Sr yetitiriciliinin nemi nsan beslenmesinde protein kaynaklarnn zellikle
Sığır yetiştiriciliğinin önemi İnsan beslenmesinde protein kaynaklarının, özellikle hayvansal protein, önemli olduğu bilinmektedir. Başlıca hayvansal protein kaynaklarına et, süt ve yumurta örnek olarak verilebilir.
Sığır yetiştiriciliğinin önemi Dünya’da üretilen sütün büyük bir kısmı (yaklaşık %90), kırmızı etin ise yarısı sığırlardan sağlanmaktadır. Sığırlardan et ve süt üretiminin yanı sıra deri ve ilaç ve kozmetik sanayi için gerekli olan hammaddeler de temin edilmektedir.
Dünyada Sığır Yetiştiriciliğinin Durumu Bos cinsi içerisinde Bos Indicus (Zebu), Bos Taurus (Gerçek sığır) ve Bos bubalis (Manda) bulunmaktadır. Bos Indicus Güney Amerika, Afrika, Güney ve Uzakdoğu Asya ile Avustralya’nın tropik kuşaklarında yaygın olarak yetiştirilmektedir. Sığırlar ise soğuk ve ılıman kuşakta yetiştirilirler.
Dünyada Sığır Yetiştiriciliğinin Durumu Mandalar ise genellikle işgücü ve süt veriminden faydalanmak üzere subtropik ve tropik bölgelerde yetiştirilmektedir. Dünya’da sığırcılık çayır-mera alanlarının geniş olduğu bölgelerde et endüstrisine, sanayisi gelişmiş arazisi çok geniş olmayan bölgelerde ise süt endüstrisine yönelik yapılmaktadır.
Dünyada Sığır Yetiştiriciliğinin Durumu Dünya, AB ve Türkiye’de hayvan başına düşen verim miktarı (FAO, 2014) Kıta Sığır sayısı İnek başına düşen Kesilen hayvan başına düşen (milyon baş) süt verimi (kg) karkas ağırlığı (kg) Dünya 1 474 2 380 215 Asya 491 1 734 156 Afrika 312 500 157 Avrupa 122 5 836 249 Amerika 508 3 333 269 Okyanusya 402 4 498 225 AB-28 88 6 775 284 Türkiye 14 3 030 237
Sığır Yetiştiriciliğinde çalışmalarının gelişimi ıslah Robert Bakewell (1725 -1795) ilk ıslah çalışmalarını yaptı. • Hayvanları kayıt altına aldı. • Yetiştirme amacını belirledi (et, süt, kombine v. b) • En iyi erkek ve en iyi dişilerin çiftleşmesini sağladı. • Reklam ve iyi erkek damızlıkların kiraya verilmesini gerçekleştirdi.
Sığır Yetiştiriciliğinde çalışmalarının gelişimi ıslah Bakewell bugünkü anlamda kurulan soy kütüğü derneklerinin de ilk kurucusudur. Geliştirdiği ırkların saflığının korunması için Dishley Derneği adı altında soy kütüğü derneği kurmuştur. Sonraki yıllarda Colling kardeşler 1822 yılında Shorthorn sığırlar için soy kütüğü kurmuştur.
Sığır Yetiştiriciliğinde çalışmalarının gelişimi ıslah 19. yüzyıl sonlarında Siyah alaca ırkı için Hollanda da «Frizya Soy Kütüğü Derneği» ve «İsviçre Esmer Irkı Yetiştiricileri Derneği adlı dernekler kurulmuştur. İlk süt verimi kontrolleri 1895 yılında Danimarka ‘da yapılmış ve ortalama süt verimi laktasyonda inek başına 3200 kg olarak belirlenmiştir. Günümüzde laktasyonda 10 ton süt verimine sahip olan inekler bulunmaktadır.
Türkiye’de sığır yetiştiriciliğinin durumu Türkiye’de sığır yetiştiriciliği tarihsel süreç içerisinde iki ana döneme ayrılarak incelenebilir: a) Cumhuriyet öncesi dönemde; sistemli, modern, bilgili yetiştiricilik faaliyetlerinin bulunmadığı görülmektedir. b)Cumhuriyetin kurulmasından sonraki dönemde; çiftlik hayvanlarının ıslahı ve yetiştirilen damızlıkların halka dağıtılması için haralar ve inekhaneler kurulmuştur.
Türkiye’de sığır yetiştiriciliğinin durumu Cumhuriyet döneminde Karacabey, Konya, Çukurova, Çifteler ve Karaköy gibi haralar kurulmuştur. 1925 yılında Avusturya’dan Macaristan’dan Bonihad ırkı harasına getirilmiştir. Montofon, Karacabey İsviçre esmeri ve Boz ırk melezlemesi ile Karacabey Esmeri meydana getirilmiştir.
Türkiye’de sığır yetiştiriciliğinin durumu Türkiye’ye tek verim yönlü sığır ırkları ilk defa 1958 yılında Holştayn, Jersey, Hereford ve Aberdene Angus ırkları getirilmiştir. 1970 yılında adaptasyon kabiliyetini tespit etmek amacıyla Almanya’dan Simental sığırlar getirilmiştir. 1986 -1996 yılları arasında İsviçre Esmeri, Siyah Alaca, Simental, Alman Kırmızı Alacası, Monbeliard gibi ırklar Türkiye’ye getirilmiştir.
Türkiye’de sığır yetiştiriciliğinin durumu Türkiye suni tohumlama dünyada Rusya’dan sonra uygulamaya başlayan ikinci ülkedir. İlk kez 1926 yılında uygulamaya başlayan suni tohumlama halk elinde yaygınlaştırılamamıştır. Bununla birlikte 1949 yılından itibaren tekrar gündeme gelen suni tohumlama çalışmaları günümüzde devam etmektedir. Donmuş sperma üretimi 1970 yılında Lalahan Hayvancılık Araştırma Enstitüsünde başlamıştır.
Türkiye’de sığır yetiştiriciliğinin durumu Suni tohumlama faaliyetleri 1995 yılına kadar devlet eliyle ücretsiz, 1995 yılından itibaren paralı yapılmaya başlanmıştır. Türkiye şartlarında nitelikli sperma üretmek amacıyla Tarım Bakanlığı, Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği ile birlikte Döl Kontrolü Projesi başlatmıştır. Menemen Suni Tohumlama istasyonundaki döl kontrolü projesi ile seçilen boğaların spermaları 2005 yılından itibaren yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.
- Slides: 13