DNYA AHRET DENGES Dnya hiretin tarlasdr Hadisi erif

DÜNYA – AHİRET DENGESİ "Dünya, âhiretin tarlasıdır. " (Hadis-i Şerif, Deylemi)

"Allah’ın sana verdiği (servet) ile âhiret yurdunu ara (bol hayır yap); dünyadan da nasîbini unutma. " (Kasas suresi 77. ayet) )

"Hiç ölmeyeceğini zanneden biri gibi amel et ve yarın ölecek biri gibi de tedbirli ol. " (Hadis-i Şerif, Buhari, Câmiu’s-Sağîr, II/12)

DÜNYA AHİRET DENGESİ "Sizin en hayırlınız dünyası için ahiretini terk eden değildir. En hayırlınız ikisinden de nasibini alan kişidir. " (Hadis-i Şerif, Keşfü’l-Hafa, II, 293)

"Vallahi, ben sizin Allah’tan en çok korkan ve sakınanınızım. Fakat bazen nâfile oruç tutar, bazen tutmam. Bazen nâfile namaz kılar, bazen uyurum. Ben evlenirim. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse, o benden değildir. (Hadis-i Şerif, Buhârî, Nikâh, 1)

"Ve (yine bildirilmedi mi ki) şüphesiz insan için, (kendi) çalıştığından başkası yoktur!" (Necm suresi, 39. ayet)

İmam Gazali diyor ki: "Mezardakilerin pişman oldukları şeyler yüzünden dünyadakiler birbirlerini kırıp geçiriyor. "

Sular hep aktı geçti, kurudu vakti geçti. Nice han nice sultan, tahtı bıraktı geçti. Dünya bir penceredir, her gelen baktı geçti. Yunus Emre

DÜNYANIN ÜÇ YÜZÜ VAR Birinci yüzü, Cenâb-ı Hakkın isimlerini gösterir. Onların nakışlarını, fiillerini, eserlerini bizlere tanıttırır. Allah’ımızı daha iyi tanımış oluruz. Bu yüzü gayet güzeldir; nefrete değil, sevilmeye lâyıktır.

DÜNYANIN ÜÇ YÜZÜ VAR İkinci yüzü, ahirete bakar. Ahiretin tarlasıdır. Cennet meyvelerinin kazanıldığı bir yerdir. Şu yüzü dahi, evvelki yüzü gibi güzeldir. Bu yüz kötülenmez, sevilir.

Üçüncü yüzü, insanın kötü isteklerine bakan ve gaflet perdesi olan ve günahların işlendiği yüzüdür. Şu yüz çirkindir. Çünkü fânidir, elemlidir, aldatıcıdır. İşte ayetlerde ve hadislerde kötülenen, sevilmeyen, nefret edilen ve sakınılması istenen yüz, dünyanın bu yüzüdür.

Dünya mâdem fânidir. Hem mâdem ömür kısadır. Hem mâdem gayet lüzumlu vazifeler çoktur. Hem mâdem hayat-ı ebediye burada kazanılacaktır. Hem mâdem dünya sahipsiz değil. Hem mâdem ne iyilik ve ne fenalık, cezasız kalmayacaktır. Hem mâdem zararsız yol, zararlı yola tercih edilir. Hem mâdem dünyevî dostlar ve rütbeler, kabir kapısına kadardır.

Elbette en bahtiyar odur ki Dünya için âhireti unutmasın, hiretini dünyaya feda etmesin, Hayat-ı ebediyesini hayat-ı dünyeviye için bozmasın, Mâlâyani şeylerle ömrünü telef etmesin; Kendini bir misafir telakki edip misafirhâne sahibinin emirlerine göre hareket etsin; Selâmetle kabir kapısını açsın, saadet-i ebediyeye girsin.

SENİ NAMAZDAN ALIKOYAN NEDİR? İŞLER Eğer desen, “Beni namazdan ve ibâdetten alıkoyan ve fütur veren, öyle lüzumsuz şeyler değil, belki derd-i maîşetin zarûrî işleridir. ” Öyle ise ben de sana derim ki Eğer yüz kuruş bir gündelik ile çalışsan, sonra biri gelse, dese ki, “Gel, on dakika kadar şurayı kaz; yüz lira kıymetinde bir pırlanta ve bir zümrüt bulacaksın. ” Sen ona, “Yok, gelmem. Çünkü on kuruş gündeliğimden kesilecek, nafakam azalacak. ” desen ne kadar divânece bir bahane olduğunu elbette bilirsin.

Acaba, yirmi üç saatini şu kısacık hayat-ı dünyeviyeye sarf eden ve o uzun hayat-ı ebediyeye bir tek saatini namaza sarf etmeyen; ne kadar zarar eder, ne kadar nefsine zulmeder, ne kadar hilâf-ı akıl hareket eder!

BÜTÜN ÖMRÜNÜ İBADET ETMİŞ GİBİ GEÇİRMEK SENİN ELİNDE Namaz kılanın diğer dünya işleri de güzel bir niyetle ibadet yerine geçebilir. Bu şekilde kişi bütün ömrüyle ahireti kazanabilir. Sonuçta fani olan hayat bir yönüyle baki olmuş olur.

ÇALIŞ, YANMAZ GÖMLEĞİ SEN BUL (Onu ateşe attıklarında: ) “Ey ateş! İbrâhîm’e karşı serin ve selâmetli ol!” dedik. (Enbiya suresi, 69. ayet)

"Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, âhirette de iyilik ver ve bizi ateş azâbından muhâfaza eyle!" (Bakara suresi 201. ayet)