TEOG KONU TEKRARI ATAKENT DOA AL SAKA Allah

  • Slides: 10
Download presentation
TEOG KONU TEKRARI ATAKENT DOĞA ALİ SAKA

TEOG KONU TEKRARI ATAKENT DOĞA ALİ SAKA

Allah Her Şeyi Bir Ölçüye Göre Yaratmıştır Evrende yer alan canlı ve cansız tüm

Allah Her Şeyi Bir Ölçüye Göre Yaratmıştır Evrende yer alan canlı ve cansız tüm varlıklar eşsiz bir uyum ve düzen içindedir. Kâinattaki tüm varlıkları yaratan Allah, her şeyi uyumlu ve ölçülü bir şekilde var etmiştir. Kur’an-ı Kerim’de bu konuyla ilgili olarak “Biz, her şeyi bir ölçüye göre yarattık. ” buyrulmuştur. • Dünya, kendi ekseni etrafında belirli bir hızla dönmektedir. Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönmesiyle gece ve gündüz oluşur. • Dünya’nın Güneş’e uzaklığı yaklaşık 150 milyon kilometredir. Bu mesafe canlıların yaşayabilmesi için ölçülü bir şekilde ayarlanmıştır. • Atmosfer tabakası Dünya’mızın etrafını çepeçevre kuşatmaktadır. Şayet bu tabaka şimdiki hâlinden daha kalın olsaydı Güneş ışınları Dünya’ya ulaşamazdı. • Atmosferdeki oksijen oranı % 21’dir. Oksijenin atmosferdeki oranı % 21’den fazla olsaydı bu durum canlılar arasında tehlike yaratırdı.

Kader ve Evrendeki Yasalar Kader, sözlükte bir şeyin ölçüsü, miktarı ve kıymeti anlamlarına gelmektedir.

Kader ve Evrendeki Yasalar Kader, sözlükte bir şeyin ölçüsü, miktarı ve kıymeti anlamlarına gelmektedir. Allah, evreni ve evrendeki varlıkları belirli bir ölçü ve düzene göre yani kadere uygun olarak yaratmıştır. Evrendeki her şeyi takdir eden, varlıkların kaderini belirleyen, her olayın sebep - sonuç ilişkisi içinde gerçekleşmesini sağlayan da odur. • Evrendeki olayların sebep - sonuç ilişkisi içerisinde gerçekleşmesini sağlayan ilahî yasalar vardır. Buna göre Yüce Allah, evrendeki olayların düzenli bir şekilde gerçekleşmesini bu yasalara bağlamıştır. • Fiziksel yasalar, madde ve enerjinin oluşumu, değişimi, yapısı, hareketi ve maddeler arası ilişkilerle ilgili prensiplerdir. Örneğin, “Isıtılan metaller genleşir. ”, “Su, deniz seviyesinde ve belli basınç altında 100 °C’ ta kaynar. ” ifadeleri birer fiziksel yasayı ifade eder. • Biyolojik yasalar, canlıların yapısı, beslenmesi ve üremesiyle ilgili yasalardır. Buna göre bitkiler, hayvanlar, insanlar vb. bütün canlılar hayatlarını Allah’ın belirlediği biyolojik yasalara uygun olarak sürdürürler. • Toplumsal yasalar ise toplumsal olaylar arasında var olan sebep - sonuç ilişkisini ifade eder. Örneğin, “Adaletin olmadığı bir toplumda barış ve huzur olmaz. ”, “Gelir dağılımının adil olduğu toplumlarda yoksulluk azalır. ” cümleleri birer toplumsal yasa ifadesidir.

İnsan İradesi ve Kader İnsan akıl ve irade sahibi bir varlıktır. O, aklı sayesinde

İnsan İradesi ve Kader İnsan akıl ve irade sahibi bir varlıktır. O, aklı sayesinde düşünür, karar verir, iyiyi kötüden ayırt eder. İnsanı diğer canlılardan ayıran temel özelliği akıl ve irade sahibi özgür bir varlık olmasıdır. Ona bu özellikleri veren Yüce Allah’tır. • Ancak insan ne kadar isterse istesin dilediği her şeyi yapamaz. Çünkü o, cüz’i irade sahibi bir varlıktır. • Yüce Allah ise külli irade sahibidir. O, bütüncül, her şeyi kuşatan bir iradeye sahiptir. • Hiçbir insan yaptığı kötü bir davranış sonucunda, “Ne yapayım, alın yazım buymuş, bu benim kaderimmiş. ” diyemez. Çünkü kendi özgür iradesiyle iyilik yerine kötülüğü tercih etmiştir. • İnsan, gücünün yetmediği, seçim yapabilme yetkisi olmayan konularda sorumlu değildir. Bir insanın cinsiyetini, anne babasını, boyu ve rengini seçme hakkı yoktur. Bunlar doğrudan doğruya Allah’ın dilemesi ve yaratması ile meydana gelir.

Allah’a Güvenmek (Tevekkül) Tevekkül sözcüğü, güvenmek, dayanmak ve işi başkasına havale etmek anlamlarına gelir.

Allah’a Güvenmek (Tevekkül) Tevekkül sözcüğü, güvenmek, dayanmak ve işi başkasına havale etmek anlamlarına gelir. Terim olarak ise insanın gerçekleştirmek istediği herhangi bir iş için gereken her şeyi yaptıktan sonra Allah’a güvenip sonucu ondan beklemesidir. • Tevekkül eden insan, öncelikle kendi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirir. • Tevekkül, tembellik etmek ve sorumluluktan kaçmak değildir. Kişinin bir konuda gücü nispetinde tüm önlemleri aldıktan sonra sonucu ve başarıyı Allah’tan beklemesidir. • Tevekkül, kadere inanmanın bir gereğidir. Kadere iman eden kişi, “Kaderde ne varsa o olur. ” deyip tembellik etmez, çalışıp çabalar. • Evrendeki olayların ilahî düzen ve kanunlara uygun olarak sebep sonuç ilişkisi içerisinde gerçekleştiğinin bilinciyle hareket eder.

5. Ayete’l-Kürsi ve Anlamı • Bismillâhirrahmânirrahîm Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm. Lâ

5. Ayete’l-Kürsi ve Anlamı • Bismillâhirrahmânirrahîm Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm. Lâ te’huzühû sinetün velâ nevm. Lehû mâ fis semâvâti ve mâ fil ard. Men zellezî yeşfe’u indehû illâ bi iznih. Ya’lemü mâ beyne eydîhim ve mâ halfehüm. Ve lâ yühîtûne bi şey’in min ilmihî illâ bimâ şâ’e. Vesia kürsiyyühüs semâvâti vel ard, ve lâ yeûdühû hifzuhümâ; ve hüvel aliyyül azîm. • Allah, ondan başka tanrı yoktur; o, hayydır, kayyumdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi onundur. İzni olmadan onun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (Ona hiçbir şey gizli kalmaz. ) Onun bildirdiklerinin dışında insanlar onun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. Onun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez; o, yücedir, büyüktür.

İnsanın Paylaşma ve Yardımlaşma İhtiyacı İnsan, doğduğu andan itibaren hayatın her aşamasında, paylaşma ve

İnsanın Paylaşma ve Yardımlaşma İhtiyacı İnsan, doğduğu andan itibaren hayatın her aşamasında, paylaşma ve yardımlaşma ihtiyacı içindedir. Örneğin, bir toplumda insanın, hasta olduğunda tedavi için doktora, ilaç alabilmek için eczacıya, eğitim için öğretmene, ekmek alabilme için fırıncıya ihtiyacı vardır. • Toplumda yaşayan her insanın sahip olduğu imkânlar aynı değildir. İnsanlar arasında sosyal ve ekonomik farklılıklar vardır. • İnsan, sadece maddi yönden değil manevi yönden de başkalarına ihtiyaç duyar. • Yardımlaşma ve paylaşma, toplumsal dayanışmaya, barışa katkı sağlar. • “Sana (Allah yolunda) ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: Maldan harcadığınız şey, ebeveyn, yakınlar, yetimler, fakirler ve yolcular için olmalıdır. Şüphesiz Allah yapacağınız her hayrı bilir. ” ( Bakara 215 )

Paylaşma ve Yardımlaşma İbadeti Olarak ‘Zekât’ Zekât sözlükte temizleme, bereket, artma, çoğalma anlamlarına gelir.

Paylaşma ve Yardımlaşma İbadeti Olarak ‘Zekât’ Zekât sözlükte temizleme, bereket, artma, çoğalma anlamlarına gelir. Dinî terim olarak ise zekât, dinimizin koyduğu ölçülere göre zengin sayılan kimselerin, sahip oldukları mal veya paralarının belli bir miktarını yılda bir kez ihtiyaç sahiplerine vermeleridir • Nisab miktarı : 85 gr altın • Zenginliğin üzerinden bir yıl geçmeli • Zekât, yoksullara, düşkünlere (çalışamayacak kadar hasta, yaşlı ve hiçbir geliri olmayanlar), borçlulara, yolda kalmış kimselere vb. ihtiyaç sahiplerine verilir. • “Namazı kılın, zekâtı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah’ın katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı noksansız görür. ”

Toplumsal Dayanışma İbadeti Olarak ‘Sadaka’ • Bir ihtiyaç sahibine para, yiyecek, giyecek vs. vermek;

Toplumsal Dayanışma İbadeti Olarak ‘Sadaka’ • Bir ihtiyaç sahibine para, yiyecek, giyecek vs. vermek; okul, cami, yurt, hastane, yol, köprü, çeşme gibi insanların yararlanacağı yerler yaptırmak birer sadakadır. • Her türlü güzel ve yararlı iş yapmak, davranışta bulunmak da sadakadır. Örneğin, bir hastayı ziyaret etmek, insanlara güler yüzle selam vermek, tatlı dille konuşmak, insanların sorunlarıyla ilgilenmek Sadaka, fakir ve muhtaçlara, Allah rızası için karşılıksız yapılan yardım, bağış demektir. Sadaka, toplumsal dayanışmanın ve yardımlaşmanın başlıca yollarından biridir. • Sadaka çeşitlerinden biri de fıtır sadakasıdır. Halk arasında bu sadakaya fitre de denir. Ramazan ayında bayramdan önce verilir. Fıtır sadakasını, zekât verecek kadar bir mala sahip olan her Müslümanın vermesi gerekir. • “Sadaka veren erkeklere ve sadaka veren kadınlara ve Allah’a güzel bir ödünç verenlere, verdiklerinin karşılığı kat ödenir ve onlara değerli bir mükâfat vardır. ” (Hadid Suresi 18)

Kader + Kaza • Emek + Rızık • İrade + Özgürlük + Cüz’i İrade

Kader + Kaza • Emek + Rızık • İrade + Özgürlük + Cüz’i İrade + Külli İrade • Fiziksel Yasa + Biyolojik Yasa + Toplumsal Yasa • Ecel + Ömür • Yardımlaşma ve Paylaşma • Zekat ve Sadaka