Davransal Yaklam Davransal yaklam UDA ilkelerine gre yrtlen

  • Slides: 15
Download presentation
Davranışsal Yaklaşım �Davranışsal yaklaşım, UDA ilkelerine göre yürütülen iletişimsel müdahale yöntemlerini kapsamaktadır. Davranışsal yaklaşım

Davranışsal Yaklaşım �Davranışsal yaklaşım, UDA ilkelerine göre yürütülen iletişimsel müdahale yöntemlerini kapsamaktadır. Davranışsal yaklaşım kapsamında çok çeşitli uygulamalar mevcuttur. �En yaygın kullanıma sahip olan ve/veya bilimsel dayanakları en güçlü olan uygulamalara yer verilmeye çalışılmıştır. �Ayrıca, UDA'ya dayalı iletişimsel müdahaleler bu bölümde doğaldan yapılandırılmışa doğru sıralanmıştır. 'Doğal' (naturalistic) olarak nitelendirilen uygulamalarda serbest etkinlik ya da oyun ortamlarında çocuğun iletişim girişimlerinden hareketle ve doğal pekiştirmelerle öğretim yapılırken; 'yapılandırılmış' (structured) olarak nitelendirilen uygulamalarda art arda öğretim denemelerine ve tekrarlı alıştırmalara yer verilmektedir.

Fırsat Öğretimi �Fırsat öğretimi (incidental teaching), iletişimi teşvik edici bir çevre düzenlemesi yapılarak doğal

Fırsat Öğretimi �Fırsat öğretimi (incidental teaching), iletişimi teşvik edici bir çevre düzenlemesi yapılarak doğal etkileşim bağlamında art arda denemelere yer verilmesiyle yürütülen, UDA'ya dayalı bir doğal öğretim yöntemidir. �Fırsat öğretiminde, her bir denemeyi bir ön uyaran değil, çocuğun iletişim girişimi başlatır. İletişim girişimi iletişim ortağı tarafından kabul edilir ve çocuktan daha üst düzeyde bir iletişimsel davranış beklenir.

 • Çocuk kendisinden beklenen iletişimsel davranışı yerine getirdiğinde, davranışla işlevsel olarak ilişkili bir

• Çocuk kendisinden beklenen iletişimsel davranışı yerine getirdiğinde, davranışla işlevsel olarak ilişkili bir doğal pekiştirme yapılır. • Fırsat öğretiminde yer alan belli başlı UDA teknikleri şekil verme, ipucu sunma, ipucunu silikleştirme ve pekiştirmedir (Fenske, Krantz ve Mc. Clanna han, 2001; Kırcaali İftar, 2003; Kurt, 2010; Utah State University Center for Persons with Disabilities, 2003).

�Fırsat öğretiminde öncelikle bir iletişimsel hedef davranış ve bu hedef davranışa yönelik önkoşu davranışlar

�Fırsat öğretiminde öncelikle bir iletişimsel hedef davranış ve bu hedef davranışa yönelik önkoşu davranışlar belirlenir. �Çocuğun iletişimsel düzeyine bağlı olarak hedef davranış bir nesneyi almak istediğini jestlerle belirtmek (örn. , elini nesneye doğru uzatmak) kadar basit ya da kendisi için bir eylem yapılmasını istediğini düzgün bir cümleyle belirtmek (örn. ; 'Balonu ver' demek) kadar gelişmiş olabilir. �Önkoşul olarak ise, herhangi bir iletişim başlatmak için çocuğun halihazırda sahip olduğu ve gelişimsel açıdan hedef davranıştan daha alt düzeyde olan iletişimsel davranışlar belirlenir.

�Örneğin; nesnelere uzanmak, nesneleri parmakla işaret etmek, sözcük taklidi yapmak, cümle tekrarı yapmak vb.

�Örneğin; nesnelere uzanmak, nesneleri parmakla işaret etmek, sözcük taklidi yapmak, cümle tekrarı yapmak vb. �Ardından, çocuk için belirlenen önkoşul davranışların yapılmasına ve hedef davranışların öğrenilmesine zemin hazırlayacak ortam ve araçlar düzenlenir ve çocuğun kendiliğinden bunları talep etmesi için beklenir. Örneğin, çocuğun ulaşmak isteyeceği nesne çocuğun görebileceği ama ulaşamayacağı bir yere konur ve çocuğun bu nesneyi alma girişiminde bulunması beklenir ya da çocuğun ortamda bir zorlukla karşılaşıp bu zorluğu yenmek için iletişim girişiminde bulunması beklenir. �Beklemeyle birlikte, bir fırsat öğretimi denemesi başlamış olur. Fırsat öğretimi denemelerinde şu aşamalar yer alır (Fenske ve diğ. , 200 i; Kırcaali İftar, 2003; Kurt, 2010; Utah State University Center for Persons with Disabilities, 2003)

 • Gözle: Düzenlenen iletişimi teşvik edici ortamda çocuğun kendisinden beklenenlere uygun bir iletişim

• Gözle: Düzenlenen iletişimi teşvik edici ortamda çocuğun kendisinden beklenenlere uygun bir iletişim girişimi yakalanmaya çalışılır. • Bu girişimin; sözle, sesle, jestle, bakışla ya da bunların birkaçının birlikte kullanımıyla yapılan bir iletişimsel davranış olması beklenir. Çocuktan böyle bir girişim gelmesi için herhangi bir yönlendirme yapılmaz.

 • Kabul et ve iste: Çocuğun iletişim girişimi, girişimin yöneldiği nesneye doğru yönelerek,

• Kabul et ve iste: Çocuğun iletişim girişimi, girişimin yöneldiği nesneye doğru yönelerek, nesnenin adını söyleyerek ('Çuf çuf'), nesneyle ilgili bir soru sorarak ('Orada ne var acaba? ) ya da nesneye ilişkin bir yorum yaparak ('Evet, orada çuf duruyor. ') kabul edilir. • Kabulle birlikte çocuktan, sözel ve/veya jestsel ifadelerle, iletişim girişimde kullandığından daha ileri düzeyde bir iletişimsel davranışta bulunması da istenir.

�Bekle: çocuktan daha üst düzey bir iletişimsel davranış talep edildikten sonra, çocuğun bir iletişim

�Bekle: çocuktan daha üst düzey bir iletişimsel davranış talep edildikten sonra, çocuğun bir iletişim girişiminde bulunması, yani bir şey demesi ya da yapması için fırsat tanınır. Bu amaçla, 3 5 saniye süreyle beklenir. Çocuk ilerleme gösterdikçe bekleme süresi aşamalı olarak 8 1 O saniyeye kadar çıkarılır. �Doğrula ve pekiştir: Eğer çocuk kendisinden beklenen iletişimsel davranışı büyük ölçüde gösterirse, çocuğun iletişimsel davranışı sözel olarak doğrulanır: 'Evet, çuf çuf. ' Ayrıca, çocuğun iletişimsel davranışı, istediği nesneyi elde etmesi sağlanarak, pekiştirilir. Örneğin, çuf yere, çocuğun tam önüne konur.

�İpucu sun: Bekleme süresince çocuktan istenen iletişimsel tepki gelmediğinde ya da yanlış bir tepki

�İpucu sun: Bekleme süresince çocuktan istenen iletişimsel tepki gelmediğinde ya da yanlış bir tepki geldiğinde, çocuğa ipucu sunulur. �İpucu olarak; fıziksel, model, sözel ya da jestsel ipuçlarından biri ya da birkaçı seçilebilir. İpucu çeşidine ve düzeyine karar verirken, beklenen iletişimsel davranışın yapılma olasılığını arttırmaya; ancak, gerektiğinden fazla yardım sağlamamaya özen gösterilir. �Özellikle ilk denemelerde, başarıyı garantileyecek bir yol izlemek ve fazlaca ipucu sunmak, çocuğun doğru tepkide bulunma olasılığını artırıp uygun olmayan davranış gösterme olasılığını azaltacaktır.

�Bekle: Çocuğun bir iletişim girişiminde bulunması için fırsat tanınır. Bu amaçla 3 5 saniye

�Bekle: Çocuğun bir iletişim girişiminde bulunması için fırsat tanınır. Bu amaçla 3 5 saniye süreyle beklenir. Çocuk ilerleme gösterdikçe bekleme süresi aşamalı olarak 8 10 saniyeye kadar çıkarılır. �Doğrula ve pekiştir: Eğer çocuk kendisinden beklenen iletişimsel davranışı büyük ölçüde gösterirse, çocuğun iletişimsel davranışı sözel olarak doğrulanır: 'Evet, çuf çuf. ' Ayrıca, çocuğun iletişimsel davranışı, istediği nesneyi elde etmesi sağlanarak, pekiştirilir. Örneğin, çuf yere, çocuğun tam önüne konur.

 • Bir sonraki denemeye geç: Çocuk elde ettiği pekiştireçle birkaç dakika meşgul olduktan

• Bir sonraki denemeye geç: Çocuk elde ettiği pekiştireçle birkaç dakika meşgul olduktan sonra, pekiştireç yerine kaldırılır ve çocuğun yeni bir iletişim girişiminde bulunması beklenir. Her bir girişimde, fırsat öğretimi denemelerinin tüm aşamalarına yer verilir.

 • Çocuk ilerleme gösterdikçe 3. ve 6. aşamalardaki bekleme süreleri giderek arttırılır; eğer

• Çocuk ilerleme gösterdikçe 3. ve 6. aşamalardaki bekleme süreleri giderek arttırılır; eğer kullanılıyorsa, ipuçlan giderek silikleştirilir. • Çocuğa ilişkin iletişimsel davranış beklentileri, çocuğu aşırı zorlamayacak şekilde, giderek yükseltilir. Fırsat öğretimi basamaklarına ilişkin örnek görmek için Tohum Otizm Vakfı Eğitim Portalı 'ndan yararlanabilirsiniz[www. tohumotizmporta li. org].

�Fırsat öğretimi, otizmli çocuklarla ve iletişim sorunu yaşayan diğer çocuklarla, iletişim becerilerinin kazandırılması ya

�Fırsat öğretimi, otizmli çocuklarla ve iletişim sorunu yaşayan diğer çocuklarla, iletişim becerilerinin kazandırılması ya da geliştirilmesi amacıyla kullanılan bir yöntemdir. �Fırsat öğretiminin otizmli çocuklarda etkili olduğuna ilişkin önemli araştırma bulguları vardır. Örneğin; Mc. Gee, Morrier ve Daly (1999) tarafından yürütülen bir araştırmada, ortalama 2, 5 yaşında prog rama başlayan 28 otizmli çocuğun yalnızca %36'sında programa başladıklarında anlamlı sözcük kullanımı gözlenmişken; bir yıl sonra bu çocukların % 82'sinde anlamlı sözcük kullanımı gözlenmiştir. Ancak, 3 yaşından sonra programa katılan çocuklardaki ilerlemeler daha az olmuştur. Bu ve benzeri araştırmaların bulguları, fırsat öğretiminin özellikle 3 yaştan önce uygulanmasının önemine işaret etmektedir.

�Tek denekli bir deneysel araştırmada (Miranda Linne ve Melin, 1992), iki otizmli çocuğa renk

�Tek denekli bir deneysel araştırmada (Miranda Linne ve Melin, 1992), iki otizmli çocuğa renk sıfatı kullanımının öğretiminde ayrık denemelerle öğretim ile fırsat öğretiminin etkililiği karşılaştırılmıştır. Bu araştırmanın bulguları, ayrık denemelerle öğretimin daha verimli olduğunu; örneğin, daha hızlı edinimle sonuçlandığını; ancak, fırsat öğretiminin daha fazla genellemeyle ve eşit derecede ya da daha fazla kendiliğinden renk sıfatı kullanımıyla sonuçlandığını göstermiştir.

�Özetle, yapılan araştırmalar, fırsat öğretiminin, yavaş edinimle; ancak, yüksek genelleme ve kalıcılıkla sonuçlandığını göstermektedir.

�Özetle, yapılan araştırmalar, fırsat öğretiminin, yavaş edinimle; ancak, yüksek genelleme ve kalıcılıkla sonuçlandığını göstermektedir. �Öte yandan, fırsat öğretimi sürecini çocuğun girişiminin başlatması nedeniyle, öğrenme fırsatı sıklığı uygulamacının değil çocuğun kontrolündedir. Bu durum, özellikle otizmli çocuklarla çalışırken önemli bir sınırlılık oluşturmaktadır. �Bu sınırlılığı gidermek amacıyla fırsat öğretimi uygulamasına yönelik çeşitli uyarlamalar geliştirilmiştir (Alien ve Cowan, 2008). Aşağıda, bu uyarlarlamalardan ikisine ilişkin bilgiler yer almaktadır.