TURZM VE EVRE evrenin Korunmas evre Mevzuatn Oluturan

  • Slides: 27
Download presentation
TURİZM VE ÇEVRE Çevrenin Korunması

TURİZM VE ÇEVRE Çevrenin Korunması

Çevre Mevzuatını Oluşturan Ulusal Yasalar Hukuk literatüründe çevre ilgili düzenlemeler değişik hukuk dallarının ortak

Çevre Mevzuatını Oluşturan Ulusal Yasalar Hukuk literatüründe çevre ilgili düzenlemeler değişik hukuk dallarının ortak alanına girmektedir. Bu nedenle çevre hukukunu hukukçular “karma hukuk” adı altında incelemektedirler. Çevre hukuku, uluslararası hukuktan ceza hukukuna, anayasa hukukundan medeni hukuka varıncaya kadar pek çok hukuk dalının uygulandığı bir alandır. Bu durum, çevre hukukunun başlı başına bir alan olmadığı ve kendine özgü düzenlemelere gereksinim bulunmadığı anlamına gelmemektedir. Çevrenin bütün endüstriyel ve yaşamsal aktivitelerin temelinde yer alması, çevre hukukunun çeşitli hukuk disiplinlerinin kurallarından oluşan karmaşık bir yapıya sahip olması sonucunu doğurmuştur. Kamusal bir nitelik taşıyan çevre sorunlarının çözümünde devlet doğrudan yetki sahibidir. Bu durum, çevre hukukunu özel hukuk sınırlarının dışına çıkartmaktadır. Fakat özel hukuk ilişkilerini de büyük ölçüde bünyesinde bulundurmaktadır. Bu yönü itibariyle kamu hukuku ve özel hukukun her ikisine özgü özelliklere sahiptir ve karma nitelikli yapısı belirgin bir hukuk dalıdır.

Çevre hukukunun temelini oluşturan başlıca hukuki düzenlemeler şunlardır: • Anayasa • Çevre Kanunu •

Çevre hukukunun temelini oluşturan başlıca hukuki düzenlemeler şunlardır: • Anayasa • Çevre Kanunu • Çevre Bakanlığı’nın Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kararname • Yönetmelikler • Bakanlar kurulu kararları • Tebliğ ve Genelgeler • Uluslararası Sözleşme ve Protokoller Anayasa’da Çevre (Madde 56) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 56. maddesine göre çevre, herkesin faydalanma hakkı olan ve bunun yanında korunması konusunda herkese görev düşen bir alandır. Buna göre, Bunun yanında Anayasa’nın 2, 5, 12, 13, 17, 23, 35, 43, 44, 45, 46. 57, 63, 65, 119, 121, 168, 169, 170. maddeleri sosyal, kültürel ve ekolojik çevre ilgili hükümler içermektedir.

Çevre Kanunu (2872) 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 1. maddesinde Kanun’un amacı şu şekilde belirlenmiştir:

Çevre Kanunu (2872) 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 1. maddesinde Kanun’un amacı şu şekilde belirlenmiştir: Çevre Kanununun amacı, “Bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamaktır. ” Kirletme yasağı: (Madde 8) Her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde, ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır. Kirlenme ihtimalinin bulunduğu durumlarda ilgililer kirlenmeyi önlemekle; kirlenmenin meydana geldiği hallerde kirleten, kirlenmeyi durdurmak, kirlenmenin etkilerini gidermek veya azaltmak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler. Çevrenin korunmasına, iyileştirilmesine ve kirliliğinin önlenmesine ilişkin genel ilkeler: Başta idare, meslek odaları, birlikler ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere herkes, çevrenin korunması ve kirliliğin önlenmesi ile görevli olup bu konuda alınacak tedbirlere ve belirlenen esaslara uymakla yükümlüdürler.

Çevrenin korunmasıyla ilgili düzenlemeler: • Doğal çevreyi oluşturan biyolojik çeşitlilik ile bu çeşitliliği barındıran

Çevrenin korunmasıyla ilgili düzenlemeler: • Doğal çevreyi oluşturan biyolojik çeşitlilik ile bu çeşitliliği barındıran ekosistemin korunması esastır. Biyolojik çeşitliliği koruma ve kullanım esasları, yerel yönetimlerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve ilgili diğer kuruluşların görüşleri alınarak belirlenir. • Ülke fizikî mekânında, sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda, korumakullanma dengesi gözetilerek kentsel ve kırsal nüfusun barınma, çalışma, dinlenme, ulaşım gibi ihtiyaçların karşılanması sonucu oluşabilecek çevre kirliliği önlenmelidir. • Koruma statüsü kazandırılmış alanlar (milli park, tabiat parkı vb. ) ve ekolojik değeri olan alanlar (Örn. Sulak alanlar) gerektiği gibi korunur ve plan kararı dışında kullanılamaz. • Ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan, çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı toprak ve su alanlarını, biyolojik çeşitliliğin, doğal kaynakların ve bunlarla ilgili kültürel kaynakların gelecek kuşaklara ulaşmasını emniyet altına almak üzere gerekli düzenlemelerin yapılır.

 • Biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilirliğinin sağlanması bakımından nesli tehdit veya tehlike altında olanlar ile

• Biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilirliğinin sağlanması bakımından nesli tehdit veya tehlike altında olanlar ile nadir bitki ve hayvan türlerinin korunması esas olup, mevzuata aykırı biçimde ticarete konu edilmeleri yasaktır. • Ülkenin deniz, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının ve su ürünleri üretim alanlarının korunarak kullanılmasının sağlanması ve kirlenmeye karşı korunması esastır. • Atık su yönetimi ile ilgili politikaların oluşturulması ve koordinasyonunun sağlanması Bakanlığın sorumluluğundadır. Su ürünleri istihsal alanları ile ilgili alıcı ortam standartları Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca belirlenir. • Denizlerde yapılacak balık çiftlikleri, hassas alan niteliğindeki kapalı koy ve körfezler ile doğal ve arkeolojik sit alanlarında kurulamaz. • Çevrenin korunması ve kamuoyunda çevre bilincinin geliştirilmesi amacıyla, okul öncesi eğitimden başlanarak Millî Eğitim Bakanlığına bağlı örgün eğitim kurumlarının öğretim programlarında çevre ilgili konulara yer verilmesi esastır.

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), belirli bir proje veya gelişmenin,

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), belirli bir proje veya gelişmenin, çevre üzerindeki önemli etkilerinin belirlendiği bir süreçtir. Bu süreç, kendi başına bir karar verme süreci değildir; karar verme süreci ile birlikte gelişen ve onu destekleyen bir süreçtir. Yeni proje ve gelişmelerin çevreye olabilecek sürekli veya geçici potansiyel etkilerinin sosyal sonuçlarını ve alternatif çözümlerini de içine alacak şekilde analizi ve değerlendirilmesidir. ÇED, Gerçekleştirilmesi planlanan bir projenin, çevre üzerine olabilecek olumlu ya da olumsuz etkilerinin önlenmesi, en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin tespit edilmesi, seçilen yer ve proje alternatiflerinin değerlendirilmesi çalışmalarını içeren karar verme sürecidir.

ÇED Yönetmeliğinin ana ilkeleri: • Çevresel değerlendirme sürecinin planlamayla bütünleştirilmesinin sağlanması, • ÇED sürecinin,

ÇED Yönetmeliğinin ana ilkeleri: • Çevresel değerlendirme sürecinin planlamayla bütünleştirilmesinin sağlanması, • ÇED sürecinin, yapımı planlanan projenin ilk aşamalarına uygulanmasının sağlanması, • Proje sahibinin, çevresel hedeflerle ilgili kuruluşlarla işbirliği yapmasının sağlanması, • Proje ilgili karar vericilere, proje ve ÇED raporunun bir arada sunulması ile daha sağlıklı karar sürecinin oluşturulmasının sağlanması, • Projenin ÇED süreci içerisinde değerlendirilmesi sırasında halkın ve ilgili tarafların katılımının sağlanmasıdır. ÇED’in Faydaları şunlardır: • Tasarım aşamasında ortaya çıkabilecek olumsuz durumları önceden görerek “Etkisiz hale getirmesi için gerekli tedbirleri ortaya koyması, olumsuz etkilerin minimize edilmesini sağlaması. ”, • Proje sahibi için maliyet-azaltıcı seçenekler sunması, • Karar verme sürecine yönelik daha güvenilir, bütünsel ve işbirlikçi bir yaklaşım, demokrasiye katkı sağlamasıdır.

Türkiye’de sağlam bir çevre yönetimi oluşturmanın esas temelini ÇED sürecinin yasal, kurumsal ve teknik

Türkiye’de sağlam bir çevre yönetimi oluşturmanın esas temelini ÇED sürecinin yasal, kurumsal ve teknik altyapı açısından güçlendirilmesi teşkil etmektedir. Çevreyle İlgili Hukuki Düzenlemeler • Anayasal hükümler (2, 5, 12, 13, 17, 23, 35, 43, 44, 45, 46, 57, 63, 65, 119, 121, 168, 169, 170. madde hükümleri), • Medeni Kanun hükümleri, • Borçlar Kanunu’nun İlgili Hükümleri, • Çevre Kanunu, • Orman Kanunu, • Kara Avcılığı Kanunu, • Belediye Kanunu, • Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, • İskân Kanunu,

 • Bataklıkların Kurutulması ve Bundan Elde Edilecek Topraklar Hakkında Kanun, • Zirai Mücadele

• Bataklıkların Kurutulması ve Bundan Elde Edilecek Topraklar Hakkında Kanun, • Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu, • Çevre ve Orman Bakanlığının Kurulması Hakkında Kanun, , • Gecekondu Kanunu, • Su Ürünleri Kanunu, • Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, , • Boğaziçi Kanunu, • İmar Kanunu, • Maden Kanunu, • Kıyı Kanunu, • Mera Kanunu, • Turizmi Teşvik Kanunu, • Milli Parklar Kanunu, • Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı Kanunu,

 • Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrol Seferberlik Kanunu, • Türkiye Atom Enerjisi Kurumu

• Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrol Seferberlik Kanunu, • Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Kanunu, • Karayolları Trafik Kanunu, • Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanunu, • Kanunların yanı sıra çevre koruma konusunda en az bunlar kadar önem taşıyan yönetmelikler ve kanun hükmünde kararnameler, • Uluslararası sözleşme ve protokoller.

Çevreyle İlgili Uluslararası Yasalar ve Türkiye’nin Taraf Olduğu Uluslararası Sözleşmeler Türkiye’nin onayladığı uluslararası sözleşmelerin

Çevreyle İlgili Uluslararası Yasalar ve Türkiye’nin Taraf Olduğu Uluslararası Sözleşmeler Türkiye’nin onayladığı uluslararası sözleşmelerin iç hukuktaki değeri aynıdır. Anayasa hükümleri gibidir. Süreç de benzerdir. Türkiye Devleti uluslararası bir sözleşmeyi önce alır TBMM’ne sunar. Meclis tarafından kabul edilen hukuk kuralı Cumhurbaşkanının onayına sunulur ve Resmi Gazete yayınlanarak geçerlilik kazanmış olur. Türkiye’nin çevreyle ilgili kabul ederek onayladığı uluslararası çevre sözleşmeleri aşağıdaki gibidir: Atmosferde, Feza’da ve Su Altında Nükleer Silah Denemelerinin Önlenmesi Hakkında Antlaşma (Resmi Gazete, 13. 05. 1965) Sözleşmenin amacı: Silahlanma yarışına son verilmesi ve nükleer silahlar dahil her nevi silahlara teşviklerin kaldırılması yolunda Birleşmiş Milletler gayelerine uygun olarak top yekûn silahlanmaya karşı bir antlaşmanın en kısa zamanda imzalanmasının amaç olduğu konusunda mutabık kalınmasıdır.

Kuşların Korunmasına Dair Milletlerarası Sözleşme Türkiye Sözleşmeyi 1966 yılında onaylamıştır. Sözleşmenin amacı; bütün kuşların

Kuşların Korunmasına Dair Milletlerarası Sözleşme Türkiye Sözleşmeyi 1966 yılında onaylamıştır. Sözleşmenin amacı; bütün kuşların üreme devrelerinde ve nesli tehlikede olan kuşların bütün yıl boyunca korunmasını amaçlamaktadır. 1971–Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Sözleşmesi (RAMSAR Sözleşmesi) (RG, 15. 3. 94) 1971 yılında İran’ın Ramsar kentinde kabul edilen bu sözleşme, özellikle su kuşlarının yaşama ve üreme alanları için büyük öneme sahip olan sulak alanların korunmasını öngörüyor. Sözleşmenin ana amacı “sulak alanların ekonomik, kültürel, bilimsel ve rekreasyon el olarak büyük bir kaynak teşkil ettiği ve kaybedilmeleri halinde bir daha geri getirilmeyeceği” olarak belirtiliyor.

1973–Denizlerin Gemiler Tarafından Kirletilmenin Önlenmesine Ait Sözleşme (MARPOL Sözleşmesi (RG, 24. 6. 1990) Bu

1973–Denizlerin Gemiler Tarafından Kirletilmenin Önlenmesine Ait Sözleşme (MARPOL Sözleşmesi (RG, 24. 6. 1990) Bu s özleşme petrol ve zararlı maddelerle deniz çevresinin kasıtlı olarak kirlenmesinin tamamen ortadan kaldırılmasını ve bu maddelerin bir kaza neticesinde denize boşaltımını en aza indirmeyi hedefleyerek, dünya denizlerini korumayı öngörüyor. Sözleşmeye 1978 yılında eklenen ve “gemilerin, özellikle petrol tankerlerin sebep olduğu deniz kirlenmesinin önlenmesi ve kontrolü yöntemlerinin daha geliştirilmesi ihtiyacı» nı saptayarak, Protokol ile genişletildi. 1973 – Washington: Nesli Tehlikede Olan Yabani Bitki ve Hayvan Türlerinin Ticaretinin Düzenlemesine Dair Sözleşme (CITES Sözleşmesi) (RG, 27. 9. 94) CITES, dünyanın küresel yabani bitki ve hayvan ticaretini kontrol eden veya engelleyen en büyük uluslararası sözleşmesidir. Sözleşmeyi yüzden fazla ülke imzalayıp onaylamıştır. Tehlikede olan veya ticareti yasaklanan bitki ve hayvan türlerinin listesi sözleşmenin eklerinde yer almaktadır. CITES, dünyanın en etkin ve başarılı doğal varlıkları koruma sözleşmesi olarak da bilinmektedir.

1976 – Barselona: Akdeniz’in Kirlenmesine Karşı Sözleşme (Barselona Sözleşmesi) (RG, 12. 6. 1981) Sözleşme,

1976 – Barselona: Akdeniz’in Kirlenmesine Karşı Sözleşme (Barselona Sözleşmesi) (RG, 12. 6. 1981) Sözleşme, Akdeniz’i ortak bir miras olarak kabul ederek ve bu konudaki mevcut uluslararası sözleşmelerinin, deniz kirlenmesinin bütün boyutlarını ve kaynaklarını kapsamadığını ve Akdeniz bölgesinin özel ihtiyaçlarına cevap vermediğini belirterek, “günümüzdeki ve gelecekteki nesillerin istifadesi için korunmasını” hedefliyor. Avrupa’da Hava Kirleticilerinin Uzun Menzilli Aktarımlarının İzlenmesi ve Değerlendirmesi İçin İşbirliği Programının (EMEP) Uzun Vadeli Finansmanına Dair, 1979 Uzun Menzilli Silahlar Ötesi Hava Kirlenmesi Sözleşmesi Protokolü (Cenevre Protokolü) (RG, 23. 07. 1985) Sözleşmenin amacı: Avrupa’da hava kirleticilerinin uzun menzilli aktarımlarının izlenmesi ve değerlendirilmesi için işbirliği programının uzun vadeli finansmanının sağlanmasıdır.

1979 – Bern: Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi – (Bern Sözleşmesi)

1979 – Bern: Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi – (Bern Sözleşmesi) (RG, 20. 2. 1984) Avrupa Konseyi’ne üye devletlerin imzaladığı bu sözleşme, yabani flora ve faunayı ve bunların yaşama ortamlarını muhafaza etmek, özellikle birden fazla devletin işbirliğini gerektirenlerin muhafazasını sağlamayı amaçlıyor. Sözleşmenin eklerinde kesin olarak koruma altına alınan flora ve fauna türleri ve yasaklanan av metod ve araçları ile diğer yasak işletme şekilleri yer alıyor. Bern Sözleşmesi kapsamında nesli tehlike altındaki bitki ve hayvan türlerinin korunmanın ancak bunların yaşama ortamlarını korumakla mümkün olabileceğinden hareketle özel korumaya değer alanlar ağı “Zümrüt Ağı” adı altında ekolojik bir ağ kurulmaktadır. Bu kapsamda özel koruma düzenlemeleri gerektiren nesli tehlike altındaki bitki ve hayvan türleri, habitat tipleri, göçmen türler, endemizm açısından önemli olan alanlar Zümrüt Ağı kapsamına dahil edilmekte olup, bu alanların ve barındırdığı türlerin korunması hedeflenmektedir.

Yaban Hayvanlarından Göçmen Türlerin Korunmasına Dair Sözleşme – (Bonn Sözleşmesi) Sözleşme 1983 yılında yürürlüğe

Yaban Hayvanlarından Göçmen Türlerin Korunmasına Dair Sözleşme – (Bonn Sözleşmesi) Sözleşme 1983 yılında yürürlüğe girmiştir. Sözleşmenin amacı; göçmen türleri yok olma tehlikesinden kurtarmak açısından önemli olan yaşama alanlarını mümkün ve uygun yerlerde korumak ve restore etmek, göç yolları açısından gerekli yerlerde uygun yaşama alanları ağının bakımını sağlamaktır. Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme (Paris Sözleşmesi) (RG, 14. 2. 1983) “Kültürel ve doğal mirasın herhangi bir parçasının bozulmasının veya yok olmasının, bütün dünya milletlerinin mirası için zararlı bir yoksullaştırma teşkil” edeceğini diyerek varsayarak, “daimi bir temel üzerine ve modern bilimsel yöntemlere uygun olarak, istisnai değerdeki kültürel ve doğal mirasın kolektif korunmasına matuf etkin bir sistemi kuran yeni hükümleri, bir sözleşme biçiminde kabulünün zorunlu olduğunu” söylüyor.

Çevre Korumasıyla İlgili Kurum ve Ülkemizde çevre korunmasıyla Kuruluşlar veya daha genel bir deyimle

Çevre Korumasıyla İlgili Kurum ve Ülkemizde çevre korunmasıyla Kuruluşlar veya daha genel bir deyimle çevre sorunlarıyla ilgili faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar dört grupta toplanabilir: • Merkezi Hükümet Kuruluşları, • Mahalli İdare Kuruluşları, • Gönüllü ve Danışman kuruluşlar, • Uluslararası Kuruluşlar.

Merkezi Hükümet Kuruluşları Çevre ve Orman Bakanlığı: Özellikle çevre yönüyle ele alırsak; “Çevrenin korunması,

Merkezi Hükümet Kuruluşları Çevre ve Orman Bakanlığı: Özellikle çevre yönüyle ele alırsak; “Çevrenin korunması, kirliliğinin önlenmesi ve iyileştirilmesi için prensip ve politikalar tespit etmek, programlar hazırlamak; bu çerçevede, araştırmalar ve projeler yapmak, yaptırmak, bunların uygulama esaslarını tespit etmek, uygulanmasını sağlayacak tedbirleri almak. ” Özet olarak söylemek gerekirse; Çevreyi korumak, kirlilikle mücadele, sürdürülebilir çevre yönetimi, doğal kaynakların dengeli kullanımı, hayvan hakları, mahalli idareler ve özel kurumlarla işbirliği kurmak, çevre ve orman konularında uluslararası düzeyde sürdürülen çalışmaların izlenmesi ve bunlara katkıda bulunmaktır.

İller ve Yerel Yönetimler İl Özel İdareleri, Belediye ve Köy İdarelerinin Çevreyi Koruma Konusundaki

İller ve Yerel Yönetimler İl Özel İdareleri, Belediye ve Köy İdarelerinin Çevreyi Koruma Konusundaki Görevleri Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, Sıtmanın İmhası Hakkındaki Kanun ve İdare-i Umumiye-i Vilayet Kanunu çevre korunmasıyla ilgili olarak il özel idaresine çeşitli görevler verilmiştir. İl özel idaresinin yürütme organı olan vali, yerleşme alanlarının sağlık şartlarını iyileştirmek amacıyla il hıfzıssıhha meclisinin aldığı kararları uygulamak yetki ve görevine sahiptir. İl içerisinde hastane ve sağlık kuruluşları açmalarını kabul ederek, çevre sağlığının korunmasındaki aktif rolünü belirlemiştir. Belediyelere Çevre Sorunları ve Korunması Hakkında Verilen Görevler: • Salgın ve bulaşıcı hastalıkları önlemek ve yayılmalarına engellemek için merkezi hükümetle ortaklaşa çalışmak. • İçme, kullanma ve kaynak sularının sağlık denetimini yapmak. • Kanalizasyon, lağım ve fosseptik çukurları yapmak ve denetlemek.

 • Sınaî kuruluşların, çevrelerinde yaptığı etkileri denetlemek. • Umuma ait yerleri temizlemek; maddelerini

• Sınaî kuruluşların, çevrelerinde yaptığı etkileri denetlemek. • Umuma ait yerleri temizlemek; maddelerini kaldırıp yok etmek • Gürültüyü denetlemek. yaşayanların sağlığı, huzuru ve rahatı üzerine özel yerlerin süprüntülerini toplamak ve pislik • Hava kirliliğini denetlemek. Köylere Çevre Sorunları ve Korunması Hakkında Verilen Görevler Çevre sağlığını sağlayıcı görevler, kültür ve doğa varlıklarını korumak. Çevre sorunlarıyla ilgili diğer resmi kuruluşlar • Çevre ve Orman Bakanlığı, • Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, • Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, • Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, • Devlet Planlama Teşkilatı, • Milli Parklar Genel Müdürlüğü,

Gönüllü Kuruluşlar • ÇEKÜL Vakfı, • Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO), • Doğa Derneği, •

Gönüllü Kuruluşlar • ÇEKÜL Vakfı, • Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO), • Doğa Derneği, • Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD), • Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye), • Hava Kirliliğiyle Savaş Derneği, • Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Derneği (KIRÇEV), • Peyzaj Mimarisi Derneği, • TEMA Vakfı, • TURMEPA (Deniz Temiz Derneği), • Türkiye Çevre Sorunları Vakfı, • Türkiye Doğasını Koruma Derneği, • Türkiye Tarihi Evleri Koruma Derneği, • Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO).

Uluslararası Düzeyde Çevre Korunmasıyla İlgili Kurum ve Kuruluşlar Sanayileşmenin başlamasıyla kendisini hissettiren, ancak 1970

Uluslararası Düzeyde Çevre Korunmasıyla İlgili Kurum ve Kuruluşlar Sanayileşmenin başlamasıyla kendisini hissettiren, ancak 1970 yılından itibaren uluslararası düzeyde önem kazanan çevre konusuyla yine bu yıllarda ilgilenen uluslararası kuruluşlar oluşturulmuştur. Bu arada özellikle 1972 yılında Birleşmiş Milletler’in Stoctholm’de düzenlediği “Çevre Konferansı” sonunda “Birleşmiş Milletler Çevre Programı-United Nations Environment Programme (UNEP)» kurulmuştur. Çevre konusunda faaliyet gösteren önemli uluslararası kuruluşlar şu şekilde sıralanabilir: • Dünya Kaynaklarını ve Çevreyi Koruma Konseyi - World Environment And Resorurces Councıl (WERC): 1972 yılında kurulan bu kuruluş, doğal kaynakların rasyonel kullanılması amacını gerçekleştirmeye çalışır. Merkezi ABD'dedir. • Uluslararası Kirlenmeyi Kontrol Cemiyeti - International Association For Pollution Control (IAPC): 1970 senesinde ABD'de kurulan bu cemiyet, her türlü çevre kirlenmesini kontrol etmek ve gerekli önlemleri almak amacındadır.

 • Uluslararası Kalkınma ve Çevre Enstitüsü - International Instute For Environment and Development

• Uluslararası Kalkınma ve Çevre Enstitüsü - International Instute For Environment and Development (IIED): Birleşmiş Milletler'e üye olan devletlerin, üyesi bulunduğu bu kuruluş, kalkınmanın getirdiği çevre sorunlarını çözmek amacını taşır. 1971'de merkezi de Londra'da olmak üzere kurulmuştur. • Çevre Sorunları Danışma Merkezi - Environment Liasion Contre (ELC): Birleşmiş Milletler Çevre Fonu - United Nations Enviroment Fund and (UNEF). Stockholm Konferansı tarafından kurulan bu fon, Birleşmiş Milletler'e üye ülkelere çevrenin korunması için, mali kaynak sağlamak amacını taşır. • Birleşmiş Milletler Çevre Programı - United Nations Enviroment Programme (UNEP): Birleşmiş Milletler çevre programını yürütmek üzere kurulan bu kuruluş üyeleri arasında çevre konusunda koordinasyon sağlamak amacını taşır. • Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı - Organization for Economic Coorperation and Development (OECD): 1960'da Paris'te kurulan ve çok yönlü amaçlara sahip olan uluslararası bir kuruluş olup, çevre konusuna ağırlık vererek çalışmalarını sürdürmektedir.

 • Avrupa Çevre Bürosu - European Environmental Bureau (EEB): AB üyelerinin doğal üyesi

• Avrupa Çevre Bürosu - European Environmental Bureau (EEB): AB üyelerinin doğal üyesi olduğu bu uluslararası kuruluşa diğer ülkelerin de üye olmaları mümkündür. 1974 senesinde merkezi Brüksel'de olmak üzere kurulmuştur. Çevre sorunlarına çözüm arar. • Dünya Çevre Sorunları Bilgi Merkezi - World Office of Information and Environmental Problems (WOIEP): Çevre sorunlarının çeşitli ülkelerdeki faaliyetlerinin sonuçlarını araştırmak amacıyla 1971'de Paris'te kurulmuştur. • Avrupa Hava Kirliliği Birliği - Europeane Alliance of The Air (E. A. A): Sadece hava kirliliği konusunda araştırmalar yapmak üzere, Paris'te merkezi bulunan bir kuruluştur. • Avrupa Ekoloji Enstitüsü - European Ecology Institute (EEI): Ekoloji konusunda araştırmalar yapmak üzere, Fransa'da kurulan bir kurumdur. • Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı - Food and Agriculture Organization (FAO): Çok yönlü amaçları arasında çevre sorunları da bulunan bu kuruluş 1945 yılında Roma'da kurulmuştur. • Modern Toplumla İlgili Sorunlar Komitesi - Communittee on The Challenges of Modern Society (CCMS): NATO bünyesinde kurulmuş olup, çevre sorunları

 • Dünya Doğasını Koruma Fonu - World Wildlife Fund (WWF) • Asya Çevre

• Dünya Doğasını Koruma Fonu - World Wildlife Fund (WWF) • Asya Çevre Sorunları Derneği - Asian Environmental Society (AES) • Afrika Çevre Sorunları Derneği - Africen Environmental Society (AES) • Milletlerarası Çevre Yönetimi Enstitüsü - International Environmental Management Institute (IEMİ) • Dünya Sağlık Teşkilatı- World Health Organization (WHO) • Dünya Meteoroloji Teşkilatı - World Meteorologıcal Organization (WMO) • Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu - Economic Comission For Europe of The United Nations (ECE). • Milletlerarası Çalışma Örgütü - International Labour Organization (ILO). • Hükümetlerarası Oşinoğrafi Komisyonu - Inter - Govermental Oceenograpnic Commission (IOC). • Kuzey Atlantik Anlaşması Teşkilatı - North Atlantic Treaty Organization (NATO). • Hükümetlerarası Denizcilik Danışma Teşkilatı - Inter - Grovernmental Maritime Consultative Organization (IMCO).

KAYNAKÇA Öğr. Gör. Nihat Demirtaş , Ankuzem , Turizm ve Çevre, Ankara 2011 ,

KAYNAKÇA Öğr. Gör. Nihat Demirtaş , Ankuzem , Turizm ve Çevre, Ankara 2011 , s. 1 -528