ARKEOLOJK KAZI VE ARATIRMA TEKNKLER II Do Dr

  • Slides: 10
Download presentation
ARKEOLOJİK KAZI VE ARAŞTIRMA TEKNİKLERİ II Doç. Dr. Davut YİĞİTPAŞA Sunumda yer alan tüm

ARKEOLOJİK KAZI VE ARAŞTIRMA TEKNİKLERİ II Doç. Dr. Davut YİĞİTPAŞA Sunumda yer alan tüm fotoğraflar telif hakkına sahiptir. Yalnızca eğitim amaçlı olarak kullanılmıştır. Başka bir amaç için kullanılamaz.

KAZININ PL NLANMASI ve UYGULAMA 1. BİLGİ EDİNME VE KAYNAK OKUMA Bu bölümde, kazı

KAZININ PL NLANMASI ve UYGULAMA 1. BİLGİ EDİNME VE KAYNAK OKUMA Bu bölümde, kazı çalışmaları ve aletleri dahil, kazının plânlanmasında gerekli olan önemli yöntemlerle teknikler inceleniyor. Bunların başında da bilgi edinme, kaynakları tarama ve okuma geliyor. Arkeolojide, yayınları izleme; haritaları, çizimleri ve kazı raporlarını inceleme, hem deneyimli arkeologlar, hem de yeni başlayanlar için çok önemli ve gereklidir. Başta Herodotos, Thukydides ve Pausanias olmak üzere, bütün eski klasik yazarların yazıları ve şiirleri; geçmişlerinin, çağlarının, kültürlerinin tanığı, kaydı değerindedir. Pausanias eski Yunan kentlerini, kasabalarını anlatmak, tanımlamakla birlikte bunların aralarındaki uzaklıkları da belirtmiştir. Burada adı çok sık geçen ve artık terkedilmiş bazı kasaba ve köylerin yerleri, buna göre saptanmıştır. 19. yüzyıl gezginlerinin notları, resimleri, çizimlerine bakılarak, pek çok eski sitenin yeri adlarıyla birlikte ortaya çıkmıştır. Bunun gibi, kitaplardaki mimari yapıların ve cisimlerin çizimleri, sitenin görünümü hakkında bilgi verebilir.

Örneğin, M. Ö. 1500 tarihli antik Nippur'da bulunmuş bir tablet, sitenin yayılımını anlatır. Gezginlerin

Örneğin, M. Ö. 1500 tarihli antik Nippur'da bulunmuş bir tablet, sitenin yayılımını anlatır. Gezginlerin günlükleri ve notları da önemli kaynaklardır. 17 -19. yüzyıllarda gezgin coğrafyacılar, siteler hakkında düzenli notlar tutmuşlar; fotoğraf makinası olmadığı için, çoğunlukla desen, gravür ve harita çizimine başvurmuşlardır; David Robert'sın 1846'da Londra'da basılan kitabı, "Kutsal Toprak" da incelenen sitenin, o zamanki durumunu çok iyi belirten önemli bir kaynaktır. Hazırlayıcı bilgi edinme, okuma sırasında şu soruların sorulması yararlı olur; Bu sitenin tarihi nedir? Sitede, dönemine ait neler bulunmuş? Bunlarla benzeri sitedekilerin ilgisi nedir? İnsanın gelişmesinin oradaki basamaktan nelerdir? Sitenin o zamanki ekonomik, sosyal, politik, eğitim, din, kültür ve sanat durumu hakkında neler biliniyor? Sitenin terkediliş sebebi nedir? Bu sitede daha önce kazı yapılmış mı? Kazının amacı neydi, sistematik miydi ve neler bulunmuştu? Böyle bir arama tarama, alan çalışması sırasında, bilgi birikimini ve yorumunu hızlandıracaktır. Arkeologların yazdığı raporlar kendi bilgilerinin göstergesidir. Bu bilgi, bu birikim ne kadar geniş olursa, raporları da yorum açısından o kadar önemli sayılır.

2. PL N MODELLERİ Kazı öncesi plânlama, aynı zamanda sadece kazı da çözülebilecek sorunları

2. PL N MODELLERİ Kazı öncesi plânlama, aynı zamanda sadece kazı da çözülebilecek sorunları saptamaya da dayanır. Bu sorunlar araştırmanın sırasına göre belirlenmelidir. Model, araştırma düzeninin bir parçasıdır. Model, arkeologun kazıda cevabını aradığı soruların toplamıyla şekillenir. Dikkatli bir kazı plânlaması, değişken ilişkiler hakkında bilinenlere ve bilinmiyenlere bağlıdır. Ana sorun şudur: Kazı süresince bunlar hakkında neler bilinebilir? Kazı plânlaması, soyutla deneysel olan arasında bağlantı kurar. Örneğin, kazı öncesi tahmin edilenle, kazıda açığa çıkanların benzerliği, ya kanıtlanır ya da çürütülmüş olur. Ön bilgi ve plânlama olmadan arkeolog, anlamlı, verimli bir araştırma geliştiremez. Araştırmanın düzenlenmesi arkeologu, ekipteki uzmanları, bazı aletleri ve yöntemleri seçmede yönlendirir. Alan çalışması sadece sitedeki bilgilerin toplanmasına ve site hakkındaki varsayımın denenmesine yarar. Araştırmanın ana hatları kazı başlamadan belirlenir. Bunun için kazı öncesi hazırlık dönemi, kazının odağı için uygun yaklaşımın belirlenmesi için önemli bir basamaktır. Arkeologun amacı, varsayımlar ve yöntemin kavranması için baştan belirtilmelidir. Arkeolog, araştırmanın düzenlenmesi sayesinde, kazıyı seçilebilir etkenlere göre düzenliyerek, modeller arasında bağlantı kurabilir. Hem acemiler, hem de deneyimliler için, amaçlı araştırma modelleri, kazının odağının daha iyi anlaşılmasını sağlar. Modeller, kazı sırasında araştırmaya günlük temel oluşturur; arkeologların teorik olanla, pratik olan arasında ilgi, bağ kurmalarını sağlarlar.

3. PL NLAMA HEDEFLERİ Bir kazı, yasal ve parasal zorluklardan, uzman eksikliğinden etkilenebilir. Sitenin

3. PL NLAMA HEDEFLERİ Bir kazı, yasal ve parasal zorluklardan, uzman eksikliğinden etkilenebilir. Sitenin kendisi de uzman elinden çıkan bir plânlama gerektirebilir. Sitenin karmaşık bir yapı olduğunu ve kazı başlamadan, birine bağlı bir takım aşamaları geçmenin gerekli olduğunu bilmek zorunluğu vardır. Kazı yönetmeni, ölçüm uzmanının çevreyi incelediğinden ve alanı site ızgarasıyla bölümlere ayırdığından emin olmalıdır. Site ızgarası, kazı alanlarını birbirine bağladığı için, birden fazla alan incelendiğinde önem kazanır. Sitenin doğal, yasal ve arkeolojik sınırlarının doğru ölçümleri yapılmalı, plânları çıkarılmalıdır. Sitenin fiziksel özelliklerini gösteren topografik bir harita hazırlanmalıdır. Bu iş yığınların, alan bölümlerinin site hatlarını bozmasından önce yapılmalıdır. Sabit işaretler uzaktaysa, ölçüm uzmanı yükseklikleri kontrol amacıyla birkaç kontrol noktası belirlemelidir. Site modern bir yerleşim birimindeyse, yeraltı borularının ve kablolarının yerleri saptanmalıdır. Topografik hatları, rakımı, bilgi referans noktası ve hattı, koordinatları veren bir site ana plânı çizilmelidir. Bu plân kazı boyunca da el altında bulundurulmalıdır. Site araştırılıp, ölçülüp, şemalandırıldıktan sonra, kazı için en uygun alan seçilir. Kazı yönetmeni dört önemli şeye karar verir; Bunların her biri iyi düşünülmüş, analiz edilmiş ve düzenlenmiş özel hedeflere, amaçlara sahip olmalıdır. Bilgi Noktası Seçimi Öncelikle bilgi referans noktaları ve hattı seçilir. Bilgi noktası, kazı sırasında zarar görmeyecek biçimde, kazı yerinden uzakta seçilir. Kazı çalışmaları başlamadan önce plâna geçirilir.

4. IZGARALAMA SİSTEMİ SEÇİMİ Sonra ızgaralar, ya da alt bölgeler belirlenmelidir. Bunların yerleri, yer

4. IZGARALAMA SİSTEMİ SEÇİMİ Sonra ızgaralar, ya da alt bölgeler belirlenmelidir. Bunların yerleri, yer taramasının sonuçlarına bağlıdır. Alan küçükse birtek ızgara yeterlidir. Site ızgarası ile kazı ızgarası hemen aynı olur. Izgara sistemi geniş bir kazı için başlangıçtır. Her siteye, topografik durumuna göre yaklaşılmalıdır. Ancak iki İngiliz Arkeologu, Weeler ve Kenyon tarafından geliştirilmiş, "Sabit Kazı Tekniği" de bazı arkeologlar tarafından uygulanmaktadır. Buna göre, site 200 dönüm kadar genişse, iki ızgara kümesi kullanılır. Genel site ızgarası, kazılacak kısımlarda daha küçük ızgaralara bölünmelidir. Genel ızgaranın köşeleri belirlendikten sonra, orantılı biçimde daha küçük ızgaralara bölünür. Kazı ızgarası, kazılacak yeri zemin ve bilgi referans hattına (Lat. a dat) paralel eşit karelere böler. Yerleşim, noktaların yerlerini belirleme açısından önemlidir. Kazı ızgaraları, 0, 20 -1. 00 m. genişliğinde toprak bölmelerle, birbirine bağlanan bir çok karelerden oluşur. Bunlar kazıda işe yaradıkları sürece korunurlar. Ayrıca her seviyeyi kazılmamış gibi düşünmek için de kullanılırlar. Böylelikle seviyelerin dikey ilişkileri, yani stratigrafisi sürekli incelenip kontrol edilir. Bu bölmelerin stratigrafik analizinde kullanılır. Her ızgara karesinden çıkan farklı toprak katmanları, engellerin kenarında bırakılır. Köşelerdeki ana bölmeler ve kareler arasındaki ikincil bölmeler, kazı sırasında farklı biçimde kullanılabilir. Ana bölmeler kazı bitene kadar korunabilir. Ama ikincil bölmeler, 4 m. ye kadar yükselince kaldırılabilir. Bu iş, kazı yöntemine ve toprağın durumuna bağlıdır. Kazı gelişigüzel yönetilirse değerli bilgiler de, bulgular da kaybolur. Eşya ve aletlerin birlikteliği, uyumu üç boyutlu çizimlerle değerlendirilmelidir. Yatay durum (en ve boy) ızgarayla, dikey durum (derinlik) bölmelerle ifade edilir. Yatay ızgara cisimlerin yerini doğru olarak belirtmeye yaradığı için, üç boyutlu kazının en önemli gereklerinden birini yerine getirir.

5. ÇUKUR AÇMA SİSTEMİ SEÇİMİ Genel olarak ızgaralanmış geniş kazı sitelerinde çoğu arkeolog, "Izgara

5. ÇUKUR AÇMA SİSTEMİ SEÇİMİ Genel olarak ızgaralanmış geniş kazı sitelerinde çoğu arkeolog, "Izgara Karesi" yerine dikdörtgen "Kazı Açması" kullanmayı seçer. Bunlar ızgaraya paraleldir. Bunların sayıları kazı plânına göre değişir. Bu açmalar çoğunlukla 8 x 10 m. büyüklüğünde bölgelerdir. İkincil bölmeler, yalnızca çizimlerin incelenmesinde kullanılır. Bu yöntemin savunucuları, ikincil bölmelerin kazının tabaka incelenmesini engellediğini söylerler. Onlara göre, bu yöntem sayesinde sitenin dikey (stratigrafik) kontrolü için daha çok alan bulunur. Bazı arkeologlar da bunun aksini düşünerek, siteyi 5 m. lik karelerden oluşan "karelemeyi" seçerler. Aslında eski insanlar ne karelerde, ne de dikdörtgenlerde yaşamışlardı. Site alanının her yerinde, kareler aynı büyüklükte, bölmelerde aynı genişlikte olmalıdır. Örneğin, m. eninde toprak bölmelerle ayrılan, 4 m. ’lik kareler, 5 m. ’lik bir ızgara oluşturur. Karelerin büyüklüğüne kazı yönetmeni karar verir. Ama genel olarak alan sitenin tahmini derinliğiyle 1/1 oranında ızgara ile kaplanır. Karelerin boyutları büyük olursa netlik bozulur. Sitenin derinliği 8 m. ’yi buluyorsa, kazılacak en küçük birim 8 x 8’lik bir alan olur. Bu oranlar toprağa göre değişebilir. Nemli ve sıkı bir toprak, ekibin çalışmalarında kumlu, kuru, gevşek bir toprağa göre, daha çok kolaylık ve verim sağlar. Böylece bölmeler daha darlaştırılır ve kareler daha derinleştirilebilir.

6. KAZIK ÇAKMA İŞLERİ Kazı alanı ve ızgaraların büyüklüğü seçildikten sonra, ölçüm uzmanı ızgaradaki

6. KAZIK ÇAKMA İŞLERİ Kazı alanı ve ızgaraların büyüklüğü seçildikten sonra, ölçüm uzmanı ızgaradaki köşelere kazıkları çakar. Kazıklar toprak yüzeyinden en az 10 cm. kalacak biçimde çakılmalı. Kazı alanı içindeki ya da yakınındaki her kazık bozulma, kaybolma tehlikesi içindedir. Bunun için hem iyi yerleştirilmeli, hem de iyi korunmalıdır. Kazıkları bazı parlak renklere boyamak, onları hemen bulabilmek açısından, yararlı olur. Her kazığın yeri ölçülmeli, bilgi noktası (0)'a göre yerleri kaydedilmelidir. Yükseklikler kontrol edildikten sonra, beton sertleşmeden yanına yazılmalıdır. Doğru ölçüm ve kayıtlar için gösterilen bu dikkat, kazı ölçümlerinin sağlığı için çok önemlidir.

7. IZGARAYI ADLANDIRMA Izgara sistemi, sitenin durumuna göre ya bölge (1/4) sistemi, yada yatay—dikey

7. IZGARAYI ADLANDIRMA Izgara sistemi, sitenin durumuna göre ya bölge (1/4) sistemi, yada yatay—dikey eksenlere harfler ve sayılar vererek adlandırılır. Kazı yönetmeni ikinci yöntemi seçerse, sitenini harfler, boyunu da sayılarla gösterir. Bazı kazıcılar da, Ordinatı (X) numaralarken, Koordinatı (Y) harfiyle gösterir. Böylece her karenin bir harfi ve bir de rakamı olur. Izgara adını köşe kazıklarının betonuna yazarsak hatalar önlenebilir. Burada önemli bir başka durum da, kazı kayıtlarında kullanılacak kazı terimlerinin modeli, bütünlüğüdür. Konuyu özetlersek, doğru düzenlenmiş bir ızgara ya da bölme sistemi, kesin kayıtlar için gereklidir. Çünkü buluntuların yerleri bu ızgara, bölme ve kazıklara göre tanımlanır ve anlatılır.

8. KAZI TOPRAĞINI TAŞIMA, ELEME Kazı planlamasının önemli bir yanı da, kazılmış toprak, taş

8. KAZI TOPRAĞINI TAŞIMA, ELEME Kazı planlamasının önemli bir yanı da, kazılmış toprak, taş yığınlarını koyacak bir yeri bulmak, önceden hazırlamaktır. Yığınların konumu yüzeye göre değişir. Ancak genel kural, yığma yerinin kazı alanı dışında olmasıdır. Bu, fazla uzakta da olmamalıdır. Böylece yığını yeniden taşıma sorunu da olmaz. Ancak bazan, kazı yönetmeni arazi sahibiyle, kazılan yerleri geri doldurup eski haline getirmek üzere bir anlaşma yapmış olabilir. Böyle bir durumda kazı çukurundan çıkan toprak, ya hemen yakınına yığılır; işi bitince geri çukura doldurulur; ya da bir çukurdan çıkan toprak daha önce açılmış boş bir çukura doldurulur. Böylece hem daha az iş gücü kullanılmış, hem de araziye daha az zarar verilmiş olur. Çukurdan çukura doldurma işleminde, yüzeydeki humuslu toprağın tekrar yüzeye serpilmesine itina edilmelidir. Kazı eğimli bir yerde yapılıyorsa yığma yeri yukarıda değil, aynı seviyede ve paralel olmalıdır. Kazılan her çukurdan ulaşımı kolay olmalı, çalışanlar bazı engellerden, kazı çukurlarından atlamak zorunda bırakılmamalıdır. Toprağın dağılmasını önlemek için önüne setler yapılmalı, üstü plastik örtülerle örtülmelidir. Taşıma işinde el arabası, traktör, kamyon ve daha uzaklara raylı sistemi kullanılır. Bantla taşıma daha hızlı ve verimli olur. Yapıların zemininden ve duvarların dibinden ya da mezarlardan çıkan ve ufak buluntu veren kazı toprağı önce elenmeli, ayıklanmalı, sonra atılıp taşınmalıdır. Eleme işi, un eleği, kum eleği ve su süzgeciyle yapılabilir.