KAFYE UYAK REDF n n n Msra sonlarnda

  • Slides: 22
Download presentation
KAFİYE ( UYAK )

KAFİYE ( UYAK )

REDİF n n n Mısra sonlarında görevli aynı olan eklerin yada anlamları aynı olan

REDİF n n n Mısra sonlarında görevli aynı olan eklerin yada anlamları aynı olan kelimelerin tekrarlanmasına “redif” denir. Redifte kafiye aranmaz. Böyle durumlarda rediften önceki söz veya söz parçalarında kafiye aranır. Redifler daima dizenin en sonunda bulunur, yani kafiyeden sonra gelir. Redifin sözlük anlamı “arkadan gelen” dir. Divan edebiyatında redifli şiirlere “müreddef” denmiştir. Arap edebiyatında olmayan redife İran ve Türk edebiyatında rastlanmaktadır. Divan edebiyatında redifin en önemli özelliği, özellikle gazellere ve kasidelere isim vermesidir. Yani bazı kaside ve gazeller redifleri ile alınır. Örneğin Ahmet Paşa’nın “kerem” redifli kasidesi, “kerem kasidesi” ; Fuzulinin “su” redifli kasidesi “su kasidesi”olarak redifleriyle adlandırılmıştır.

Redif Türleri(çeşitleri) n Redif yapılarına göre “ekler ile yapılan redifler” , “sözcük” ile yapılan

Redif Türleri(çeşitleri) n Redif yapılarına göre “ekler ile yapılan redifler” , “sözcük” ile yapılan redifler olmak üzere iki grupta toplanılabilir. n 1. Ek ile Yapılan Redif n Eş görevli eklerin tekrarlanmasıyla yapılan rediflerdir. n Türkçe deki yapım ve çekim ekleri kavranmadan, ek halindeki redifleri anlamak, bulmak çok zordur. Bu nedenle , ”redif”e geçmeden önce, bu konularda eksiği olanlar , ”ekler” konusu mutlaka gözden geçirilmelidir. n Ekler yapılan rediflerde anlam ve görev birliği aranır. n Yazılışlarda ise ünlü uyumlarından kaynaklanan ufak tefek bazı değişiklikler olabilir. n Bir de karşılaştırılan bütün eklerin aynı türden olması gerekir. n Ayrıca redif kafiyeden sonra gelir ve eklerde aranır.

ÖRNEK 1: Şimşek gibi bir semte atıldık yedi koldan. Şimşek gibi, Türk atalarının geçtiği

ÖRNEK 1: Şimşek gibi bir semte atıldık yedi koldan. Şimşek gibi, Türk atalarının geçtiği yoldan. n Yahya Kemal Beyatlı’ya ait olan yukarıdaki beytin ilk dizesinde “koldan” sözcüğünün kökü “kol” ismidir. n Bu isme de “-dan” ayrılma hali eki gelmiştir. n Dolayısıyla aynı görev ve anlamda olan “-dan” ekleri rediftir. n Sözcüklerin köklerinde yer alan benzer sesler “ol” sesleri ise tam kafiye oluşturmaktadır.

ÖRNEK 2: Akşam , güneş artık deniz ufkunda silindi Hülya gibi yalnız gezinenler köye

ÖRNEK 2: Akşam , güneş artık deniz ufkunda silindi Hülya gibi yalnız gezinenler köye indi Ben kaldım, uzaklarda günün sesleri dindi Gönlümle, hayalet gibi, ben kaldım o yerde n Yahya Kemal Beyatlı’ya ait olan bu dörtlüğün ilk üç dizesindeki “silindi, dindi” sözcükleriyle kafiye ve redif arayalım. n İlk dizedeki “silindi” sözcüğünün kökü “sil-“ fiildir. ”-in” eki fiilden fiil yapım ekidir. ”-di” eki ise görülen geçmiş zaman ektir. ikinci dizedeki “indi” sözcüğünün kökü “in-“ fiildir. “di” eki ise görülen geçmiş zaman ekidir. Üçüncü dizedeki “dindi” sözcüğünün kökü “din-“ fiildir. ”-di” eki ise görülen geçmiş zaman ekidir. n Öyleyse bu üç sözdeki ortak ekler”-di” ekidir. Bu ek, üç dizede aynı görev ve anlamda kullanıldığı için rediftir.

UYARI n Ek ile yapılan rediflerde aranacak olan en temel nokta, karşılaştırılan dizelerdeki eklerin

UYARI n Ek ile yapılan rediflerde aranacak olan en temel nokta, karşılaştırılan dizelerdeki eklerin aynı görev ve anlamda olmasıdır. n Örneğin bir dörtlüğün ilk üç dizesinde “-i” belirtme hali eki olsun. n Dördüncü dizede ise “-i” iyelik eki bulunsun. n Bu durumda söz konusu eklere redif denemez. n Çünkü eklerden biri bu redif birliğini bozmaktadır. n Redif olabilmesi için karşılaştırılan bütün eklerin aynı türde, görevde ve anlamda olması gerekir. n Bu örneğimizdeki eklerin redif olabilmesi için ya hepsinin “ -i” hali eki ya da hepsinin “-i” iyelik eki olması gerekir

Örnek… 1 Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım, Hangi çılgın bana zincir vuracakmış?

Örnek… 1 Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım, Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

n n n n Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı “istiklal Marşı”ndan alınan yukarıdaki dörtlükte dize

n n n n Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı “istiklal Marşı”ndan alınan yukarıdaki dörtlükte dize sonlarındaki sözcüklerin kökleri: ”yaş”, ”şaş-”, ”aş-” ve “taş-” sözcükleridir. Burada sözcük köklerinden sonra gelen “a” sesleri redif mi, yoksa kafiye midir? İlk dizedeki “yaş-a-r-ı-m” sözcüğü sırasıyla “kök, yapım eki, geniş zaman, yardımcı ses, 1. tekil şahıs eki” şeklinde oluşmuştur. İkinci dizedeki “şaş-a-r-ı-m” sözcüğü sırasıyla “kök, yardımcı ses, geniş zaman, yardımcı ses, 1. tekil şahıs eki” şeklinde oluşmuştur. Üçüncü dizedeki aşarım “aş-a-r-ı-m” sözcüğü sırasıyla ‘kök, yardımcı ses , geniş zaman, yardımcı ses, 1. tekil şahıs eki’ şeklinde oluşmuştur. üçüncü dizedeki aşarım ‘aş-a-r-ı-m’ sözcüğü sırasıyla ‘kök, yardımcı ses, geniş zaman , yardımcı ses 1. tekil şahıs eki’ şeklinde oluşmuştur. yani ilk dizedeki ‘a’ sesi ile diğer ‘a’ seslerinin görevleri farklıdır. Bu nedenle ‘a’ sesleri redif olamaz, kafiye olur. Redif olması için hepsinin aynı türde olması gerekir. Oysa ilk dizedeki ‘a’ sesi birliği bozmaktadır. Dizelerdeki ‘-r-ı-m’ ekleri ise rediftir.

Uyarı n n n Ek halindeki rediflerde dikkat edilmesi gereken bir başka temel nokta

Uyarı n n n Ek halindeki rediflerde dikkat edilmesi gereken bir başka temel nokta da ses uyumlarından kaynaklanan ünlü değişiklikleridir. Örneğin bir dörtlüğün dizelerinin sonlarında ‘-di’li geçmiş zaman ‘ eklerinin ‘-tı, -ti, -tu, -tü’ şekilleri bulunsun. Şimdi bu dört ek yazılışça aynı gibi görünmektedir. Ancak bu eklerin hepsinin görev ve anlamı aynıdır. Ünlülerindeki farklılık ise eklendikleri sözcüklere uyum sağlamalarından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla bu ekler redif oluşturur.

Örnek. . 1 Pir Sultan Abdal’ım gülüm dermişler Bu şirin canıma nasıl kıymışlar İster

Örnek. . 1 Pir Sultan Abdal’ım gülüm dermişler Bu şirin canıma nasıl kıymışlar İster isem dünya malın vermişler Sensiz dünya malın neylerim dostum n Pir Sultan Abdal’a ait olan yukarıdaki dörtlüğün ilk dizesindeki ‘dermişler’ sözcüğünde ‘der’ fiil köküdür. ’-miş’ eki, duyulan geçmiş zaman ekidir. ’-ler’üçüncü çoğul kişi ekidir. İkinci dizedeki ‘kıymışlar’ sözcüğünde ‘kıy-‘ fiil köküdür. ’mış’ eki, duyulan geçmiş zaman ekidir. ’-lar’ eki ise üçüncü çoğul kişi ekidir. n Dikkat edilirse ‘-lar ‘ ve ‘-ler’ ekleri aynı görev ve anlamdadır. Ancak sözcüğe eklenirken ünlülerinde farklılaşma olmuştur. A n Aynı durum ‘-mış’ ve ‘-miş’ ekleri için de geçerlidir. n Redifte ekin görev ve anlam birliği önemlidir, böyle ekler sözcüğe ulanırken meydana gelen ünlü değişmeleri redife zarar getirmez.

n n 2. Kelime İle Yapılan Redif: Yazılışı, okunuşu ve görevi aynı kelimelerin dize

n n 2. Kelime İle Yapılan Redif: Yazılışı, okunuşu ve görevi aynı kelimelerin dize sonlarında kullanılmasıyla oluşur. Gevheri der benim gönlüm sendedir Sende inci sende gevher sendedir Bende suç yok hep kabahat sendedir Cevr ile çıkardın yâr yüze beni

n n n n NOT: Bunların dışında “hem ek hem de ayrı bir kelime”

n n n n NOT: Bunların dışında “hem ek hem de ayrı bir kelime” ile yapılan redifler; “birden çok kelime ile yapılan redifler” de vardır: Elâ gözlerine kurban olduğum Yüzüne bakmaya doyamadım ben İbret için gelmiş derler cihâna Noktadır benlerin sayamadım ben Hiç görmedik nigâr ne âlemdedir aceb Biz hastayız o yâr ne alemdedir aceb

1 -Yarım Uyak (Kafiye) : n n n Üstümüzden gelen boran kış gibi -------Şahin

1 -Yarım Uyak (Kafiye) : n n n Üstümüzden gelen boran kış gibi -------Şahin pençesinde yavru kuş gibi -------Seher sabahında rüya düş gibi -------Çağırta bağırta aldı dert beni -------‘gibi’ sözcüğü dörtlüğün ilk 3 mısraında yazılışları aynı, okunuşları aynı, görevleri aynı olduğundan REDİFTİR. Rediften önce gelen ses benzerlikleri ‘ş’ sesleridir. Tanım: Mısra sonlarındaki ses benzerliği bir sesten meydana geliyorsa YARIM KAFİYEDİR.

2 - Tam Uyak (Kafiye) : n n n n On atlıya karar verdim

2 - Tam Uyak (Kafiye) : n n n n On atlıya karar verdim yaşını -----Yenice sevdaya salmış başını -----El yanında yakar gider kaşını -----Tenhalarda gülüşünü sevdiğim. -----‘-ını’ ekleri yazılışları ve görevleri aynı eklerdir. Rediftir. ‘-aş’ sesleri her 3 mısrada da benzeştiğinden tam kafiyedir. Tanım: Kafiyeli mısra sonlarında bulunan iki ses benzeşmesine TAM KAFİYE denir.

3 -Zengin Uyak (kafiye) : n n n n Miskin Yunus biçareyim Baştan ayağa

3 -Zengin Uyak (kafiye) : n n n n Miskin Yunus biçareyim Baştan ayağa yareyim Dost ilinden avareyim Gel gör beni aşk neyledi ------------------- ‘-yim’. . . . Rediftir. ‘-a, -r, -e’. . . Zengin kafiyedir. Tanım: Mısra sonlarındaki kafiyeli sözcükler arasında iki ses benzeşiyorsa ZENGİN KAFİYEdir.

4 -Tunç uyak (kafiye) : n n Çınla ey çoşkun deniz, kayalıklarda çınla! Sar

4 -Tunç uyak (kafiye) : n n Çınla ey çoşkun deniz, kayalıklarda çınla! Sar bütün kumsalları o dolaşık saçınla. n n Tanım: Mısra sonlarındaki bir sözcük diğer mısra sonundaki kelimenin içinde tüm sesleriyle yer alıyorsa TUNÇ KAFİYEDİR.

5 -Cinaslı Uyak (Kafiye) : n n n n Kendin çöz kendin tara Değmesin

5 -Cinaslı Uyak (Kafiye) : n n n n Kendin çöz kendin tara Değmesin el başına Ben yarime kavuştum Darısı el başına Bağ bana Bahçe sana bağ bana Değme zincir kar etmez Zülfün teli bağ bana Su akar güldür Gül açsın dudağında gülüver Gel de yar beni güldür Bana n’olur açılan her gülüver Tanım: Yazılışları aynı, okunuşları aynı, anlamları farklı kelimeler CİNASLI KAFİYEyi oluşturur.

KAFİYE ÖRGÜSÜ(DÜZENİ) Mısraların son seslerine bakılarak bir dörtlüğün kafiye düzeni çıkarılır. Kafiye düzenlerinin, mısralarının

KAFİYE ÖRGÜSÜ(DÜZENİ) Mısraların son seslerine bakılarak bir dörtlüğün kafiye düzeni çıkarılır. Kafiye düzenlerinin, mısralarının son seslerindeki düzene göre çeşitleri vardır.

DÜZ KAFİYE --------------- a -------------- b ------------- c İftardan önce gittim Atik-Valde semtine Kaç

DÜZ KAFİYE --------------- a -------------- b ------------- c İftardan önce gittim Atik-Valde semtine Kaç defa geçtiğim bu sokaklar, bugün yine, Sessizdiler, Fakat Ramazan maneviyyeti Bir tatlı intizara çevirmiş sukuneti Y. Kemal

ÇAPRAZ KAFİYE --------------- a --------------- b -------------- c -------------- d Hayran olarak bakarsınız da

ÇAPRAZ KAFİYE --------------- a --------------- b -------------- c -------------- d Hayran olarak bakarsınız da Hülyanızı fetheder bu hali Beş yüz sene sonra karşınızda İstanbul fethinin hayali Y. Kemal

SARMA KAFİYE -------- a --------------- b -------- a ------- c -------------- d ------- c

SARMA KAFİYE -------- a --------------- b -------- a ------- c -------------- d ------- c İhtiyar, elini bağrına soktu, Dedi ki: “İstanbul muhasarası Başlarken aldığım gaza yarası İçinden çektiğim bu oktu.

Diğer Slaytlar İçin : www. slaytyerim. com

Diğer Slaytlar İçin : www. slaytyerim. com