DL KLTR LKS NDEKLER 1 Kltr Nedir 2

  • Slides: 28
Download presentation
DİL- KÜLTÜR İLİŞKİSİ İÇİNDEKİLER 1 -Kültür Nedir? 2 -k. Kültür Çeşitleri 3 -Kültürün Özellikleri

DİL- KÜLTÜR İLİŞKİSİ İÇİNDEKİLER 1 -Kültür Nedir? 2 -k. Kültür Çeşitleri 3 -Kültürün Özellikleri 4 -Kültürün Unsurları 5 -Edebi Eserlerde Kültür Unsurlarının Yaşatılması 6 -Medeniyet Kültür İlişkisi

DİL- KÜLTÜR İLİŞKİSİ 1 - KÜLTÜR NEDİR? Kültür, Lâtince ‘Cultura’ kelimesinden dilimize girmiş olup

DİL- KÜLTÜR İLİŞKİSİ 1 - KÜLTÜR NEDİR? Kültür, Lâtince ‘Cultura’ kelimesinden dilimize girmiş olup “toprağı ekip biçme” anlamına gelmektedir. Lâtince’den Fransızca’ya oradan da dilimize geçen kültür kelimesinin iki yaygın anlamı vardır. Birinci anlamı “milletin ortak değerleri” yani “toplumları millet haline getiren değerler”. Diğer anlamı ise bir kişinin herhangi bir alanda veya genel anlamda bilgi düzeyini göstermek için kullanılır. Kültürlü insan, kültürsüz adam, kültürlü aile gibi

Prof. Dr. Zeynep Korkmaz kültür konusunda şunları söyler: “Kültür, insanı öteki yaratıklardan ayıran, dolayısıyla

Prof. Dr. Zeynep Korkmaz kültür konusunda şunları söyler: “Kültür, insanı öteki yaratıklardan ayıran, dolayısıyla da yalnızca insana vergi olan bir özelliktir. En ilkel topluluklardan başlayarak en gelişmiş insan topluluklarına varıncaya kadar, bütün toplumların kendilerine göre birer kültürlerinin bulunduğu inkâr kabul etmez bir gerçektir. Ne var ki, toplumların hayat karşısındaki tutum ve davranışları birbirinden farklı olduğu, yaşayışlarında, eğitim ve düşünce tarzlarında, yaratıcılıklarında birbirini tutmayan başkalıklar bulunduğu için bu başkalıklar, kültürleri toplumdan topluma değişik ve çeşitli yapılarda karşımıza çıkarmıştır. Bir kültür için vazgeçilmez önem taşıyan unsurlar, başka bir kültür için önemsiz sayılabilir. ” 1

Devletleri kuran ve yaşatan temel varlık millettir, ancak, milletleri yaşatan, ona dinamizm ve ruh

Devletleri kuran ve yaşatan temel varlık millettir, ancak, milletleri yaşatan, ona dinamizm ve ruh veren temel güç de kültürdür. Bu bakımdan milletlerin devletlerini yaşatabilmeleri için kendi kültürlerine değer vermeleri ve sahip çıkmaları çok önemli tarihi bir gerçektir. Bu tarihi ve sosyal gerçeği Atatürk şöyle ifade ediyor; “Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür. ” 2 Kültür, milletin fertleri arasında sosyal akrabalık bağını oluşturan (başta dil olmak üzere, tarih, din, örf ve âdetler, hukuk sistemi, müzik, güzel sanatlar, ekonomi, ahlâk anlayışı ve dünya görüşü. . . gibi) maddî ve manevî değerlerin tümüdür ve bu değerler kültürün başlıca unsurlarını oluşturur. Bunlar o milletin fertlerini birbirine bağlarken, diğer milletlerden ayırır; içeride birleştirici, dışarıya karşı ayırıcı rol üstlenir. Kültür, bir insan topluluğunun yüzyıllarca devam eden ortak yaşayışından doğan maddi ve manevi değerlerinin, birikimlerinin ve davranış biçimlerinin bütünüdür. 3

2 - KÜLTÜR ÇEŞİTLERİ Kültürler temsil edildikleri yerlere ve temsil biçimlerine göre şu şekilde

2 - KÜLTÜR ÇEŞİTLERİ Kültürler temsil edildikleri yerlere ve temsil biçimlerine göre şu şekilde çeşitlenir 1. Halk Kültürü / Genel Kültür: Bir toplumun içinde doğan herkese toplumdaki kurumlar aracılığıyla verilen ortak kültürdür. Burada, kişilerin verilenleri isteyip istememesinin çok önemi yoktur. Genel kültür, herkesin kültürüdür; bireysel seçimi çok da önemsenmez. Dil, din, ahlâk kuralları, yemek, gelenek gibi unsurlar, genel kültürün unsurlarındandır. Halk kültürünü milli kültür olarak vasıflandırmak da mümkündür.

2. Alt kültür: Genel kültüre sahip fertler, yaşadığı bölgenin özelliği veya mesleklerine göre genel

2. Alt kültür: Genel kültüre sahip fertler, yaşadığı bölgenin özelliği veya mesleklerine göre genel kültürle ters düşmeyen bir kültüre de sahip olabilirler. Kapsamı oldukça sınırlı olan alt kültürler bir zenginlik olarak kabul edilir ve genel kültüre ters düşmediği sürece yaşamasına izin verilir. Örneğin: Ankara için Kavaklıdere’de yaşayanların kültürü veya bir gecekondu bölgesinde yaşayanların kültürü gibi.

3. Popüler kültür: Bir anda ortaya çıkan, halkın kabulüyle kısa sürede yayılan ve çıktığı

3. Popüler kültür: Bir anda ortaya çıkan, halkın kabulüyle kısa sürede yayılan ve çıktığı gibi de kaybolan kültürdür. İspanyol paça pantolon veya yüksek topuklu ayakkabı bir dönemin popüler kültürüne örnek olarak verilebilir. Bireysel etki ve teknoloji yoluyla yayılır. Genel kültürün aksine kaynağı da, oluşturanlarda bellidir.

4. Kitle kültürü: Sanayileşmiş ülkelerde görülen tüketime yönelik kültürdür. İmaj ve reklama dayanır; ürünü

4. Kitle kültürü: Sanayileşmiş ülkelerde görülen tüketime yönelik kültürdür. İmaj ve reklama dayanır; ürünü değil, imajı satar. Televizyon dizileri ve futbol, pet şişiler kitle kültürüne örnek olarak verilebilir. Bir grup tarafından tasarlanır, düzenlenir ve insanlara sunulur.

5. Yüksek kültür: Bir ülkenin yetişmiş insanları tarafından üretilen; bireysel yetenek, ilgi, merak ve

5. Yüksek kültür: Bir ülkenin yetişmiş insanları tarafından üretilen; bireysel yetenek, ilgi, merak ve çabayla geliştirilen kültürdür. Özgürlükleri kısıtlayan iktidarlara ve hayatı sıradan hale, zevkleri tek tipe dönüştüren kitle kültürüne karşı her zaman eleştirel bir duruşları vardır. Başarılı sanat eserleri ve düşünce ürünleri bu kültüre aittir. Tüketicileri yüksek eğitimli kişilerdir. Ortaya konulan ürünler değerlidir. Bütün başarılı sanat eserler ve düşünce ürünleri yüksek kültüre aittir.

3 - KÜLTÜRÜN ÖZELLİKLERİ 1. Millîdir: Her milletin kendisine has bir kültürü vardır, bu

3 - KÜLTÜRÜN ÖZELLİKLERİ 1. Millîdir: Her milletin kendisine has bir kültürü vardır, bu da o toplumun kendi davranışlarının ve yaratıcılığının sonucudur. Milletler bu kültürel değerler ile birbirlerinden ayrılır. Bundan dolayı kültürü, bir milletin kimliği olarak görebiliriz. 2. Tarihîdir: Kültürler bir milletin tarihte var olduğu günden günümüze kadar uzanan ve bu süreç içinde ağır gelişen bir değerler bütünüdür. Bir milletin tarihi, onun bütün kültür değerlerini içine alır ve süreklilik vasfı taşır.

3. Milletlerin ortak malıdır: Kültürler o milleti oluşturan fertlerin ortak malıdır. Herkes kültür unsurlarına

3. Milletlerin ortak malıdır: Kültürler o milleti oluşturan fertlerin ortak malıdır. Herkes kültür unsurlarına serbestçe katılır veya onu yaşatır. Örneğin ülkemizin her yöresinde yapılan düğünlerde geline kına yakma, misafirlere yemek verme âdeti bir kültür unsuru olarak herkesin ortak malı olarak değer kazanmış ve toplumu kendi hükmü altına almıştır.

4. Temel yapısı değişmez: Kültür unsurları yüzyıllar öncesinden varlığını devam ettirirken meydana gelen ekonomik,

4. Temel yapısı değişmez: Kültür unsurları yüzyıllar öncesinden varlığını devam ettirirken meydana gelen ekonomik, teknolojik değişme ve gelişmeler karşısında bazı unsurlarında değişiklikler meydana gelse dahi özü değiştirilemez. Kültürün unsurları arasında bir kısmı asıl unsurlardır, bir kısmı da alt unsurlardır. Temel yapısı varlığını devam ettirirken ayrıntıya ait unsurlar değişebilir. Örneğin eskiden Türk düğünlerinde eğlence olarak at yarışları yapılır, güreşler tertip edilirdi, günümüzde bu şekil eğlenceler ortadan kalkmıştır. Fakat kültürün temel unsuru olan “eğlence” varlığını hala korumaktadır. Eğer kültürün özü değiştirilir, bütünü ile başka bir kültüre dönüştürülürse, 10. Yüzyıla kadar bir Türk kavmi olan Bulgarların kültür değişimi ile bir İslav kavmine dönüşmeleri bunun en güzel örneğidir.

5. Bir bütündür: Kültür unsurları kendi içerisinde bir bütünlüğe sahiptir. Bu bütünlüğün sağlanabilmesi için

5. Bir bütündür: Kültür unsurları kendi içerisinde bir bütünlüğe sahiptir. Bu bütünlüğün sağlanabilmesi için bu parçaların aralarında bir uyum ve dengenin olması gerekir. Bu da kişinin toplumla bütünleşmesine ve mutlu olmasına yardımcı olur. Dolayısıyla kültür uyumlu ve dengeli bir bütünün ifadesidir.

4 - KÜLTÜRÜN UNSURLARI 1. Dil: Dil, kültür unsurlarının başında gelir. Çünkü dil olmadan

4 - KÜLTÜRÜN UNSURLARI 1. Dil: Dil, kültür unsurlarının başında gelir. Çünkü dil olmadan öteki unsurların meydana gelmesi mümkün değildir. Dil bir milletin ses dünyasıdır. Her millet kâinatı değişik şekillerde algılamış ve kendi diliyle yorumlamıştır. Aynı zamanda dil kültüre ait bütün değerleri bünyesinde taşıyan bir kültür hazinesidir. Bir dil, onu kullanan milletin kafa yapısını, nasıl düşündüğünü, zihninin nasıl çalıştığını ve mantığını ortaya koyar.

2. Din: Kültür unsurları içerisinde çok önemli bir yere sahiptir. İnsanoğlunun manevi tatmin aracı,

2. Din: Kültür unsurları içerisinde çok önemli bir yere sahiptir. İnsanoğlunun manevi tatmin aracı, kişinin kendisiyle ve çevresiyle uyumlu bir yaşayış sürdürmesini sağlayan inanç ve ibadetler sistemidir. Bilhassa eski devirlerde yüzyıllarca bu kültür unsuru ön planda bulunmuş ve öteki kültür unsurlarını gölgede bırakmıştır. Dinin bir millet içerisindeki kültüre etkisi ve kültürün diğer unsurlarının oluşması ve değişmesindeki rolü hâlâ devam etmektedir. Dini bayramlarımız ve törenlerimiz bunun açık örnekleri olarak dikkat çekmektedir.

3. Gelenek ve görenek: Bunlar bir milletin yazılı olmayan veya hepsi yazılı olmayan kanunlarıdır.

3. Gelenek ve görenek: Bunlar bir milletin yazılı olmayan veya hepsi yazılı olmayan kanunlarıdır. Yazılı kanunların çoğu gelenek ve göreneklere göre düzenlenmiştir. Dolayısıyla hukuk sistemi yazılı esasa bağlıdır. Kanun, insanın toplum içerisindeki davranışlarını düzenler. İnsanlar bu düzeni asırlar boyunca gelenek ve göreneklerle sağlamışlardır. Günümüzde bile yazılı anayasası bulunmayan ülkeler vardır. Bunlar toplum düzenini hâlâ gelenek ve göreneklerle sağlamaktadırlar. Aslında kişinin bütün hal ve hareketlerini yazılı kanunlarla tanzim etmek çok kolay değildir. Çünkü yasalar genellikle hakları ve cezaları tayin etmektedir. Oysa insanların toplumda birçok sosyal ilişkileri vardır: özür dilemek, selamlaşmak, saygı göstermek, davetlere katılmak, konuşmak, tartışmak, yazmak vs. Bunlar kanunlarda yazılı değildir, bunları gelenek ve göreneklere göre yaparız.

4. Sanat: Sanat, bir milleti diğer milletlerden ayıran, bir millete has duygu ve zevklerin

4. Sanat: Sanat, bir milleti diğer milletlerden ayıran, bir millete has duygu ve zevklerin ortaya çıkmış halidir. Her milleti birbirinden farklı sanat eğilimi vardır. Söz, ses, mekân, renk, ışık, zevk ve anlayışı farklıdır. Sanat bir milletin ortak zevkinin ifade edilişidir. Bu kültür unsuru içinde edebiyat, resim, musiki, mimarı, heykel, el sanatları, minyatür, süsleme, hat, yazı vb. . . gibi değerleri sayabiliriz. 5. Dünya görüşü: Dünya görüşü bir milletin başka milletlerden farklı olan hayat felsefesidir. Bir milletin fertleri ortak kültür dolayısıyla tutum, zihniyet ve davranış bakımından diğer milletlerden farklıdır. Askerlik, kahramanlık, aşk, mal mülk, namus, temizlik, ahlak, ölüm, eğlence vs. gibi hayat hadiseleri ve kavramları her millette değişik davranışlarla karşılanır.

6. Tarih: Milleti, dolayısıyla kültürü meydana getiren unsurlardan birisi olan tarih, bir milletin çağlar

6. Tarih: Milleti, dolayısıyla kültürü meydana getiren unsurlardan birisi olan tarih, bir milletin çağlar içindeki yürüyüş ve görünüşüdür. Tarih mazidir, bu mazi bugünün ve dünün fertlerini millet olarak birbirine bağlayarak geleceğe taşır. Kişiler arasında kader birliği temin eder ve kişilerin kendi toplumu ile ilişki kurmasını sağlar ve ondaki toplum şuurunu canlı tutar. Böylelikle aynı millete mensup insanlar tarih sayesinde akrabalıklarının farkına varabilirler.

5 - EDEBİ ESERLERDE KÜLTÜR UNSURLARININ YAŞATILMASI Edebiyat, malzemesi dil olan veya dille yapılan

5 - EDEBİ ESERLERDE KÜLTÜR UNSURLARININ YAŞATILMASI Edebiyat, malzemesi dil olan veya dille yapılan sanat diye tanımlanır. Dil, kültürün unsuru veya taşıyıcısı olduğu için edebiyat dil aracılığıyla doğrudan kültüre bağlanır. Ayrıca, edebiyat da kültürün unsurlarındandır. Bu da bize bir edebi metnin kültürü yansıttığını haber verir. Edebi eser, bir toplumda yaşayan sanatçı tarafından üretildiği için kültürel değerleri yansıtması son derece doğaldır. Edebiyatın “en milli” sanat olduğu iddiası, hem kültürün başta gelen unsuru dille yapılmış olmasından hem de toplumu açık veya örtük olarak yansıtmasından ileri gelir. 4

Prof. Dr. Mustafa Özkan, TDK tarafından 5 Mayıs 2014 tarihinde Şanlıurfa’da Harran Üniversitesi Fen

Prof. Dr. Mustafa Özkan, TDK tarafından 5 Mayıs 2014 tarihinde Şanlıurfa’da Harran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi konferans salonunda, Prof. Dr. Abdülkadir Karahan anısına düzenlenen “ 3. Milletlerarası Klasik Türk Edebiyatı Sempozyumu”nda, "Edebiyatta dil kullanımı" konulu sunum yaptı. Prof. Dr. Mustafa Özkan bu konuşmasında “Edebiyat dille yapılan bir sanattır. Dolayısıyla edebiyatçının da dilin bütün imkânlarından yararlanması gerekir. ”diyor ve konuşmasına şöyle devam ediyor; "Edebiyatın malzemesi dil olmakla birlikte bu eserler yalnızca bir dil yığınından ibaret değildir.

Edebiyatla sosyal hayat arasında sıkı bir ilişki vardır. Çünkü edebiyatçı toplumun bireyidir. Toplumda görülen

Edebiyatla sosyal hayat arasında sıkı bir ilişki vardır. Çünkü edebiyatçı toplumun bireyidir. Toplumda görülen ve yaşanan her şey edebiyatın konusu içinde yer alır. Edebi eserler bize insanların duygu, düşünce, hayal ve özlemlerini anlatır. Fakat edebi eser yaşanılan gerçeği olduğu gibi yansıtmaz. Gerçeğin veya hayatın belirli bir anlama göre dil aracılığıyla yeniden yorumlanmasıyla oluşur. "

Prof. Dr. Doğan Aksan ise: “Bir ulusun yaşayış biçimi, inançları, gelenekleri, dünya görüşü, çeşitli

Prof. Dr. Doğan Aksan ise: “Bir ulusun yaşayış biçimi, inançları, gelenekleri, dünya görüşü, çeşitli nitelikleri ve hatta tarih boyunca bu toplumda meydana gelen çeşitli olaylar üzerinde hiçbir bilgimiz olmasa, yalnızca dilbilim incelemeleriyle, bu dilin söz varlığının, söz hazinesinin derinliğine inerek bütün bu konularda çok değerli bilgiler ve güvenilir ipuçları edinebiliriz. ” demektedir. Öksüzüm avut beni Koynunda uyut beni Aşka yeni başladım Yüzünden okut beni (Orhan Seyfi Orhon)

Yukarıdaki “mani”de kilit ibare “yüzünden okut” sözüdür. Bizim kültürümüze ait olan bu sözün ne

Yukarıdaki “mani”de kilit ibare “yüzünden okut” sözüdür. Bizim kültürümüze ait olan bu sözün ne anlama geldiği bilinmezse maniden bir şey anlamak mümkün değildir. “Yüzünden okumak” tabiri, kültürümüzde “Kuran-ı Kerim” için kullanılır. Kuran-ı Kerim ya ezbere ya da yüzünden okunur. Şair, burada “yüzünden okut” tabirini kullanarak hem din unsurunu öne çıkarmış; hem de şiirine derinlik ve güzellik katmıştır. Kara kavak yıkıntısı Dallarının döküntüsü Kozanoğlu düğün kurmuş Nerde bunun okuntusu (Dadaloğlu)

Yukarıdaki dörtlükte ise en çok dikkatimizi çeken kelime “okuntu”dur. Bu kelime günümüzde Anadolu’da küçük

Yukarıdaki dörtlükte ise en çok dikkatimizi çeken kelime “okuntu”dur. Bu kelime günümüzde Anadolu’da küçük yerleşim yerlerinde, köylerde hala yaşamaktadır ve düğünlerden önce akraba ve komşuları düğüne çağırmak için (bugünkü davetiye) okuntu gönderilir. Dadaloğlu kültürümüze ait bir unsuru kullanarak bu unsurun günümüze kadar gelmesini ve yaşamasını sağlamıştır.

6 - MEDENİYET KÜLTÜR İLİŞKİSİ “Medeniyet” köken olarak “medine” sözcüğünden gelir ve Arapça’dan dilimize

6 - MEDENİYET KÜLTÜR İLİŞKİSİ “Medeniyet” köken olarak “medine” sözcüğünden gelir ve Arapça’dan dilimize girmiştir. “Medine” “şehir”; “medeni”, “şehirli” ve “medeniyet” de “şehirlilik” demektir. Sözcüğün kökenine ait bu bilgi, medeniyetin şehirlerde çıktığını, yaşandığını ve işlerlik kazandığını bildirir. Dilimizde medeniyete karşılık önerilen sözcük “uygarlık”tır. Bu da medeniyetin “uyum sağlama becerisi” ile bir ilişkili olduğunu haber verir.

Medeniyet: “Milletlere ait bazı kültür değerlerinin, birçok millet tarafından benimsenerek ortak duruma gelmiş bütününe

Medeniyet: “Milletlere ait bazı kültür değerlerinin, birçok millet tarafından benimsenerek ortak duruma gelmiş bütününe verilen addır. ” Başka bir deyişle “milletler arası ortak değerler seviyesine yükselen anlayış, davranış ve yaşama vasıtalarının tamamıdır. ” 6 Evrensellik açısından bakıldığında medeniyetin bütün insanlığın birikimi olduğunu söylemek mümkündür. Medeniyet aklın, ilmin ve teknolojik gelişmelerin sonucu olarak, tarihin ilk döneminden itibaren bütün toplumlar tarafından ortaya konulmuştur. Elektrik, ampul, otomobil, uçak, radyo, televizyon, bilgisayar vb. icatları bunlara örnek verebiliriz.

Medeniyet insanlığın ortak birikimi olduğu için tektir ve insanlığın ortak malıdır. Dolayısıyla medeniyetin milliyeti

Medeniyet insanlığın ortak birikimi olduğu için tektir ve insanlığın ortak malıdır. Dolayısıyla medeniyetin milliyeti olmaz. Farklı olan medeniyet değil, kültürdür. Matbaa hangi millet tarafından veya kim tarafından icat edilirse edilsin bir medeniyet unsuru olarak bütün insanlığın malı kabul edilir. Bu şekilde insan yaşamını kolaylaştıran unsurlar bir medeniyet unsurudur ve bütün insanlık tarafından kullanılmaktadır. Kültür ise milletlere özgüdür ve her milletin kültürü diğerinden farklıdır.

Kültür ile medeniyet arasındaki farkları şöyle sıralamak mümkündür: 1. Kültür millidir; medeniyet ise milletler

Kültür ile medeniyet arasındaki farkları şöyle sıralamak mümkündür: 1. Kültür millidir; medeniyet ise milletler arasıdır, bütün insanlığı ilgilendirir 2. Kültür ayırıcıdır, bir milleti ve toplumu diğer milletlerden ayırır; medeniyet ise birleştirir. 3. Kültür bazı durumlarda sert ve kıyıcı olabilir. Medeniyet ise her durumda anlayışlı ve hoşgörülüdür. Örneğin düğün yapmadan evlenmek Türk toplumunda hoş karşılanmaz, hatta evlilikleri dahi kabul edilmez. 4. Kültür bazen akıl dışı olabilir; medeniyet ise daima aklı rehber edinir. 5. Kültür toplumu; medeniyet bireyi ön plana çıkarır 6. Kültür yaşanılır; medeniyet öğrenilir. Medeniyete ait öğrenilen bir değer hayata aktarıldığında kültür haline gelir.