vningslektion 2 Naslsn Naslsnz lerin nasl leriniz nasl

  • Slides: 18
Download presentation
Övningslektion 2 • Nasılsın? • Nasılsınız? • İşlerin nasıl? • İşleriniz nasıl? • Stort

Övningslektion 2 • Nasılsın? • Nasılsınız? • İşlerin nasıl? • İşleriniz nasıl? • Stort /İ/ i början. (INTE- İşleriniz nasılsınız? )

u och ü bu tu zu uç un uk sus ufuk bü tü zü

u och ü bu tu zu uç un uk sus ufuk bü tü zü üç ün ük süs üfük

Dialog 1 Professorn Ahmet Öz besöker studenten Hasan i hans rum. Öğrenci Hasan: Prof.

Dialog 1 Professorn Ahmet Öz besöker studenten Hasan i hans rum. Öğrenci Hasan: Prof. Ahmet Öz: Hoş geldiniz hocam, buyurun. Hoş bulduk Hasan, nasılsın? Teşekkür ederim efendim, iyiyim. Siz nasılsınız? Sağ ol evladım, ben de iyiyim. Hasan: Ahmet Öz: Välkomna min lärare, varsågoda! Tack Hasan, hur mår du? Tack, Herr (Ahmet), jag mår bra. Hur mår Ni? Tack, min son, jag mår också bra. Obs! evlat betyder ”barn”.

Dialog 2 Fastern Zeynep (en äldre granne) besöker Aslı och nu ska hon hem.

Dialog 2 Fastern Zeynep (en äldre granne) besöker Aslı och nu ska hon hem. Zeynep Hanım: Ben gidiyorum canım, haydi (hadi) Allaha ısmarladık. (allasmarladık) Aslı: Haydi güle Zeynep Hanım teyze, yine buyurun (buyrun). Zeynep Hanım: Tabii yavrum. Annenlere selam söyle. Aslı: Oldu Zeynep Hanım teyze. Siz de kızınıza selam söyleyin. Fru Zeynep: Jag går min kära Aslı (eller älskling), hejdå! Aslı: Hejdå moster/faster Zeynep, Ni är välkomna igen. Fru Zeynep: Gärna (självklart, förstås) mitt barn. Hälsa dina föräldrar. Aslı: Okay, moster/faster Zeynep, det ska jag göra. Hälsa Ni också till Er dotter. Obs! yavru betyder ”barn”

Säga adjö • • • • Hoşça kalın. Görüşürüz. Görüşmek üzere. İyi günler. İyi

Säga adjö • • • • Hoşça kalın. Görüşürüz. Görüşmek üzere. İyi günler. İyi akşamlar. İyi geceler. Allaha ısmarladık. Allah rahatlık versin. Müsaadenle. Müsaadenizle. Eyvallah. İyi yolculuklar. Kendine iyi bak. Kendinize iyi bakın. Hejdå! Vi ses! God dag!/Ha en bra dag! God kväll!/Ha en bra kväll! God natt! Hejdå! (Må Gud skydda er) Sov gott! (Må Gud ge dig komfort/bekvämlighet) Med din tillåtelse… (När man ska hem från ett besök) Med er/Er tillåtelse… (När man ska hem från ett besök) Hejdå! Ha en trevlig resa! Ta hand väl om dig! Ta hand väl om er/Er!

Dialog 3 Ali Bey: Özür dilerim, gitmem gerek. Sema Hanım: Oldu. Görüşmek üzere. Ali

Dialog 3 Ali Bey: Özür dilerim, gitmem gerek. Sema Hanım: Oldu. Görüşmek üzere. Ali Bey: Allaha ısmarladık. Sema Hanım: Güle güle. Ali Bey: Jag ber om ursäkt, jag måste gå. Sema Hanım: Okej, vi ses. Ali Bey: Hejdå! Sema Hanım: Hejdå!

Dialog 4 Mehmet: Bana müsaade, bugün çok işim var. Özgür: Ağabeyine benden selam söyle.

Dialog 4 Mehmet: Bana müsaade, bugün çok işim var. Özgür: Ağabeyine benden selam söyle. (abi) Mehmet: Haydi eyvallah. Özgür: Haydi güle. Mehmet: Tillåtelse till mig, jag har mycket att göra idag. Özgür: Hälsa din storebror från mig. Mehmet: Okej då, hejdå! Özgür: Okej, hejdå!

Övning/Läxa • Du är student och träffar din lärare i skolan på morgonen. Hur

Övning/Läxa • Du är student och träffar din lärare i skolan på morgonen. Hur skulle du hälsa henne/honom? • Hur skulle du välkomna din vän som kom på besök hem till dig? • Du är hemma hos en vän och tycker att det är dags att åka hem. Hur skulle du säga att du ska hem?

Komplettera följande! Hande: Merhaba, ……. ? Hande: Merhaba, nasılsınız? Ali: İyiyim, sağ olun. Hande:

Komplettera följande! Hande: Merhaba, ……. ? Hande: Merhaba, nasılsınız? Ali: İyiyim, sağ olun. Hande: Teşekkür ederim, iyiyim. Sen nasılsın? Ali: Ben ………. Ali: Ben de iyiyim. Hande: İşlerin ……. . ? Hande: İşlerin nasıl? Ali: Sağ ol, ………… Ali: Sağ ol, iyi/çok iyi/ fena değil. Hande: Selam. Ali: ………. Ne var ne yok? Ali: Selam. Ne var ne yok? Hande: . . . , sağ ol. Sende ne var ne yok? Hande: İyilik, sağ ol. Sende ne var ne yok? Ali: ………. . . . Ali: Ben de iyiyim, sağ ol. /İyilik, sağlık. /İyilik.

Komplettera följande! Hande: Hoş geldiniz. Ali: ……………. . Ali: Hoşbulduk. Hande: Allaha ısmarladık. Ali:

Komplettera följande! Hande: Hoş geldiniz. Ali: ……………. . Ali: Hoşbulduk. Hande: Allaha ısmarladık. Ali: ……………. . . Ali: Güle güle. Hande: Teşekkür ederim. Ali: Bir ……………. . Ali: Bir şey değil. Hande: Hoşça kalın. Ali: ………………. Ali: Güle güle.

Övning • • • • • Çok sağ olun. Bir şey değil. Tamam Evet

Övning • • • • • Çok sağ olun. Bir şey değil. Tamam Evet Olmaz. Memnuniyetle Tabii. Özür dilerim. Teşekkür ederim. Göz ne demek? Hayır Tekrar eder misiniz? Affedersiniz. Doğru Kusura bakma. Ve Allaha ısmarladık. • • • • • Tack så mycket! Det var så lite!/varsågod! Okej! Ja Det går inte! Gärna Själv klart! Jag ber om ursäkt! Jag tackar. /Tack så mycket! Vad betyder göz? Nej Skulle ni/Ni kunna repetera? Jag ber om ursäkt/Ursäkta! Det är sant! Förlåt! Och Hejdå! (Må Gud rädda dig)

Bu ne? ”Vad är det? ” Bu masa. ”Det är ett bord” Bu bilgisayar.

Bu ne? ”Vad är det? ” Bu masa. ”Det är ett bord” Bu bilgisayar. ”Det är en dator” Bu pencere. ”Det är ett fönster”

Bu ne? Bu X. Bu … Bu … Bu … Bu … ”Vad är

Bu ne? Bu X. Bu … Bu … Bu … Bu … ”Vad är det? ” ”Det är X" (man). (sko). (glas). (blomma). (flicka). (buss). (klocka). (vatten). (mjölk). (öga). (kvinna). (bil). (tv). (pengar). (elev/student). Bu adam. Bu ayakkabı. Bu bardak. Bu çiçek. Bu kız. Bu otobüs. Bu saat. Bu su. Bu süt. Bu göz. Bu kadın. Bu araba. Bu televizyon. Bu para. Bu öğrenci.

Bu ne? ”Vad är det? ” Bu … (suddgummi) Bu silgi. Bu … (tidning).

Bu ne? ”Vad är det? ” Bu … (suddgummi) Bu silgi. Bu … (tidning). Bu gazete. Bu … (vägg). Bu duvar. Bu … (läkare). Bu doktor. Bu … (väska) Bu çanta. Bu … (papper). Bu kağıt. Bu … (penna). Bu kalem. Bu … (kaffe). Bu kahve. Bu … (bok). Bu kitap. Bu … (bibliotek). Bu kütüphane. Bu … (restaurant). Bu lokanta. Bu … (museum). Bu müze. Bu … (skola). Bu okul. Bu … (lärare). Bu öğretmen. Bu …. (student, elev) Bu öğrenci.

Negation med değil Bu masa. Bu bilgisayar. Bu pencere. Bu masa değil. Bu bilgisayar

Negation med değil Bu masa. Bu bilgisayar. Bu pencere. Bu masa değil. Bu bilgisayar değil. Bu pencere değil.

Övning Bu … (man). Bu adam değil. Bu … (sko). Bu ayakkabı değil. Bu

Övning Bu … (man). Bu adam değil. Bu … (sko). Bu ayakkabı değil. Bu … (glas). Bu bardak değil. Bu … (blomma). Bu çiçek değil. Bu … (flicka). Bu kız değil. Bu … (buss). Bu otobüs değil. Bu … (klocka). Bu saat değil. Bu … (vatten). Bu su değil. Bu … (mjölk). Bu süt değil. Bu … (öga). Bu göz değil. Bu … (kvinna). Bu kadın değil. Bu … (bil). Bu araba değil. Bu … (tv). Bu televizyon değil. Bu … (pengar). Bu para değil. Bu … (elev/student). Bu öğrenci değil.

Övning Bu … (suddgummi) Bu silgi değil. Bu … (tidning). Bu gazete değil. Bu

Övning Bu … (suddgummi) Bu silgi değil. Bu … (tidning). Bu gazete değil. Bu … (vägg). Bu duvar değil. Bu … (läkare). Bu doktor değil. Bu … (väska) Bu çanta değil. Bu … (papper). Bu kağıt değil. Bu … (penna). Bu kalem değil. Bu … (kaffe). Bu kahve değil. Bu … (bok). Bu kitap değil. Bu … (kütüphane). Bu kütüphane değil. Bu … (restaurant). Bu lokanta değil. Bu … (museum). Bu müze değil. Bu … (skola). Bu okul değil. Bu … (lärare). Bu öğretmen değil. Bu …. (student, elev) Bu öğrenci değil.

I telefon Levent: Alo! Levent: Halå! Aynur: Alo, buyurun. Aynur: Halå! Varsågod! Levent: Selam

I telefon Levent: Alo! Levent: Halå! Aynur: Alo, buyurun. Aynur: Halå! Varsågod! Levent: Selam Aynur. Ben Levent. Nasılsın? Levent: Hej Aynur! Det är Levent. Hur mår du? Aynur: Sağ ol Levent. İyiyim. Sen nasılsın? Aynur: Tack Levent. Jag mår bra. Och du? Levent: Ben de iyiyim. Annen, baban nasıl? Levent: Jag mår också bra. Hur är det med din mamma och pappa? Aynur: Onlar da çok iyi, sağ ol. Senin annen nasıl? Aynur: De mår också bra, tack. Hur är det med din mamma? Levent: Çok iyi, sağ ol. Haydi hoşça kal Aynur. Levent: Mycket bra, tack! Då så/okej Aynur, hejdå! Aynur: Oldu Levent. Kendine iyi bak. Aynur: Okej Levent. Ta hand väl om dig. Levent: Annene ve babana çok selam. Levent: Hälsa (mycket) din mamma och pappa. Aynur: Tamam. Sen de annene selam söyle. Aynur: Okej. Hälsa du med till din mamma.