TUTUKLAMA KARARLARI TUTUKLAMA MZEKKERESI REMAND TEMINAT DAVA TAHTINDA

  • Slides: 28
Download presentation
TUTUKLAMA KARARLARI TUTUKLAMA MÜZEKKERESI REMAND TEMINAT DAVA TAHTINDA

TUTUKLAMA KARARLARI TUTUKLAMA MÜZEKKERESI REMAND TEMINAT DAVA TAHTINDA

Tutuklama Müzekekresi (F. 155 md. 18 -23) Suçüstü hali ve özel istisnalar sayılmıştır. Bunlar

Tutuklama Müzekekresi (F. 155 md. 18 -23) Suçüstü hali ve özel istisnalar sayılmıştır. Bunlar dışında yargıç tarafından tutuklama emri olmaksızın tutuklama yapılamaz. Herhangi bir Yargıç bir tutuklama müzekkeresi ısdarını gerekli veya arzu edilir gördüğü hallerde herhangi bir kişinin tutuklanması için bir müzekkere ısdar edebilir. İstem sebepleri yeminle desteklenmesi gerekir.

F. 155 Madde 19 (1) Her tutuklama müzekkeresi imzalanır ve üzerinde ısdar edildiği tarih

F. 155 Madde 19 (1) Her tutuklama müzekkeresi imzalanır ve üzerinde ısdar edildiği tarih gösterilir. (2) Her tutuklama müzekkeresi ısdar edildiği suçu veya meseleyi kısaca belirtmeli, tutuklanacak kişinin adını belirtmeli ve başka bir halde tanımını yapmalıdır. Kişinin Mahkeme huzuruna çıkarmasına direktif veren bir emir içermelidir. (3) Her tutuklama müzekkeresi, normal olarak genel tüm polis memurlarına yöneltilir. (4) Her tutuklama müzekkeresi, icra edilene veya bir Yargıç tarafından iptal edilene kadar geçerli olur.

Tutukluluğun Uzatılması/REMAND (F. 155 Madde 24) Bir Yargıcın, bir kişinin tutuklandığı suçun işlenmesi ile

Tutukluluğun Uzatılması/REMAND (F. 155 Madde 24) Bir Yargıcın, bir kişinin tutuklandığı suçun işlenmesi ile ilgili soruşturmanın tamamlanamadığı yolunda ikna edilmesi halinde, Müfettiş rütbesinden daha düşük bir rütbede olmayan bir polis memurunun müracaatı üzerine, soruşturması yapılmakta olan suçu yargılama yetkisine sahip olup olmadığına bakılmaksızın, Mahkemenin uygun göreceği şekilde her bir defada sekiz günden fazla olmamak üzere belirli bir süre için tutuklunun polis nezaretinde kalmaya devam etmesini zaman uzatması yasaldır. Uzatma tarihini izleyen gün; birinci gün olarak sayılır.

Anayasa Madde 16 (3) Kimse, ölüm veya hapis cezasını gerektiren bir suçüstü halinde, yasa

Anayasa Madde 16 (3) Kimse, ölüm veya hapis cezasını gerektiren bir suçüstü halinde, yasa ile konduğu zaman ve gösterildiği usul müstesna, yasanın gösterdiği usullere uygun olarak ve gerekçe, yargıç kararına dayanarak düzenlenmiş adli bir belge bulunmaksızın yakalanamaz. (5)Yakalanan veya tutuklanan herkese, yakalanmasını veya tutuklanmasını gerektiren nedenler, yakalanması veya tutuklanması sırasında anladığı dilde bildirilir ve herkes, kendisinin veya yakınlarının seçtiği bir hukukçunun hizmetinden derhal yararlandırılır. (6)Yakalanan kişi, yakalandıktan sonra mümkün olan en kısa zamanda ve daha önce salıverilmediği takdirde her halde yirmi dört saat geçmeden bir yargıç önüne çıkarılır.

Anayasa Madde 16 (7) Yargıç, derhal, yakalanan kişinin anladığı dilde yakalanma nedenlerini soruşturur ve

Anayasa Madde 16 (7) Yargıç, derhal, yakalanan kişinin anladığı dilde yakalanma nedenlerini soruşturur ve en kısa zamanda ve herhalde yargıç önüne çıkma tarihinden başlayarak üç günü geçmeyen bir süre içinde, uygun göreceği koşullarla yakalananı ya salıverir veya yakalanma nedeni suç hakkındaki soruşturma tamamlanmadığı takdirde, yakalanmanın devamına karar verir. Yargıç, her defasında sekiz günü geçmemek koşuluyla, bu yakalanmanın devamına karar verebilir. Ancak, yakalanma veya tutuklanma süresinin toplamı, yakalanma tarihinden başlayarak üç ayı geçemez ve bu sürenin sonunda yakalamayı veya tutuklamayı uygulamakla görevli kişi veya makam, yakalanan veya tutuklanan kişiyi derhal serbest bırakır. (8)Yargıcın (7). fıkraya göre verdiği kararlara karşı istinaf yolu kapatılamaz.

Anayasa Madde 16 (9)Yakalanması veya tutukluluğu nedeniyle özgürlüğünden yoksun bırakılan herkes, tutukluluğunun yasaya uygunluğu

Anayasa Madde 16 (9)Yakalanması veya tutukluluğu nedeniyle özgürlüğünden yoksun bırakılan herkes, tutukluluğunun yasaya uygunluğu hakkında bir mahkemece süratle karar verilmesi için, yasal yollara başvurma hakkına sahiptir. Tutukluluğu yasaya aykırı görüldüğü takdirde, serbest bırakılması mahkemece emredilir. (10)Bu madde kurallarına aykırı olarak bir yakalanmanın veya bir tutukluluğun mağduru herkes, dava açmak suretiyle tazminat alma hakkına sahiptir.

AİHS Madde 5 1. Herkesin kişi özgürlüğüne ve güvenliğine hakkı vardır. Aşağıda belirtilen haller

AİHS Madde 5 1. Herkesin kişi özgürlüğüne ve güvenliğine hakkı vardır. Aşağıda belirtilen haller ve yasada belirlenen yollar dışında hiç kimse özgürlüğünden yoksun bırakılamaz. (c) Bir suç işlediği hakkında geçerli şüphe bulunan veya suç işlemesine ya da suçu işledikten sonra kaçmasına engel olmak zorunluluğu inancını doğuran makul nedenlerin bulunması dolayısıyla, bir kimsenin yetkili merci önüne çıkarılmak üzere yakalanması ve tutuklu durumda bulundurulması 2. Yakalanan her kişiye, yakalama nedenleri ve kendisine yöneltilen her türlü suçlama en kısa zamanda ve anladığı bir dille bildirilir.

AİHS Madde 5 3. Bu maddenin 1. c fıkrasında öngörülen koşullara uyarınca yakalanan veya

AİHS Madde 5 3. Bu maddenin 1. c fıkrasında öngörülen koşullara uyarınca yakalanan veya tutulu durumda bulunan herkes hemen bir yargıç veya adli görev yapmaya yasayla yetkili kılınmış diğer bir görevli önüne çıkarılır; kendisinin makul bir süre içinde yargılanmaya veya adli kovuşturma sırasında serbest bırakılmaya hakkı vardır. Salıverilme, ilgilinin duruşmada hazır bulunmasını sağlayacak bir teminata bağlanabilir. 4. Yakalama veya tutuklu durumda bulunma nedeniyle özgürlüğünden yoksun kılınan herkes, özgürlük kısıtlamasının yasaya uygunluğu hakkında kısa bir süre içinde karar vermesi ve yasaya aykırı görülmesi halinde kendisini serbest bırakması için bir mahkemeye başvurma hakkına sahiptir. 5. Bu madde hükümlerine aykırı olarak yapılmış bir yakalama veya tutulu kalma işleminin mağduru olan herkesin tazminat istemeye hakkı vardır.

Cİ 3/1968 Hakim 24'üncü madde tahtında karar verirken yüzde yüz bir suçun işlendiğine ve

Cİ 3/1968 Hakim 24'üncü madde tahtında karar verirken yüzde yüz bir suçun işlendiğine ve suçun yüzde yüz tutuklanmasa istenilen şahıs tarafından işlendiğine kanaat getirmesi şart değildir. Ancak Hakim bir suçun işlenmiş olması ihtimali olduğunu ve böyle bir suç ile tutuklanması istenilen şahsın ilgisi olabileceğine ve tahkikatın tamamlanmadığına kanaat getirmesi kâfidir.

Y/C D. 9/82, Y/C D. 10/86 Tutukluluk müracaatına zanlının itiraz etmesi halinde daha önce

Y/C D. 9/82, Y/C D. 10/86 Tutukluluk müracaatına zanlının itiraz etmesi halinde daha önce verilen tutukluluk süresinin polis tarafından nasıl değerlendirildiği, tahkikatın hangi safhada bulunduğu, kaç kişiden daha ifade alınmasının öngörülmekte olduğu ve tahkikatın tamamlanması için ne kadar zamana daha ihtiyaç olduğu hususunda şahadet dinlenir. Kuşkusuz şahadet dinlenirken yargıçların üzerinde büyük bir titizlik ve duyarlılıkla durmaları gereken önemli hususlardan biri de cürümlerin meydana çıkarılmasındaki kamu yararı ile zanlının sahip olduğu kişi özgürlüğü hakkı sırasında bir denge sağlamak olmalıdır.

AİHM: Tsiakkourmas Case Tutukluluğun kanuna uygunluğunun sorgulanması Article 5. 4 • Madde 5 açıkça

AİHM: Tsiakkourmas Case Tutukluluğun kanuna uygunluğunun sorgulanması Article 5. 4 • Madde 5 açıkça adli yardım hakkını ifade etmese de hale göre 5. maddenin getirdiği hakların etkin kullanılması için gerekli olarak nitelendirilebilir. Bu davada da davacının yabancı olduğu, dili bilmiyor olduğu; hukuk usulünü bilmiyor oluşu, tercümenin yeterli olmadığı dikkate alındığında tutukluluğun hukuka uygunluğunun sorgulanması için adli yardımın gerekli olduğu neticesine varılır. • Avukat ile gizlilik şartları içerisinde görüşme hakkı Madde 5. 4 anlamında savunma hakkına güvence teşkil eder. Bu davadaki koşullarda konu imkanlar olumsuzdur. Bu bağlamda da tutukluluğun etkin olarak sorgulanması imkanı engellenmiştir. • Ötesi, Remand tutanaklarında Davacının dile getirdiği tutukluluğun hukuka uygunluğu incelenmemiş, Yargıç tarafından ilgisiz olarak adlandırılmıştır. Bu da AİHS özgürlüğün kısıtlanması hakkındaki garantileri özünden yoksun kılar.

 • PI ve ağır Ceza Mahkemesi yargılamaları bakımından tutukluluğun hukuka uygunluğunun test edilmesi

• PI ve ağır Ceza Mahkemesi yargılamaları bakımından tutukluluğun hukuka uygunluğunun test edilmesi fırsatı hakkında Davalı Hükümet herhangi bir şey belirtmemiştir. İlgili Mahkemeler her duruşmanın sonunda tutukluluğun uzatılmasına emir vermesine rağmen tutukluluğun hukuka uygunluğunu anlamlı bir şekilde inceleme ve tutukluluk konusunda yerel prosedür gereksinimlerinin yerine getirildiğine dair herhangi anlamlı bir değerlendirme yapılmamıştır. • Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi kararında Davacının kaçırılma iddialarını neden dikkate almadığını açıklamamıştır, sadece inandırıcı olmadığını ifade ederek onları reddetmiştir. • AİHM yerel ceza prosedürü içerisinde Davacı 1'in tutukluluğunun hukuka uygunluğunu sorgulayan iddiaların bu davada etkisiz kaldığı kanaatine varmıştır. NETİCE: Madde 5. 4'ün ihlal edildiğine karar verir.

Article 3, Kötü Muamele İddialarının Sorgulanması • Davacı 1 kötü muameleye dair şikayetlerinin esasını

Article 3, Kötü Muamele İddialarının Sorgulanması • Davacı 1 kötü muameleye dair şikayetlerinin esasını adli yetkililerin dikkatine getirmiştir. Davaya konu koşullar Davacının kötü muameleye veya orantısız güce maruz kaldığına dair tartışılır bir iddiayı yaratmaktaydı; dolayısıyla resmi bir soruşturma yapılmalıydı. • Ancak Savcılık tarafından soruşturma başlatılmadığı gibi bu iddialar Mahkeme tarafından da yanıtsız bırakılmıştır, bu iddialar incelenmemiş ve bir karar da üretilmemiştir. • Tüm bu hususlar ışığında kötü muamele iddiaları yerel otorite tarafından Madde 3 anlamında etkin olarak soruşturulmadığı kanaatine varılır. Sözleşmenin 3. Maddesi prosedürel boyutu ile ihlal edilmiştir.

AİHM-Karar: 2 Haziran 2015 Madde 5. 1 ve 5. 4 kapsamında Davalı Hükümetin görüşü

AİHM-Karar: 2 Haziran 2015 Madde 5. 1 ve 5. 4 kapsamında Davalı Hükümetin görüşü kabul edilerek Davacı 1'in kanunsuz tutuklanması ve kanunsuz tutuklanmanın sorgulanmasında etkin hukuk yolu bulunmaması itirazlarını reddeder. Davacının tutuklanma esnasında kötü muameleye maruz kalması iddiaları temelinde Madde 3, Madde 5. 1 ve Madde 5. 4 tahtındaki şikayetleri kabul edilebilir bulur. Madde 5. 2 tahtında inceleme yapmayı gereksiz bulur. Müracaatın geri kalanını kabul edilmez bulur. Madde 5. 4'ün ihlal edildiğine karar verir. Madde 5. 1 tahtında ihlal bulunmadığına karar verir. Madde 3 tahtında esastan bir ihlal bulunmadığına karar verir. Madde 3 tahtında prosedürel ihlal olduğuna karar verir.

F. 155 Madde 23 A: Teminat Mahkeme soruşturma tamamlandıktan sonra Zanlının yargılanmaktan kaçmasını önleyici

F. 155 Madde 23 A: Teminat Mahkeme soruşturma tamamlandıktan sonra Zanlının yargılanmaktan kaçmasını önleyici bir emir verebilir.

23 A. Hakkında mevcut yasalara aykırı hareket etmekten dolayı cezai bir soruşturma veya kovuşturma

23 A. Hakkında mevcut yasalara aykırı hareket etmekten dolayı cezai bir soruşturma veya kovuşturma başlatılan veya devam eden bir zanlı veya sanık aleyhine, herhangi bir mahkeme, tutuklu olup olmadığına bakılmaksızın, aşağıda belirtilen koşullara bağlı olarak yargılanmaktan kaçmasını önleyici bir emir verebilir: 1 -Davası görüşülene kadar, zanlının veya sanığın, her ne şart altında olursa olsun üç aydan fazla bir süre olmamak kaydıyla tutuklu kalmasına; 2 -Zanlının veya sanığın pasaportunun polise teslim edilmesinin ve belirlenecek süre içinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hudutları dışına çıkmasının yasaklanmasına; 3 -Zanlının veya sanığın şahsen veya Mahkemenin veya Mukayyitliğin uygun göreceği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde yerleşik bir veya birden fazla kişinin ve Mahkemece belirlenecek nakdi teminat veya kefaletine veya her ikisine bağlı olarak serbest bırakılmasına; 4 -Zanlının veya sanığın belli bir bölgede ikametine ve izinsiz o bölge dışına çıkmamasına; 5 -Mahkemenin uygun göreceği koşullarda Mahkemenin belirteceği bir polis karakoluna ısbatı vücut yapmasına.

Y/C D. 2/2008 Başlıca dikkate alınacak hususlar: “(1) İthamın nev’i, (2) İthamı destekleyen şahadetin

Y/C D. 2/2008 Başlıca dikkate alınacak hususlar: “(1) İthamın nev’i, (2) İthamı destekleyen şahadetin nev’i, (3) Mahkûmiyet halinde verilecek cezanın huşuneti, (4) Kefil olarak gösterilenlerin müstakil olup olmadıkları veya sanık tarafından tazmin edilip edilmedikleri. ”

Y/C D. 2/2012 • Dava dosyasının hazırlanmasından önceki bir aşamada, henüz zanlı aleyhindeki tüm

Y/C D. 2/2012 • Dava dosyasının hazırlanmasından önceki bir aşamada, henüz zanlı aleyhindeki tüm şahadet ortada yokken, bir zanlının Anayasanın 16. maddesinde koruma altında alınmış özgürlük hakkını kısıtlayan bir emir vermeden önce çok dikkatli davranılmalıdır. • Bilhassa zanlının tutuklanmasına neden olan suçun bir kabahat (misdemeanour) kapsamında olması halinde zanlının davası görüşülünceye kadar tutuklu kalma, yani cezaevine gönderilme, alternatifinin dışındaki koşulların kullanılmasın tercih edilmelidir.

Y/C D. 4/2012 • Tutukluluk talebi karşılığında Zanlı tarafından alternatif sunulması gerekir. “Bir teminat

Y/C D. 4/2012 • Tutukluluk talebi karşılığında Zanlı tarafından alternatif sunulması gerekir. “Bir teminat duruşmasında; iddia makamı, tutukluluk talebinde bulunduğu takdirde, bunu kabul etmeyen zanlının, yasanın öngördüğü diğer teminat koşullarından hangisinin takdir edilmesi halinde, o koşulu temin edebileceğini ve o şartlarda davasının görüşülmesinde hazır olacağını mahkemeye beyan etmeli, hatta ikna etmek için gerekirse şahadet sunmalıdır. Zanlının bu konuda suskun kalması halinde, iddia makamının talebine alternatif sunmamış olur. Böyle bir durumda, iddia makamının talebinin kabul görmesi olağan kabul edilmelidir. ”

Y/C D. 4/2012 • Yabancı uyruklular hakkında: Yabancıların yurtdışına kaçışının kolay olduğu, iade koşullarının

Y/C D. 4/2012 • Yabancı uyruklular hakkında: Yabancıların yurtdışına kaçışının kolay olduğu, iade koşullarının ise olanak olmadığı kabul edilmiştir. “Tutuklanan bir zanlının, soruşturmasının tamamlanması ile yurt dışına çıkışı yasaklanarak serbest bırakılması halinde, gayriyasal yollardan KKTC’den çıkışının çok kolay olduğunu kabul etmek gerekir. Gayriyasal yollardan Güney Kıbrıs’a geçenleri Güney Kıbrıs KKTC’ye iade etmemektedir. Aynı şekilde gayriyasal yollardan Türkiye Cumhuriyeti’ne kaçan TC vatandaşları da KKTC’ye iade edilmemektedirler. ”

Y/C D. 4/2012 • Kefalet hakkında “KKTC vatandaşı olmayan veya KKTC’de yerleşik olmayan veya

Y/C D. 4/2012 • Kefalet hakkında “KKTC vatandaşı olmayan veya KKTC’de yerleşik olmayan veya KKTC’de mal varlığı bulunmayan kişilerin kefaletlerinin kabul edilmesi mümkün değildir. ” • Bağlantı hakkında: “Zanlının KKTC ile hiç bir daimi bağlantısı bulunmaması, KKTC’den kaçma olasılığına katkı koyabilecek bir husustur. Zanlının KKTC’de öğrenci olması, dolayısıyla yasal ikameti bulunması, kaçmak istemesini engelleyici KKTC ile yeterli bir bağ olarak kabul edilemez. Bilhassa Ekim ayında tutuklanan 1. sınıf bir üniversite öğrencisinin, KKTC ile bağının, ancak o tarihe kadar üniversiteye ödemiş olduğu okul ve yurt harcı ile kısıtlı olduğu kabul edilmelidir. ”

Dava safhası İthamname Sanığa tebliğ edilir ve Mahkeme tarafından tayin edilen gün ve saatte

Dava safhası İthamname Sanığa tebliğ edilir ve Mahkeme tarafından tayin edilen gün ve saatte Sanığın belirtilen Mahkemede hazır olması emredilir. Yargılama itham ile başlar.

F. 155 madde 48 Her Mahkeme, uygun görmesi halinde, önündeki herhangi bir davayı erteleyebilir

F. 155 madde 48 Her Mahkeme, uygun görmesi halinde, önündeki herhangi bir davayı erteleyebilir ve bunun üzerine, bu Yasanın 157. maddesi (2)'inci fıkrası kurallarının gözetilmesi koşuluyla, sanığı takdirine göre makul sayacağı belirli koşullara bağlı olarak salıverir veya tutuklu kalmasını emreder. Ancak, seri yargılama veya ilk sorguda bu tutukluluk süresi her bir defada sekiz günden uzun olamaz ve ertelemenin yapıldığı günü izleyen gün birinci gün sayılır.

Y/C D. 5/2002 Olağan dışı bir durum olmadıkça devam etmekte olan bir davada Ağır

Y/C D. 5/2002 Olağan dışı bir durum olmadıkça devam etmekte olan bir davada Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilmiş tutukluluk emrine müdahale etmenin doğru olmadığı görüşündeyiz. Geçmiş içtihatlara göre bir Sanığın tutuklu kalıp kalmaması konusunda karar verirken Mahkeme aşağıdaki hususları göz önünde bulundurur. a. Sanığın yargılandığı suç ciddi bir suç mu? b. Sanığın serbest kalması halinde Mahkemede hazır bulunmama olasılığı var mı? c. Sanığın tanıklara müdahale etme olasılığı var mı? d. Sanığın serbest kalması halinde başka suç işleme olasılığı var mı? Bir ceza davasının duruşmasına başlandıktan sonra Sanığın olaylardan etkilenme ve dolayısıyla kaçma ve tanıklara müdahale etme olasılığı artar. Bu nedenle özellikle Ağır Cezada duruşması başlayan bir Sanığın tutukluluğuna karar verme nedenleri çoğalır.

Y/C D. 14/2015 Esas tezekkür edilmesi gereken husus sanığın davasında hazır olmasıdır. Ancak bu

Y/C D. 14/2015 Esas tezekkür edilmesi gereken husus sanığın davasında hazır olmasıdır. Ancak bu tek dikkate alınacak unsur olmayıp suçun ciddiyeti, sanığın serbest kaldığı müddet içerisinde aynı suçu tekrarlaması veya tanıklara müdahale etmesi ihtimali, sanığın ikamet ettiği bölgedeki namı ve karakteri, mağdur kişinin karakteri, toplumda rahatsızlık ve provokasyon ihtimali, davada yer alacak kişilerin psikolojik olarak hazırlıkları gibi hususlar adaletin sağlanması için dikkate alınması gerekir. Her olayın kendine has olgularının dikkatle incelenmesi gerekir. ”Olayın ciddiyeti, sanığın kaçma ve yargılanmama ihtimali ve tanıklara müdahalesi en belirgin ve öncelikle dikkat edilmesi gerekli hususlardır. Ancak, bir ceza davasında bir sanığın bir celseden diğer celseye tutuklu kalma emrinin yukarıda sıralanan tek bir nedene dayalı olarak da verilmesi mümkündür. ”

Y/C D. 14/2015 Mahkemenin, adil bir neticeye ulaşabilmesi için, sanıkların aleyhlerindeki ithamnamenin nevini, sanıkların

Y/C D. 14/2015 Mahkemenin, adil bir neticeye ulaşabilmesi için, sanıkların aleyhlerindeki ithamnamenin nevini, sanıkların kişisel ve sosyal durumlarını, mağduriyet ölçülerini, tanıklara müdahale ihtimali dahil serbest kalmalarının sanığa yaratabileceği hayati tehlikeyi, toplumsal infiali v. b. unsurları dikkate alarak sanıkları değerlendirmeli ve adaletin tecellisi için gerekirse sanıklar arasında ayrım yapılabilmelidir. Bunun yanında, mahkeme, aynı olaydan kaynaklanan bir meselede, ilgili tüm sanıklar arasında, tutuklu yargılanma ve serbest bırakma şeklinde bir ayrıma gidecekse, bunun gerekçelerini kararında ayrıntılı bir şekilde belirtmelidir. Takdir hakkının kullanılmasındaki en büyük ölçüt, adaletin tecellisidir. Kamu vicdanında haksız ayrım yapıldığı algısını yaratacak mesnetsiz ve gerekçesiz bir kararın, Yargılayın müdahalesini gerektirecek nitelikte hatalı olarak değerlendirilmesi kaçınılmazdır.