Snav Kaygs Kayg Nedir Kayg nedeni aka tanmlanamayan

Sınav Kaygısı

Kaygı Nedir? Kaygı nedeni açıkça tanımlanamayan tedirgin edici bir duygu veya mantıksız korku olarak tanımlanabilir. (Cüceloğlu, 2010)

Kaygı Kişinin bir uyaranla karşıya kaldığında yaşadığı, bedensel, duygusal ve zihinsel değişimlerle kendini gösteren bir uyarılmışlık durumudur. Kaygı her zaman bir rahatsızlık değildir. Normal düzeyde yaşanan kaygının kişiyi uyarıcı, koruyucu ve motive edici özellikleri vardır.

Kaygı ve Korku Arasındaki Farklar Nelerdir?

Kaygı ve Korku arasındaki farklar nelerdir? ØKorku sağlıklı ve gerekli bir duygudur. ØKişiyi varolan gerçek tehlikeler karşısında uyarırır. ØTehlikeler karşısında kişinin tedbir almasını sağlayarak, kişiyi korur. ØKaynağı bellidir ve tehlikenin geçmesi durumunda geçer. ØKaygı sağlıklı korkudan farklıdır ve sağlıksızdır. ØAlgılanan tehditin kaynağı belirsizdir ve kişinin zihnindedir. ØBilinmeyen, belirsiz ve çelişkili bir tehdit algısına verilen bir tepkidir. ØKaygı duygusu tehdit zihinde yaratıldığı için uzun süre geçmeyebilir.

Psikolojik belirtiler: �Gerginlik �tedirginlik �Sıkıntı �Daralma �Çabuk yorulma �Konsantre olamama �Uyku bozuklukları �Kolay irkilme �Tetikte olma

Fizyolojik belirtiler: �Kalp çarpıntısı �Hızlı nefes alıp verme �Nefes darlığı �Terleme , titreme �Karın ağrısı, mide şikayetleri, bağırsak bozulmaları �Baş ağrısı, baş dönmesi �Yeme alışkanlıklarında değişme

Tehlike Gerçek mi? Gerçek Tehlike Sembolik Tehlike • Eli silahlı bir adamın odanıza girmesi. • Büyük bir patlama sesi duyulması. • Apartmandan duman yükselmesi. • Ağzından salyalar akan bir köpeğin görülmesi. • Öğretmenin bir öğrenciye soru sorması. • Bir saat sonra matematik sınavının olması. • Annesinin erken gel demesine rağmen gencin eve geç kalmış olması. KORKU KAYGI

Tehlike Gerçek mi? “GERÇEK TEHLİKE” BEYNİMİZ İKİSİNİ BİRBİRİNDEN AYIRAMIYOR. “SEMBOLİK TEHLİKE”

YAPABİLECEĞİNİZE DE İNANSANIZ, YAPAMAYACAĞINIZA DA İNANSANIZ HAKLI ÇIKARSINIZ. ” Henry Ford �Bir durumun yanlış tanımlanması; yanlışı doğru haline getiren yeni bir davranışa yol açar. �Uygun olmasa da herhangi bir beklenti oluştuğunda kişiler beklentileri ile uyumlu hareket etmeye çalışırlar. Sonuçta beklentiler gerçek olur. Sanki ‘sihirli bir güç’sayesinde beklenti doğrulanır. �Kişi kendini yetersiz hissediyorsa algılarında uyumsuzluğa neden olmamak için yetersiz davranacak ve sonuçta beklentisinin gerçekleştirğini görecektir.

�Başarabileceğine inanan kişi başarmak için hareket eder. �Beklentiler insanın olduğu her yerde varlığını gösterir ve davranış yaratır. Bu nedenle istenilen sonuca ulaşmanın yolu düşüncelerin ve beklentilerin kontrol altına alınmasıdır.

Kaygıya Dair Bir Öykü Karl Wallenda adında bir ip canbazı senelerce başaralı gösteriler yaptıktan sonra ipten düşerek hayatını kaybetmiştir. Ölümünden sonra eşi tarafından yapılan açıklamaya göre Karl Wallenda’nın düşmeden önceki üç ay boyunca tek düşüncesinin ipte yürümek yerine ipten düşmemek olduğu ortaya çıkmıştır. Tüm enerjisini ipte yürümek yerine düşmemek üzerine yoğunlaştırmıştır. Sonuç olarak başarısızlıktan korkulduğunda tüm düşünce; enerji aslında bu noktaya yoğunlaştığından başarıya ulaşmak zorlaşmakta hatta belki de imkansız hale gelmektedir.

Sınav Kaygısı �Sınav öncesinde öğrenilen bilginin, sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine yol açan yoğun kaygıya sınav kaygısı denir. �Sınav kaygısı bireyin kendi gücünü küçük, durumu ise zor ve tehlikeli görmesi, aynı zamanda kendisiyle ilgili yüksek standartlara sahip olması sonucu ortaya çıkar.

Sınav Kaygısı �Kişinin sınav performansına yönelik olumsuz düşünceleri ile ortaya çıkan baskı sonucu kendini tehlikeli bir durum içinde algılaması sınav kaygısına yol açar. �Günümüzdeki biçimiyle sınav insanlık tarihinde olmayan bir kavramdır. � İnsanlık tarihinin hiçbir döneminde bu kadar çok sınav ve sınanma yoktur. • Bu tür güncel bir fenomen ilkel hayattan beri var olan alarm sistemini kullanır.

Hangi Olumsuz Düşünceler? ? ? Sınav Sırasında Olacaklara Dair… • “Sınavda bildiklerimi karıştıracağım. ” • “Sınav sırasında bildiklerimi unutacağım. ” • “Ben aptalım kesinlikle hiçbir soruya cevap veremeyeceğim. ” Kişinin • “Ben başarısız bir insanım. ” Kendisin • “Bu sınavı kazanmadıkça ben bir hiçim. ” e Dair… • “Düşük not alırsam hayatım mahfolur. ” Sınavın • “Sınavın sonucu kötü gelecek. ” Sonucun • “Sınavı kazanamazsam her şey biter. ” a Dair… Başkalarını • “Herkese rezil olacağım. ” • “Sınavım kötü geçerse anneme ne diyeceğim. ” n Düşüncele rine Dair…

Bu tür düşüncelerin ortak özellikleri nelerdir? Ø Gelecekle ilgilidir. Şimdiki durumu gerçekci şekilde değerlendirmeye engel olur. Ø Karamsarlık taşırlar. Ø Umutsuzlukla doludurlar. Ø Kişinin gerçekçi değerlendirme yapmasına engel olacak kadar yoğundurlar.

Düşüncelerimiz ve inançlarımız duygularımızı ve davranışlarımızı belirler!!! Davranış Duygu Düşünce

Düşüncelerimiz ve inançlarımız duygularımızı ve davranışlarımızı belirler!!! Doğru ders çalışma yöntemlerini uygulamaktan kaçınma. Negatif düşünce döngüsü. Kendini yetersiz ve kötü hissetme. Ben aptalın biriyim.

Negatif düşünce döngülerini durdurmak sınav kaygısı ile başetmenin en etkili yoludur. �Gerçekçi olmayan düşüncelerin yerine gerçekci düşünceleri koymak gerekir. �Bir duruma tepki vermenin yararlı ve yararlı olmayan yolları vardır. Bu yollar sıklıkla bizim olaylar hakkında ne düşündüğümüz tarafından belirlenir.

Örneğin herhangi bir sınavda başarısız olan bir öğrenci iki türlü tepki verebilir. DAVRANIŞ : DAVRANIŞ: Yöntem geliştirme. Baarısızlığ a teslimiyet DUYGU: Güvensizlik, yetersizlik DÜŞÜNCE: Ben başarısız bir insanım. DUYGU: Güven, kararlılık DÜŞÜNCE: Sınavda ders çalışma davranışım barısız oldu.

Sınav ve sonuçları hakkında gerçekçi olmayan düşüncelerin dönüştürülmesi… Bu sınavda basarısız olursam iste o zaman ben bir hiçim. ” Ailemin/arkadaslarımın beni takdir etmesi için çok basarılı olmam lazım. ” Kazanamazsam evdekilerin yüzüne nasıl bakarım benim için çok fedakarlık ettiler. ’’ • “ Alacagım sonuç yalnızca sınavın bir degerlendirmesi, benim degil. ” • “Onların beni takdir etmesi sadece sınavla baglantılı olmamalı ben onlarıbasarılı oldukları için mi seviyorum. ’’ • ‘‘Anne ve baba olarak ellerinden geleni yaptılar. Bende basarılı olmak içinelimden geleni yapacagım. ’’

Sınav ve sonuçları hakkında gerçekçi olmayan düşüncelerin dönüştürülmesi… ‘‘Herkesin dikkati benim üzerimde basaramazsam rezil olurum. ” “Dikkatim hiç dagılmamalı. ” Zor sorular gelirse ben mahfolurum. • ‘‘Rezil olmak benim kafamda olusturdugum bir sey benim hayatım ve iliskilerim sadece bu sınav ve sonucundan ibaret degil’’ • ‘‘Dikkatim dağılabilir, ben dikkatimi ekonomik kullanmaya çalışayım. ” • ‘‘Her sınavın zor ve kolay soruları vardır. Zor bir soru ile karşılaşırsam sınava diğer sorularla devam ederim. ”

Sınav kaygısı ile baş edebilmek için düşüncelerimizin değiştirilmesi kadar fiziksel ve duygusal olarak da kendimize yardım edebiliriz.

Nefes egzersizi �İki kat kuralı: Burnumuzdan iki saniye süresince derin bir nefes alalım. Dört saniye nefesimizi tutup, 8 saniyede nefesimizi ağzımızdan vereceğiz.

GÜVENLİ YER EGZERSİZİ

� Bu teknik görme, duyma, koklama, dokunma duyumlarımızı çalıştırdığımız, tüm gerginlikten uzak olduğumuz bir ortamı zihnimizde canlandırmaya dayanır. Bu egzersizi yaparken hayal ettiğimiz her türlü nesne ve ortam bizim denetimimizde olduğundan rahatlama duygusuna katkısı oldukça fazladır. � • Gözlerinizi kapatın. � • Kendinizi rahat ve güvende hissettiğiniz bir yer hayal edin. Bu yer daha önce gittiğiniz, bildiğiniz bir yer olabileceği gibi hayali bir yer de olabilir. Önemli olan kendinizi rahat hissedeceğiniz bir yer olması. � • Güvenli yerinizi gözünüzün önüne getirin ve orada olduğunuzu düşünün. Burası sizin güvenli ve özel yeriniz. Orada olmasını istediğiniz her şeyi orada hayal edebilirsiniz. Kendinizi orada görebiliyor musunuz? � • Çevrenize bakın. Neler görüyorsunuz? Ayrıntılara bakın ve o ayrıntıların neden orada olduğunu düşünün. � • Değişik renkleri fark edin. Uzanarak onlara dokunduğunuzu hayal edin. Bu size neler hissettiriyor? � • Şimdi uzaklara bakın. Neler görüyorsunuz?

Çıplak ayakla yere bastığınızı hayal edin. Yere basmak size neler hissettiriyor? • Yavaş yürüyün ve etrafınızdakileri fark edin. Neye benziyorlar ve size ne hissettiriyorlar? • Neler duyabiliyorsunuz? Yüzünüzde güneş ılıklığını, rüzgarın değmesini vb. hissedebiliyor musunuz? • Nasıl bir koku alıyorsunuz? • Şimdi de çok sevdiğiniz birinin ya da bir kahramanın güvenli yerinizde sizinle birlikte olduğunu hayal edin. Bu kişi size her türlü yardımı yapabilecek, sizi koruyabilecek güçlü biri. Onunla birlikte güvenli yerinizde dolaştığınızı hayal edin. • Hayalinizde etrafınıza tekrar iyice bakın. • Hayalinizdeki bu yere bir isim verin. • Güvenli ve rahat ortamınızı yavaşça keşfederken, rahatlama hissinin keyfini çıkarın. Hazır olduğunuzda, gözlerinizi yavaşça açın ve şimdiye dönün. • Her zaman burası sizin güvenli yeriniz olacak, mutlu ve rahat hissetmek istediğiniz zamanlarda burada olduğunuzu hayal edin. Daha sonra kendinizi gergin ve kaygılı hissettiğiniz durumlarda bu yeri ve ona verdiğiniz ismi tekrar hayal ederek kendinizi rahatlatabilirsiniz.

PATRON OTURUŞU �Vücudumuzda stres hormonu olarak belirtilen kortizol hormonu kaygı sırasında fazlaca salgılanır. Bu hormon davranışlarımızın kontrolünü kaybetmemize neden olmaktadır. Yapılan çalışmalarda kortizol hormonunu kontrol altına almanın sadece dört dakikamızı aldığı saptanmıştır. �Bunun da beden dilini değiştirmekle mümkün olduğu tespit edilmiştir.

�Harward üniversitesinde yapılan çalışmalarda beden dilinin benlik algımızı değiştirdiği, benlik algısının da davranışlarımıza yön verdiği kanıtlanmıştır. �İki ayrı gruptan, gösterilen fotoğraflardaki gibi durmaları istenmiş. Bir gruptan olabildiğince küçülmeleri, çaresizmiş gibi göründükleri duruşlar sergilemeleri istenmiş. Öbür gruptan da arkalarına yaslanarak ayaklarını masanın üzerine, kollarını da enselerine koymaları, PATRONLAR gibi oturmaları istenmiş.

�Deneklerden duruşlardan önce tükürük salgısı alınmış. 4 dakikalık duruşlardan sonra önceki ve sonraki tükürük salgıları karşılaştırılmıştır. �Birinci grupta KÜÇÜLEN bireylerin tükürük incelemesi sonunda kortizol hormonlarında artış, testesteron hormonlarında ise düşüş görülmüş.

�PATRON gibi oturanlarda ise testesteron hormonunun oldukça yüksek çıktığı, bunun da güçlü hissetmeye neden olduğu, stres hormonu denen kortizolün ise neredeyse hiç görülmediği saptanmıştır.

DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ…