ktisat snrsz ihtiyalar snrl kaynaklarla karlamann yollarn aratran

  • Slides: 14
Download presentation
İktisat, sınırsız ihtiyaçları sınırlı kaynaklarla karşılamanın yollarını araştıran bir bilim dalıdır. Hangi kaynakların nereden

İktisat, sınırsız ihtiyaçları sınırlı kaynaklarla karşılamanın yollarını araştıran bir bilim dalıdır. Hangi kaynakların nereden ve nasıl kullanılacağı sorunu ilk insanlardan günümüze kadar tartışılmıştır. Kaynak ve ihtiyaç dengesini kurmak bireysel ve toplumsal yaşamda önemlidir. Kaynakların tahsisi konusunda ilkel toplumlarda gelenekler belirleyicidir. Kaynakların tahsisi sorunu modern toplumlarda ise iki yolla çözülebilir. 1. Piyasa Mekanizması: Sorunu piyasaya bırakmak 2. (LİBERAL YAKLAŞIMLAR) 3. 2. İktisadi Planlama: Sorunu planlar ile çözmeye çalışmak 4. (MÜDAHALECİ YAKLAŞIMLAR)

LİBERAL EKONOMİ (Serbest Piyasa Ekonomisi) Temel Unsurları: özel mülkiyet, serbest rekabet, seçme özgürlüğü, Özel

LİBERAL EKONOMİ (Serbest Piyasa Ekonomisi) Temel Unsurları: özel mülkiyet, serbest rekabet, seçme özgürlüğü, Özel mülkiyet bireylerin karar ve tercihlerindeki özgürlüğün garantisi iken, serbest rekabet kaynakların etkin dağılımının garantisidir. Temel Tez: Serbestçe işleyen bir piyasa, kaynakları rasyonel bireylerin karar ve tercihleri doğrultusunda optimal bir biçimde dağıtır. Anahtar Kelime: Rekabet, piyasada fiyatların en düşük ortalama maliyet seviyesine yaklaşmasına yol açar. Tam rekabet, normal üstü kârların erimesine sebep olur. Kârın çok yüksek olduğu alanlarda yeni yatırımlar, yeni teşebbüsler, kârları derhal "normal" seviyeye indirir.

LİBERAL EKONOMİ (Serbest Piyasa Ekonomisi) Piyasa Mekanizmasının iyi işlemesi için gerekli unsurlar: 1. Fiyat

LİBERAL EKONOMİ (Serbest Piyasa Ekonomisi) Piyasa Mekanizmasının iyi işlemesi için gerekli unsurlar: 1. Fiyat Esnekliği (Mal Piyasaları) 2. Faiz Esnekliği (Sermaye Piyasası) 3. Ücret Esnekliği (İşgücü Piyasası) Mal piyasalarında fiyatlar, fayda maksimizasyonu peşindeki tüketicilerin tercihlerini yansıtırken, kâr maksimizasyonu peşindeki üreticilere yol gösterir. Bir malın arz veya talep koşullarındaki değişmeler fiyatlara yansır. Böylece piyasadaki fiyatlar sınırlı kaynakları tüketicilerin tercihleri doğrultusunda en etkin bir biçimde dağılımını sağlar. Sermaye piyasasında serbestçe arz ve talebe göre oluşan faiz oranı, ülkedeki tasarruf ve yatırım miktarlarını eşitler. Böylece tasarruflar etkin ve verimli yatırımların finansmanında kullanılır. İşgücü piyasasında ücretler, emek arz ve talebine göre belirlenir. Ücretlerin esnek oluşu, ekonomide tam istihdamı otomatik biçimde sağlar. Böylece işçiler toplam üretime katkıları kadar bir ücret alırken, ülkede işsizlik sorunu bulunmaz.

LİBERAL EKONOMİ (Serbest Piyasa Ekonomisi) Piyasa ekonomisi, müdahaleye kapalı, kendi mantığı içinde tam ve

LİBERAL EKONOMİ (Serbest Piyasa Ekonomisi) Piyasa ekonomisi, müdahaleye kapalı, kendi mantığı içinde tam ve mükemmel bir işleyişi olan ve dengeleyici özelliklere sahip bir mekanizmadır. Piyasa Ekonomisinde Problemler • Piyasa ekonomilerinde kişisel gelir dağılımı dengesizdir. • Piyasa ekonomilerinde ücretler düşük düzeyde oluşur. • Piyasa ekonomilerinde istikrarsızlık vardır. • Ülkelerin Dış Ticaret Dengesi bozulabilir • Piyasa ekonomisinde, kaynaklar yeterli düzeyde hareketli değildir. • Piyasa ekonomisi israflıdır. Özellikle rekabetin tam olmadığı hallerde israf oranı daha da artmaktadır.

MÜDAHALECİ EKONOMİLER Genel Özellikler • Ekonomide karar ve tercih serbestliği çok sınırlıdır (veya hiç

MÜDAHALECİ EKONOMİLER Genel Özellikler • Ekonomide karar ve tercih serbestliği çok sınırlıdır (veya hiç yoktur). • Sermaye mülkiyeti ve taşınmaz mal mülkiyeti devlete aittir. • Piyasa mekanizması yoktur. Fiyatlar, farklı fonksiyona sahiptir. Üretim devlet tarafından kâr amacı olmadan yapılmaktadır. • Mal fiyatları (serbestçe belirlenen arz ve taleplere göre değil) kamu otoritelerince belli ölçütlere göre belirlenir. • Gelirin, tüketim ve tasarruf arasındaki bölünüşü; tüketim yatırım ve ara malları üreten sanayilerin nispi büyüklükleri, serbest karar ve tercihlere göre değil, devlet müdahalesi sonucu belirlenir. • Devlet, ekonomik karar ve tercihlerin serbestliği yerine, kendi tercihlerini ikame eder. Plan, bunu gerçekleştirme aracıdır. • Ekonomik hedefler önceden belirlenir. Bunu gerçekleştirmek için alınacak önlemler ve kullanılacak araçlar da önceden belirlenir.

MÜDAHALECİ EKONOMİLER Genel Eleştiriler • Tüketim konusunda sorunlar vardır. Çünkü tüketicinin tercih serbestliğini engellemek

MÜDAHALECİ EKONOMİLER Genel Eleştiriler • Tüketim konusunda sorunlar vardır. Çünkü tüketicinin tercih serbestliğini engellemek bir çok olumsuz sonuçlar doğurur. • Çalışma hürriyetini önemli ölçüde engeller. • Esnek değildir. Plan uygulaması sırasında, uygulamacının plana yüzde yüz uyması, yani plandan hiç sapmaması gerekir. • Buna rağmen, uygulamalar da tam değildir. Planın hazırlandığı yıla göre sonraki yıllarda görülebilecek büyük değişmeler halinde, planlanan hedefe varılmayabilir. • Aşırı derecede standartlaştırma vardır. • Pahalıdır. • Demokratik denetim zayıftır (veya yoktur).

KARMA EKONOMİ Karma Ekonomide Planlama Yaparken Dikkat Edilecek Konular • Kişisel karar ve tercih

KARMA EKONOMİ Karma Ekonomide Planlama Yaparken Dikkat Edilecek Konular • Kişisel karar ve tercih serbestliği ile siyasal karar ve tercih serbestliğinin uyumu; • Piyasa mekanizmasının ve fiyat göstergesinin rolünün ve yerinin iyi belirlenmesi; • Sosyal ve Bireysel refah uyumunun en uygun biçimde yapılması ve buna bağlı olarak plan hedeflerinin belirlenmesi; • İktisadi kararların alınıp yürütülmesinde kişisel özgürlük ile sosyal sorumlulukların en uygun biçimde bağdaştırılması; • bütün bunları kapsayan sistemli, tutarlı bir plan modelinin hazırlanması gerekmektedir.

İktisadi Planlama Teorisindeki Gelişmeler Birinci aşama: Uygulamanın hakim olduğu dönem İktisadi planlamada, teori ve

İktisadi Planlama Teorisindeki Gelişmeler Birinci aşama: Uygulamanın hakim olduğu dönem İktisadi planlamada, teori ve uygulama birlikte bulunmuş; hatta uygulama, çoğu zaman teoriye ağır basmıştır. Örnek olarak, Sovyet plancılığı verilebilir. Aynı şekilde ilk Türk planları da (1933 -1936) uygulamalı temele dayanmaktadır İkinci aşama: Uygulamayla İlgili Gelişmeler Örneğin, iktisatçılar tarafından "fiziksel denge" (material balance) yöntemi ortaya atılmıştır. Üçüncü aşama: Teorik Gelişmeler Dönemi Wasily Leontief 1940’larda input-output (girdi-çıktı, G-Ç) tekniğini geliştirmiştir. Leontief'in modeli, özü itibariyle planlama tekniği olmadığı halde, sonradan kalkınma planlarının vazgeçilmez bir aracı olarak benimsenmiştir Dördüncü aşama: Teori ve Uygulamanın Birlikteliği İkinci Dünya Savaşından sonra uygulamaya konan Marshall Planı nedeniyle planlamaya duyulan ihtiyaç ve savaş sonrası yıkılan ekonomileri kalkındırmak için kurulan ve "az gelişmiş" yahut "geri kalmış" ülkelere yardım amacını güden "Dünya Bankası" da örnek verilebilir.

Gelişmiş Ülkelerde Planlama Nedenleri • Toplumların Yönetim Problemi: Kamu yöneticileri yükümlülüklerini akılcı ve verimli

Gelişmiş Ülkelerde Planlama Nedenleri • Toplumların Yönetim Problemi: Kamu yöneticileri yükümlülüklerini akılcı ve verimli biçimde yerine getirmek; hizmetlerin eşit, adil ve optimal dağılımını sağlayabilmek için planlama yapmak zorunda kalmışlardır. • Bölgeler ve Gruplar arasında Gelir dağılımında Eşitsizlik. Serbest girişim (teşebbüs) faaliyetlerinin sosyal maliyet ve sosyal kârlılık yerine, özel maliyet ve özel kârlılığa yönelmesi nedeniyle ortaya çıkan iktisadi problemleri planlama ortadan kaldırabilmektedir. • İktisadi Kaynakların Sınırlılığı. Akarsular, denizler, temiz hava vb. bir çok doğal kaynakların toplum yararına (önem derecesine göre sıralanarak) kullanılması, planlama ihtiyacını doğurmuştur. • Eksik rekabet, işsizlik, nüfus artışı, sanayileşme ve teknolojinin ortaya çıkardığı problemlere çözümler bulunması gereği.

İktisat Politikasından İktisadi Planlamaya Geçiş • Batı Avrupa’da ve ABD’de 1929 yılındaki Büyük Krize

İktisat Politikasından İktisadi Planlamaya Geçiş • Batı Avrupa’da ve ABD’de 1929 yılındaki Büyük Krize kadar liberal düşünceler hakim olmuştur. • Büyük Kriz sırasında ve sonrasında devlet çeşitli gerekçelerle ekonomiye müdahale etmiş, • 1945 -1975 yılları arası J. M. Keynes’in devletin ekonomiye müdahalesini öngören yaklaşım kabul görmeye başlamış ve bu tür uygulamalar iktisat politikası adını almış, • Devletin ekonomiye müdahale etmesi belirli bir plan ve program çerçevesinde yürütülmeye başlanmış, • 1980’li yıllarda ekonomide devlet müdahalesi azalmaya ve planlama düşüncesiyle birlikte iktisat politikaları da eski önemini kaybetmeye başlamıştır.

Az. Gelişmiş Ülkelerde Planlama Nedenleri • Az gelişmiş ülkelerde, üretim kaynaklarının kullanımı, devlet tarafından

Az. Gelişmiş Ülkelerde Planlama Nedenleri • Az gelişmiş ülkelerde, üretim kaynaklarının kullanımı, devlet tarafından çeşitli yollarla etkilenmektedir. Böylece üretim araçlarının fiyatları arz- talep dengesine göre oluşmamaktadır. Bu aksaklığın giderilmesi için iktisadi planlama öngörülmektedir. • Devlet müdahalesi dışında, üretim faktörlerinin (özellikle iş gücünün) hareketliliği düşüktür. • Az gelişmiş ülkelerin piyasalarında tekelci eğilimler daha yüksektir. Bu ülkelerde sermaye, girişimci, döviz, vasıflı işgücü vb. faktörler kıt olduğu için iktisadi faaliyetler genellikle tekelci şartlarda yapılmaktadır. • Az gelişmiş ülkelerde dışsal tasarruflar daha yüksektir. Bu ise, sosyal açıdan, kaynakların optimal dağılımını engellemektedir. • Az gelişmiş ülkelerde piyasa fiyatları, ön tahminlerde girişimcilere yeterli ölçüde yol gösterici olamamaktadır.

PLANLAMA DENEYİMİ • Birinci Dalga: İktisadi planlama terimi, ilk kez 1928 yılından sonra kullanılmağa

PLANLAMA DENEYİMİ • Birinci Dalga: İktisadi planlama terimi, ilk kez 1928 yılından sonra kullanılmağa başlanmıştır. 1928’de Sovyetler Birliği hükümeti, tarımda kolektifleşme ve sanayide hızlı gelişme amacıyla köklü tedbirler uygulamaya karar vermiştir. İkinci dünya Savaşından sonra da Doğu Avrupa’daki sosyalist ülkelerde de uygulamaya konan bu merkezi plan modeli, Sovyetler Birliği’nin dağıldığı 1989 yılına kadar uygulanmaya devam etmiştir. • İkinci Dalga: Az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler de iktisadi planlamayı, geniş ölçüde uygulamaya başlamışlardır. Çin Halk Cumhuriyeti, ve Hindistan'ın uygulamaya koyduğu Beş Yıllık Planlar, planlamanın diğer ülkelerde yaygınlaşmasına yardımcı olmuştur. Öte yandan, 1950'den bu yana az gelişmiş ülkeler çeşitli planlar formüle etmişlerdir. • Üçüncü Dalga: Farklı ekonomik sistemler kendi felsefesi ve ülke şartlarını göz önüne alarak, farklı planlama modelleri formüle etmiş ve uygulamışlardır. Ekonomik sistem tercihi değişmediği halde, bir ülkede farklı dönemlerde değişik plan modelleri uygulamaya koymuşlardır. Örneğin Türkiye 1960’lı yıllarda Planlı Kalkınma Yaklaşımını benimsemiştir. • Dördüncü Dalga: Küreselleşme süreciyle birlikte liberal anlayışın yaygınlaşması planlama uygulamalarını azaltmaya başlamıştır.

Plan Grubu Sosyalist Planlama Karma Ekonomi Planlama Başlangıcı Plan Süresi (Yıl) SSCB 1928 5

Plan Grubu Sosyalist Planlama Karma Ekonomi Planlama Başlangıcı Plan Süresi (Yıl) SSCB 1928 5 -7 ve 20 Macaristan 1945 3 ve 5 Merkezi plan özelliğine sahip Polonya 1945 5 ve 20 Merkezi plan özelliğine sahip Yugoslavya 1945 1 ve 5 Kendine has merkezi plan (özyönetim) Hindistan 1950 5 Seylan 1959 3 -10 Şili 1961 10 Yol gösterici Çin 1952 4 Teşvik edici, yol gösterici, esnek, milli plan Kore 1952 5 İmar ve kalkınma programı, Optimizasyon İspanya ---- 15 Kalkınma planı, sınai kalkınma, tabi kaynakları geliştirme projelerini kapsar. Fransa 1950 4 Uzun vadeli ekonomik Kalkınma planı Yunanistan 1960 5 Dolaylı yoldan özendirici, yol gösterici olup emredici değildir. Norveç ---- 4 Bir çerçeve planıdır, yol göstericidir. Pakistan 1955 5 Kavrayıcı planlama, yıllık program yerine bütçeler kullanır. Portekiz 1953 6 Karma ekonomi plancılığı Türkiye 1963 1 -5 ve 15 Planı Uygulayan Ülke Adı Planın Bazı Önemli Özellikleri Merkezi plan özelliğine sahip Beş yıllık plan, makro hedefleri : S, I, Q, C, N Sayısal olarak belirtilir. Projeleri sıralar. Milli nitelikli makro plan: Karma ekonomi plancılığı, Kamu kesimi için emredici, Özel kesim için yol gösterici.

Plan Grubu Serbest Piyasa Planlama Başlangıcı Plan Süresi (Yıl) ABD ---- Merkezi Plan yok,

Plan Grubu Serbest Piyasa Planlama Başlangıcı Plan Süresi (Yıl) ABD ---- Merkezi Plan yok, milli ve bölgesel kalkınma komiteleri kurulmuştur. Danimarka ---- Plan yok, özel amaçlı program, plan fikri çok yavaş gelişmiştir. Batı Almanya ---- Kamu kesimine ilişkin çok sayıda program vardır. Özellikle fiziksel planlama uygulanmıştır. İtalya 1955 10 Makro plan yok, merkezi güdümlü bölgesel plan var. Çeşitli müdahalelere başvurulmuştur. İsveç ---- Bölgesel dengesizliği giderici program. Japonya 1960 ---- Teşvik tedbirleri ve yönlendirme programı Hollanda ---- 1 İngiltere ---- Planı Uygulayan Ülke Adı Planın Bazı Önemli Özellikleri Tamamen yol gösterici kalkınma planı Yıllık genel plan var, sadece öngörüdür. Sektör planları var, değişik dönemli (4 -15 yıl), teknik olarak yıllık bütçe kullanılır.