Austos 2008 Hayvanlar koklaa insanlar konua anlar deriz

  • Slides: 18
Download presentation
Ağustos 2008

Ağustos 2008

“Hayvanlar koklaşa, insanlar konuşa anlaşır” deriz de, + Doğruyu konuşarak anlaşma yoluna gitmiyoruz. +

“Hayvanlar koklaşa, insanlar konuşa anlaşır” deriz de, + Doğruyu konuşarak anlaşma yoluna gitmiyoruz. + Sorunları çoğu zaman kavga yoluyla çözmeye çalışıyoruz. SONUÇTA: Bu toplum üretemiyor, gelişemiyor… SORU ŞU: Hata nerede yapılıyor?

Bireysel fikirlerin değil, ortak fikirlerin uygulamaya konulması demektir. Bu Söz: KONUŞMAK AYNILAŞAN NOKTALARDA Oluşan

Bireysel fikirlerin değil, ortak fikirlerin uygulamaya konulması demektir. Bu Söz: KONUŞMAK AYNILAŞAN NOKTALARDA Oluşan enerjiden ORTAK ÜRETİM yapmak… FARKLILAŞAN Oluşan sinerjiden NOKTALARDA FAYDALANMAK…

İnsanın çevresindekilerle yaptığı konuşmalar “tekdüze” olmayıp kendi içinde farklılıklar gösterir. Bu farklılıklar temelde üç

İnsanın çevresindekilerle yaptığı konuşmalar “tekdüze” olmayıp kendi içinde farklılıklar gösterir. Bu farklılıklar temelde üç ana grup içinde toplanabilir. ÇEŞİTLİLİK MÜNAZARA MÜNAKAŞA MÜZAKERE USULÜYLE KONUŞMA, BİLİMSEL TARTIŞMA ÇEKİŞME - TARTIŞMA BİRLİKTE KARAR VERME “Fikirlerimi bilimsel esaslara dayanarak savunacağım” MANTIĞIYLA KONUŞMAK. Taraflar kurallara uymalıdır. Aksine davranılırsa: MÜNAKAŞA BAŞLAR. “Sen ne anlarsın, benim dediğim doğrudur” MANTIĞIYLA KONUŞMAK. Nefsi duyguların öne çıkarıldığı konuşma şeklidir. Sonuçta: KALPLER KIRILIR. “Konuşma yoluyla doğruyu birlikte arayıp bulalım” MANTIĞIYLA KONUŞMAK. Empati; kendini karşındakinin yerine koymak. Sonuçta: İKNA ESASTIR.

MÜNAZARA MANTIĞI MANTIK Bir konuda yeterli bilgisi, eğitimi, tecrübesi olan kişilerin kendi fikirlerinin doğruluğunu

MÜNAZARA MANTIĞI MANTIK Bir konuda yeterli bilgisi, eğitimi, tecrübesi olan kişilerin kendi fikirlerinin doğruluğunu bilimsel olarak ispat ederek, karşı tez sahiplerine ve tarafsız dinleyicilere kabul ettirmeye çalıştıkları, BİLİMSEL KONUŞMA şekli. MÜNAKAŞA MANTIĞI MÜZAKERE MANTIĞI Karşıdakine baskın çıkmak isteyenlerin doğru ve yanlış bildiklerini karşıdakinin şartsız kabul etmesini isteyen, bilimsellikten uzak, İLKEL BİR KONUŞMA şekli. Bilgi ve tecrübeye dayalı fikirleri kabullenmek ön şartıyla, bilgisi olanlarla çekişmeden uzak, prensiplere, mantığa, objektif değerlere uygun, KARŞILIKLI GÖRÜŞ ALIŞ VERİŞİ ŞEKLİNDEKİ KONUŞMA şekli. Konuşma şekillerinin her birinin üzerine oturduğu bir mantık vardır. Mantık farklılıklarını aynı “örnek” üzerinden anlatmaya çalışalım.

MÜNAZARA MANTIĞINDA: Konuyla ilgili alt kültürü olan dinleyicilerin bulunduğu bir ortamda… “Penguen uçar” diyenlerle

MÜNAZARA MANTIĞINDA: Konuyla ilgili alt kültürü olan dinleyicilerin bulunduğu bir ortamda… “Penguen uçar” diyenlerle “Penguen uçamaz” diyenlerin her ikisi de (Penguen’in uçamadığını bilmelerine rağmen) insanın algılama zaafından faydalanarak, mantık oyunlarıyla tezlerini savunurlar. Bu tartışma medeni ölçülerde, konuşma kurallarına uygun olarak yapılır. Penguen’in uçamadığını bilen dinleyiciler “Penguen uçar” tezini savunanları daha ikna edici bulabilir. HERKES BİLİR Kİ; PENGUEN KUŞ OLMASINA RAĞMEN UÇAMAZ. MÜNAKAŞA MANTIĞINDA: Bir sohbet ortamında. . . Hayatında hiç Penguen görmemiş kişi, Penguen’in kuş olduğundan hareketle “Penguen’in uçtuğunu” ispat etmek için saçma sapan fikirler ileri sürer ve bunların doğruluğunda ısrar eder… İşin doğrusunu bilen buna itiraz etse de sonuç alamaz… Konuşmalar karşılıklı ithamlara dönüşür. HERKES BİLİR Kİ; PENGUEN KUŞ OLMASINA RAĞMEN UÇAMAZ. MÜZAKERE MANTIĞINDA: Penguen’i sevenler onun neslini korumak için çalışma başlatacaktır… Penguen’i daha iyi tanımak için toplantı yaparlar… Penguen’in uçamadığını hepsi bilmektedir. Katılımcılar bunun sonuçlarını öğrenmek zorundadır; çünkü, sorun buradadır. Soru ve cevaplarla konunun ayrıntılarına inilir… Sonuçta: Daha çok bilgi sahibi olurlar. Başarı için bu şarttır. HERKES BİLİR Kİ; PENGUEN KUŞ OLMASINA RAĞMEN UÇAMAZ.

GELİŞMEK İÇİN SLOGAN Kavga yerine, konuşmayı tercih eden kişiler ve toplumlar, daha huzurlu ve

GELİŞMEK İÇİN SLOGAN Kavga yerine, konuşmayı tercih eden kişiler ve toplumlar, daha huzurlu ve daha üretkendir. GEREKİR

OLMASI GEREKEN BU İKEN: METODUMUZ “MÜZAKERE” OLMALIDIR Müzakere yapabilmek “bilgi birikimi” ve “konuşma terbiyesi”

OLMASI GEREKEN BU İKEN: METODUMUZ “MÜZAKERE” OLMALIDIR Müzakere yapabilmek “bilgi birikimi” ve “konuşma terbiyesi” gerektirir. Bunun yeterince olmadığı anlaşılıyor… YASAKLAR 1 2 3 Yalan söylüyor durumuna düşmemek için doğru bilgi kullanmak gerekir. Gelen bilgi hemen kullanılmamalı, doğrulanmalıdır… Bilgi kaynağı güvenilir, bilgi evrensel doğrularla uyumlu ve mantıklı olmalıdır…

1 2 3 MONOLOG DİYALOG MULTİLOG TEK YÖNLÜ KONUŞMAK KARŞILIKLI KONUŞMAK ÇOK YÖNLÜ KONUŞMAK

1 2 3 MONOLOG DİYALOG MULTİLOG TEK YÖNLÜ KONUŞMAK KARŞILIKLI KONUŞMAK ÇOK YÖNLÜ KONUŞMAK Emir verme (Emir alma) şeklindeki konuşma Muhatapların birbirini dinlemeye hazır olmaları şeklindeki konuşma Farklılıklarda çatışmak değil, benzerlikleri paylaşmak şeklindeki konuşma SINIFLANDIRMA Konuşurken dilin inceliklerine dikkat etmek gerekir. Bilhassa; KABALIK ile SERTLİK arasındaki fark önemsenmelidir. Konuşurken, bu ayırıma dikkat edilmezse muhatabın / muhatapların saygıları ve ilgileri azalır… Bu sebeple; olumsuz çağrışımlar yapabilecek kelime, deyim ve örneklerden kaçınılmalıdır…

Muhatabı, Robot / Köle Gibi Görmek ● İletişim tek yönlüdür. ● Karşılıklı etkileşim yoktur.

Muhatabı, Robot / Köle Gibi Görmek ● İletişim tek yönlüdür. ● Karşılıklı etkileşim yoktur. ● Amir – Memur diyalogu böyledir. ● Zamanla “İTAAT KÜLTÜRÜ” (*) veya “HASETLİK” (*) doğar. 1 YÖNLENDİRİR TEK YÖNLÜ KONUŞMA TALİMATLARI ETKİLEMEZ 2 KARŞILIKLI KONUŞMA MUHATABIN BEYNİNE HİTAP ETMEK 3 ÇOK YÖNLÜ KONUŞMA (*) “Önyargı” konusu içinde açıklanmıştır. Kendini, Karşıdakinin Yerine Koymak ● Müzakere mantığında, karşılıklı görüş alış- verişi iletişim sağlamak. ● “Uzlaşma Kültürü” ve “Bilgi Birikimi” bu tür diyalogla gelişir. ● Böyle bir ortam daima hazır tutulmalıdır. Çünkü: Karşılıklı saygının olduğu yerde, nitelikli ilişkiler vardır. Hukuk Devleti’nin Kuruluş Yolu ● Herkesi düşman olarak görmek değil, aynı bütünün parçası olarak görmek. ● Ortak bir paydayı ortaya çıkarmak için, değişik çevrelerle görüşmeyi istemek. Ortak menfaatleri aramak.

Gülümsemek iletişim kurmayı sağlayan sihirli bir davranıştır. İlk “sesli” iletişimi kurmak. Fiziki temasla kalbe

Gülümsemek iletişim kurmayı sağlayan sihirli bir davranıştır. İlk “sesli” iletişimi kurmak. Fiziki temasla kalbe köprü kurmak. KONUŞMA TEKNİĞİ Ve … ‘Siz’ diyerek konuşmak, asla ‘Ben’ dememek. Ve VÜCUT DİLİ ● NİYET (İyi niyetli olmak)…. . ● HAMLE (Dostça yaklaşmak)…. . . ● TAVIR (Nazik davranmak) VÜCUT DİLİ DENİLİNCE Kıyafetinizle karşılanır ● Fiziki görünüş, kılık - kıyafet ● Vücut ve el teması ● Karşılıklı duruş pozisyonu ve mesafesi ● Yüz ifadesi, göz teması ve el hareketleri ● Oturma şekli… AKLA GELİR fikirlerinizle uğurlanırsınız

● Günümüzde kitle iletişim araçlarıyla hızlı bir haberleşme ve bilgi akışı söz konusudur. GÜNDEM

● Günümüzde kitle iletişim araçlarıyla hızlı bir haberleşme ve bilgi akışı söz konusudur. GÜNDEM ● Konuşmalarda etkili olabilmek için (en azından ortak konularla ilgili) gündem takip edilmelidir. İNSANLARA AİT BİR ANIN DOĞRUSU, TÜM ZAMANLARIN DOĞRUSU DEĞİLDİR. Bilgi, insanı hızlı geliştirme / değiştirme özelliğine sahip olduğundan güce merdiven olur. BİLGİ Her yeni fikrin mutlaka ürün vermesi söz konusu değildir. Daha yeni, daha parlak ve daha değerli fikirlere analık yapması da yeterlidir. Bilgi, fikrin tarlasıdır. İyi ürün için tarlanın zenginleştirilmesi gerekir. Bilgili olan kimseler için her zaman öğrenecek daha pek çok şey vardır. Onlar, öğrenirken bir başkalarına da öğretirler. Bilgi düzeyi vasatın üstünde olmalıdır. Bunu sadece bugün için değil, gelecek için de istemelidir. Bunu ancak “öğrenmek isteği” sağlayabilir…

İLMİNİ BİLMEK İTİRAF ● İşverenle bir işçi; eni, boyu ve derinliği 2 m olacak

İLMİNİ BİLMEK İTİRAF ● İşverenle bir işçi; eni, boyu ve derinliği 2 m olacak bir çukurun kazılması konusunda ve ücretinde anlaşırlar. İşçi; eni, boyu, derinliği 1 m olan bir çukur kazdıktan sonra; “kenarları 2 x 2 x 2 olan işin yarısını (1 x 1 x 1) bitirdim. Sonrasını kazmayacağım. Ücretimin yarısını isterim” der. İşveren, kazılan miktarla istenilen ücretin dengesiz olduğunu hisseder; ama, işçiyi ikna edecek bir hesaplama yapamaz… Birlikte HAKEME müracaat ederler. ● Hakem, “Açılacak çukur 2 x 2 x 2= 8 m 3 kazı gerektirir. Sen 1 x 1 x 1=1 m 3 kazı yaptın. Yani yapılacak kazının 1/ 8 ini kazdın. Ücretin yarısını değil, sekizde birini hak ettin” der. ● İnsan her şeyi bilemez. ● Her şeyi bilmiyor olmak ayıp değildir. ● Bir şeyi bilmiyorsanız, bilmediğinizi söyleyebilmelisiniz. ● Bilmediği konularda “biliyormuş gibi davranıp” konuşanlar hata yapar. ●“Yapılan hatayı kabul etmemek” itibar kaybına sebep olur. ● Daha sonra ne konuşursanız konuşunuz, “şüphe” ile karşılanırsınız.

Konuşmaktan maksat “muhataba verilmesi gerekenleri verebilmeyi başarmak” olduğuna göre, sonuç alıp alamamak önem kazanır.

Konuşmaktan maksat “muhataba verilmesi gerekenleri verebilmeyi başarmak” olduğuna göre, sonuç alıp alamamak önem kazanır. Anlatılanları alabilecek kadar “alt kültürü” olup da “Anlayamadım” diyenler varsa; biliniz ki, “anlatamamış”sınızdır… MUHATAP İNSAN OLUNCA Kendisiyle konuşulacak (muhatap) kişi veya grup olduğu gibi kabul edilerek, kendilerine nazik bir tavır ile yaklaşılmalı ve iletişime katılmaları teşvik edilmelidir. İNSANLAR YARADILIŞ GEREĞİ İTİBARDAN / İLTİFATTAN HOŞLANIR. Herkesin zekası, beklentisi, farklı olduğundan; konuşmanızla verilmek istenen mesaj, farklı şekilde algılanır / yorumlanır. Çünkü, bir konuşma herkeste aynı etkiyi göstermez. Beklenilmeyen tepkiler gelebilir; soğukkanlı olmalı, kullanılacak kelimeler dikkatli seçilmeli / beden dili kontrol altında tutulmalı… İNSANLAR YARADILIŞ GEREĞİ HATALI BULUNMAKTAN, REDDEDİLMEKTEN…. . HOŞLANMAZ.

BİREYSEL TEMASLARDA Konuşmanızı, karşınızdakinin bakış açısını dikkate alarak ve herhangi bir karışıklığa meydan vermeyecek

BİREYSEL TEMASLARDA Konuşmanızı, karşınızdakinin bakış açısını dikkate alarak ve herhangi bir karışıklığa meydan vermeyecek ifadeler kullanarak yapın… Fikirlerinizi cazip ve çekici yapın, iyi örneklerle destekleyin; ancak, abartıdan kaçının… Muhatabınızda “fikirlerinizin zorla kabul edilmesini istiyorsunuz” izlenimi bırakmayın. “İNSANLARIN AKILLARINA GÖRE HİTAP EDİN” (Hadis) SUNUM FİKİRLERİN Konuşmalarınızda ve davranışlarınızda ölçülü olunuz… Her doğruyu her yerde, herkese söylemeyiniz… Çok konuşan ve beden dilini yanlış kullanan durumuna düşmeyiniz… Söze asla anlaşmazlık konularından başlamayınız…Muhatabınıza karşı “Sen ne anlarsın” gibi yargılayıcı / suçlayıcı ifadeler kullanmayınız. “AKILLI İNSAN HER DÜŞÜNDÜĞÜNÜ SÖYLEMEZ, AMA HER SÖYLEYECEĞİ ŞEYİ DÜŞÜNÜR. ” (Aristo) SUNULMASI MUHATABIN KATILIMI Muhatabınız karşı görüşler getirebilir bunu takdirle karşılayın. Çünkü karşı görüşler, yeniden düşünmenize ve daha güçlü fikirler oluşturmanıza zemin hazırlar… Fikirlerinize mesnetsiz itirazlar olursa, konu hakimiyetinizi muhafaza edin. Çatışmaya meydan vermeyin. “SERBESTÇE DÜŞÜNME” ve “BARIŞÇI GÖRÜŞME” yapmayı bilmeyen kişilerle asla tartışmayın; çünkü, onlar önyargılıdır, saldırgandır. HİÇBİR MÜNAKAŞANIN GALİBİ YOKTUR. SORULARA CEVAP BÖLÜMÜ Doğru soruların sorulmasının ve yeni fikirler üretilmesinin yolunu açın… Muhatabı dikkatle dinleyin. Onun varsa yanlışlarını yüzüne vurmadan / tenkit etmeden kendi görüşlerinizi sunun… Konuşmanızın lehinde veya aleyhinde fikirler gelmekteyken konuyu değiştirmeyin… Gerekli ise, ileri ki konuşmalarda kullanılmak üzere görüşleri yazılı veya sözlü olarak kayda alın / aldırın. DOĞRU SORU + DOĞRU CEVAP = POZİTİF SONUÇ

Konuşmaların kaliteli olarak devam etmesi, muhatapların birbirlerine “doğru soruyu sormaları” ile mümkündür… “Söz olsun

Konuşmaların kaliteli olarak devam etmesi, muhatapların birbirlerine “doğru soruyu sormaları” ile mümkündür… “Söz olsun torba dolsun” cinsinden konuşma yapmak isteyenlerin önündeki en büyük engel, doğru soruyu sorabilecek katılımcıların varlığıdır; çünkü, onlar toplantıları “zaman israfı” ve “organizasyon masraflarının boşa gitmesi” olmaktan çıkarırlar… BECERİ HAKİKATİ İSTER ARAMAK Konuşmada verimi artırmak, doğru soruyu soranların sayısına bağlıdır.

OLAYLAR KARŞISINDA İnandığımız ilkeler doğrultusunda: ● Hiç yorulmadan ● Hiç bıkmadan HERKESLE DİYALOG kurmalı

OLAYLAR KARŞISINDA İnandığımız ilkeler doğrultusunda: ● Hiç yorulmadan ● Hiç bıkmadan HERKESLE DİYALOG kurmalı ve…

Faydalandıklarıma teşekkürlerimle. . . Ağustos 2008

Faydalandıklarıma teşekkürlerimle. . . Ağustos 2008