Zilyetlik2 6 Zilyetliin Korunmas Zilyetliin hakka dayanp dayanmadna

  • Slides: 23
Download presentation
Zilyetlik-2

Zilyetlik-2

6. Zilyetliğin Korunması Zilyetliğin hakka dayanıp dayanmadığına bakılmaksızın zilyetlik o v v § §

6. Zilyetliğin Korunması Zilyetliğin hakka dayanıp dayanmadığına bakılmaksızın zilyetlik o v v § § q q q v durumunun korunması söz konusudur. Zilyetliğin Korunması Zilyedin Kuvvet Kullanma Hakkı Zilyetlik Davaları Gasp halinde Geri Verme Tazminat Saldırı Halinde Saldırının Sona Erdirilmesi Sebebin Önlenmesi Zararın Giderilmesi Zilyetliğin İdari Yoldan Korunması hukuki

 I. Zilyedin Kuvvet Kullanma Hakkı TMK m. 981’ e göre, ‘Zilyet, her türlü

I. Zilyedin Kuvvet Kullanma Hakkı TMK m. 981’ e göre, ‘Zilyet, her türlü gasp veya saldırıyı kuvvet kullanarak defedebilir. Zilyet, rızası dışında kendisinden alınan şeyi taşınmazlarda el koyanı kovarak, taşınırlarda ise eylem sırasında veya kaçarken yakalananın elinden alarak zilyetliğini koruyabilir. Ancak, zilyet durumun haklı göstermediği derecede kuvvet kullanmaktan kaçınmak zorundadır. ’ A. Gasp ve Saldırı Fiilleri Gasp, eşya üzerindeki fiili hakimiyetin zilyedin rızası olmaksızın hukuka aykırı fiille ele geçirilmesidir. Saldırı ise, fiili hakimiyetin kullanılmasının zilyedin rızası olmaksızın ve hukuka aykırı bir fiille engellenmesini veya zorlaştırılmasını ifade eder. Failin kusurlu olup olmaması önem taşımaz. Bir zararın bulunması da gerekmez.

 B. Kuvvet Kullanma Hakkının Kapsamı Zilyet, her türlü gasp veya saldırıyı kuvvet kullanarak

B. Kuvvet Kullanma Hakkının Kapsamı Zilyet, her türlü gasp veya saldırıyı kuvvet kullanarak defedebilir. TMK m. 981/1, TBK m. 64/1’deki haklı savunma imkanının özel bir uygulaması niteliğindedir. TMK m. 981 hükmünün uygulanması için bir kimsenin zarara uğrama tehlikesi altında bulunması gerekmez. C. Kuvvet Kullanma Hakkından Yararlananlar Bu imkandan esas itibariyle dolaysız zilyetler yararlanır. Bununla birlikte dolaylı zilyet saldırının gerçekleştiği sırada orada ise, kendisi de bizzat kuvvet kullanma imkanı bulabilir. Zilyet yardımcıları ise, ancak genel haklı savunma hükmünden yararlanabilir. D. Kuvvet Kullanmanın Derecesi Kuvvet kullanma ister savunma ister geri alma şeklinde olsun zilyet durumun haklı göstermediği derecede kuvvet kullanmaktan kaçınmak zorundadır.

II. Zilyetlik Davaları Zilyet, dava yollarına başvurarak da zilyetliğini koruma imkanına sahiptir. Bu koruma

II. Zilyetlik Davaları Zilyet, dava yollarına başvurarak da zilyetliğini koruma imkanına sahiptir. Bu koruma gasp halinde zilyetliğin geri alınması ve tazminat davalarıyla, saldırı halinde de saldırının sona erdirilmesi , sebebin önlenmesi ve tazminat davalarıyla olur. A. Zilyetliğin Gaspında Geri Verme ve Tazminat Davaları 1. Zilyetliğin Gaspında Geri Verme Davası Gasp, eşya üzerindeki fiili hakimiyetin zilyedin rızası olmaksızın hukuka aykırı fiille ele geçirilmesidir. Rızası olmaksızın zilyetliğine son verilen kimse bu suretle gasp edilen malın geri verilmesini dava yoluyla ister. (Geri verme davası) Gasptan önce malın zilyedi olduğunu ve gaspı ispat etmelidir. TMK m. 982 “Başkasının zilyet bulunduğu bir şeyi gasbeden kimse, o şey üzerinde üstün bir hakka sahip olduğunu iddia etse bile onu geri vermekle yükümlüdür. Davalı, o şeyi davacıdan geri almasını gerektirecek üstün bir hakka sahip olduğunu derhal ispat ederse onu geri vermekten kaçınabilir. Dava, şeyin geri verilmesine ve zararın giderilmesine yönelik olur. ” Geri verme davası zilyetliği gasp edene veya onun külli halefine karşı açılır. Gasp edenin cüz’i haleflerine karşı açılmaz.

 2. Tazminat Davası Eğer davalı işlediği gasp fiili sonucunda davacının herhangi bir zarara

2. Tazminat Davası Eğer davalı işlediği gasp fiili sonucunda davacının herhangi bir zarara uğramasına neden olmuşsa, aynı zamanda bir haksız fiil işlemiş olur. Bu taktirde davacı, zilyetliğin geri verilmesinden başka zararın tazminini de talep edebilir. Davalı tarafın kusurunun ispatı gerekir. B. Zilyetliğe Saldırı Halinde Açılacak Davalar Saldırı ise, fiili hakimiyetin kullanılmasının zilyedin rızası olmaksızın ve hukuka aykırı bir fiille engellenmesini veya zorlaştırılmasını ifade eder. TMK m. 983’e göre, ‘Saldırıda bulunan, şey üzerinde bir hak iddia etse bile; zilyetliği saldırıya uğrayan, ona karşı dava açabilir. Dava, saldırının sona erdirilmesine, sebebinin önlenmesine ve zararın giderilmesine yönelik olur. ’

 C. Zilyetlik Davalarında Yargılama Usulü ü Zilyetlik davalarını görmekle görevli mahkeme, Sulh hukuk

C. Zilyetlik Davalarında Yargılama Usulü ü Zilyetlik davalarını görmekle görevli mahkeme, Sulh hukuk mahkemesidir. ü Zilyetlik davaları sonucunda sadece zilyetlik durumunu tespit eden bir karar verilir. ü Zilyetlik davaları basit yargılama usulüne tabidir. D. Zilyetlik Davalarını Açma Süresi TMK m. 984’e göre, ‘Gasp ve saldırıdan dolayı dava hakkı, zilyedin fiili ve failini öğrenmesinden başlayarak iki ay ve her hâlde fiilin üzerinden bir yıl geçmekle düşer. ’ Hükümdeki süreler hak düşürücü niteliktedir ve hakim tarafından re’sen dikkate alınır.

 3. Zilyetliğin İdari Yoldan Korunması ü Ülkemizde taşınmazlara tecavüz ve toprak davaları önemli

3. Zilyetliğin İdari Yoldan Korunması ü Ülkemizde taşınmazlara tecavüz ve toprak davaları önemli bir yer sorun teşkil eder. ü 3091 sayılı Kanun gerçek ve tüzelkişilerin zilyed bulunduğu taşınmaz mallarla, kamu idareleri, kamu kurumları ve kuruluşları veya bunlar tarafından idare olunan veya Devlete ait veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlere veya menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerin, idari makamlar tarafından önlenmesi suretiyle tasarrufa dair güvenliği ve kamu düzenini sağlar. ü Tecavüz; taşınmaz malı zorla veya zilyedinden habersiz olarak işgal etmek veya ele geçirmek veya taşınmazın aynında değişiklikler meydana getirmek. Tecavüz tanımı TMK m. 982/1’deki gasp tanımını karşılamaktadır. ü Müdahale; zilyedin taşınmaz mal üzerindeki mutlak hakimiyetini kısmen veya tamamen ihlal etmektir. Müdahale tanımı ise, TMK m. 983/1’deki saldırı tanımını karşılar.

 A. USUL 1. Karar Vermeye Yetkili Makam 3091 sayılı Kanun m. 2’de karar

A. USUL 1. Karar Vermeye Yetkili Makam 3091 sayılı Kanun m. 2’de karar vermeye yetkili makamlar düzenlenir. Bu hükme göre, ‘Taşınmaz mallara tecavüz veya müdahale edilmesi halinde; taşınmaz mal merkez ilçe sınırları içinde ise, il valisi veya görevlendireceği vali yardımcısı, diğer ilçelerde ise kaymakamlar tarafından bu tecavüz veya müdahalenin önlenmesine karar verilir ve taşınmaz mal yerinde zilyedine teslim edilir. ’ 2. Başvuru 3091 sayılı Kanun m. 3’e göre, ‘Taşınmaz mala yapılan tecavüz veya müdahalenin önlenmesi için, yetkili makamlara başvurmaya, o taşınmaz malın zilyedi, zilyet birden fazla ise içlerinden biri yetkilidir. Kamu idareleri, kamu kurumları ve kamu kuruluşları ile tüzelkişilerin başvuruları, taşınmaz malın ait olduğu idare, kurum, kuruluş ve tüzelkişinin yetkilisi tarafından yapılır. Köye ait taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerde, köy halkından herhangi biri de yetkili makama başvuruda bulunabilir. Vali veya kaymakam görev alanları içinde bulunan kamu idarelerine, kamu kurumlarına ve kuruluşlarına ait veya bunlar tarafından idare olunan veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlere veya menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara tecavüz veya müdahalede bulunulduğunu öğrendiklerinde, soruşturmayı doğrudan doğruya yaptırırlar ve sonucu karara bağlarlar’

 Yetkililerin; tecavüz veya müdahalenin yapıldığını öğrendikleri tarihten altmış gün içinde, idari makama başvuruda

Yetkililerin; tecavüz veya müdahalenin yapıldığını öğrendikleri tarihten altmış gün içinde, idari makama başvuruda bulunmaları gerekir. Ancak, tecavüz veya müdahalenin oluşundan itibaren bir yıl geçtikten sonra bu makamlara başvuruda bulunulamaz. (3091 sayılı K. m. 4) 3. Soruşturma ve Karar 3091 sayılı Kanun m. 5’te soruşturmanın nasıl yapılacağı düzenlenmiştir. Başvuru üzerine, karar vermeye yetkili kişiler veya bunların görevlendireceği bir veya birkaç memur tarafından yerinde soruşturma yapılır. Soruşturmayı yapan kişilere gerektiğinde teknik eleman ve yardımcı verilir. Bu Kanun kapsamı dışında kaldığı dilekçeden açıkça ve kesinlikle anlaşılan başvurular, yerinde soruşturma yapılmadan yazılı olarak reddedilebilir. 3091 sayılı Kanun m. 6’ya göre, ‘Soruşturma memuru, tarafların şahitlerini dinledikten sonra gerekli gördüğü takdirde tarafsız kişileri ve ilgisine göre hazine, özel idare ve belediye temsilcilerini, köy muhtar ve ihtiyar kurulu üyelerini de dinleyebilir. İfadeler, Ceza Muhakemesi Kanunundaki hükümler dairesinde yeminli olarak alınır. Soruşturma en geç 15 gün içinde tamamlanarak karara bağlanır. ’

 B. Kararın Sonuçları • 3091 sayılı Kanun m. 7’ye göre, ‘Bu Kanuna göre

B. Kararın Sonuçları • 3091 sayılı Kanun m. 7’ye göre, ‘Bu Kanuna göre verilen kararlar idari yargı yolu açık olmak üzere kesindir. Ancak, açık olan yazı ve hesap hataları karar veren yetkili makamca kendiliğinden düzeltilir. Taşınmaz mal üzerinde üstün sayılabilecek bir hakkı olduğunu iddia edenlerin yargı yoluna başvurması gerektiği kararda belirtilir. ’ • Tecavüz veya müdahalesi önlenen kişi, taşınmaz mal üzerinde vücuda getirdiği her türlü ekim, tesis ve değişikliklerden dolayı ancak genel hükümler dairesinde yargı yoluna başvurabilir. C. Kararın Uygulanması Tecavüz veya müdahalenin önlenmesi hakkındaki kararlar, karar vermeye yetkili amirce görevlendirilecek infaz memuru tarafından, taşınmaz malın yerinde ve o andaki durumu ile zilyedine, tüzelkişiliğe veya kamu idareleri, kamu kurumları ve kuruluşlarına teslim edilmesi suretiyle yerine getirilir. Karar gereğinin, kararın infaz memuruna geldiği tarihten itibaren en geç 5 gün içinde yerine getirilmesi zorunludur.

7. Zilyetlik Karineleri I. Mülkiyet Karinesi Zilyetliğin mülkiyete karine olması TMK m. 985’de düzenlenmiştir.

7. Zilyetlik Karineleri I. Mülkiyet Karinesi Zilyetliğin mülkiyete karine olması TMK m. 985’de düzenlenmiştir. Bu hükme göre, ’ Taşınırın zilyedi onun maliki sayılır. Önceki zilyetler de zilyetlikleri süresince o taşınırın maliki sayılırlar. ’ Mülkiyet karinesi ancak nitelikli bir zilyetliğe bağlanabilir. II. Fer’i Zilyetliğe Bağlı Sınırlı Ayni Hak Karinesi veya Kişisel Hak Karinesi TMK m. 986/2’ye göre, ‘Taşınıra bir sınırlı aynî hak veya kişisel hak iddiasıyla zilyet bulunan kimsenin iddia ettiği hakkın varlığı karine olarak kabul edilir. Ancak, zilyet bu karineyi şeyi kendisine vermiş olan kişiye karşı ileri süremez. ’ Taşınırlar üzerinde kurulabilen sınırlı ayni haklar intifa ve rehin haklarıdır. III. Başkasının Mülkiyet, Sınırlı Ayni Hak veya Kişisel Hak Karinesine Dayanma TMK m. 986/1’e göre, ‘Bir taşınıra malik olma iradesi bulunmaksızın zilyet olan kimse, taşınırı kendisinden iyiniyetle aldığı kişinin mülkiyet karinesine dayanabilir. ’

8. Karinelerin Rolü Zilyet aleyhine açılan davalarda savunma Taşınır davası Zilyetlik karinesine güvenerek kazanılan

8. Karinelerin Rolü Zilyet aleyhine açılan davalarda savunma Taşınır davası Zilyetlik karinesine güvenerek kazanılan ayni hakkın korunması I. Zilyet Aleyhine Açılan Davalarda Savunma TMK m. 987’ye göre, ‘Bir taşınırın zilyedi, kendisine karşı açılan her davada üstün hakka sahip olduğu karinesine dayanabilir. Gasp veya saldırıya ilişkin hükümler saklıdır. ’

 II. Taşınır Davası Taşınır davası, bir şey üzerindeki zilyetliği iradesi dışında sona erdirilen

II. Taşınır Davası Taşınır davası, bir şey üzerindeki zilyetliği iradesi dışında sona erdirilen kimse, şimdiki zilyedin hak karinesini çürütüp, kendi zilyetliğine ait hak karinesine dayanarak o şeyi geri alma imkanına sahiptir. Zilyetliğe dayalı hak karinelerine dayanır. A. Taşınır Davasının Şartları Zilyetliğin zilyedin iradesi dışında sona erdirilmiş olması Şimdiki zilyediniminin korunmamış olması Şimdiki zilyedin üstün hak karinesinin çürütülmesi a. Şimdiki zilyedin zilyetliği iyiniyetle edinmemiş olmaması b. Malın önceki zilyedin iradesi dışında elinden çıkmış olması ü Taşınır davasının şartları kümülatiftir.

 B. Davalının Savunması Davacının, davalıya ait üstün hak karinesini çürütmesi üzerine , önceki

B. Davalının Savunması Davacının, davalıya ait üstün hak karinesini çürütmesi üzerine , önceki zilyetliğe bağlı hak karinesi işlerlik kazanır. Ancak, davalının da yapacağı savunmayla davacı lehindeki hak karinesini etkisiz bırakması mümkündür. Nitekim, davalı, davacının zilyetliği kötüniyetle ele geçirdiğini ispatlarsa dava reddedilir. C. Taşınır Davasının İyiniyetli Zilyet Lehine Sınırlandığı Durumlar 1. Para ve Hamiline Yazılı Senetleri İyiniyetle Edinme TMK m. 990’a göre, ‘Zilyet, iradesi dışında elinden çıkmış olsa bile, para ve hamile yazılı senetleri iyiniyetle edinmiş olan kimseye karşı taşınır davası açamaz. ’ 2. İyiniyetli Zilyetlere Karşı Taşınır Davası Açma Süresi TMK m. 989/1’e göre, ‘Taşınırı çalınan, kaybolan ya da iradesi dışında başka herhangi bir şekilde elinden çıkan zilyet, o şeyi elinde bulunduran herkese karşı beş yıl içinde taşınır davası açabilir. ’ İyiniyetli zilyetlere karşı taşınır davası açılabilmesi 5 senelik bir hak düşürücü süreye tabidir. Buna karşılık kötüniyetli zilyetlere karşı her zaman taşınır davası açılabilir.

 3. Açık Artırmadan , Pazardan veya Benzeri Eşya Satanlardan İyiniyetle Edinme TMK m.

3. Açık Artırmadan , Pazardan veya Benzeri Eşya Satanlardan İyiniyetle Edinme TMK m. 989/2’ye göre, ‘Bu taşınır, açık artırmadan veya pazardan ya da benzeri eşya satanlardan iyiniyetle edinilmiş ise; iyiniyetli birinci ve sonraki edinenlere karşı taşınır davası, ancak ödenen bedelin geri verilmesi koşuluyla açılabilir. ’ Fakat bu davanın bir şartı değildir. Ödenen bedelin geri verilmesi için talep gerekir. D. Davanın Tarafları Taşınır davasını zilyetliğini iradesi dışında kaybetmiş olan zilyet açabilir. Eğer zilyetlik fer’i zilyedin iradesi dışında kaybedilmişse, dava hem asli hem de fer’i zilyet tarafından açılabilir. Asli zilyet kural olarak malın fer’i zilyede geri verilmesini talep eder. Taşınır davası malın zilyedine karşı açılır. Davalı malın asli veya fer’i zilyedi olabilir.

 III. Zilyetlik Karinesine Güvenerek Kazanılan Ayni Hakkın Korunması Ø TMK m. 763/2’ye göre,

III. Zilyetlik Karinesine Güvenerek Kazanılan Ayni Hakkın Korunması Ø TMK m. 763/2’ye göre, ‘Bir taşınırın zilyetliğini iyiniyetle ve malik olmak üzere devralan kimse, devredenin mülkiyeti devir yetkisi olmasa bile, zilyetlik hükümlerine göre kazanmanın korunduğu hâllerde o şeyin maliki olur. ’ Ø TMK m. 763/2 ve bunu tamamlayan TMK m. 988 ve 990 işlem güvenliğinin, TMK m. 989 ise hak güvenliğinin gerçekleştirilmesine yöneliktir. A. Emin Sıfatıyla Zilyetten Ayni Hak Kazanılması § TMK m. 988’e göre, ‘Bir taşınırın emin sıfatıyla zilyedinden o şey üzerinde iyiniyetle mülkiyet veya sınırlı aynî hak edinen kimsenin edinimi, zilyedin bu tür tasarruflarda bulunma yetkisi olmasa bile korunur. ’ § Emin sıfatıyla zilyet deyiminden, malikin güvene dayalı olarak malını teslim ettiği kimse anlaşılır. Malikin iradesiyle bir başkasına mal bırakması söz konusudur. Mala zilyet olan fer’i zilyetlerde emin sıfatıyla zilyettir. Her biri bir önceki haklı zilyedin iradesiyle zilyet olan kimseleri emin sıfatıyla zilyet saymak gerekir.

 1. Şartları Emin sıfatıyla zilyetten ayni hak kazanmak için gerekli şartlar şunlardır: •

1. Şartları Emin sıfatıyla zilyetten ayni hak kazanmak için gerekli şartlar şunlardır: • Ayni hakkın emin sıfatıyla zilyetten kazanılmış olması gerekir. • Ayni hakkı kazanan üçüncü kişi olacak • Üçüncü kişi ayni hak kazanacak • Üçüncü kişi ayni hakkı iyiniyetle kazanmış olmalı • Üçüncü kişinin ediniminde tasarruf yetkisi dışında diğer geçerlilik unsurlarının mevcut olması 2. İyiniyetle Kazanmanın Hukuki Sonuçları Ø Mülkiyetin iyiniyetle edinilmesi, malın mülkiyetinin başka ayni haklarla yüklü olmaksızın kazanılmasını da sağlar. Ø İyiniyetli kişinin mülkiyet yerine sınırlı ayni hak kazanması da mümkündür. İyiniyetli üçüncü kişinin sınırlı bir ayni hak kazanması durumunda, mal üzerinde daha önce kurulmuş bulunan diğer sınırlı ayni haklar sona ermemekle beraber, bu hak karşısında önceliklerini kaybederler.

 B. Para ve Hamile Yazılı Senetlerin Edinilmesi TMK m. 990’a göre, ‘Zilyet, iradesi

B. Para ve Hamile Yazılı Senetlerin Edinilmesi TMK m. 990’a göre, ‘Zilyet, iradesi dışında elinden çıkmış olsa bile, para ve hamile yazılı senetleri iyiniyetle edinmiş olan kimseye karşı taşınır davası açamaz. ’ Burada devreden kimsenin emin sıfatıyla zilyet olma şartı da yoktur. 9. TAŞINMAZLARDA HAK KARİNESİ Zilyede tanınmış olan kuvvet kullanma ve zilyetlik davalarını açma bakımından taşınırlar ile taşınmazlar arasında fark yoktur. Taşınmazlar da hak karinesi işlevini tapu kütüğündeki tescil yerine getirir. TMK m. 992/1’e göre, ‘Tapuya kayıtlı taşınmazlarda, hak karinesinden ve zilyetlikten doğan dava açma hakkından yalnız adına tescil bulunan kimse yararlanır. ’ Burada bir sicil zilyetliği söz konusudur.

10. Zilyetliğin Geri Verilmesinde Uygulanacak Hükümler Ayni hakka dayanan istihkak veya zilyetlik karinesine dayanan

10. Zilyetliğin Geri Verilmesinde Uygulanacak Hükümler Ayni hakka dayanan istihkak veya zilyetlik karinesine dayanan taşınır davası sonunda, zilyetliğindeki malı geri vermek zorunda kalan haksız zilyedin geri verme borcunun kapsamı ve geri vereceği mala yaptığı giderlere ilişkin talepleri TMK m. 993 -995’de ‘Sorumluluk’ başlığı altında düzenlenmiştir. I. İyiniyetli Zilyedin Geri Verme Yükümünün Kapsamı TMK m. 993 “İyiniyetle zilyedi bulunduğu şeyi, karineyle mevcut hakkına uygun şekilde kullanan veya ondan yararlanan zilyet, o şeyi geri vermekle yükümlü olduğu kimseye karşı bu yüzden herhangi bir tazminat ödemek zorunda değildir. İyiniyetli zilyet, şeyin kaybedilmesinden, yok olmasından veya hasara uğramasından sorumlu olmaz. ” İyiniyetli zilyet mal ne durumda ise o haliyle geri vermelidir. Kural haksız zilyet tüm zilyetliği boyunca iyiniyetli olmalıdır. Eğer haksız zilyet olduğunu öğrenirse öğreninceye kadar iyiniyetli öğrendikten sonra kötüniyetli zilyet gibi geri verme borcu kapsamına alınır.

 II. Kötüniyetli Zilyedin Geri Verme Yükümünün Kapsamı TMK m. 995” İyiniyetli olmayan zilyet,

II. Kötüniyetli Zilyedin Geri Verme Yükümünün Kapsamı TMK m. 995” İyiniyetli olmayan zilyet, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır. İyiniyetli olmayan zilyet, yaptığı giderlerden ancak hak sahibi için de zorunlu olanların tazmin edilmesini isteyebilir. İyiniyetli olmayan zilyet, şeyi kime geri vereceğini bilmediği sürece ancak kusuruyla verdiği zararlardan sorumlu olur. ” *Malı ele geçirdiği haliyle iade eder. *Mal elinden çıkmışsa değerini tazmin eder. *Zararları öder. *Elde ettiği ve ihmal eylediği zararları karşılar.

 III. Geri Vermekle Yükümlü Olan Zilyedin Yaptığı Giderlere İlişkin Talepleri Giderle kastedilen mal

III. Geri Vermekle Yükümlü Olan Zilyedin Yaptığı Giderlere İlişkin Talepleri Giderle kastedilen mal yararına yapılan her türlü harcamadır. Giderler üçlü bir ayrıma tabi tutulur. Zorunlu giderler, faydalı giderler ve lüx giderler olarak adlandırılan diğer giderlerdir. Zorunlu gider malın korunması veya ekonomik işlevini giderebilmesi için yapılan giderdir. Faydalı gider malın verimini veya değerini artıran giderdir. Lüx gider sırf zevk için yapılan giderdir. A. İyiniyetli Zilyedin Talepleri TMK m. 994 “İyiniyetli zilyet, geri vermeyi isteyen kimseden şey için yapmış olduğu zorunlu ve yararlı giderleri tazmin etmesini isteyebilir ve bu tazminat ödeninceye kadar şeyi geri vermekten kaçınabilir. İyiniyetli zilyet, diğer giderler için tazminat isteyemez. Ancak, şeyin geri verilmesinden önce kendisine bu giderler için bir tazminat önerilmezse, kendisi tarafından o şeyle birleştirilen ve zararsızca ayrılması mümkün bulunan eklemeleri o şeyi geri vermeden önce ayırıp alabilir. (LÜX MASRAF) Zilyedin elde ettiği ürünler, yaptığı giderler sebebiyle doğan alacaklarına mahsup edilir. ”

 B. Kötüniyetli Zilyedin Talepleri TMK m 995/2 “İyiniyetli olmayan zilyet, yaptığı giderlerden ancak

B. Kötüniyetli Zilyedin Talepleri TMK m 995/2 “İyiniyetli olmayan zilyet, yaptığı giderlerden ancak hak sahibi için de zorunlu olanların tazmin edilmesini isteyebilir. ” Kaçınma hakkı yok. C. Zamanaşımı Giderler nedeniyle doğan alacaklar, sebepsiz zenginleşmeye ilişkin zamanaşımına tabi olur. Malın geri verilmesinin dava edildiği tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi işlemeye başlar.