Kardiyo Pulmoner Fizyoterapi Yksek Lisans Program SNDRM SSTEM

  • Slides: 9
Download presentation
Kardiyo. Pulmoner Fizyoterapi Yüksek Lisans Programı SİNDİRİM SİSTEMİ VE PULMONER REHABİLİTASYON Dr. Öğr. Üyesi

Kardiyo. Pulmoner Fizyoterapi Yüksek Lisans Programı SİNDİRİM SİSTEMİ VE PULMONER REHABİLİTASYON Dr. Öğr. Üyesi Ercan TURAL

 • Cerrahi sonrasında ortaya çıkan komplikasyonların en büyük kısmını, pulmoner komplikasyonların oluşturmaktadır. •

• Cerrahi sonrasında ortaya çıkan komplikasyonların en büyük kısmını, pulmoner komplikasyonların oluşturmaktadır. • Bu durumun temel nedeni, anestezinin neden olduğu solunum kasları disfonksiyonu ve göğüs duvarı mekanikleri bozulmasının sonucunda akciğer hacimlerinde oluşan değişimdir. Bu komplikasyonlar, post-operatif morbidite ve mortalitenin en önemli nedenleridir.

 • Göğüs cerrahisi işlemleri sonrasında, anestezinin etkilerine ek olarak, cerrahi işlemin göğüs duvarı,

• Göğüs cerrahisi işlemleri sonrasında, anestezinin etkilerine ek olarak, cerrahi işlemin göğüs duvarı, solunum kasları ve akciğer üzerindeki direkt etkileri, pulmoner komplikasyonla karşılaşma ihtimalini daha da yükseltir. • Post-operatif pulmoner komplikasyonlar, sadece klinik durumu bozan komplikasyonlar dahil edildiğinde, göğüs cerrahisi sonrasında en sık görülen komplikasyon grubunu oluşturur.

 • Göğüs cerrahisi sonrasında Postoperatif pulmoner komplikasyon (PPK) gelişen hasta oranları, genellikle %10

• Göğüs cerrahisi sonrasında Postoperatif pulmoner komplikasyon (PPK) gelişen hasta oranları, genellikle %10 -15 civarında olsa da bazı çalışmalarda %40’a yaklaşmakta, hatta pnömonektomi serilerinde %50 civarına ulaşmaktadır. Bu değişkenliğin en önemli nedeni, komplikasyon grubuna dahil edilen komplikasyonlardır.

 • Ateş, öksürük, dispne, bronkospazm, hipoksi, hiperkapni, aspirasyon, atelektazi, pnömoni, pulmoner ödem, akut

• Ateş, öksürük, dispne, bronkospazm, hipoksi, hiperkapni, aspirasyon, atelektazi, pnömoni, pulmoner ödem, akut solunum yetmezliği, akut respiratuar distres sendromu, uzamış hava kaçağı, lobar torsiyon ve gangren, bronko-plevral fistül, pulmoner emboli, plevral effüzyon PPK arasında en sık görülenlerdir.

 • Ayrıca, yapılan işlemlerin genişliği de PPK oranını etkiler, pnömonektomi vakalarında daha yüksek

• Ayrıca, yapılan işlemlerin genişliği de PPK oranını etkiler, pnömonektomi vakalarında daha yüksek PPK oranları bildirilirken, daha küçük rezeksiyonlarında bu oran daha düşük olabilir. • Post-operatif pulmoner komplikasyon gelişimi, mortaliteyi artırır. Mortaliteye ek olarak, PPK gelişimi, hastanede kalış süresini uzatır ve hastane maliyetini yükseltir

 • Pulmoner fizyoterapi, postoperatif pulmoner komplikasyonların (sekresyon birikimi, atelektazi, pnömoni ve bronkopulmoner enfeksiyonlar)

• Pulmoner fizyoterapi, postoperatif pulmoner komplikasyonların (sekresyon birikimi, atelektazi, pnömoni ve bronkopulmoner enfeksiyonlar) önlenmesi ve tedavisinde sıklıkla kullanılan bir tedavi biçimidir.

 • Pulmoner komplikasyonların gelişimini engellemek ve önlenemeyen komplikasyonların tedavisi amacıyla çeşitli pulmoner fizyoterapi

• Pulmoner komplikasyonların gelişimini engellemek ve önlenemeyen komplikasyonların tedavisi amacıyla çeşitli pulmoner fizyoterapi uygulamaları yapılmaktadır. Sekresyon temizleme teknikleri, akciğer ekspansiyon teknikleri ve genel mobilizasyon uygulamaları preoperatif ve postoperatif pulmoner fizyoterapinin bölümlerini oluşturmaktadır.

 • Pulmoner cerrahide en sık posterolateral torakotomi ve median sternotomi insizyonları kullanılır. •

• Pulmoner cerrahide en sık posterolateral torakotomi ve median sternotomi insizyonları kullanılır. • Posterolateral torakotomide latissimus dorsi, serratus anterior, eksternal ve internal interkostal kaslar, trapez ve romboid kasların insizyonu yapılmaktadır. • Genellikle 2 adet göğüs tüpü takılır. Mobilizasyon, vücut pozisyonlaması, solunum kontrolü ve destekli öksürme manevraları drenajın kolaylaştırılmasını sağlayabilir.