J J Rousseau TOPLUM SZLEMESI J J Rousseau

J. J. Rousseau TOPLUM SÖZLEŞMESI

J. J. Rousseau • Toplum Sözleşmesi kitabı 1762 yılında yayınlanmıştır. • Toplum Sözleşmesi’nde Rousseau haklı ve doğru bir toplumun temellerini tartışıyor. • İnsanlar Arasında Eşitsizliğin Kaynağı adlı kitabında Rousseau, insanların doğal yaşama halindeki özgürlüklerinin özlemini çektiklerini belirtmektedir. Rousseau’ya göre, doğa yasaları gereğince yaşayan insanlar özgür ve eşittiler, toplum düzenine geçince bu mutluluğu yitirmişlerdir.

J. J. Rousseau Toplum Sözleşmesi dört kitaptan oluşmaktadır: Birinci kitap, toplumun bir sözleşme yoluyla doğduğundan; ikinci kitap, egemen varlıktan, egemenlik ve genel istemden; üçüncü kitap, yürütme gücü olarak çeşitli yönetim biçimlerinden; dördüncü kitap da, sistemin işleyişinden ve toplumun dininden söz eder.

J. J. Rousseau • Rousseau amacını şu şekilde belirtiyor: • «Niyetim, insanları oldukları gibi, yasaları da olabilecekleri gibi ele alıp, toplum düzeninde güvenilir ve haklı bir yönetim kuralı bulunup bulunamayacağını araştırmaktır. Bu araştırmada, adalet ile fayda birbirinden ayrı düşmesin diye, hakkın onayladığını çıkarın gerektirdiğiyle uzlaştırmaya çalışacağım» (J. J. Rousseau. 1974).

J. J. Rousseau • Rousseau, Toplum Sözleşmesinde, burada toplumun yasal yaşama koşullarını açıklamaya çalışıyor. Bu koşullar kendiliğinden benimsenen bir sözleşmedir. ≪üyelerinden her birinin canını, malını bütün ortak güçle savunup koruyan öyle bir toplum bicimi bulmalı ki, orada her insan, hem herkesle birleştiği halde, yine kendi buyruğunda kalsın, hem de eskisi kadar özgür olsun. işte, Toplum Sözleşmesinin çözüm yolunu bulduğu ana sorun budur≫ (J. J. Rousseau. 1974).

J. J. Rousseau Doğa durumundan uygar topluma geçişi inceler ve doğa durumunda insanlar gereksinimlerini kolaylıkla karşılarken, toplumların gelişmesi/ilerlemesiyle bunu karşılayamaz oldular. Bu süreç mülkiyeti doğurmuştur. Kavgaları, sorunları önlemek için kendi aralarında sözleşme yapmışlardır. Rousseau şunu söylemektedir: «insanları öyle bir noktaya varmış sayalım ki, doğal yaşama halindeyken korunmalarını güçleştiren engeller, diretme güçleriyle, tek her kişinin bu durumda kalabilmek için harcayacağı çabalara üstün gelsin. O zaman, bu ilkel durum sürüp gidemez artık; insanlar yaşayışlarını değiştirmezlerse, yok olup giderler. Ama, insanlar yeni güçler yaratamadıklarına, eldeki güçleri birleştirip kullanmaktan başka bir şey yapamadıklarıma göre, kendilerini korumak için yapacakları tek şey, birleşerek diretme gücünü alt edebilecek bir güç birliği kurmak, bu güçleri bir tek dürtücü güçle yönetmek ve elbirliğiyle harekete getirmektir» ( J. J. Rousseau. 1974).

J. J. Rousseau • Sözleşmenin gerekliliği; «Madem hiçbir insanın, benzeri üstünde doğal bir yetkesi yoktur ve madem kaba güç bir hak yaratmaz, öyleyse, insanlar arasında her çeşit haklı yetkenin temeli olarak, kala, yalnız sözleşmeler kalıyor» (J. J. Rousseau. 1974).

J. J. Rousseau Toplum Sözleşmesini şu şekilde belirtiyor: • «Her birimiz bütün varlığımızı ve bütün gücümüzü bir arada genel istemin buyruğuna verir ve her üyeyi bütünün bölünmez bir parçası kabul ederiz» (J. J. Rousseau. 1974).

Kaynaklar: J. J. Rousseau. 1974. Toplum Sözleşmesi. Adam Yayınları.