgkin ve non-Hodgkin lenfoma, nöroblastoma, sarkoma, idrar kesesi, mide, akciğer, Gebelikte, ağır kemik iliği özofagus, serviks ve prostat depresyonu olan hastalarda, kanserlerinde, miyeloma, CISPLATIN IV ağır böbrek yetmezliği olan Flakon(Sisplatin 2 melanoma, küçük hücreli akciğer hastalarda ve sisplatine aşırı kanserleri ve osteosarkomanın 5 mg etken duyarlılığı olduğu önceden tedavisinde endikedir. Sisplatin maddesidir. ) bilinen hastalarda metastatik testiküler kanser kontrendikedir. tedavisinde diğer antineoplastik ajanlar ile birlikte kombinasyon şeklinde endikedir. Sisplatinin vinblastin ve bleomisin ile kombinasyonunun oldukça etkili olduğu bildirilmiştir. Sisplatin akciğer karsinomunda da kombinasyon şeklinde endikedir. KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Şok: Şok nadiren ortaya çıkabilir. Hastaların bakımı çok büyük dikkatle ve tam gözetim altında yapılmalıdır. Bir anormallik durumunda ikinci tedavi kürü durdurulmalı ve uygun önlemler alınmalıdır. Gastrointestinal: Hemen Metastatik testis tümörleri: Diğer kemoterapötik ajanlarla tüm hastalarda bulantı, kusma, iştahsızlık ve stomatit'ten şikayetçi olur. Diyare, karın ağrısı ve kabızlık gibi diğer birlikte her kürde günlük doz 20 mg/m 2 i. v. 5 gün süreyle. gastrointestinal semptomlar da bazen görülebilir. Üriner: Bazı vakalarda böbrek yetmezliği görülebildiğinden, Metastatik yumurtalık tümörleri: Tek başına kullanıldığında her hastalar böyle bir değişiklik açısından sıkı kontrol altında bulundurulmalıdır. BUN, serum kreatinin ve kreatinin kürde 100 mg/m 2 i. v. dört haftada bir kez. Siklofosfamid ile klirensi değerleri gibi laboratuvar parametrelerinde bir anormallik saptağında tedavinin kesilmesi ve gerekli kombine tedavide sisplatin, her kürde 4 haftada bir (1 gün) 75önlemlerin alınması gerekir. Hematüri ve idrarda protein gibi diğer bozukluklarda ortaya çıkabilir. Hematolojik: 100 mg/m 2 i. v. 'dir. Bir ilaç uygulandıktan sonra diğeri uygulanır. Pansitopeni, lökopeni, trombositopeni ve anemi görülebilir. Otolojik: Yüksek frekanslı seslerde işitme kaybı, İlerlemiş mesane kanseri: Daha önceden uygulanmış radyoterapi sağırlık ve tinnitus ortaya çıkabilir. Doz yükseltildikçe işitme organı bozuklukları sıklığıda artar. Bilhassa, günde ve kemoterapiye göre, sisplatin tek başına her kürde 50 -100 80 mg/m 2 ve total doz olarak 300 mg/m 2'nin üzerinde uygulandığında vakalarda eğilim belirgin hale gelebilir, mg/m 2 i. v. 3 -4 haftada bir kez uygulanır. Yoğun tedavi gören bu yüzden hastalar sıkı gözlem altında bulundurulmalıdırlar. Psiko-nörolojik: Ekstremitelerde uyuşma gibi hastalarda başlangıç dozu her kürde 50 mg/m 2 i. v. dört haftada periferik sinir sistemi semptomları, konuşma bozuklukları, baş ağrısı, seyrek olarak da tat alma bozukluğu bir kez şeklinde önerilmektedir. Serum kreatinin düzeyi 1. 5 ortaya çıkabilir. Buna ek olarak nadiren görme bozuklukları (papilla ödemi, retrobulber nörit, kortikal körlük mg/100 ml altında, kanda üre düzeyi 25 mg/100 ml altında, gibi), sık olmayarak da bilinç bozuklukları ve konvülsiyonlar görülebilir. Bu vakalarda uygulamaya devam trombosit >=100000/mm 3, WBC >=4000/mm 3 ve işitme edilmemelidir. Aşırı Duyarlılık: Döküntü, anafilaktoid belirtiler ortaya çıkabilir. Sıcak basmaları seyrek görülür. keskinliği normal limitler içerisinde olmadıkça ikinci kür tedavi Karaciğer: SGOT, SGPT, üre, alkali fosfataz gibi karaciğer fonksiyon testlerinin değerlerinde yükselme gibi yapılmamalıdır. Clcr 10 -50 ml/dk: Normal dozun %50'si bozukluklar bazen görülebilir. Kardiyovaksüler Bozukluklar: Seyrek vakalarda konjestif kalp yetmezliği, uygulanmalıdır. Clcr <10 ml/dk: Uygulanmamalıdır. palpitasyon, taşikardi ve atriyal fibrilasyon görülebilir. Elektrolitler: Sodyum, potasyum, klor, kalsiyum, fosfor ve Hemodiyalizle kısmi olarak temizlenir; doz hemodiyaliz sonrası magnezyum gibi elektrolitlerde bozukluklar ortaya çıkabilir. Diğer Değişiklikler: Bazı vakalarda genel durum uygulanmalıdır. CAPD ve CAVH etkileri bilinmiyor. bozukluğu, baş dönmesi, alopesi, ateş, jeneralize ödem, hipotansiyon, hıçkırık, hipomagnesemi ve hipokalsemi ortaya çıkabilir.

ALKİLLEYİCİ İLAÇLAR ENDİKASYONLAR Sisplatin, metastatik, nonseminomatöz germ hücreli karsinom, primer veya ileri evredeki ve

ALKİLLEYİCİ İLAÇLAR ENDİKASYONLAR Sisplatin, metastatik, nonseminomatöz germ hücreli karsinom, primer veya ileri evredeki ve refrakter over kanserleri, mesane kanserleri ve baş - boyunun skuamöz hücreli kanserlerinde endikedir. Hodgkin ve non-Hodgkin lenfoma, nöroblastoma, sarkoma, idrar Gebelikte, ağır kemik iliği kesesi, mide, akciğer, özofagus, depresyonu olan hastalarda, serviks ve prostat kanserlerinde, CISPLATIN ağır böbrek yetmezliği olan DBL Flakon(sispla miyeloma, melanoma, küçük hastalarda ve sisplatine aşırı hücreli akciğer kanserleri ve tin etken duyarlılığı olduğu önceden osteosarkomanın tedavisinde maddesidir. ) bilinen hastalarda endikedir. Sisplatin metastatik kontrendikedir. testiküler kanser tedavisinde diğer antineoplastik ajanlar ile birlikte kombinasyon şeklinde endikedir. Sisplatinin vinblastin ve bleomisin ile kombinasyonunun oldukça etkili olduğu bildirilmiştir. Sisplatin akciğer karsinomunda da kombinasyon şeklinde endikedir. KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Şok: Şok nadiren ortaya çıkabilir. Hastaların bakımı çok büyük dikkatle ve tam gözetim altında yapılmalıdır. Bir anormallik durumunda ikinci tedavi kürü durdurulmalı ve uygun önlemler alınmalıdır. Gastrointestinal: Hemen tüm hastalarda bulantı, kusma, iştahsızlık ve stomatit'ten şikayetçi olur. Diyare, karın ağrısı ve kabızlık gibi diğer gastrointestinal semptomlar da bazen görülebilir. Üriner: Bazı vakalarda böbrek yetmezliği görülebildiğinden, hastalar böyle bir değişiklik açısından sıkı kontrol altında bulundurulmalıdır. BUN, serum kreatinin ve kreatinin klirensi değerleri gibi laboratuvar parametrelerinde bir anormallik saptağında tedavinin kesilmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekir. Hematüri ve idrarda protein gibi diğer bozukluklarda ortaya çıkabilir. Hematolojik: Pansitopeni, lökopeni, trombositopeni ve anemi görülebilir. Otolojik: Yüksek frekanslı seslerde işitme kaybı, sağırlık ve tinnitus ortaya çıkabilir. Doz Cisplatin 6 -8 saat sürelik i. v. infüzyon halinde verilmelidir. Tek yükseltildikçe işitme organı bozuklukları sıklığıda artar. Bilhassa, günde 80 mg/m 2 ve total doz olarak 300 ajanlık tedavi kullanıldığında erişkinler ve çocuklarda doz, 3 -4 mg/m 2'nin üzerinde uygulandığında vakalarda eğilim belirgin hale gelebilir, bu yüzden hastalar sıkı gözlem haftada bir 50 -100 mg/m 2'lik i. v. tek doz veya yine 3 -4 haftadaaltında bulundurulmalıdırlar. Psiko-nörolojik: Ekstremitelerde uyuşma gibi periferik sinir sistemi bir 5 gün süreyle günlük infüzyon halinde 15 -20 mg/m 2'dir. semptomları, konuşma bozuklukları, baş ağrısı, seyrek olarak da tat alma bozukluğu ortaya çıkabilir. Buna ek olarak nadiren görme bozuklukları (papilla ödemi, retrobulber nörit, kortikal körlük gibi), sık olmayarak da bilinç bozuklukları ve konvülsiyonlar görülebilir. Bu vakalarda uygulamaya devam edilmemelidir. Aşırı Duyarlılık: Döküntü, anafilaktoid belirtiler ortaya çıkabilir. Sıcak basmaları seyrek görülür. Karaciğer: SGOT, SGPT, üre, alkali fosfataz gibi karaciğer fonksiyon testlerinin değerlerinde yükselme gibi bozukluklar bazen görülebilir. Kardiyovaksüler Bozukluklar: Seyrek vakalarda konjestif kalp yetmezliği, palpitasyon, taşikardi ve atriyal fibrilasyon görülebilir. Elektrolitler: Sodyum, potasyum, klor, kalsiyum, fosfor ve magnezyum gibi elektrolitlerde bozukluklar ortaya çıkabilir. Diğer Değişiklikler: Bazı vakalarda genel durum bozukluğu, baş dönmesi, alopesi, ateş, jeneralize ödem, hipotansiyon, hıçkırık, hipomagnesemi ve hipokalsemi ortaya çıkabilir.

ALKİLLEYİCİ İLAÇLAR ENDİKASYONLAR Sisplatin, metastatik, nonseminomatöz germ hücreli karsinom, primer veya ileri evredeki ve

ALKİLLEYİCİ İLAÇLAR ENDİKASYONLAR Sisplatin, metastatik, nonseminomatöz germ hücreli karsinom, primer veya ileri evredeki ve refrakter over kanserleri, mesane kanserleri ve baş - boyunun skuamöz hücreli kanserlerinde endikedir. Hodgkin ve non-Hodgkin lenfoma, nöroblastoma, sarkoma, idrar Gebelikte, ağır kemik iliği kesesi, mide, akciğer, özofagus, CISPLATIN depresyonu olan hastalarda, serviks ve prostat kanserlerinde, TEVA IV ağır böbrek yetmezliği olan miyeloma, melanoma, küçük Flakon(Sisplatin hastalarda ve sisplatine aşırı hücreli akciğer kanserleri ve etken duyarlılığı olduğu önceden osteosarkomanın tedavisinde maddesidir. ) bilinen hastalarda endikedir. Sisplatin metastatik kontrendikedir. testiküler kanser tedavisinde diğer antineoplastik ajanlar ile birlikte kombinasyon şeklinde endikedir. Sisplatinin vinblastin ve bleomisin ile kombinasyonunun oldukça etkili olduğu bildirilmiştir. Sisplatin akciğer karsinomunda da kombinasyon şeklinde endikedir. KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Şok: Şok nadiren ortaya çıkabilir. Hastaların bakımı çok büyük dikkatle ve tam gözetim altında yapılmalıdır. Bir anormallik durumunda ikinci tedavi kürü durdurulmalı ve uygun önlemler alınmalıdır. Gastrointestinal: Hemen tüm hastalarda bulantı, kusma, iştahsızlık ve stomatit'ten şikayetçi olur. Diyare, karın ağrısı ve kabızlık Tek başına veya diğer antineoplastik ilaçlarla birlikte 20 -120 gibi diğer gastrointestinal semptomlar da bazen görülebilir. Üriner: Bazı vakalarda böbrek yetmezliği mg/m 2 arasında değişen dozlarda verilebilir. Önerilen doz görülebildiğinden, hastalar böyle bir değişiklik açısından sıkı kontrol altında bulundurulmalıdır. BUN, serum hastaya verilmeden 8 -12 saat önce infüzyon 1 -2 litre sıvı kreatinin ve kreatinin klirensi değerleri gibi laboratuvar parametrelerinde bir anormallik saptağında tedavinin verilerek hidrasyon uygulanır. Metastaz Testis Tümörleri: Sisplatin: Günde 20 mg/m 2 i. v. olarak 5 gün uygulanır. Doz her kesilmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekir. Hematüri ve idrarda protein gibi diğer bozukluklarda ortaya 3 haftada bir 3 defa daha verilir. Bleomisin: Haftada 30 ünite i. v. çıkabilir. Hematolojik: Pansitopeni, lökopeni, trombositopeni ve anemi görülebilir. Otolojik: Yüksek frekanslı seslerde işitme kaybı, sağırlık ve tinnitus ortaya çıkabilir. Doz yükseltildikçe işitme organı bozuklukları sıklığıda olarak (her haftanın 2. günü) 12 hafta arkaya verilir. artar. Bilhassa, günde 80 mg/m 2 ve total doz olarak 300 mg/m 2'nin üzerinde uygulandığında vakalarda eğilim Vinblastin: Haftada 2 defa haftanın 1. ve 2. günleri 0. 15 -0. 2 belirgin hale gelebilir, bu yüzden hastalar sıkı gözlem altında bulundurulmalıdırlar. Psiko-nörolojik: mg/kg i. v. olarak uygulanır (toplam 8 doz). Bu doz uygulamasına yanıt veren hastalarda 4 haftada bir 2 yıl süre ile Ekstremitelerde uyuşma gibi periferik sinir sistemi semptomları, konuşma bozuklukları, baş ağrısı, seyrek olarak da tat alma bozukluğu ortaya çıkabilir. Buna ek olarak nadiren görme bozuklukları (papilla ödemi, 0. 3 mg/kg i. v. olarak vinblastin uygulanabilir. Metastaz retrobulber nörit, kortikal körlük gibi), sık olmayarak da bilinç bozuklukları ve konvülsiyonlar görülebilir. Bu Yumurtalık Tümörleri: Sisplatin her 3 haftada bir haftanın 1. günü 50 mg/m 2 i. v. olarak uygulanır. Doksorubisin: Her 3 vakalarda uygulamaya devam edilmemelidir. Aşırı Duyarlılık: Döküntü, anafilaktoid belirtiler ortaya çıkabilir. haftada bir, haftanın 1. günü 50 mg/m 2 i. v. olarak uygulanır. Sıcak basmaları seyrek görülür. Karaciğer: SGOT, SGPT, üre, alkali fosfataz gibi karaciğer fonksiyon testlerinin Kombine tedavide sisplatin ve doksorubusin arkaya değerlerinde yükselme gibi bozukluklar bazen görülebilir. Kardiyovaksüler Bozukluklar: Seyrek vakalarda uygulanır. Sisplatin tek başına uygulanacaksa 4 haftada bir 100 konjestif kalp yetmezliği, palpitasyon, taşikardi ve atriyal fibrilasyon görülebilir. Elektrolitler: Sodyum, mg/m 2'lik doz verilerek 4 haftada bir tekrarlanır. potasyum, klor, kalsiyum, fosfor ve magnezyum gibi elektrolitlerde bozukluklar ortaya çıkabilir. Diğer Değişiklikler: Bazı vakalarda genel durum bozukluğu, baş dönmesi, alopesi, ateş, jeneralize ödem, hipotansiyon, hıçkırık, hipomagnesemi ve hipokalsemi ortaya çıkabilir.

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR Terapötik programın bir parçası Ağızda ülserasyon veya kemik olarak neoplozmanın çeşitli

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR Terapötik programın bir parçası Ağızda ülserasyon veya kemik olarak neoplozmanın çeşitli iliği depresyonu bulunduğu tiplerinin tedavisinde kullanılır. ADRİBLASTİNA Fla hallerde tekrarlanmamalıdır. Gerek akut ve gerekse kronik kon(Adriamisin lösemide yanıt alınmıştır. Lenfoma, Bazı hallerde ağızda HCl (Doksorubisin ülserasyon olmadan önce yumuşak nesiç sarkoması, HCl) 10 mg etken nöroblastoma, akciğer ve göğüs başlangıçta bir yanma hissi maddesiidr. ) olur ki, böyle bir durumda kanserleri bu ilacın uygulanmasından sonra gerilemiştir. ilacın tekrarı önerilmez. KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU Solid tümörlerde, kemik iliği normal olduğunda 3 haftalık aralıklarla ve 3 gün süreyle günde 0, 6 mg/kg veya 2 gün süreyle günde 0. 8 mg/kg ve akut lösemide başlangıç dozu 3 gün süreyle günde 0. 4 -0. 5 mg/kg'dır. Elde edilen antilösemik ve miyelosupresif etkiye göre bu tertip 2. ve hatta 3. defa, her enjeksiyon arası 7 -10 günden az olmamak üzere tekrarlanabilir. YAN ETKİSİ alopesi, ağızda ülserasyon, kemik iliği depresyonu meydana getirebilir. Bulantı, kusma, diyare gibi gastrointestinal bozukluklar görülebilir. Kalpte taşikardi, EKG'da T dalgasının düzlenmesi ve ST düşüklüğü gibi etkiler görülebilir. Hastaların %1'inde konjestif kalp yetersizliği görülmüştür. 550 mg/m 2'lik kümülatif bir dozdan sonra kardiyotoksisite ihtimali artar.

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ Over Kanseri: Caelyx hastalık ilerlemediği ve hastanın tedaviyi Over kanserli hastalar ile

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ Over Kanseri: Caelyx hastalık ilerlemediği ve hastanın tedaviyi Over kanserli hastalar ile yapılan klinik çalışmalarda (her 4 haftada bir 50 mg/m 2) en sık görülen yan etki tolere etmeyi devam ettirdiği sürece her 4 haftada bir 50 palmar-plantar eritrodisestezidir (PPE). PPE'nin görülme sıklığı %44 -46. 1'dir. Bu etkiler genelde hafif mg/m 2 dozunda i. v. yoldan uygulanır. İnfüzyon reaksiyonları olmakla birlikte, %17 -19. 5 oranında ciddi (III. Derece) vakalar rapor edilmiştir. Hayatı tehdit edici (IV. riskini en aza indirmek için, ilk doz 1 mg/dakika'dan daha hızlı Derece) vakaların insidansı <%1'dir. PPE nadir olarak tedavinin durdurulmasına yol açmıştır (%3. 7 -7). PPE verilmemelidir. Eğer hiçbir infüzyon reaksiyonu gözlenmez ise, ağrılı, maküler erüpsiyonları ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU eritemli deri YAN ETKİSİile karakterizedir. Bu yan etki genellikle tedavinin ikinci veya daha sonraki infüzyonlar 60 dakikalık bir zaman dilimi içinde üçüncü siklusundan sonra gözlenir. PPE profilaksisi ve tedavisinde günde 50 -150 mg piridoksin ve uygulanabilir. İnfüzyon reaksiyonu gelişen hastalarda: Toplam kortikosteroidler kullanılmıştır fakat bu tedavi şekli faz III çalışmalarla incelenmemiştir. PPE'yi önlemek ve dozun %5'i ilk 15 dakika içinde verilmelidir. Eğer reaksiyon tedavi etmek için diğer stratejiler arasında doksorubisin uygulamasından 4 veya 7 gün sonra başlayarak el gelişmeksizin tolere edilebilirse sonraki 15 dakikada infüzyon Platin esaslı kemoterapi ve ayaklara soğuk su uygulamak (suya batırma, banyo veya yüzme), aşırı ısı/sıcak sudan koruma ve sıkı hızı iki katına çıkarılmalıdır. Eğer tolere edilebilirse, toplam rejimlerinden cevap alınamayan çorap, eldiven, ayakkabı giyilmesinden kaçınılması suretiyle el ve ayakları serin tutmak yer almaktadır. PPE doz takip eden 1 saat içerisinde (toplam 90 dakika) kadınlarda, ilerlemiş over kanseri gelişmesi, doz miktarı ve aralıkları ile ilişkili görünmektedir. Bu reaksiyon bazı hastalarda şiddetli ve zayıf bitirilmelidir. AIDS-KS hastaları: Caelyx her 2 -3 haftada bir 20 tedavisinde endikedir. AIDS'e bağlı düşürücü olabilir ve tedavinin kesilmesini gerektirebilir. Diğer sıklıkla görülen yan etkiler, stomatit/mukozit mg/m 2 dozda i. v. olarak verilmelidir. İlaç birikimi ve yüksek Kaposi Sarkomunda (KS) düşük Bileşenlerine veya ve bulantı; AIDS-KS hastalarında (her 2 haftada bir 20 mg/m 2) miyelosupresyondur (çoğunlukla lökopeni toksisite önlenemeyeceği için, 10 günden kısa aralıklardan CD 4 sayımı (<200 CD 4 doksorubisin HCl şeklinde). Tedavi edilen hastaların %5'inden fazlasında rapor edilen tedaviye bağlı istenmeyen lenfositi/mm 3) ve yaygın formülasyonlarına karşı aşırı sakınılmalıdır. Terapötik bir cevaba ulaşılabilmesi için, hastalar etkiler: Asteni, eritem, bitkinlik, ateş, güçsüzlük, muköz membran bozukluğu, ağrı, karın ağrısı, anoreksi, 2 -3 ay boyunca tedavi edilmelidir. Terapötik cevabı sürdürmek CAELYX İnfüzyon mukokütanöz veya viseral duyarlılık reaksiyonları kabızlık, diyare, dispepsi, ağızda ülserasyon, mukozit NOS, bulantı, stomatit, kusma, lökopeni , anemi, için, tedavi, ihtiyaç duyulduğu sürece devam ettirilmelidir. Solüsyonu(Dokso tutulumu olan hastalarda da gösteren hastalarda ve nötropeni, trombositopeni, parestezi, somnolans, farenjit, alopesi, kuru cilt, PPE, anormal pigmentasyon, Tüm hastalar: Hastalarda erken infüzyon reaksiyonu endikedir. Sistemik kemoterapide emziren kadınlarda rubisin HCl döküntü, renksiz deri. Hayatı tehdit edici (IV. Derece) hematolojik etkilerin insidansı sırasıyla %1. 6, %0. 4, (Lipozomal) 20 ilk ilaç olarak veya vinka alkaloidi, kontrendikedir. Lokal tedavi semptomu ve belirtileri gözlenirse infüzyon hemen %2. 9 ve %0. 2'dir. Lökopeniye bağlı sepsis seyrek olarak gözlenmiştir (%1). Büyüme faktörü desteğine nadir bleomisin ve konvansiyonel mg etken ya da sistemik alfa-interferon durdurularak uygun tedavi ajanları (antihistamin ve/veya kısa olarak (<%5) ve transfüzyon desteğine hastaların yaklaşık %15'inde ihtiyaç duyulmuştur. %1 -5 arasında doksorubisinden (veya diğer etkili kortikosteroidler) verilmeli ve infüzyona daha yavaş maddesidir. ) ile etkili bir şekilde tedavi bildirilen diğer istenmeyen etkiler; başağrısı, alerjik reaksiyon, titremeler, enfeksiyon, göğüs ağrısı, sırt antrasiklinlerden) en az ikisini olarak yeniden başlanmalıdır. PPE, stomatit veya hematolojik edilebilecek AIDS-KS ağrısı, kırıklık hali, vazodilatasyon, kardiyovasküler bozukluk, oral moniliyazis, ağızda ülserasyon, içeren bir kombinasyon ile tedavi hastalarında toksisite gibi advers olayları tedavi etmek için doz azaltılabilir özofajit, bulantı ve kusma, gastrit, disfaji, ağızda kuruluk, flatulans, gingivit, hipokromik anemi, periferik edilmesine rağmen hastalığı kullanılmamalıdır. veya geciktirilebilir. Karaciğer fonksiyonu bozuk hastalarda, ödem, kilo kaybı, dehidrasyon, kaşeksi, miyalji, sersemlik, uykusuzluk, anksiyete, nöropati, depresyon, ilerlemiş veya ilaçları tolere deneyim kazanılıncaya kadar, doz azaltılmalıdır. Tedavi hipertoni, dispne, öksürük artışı, vesikülobüllöz döküntü, kaşıntı, eksfoliyatif dermatit, ciltte bozukluklar, edememiş AIDS-KS hastalarında başladığında, eğer bilirubin 1. 2 -3 mg/dl arasında ise ilk doz makülopapüler döküntü, terleme, akne, herpes zoster, ciltte ülserasyon, konjunktivit, tat bozuklukları, idrar ikinci tercih olarak kullanılır. %25 oranında azaltılır. Eğer bilirubin >3 mg/dl ise ilk doz %50 yolu enfeksiyonu, disüri ve vajinittir. Doksorubisin ile sürdürülen klinik araştırmalarda ortaya çıkan klinik azaltılır. Hasta ilk dozu, serum bilirubininde veya karaciğer olarak anlamlı laboratuvar anormallikleri, total bilirubinde (genellikle karaciğer metastazı olan hastalarda) enzimlerinde artış olmadan tolere edebilirse, 2. siklusdaki doz (%5) ve serum kreatinin düzeyinde (%5) artışları içermiştir. AST'de yükselmeler daha az sıklıkta bildirilmiştir bir sonraki doz düzeyine yükseltilebilir. Örneğin ilk doz %25 (<%1). En sık görülen yan etkinin, hastaların yaklaşık yarısında gözlenen miyelosupresyon olduğu azaltılmışsa 2. siklusta tam doza çıkarılır; ilk doz %50 görülmüştür. Lökopeni, bu popülasyonda en sık karşılan istenmeyen etkidir; nötropeni , anemi ve azaltılmışsa 2. siklusta tam dozun %75'ine çıkarılır. Tolere trombositopeni gözlenmiştir. Bu etkiler, tedavinin erken dönemlerinde ortaya çıkabilir. Hematolojik edildiği takdirde doz daha sonraki sikluslarda tam doza toksisite doz azaltılmasını, tedavinin askıya alınmasını ya da geciktirilmesini gerektirebilir. Hastalarda yükseltilebilir. Caelyx karaciğer metastazı olan ve biluribin ve mutlak nötrofil sayımı <1, 000/mm 3 ve/veya trombosit sayımı <50, 000/mm 3 olduğunda, tedavi geçici olarak karaciğer enzimleri normalin üst sınırının 4 katına kadar durdurulmalıdır. başlanmalıdır. İntramüsküler veya subkutan yolla verilmemelidir. yükseldiği hastalarda uygulanabilir. .

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ En sık kullanılan doz şeması, üç

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ En sık kullanılan doz şeması, üç haftada bir 60 -75 mg/m 2'lik miktarın tek dozda intravenöz enjeksiyon uygulanmasıdır. Daha az sıklıkla kalp yetersizliği oluşturduğu bildirilen alternatif doz şeması, haftada 20 mg/m 2 dozdur. 3 -4 haftada bir, 3 gün süreyle, Terapötik programın bir parçası Ağızda ülserasyon veya kemik günde 20 -30 mg/m 2 olarak ta kullanılmaktadır. Doz, ileri yaşa olarak neoplozmanın çeşitli tiplerinin bağlı kemik iliği yetersizliği, tedavi öncesi mevcut olan veya iliği depresyonu bulunduğu DOXORUBICIN- tedavisinde kullanılır. Gerek akut ve hallerde tekrarlanmamalıdır. neoplastik kemik iliği infiltrasyonuna bağlı kemik iliği yetersizliği alopesi, ağızda ülserasyon, kemik iliği depresyonu meydana getirebilir. Bulantı, kusma, diyare gibi gastrointestinal Dabur Flakon(Adri gerekse kronik lösemide yanıt Bazı hallerde ağızda ülserasyon olan hastalarda azaltılmalıdır. Doz; serum bilirübini 12 -30 mcg/ml bozukluklar görülebilir. Kalpte taşikardi, EKG'da T dalgasının düzlenmesi ve ST düşüklüğü gibi etkiler görülebilir. amisin HCl alınmıştır. Lenfoma, yumuşak nesiç olmadan önce başlangıçta bir ise %50, 30 mcg/ml ve üzerinde ise %75 azaltılmalıdır. İntravenöz Hastaların %1'inde konjestif kalp yetersizliği görülmüştür. 550 mg/m 2'lik kümülatif bir dozdan sonra (Doksorubisin HCl) sarkoması, nöroblastoma, akciğer ve yanma hissi olur ki, böyle bir yolla uygulanan Doxorubicin-Dabur'un toplam dozu 550 mg/m 2'yi kardiyotoksisite ihtimali artar. etken maddesidir. )göğüs kanserleri bu ilacın aşmamalıdır. Göğüs bölgesine radyoterapi yapılmış veya başka durumda ilacın tekrarı uygulanmasından sonra gerilemiştir. önerilmez. kardiyotoksik ilaç tedavisi alan hastalar için, toplam dozun 450 mg/m 2'de sınırlandırılması önerilmektedir. %0. 9 Na. Cl veya %5 dekstroz enfüzyonu setinden yavaş-yavaş uygulanmalıdır. Doz, 3 -5 dakikadan daha kısa sürede uygulanmamalıdır.

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Doksorubisin hidroklorür, sadece iv uygulama için

ANTİKANSER ANTİBİYOTİKLERİ ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Doksorubisin hidroklorür, sadece iv uygulama için hazırlanmıştır. İlacın, %5'lik dekstroz ya da %0. 9'luk sodyum klorür enjeksiyonu ile seyreltilip, kelebek iğneden tercihen büyük bir vene yavaş bir şekilde uygulanması önerilir. Mümkünse, lenfatik drenaj veya eklemler üzerindeki venlerden kaçınmalıdır. Enjeksiyon hızı, venlerin bulunduğu Terapötik programın bir parçası yerlere ve enjekte edilecek doza bağlıdır. Ama yine de 3 -5 Ağızda ülserasyon veya olarak neoplozmanın çeşitli dakikadan daha az olmamalıdır. Doz doksorubisin tiplerinin tedavisinde kullanılır. kemik iliği depresyonu hidroklorürün toplam doz limiti 550 mg/m 2'dir. Siklofosfamid DOXOGerek akut ve gerekse kronik bulunduğu hallerde gibi kardiyotoksik özelliğe sahip diğer ajanlarla aynı anda TEVA Flakon(Adri alopesi, ağızda ülserasyon, kemik iliği depresyonu meydana getirebilir. Bulantı, kusma, diyare gibi lösemide yanıt alınmıştır. tekrarlanmamalıdır. Bazı tedavi edilen ya da mediastinal alanda radyoterapi görmüş gastrointestinal bozukluklar görülebilir. Kalpte taşikardi, EKG'da T dalgasının düzlenmesi ve ST düşüklüğü amisin HCl Lenfoma, yumuşak nesiç hallerde ağızda ülserasyon hastalarda bu limit daha azdır (400 mg/m 2). Önerilen doz, 21 gibi etkiler görülebilir. Hastaların %1'inde konjestif kalp yetersizliği görülmüştür. 550 mg/m 2'lik kümülatif (Doksorubisin sarkoması, nöroblastoma, akciğer olmadan önce başlangıçta bir gün aralıklarda tek doz olarak intavenöz enjeksiyon ile 60 -75 bir dozdan sonra kardiyotoksisite ihtimali artar. HCl) etken ve göğüs kanserleri bu ilacın yanma hissi olur ki, böyle bir mg/m 2'dir. Neoplastik ilik infiltrasyonu, irradyasyon ya da maddesidir. ) uygulanmasından sonra durumda ilacın tekrarı kemoterapiden önce ve yaşlılığa bağlı olarak yetersiz kemik gerilemiştir. önerilmez. iliği rezervine sahip hastalarda doz düşüktür. Alternatif doz aralığı; haftalık dozlarda olacak şekilde 20 mg/m 2, her 4 haftada tekrarlanmak üzere arkaya üç gün, günde 30 mg/m 2. Bilirubin seviyesi yüksek hastalarda, doksorubisin hidroklorür dozu: Serum bilirubin 1. 2 -3 mg/dl ise, önerilen dozun %50'si; serum bilirubin >3 mg/dl ise, önerilen dozun %20'si.

HORMON ANTAAGONİSTLERİ ENDİKASYONLAR NOLVADEX Film Tablet(Tamoksife Meme kanserinde endikedir. n sitrat 10 mg etken

HORMON ANTAAGONİSTLERİ ENDİKASYONLAR NOLVADEX Film Tablet(Tamoksife Meme kanserinde endikedir. n sitrat 10 mg etken maddesidir. ) KONTRENDİKASYONLAR İlaca karşı hassasiyeti bilinen kişilerde kontrendikedir. Hamilelik sırasında verilmemelidir. Tamoksifen kullanan kadınlarda çok az sayıda düşük, fetüs ölümleri ve doğum hataları bildirilmiş fakat bu vakalar ile ilaç kullanımı arasında nedensel bir ilişki kurulamamıştır. Tamoksifen kullanan Meme kanserinde yetişkinler ve yaşlılarda günlük doz iki kez kadınlar, ilacı kullandıkları bölünmüş dozlar halinde veya günde bir kez tek doz olarak, sürece hamile kalmamaları günlük 20 -40 mg uygulanır. konusunda uyarılmalı ve eğer cinsel olarak aktiflerse hormonal olmayan bir doğum kontrol yöntemi kullanmaları önerilmelidir. Kullanım süresince ve tedavi bırakıldıktan iki ay sonrasına kadar hamile kalan kadınlar, tedavinin fetüs üzerinde muhtemel etkileri konusunda uyarılmalıdır. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Uzun süreli tedavi esnasında, çok sayıda yan etkiye rastlanmaz veya meme kanserinin tedavisinde kullanılan androjenler ve estrojenlerde olduğu kadar ciddi değildir. Bildirilen yan etkiler ilacın antiestrojenik etkisinden dolayı olanlar, sıcak basması, vajinal kanama ve pruritus vulvae gibi veya daha genel yan etkiler; gastrointestinal intolerans, tümörün alevlenmesi, sersemlik, deride kızarıklık ve duruma bağlı olarak sıvı retansiyonu ile alopesi şeklinde sınıflandırılabilir. Yan etkilerin şiddetli olduğu durumlarda, hastalığın kontrolünü kaybetmeksizin, dozajı az miktarda azaltarak yan etkileri kontrol etmek mümkündür. Kemik metastazı olan az sayıda hastada, tedavinin başlangıcında hiperkalsemi gelişmiştir. Platelet sayımında geçici ve genelde yalnızca 80. 000 -90. 000 mm 3 ve duruma göre daha altında düşüşler bildirilmiştir. Birkaç vakada, korneal değişimler, katarakt ve retinopati gibi görme bozuklukları belirlenmiştir. Uterus fibroidleri rapor edilmiştir. Premenopozal hastalarda duruma göre kistik over şişmesi gözlenmiştir. Tamoksifen uygulamasını takiben bazen anemi ve/veya trombositopeni ile birlikte lökopeni gözlenmiştir. Bazı vakalarda şiddetli olmak üzere nadiren nötropeni gözlenmiştir. Tedavi sırasında tromboembolik olaylar meydana geldiğine dair, seyrek bildirimlerde bulunulmuştur. Bu durumların malign olgularda daha yüksek insidansta meydana geldiği bilinmekle beraber nedensel bir ilişki kurulamamıştır.

HORMON ANTAAGONİSTLERİ ENDİKASYONLAR TADEX Tablet (Tamoksifen sitrat 10 mg etken maddesidir. ) Meme kanserinde

HORMON ANTAAGONİSTLERİ ENDİKASYONLAR TADEX Tablet (Tamoksifen sitrat 10 mg etken maddesidir. ) Meme kanserinde endikedir. KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ İlaca karşı hassasiyeti bilinen kişilerde kontrendikedir. Hamilelik sırasında verilmemelidir. Tamoksifen kullanan kadınlarda çok az sayıda düşük, fetüs ölümleri Uzun süreli tedavi esnasında, çok sayıda yan etkiye rastlanmaz veya meme kanserinin tedavisinde kullanılan ve doğum hataları bildirilmiş androjenler ve estrojenlerde olduğu kadar ciddi değildir. Bildirilen yan etkiler ilacın antiestrojenik fakat bu vakalar ile ilaç etkisinden dolayı olanlar, sıcak basması, vajinal kanama ve pruritus vulvae gibi veya daha genel yan etkiler; kullanımı arasında nedensel gastrointestinal intolerans, tümörün alevlenmesi, sersemlik, deride kızarıklık ve duruma bağlı olarak sıvı Meme kanserli hastalarda: Günlük doz 20 -40 mg'dır. 20 bir ilişki kurulamamıştır. retansiyonu ile alopesi şeklinde sınıflandırılabilir. Yan etkilerin şiddetli olduğu durumlarda, hastalığın mg'dan fazla olan günlük dozlar, gün içinde bölünmüş halde Tamoksifen kullanan kontrolünü kaybetmeksizin, dozajı az miktarda azaltarak yan etkileri kontrol etmek mümkündür. Kemik uygulanmalıdır. Karsinoma in situ: Doz 5 yıl boyunca günlük 20 kadınlar, ilacı kullandıkları metastazı olan az sayıda hastada, tedavinin başlangıcında hiperkalsemi gelişmiştir. Platelet sayımında geçici mg'dır. Yüksek riskli hastalarda meme kanseri insidansının sürece hamile kalmamaları ve genelde yalnızca 80. 000 -90. 000 mm 3 ve duruma göre daha altında düşüşler bildirilmiştir. Birkaç vakada, azaltılması: Doz 5 yıl boyunca günlük 20 mg'dır. Tabletler konusunda uyarılmalı ve eğer korneal değişimler, katarakt ve retinopati gibi görme bozuklukları belirlenmiştir. Uterus fibroidleri rapor bütün olarak ve bir miktar sıvı ile, yemekler sırasında cinsel olarak aktiflerse edilmiştir. Premenopozal hastalarda duruma göre kistik over şişmesi gözlenmiştir. Tamoksifen uygulamasını alınmalıdır. hormonal olmayan bir doğum takiben bazen anemi ve/veya trombositopeni ile birlikte lökopeni gözlenmiştir. Bazı vakalarda şiddetli kontrol yöntemi kullanmaları olmak üzere nadiren nötropeni gözlenmiştir. Tedavi sırasında tromboembolik olaylar meydana geldiğine önerilmelidir. Kullanım dair, seyrek bildirimlerde bulunulmuştur. Bu durumların malign olgularda daha yüksek insidansta meydana süresince ve tedavi geldiği bilinmekle beraber nedensel bir ilişki kurulamamıştır. bırakıldıktan iki ay sonrasına kadar hamile kalan kadınlar, tedavinin fetüs üzerinde muhtemel etkileri konusunda uyarılmalıdır.

HORMON ANTAAGONİSTLERİ ENDİKASYONLAR TAMOPLEX Tablet (Tamoksifen Meme kanserinde endikedir. sitrat etken maddesidir. ) KONTRENDİKASYONLAR

HORMON ANTAAGONİSTLERİ ENDİKASYONLAR TAMOPLEX Tablet (Tamoksifen Meme kanserinde endikedir. sitrat etken maddesidir. ) KONTRENDİKASYONLAR İlaca karşı hassasiyeti bilinen kişilerde kontrendikedir. Hamilelik sırasında verilmemelidir. Tamoksifen kullanan kadınlarda çok az sayıda düşük, fetüs ölümleri ve doğum hataları bildirilmiş fakat bu vakalar ile ilaç kullanımı arasında nedensel bir ilişki kurulamamıştır. Tamoksifen kullanan kadınlar, Önerilen başlangıç dozu günde 2 kez 10 mg'dır. Bir ay içinde ilacı kullandıkları sürece terapötik yanıt alınamazsa dozaj günde 2 kez 20 mg'a kadar hamile kalmamaları çıkartılmalıdır. Tedaviye yanıt 4 -10 hafta içinde görülür. konusunda uyarılmalı ve eğer cinsel olarak aktiflerse hormonal olmayan bir doğum kontrol yöntemi kullanmaları önerilmelidir. Kullanım süresince ve tedavi bırakıldıktan iki ay sonrasına kadar hamile kalan kadınlar, tedavinin fetüs üzerinde muhtemel etkileri konusunda uyarılmalıdır. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Uzun süreli tedavi esnasında, çok sayıda yan etkiye rastlanmaz veya meme kanserinin tedavisinde kullanılan androjenler ve estrojenlerde olduğu kadar ciddi değildir. Bildirilen yan etkiler ilacın antiestrojenik etkisinden dolayı olanlar, sıcak basması, vajinal kanama ve pruritus vulvae gibi veya daha genel yan etkiler; gastrointestinal intolerans, tümörün alevlenmesi, sersemlik, deride kızarıklık ve duruma bağlı olarak sıvı retansiyonu ile alopesi şeklinde sınıflandırılabilir. Yan etkilerin şiddetli olduğu durumlarda, hastalığın kontrolünü kaybetmeksizin, dozajı az miktarda azaltarak yan etkileri kontrol etmek mümkündür. Kemik metastazı olan az sayıda hastada, tedavinin başlangıcında hiperkalsemi gelişmiştir. Platelet sayımında geçici ve genelde yalnızca 80. 000 -90. 000 mm 3 ve duruma göre daha altında düşüşler bildirilmiştir. Birkaç vakada, korneal değişimler, katarakt ve retinopati gibi görme bozuklukları belirlenmiştir. Uterus fibroidleri rapor edilmiştir. Premenopozal hastalarda duruma göre kistik over şişmesi gözlenmiştir. Tamoksifen uygulamasını takiben bazen anemi ve/veya trombositopeni ile birlikte lökopeni gözlenmiştir. Bazı vakalarda şiddetli olmak üzere nadiren nötropeni gözlenmiştir. Tedavi sırasında tromboembolik olaylar meydana geldiğine dair, seyrek bildirimlerde bulunulmuştur. Bu durumların malign olgularda daha yüksek insidansta meydana geldiği bilinmekle beraber nedensel bir ilişki kurulamamıştır.

HORMON ANTAAGONİSTLERİ ENDİKASYONLAR TAMOXIFEN BP Tablet (Tamok Meme kanserinde endikedir. sifen sitrat 10 mg

HORMON ANTAAGONİSTLERİ ENDİKASYONLAR TAMOXIFEN BP Tablet (Tamok Meme kanserinde endikedir. sifen sitrat 10 mg etken maddesidir. ) KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Meme kanseri: Tamoksifenin önerilen günlük dozu normalde İlaca karşı hassasiyeti bilinen 20 mg'dır. 20 mg'ı aşan dozlar günde iki keze bölünerek kişilerde kontrendikedir. uygulanmalıdır (sabah ve akşam üzeri). Mevcut klinik bilgiler Hamilelik sırasında meme kanserinde 5 yıllık adjuvan tamoksifen tedavisini verilmemelidir. Tamoksifen desteklemektedir. İn situ duktal karsinom: Önerilen doz 5 yıl kullanan kadınlarda çok az süreyle günde 20 mg'dır. 50 yaş üstü aksiller nodülü pozitif sayıda düşük, fetüs ölümleri Uzun süreli tedavi esnasında, çok sayıda yan etkiye rastlanmaz veya meme kanserinin tedavisinde olan kadınlarda: Günde iki kez 10 mg önerilir. Yüksek risk ve doğum hataları bildirilmiş kullanılan androjenler ve estrojenlerde olduğu kadar ciddi değildir. Bildirilen yan etkiler ilacın grubu kadınlarda meme kanseri riskini düşürmek için: fakat bu vakalar ile ilaç antiestrojenik etkisinden dolayı olanlar, sıcak basması, vajinal kanama ve pruritus vulvae gibi veya daha Önerilen doz 5 yıl süreyle günde 20 mg'dır. 5 yıldan daha uzun kullanımı arasında nedensel genel yan etkiler; gastrointestinal intolerans, tümörün alevlenmesi, sersemlik, deride kızarıklık ve duruma süren tamoksifen tedavisini destekleyecek veri mevcut bir ilişki kurulamamıştır. bağlı olarak sıvı retansiyonu ile alopesi şeklinde sınıflandırılabilir. Yan etkilerin şiddetli olduğu durumlarda, değildir. Anovulatuvar infertilite: Anovular siklusu olan ancak Tamoksifen kullanan hastalığın kontrolünü kaybetmeksizin, dozajı az miktarda azaltarak yan etkileri kontrol etmek mümkündür. düzenli menstrüasyon gören kadınlarda tedavi menstrüal kadınlar, ilacı kullandıkları Kemik metastazı olan az sayıda hastada, tedavinin başlangıcında hiperkalsemi gelişmiştir. Platelet siklusun 2. , 3. , 4. ve 5. günlerinde verilmek üzere günlük 20 sürece hamile kalmamaları sayımında geçici ve genelde yalnızca 80. 000 -90. 000 mm 3 ve duruma göre daha altında düşüşler mg ile başlatılmalıdır. Eğer tedavi başarılı olmaz ise (tatmin konusunda uyarılmalı ve eğer bildirilmiştir. Birkaç vakada, korneal değişimler, katarakt ve retinopati gibi görme bozuklukları etmeyen bazal vücut ısısı kayıtları ya da yetersiz precinsel olarak aktiflerse belirlenmiştir. Uterus fibroidleri rapor edilmiştir. Premenopozal hastalarda duruma göre kistik over şişmesi ovulatuvar servikal mukus tespiti), takip eden adet hormonal olmayan bir gözlenmiştir. Tamoksifen uygulamasını takiben bazen anemi ve/veya trombositopeni ile birlikte lökopeni dönemlerinde doz günlük 40 mg'a ve sonra 80 mg'a doğum kontrol yöntemi gözlenmiştir. Bazı vakalarda şiddetli olmak üzere nadiren nötropeni gözlenmiştir. Tedavi sırasında yükseltilerek ilave tedavi kürleri uygulanabilir. Düzensiz kullanmaları önerilmelidir. tromboembolik olaylar meydana geldiğine dair, seyrek bildirimlerde bulunulmuştur. Bu durumların malign adetleri olan kadınlarda, tedaviye herhangi bir günde başlanır. Kullanım süresince ve tedavi olgularda daha yüksek insidansta meydana geldiği bilinmekle beraber nedensel bir ilişki kurulamamıştır. Eğer, ovülasyona ilişkin herhangi bir belirti gözlenmediyse bırakıldıktan iki ay sonrasına ilave tedavi kürlerine, 45 gün sonra yukarıda tarif edildiği kadar hamile kalan kadınlar, şekilde arttırılan dozajla başlanır. Eğer hasta menstrüasyon ile tedavinin fetüs üzerinde cevap verirse bir sonraki tedaviye siklusun ikinci gününde muhtemel etkileri konusunda başlanılır. Tamoxifen Tablet BP 10 mg, bir bardak suyla uyarılmalıdır. yutulmalıdır.

HORMON ANTAAGONİSTLERİ ENDİKASYONLAR TAMOXIFEN CELL Tablet(Tam Meme kanserinde endikedir. oksifen sitrat etken maddesidir. )

HORMON ANTAAGONİSTLERİ ENDİKASYONLAR TAMOXIFEN CELL Tablet(Tam Meme kanserinde endikedir. oksifen sitrat etken maddesidir. ) KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU İlaca karşı hassasiyeti bilinen kişilerde kontrendikedir. Hamilelik sırasında verilmemelidir. Tamoksifen kullanan kadınlarda çok az sayıda düşük, fetüs ölümleri ve doğum hataları bildirilmiş fakat bu vakalar ile ilaç kullanımı arasında nedensel Meme kanserli hastalarda: Günlük doz 20 -40 mg'dır. 20 bir ilişki kurulamamıştır. mg'dan fazla olan günlük dozlar, gün içinde bölünmüş halde Tamoksifen kullanan uygulanmalıdır. Karsinoma in situ: Doz 5 yıl boyunca günlük kadınlar, ilacı kullandıkları 20 mg'dır. Yüksek riskli hastalarda meme kanseri insidansının sürece hamile kalmamaları azaltılması: Doz 5 yıl boyunca günlük 20 mg'dır. Tabletler konusunda uyarılmalı ve eğer bütün olarak ve bir miktar sıvı ile, yemekler sırasında cinsel olarak aktiflerse alınmalıdır. hormonal olmayan bir doğum kontrol yöntemi kullanmaları önerilmelidir. Kullanım süresince ve tedavi bırakıldıktan iki ay sonrasına kadar hamile kalan kadınlar, tedavinin fetüs üzerinde muhtemel etkileri konusunda uyarılmalıdır. YAN ETKİSİ Uzun süreli tedavi esnasında, çok sayıda yan etkiye rastlanmaz veya meme kanserinin tedavisinde kullanılan androjenler ve estrojenlerde olduğu kadar ciddi değildir. Bildirilen yan etkiler ilacın antiestrojenik etkisinden dolayı olanlar, sıcak basması, vajinal kanama ve pruritus vulvae gibi veya daha genel yan etkiler; gastrointestinal intolerans, tümörün alevlenmesi, sersemlik, deride kızarıklık ve duruma bağlı olarak sıvı retansiyonu ile alopesi şeklinde sınıflandırılabilir. Yan etkilerin şiddetli olduğu durumlarda, hastalığın kontrolünü kaybetmeksizin, dozajı az miktarda azaltarak yan etkileri kontrol etmek mümkündür. Kemik metastazı olan az sayıda hastada, tedavinin başlangıcında hiperkalsemi gelişmiştir. Platelet sayımında geçici ve genelde yalnızca 80. 000 -90. 000 mm 3 ve duruma göre daha altında düşüşler bildirilmiştir. Birkaç vakada, korneal değişimler, katarakt ve retinopati gibi görme bozuklukları belirlenmiştir. Uterus fibroidleri rapor edilmiştir. Premenopozal hastalarda duruma göre kistik over şişmesi gözlenmiştir. Tamoksifen uygulamasını takiben bazen anemi ve/veya trombositopeni ile birlikte lökopeni gözlenmiştir. Bazı vakalarda şiddetli olmak üzere nadiren nötropeni gözlenmiştir. Tedavi sırasında tromboembolik olaylar meydana geldiğine dair, seyrek bildirimlerde bulunulmuştur. Bu durumların malign olgularda daha yüksek insidansta meydana geldiği bilinmekle beraber nedensel bir ilişki kurulamamıştır.

HORMON ANTAAGONİSTLERİ ENDİKASYONLAR TAMOXIFENTEVA Tablet(Tam Meme kanserinde endikedir. oksifen sitrat 10 mg etken maddesidir.

HORMON ANTAAGONİSTLERİ ENDİKASYONLAR TAMOXIFENTEVA Tablet(Tam Meme kanserinde endikedir. oksifen sitrat 10 mg etken maddesidir. ) KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU İlaca karşı hassasiyeti bilinen kişilerde kontrendikedir. Hamilelik sırasında verilmemelidir. Tamoksifen kullanan kadınlarda çok az sayıda düşük, fetüs ölümleri ve doğum hataları bildirilmiş fakat bu vakalar ile ilaç kullanımı arasında nedensel bir ilişki kurulamamıştır. Tamoksifen kullanan Günlük doz sabah ve akşam uygulanan 10 -20 mg'dır. Günde kadınlar, ilacı kullandıkları tek doz halinde 20 -40 mg olarak ta uygulanabilir. Tedaviye ilk sürece hamile kalmamaları yanıt genellikle başlangıçtan 1 -3 ay sonra sağlanır. konusunda uyarılmalı ve eğer cinsel olarak aktiflerse hormonal olmayan bir doğum kontrol yöntemi kullanmaları önerilmelidir. Kullanım süresince ve tedavi bırakıldıktan iki ay sonrasına kadar hamile kalan kadınlar, tedavinin fetüs üzerinde muhtemel etkileri konusunda uyarılmalıdır. YAN ETKİSİ Uzun süreli tedavi esnasında, çok sayıda yan etkiye rastlanmaz veya meme kanserinin tedavisinde kullanılan androjenler ve estrojenlerde olduğu kadar ciddi değildir. Bildirilen yan etkiler ilacın antiestrojenik etkisinden dolayı olanlar, sıcak basması, vajinal kanama ve pruritus vulvae gibi veya daha genel yan etkiler; gastrointestinal intolerans, tümörün alevlenmesi, sersemlik, deride kızarıklık ve duruma bağlı olarak sıvı retansiyonu ile alopesi şeklinde sınıflandırılabilir. Yan etkilerin şiddetli olduğu durumlarda, hastalığın kontrolünü kaybetmeksizin, dozajı az miktarda azaltarak yan etkileri kontrol etmek mümkündür. Kemik metastazı olan az sayıda hastada, tedavinin başlangıcında hiperkalsemi gelişmiştir. Platelet sayımında geçici ve genelde yalnızca 80. 000 -90. 000 mm 3 ve duruma göre daha altında düşüşler bildirilmiştir. Birkaç vakada, korneal değişimler, katarakt ve retinopati gibi görme bozuklukları belirlenmiştir. Uterus fibroidleri rapor edilmiştir. Premenopozal hastalarda duruma göre kistik over şişmesi gözlenmiştir. Tamoksifen uygulamasını takiben bazen anemi ve/veya trombositopeni ile birlikte lökopeni gözlenmiştir. Bazı vakalarda şiddetli olmak üzere nadiren nötropeni gözlenmiştir. Tedavi sırasında tromboembolik olaylar meydana geldiğine dair, seyrek bildirimlerde bulunulmuştur. Bu durumların malign olgularda daha yüksek insidansta meydana geldiği bilinmekle beraber nedensel bir ilişki kurulamamıştır.

HORMON ANTAAGONİSTLERİ ENDİKASYONLAR TAMOXİFENO GADOR Tablet(T amoksifen sitrat Meme kanserinde endikedir. etken maddesidir) KONTRENDİKASYONLAR

HORMON ANTAAGONİSTLERİ ENDİKASYONLAR TAMOXİFENO GADOR Tablet(T amoksifen sitrat Meme kanserinde endikedir. etken maddesidir) KONTRENDİKASYONLAR İlaca karşı hassasiyeti bilinen kişilerde kontrendikedir. Hamilelik sırasında verilmemelidir. Tamoksifen kullanan kadınlarda çok az sayıda düşük, fetüs ölümleri ve doğum hataları bildirilmiş fakat bu vakalar ile ilaç kullanımı arasında nedensel bir ilişki kurulamamıştır. Günde bir kez olmak üzere 20 mg'lık dozlarda başlanması Tamoksifen kullanan önerilir. Kullanımdan bir ay sonra eğer cevap alınamamışsa kadınlar, ilacı kullandıkları veya dozun arttırılması gereken durumlarda dozaj bir sürece hamile kalmamaları seferde alınmak üzere günde 40 mg'a yükseltilebilir. İlaç konusunda uyarılmalı ve çocuk hastalar için kullanılmamalıdır. Sadece erişkinlerin eğer cinsel olarak aktiflerse tedavisinde kullanılır. hormonal olmayan bir doğum kontrol yöntemi kullanmaları önerilmelidir. Kullanım süresince ve tedavi bırakıldıktan iki ay sonrasına kadar hamile kalan kadınlar, tedavinin fetüs üzerinde muhtemel etkileri konusunda uyarılmalıdır. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Uzun süreli tedavi esnasında, çok sayıda yan etkiye rastlanmaz veya meme kanserinin tedavisinde kullanılan androjenler ve estrojenlerde olduğu kadar ciddi değildir. Bildirilen yan etkiler ilacın antiestrojenik etkisinden dolayı olanlar, sıcak basması, vajinal kanama ve pruritus vulvae gibi veya daha genel yan etkiler; gastrointestinal intolerans, tümörün alevlenmesi, sersemlik, deride kızarıklık ve duruma bağlı olarak sıvı retansiyonu ile alopesi şeklinde sınıflandırılabilir. Yan etkilerin şiddetli olduğu durumlarda, hastalığın kontrolünü kaybetmeksizin, dozajı az miktarda azaltarak yan etkileri kontrol etmek mümkündür. Kemik metastazı olan az sayıda hastada, tedavinin başlangıcında hiperkalsemi gelişmiştir. Platelet sayımında geçici ve genelde yalnızca 80. 000 -90. 000 mm 3 ve duruma göre daha altında düşüşler bildirilmiştir. Birkaç vakada, korneal değişimler, katarakt ve retinopati gibi görme bozuklukları belirlenmiştir. Uterus fibroidleri rapor edilmiştir. Premenopozal hastalarda duruma göre kistik over şişmesi gözlenmiştir. Tamoksifen uygulamasını takiben bazen anemi ve/veya trombositopeni ile birlikte lökopeni gözlenmiştir. Bazı vakalarda şiddetli olmak üzere nadiren nötropeni gözlenmiştir. Tedavi sırasında tromboembolik olaylar meydana geldiğine dair, seyrek bildirimlerde bulunulmuştur. Bu durumların malign olgularda daha yüksek insidansta meydana geldiği bilinmekle beraber nedensel bir ilişki kurulamamıştır.

HER 2 İNHİBİTÖR ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Kardiyomiyopati, klinik uygulamada bazı hastalarda

HER 2 İNHİBİTÖR ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Kardiyomiyopati, klinik uygulamada bazı hastalarda anaflaksiyi de içeren hipersensitivite reaksiyonları, Herceptin tedavisine başlamadan önce HER 2 testi yapılması infüzyon reaksiyonları ve pulmoner olaylar bildirilmiştir. Bu reaksiyonlar Trastuzumab, spesifik olarak Herşarttır. Yükleme ve sonraki dozlar tek ajan kullanımı ve anaflaksi, anjiyoödem, bronkospazm, hipotansiyon, hipoksi, dispne, pulmoner infiltratlar, pulmoner 2 reseptörlerine bağlanan effüzyon, non-kardiyojenik pulmoner ödem ve akut resprituvar distress sendromu şeklinde olabilir. Tüm kemoterapi ajanları ile kombine olarak önerilir. Yükleme hümanize bir monoklonal dozu: Başlangıç için önerilen 4 mg/kg/vücut ağırlığı yükleme vücut: Karın ağrısı, travma hasarı, asteni, sırt ağrısı, göğüs ağrısı, üşüme, ateş, grip sendromu, başağrısı, antikordur. HER 2'yi yüksek dozundaki Herceptin 90 dakikalık intravenöz infüzyon olarak enfeksiyon, boyun ağrısı, ağrı. Kardiyovasküler: Vazodilatasyon. Sindirim sistemi: Anoreksi (iştahsızlık), düzeyde eksprese eden metastatik konstipasyon, diyare, dispepsi, şişkinlik, bulantı ve kusma, kusma. Metabolik: Periferik ödem, Trastuzumab veya ilacın uygulanır. Hastalar ateş ve üşüme veya infüzyon ile ilişkili meme kanserli hastaların ödem. Kas-iskelet sistemi: Artralji, miyalji. Sinir sistemi: Anksiyete, depresyon, baş dönmesi, uykusuzluk, içerdiği diğer yardımcı diğer semptomlar açısından gözlenmelidir. İnfüzyona ara HERCEPTIN Flako tedavisinde; metastatik hastalığı n(Trastuzumab 1 maddelerden herhangi birine verilmesi bu tip semptomların kontrol edilmesine yardımcı parestezi, uyuklama. Solunum sistemi: Astım, öksürük artması, dispne, epistaksis, akciğer bozuklukları, için bir veya daha çok kez karşı aşırı duyarlı olduğu olabilir. İnfüzyona semptomlar düzelince yeniden başlanabilir. plevral efüzyon, farenjit, rinit, sinüzit. Deri: Prüritus, döküntü. İlk infüzyonu sırasında hastaların yaklaşık 50 mg etken kemoterapi gören hastaların %40'ında çoğunlukla üşüme ve/veya ateşi içeren bir semptom kompleksi gözlenir. Bu semptomlar genelde maddesidir. ) bilinen hastalarda Sonraki dozlar: Önerilen, haftalık Herceptin dozu 2 tedavisinde tek ajan olarak ve mg/kg/vücut ağırlığıdır. Başlangıçtaki yükleme dozu iyi tolere hafif-orta şiddettedir. Tek başına trastuzumab ile tedavi edilen hastalarda orta-ağır şiddette kardiyak kontrendikedir. metastatik hastalığı için edilirse doz 30 dakikalık infüzyon olarak uygulanabilir. disfonksiyon (NYHA sınıf III/IV) sıklığı %5'dir. Tek ajan olarak uygulandıktan sonra hematolojik toksisite kemoterapi görmemiş hastaların İntravenöz yükleme veya bolus olarak uygulanmaz. Dekstroz enderdir ve WHO evre III lökopeni, trombositopeni ve anemi hastaların %1'inden azında görülmüştür. Tek tedavisinde taksanlarla kombine solüsyonu (%5) protein agregasyonuna yol açtığından ajan olarak uygulandıktan sonra hastaların %12'sinde WHO evre III veya IV hepatik toksisite gözlenmiştir. olarak endikedir. kullanılmamalıdır. Herceptin diğer ilaçlarla karıştırılmamalı Bu toksisite bu hastaların %60'ında karaciğer hastalığının ilerlemesi ile ilişkilendirilmiştir. WHO evre III veya seyreltilmemelidir. IV renal toksisite gözlenmemiştir. Tek ajan olarak uygulandıktan sonra hastaların %27'sinde diyare gelişmiştir.

GUT İLAÇLARI ENDİKASYONLAR Allopurinol primer veya sekonder gutla ilgili olan hiperüriseminin uzun süreli tedavisinde

GUT İLAÇLARI ENDİKASYONLAR Allopurinol primer veya sekonder gutla ilgili olan hiperüriseminin uzun süreli tedavisinde endikedir. Gut belirtisi olan veya olmayan primer veya sekonder ürik asit nefropatisinde hastalığın ilerlemesini önler. Günlük ürik asit atılımı 800 mg/gün (erkek hastalar) ve 750 mg/gün (kadın hastalar) Maligniteye bağlı olarak üzerindeki ve tekrarlayan kalsiyum ortaya çıkan sekonder ALLOGUT Tablet( oksalat taşı olan hastaların hiperürisemiler dışında Allopurinol 300 tedavisinde endikedir. Kanser çocuklarda ve daha önce kemoterapisi gören lösemi, mg etken allopurinole karşı şiddetli lenfoma ve diğer neoplastik maddesidir. ) reaksiyon göstermiş hastalıkları olan hastalarda kullanılmamalıdır. sekonder hiperüriseminin tedavisinde ve profilaksisinde endikedir. Allopurinol bu hastalarda akut ürik asit nefropatisi, böbrek taşları veya dokularda ürat birikimi gibi hiperürisemi komplikasyonlarını önler. KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Deri döküntüsü (genellikle makulopapüler) en genel yan etkidir. Eksfoliatif, ürtiker ve purpurik lezyonlar, Endikasyona göre günde 300 -600 mg uygulanır. Antineoplastik Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroz, dermatitis olan veya olmayan alopesi diğer yan tedavi sırasında günde başlangıçta 600 mg, idame dozu olarak etkilerdir. Deride döküntüler ve diğer yan etkiler görüldüğünde tedavi bırakılmalıdır. Bulantı, kusma, diyare ve 300 -400 mg önerilmekle beraber gerekli doz olayın durumuna aralıklı karın ağrısı gibi gastrointestinal belirtiler bildirilmiştir. Yaygın hipersensitiviti vaskülit veya nekrotik ve kandaki ürik asit düzeyine göre ayarlanmalıdır. Çocuklarda angitis nadir vasküler yan etkilerin örnekleridir. Allopurinol alan birkaç hastada periferal nöritis görülmüştür. önerilen başlangıç dozu 8 mg/kg'dır. Bu doz olgunun durumuna Özellikle böbrek ve karaciğer yetersizliği olan hastalarda tedavinin hemen kesilmesini gerektiren ateş, göre 20 mg/kg'a kadar artırılabilir. hipereozinofili, cilt döküntüsü, hepatik atak, böbrek fonksiyon bozukluğu gibi belirtiler gelişebilir. Ayrıca baş ağrısı, vertigo, jinekomasti, agranülositoz, hipereozinofili, nöropati, katarakt oluşabilir.

GUT İLAÇLARI ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Allopurinol primer veya sekonder gutla ilgili

GUT İLAÇLARI ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Allopurinol primer veya sekonder gutla ilgili olan hiperüriseminin uzun süreli tedavisinde endikedir. Gut belirtisi olan veya olmayan primer veya sekonder ürik asit nefropatisinde hastalığın ilerlemesini önler. Günlük ürik asit atılımı 800 mg/gün (erkek Hafif gutta günlük ortalama doz 200 -300 mg, orta şiddette Deri döküntüsü (genellikle makulopapüler) en genel yan etkidir. Eksfoliatif, ürtiker ve purpurik lezyonlar, hastalar) ve 750 mg/gün (kadın Maligniteye bağlı olarak gutta ise 400 -600 mg'dır. Uygun doz 2 eşit parçada ya da tek Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroz, dermatitis olan veya olmayan alopesi diğer yan hastalar) üzerindeki ve ortaya çıkan sekonder doz olarak uygulanabilir. Minimal efektif doz günde 100 -200 etkilerdir. Deride döküntüler ve diğer yan etkiler görüldüğünde tedavi bırakılmalıdır. Bulantı, kusma, tekrarlayan kalsiyum oksalat taşı ALLO-ÜRİK hiperürisemiler dışında mg, maksimal önerilen doz ise 800 mg'dır. Neoplastik diyare ve aralıklı karın ağrısı gibi gastrointestinal belirtiler bildirilmiştir. Yaygın hipersensitiviti vaskülit Tablet(Allopurin olan hastaların tedavisinde çocuklarda ve daha önce hastaların tedavisi sırasında ürik asit nefropatisinin veya nekrotik angitis nadir vasküler yan etkilerin örnekleridir. Allopurinol alan birkaç hastada periferal ol 300 mg etken endikedir. Kanser kemoterapisi allopurinole karşı şiddetli önlenmesinde 2 -3 gün süreyle günde 600 -800 mg uygulanır. nöritis görülmüştür. Özellikle böbrek ve karaciğer yetersizliği olan hastalarda tedavinin hemen gören lösemi, lenfoma ve diğer maddesidir. ) reaksiyon göstermiş Rekürran kalsiyum oksalat taşlarının profilaktik tedavisi için kesilmesini gerektiren ateş, hipereozinofili, cilt döküntüsü, hepatik atak, böbrek fonksiyon bozukluğu gibi neoplastik hastalıkları olan hastalarda kullanılmamalıdır. günde 200 -300 mg önerilir. Çocuklarda sekonder belirtiler gelişebilir. Ayrıca baş ağrısı, vertigo, jinekomasti, agranülositoz, hipereozinofili, nöropati, hastalarda sekonder hiperürisemilerde 6 -10 yaş günde 300 mg önerilir. katarakt oluşabilir. hiperüriseminin tedavisinde ve profilaksisinde endikedir. Allopurinol bu hastalarda akut ürik asit nefropatisi, böbrek taşları veya dokularda ürat birikimi gibi hiperürisemi komplikasyonlarını önler.

GUT İLACLARI ENDİKASYONLAR Allopurinol primer veya sekonder gutla ilgili olan hiperüriseminin uzun süreli tedavisinde

GUT İLACLARI ENDİKASYONLAR Allopurinol primer veya sekonder gutla ilgili olan hiperüriseminin uzun süreli tedavisinde endikedir. Gut belirtisi olan veya olmayan primer veya sekonder ürik asit nefropatisinde hastalığın ilerlemesini önler. Günlük ürik asit atılımı 800 mg/gün (erkek hastalar) ve 750 mg/gün (kadın hastalar) Maligniteye bağlı olarak üzerindeki ve tekrarlayan kalsiyum ortaya çıkan sekonder ALLOPİN Tablet(A oksalat taşı olan hastaların hiperürisemiler dışında llopurinol 300 mg tedavisinde endikedir. Kanser çocuklarda ve daha önce etken maddesidir. kemoterapisi gören lösemi, allopurinole karşı şiddetli lenfoma ve diğer neoplastik ) reaksiyon göstermiş hastalıkları olan hastalarda kullanılmamalıdır. sekonder hiperüriseminin tedavisinde ve profilaksisinde endikedir. Allopurinol bu hastalarda akut ürik asit nefropatisi, böbrek taşları veya dokularda ürat birikimi gibi hiperürisemi komplikasyonlarını önler. KONTRENDİKASYONLAR Etkili minimum doz günde 100 -200 mg ve önerilen en yüksek doz günde 800 mg'dır. Allopurinol dozajı hastalığın şiddetiyle değişir. Hafif gut olgularında ortalama dozaj 200 -300 mg/gün, orta derecedeki gut olgularında ortalama dozaj 400 -600 mg/gün, neoplastik hastalığın tedavisi sırasında ürik asit nefropatisinin önlenmesi için ortalama dozaj 600 -800 mg/gün olarak önerilir. VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Deri döküntüsü (genellikle makulopapüler) en genel yan etkidir. Eksfoliatif, ürtiker ve purpurik lezyonlar, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroz, dermatitis olan veya olmayan alopesi diğer yan etkilerdir. Deride döküntüler ve diğer yan etkiler görüldüğünde tedavi bırakılmalıdır. Bulantı, kusma, diyare ve aralıklı karın ağrısı gibi gastrointestinal belirtiler bildirilmiştir. Yaygın hipersensitiviti vaskülit veya nekrotik angitis nadir vasküler yan etkilerin örnekleridir. Allopurinol alan birkaç hastada periferal nöritis görülmüştür. Özellikle böbrek ve karaciğer yetersizliği olan hastalarda tedavinin hemen kesilmesini gerektiren ateş, hipereozinofili, cilt döküntüsü, hepatik atak, böbrek fonksiyon bozukluğu gibi belirtiler gelişebilir. Ayrıca baş ağrısı, vertigo, jinekomasti, agranülositoz, hipereozinofili, nöropati, katarakt oluşabilir.

GUT İLAÇLARI ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Allopurinol primer veya sekonder gutla ilgili

GUT İLAÇLARI ENDİKASYONLAR KONTRENDİKASYONLAR VERİLİŞ YOLU YAN ETKİSİ Allopurinol primer veya sekonder gutla ilgili olan hiperüriseminin uzun süreli tedavisinde endikedir. Gut belirtisi olan veya olmayan primer veya sekonder ürik asit nefropatisinde hastalığın ilerlemesini önler. Günlük ürik asit atılımı 800 mg/gün (erkek Hafif gutta günlük ortalama doz 200 -300 mg, orta şiddette Deri döküntüsü (genellikle makulopapüler) en genel yan etkidir. Eksfoliatif, ürtiker ve purpurik hastalar) ve 750 mg/gün (kadın gutta ise 400 -600 mg'dır. Uygun doz 2 eşit parçada ya da lezyonlar, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroz, dermatitis olan veya Maligniteye bağlı olarak hastalar) üzerindeki ve ortaya çıkan sekonder tek doz olarak uygulanabilir. Minimal efektif doz günde 100 olmayan alopesi diğer yan etkilerdir. Deride döküntüler ve diğer yan etkiler görüldüğünde tedavi ÜRİKOLİZ Tablet( tekrarlayan kalsiyum oksalat taşı -200 mg, maksimal önerilen doz ise 800 mg'dır. Neoplastik bırakılmalıdır. Bulantı, kusma, diyare ve aralıklı karın ağrısı gibi gastrointestinal belirtiler bildirilmiştir. hiperürisemiler dışında Allopurinol 300 olan hastaların tedavisinde çocuklarda ve daha önce hastaların tedavisi sırasında ürik asit nefropatisinin Yaygın hipersensitiviti vaskülit veya nekrotik angitis nadir vasküler yan etkilerin örnekleridir. endikedir. Kanser kemoterapisi mg etken allopurinole karşı şiddetli önlenmesinde 2 -3 gün süreyle günde 600 -800 mg uygulanır. Allopurinol alan birkaç hastada periferal nöritis görülmüştür. Özellikle böbrek ve karaciğer yetersizliği gören lösemi, lenfoma ve diğer maddesidir. ) Rekürran kalsiyum oksalat taşlarının profilaktik tedavisi için olan hastalarda tedavinin hemen kesilmesini gerektiren ateş, hipereozinofili, cilt döküntüsü, hepatik reaksiyon göstermiş neoplastik hastalıkları olan atak, böbrek fonksiyon bozukluğu gibi belirtiler gelişebilir. Ayrıca baş ağrısı, vertigo, hastalarda kullanılmamalıdır. günde 200 -300 mg önerilir. Çocuklarda sekonder hastalarda sekonder hiperürisemilerde 6 -10 yaş günde 300 mg önerilir. jinekomasti, agranülositoz, hipereozinofili, nöropati, katarakt oluşabilir. hiperüriseminin tedavisinde ve profilaksisinde endikedir. Allopurinol bu hastalarda akut ürik asit nefropatisi, böbrek taşları veya dokularda ürat birikimi gibi hiperürisemi komplikasyonlarını önler.

KAYNAKÇA • http: //www. onersuzer. net/eski/pdf/Ilac_etkilesim. pdf • Temel ve Klinik Farmakoloji Kitabı •

KAYNAKÇA • http: //www. onersuzer. net/eski/pdf/Ilac_etkilesim. pdf • Temel ve Klinik Farmakoloji Kitabı • https: //1 ilac. com/ • https: //www. ilacweb. com/ • https: //www. medikalhavuz. com/